15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 KASIM 2013 SALI 4 HABERLER Herkes Korkuyor CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet’i ziyaretindeki söyleşisinde açıkladı: İşadamları ekonomiden endişe duyuyor, ama korkup endişelerini söyleyemiyorlar. Evet işadamları korkuyor. Yalnız işadamları mı? İşçi korkuyor, öğrenci korkuyor, öğretmen korkuyor, memur korkuyor, genç korkuyor, ihtiyar korkuyor, çocuk korkuyor, kadın korkuyor, herkes korkuyor. Bu korku, şimdilik totaliter rejimin tutkalı gibi gözüküyor, halk gemi azıya alınca patlamaya dönüşecek bu korkudur totalitarizmin sonunu getirecek olan da. Tayyip Erdoğan da 21. yüzyılın Made in USA etiketli lideridir. Milli Görüş gömleğini çıkardığını açıklayan Tayyip Bey, Batı’da bulduğu büyük desteği “ılımlı İslam” modeline borçluydu. Zaten ılımlı İslam modeli, Tayyip Bey siyaset sahnesinde sivrilmeden önce boy vermiş bir Amerikan projesiydi. Ilımlı İslamın özünün “ılımlılık” olmayıp aslında uyumluluk olduğunu, burada bir kez daha belirtemeye bilmem ki gerek var mı? HHH ABD tarafından dizayn edilip ortaya çıkarılmış model dört ayak üzerine oturuyordu: 1 Kapitalist dünya görüşü ve değerleriyle uyum. Tabii bu küreselleşmeye eklemlenme anlamını da taşıyor. 2 Sosyal içeriği olmasa da, kapitalizmin siyasal kurumlarıyla uyum. 3 ABD’nin dünya ve özellikle bölgedeki çıkarlarıyla yeni girişimleriyle, oluşturmaya çalıştığı yeni Ortadoğu projesiyle uyum. Tabii, bu İsrail ile iyi ilişkileri de içeriyordu. 4 Batı’nın öbür büyük kuruluşu AB’ye ve onun Türkiye’ye biçtiği role uyum. Erdoğan, bu dört uyuma uyacağı algısını liboş takımının büyük desteğiyle yarattı. Gerçi daha AKP iktidara gelir gelmez, 1 Mart tezkeresi fiyaskosu yaşanmıştı, ama ABD bunun faturasını TSK ve CHP’ye yükledi ve Tayyip Bey de BOP’un eşbaşkanı olduğunu söyleyerek bu aksaklığa rağmen yükümlülüklerini yerine getireceğini fısıldayarak durumu kurtardı. İslami muhafazakârlıkla kapitalizmin ve ABD’nin çıkarlarını baş göz eden model yeniydi ve esasa uyulduğu sürece tali aksaklıklar görmezden gelinebilirdi. HHH Ama zaman geçtikçe, Erdoğan’ın gerçek niyetleriyle dört uyum arasındaki çelişkiler belirmeye başladı. İç tüketime yönelik olan, Ortadoğu’nun lideri, ‘Şanlı Osmanlı’nın imanlı vârisi imajı Tayyip Bey tarafından fazla ciddiye alındı. Dış politika ona uydurulmaya çalışıldı, Bu durum da dış poltikadaki uyumların yok olmasına yol açtı. Suriye ve Mısır konusunda ABD ile ters düşüldü. AB ile ilişkiler iyice gerildi. İsrail’i ve ABD’deki Yahudi lobisini fevkalade tedirgin eden, yalnız lafta kalsa bile kabul edilemez görülen bir antisiyonizm gelişti ve yavaş yavaş tabanda antisemitizme dönüşmeye koyuldu. Bu süreç bu şekilde gelişirken ABD Ortadoğu’da yaşadığı son gelişmeler karşısında ılımlı İslamın Arap versiyonu Müslüman Kardeşler ile nereye gidilebileceği tereddüdünü telaffuz etmeye başladı. Cehalet üzerine saltanat bina edenlerin çabuk kapıldıkları büyüklük kompleksinin de etkisiyle, içeride yaşamın her alanına müdahale eden, dediğim dedik, totaliter rejim piyasa ekonomisinin kurallarını da hiçe sayarak küreselleşmenin gerektirdiği ve 2001 krizinde Kemal Derviş’in oluşturduğu özerk denetleme kuruluşlarını sultası altına alarak, kuvvetler ayrılığı ilkesini çiğneyerek, yargı bağımsızığını paspas yaparak, kendine özgü şeriatçı bir modeli içeride yerleştirirken; Gezi olayları ve o sırada Divan Oteli’nde meydana gelenlerle Koç Grubu’na karşı girişilen baskılar, Tayyibizmin sosyal içerikten yoksun burjuva demokrasisinin kapitalizmin işlemesi için gerekli girişim özgürlüğünün yeşerebileceği bir ortamı oluşturamayacağını da kanıtladı. Kısacası, dört uyum temelli mutabakat her yönüyle çökmüş, Tayyibizm iflas etmiştir. Güneydoğu atağı TÜREY KÖSE CHP’li Sarı ‘CHP’ye 30 yıllık kırgınlık Kılıçdaroğlu ile değişiyor’ dedi ANKARA CHP Diyarbakır’da “Özgürlük ve Demokrasi” bildirgesi ile billboardlara çıkarken, bölgeye giden Genel Başkan Yardımcısı Perihan Sarı Nusaybin’de “Bijî aşîtî, bijî biratî” (Yaşasın kardeşlik, yaşasın özgürlük) diye yurttaşlara Kürtçe seslendi ve gaz yedi. Sarı, “Bölgede partimize 30 yıllık kırgınlık var. Kemal Bey’in genel başkanlığından sonra CHP’ye yönelim arttı. Barzani’nin gelişi AKP’ye güvensizliği pekiştirmiş, aktörleri değiştirme niyeti fark edilmiş” dedi. CHP, yerel seçimler öncesinde varlık gösteremediği Doğu ve Güneydoğu’ya açılım başlattı. Milletvekiller Oğuz Oyan ve Hasan Ören başkanlığındaki heyetlerin ziyaretinin ardından; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yakında yeni bir Kürt raporunu kamuoyuna açıklayacaklarını bildirdi. Oyan, “Raporda anadilde eğitim konusunda yeni bir yaklaşım var mı” sorumuz üzerine “Anadilin öğretilmesi görüşündeyiz. Pedagojik olarak da konu in CHP’li Sarı, Kızıldere Belediye Başkanı Türk’ü ziyaret etmişti. celenmeli. Önemli olan yeni bir şey söylemek değil, tutarlı olmak” demekle yetindi. Oyan, “CHP’nin bölgede kendisine dönük önyargıları kırmak istediğini” vurguladı. CHP’li Sarı da geçen hafta Diyarbakır ve Mardin’e gitti. Nusaybin’de Kürtçe birkaç sözcükle yurttaşlara seslendi. KCK davasında tutuklanan ve daha sonra serbest bırakılan Kızıldere Belediye Başkanı Ferhan Türk’ü ziyaret etti. Sarı’nın izlenimleri ve bölgedeki CHP algısıyla ilgili sorularımıza verdiği yanıtlar özetle şöyle: CHP billboardlarda: Diyarbakır’da billboardlarda özgürlük ve demokrasi bildirgemizden bazı bölümler yer alıyor. Kemal Bey’in genel başkanlığından sonra partiye yö nelim arttı. Bu bölgede de bütün illerde aday çıkaracağız. CHP’ye 30 yıllık kırgınlık: Bölgede halk CHP’nin öneminin farkında. Kürt sorununun CHP’nin katkısı olmadan çözülemeyeceğini düşünüyorlar. Bir dönem CHP’ye kırgın olduklarını, yaklaşık 30 yıllık süre boyunca CHP’nin sorunlarıyla ilgilenmediğini, dışlandıklarını düşündüklerini ve CHP’den sosyal demokrat bir partiye yaraşır bir tutum beklediklerini ifade ediyorlar. Kürtçe seslendim: Daha önce Diyarbakır il kongresinde de delegelere Kürtçe birkaç cümleyle seslenmiştim. Bunun çok etkili olduğunu, Kürt yuttaşlarımızın onayladıklarını gördüm. Nusaybin’de de Kürtçe “Yaşasın özgürlük, yaşasın kardeşlik” dedim. Parti den tepki almadım, alacağımı da sanmıyorum. Nusaybin’de gaz: Nusaybin’de varlığı inkâr edilen bir duvar var. Tamamlanmış olduğunu gördük. Sınırların kalkması gerektiğinin ifade edildiği bugünlerde böyle bir engelin yaratılması doğru değil. Çocuklara yönelik bir müdahale olduğunu iddia ederek polis gaz attı. 50 metre ötemizde biz geçerken top oynayan çocukların nasıl bir gösteri yaptığını anlamak mümkün değil. Amacı bizim heyetimizi dağıtmaktı ya da hedef aldığı grup bizim heyetimizdi. Barzani sonrası güvensizlik: Halk Barzani’nin gelişinden hoşlanmış, Barzani’yi bir Kürt önder olarak ağırlamışlar. Ama Barzani’nin gelişiyle çözüm sürecinin başka biçimde yürüyeceği konusunda kaygı da oluşmuş, aktörleri değiştirme konusundaki niyet fark edilmiş, AKP’ye güvensizliği pekiştirmiş. Dil ile din arasına sıkışmışlık arasında seçenek arıyor halk. Özgürlüklerden, demokrasinden yana, Kürt sorununun çözümüne katkı yapacak bir sosyal demokrat anlayışı kabule hazır. Allah Seyretmeyi Seviyor... Cemaat kasetleri yayına hazırlıyor... AKP ise böcekleri devreye soktu... (......) Öbürü gizli kayıtları öne sürerken... Bu kulakları harekete geçirdi... (.......) Cemaatin gizli tanıkları devrede... Bunun itirafçıları hazır... (.......) Öbür tarafın elinde telefon kayıtları var... Bunun elinde ortam dinlemesi... (.......) Karşı tarafta; gizli çekim... Berikinde; zumlu mini kamera... (.......) Onlarda yeterince kaset... Bu yanda kartuş... H Neler oluyor derseniz?.. Devlet bu... Türkiye’yi paylaşan imam ile hocanın, sıra çocukları paylaşmaya gelince tutuştukları kavgadaki silahları... Kayıt, kulak, kaset, kartuş... Birisinin elinde bant varsa... Öbürünün elinde CD var diyelim... H Laik cumhuriyeti savunan yürekli, namuslu, onurlu insanları ortadan kaldırmak için kullandıkları hukuk ve ahlak dışı silahları birbirlerine çektiler... Kısacası... H Diğer silahları: Allah... Kitap... Peygamber... İnanç... Ayet, hadis, haram, helal, cennet, cehennem... H Din ile iman itişiyor... Dinin elinde; betaxw kartuş... İmanda; VCD120 mm+R... H Allah’ın parmağı vardır ama... Seyretmeyi seviyor... CHP’nin İstanbul seçim karargâhı İstanbul Haber Servisi CHP yerel seçim karargâhını Levent’e taşıyarak çalışmalarına başladı. En son teknolojiyle donatılan il örgütünde, yerel seçim çalışmaları buradan yönetilecek. Yaklaşık 3 bin metrekare alan üzerinde 5 katlı bir binada çalışmalarını yürüten il örgütü, yeni çalışma binasının açılışını Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyaretinin ardından gerçekleştirecek. Şişhane’deki il başkanlığı binasının küçük ve kullanışsız olması nedeniyle il örgütü, geçen aylarda Levent Sanayi Mahallesi’nde bir iş merkezini kiraladı. Yaklaşık 3 bin metrekarelik kullanım alanı bulunan 5 katlı il binasının iç restorasyonuna 1.5 milyon lira harcandı. İğneli Fırça ZAFER TEMOÇİN BDP seçmeni Kışanak dedi DİYARBAKIR (Cumhuriyet) BDP tarafından Diyarbakır ve 8 ilçesinde yapılan önseçimlerde belediye başkan adayları belirlendi. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı için en fazla oyu BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak aldı. 12 bin delegenin kapalı zarf usulüyle oy kullandığı önseçimin sonuçlarına göre, Bağlar’da Birsen Kaya Akat, Kayapınar’da Mehmet Ali Aydın, Sur’da Seyit Narin, Yenişehir’de Selim Kurbanoğlu, Çınar’da Ahmet Cengiz, Lice’de Rezan Zoğurlu, Bismil’de Cemile Eminoğlu ve Silvan’da Yüksel Budakçı belediye başkan adaylığı için en fazla tercih edilen isimler oldu. [email protected] GİZLİ TANIKLARDAN ‘VAN’ İFADESİ ‘Silahsızdılar, infaz edildiler’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Van’da iki PKK’li ile lise öğrencisi Cercis İbrahim Atabay’ın Jandarma Özel Harekât Birlikleri (JÖH) tarafından yargısız infaz edilmesine ilişkin açılan davada, gizli tanıklar ifade verdi. Bu kapsamda dinlenen 9 gizli tanık, öldürülen kişilerin silahsız teslim olduklarını ve herhangi bir çatışma ortamı yaşanmadığını öne sürdü. Van’ın Çaldıran ilçesine bağlı Buğulu Kaynak köyü yakınlarında, 7 Ekim 2009’da düzenlenen operasyonda iki PKK’lı ile lise öğrencisi Atabay öldürülmüştü. Dönemin Van İl Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Vecihi Halil İyigün’ün de aralarında bulunduğu 17 JÖH mensubu hakkında dava açılmıştı. Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi dün 9 gizli tanığın ifadesini aldı. Gizli tanıkların tamamı ifadelerinde ihbar nedeniyle Buğluköyü Kaynak köyüne gittiklerini, köye giriş yaptıklarında 3 kişinin dağa doğru kaçtığını gördüklerini, teslim ol çağrısı üzerine bu kişilerin silahsız olarak komando bölüğüne teslim olduğunu anlattı. Gizli tanıklar şöyle ifade verdi: Serhat Batı kod adlı gizli tanık: Teslim ol çağrısı yapıldı yarım saat bekledik. Önce çocuk teslim oldu. Daha sonra diğerleri teslim oldu. Karşılıklı ateş olmadı. Daha sonra JÖH timi geldi. Bizim yerimizi aldılar. Biz tepenin arkasına geçtik. O anda tepenin arkasında çatışma çıktı. Daha sonar Alay komutanı geldi, üç kişinin içinde Sipan kod aldı bir terörist olduğunu söyledi. Bölge sorumlusuymuş. Alay komutanı bu şahsın çok asker vurduğunu söyledi. Tarık Bilir kod adlı gizli tanık: Tek tek ellerini başlarının arkasına koyup teslim oldular. Silahları üzerinde değildi. Şahıslar yere yatırıldığında oradaydım. JÖH gelince bizi geri çektiler. Daha sonra bayağı yoğun ateş açıldı. Alay Komutanı anımıza geldi ‘Çaldıran komandonun ikinci başarısıdır, bunlar cezaevine girselerdi 34 sene yatıp çıkınca dağa çıkarlar’ dedi. Daha sonra Alay Komutanı ‘Sorarlarsa arkadaşlar üstlerini ararken arkadaki ateş açmış sonra özel harekâtlar da bunlara ateş açmışlar dersiniz’ dedi. Mahkeme tutuksuz tüm sanıklar için yurt dışına çıkış yasağı koyarak duruşmayı erteledi. CHP’ye sanatçı desteği SELDA GÜNEYSU KAYHAN AYHAN Kılıçdaroğlu ile buluşan sanatçılar: Elimizi taşın altına koymaya hazırız AKP’DEN HAŞİM KILIÇ’A SERT TEPKİ ‘Açıklamaları talihsizlik’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın, anayasa çalışmalarıyla ilgili olarak yaptığı “Hükümetin Meclis üzerindeki vesayeti devam ediyor. Kenan Evren’in yaptığı anayasa ile bugün yapılmak istenen anayasanın arasında bir fark var mı?” açıklamasına AKP’den tepki yağıyor. AKP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop’un ardından TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun AKP’li üyesi Ahmet İyimaya da, Kılıç’a tepki göstererek “Anayasa yapmak, bir iptal kararı yazmak kadar kolay değildir” dedi. İyimaya, dün yaptığı yazılı açıklamada, Kılıç’ın hükümetparlamento ilişkileri, uzlaşma komisyonu çalışmaları ve sistem hakkındaki açıklamalarının gerek üslup gerekse içerik açısından kabul edilebilir olmadığını belirtti. “Parlamenter sistemin, anayasa yapım süreçlerinin ve siyaset kurumunun tabiatı ile bağdaşmayan değerlendirmeler, objektif olmaktan uzaktır” diyen İyimaya, şu görüşleri dile getirdi: “Vesayet ve darbe kavramlarına benzetme temelinde yapılan atfı ve tekrarından kaçındığım argo tamlamaları, hitabet iştihasına bağlı bir kolaycılık ve talihsizlik olarak telakki ediyorum. Hususen saygı duyduğum başkanın beyanlarını değerlendirmek zorunda kalmış olmam, hoşuma gitmeyen bir zarurettir.” İSTANBUL/ANKARA İstanbul’da onuruna verilen yemekte sanatçılarla bir araya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sanatçılardan “tam destek” sözü aldı. Kılıçdaroğlu, önceki akşam, İstanbul’da, Erol Ural ve bir grup sanatçı ile bir araya geldi. Tenis Kulübü Salonu’nda verilen yemeğe, CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, CHP genel başkan yardımcıları Sezgin Tanrıkulu, Umut Oran, CHP milletvekilleri İlhan Cihaner, Sabahat Akkiraz, CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, gazeteci Metin Uca, sanatçılar Selçuk Ural, Mustafa Sağyaşar, Onur Akın, Nebil Özgentürk, Sadık Gürbüz, Gözde Uluçay, Semiha Yankı, Ali Rıza Binboğa’nın da aralarında bulunduğu 80’e yakın sanatçı, yazar ve gazeteci katıldı. Yemekte, Başbakan Erdoğan’ın 3 çocuk, kızlıerkekli ev söylemleri gündeme geldi. Sanatçılar, “Biz böyle bir Türkiye’de dünyaya gelmedik. Böyle bir yaşam istemediğimiz çok açık. Bunun için, ülke için, aydınlık gelecek için elimizi taşın altına koymaya hazırız” görüşlerini dile getirdiler. Organizasyona elinde tencere ve tava ile çıkan Semiha Yankı, “Gezi olaylarından bu yana alışkanlık oldu. Elimden düşürmüyorum. Sayın Genel Başkanım bugün burada sizinle buluşmaktan dolayı çok mutluyum. Bu hükümetten bizi kurtaracağınıza inanıyorum” dedi. Kılıçdaroğlu, da “Yaşadığımız günler içinde sanatçılarımıza gereken özenin gösterilmediğini görmek bizi üzüyor. Ama bütün bu sorunların üstesinden elbirliğiyle geleceğimize inanıyor, hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum” diye konuştu. Kılıçdaroğlu yemekte 80’e yakın sanatçı, yazar ve gazeteciyle buluştu. CHP AMASYA MİLLETVEKİLİ TOPAL MECLİS GÜNDEMİNE TAŞIDI ‘tayt ve bikini’ yasağı Haber Merkezi CHP Amasya Milletvekili Ramis Topal, Amasya’da ana sınıfı öğrencileri için düzenlenen sirk gezisinin tayt ve bikini giyen akrobatlar nedeniyle yasaklandığını savunarak konuyu Meclis gündemine taşıdı. CHP’li Topal, “Özel bir sirk pazar günü Amasya’da bir gösteri düzenlemiştir. Gösteri için Amasya İl Milli Eğitim Müdürlüğü okul yönetimlerine okulöncesi öğrencilerinin faydalanması için ücretsiz bilet dağıtmıştır. Daha sonra il milli eğitim müdürlüğü okullardan bu biletlerin toplatılmasını istemiş ancak ailelere dağıtılan biletlerin toplatılamaması üzerine velilere telefon ve mesaj yolu ile iletişime geçerek bu gösterinin il milli eğitim müdürlüğü tarafından uygun görülmediği mesajı iletilmiştir. Ailelere iletilen uygun görülmeme mesajının gerekçesinin ise sirkteki gösteri ya Öğrencilerin sirk gezisine pan kadınların bikini ve tayt giymesi olarak açıklanmıştır” dedi. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın yanıtlaması istemiyle Meclis’e önerge veren Topal, şu sorulara yanıt istedi: “Milli Eğitim Bakanlığı il genelinde düzenlenecek sosyal aktiviteleri denetleme yetkisi var mıdır? Okulöncesi eğitimi alan öğrencilerin bikini ve tayt ile gösteri yapan insanları görmesinde ne gibi sakıncalar vardır? Milli Eğitim Bakanlığı tarafından il milli eğitim müdürlüklerinde ahlak masaları mı oluşturulmuştur? Velilere ‘il milli eğitim müdürlüğünce uygun görülmemiştir’ mesajı gönderildiğinden bilginiz var mıdır? Biletleri toplatma girişiminde bulunanlar hakkında inceleme başlatılmış mıdır? Başlatıldı ise kimler hakkında işlem başlatılmıştır? Eğer inceleme başlatılmadı ise neye dayanarak inceleme başlatılmamıştır?” ‘34 sene yatıp çıkacaklardı’ Mehmet Ağar’ı cezaevine sokmamakta kararlılar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi’nin, Mehmet Ağar’ın infazını durduran Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yaptığı başvuruyu yetkisizlikten reddetmesinin ardından bu kez de yetkili olan Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesi ve Aydın İnfaz Hâkimliği, “denetimli serbestlikle tahliye olanların yeniden soruşturma veya kovuşturma geçirmesi halinde cezaevine geri dönmelerini” öngören yasa maddesinin iptali istemiyle yüksek mahkemeye başvurdu. Anayasa Mahkemesi, başvuruların ilk incelemesini, 28 Kasım Perşembe günü yapacak. Olası bir iptal kararı Ağar’ı 1 yıllık hapis cezasını yatmaktan kurtaracak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle