15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 KASIM 2013 SALI CUMHURİYET [email protected] SAYFA KÜLTÜR 17 Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca özel tiyatrolara verilen destek yardımlarında ikinci skandal  Yardımda ‘ahlak’ kriteri u Bakanlık, yardım yaptığı tiyatrolara ‘ahlaklı oyun’ kriteri koydu. Yardım yapılan özel tiyatrolara ‘genel ahlak kurallarına uygun oyun’ sahnelemeleri için protokol imzalama zorunluluğu getirildi. 14. MADDEYE İLK TEPKİ TİYATRO KUMPANYASI’NDAN SELDA GÜNEYSU ANKARA Kültür ve Turizm Bakanlığı, Gezi eylemlerini destekleyen özel tiyatrolara yardımı kesmesinin ardından yardım konusunda ikinci bir skandala daha imza attı. Bakanlık, yardım yapmaya uygun bulduğu tiyatrolara “ahlaklı oyun” kriteri getirdi. Oyun Atölyesi destek yardımı alamayan tiyatrolar arasında. Bakanlık, yardım yaptıHaluk Bilginer’in yönettiği yeni oyun, “Nehir” ğı özel tiyatrolara, “genel ahOyun Atölyesi’nde sahneleniyor. lak kurallarına uygun” oyun sahnelemeleri için protokol KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ÖMER ÇELİK NE DEMİŞTİ? imzalama zorunluluğu getirdi. “Genel ahlaka uygun oyun” sergilemeyen tiyatronun yardımı 15 gün içinde yasal faiziyle birlikte geri alınacak. Bakanlık protokolünde ayrıca tiyatrolardan, sahneleyecekleri oyunun metni de istendi.  Kültür ve Turizm BakanlıKültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, TBMM Plan ve Bütçe ğı, her yıl verilen özel tiyatKomisyonu görüşmeleri sırasında, “Gezi’ci tiyatrolara destek yok” rolara destek yardımları kohaberini anımsatarak “Bir tiyatroya verilen destekte hangi kriterleri nusunda bu yıl farklı bir tugözetiyorsunuz” sorusunu soran CHP İstanbul Milletvekili Sedef Küçük’e, “Tabii ki aile değerlerini gözeteceğiz; tabii ki toplumun tum takınarak “Gezi eylemgenel kabul gösterdiği değerleri gözeteceğiz. Dünyadaki hiçbir lerine katılan ve destek vekültür bakanlığının da temel stratejisi içinde buna aykırı unsurlar ren” aralarında Genco Erbulamazsınız” yanıtını vermişti. kal, Ferhan Şensoy, Haluk Bilginer, Levent Kırca’nın ların bakanlıktan yardım alabilmek için imzalatiyatroları ile AST ile Destar Tiyatro’nun da bulunduğu 20’ye yakın tiyatroya makla yükümlü oldukları söz konusu protokolün 14. maddesi ile dikkat çekici bir yükümlülük gedestek yardımı yapmamıştı. tirildi. 14. maddeye göre tiyatrolar alacakları yarBakanlık Değerlendirme Komisyonu, 4 milyon dım karşılığında “genel ahlak kurallarına uy312 bin TL ödeneği, bu yıl, 221 özel tiyatronun gun” oyun sahnelemek zorunda olacaklar. Yarprojesine dağıtmaya karar vermişti. Söz konusu dım alan tiyatrolar “genel ahlak kurallarına uyyardımlara ilişkin bakanlık, desteklemeye değer gun” oyun sahnelemezse, bakanlıkça verilen yargörülen tiyatrolara “Özel Tiyatroları Destekledım 15 gün içinde yasal faiziyle geri alınacak. me Yardımları Protokolü” gönderdi. Tiyatro ‘Desteği reddediyoruz!’ Ne Kansız ne de Kanlı; Bildiğiniz İç Kanamalı Samet Behrengi’nin yedi yaşındayken okuduğum, bana sınıf farkının, fırsat eşitsizliğinin ne anlama geldiğini erkenden ve en sert biçimde öğreten “Püsküllü Deve” adlı masal kitabının başında şuna yakın bir şey yazardı: “Bu kitabı özel arabalarla özel okullara giden şımarık zengin çocukları okumasın.” Ben bunu çoktan unutmuştum. Geçenlerde bir arkadaşımın sekiz yaşındaki oğluna bu kitabı hediye ettim. Daha ilk sayfalarda “Ben bu kitabı okuyamam” diye ağlayarak annesinin yanına gitmiş. Arkadaşımın çocuğunu zengin olmadıklarına, gittiği özel okulun parasını ödemek için çok zorlandıklarına, yine çuvalla para ödedikleri okul servisinin özel araba sayılmayacağına ikna etmesi saatlerini almış. Bana o kitapla başına açtığım iş için epey sitem etti. Fırsat eşitsizliğinin bu kadar meşrulaştırıldığı bir sistemi kanıksamanın ve kabullenmenin ne kadar tehlikeli olduğunu ve yakın gelecekte hepimize nelere mal olacağını ona anlatamadım. Sistemin uyumlu bir parçası olması için mevcut iktidar anlayışlarının biçimlendirdiği okullarda erkenden tornadan geçirilen küçük çocuklar hep çocuk kalmayacaklar. Çocuk sandığımız şey, hayatının büyük bir kısmını yetişkin olarak geçirecek olan ve tercihleriyle kendisinin ve yaşadığı toplumun kaderini belirleyecek olan bir bireyin küçüklüğü sadece. O yüzden nasıl bir eğitim aldığı, okulda öğrendikleri kadar okuldan ne anladığı da sandığımızdan çok daha önemli. Devletin hesapçı politikalarıyla biçimlendirilen ve hızla muhafazakârlaştırılan eğitimi kadar, inceliksiz ve hoyrat bir ahlak dayatan paralı eğitim tuzakları da tehlikeli. Düştükleri tüketim uçurumunda kazandıklarını son kuruşuna kadar çocuklarının eğitimi için harcayan orta sınıf insanları, gelecek için kurdukları güzel hayaller uğruna bugünlerini heba ederken sistem onlar için bambaşka planlar yapıyor. Ceplerindeki parayla birlikte başlarındaki aklı da alıyor. Eğitimin insanı “iyi” biri yapabileceğini düşünen Sokrates, Sofistiklerin aksine öğrencilerinden para almazdı. Sokaklarda, açık alanlarda verdiği derslerle gençlerin kafasını karıştırdığı, onlara hayatı sorgulamayı öğrettiği için ölüme mahkum edildi. Eğitim insanı gerçekten “iyi” yapabilir. Tabii ki eğer “iyiyle” eğitirse... Kızlarla erkeklerin yan yana oturmasından işkillenen akılların eline geçen eğitimle, öğrencilerine müşteri muamelesi yapan akılların ele geçirdiği eğitimin elinde kalan bir nesil, neyi “iyi” bilir? Erbakan yirmi yıl önce sormuştu: “... Adil düzen kurulacak... Geçiş dönemi sert mi olacak, yumuşak mı olacak, kanlı mı olacak, kansız mı olacak...” Şu ana kadar ortada görünen bir kan yok; ama durum daha fena, için için çürüyoruz. Kanlı ya da kansız değil, iç kanamalı bir buhran geçiriyoruz. Bir yandan sosyal hayatın alışkanlıkları kabuk değiştiriyor; diğer yandan sistem. Ve yeni nesil eli pek ağır olan bu sistemin okulda ve sokakta tokadını yiye yiye büyüyor. Biz de tenis maçı seyreder gibi seyrediyoruz. Çocuklarımızı kimin parçalaması daha iyi? Cemaatin mi, hükümetin mi? İnsan çocuğu için de isyan etmezse... Ne için eder? u Topluluğun genel sanat yönetmeni Kemal Kocatürk, bu denli muğlak bir maddenin içeriğinin hiçbir hukuk diline de sığmayacağını vurguladı. Kocatürk, “Bu maddeden iyi niyet beklentim olmadığı için de bu desteği bir  köstek olarak gördüğümüzden kullanmayı düşünmemekteyiz” dedi. Protokolün 14. maddesine ilk tepki, bu yıl sunduğu proje destek almaya değer görülen Tiyatro Kumpanyası’ndan geldi. Tiyatro Kumpanyası’nın Genel Sanat Yönetmeni Kemal Kocatürk, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, 14. madde ve “Gezi” tartışmaları nedeniyle kendilerine yapılan yardımı bakanlığa iade edeceklerini söyledi. Geçen yıl Ahmed Arif’in “Hasretinden Prangalar Eskittim” adlı eserinden uyarlanmış aynı isimli oyunla bakanlıktan ödenek aldıklarını ve bu yıl da “Küçürekkız” adlı oyunla bakanlığa başvurduklarını dile getiren Kocatürk, “Hiç umudumuz yokken, geçen yıla oranla ‘indirimli’ bir ödeneğe değer görüldük. ‘İndirimli’ dememden kasıt şudur: Bakanlığın sloganı hani ‘Devletin özel tiyatrolara artarak süren desteği...’ ya, o bakımdan. Biz ‘indirime’ tabi tutulmuşuz” dedi. Protokole göre bakanlıktan ödenek alan tiyatroların ‘Aile değerleri’ni gözeteceğiz! yıl içinde 27 temsil yapmak zorunda olduklarını ve bu temsillerde “14. maddeye uymak zorunluluğu” doğduğunun altını çizen Kocatürk, şöyle konuştu: “Böylesine muğlak bir maddenin içeriği hiçbir hukuk diline de sığmaz herhalde. Bu maddeden iyi niyet beklentim olmadığı için de bu desteği bir  köstek olarak gördüğümüzden kullanmayı düşünmemekteyiz. Çünkü maddenin içeriğinden anlaşılacağı üzere, ‘armudun çekirdeği, üzümün çöpü’ denilerek, verilen yardımın yeniden sizden faiziyle birlikte geri istenmesi işten bile değil. Üstelik de oyununuz hakkında tespit tutanağı yazacak kişi ya da kuruluşlar bile belli değil. Yoldan geçen herhangi birinin hakkınızda bakanlığa yapacağı ufacık bir şikâyetin bile dayanak gösterilmeyeceği ne malum? Böylesi bir protokole imza atmayı kendimizde ne yazık ki uygar, demokratik ve hukuk devletinin bir bireyi olarak hak görmüyoruz. Hak görenleri de kınıyoruz. Devletin tüm halkın vergileriyle dağıttığı bu ödeneği bir ulufe, bir sadaka gibi görmesini ve bunda da ayrıştırıcı rol oynamasını içimize sindiremeyerek, bu desteği reddediyoruz.” Sanat için direniş kalarımızı davet ediyoruz” deANKARA (Cumhuriyet) Sanildi. Açıklamada, şu ifadelere yer natçı İnisiyatifi adı altında birleverildi: şen, tiyatro, opera, bale sanatçıla“Önce sanatın içine tükürdürı ile müzisyenler, Kültür ve Tuler, sonra ‘İnsanlık Anıtı’ heyrizm Bakanı Ömer Çelik’in Devkellerini, sinemalarını yıktılar... let Tiyatroları (DT), Devlet OpeÖzel tiyatrolara yardımı kestira ve Balesi için yaptığı, “Devlet sanat ilişkisi bakımından elimiz ler. 321 adet kütüphaneyi yerel yönetimlere devrettiler, deki modelin maalesef Sanatçı şimdi o kütüphaneler kaRusya’da bile 1995’te terk edilmiş bir Sovyeİnisiyatifi adı panıyor... Gerici AKP ikCumhuriyetin katik model olduğunun altında birleşen tidarı, zanımlarıyla hesaplaşmak adı koyulmasıdır. Bu sanatçılar, tüm için Kültür Bakanlığı’na model, bizim elimizdetasfiye etmeye çalışıyor. ki devlet sanat üretimi sanatçıları, ilişkisi modeli, dünyada kitle ve meslek Bölücü ve gerici politikakarşı sanat seferberlibir ülkede var, bire bir, örgütleriyle lara ği ilan ediyoruz. o da Çin’de” açıklamasendikaları larına karşı protesto eyCumhuriyetin kazalemi yapma kararı aldı. yarınki protesto nımları olan kültürsa“Atatürk ve Cumnat kurumlarının kapaeylemine huriyet Sevdalısı Hertılmasına ve AKP’nin ülçağırdı. kesi Eyleme Çağırıyokemizi bölmeye, Ortaçağ ruz” başlıklı çağrı ile karanlığına sürüklenmeyarın, saat 13.00’te, Ulus’taki 1. sine izin vermeyeceğiz. CumMeclis önünde toplanacak sanathuriyet‘imizi yıktırmayacaçılar, daha sonra Kültür ve Turizm ğız. Mustafa Kemal’in dediği giBakanlığı’na yürüyecek. Sanatbi ‘Sanatsız kalan bir toplumun çı İnisiyatifi’nden Cumhuriyet’e hayat damarlarından biri kopmuş yapılan açıklamada, “Sanatımız demektir.’ Cumhuriyetimize ve için direniyoruz. Yürüyüşümüsanatımıza sahip çıkmak için 1. ze tüm halkımızı, sanatçılarımıMeclis önündeyiz. Sanatla dizı, eğitim kuruluşlarımızı, kitreniyoruz, sanatla aydınlanıyole ve meslek örgütleriyle sendiruz. Diren sanat!” SANATÇILARDAN, KÜLTÜR BAKANI’NIN AÇIKLAMALARINA KARŞI PROTESTO EYLEMİ İş’te caz Amerikalı caz sanatçı sı Madeleine Peyroux , “The Blue Room” isimli son albümünün tanıtım ko nseri için 2 Aralık’ta İş Sana t’ta olacak. 1996 yılınd a yayımladığı ilk albüm ü “Dreamland”ın ard ından, Times dergisi tarafınd an “yılın en heyecan ve rici vokali” olarak değerle ndirilen sanatçı, sonra sında yayımladığı dört albüm le hayran kitlesini artırd ı. Konserde Peyroux, co untry müziğin modern tınılarının temelini olu şturduğu albümünden şarkıların yanı sıra, kü lt Leonard Cohen ve Beatles şarkılarını da yorumlayacak. Demir Özlü’ye Mersin’den edebiyat ödülü Kültür Servisi Mersin Ticaret ve Sanayi Odası tarafından 2007 yılından beri verilen Mersin Kenti Edebiyat Ödülü’nün bu yılki sahibi Demir Özlü oldu. Özlü bu ödüle, “öykülerinde kentlerin ruhunu ve bu ruhu oluşturan insanları varoluşçu öğelerle örülü, entelektüel bir atmosferde sorunsallaştırdığı, durum öykülerinde hiçleşmeyi ağır ve hüzünlü bir dille araştırdığı, bireyin acı çeken bilincini kentli bir duyarlıkla anlattığı ve Türkçe ile çağdaş edebiyatın dilinin gelişmesine katkıda bulunduğu” için değer bulundu. Özdemir İnce başkanlığında Dilek Doltaş, İpek Ongun, Hüseyin Ferhad ve Celâl Soycan’ın yer aldığı seçici kurul ödülü oybirliğiyle Özlü’ye verdi. 10 bin TL değerindeki ödül sanatçıya 18 Aralık’ta Mersin’de yapılacak törende sunulacak ve Özlü’nün edebiyatının tartışıldığı bir oturum düzenlenecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle