17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 KASIM 2013 PAZAR 6 HABERLER 154 gündür bilinci kapalı olan Berkin E. için bir araya gelenlere polis müdahale etti Adalet istemek suç İstanbul Haber Servisi Gezi direnişi sırasında Okmeydanı’ndaki evinden ekmek almaya giderken polisin attığı gaz bombasıyla başından ağır yaralanan ve 153 gündür bilinci kapalı olan 14 yaşındaki Berkin E. için Çağlayan Adliyesi önünde toplanarak suç duyurusunda bulunmak isteyen gruba polis basınçlı su ve biber gazıyla müdahale etti. Müdahale sırasında 16 kişi gözaltına alınırken olay yerinden geçtiği sırada basınçlı su nedeniyle düşen Suna Yıldız (50) adlı kadının bacağı kırıldı. Taksim Dayanışması’nın çağrısı ile Çağlayan Adliyesi’nin C kapısı önündeki meydanda toplanmak isteyen gruba polis izin vermedi. Grup daha toplanmadan polis “Burada eylem yapma izniniz olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Bugün adliye kapalı. Burada hiçbir eyleme müsaade edilmeyecek” diye anons yaparak 5060 kişilik grubun üzerine basınçlı su sıktı. E5 otoyoluna doğru dağılan gruba polis su sıkmaya devam etti. Bu sırada basınçlı suyun etkisiyle merdivenlerden düşen Suna Yıldız adlı vatandaşın bacağı kırıldı. Yıldız, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın çağırdığı ambulansla hastaneye kaldırıldı. Eylemcilerin bir kısmı da Çağlayan’daki metrobüs istasyonunun üst geçidinden Okmeydanı yönüne doğru kaçtı. Polis, ara sokaklarda göstericilere biber gazı ile müdahale etti. Polis bazı göstericileri yerlerde sürükleyerek gözaltına aldı. Müdahalenin ardından CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, İstanbul Valisi Hü Sandıkta Zayıflarsa İşi Bitik İktidarın her adımının nasıl allanıp pullanıp muazzam işler, büyük adımlar diye ülkeye sunulduğunu öğrendik... Barzani ile buluşma da onlardan biri! Hem de Diyarbakır’da... Neden Diyarbakır diye sorarak yumağı çözmeye başlayalım: Diyarbakır, Kürtlerin merkezi. PKK, BDP için birinci derecede önemli büyük kentimiz. BDP yönetiminde... Diyeceksiniz ki, ne var bunda, Barzani’nin de “Kuzeyin Güneşi”ne gelmesi doğal değil mi... Şüphesiz ki... Ama önemli olan, sazlısözlü, şiirli türkülü Diyarbakır sahnesini Erdoğan’ın kurmuş olmasıdır. Neyse lafı uzatmayalım: Erdoğan, özellikle son aylarda iyice çatışan iki Kürt liderliğin arasına giriyor. Barzani’yi, PKK/BDP/İmralı’ya karşı çıkartıyor... Şimdi filmi biraz geriye saralım. HHH Erdoğan ve iktidarı, son iki yıl içinde Barzani ile üç farklı dönem yaşadı. Birinde, Irak merkezi hükümetini dışlayarak, Barzani’nin bölgesel yönetimi ile petrol, gaz anlaşmalarına soyundu. Öyle ki, Ankara adeta Irak’ı parçalayacak! Irak yönetimi ile kanlı bıçaklı oldu... ABD bile bundan rahatsızlık duydu... İkincisi, bu kez Barzani ile atışmalı dönemdi... Bu dönemde İmralı’da Erdoğan ile Öcalan arasında, Suriye ve Irak Kürtlerini de kapsayan bir Türkiye Kürdistan Federasyonu kurulması zımni anlaşması ortaya çıkmıştı. Öcalan’ın Milliyet gazetesinde açıklanan kıyamet koparan görüşme tutanakları, bunu net gösteriyordu... Bugün bu anlaşma, sürünen eşek olarak çekiştirilip duruyor. Tabii, bu “federasyon” hem bir düş hem de çok sorunlu bir ölü projeydi! İran’ın Kürt bölgesi? Suriye? Ya yıllardır Irak Kürdistanı’nda tutan Barzani ve Talabani’yi ne yapacaklardı? Aslında bu “federasyon” düşü, Ortadoğu’da bugünkünden bir adım önceki fotoğraf üzerine kurulmuştu: Suriye’ye müdahale söz konusuydu, ABD esip gürlüyor, Fransa, İngiltere hazırlanıyor ve Ankara’daki savaş ağalarımız da avuçlarını ovuşturuyordu! Suriye’deki Kürt parçası, federasyonun ayağı olacak gibi duruyordu!.. İranABDİsrail ise neredeyse savaşın eşiğine geliyordu. İran’ın atom bombası üretimini engellemenin başka yolu yok gibiydi... Böyle bir savaş olursa, İran’daki Kürt parçası da özgürleşir ve “federasyon”un dördüncü parçası olurdu. Zaten Ankara da bu dönemde İran’a karşı mesafeli ve Amerikanİsrail pozisyonuna yakındı. BarzaniTalabani de, bu Ortadoğu savaşı içinde bertaraf edilebilir miydi, nasıl edilirdi, “federasyon”a ortak mı edilirdi, büyük muamma olarak ortadaydı. Ankara ile Barzani arasında diplomatik ilişkiler de küfürbazlı döneme girdi! HHH Ama bir ay içinde ortam ve ilişkiler değişti, ABD, Suriye savaşından yan çizdi, baktı ki El Kaideciler olayı götürecek... Derken beklenmedik bir şey oldu, İran’ın o müthiş diplomatik açılışı geldi. ABDİran flörtü resmen başladı... Aslında bu olan bitenler, ErdoğanÖcalan arasındaki İmralı anlaşmasını da çöpe attı! İki taraf da sözde varmış gibi davranıyor! Önemli bir şey daha oldu: Suriye’de Kürt bölgesi! Buna “AnkaraSuriye Kürtleri savaşı” da denebilir! Kelle kesen El Kaide bağlantılı El Nusracıların, Suriye Kürtlerine karşı savaşının ardında Ankara epey vardı. Güneydoğu’dan binlerce Kürt ve PKK, Suriye’de PYD’ye destek vermek için gitti. Sonuç: Kürtler kazandı, üstelik özerk yönetimlerini ilan ettiler! Unutmayın ki orası, BDPPKK yönetiminin bir parçası! Yani aslında PKK resmen bir özerk bölge (devlet) sahibi! Suriye ile sınırımız 900 km... Peki, Kürtlerle kaç kilometrelik yeni sınırımız oldu?! HHH Bu karmaşık gibi görünen sürecin önemli bir noktası daha var: BarzaniPKK/PYD çatışması! Barzani, Suriye’de PKK bağlantılı bir özerk bölge kurulmasını hiç istemedi. Burada sorun, Ortadoğu’dan boy pos atan “Kürdistan”ın patronu kimin olacağı konusudur. HHH İşte Kürt Meselesinin geldiği bu noktada (a BarzaniPKK çatışması, b Suriye’de istenmeyen Kürt bölgesi ve c ölen İmralı anlaşması!), RTE iktidarı, Barzani’yi devreye sokuyor... Hem de Diyarıbekir’de! Hiç kuşkunuz olmasın: RTE önümüzdeki dönemde tek olayı düşünüyor: seçimler... Çünkü o büyük iddiasını sürdürmesinin tek dayanağı, sandıktan güçlü çıkmaktır. Başka her şey RTE’nin aleyhindedir. Sandıkta zayıfladığı an, işi bitiktir! Bütün hesabı, Kürt oyları üzerindedir! Apo yerine Barzani verelim! Okmeydanı’nda çatışma l Berkin E.’nin yaralanmasıyla ilgili etkin bir soruşturma yürütülmesi talebi ile 14.00’te Çağlayan Adliyesi’nde toplanmak isteyen gruplara polisin sert müdahelesi akşam saatlerinde Okmeydanı’nda devam etti. Okmeydanı’nda eylemciler barikat kurarak ateşe verdi. Polisin yoğun gaz ve plastik mermili saldırısı sırasında TAYAD üyesi kişi başından yaralanarak Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Aralarında Grup Yorum üyesi Seçkin Aydoğan ile Yürüyüş dergisi muhabirleri Güneş Seferoğlu ve Tuncer Gümüş’ün de olduğu 19 kişi gözaltına alındı. Çatışma geç saatlere kadar devam etti. na da Berkin E’nin vurulmasından 10 gün sonra suç duyurusunda bulunduklarını ancak hiçbir gelişme olmadığına dikkat çekti. Önceki gün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı, İstanbul Valisi ve İstanbul Emniyet Müdürü hakkından suç duyurusunda bulunduklarını anımsatan Karatana, gerçeklerin ortaya çıkmasını istediklerini dile getirdi. Taksim Dayanışması adına açıklama yapan Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman da sorumluların yargılanmasını beklediklerini vurgulayarak dayanışmanın ortak taleplerinin de hâlâ karşılanmadığını söyledi. Açıklamanın hemen ardından polis gruba dağılın uyarı yaptı. Grup dağılırken polis basınçlı su ve biber gazıyla ey lemcilere ikinci kez müdahale ederek yine E5’e doğru dağıttı. Desteğe gelenlerin bir kısmı da adliye önünde beklemeyi sürdürdü. Milletvekilleri Mahmut Tanal, Melda Onur ve sanatçı Ferhat Tunç ile ailenin avukatının da aralarında bulunduğu heyetin, savcı ile görüşmek üzere adliyeye girmesine polis izin vermedi. Tanal ile polis amiri arasında uzun süre tartışma yaşandı. Bu sırada “Berkin E onurumuzdur” diye slogan atan 2 kişi de bu sırada gözaltına alındı, ters kelepçe yapılarak polis otobüsüne bindirildi. Meydanda kalan grubu polis, kalkanları ile çay bahçesine doğru sürükledi ve milletvekilleri burada oturma eylemi yaptı. Polis çay bahçesinin önünde etten duvar ördü, 2 TOMA da gruba dönük halde beklemeye başladı. Gözaltına alınanların polis otobüsü ile Emniyet’e götürülmesinin ardından polis güvenlik önlemlerini kaldırdı. Ablukaya alındılar seyin Avni Mutlu’yu arayarak “Vatandaşın bu meydana girmesi yasak olmamalı. Nöbetçi savcıya dilekçe verip açıklama yapıp dağılacağız. Polis ile vatandaşı karşı karşıya getirmeyin. Burada barışçıl bir gösteri yapmak istiyoruz” dedi. Yapılan görüşmeler üzerine polis grubun 5 dakika açıklama yapmasına izin verdi. Berkin E’nin babası Sami E, oğlunun bilincinin hâlâ kapalı olduğunu, 153 gün geçmesine karşın sorumluların hâlâ yakalanmadığını, hiçbir işlem yapılmadığını belirtti. Elvan, aile olarak sorumluların yargılanmasını beklediklerini vurgulayarak “Berkin’i sadece vuranların değil, ateş emrini verenlerin de yargılanmasını istiyoruz” dedi. Ailenin avukatı Evrim Deniz Karata (Fotoğraflar: VEDAT ARIK) Cumartesi Anneleri’nden Diyarbakır tepkisi İstanbul Haber Servisi Yıllardır kayıplarını arayan Cumartesi Anneleri, 451. kez Galatasaray Meydanı’nda yaptıkları oturma eyleminde, dün Diyarbakır’a giden Başbakan Tayyip Erdoğan’a “Yıllardır acı yaşattığınız halka ne anlatacaksın” diye seslendiler. İzmir’de gözaltına alınarak kaybedilen Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız, AKP’nin “Demokrasi paketinden çıka çıka reklam paketi çıktı” diye konuştu. Gözaltına alındıktan sonra kimsesizler mezarlığında bulunan Hasan Ocak’ın ağabeyi Ali Ocak ise Diyarbakır’da bulunan Başbakan’a “Orada kaybedilen, katledilen insanların gerçekliğiyle yüzleşmeye hazır mısın? Gizli gizli Şivan Perwer dinlediği için işkence gören insanların gerçekliğiyle yüzleşmeye hazır mısın” diye seslendi. Cumartesi Anneleri adına yapılan açıklamada, 11 Kasım 1993 tarihinde Şanlıurfa’da gözaltına alınarak kaybedilen Şefik Geçgel’in akıbeti soruldu. Avukatlar, Ali’nin dövüldüğü yere kırmızı karanfil bıraktı Peşlerini bırakmayacağız CAN HACIOĞLU ‘Mehmet Ali Çelebi’ye özgürlük’ İstanbul Haber Servisi Cezaevlerindeki hasta mahkumların durumuna dikkat çekmek için İnsan Hakları Derneği Cezaevi Komisyonu tarafından her hafta yapılan F Oturmaları’nda bu hafta Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nde tutulan Wernice Korsakoff ve şizofreni hastası tutuklu Mehmet Ali Çelebi’nin durumuna vurgu yapıldı. Eyleme oyuncu Nur Sürer de destek verdi. Grup adına Ümit Dolu, Çelebi’nin hapishanede olduğunun dahi bilincinde olmadığını vurgulayarak, “Geçmişini hatırlamıyor, şu an yaşadıklarını hafızası kaydetmiyor. Kendi öz bakımını yapamıyor. Hastalığı nedeniyle kendisine veya yanındakilere zarar verme riski bulunmaktadır. Tek başına yaşamını sürdürmesi olanaksızdır” dedi. Ethem’in mücadelesi kitaplaştı Haber Merkezi Haziran Direnişi’nde en ön saflarda yer alan ve Ankara’daki gösteriler sırasında polis kurşunuyla başından vurularak katledilen Ethem Sarısülük’ün kısa ancak mücadeleyle geçen yaşamı kitap oldu. “Ethem’in Kitabı”, Sarısülük’ün yanı sıra Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Ali İsmail Korkmaz, Medini Yıldırım ve Ahmet Atakan’a adandı. Tahsin Yılmaz’ın derlemesiyle Şubat Yayınları’ndan çıkan kitap, Ethem Sarısülük’ün yaşamıyla birlikte Gezi Direnişi’yle ilgili derlenen yazılardan oluşuyor. “Ethem’in Kitabı” Türkiye’nin en hareketli günlerine de ışık tutuyor. ESKİŞEHİR Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ile 200 genç avukat Eskişehir’de Gezi Parkı Direnişi sırasında dövülerek öldürülen 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz ’ın darp edildiği yere kırmızı karanfiller bıraktı. Feyzioğlu, Eskişehir Barosu üyesi avukatların dedektif gibi iz sürüp Ali İsmail’in katillerini ortaya çıkardığını belirterek, Kayseri’de görülecek davada da katillerin en ağır cezaya çarptırılması için mücadelelerine devam edeceklerini söyledi. Feyzioğlu, Eskişehir’de düzenlenen ve Türkiye’nin çeşitli kentlerinden gelen 200 avukatın yer aldığı 2. Genç Avukatlar Kurultayı’na katıldı. Feyzioğlu, öğle saatlerinde kurultayın çalışmalarına ara vermesi üzerine Eskişehir Baro Başkanı Rıza Öztekin, Ali İsmail Korkmaz ailesinin avukatları ve kurultaya katılan 200 genç avukatla birlikte Ali İsmail’in polisler ve sivil kişiler tarafından dövüldüğü Sanayi Sokağa gelerek kırmızı karanfil bıraktılar. Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna ’nın Ali İsmail davasına karşı gösterdiği tutumu da eleştiren Feyzioğlu, Tuna’nın ilk açıklamasında Korkmaz’ı arkadaşlarının darp ettiğini söylediğini anımsattı. Feyzioğlu, “Meslektaşlarımızda olayı tüm olumsuz koşullara, karartmalara rağmen aydınlatmalarından sonra bu kez, vali davanın Kayseri’ye naklini sağladı. Davayı kaçırttı. Meslektaşlarım ve TBB olarak, barolarımız olarak dava hangi ile giderse gitsin takipçisi olacaktır. Bu olayın arkasındaki gerçek suçluyu, bu emri kimin verdiğini ortaya çıkaracağız. 10 yılda geçse bunu başaracağız” diye konuştu. ‘ÇOCUKLARIMIZ SERBEST KALANA KADAR HER YERDEYİZ’ İstanbul Haber Servisi Gezi Direnişi Tutuklu Aileleri, tutuklu direnişçilerin serbest bırakılması için 21. kez Galatasaray Lisesi önünde bir araya geldi. Tutuklu Mustafa Diren Saygılı’nın babası Kanber Saygılı İzmir’deki eylemlerde tutuklananların aynı deliller gerekçe gösterilerek tutuklanmasına karşın serbest bırakıldığına dikkat çekti. Açıklamayı okuyan Çağrı Aydoğan’ın ağabeyi Cihan Aydoğan da “Güvenlik gerekçesiyle davanın başka ile sürüldüğüne inanmamızı kimse beklemesin. Kayseri değil, Fizan’a gönderseniz yine de katillerin peşindeyiz. Adalet yerini buluna kadar kadar, gerçek suçlular yargılanana kadar, çocuklarımız, kardeşlerimiz serbest kalana kadar, her yerdeyiz” diye konuştu. Eyleme şair Mehmet Özer de destek verdi. TUTUKLU VE HÜKÜMLÜ SAYISI 132 BİN KİŞİYİ BULDU TBMM (AA) Ceza infaz kurumlarında toplam 131 bin 983 kişi bulunuyor. BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken’in konuyla ilgili yazılı olarak yönelttiği soru önergesini yanıtlayan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, ceza infaz kurumlarında temmuz ayı itibarıyla 26 bin 255 erkek tutuklu, 1362 kadın tutuklu bulunduğunu bildirdi. Bakan Ergin’in yanıtına göre, 100 bin 941 erkek hükümlü ve 3 bin 425 kadın hükümlü olmak üzere toplam 131 bin 983 kişi bulunuyor. Ergin, adli suçlardan hükümlü sayısının 98 bin 673 (yüzde 80) tutuklu sayısının ise 23 bin 972 (yüzde 20) olduğunu ifade etti. SKM’den 25 Kasım çağrısı n İstanbul Haber Servisi İstanbul Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM), 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü eylemlerine çağrı yaptı. Yapılan açıklamada, İstanbul Kadın Dayanışması’nın 24 Kasım günü Kadıköy’de, İstanbul Kadın Platformu’nun da 25 Kasım’da Galatasaray’dan Taksim’e yürüyüş düzenleyeceği belirtildi. SKM tarafından dün Galatasaray Meydanı’nda açtıkları stantta Gezi tutuklusu kadınların serbest bırakılması istemiyle imza topladı. İlk imzayı oyuncu Nur Sürer verdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle