17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 KASIM 2013 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER [email protected] 13 Libya’nın başkenti Trablus’ta şehirden çıkmalarını isteyen göstericilere ateş açtılar Milisler katliam yaptı Dış Haberler Servisi ABD yönetimi, geçen yıl Bingazi konsolosluğuna düzenlenen ve aralarında ABD’li büyükelçinin de bulunduğu 4 Amerikan vatandaşının öldüğü saldırının failleriyle ilgili bilgi veren kişilere 10 milyon dolara kadar ödül vaat etti. Olaylarla ilgili suçlamalara hedef olan Dışişleri Bakanlığı’nın saldırganlar için ödül koyduğu bir Cumhuriyetçi üyenin soru önergesiyle ortaya çıktı. Bakanlık, güvenlik kaygılarıyla bu ödüle internet sitesinde yer vermediğini belirtti. Biz Paranoyak Laikler Durum çok dramatik ve vahim olmasa güleceğim… Küresel finans çevrelerinde etkili ve iddialı bir haber ajansı olan “Bloomberg”in görmüş geçirmiş yorumcusu Marc Champion, “Kabul etmekten nefret ediyorum ama 10 yıldır Başbakan Erdoğan’ın gizli bir planı olduğunu söyleyen paranoyak laikler haklı çıkıyor” diye yazdı. Kimdir Marc Champion diye baktım… “Moscow Times”ın yıllarca genel yayın yönetmenliğini yapmış. Hem mesleki açıdan deneyimli bir gazeteci hem de “demokrasi olmayan rejimler” konusunda tecrübeli. Buna rağmen… Biz “laik paranoyakların” kaygılarına yıllarca kulaklarını tıkamış. Tersine kendi deyişiyle bizi “nazik bir dille yıllardır” uyarmış! Serde ne de olsa “paranoyaklığımız” var! Tekin görülmediğimiz için, bizlere karşı Champion ne olur ne olmaz “nazik dil” kullanmaya özen göstermiş. Paranoya malum deliler için kullanılan bir kavram. Vikipedya paranoya için; “Yunancada düpedüz delilik anlamına gelir” diyor ve ekliyor: “Paranoya, bireyin bir olay karşısında olayların olduğundan farklı gelişebileceğini öne sürdüğü hayal ürünlerinin tümüdür ve çoğu zaman şizofreni ile iç içedir…” Kaygı, endişe, karşılığı olmayan korkuların yarattığı hayal dünyasında yaşayan insanlarla eh haliyle pek içli dışlı olmak istemezsiniz. Onlardan uzaklaşır, konuşmak zorunda kaldığınızda da pek pek uyarı yaparsınız. Champion da böyle yapmış ve bizleri “uyarmış”. Uyarmış ne demiş? “Erdoğan 11 yıldır iktidarda. Bir gizli acendası olsaydı, çoktan hayata geçirirdi!” 11 yıl sonra TC başbakanının başına göktaşı düşmüş gibi birdenbire kız erkek karışık öğrenci evlerine müdahale etmesiyle… Erdoğan’ın gerçek yüzü sürpriz biçimde ortaya çıkmış ve maskesi düşmüş. “İçindeki İslamcı” faş olmuş! Biz “paranoyak laiklerin” haklılığı da böylece anlaşılıvermiş! Marc Champion bunu söylüyor. Bundan sığ bir analiz olabilir mi? Erdoğan bu noktaya gelmeden önce Champion gibi deneyimli yorumcuları uyandıracak onlarca alarm verdi. Başbakan olur olmaz ayağının tozuyla daha zinayı şeriat yasalarıyla uyumlu şekilde yeniden suç yapmak istedi. Gizli acenda falan değil… Açıkça çıktı; “Kadın erkek eşitliğine karşı olduğunu; böyle bir eşitliğe inanmadığını” söyledi. İlk ağızda aklıma gelen bu örneklerin hepsi, laik anayasadaki eşit yurttaşlık ilkesine aykırı beyan ve söylemlerdi. Bunları zamanında defalarca yazıp çizdik. Ama Marc Champion gibileri nezdinde “paranoyak laik” kontenjanından hükmümüz olmadığı için sözlerimiz boşlukta çınladı. Şimdi “Bloomberg” yorumcusu, aniden “kızlı erkekli karma yaşamı ayrıştırıcı girişimleri”; “anayasaya aykırı” buluyor. Erdoğan’ın böylelikle “anayasayı yok sayıp İslamın talep ettiğini düşündüğü davranış biçimini dayatmak istediğini” belirtiyor: “Aha işte bu, İslamcılığa cuk oturan bir tanımıdır!” diye ekliyor. Erdoğan bangır bangır “kadın erkek eşitliğine inanmıyorum” dediğinde de bu çıkışları demokratik, laik anayasaya aykırı düşmekteydi ama bu o zaman Batılı çevrelerden kimseyi rahatsız etmiyordu. Niye? Çünkü dünyayı çekip çeviren ABD o sırada bambaşka tellerden çalmaktaydı. ABD Başkanı Obama, Türkiye’de “kadın düşmanı” bu açıklamaların yapıldığı dönemde; “Müslüman demokrasi Türkiye” ile övünüyor; “Türkiye’nin bu doğasından korkmak yerine, onunla bağlarımızı tam da bu yönüyle sıklaştırmalıyız” açıklamalarında bulunuyor; Türkiye’yi benzeri olmayan bir “Müslüman demokrasi modeli” olarak pazarlıyordu. Champion ve benzerleri için metnin altyazısı buydu. O altyazı, biz ne söylersek söyleyelim ne dersek diyelim cümlemizi esamesi okunmayan “paranoyak deliler” kategorisine indirgemişti! Paranoyak laiklerin söylemlerindeki cevher; şimdi bir tesadüf... Erdoğan’ı Beyoğlu ilçe başkanlığı döneminde ‘keşfeden’ eski ABD Büyükelçisi Morton Abramowitz’in AKP’nin özellikle dış politikada hezimetini ilan ettiği bir döneme rastlıyor. Ankara’nın Suriye politikasının iflasıyla, AKP’nin Washington’daki sponsorlarının tok sesle itiraz yükselttikleri ve ABD ile dalga boylarının ayrıştığı bir döneme isabet ediyor. Rastlantı o ki bu noktada AKP içinde de çatlak sesler çıkmaya başlıyor. “Economist” gibi yayın organlarında bu çatlak sesler derhal; “AKP yoksa çözülmeye mi başladı?” sorularıyla karşılığını buluyor. Batı medyası genelde, Gezi olaylarından itibaren “Türk modelinin iflasını” ele güne duyuruyor. İşte Marc Champion kardeşimizin “paranoyak laiklere” haklarını teslim ettiği an budur! Tenceretava çalan bir halk sokaklara dökülmüş; Washington’da karizma çizilmiş, Bloomberg “paranoyak laikleri” keşfediyor. “Embedded gazeteciliğin” bundan iyi örneği olabilir mi? Lavrov’a göre Türkiye dış oyuncu Dış Haberler Servisi Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un, Suriye’yle ilgili açıklamasında, Türkiye ve Arap Birliği için “dış oyuncular” ifadesini kullandığı bildirildi. Moskova’da TVC televizyonuna konuşan Lavrov, “Cenevre2 Suriye konferansının etkili kararlar alabilmesi için ülkedeki güçlerin yanı sıra (dış oyuncular) olarak tabir ettiğimiz Türkiye ve Arap Birliği ülkelerinin katılımını bekliyoruz” dedi. Bu arada Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü Genel Direktör Büyükelçi Ahmet Üzümcü’nün başkanlık ettiği konsey toplantısında, Suriye’nin kimyasal silahlarının gelecek yılın ortasına kadar imhasına ilişkin planı onayladı. Dış Haberler Servisi Libya’nın başkenti Trablus’ta, önceki gün 31 ila 43 kişinin öldüğü, yüzlerce kişinin yaralandığı çatışmaların ardından dün de rakip milisler arasında çatışma çıktı. Misrata Kartalları Tugayı milis güçlerinin kentten çıkmasını talep eden göstericiler önceki gün tugayın şehrin Gargur bölgesinde bulunan karargâhına doğru yürümüş, askeri üssün önüne gelen göstericilere Misrata Kartalları’na bağlı milisler ateş açmıştı. Bu saldırılarda 43 kişinin öldüğü söyleniyor. Ölenlerin cenazeleri için başkentin pek çok noktasında dün hükümete bağlı milisler kontrol noktaları oluşturdu. Başkentin 200 km. doğusundaki Misrata’dan gelen bir askeri konvoyun dün Tajura üzerinden kente girmeye çalışması üzerine, askeri grupların konvoyu durdurdu ve taraflar ABD’den Bingazi için 10 milyon dolarlık ödül Saldırıda 500’e yakın kişi yaralandı. (Fotoğraf: AFP) ateşe verdiğini analtıyor. Milislerin kentten çıkıp çıkmadığı da tam olarak bilinmiyor. Libya’da Kaddafi yönetiminin 2 yıl önce vahşi bir şekilde sona ermesinden sonra ortaya çıkan ve sivillerin korkulu rüyası haline gelen milis grupların sayısının 1700’ü bulduğu söyleniyor. Hükümet, pek çok farklı amaç için kurulan bu milisleri silahsızlandırmayı başaramıyor. Başbakanı kaçırdığını öne süren Libya Devrimcileri Operasyon Grupları, Libya’nın çoğunda faaliyet gösteren “yarı resmi” bir silahlı grup. Bazı milislerin maaşını hükümet ödese de hâlâ kendi komutanlarına sadıklar. Bir anayasanın olmadığı ülkede laiklerle İslamcı güçler arasındaki ayrımlar da parlamentoyu felç etmiş durumda. Fransa’nın Mali müdahalesi de, El Kaide bağlantılı bazı İslamcıların Libya’nın kanunsuz çöllerine geçmesine neden oldu. 1700 silahlı grup ‘Paranoya=delilik’ arasında yeni çatışmalar çıktı. açırılan başbakandan mesaj Geçen ay bir milis grubu tarafından kısa süreliğine rehin alınan Başbakan Ali Zeydan, Trablus dışındaki güçlerin şehre girmeye kalkışmamasını, çünkü durumun çok gergin olduğunu söyledi. Trablus Yerel Meclisi’nin (TYM) tüm silahlı milisler başkent Trablus’u terk K edene kadar halkı sivil itaatsizliğe davet ettiği bildirildi. Olaylarla ilgili de farklı bilgiler geliyor. Yetkililer, aralarında çocukların da bulunduğu göstericilerin Gargur’daki eylemlerinin barışçı olduğunu açıklasa da, milisler protestocuların silahlı olduğunu iddia ediyor. Bazı görgü tanıkları protestoların ardından silahlı kişilerin milislerin karargâhına baskın düzenlediğini, binaları T BUZDOLABIYLA KAÇMAYA ÇALIŞTI arihinin en büyük felaketlerinden birini yaşayan Filipinler yaralarını sarmaya çalışıyor. Haiyan tayfunu sırasında akli dengesini yitiren bir kadın iki çocuğu ile birlikte denize attığı buzdolabının içine binerek komşu bir adaya gitmek istedi. Son anda fark edilen genç kadın, yardım görevlileri tarafından engellendi. Resmi açıklamalara göre tayfun felaketi yüzünden ölenlerin sayısı 2 bin 357. Yaralı sayısı ile 3 bin 853. Ancak kayıplarla birlikte ölü sayısının 10 bini geçebileceği tahmin ediliyor. (AA) ‘Türkiye yüzünden savaşı kaybediyoruz’ Dış Haberler Servisi İngiliz Guardian gazetesi, Türkiye’nin El Kaide bağlantılı grupların Suriye’ye geçişlerini kolaylaştırmaya devam ettiğini yazdı. Gazetenin Ortadoğu muhabiri Martin Chulov imzasıyla çıkan yazıda Halep’in güneydoğusunda rejim güçleriyle El Nusra ve Irak ve Levant’ta İslam Devleti arasında şiddetli çarpışmalar yaşandığı, cihatçıların takviye güç istediği, bu bölgenin kaybedilmesinin Türkiye’den destek yollarını tehdit edeceği kaydedildi. Cihatçıların Türkiye’den Suriye’ye rahat geçişten yararlandıkları kaydedilen analizde, muhaliflerin liderlerinden Hacı Ebu Abdullah’ın “Bunu nasıl açıklayabilirsiniz ki? Türkiye yüzünden savaşı kaybediyoruz” sözlerine yer verildi. Bir başka isyancı komutan da “Bizim elde ettiğimiz bölgede kalmamızı zorlaştırmak ve El Kaide’nin kazanım elde etmesi için açık bir politika var” dedi. ‘İslamcılık tanımı’ niye gecikti? ‘Şimdi daha yoksuluz’ REŞAT AKAR KLERİDES’İN ÖLÜMÜ RUMLARI ÜZDÜ Putin’in elçisi Suriye muhalefetiyle buluştu DUYGU GÜVENÇ ANKARA İstanbul, geçen hafta sessiz bir buluşmaya evsahipliği yaptı. Rusya Devlet Başkanı Putin’in özel Temsilcisi Mikhail Bogdanov, Suriye muhalefetine Putin’in davetini iletti. Suriye muhalefeti, 2’nci Cenevre Konferansı’na katılacağını tekrarlarken Putin’in davetine şimdilik yanıt vermedi. Suriye muhalefetinin İstanbul’daki temsilcileriyle bir araya gelen Bogdanov, “Suriye muhalefetinin 2. Cenevre Konferansı’na olumlu yaklaştığını” söyledi. Suriye muhalefetinin, 2. Cenevre’ye Esad’ın koltuğundan ayrılması, geçiş hükümeti kurulması, insani yardım koridorlarının açılması, cezaevindekilerin serbest bırakılması ve bunların belli bir zamanda gerçekleşmesi halinde katılacağını Bogdanov’a da ilettiği öğrenildi. Suriye’de Hıristiyanlara yönelik saldırılar da ele alındı. Muhalefet, davete “evet” demek için, ABD Rusya arasındaki 2. Cenevre mutabakatını bekliyor. Suriye ordusu Halep, Homs, Şam’da birçok ilçeyi yeniden ele geçirirken, PYD’nin özerklik ilanına Kürdistan Bölgesel Yönetimi Mesud Barzani karşı çıktı. Barzani, Diyarbakır’a gelmeden önce yaptığı açıklamada Esad’la işbirliği yapmakla suçladığı PYD’nin Kürt bölgelerinde geçiş yönetimi kurmasını reddettiğini söyledi. LEFKOŞA Kıbrıslı Rumların eski liderlerinden Glafkos Klerides’in ölümü adanın gündeminde ilk sıraya yerleşti. Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras, Klerides’in ölümü için “Büyük bir heleni kaybettik” dedi. Kaldığı evde 94 yaşında hayata veda eden Glafkos Klerides’in, Kıbrıslı Rumlar için verdiği mücadeleden övgüyle söz eden Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ise Klerides’in, sadece kendi ülkesinin değil insanlığın tüm mücadelelerinde hazır bulunduğunu söyledi. Rum Meclis Başkanı Yannakis Omiru, Klerides’in Kıbrıs tarihinin, ayrılmaz ve önde giden bir parçası olduğunu belirterek “Klerides’in gidişi Kıbrıs’ı daha yoksul yaptı” dedi. KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, kızı Katie Klerides’i telefonla arayarak taziyelerini iletti. Eroğlu, Klerides’in ada tarihinde isim bırakmış önemli şahsiyetlerden birisi olduğunu ifade ede Eroğlu, kızını aradı rek Kıbrıs Türk halkı adına Klerides ailesine baş sağlığı diledi. 1919 doğumlu Klerides, İngiltere’de hukuk oku muş, II. Dünya Savaşı döneminde İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri’ne katılmıştı. 1942 yılında uçağı Almanya’da düşürüldü ve savaşın sona ermesine de Rum Lider Klerides, Rauf Denktaş’la birlikte çok sayıda müzakereye katıldı. (Fotoğraf: AFP) ğin esir olarak tutuldu. Klerides, Kıbrıs’ta avuüstlenirken bu görevi, II. Makarios’un kat olarak çalışırken 195559 dönemin adaya döndüğü 7 Aralık 1974 tarihine de EOKA’da “İperidis” kod adıyla kadar sürdürdü. 1976’da Demokratik görev yaptı, İngilizler tarafından tu Seferberlik (DİSİ) Partisi’ni kuran Kletuklanan birçok EOKA’cının avukat rides, 1968 yılında toplumlararası gölığını da üstlendi. 1959 yılında Lond rüşmelerde Kıbrıs Rum tarafının temra Konferansı’nda yer alan Klerides, silcisi olarak 1976 yılına kadar Kuru19591960 geçiş dönemi sırasında ise cu Cumhurbaşkanı Rauf Raif DenkAdalet Bakanlığı yaptı. taş ile birlikte müzakerelerde bulundu. 1960 yılında Kıbrıs Cumhuriyeti Kıbrıs sorununun BM Güvenlik Temsilciler Meclisi’ne, ardından Mec Konseyi’nde görüşülmesi sırasında lis Başkanlığı’na seçilen Klerides, 23 birçok kez Güney Kıbrıs’ı temsil eden Temmuz 1974 yılında, darbe ve Barış Klerides, Rum Yönetimi Başkanlığı’na Harekâtı koşulları nedeniyle, geçici ola ilk kez 14 Şubat 1993’te, daha sonra 15 rak Rum Yönetimi Başkanlığı görevini Şubat 1998’de seçildi. Dış Haberler Servisi Dünya Ekonomik Forumu için 1500 uzmanın yaptığı çalışmaya göre, Ortadoğu ve Kuzey Afrika, 2014’te dünya liderlerinin başlıca kaygısı olacak. İsviçre merkezli kuruluşun hazırladığı “2014 Küresel Eğilimler” raporu, Suriye’deki savaş ve Kuzey Afrika’daki istikrarsızlık ile işsizliğin, gelecek yılın küresel siyasi gündeminde en tepedede yer almaya devam edeceğini gösteriyor. Ortadoğu’yu 2014’te bekleyen en büyük sorun siyasi gerilimler. İşsizlik ve eğitim hemen bu başlığın ardından geliyor. 2014’te öne çıkan 10 eğilim 1 Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da sosyal gerilim 2 Gelir eşitsizliğinin artması 3 Yapısal işsizlik 4 Artan siber tehditler 5 İklim değişikliğiyle mücadele olmaması 6 Ekonomik politikalara güvensizlik 7 Liderlikte değerlerin kaybı 8 Asya’nın büyüyen orta sınıfı 9. Mega şehirlerin artan önemi 10. Online dezenformasyonun hızla yayılması. ‘Model’ iflas edince 2014’te yine Ortadoğu’yu konuşacağız İsrail çocukları kelepçeledi Dış Haberler Servisi İsrail askerlerinin yaşları 5’le 9 arasında değişen 4 Filistinli çocuğa kelepçe taktığı bildirildi. Filistinli aktivist Murad Aştiye, AFP’ye yaptığı açıklamada, Batı Şeria’daki bir köyde İsrail işgalini protesto gösterilerine müdahale eden İsrail askerlerinin, çocukların da bulunduğu alana ses veya ışıkla insanı sersemleten bir çeşit el bombası attığını, çocukların çok korktuğunu söyledi. Aştiye’ye göre daha sonra çocukların ellerini arkadan plastik şeritlerle bağlayan İsrail askerleri, 9 yaşındaki Tarık Hikmet, 7 yaşındaki Hüssam Haldun, 6 yaşındaki Malak Hikmet ve 5 yaşındaki Ahmed Abdüsselam’ı “gözaltına” aldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle