15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 KASIM 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER l Ali İsmail Korkmaz davası 7 Yurttan manzaralar l Zonguldak’ta Bahçelievler Mahallesi’ndeki yurtta kalan Bülent Ecevit Üniversitesi öğrencileri, önceki gece saat 23.30 sıralarında yurt önünde eylem yaptı. Binada sık sık kalorifer ve su arızaları yaşandığını, internetin olmadığını, yemekhanenin yetersiz kaldığını, yatakların eski ve pis olduğunu, fişle kantinden yiyecek alamadıklarını belirten öğrenciler, alkış ve sloganlarla tepki gösterdi. Bir öğrenci, “Her gün sularımız kesiliyor. Kaloriferler yanmıyor. Yataklarımız 1520 senelik. Dolaplar eski. Yurt çok pis. 300 kişi var ama 50 kişilik yemek çıkıyor” diyerek tepkisini dile getirdi. Binanın önünde toplanan ve pencerelere çıkan öğrenciler “Müşteri değil öğrenciyiz” sloganı attı. (DHA) Kasım’da başlıyor 20 Başbuğ’un avukatından Yalman’a ‘seminer’ yanıtı ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) Eskişehir’de sendika ve sivil toplum örgütlerinin oluşturduğu Emek ve Demokrasi Güçleri Platformu, 20 Kasım’da başlayacak Ali İsmail Korkmaz davasına katılım çağrısı yaptı. 19 yaşındaki üniversite öğrencisi Korkmaz, Gezi Direnişi sırasında, 2 Haziran’da polislerin de aralarında bulunduğu eli sopalı bir grup tarafından dövüldükten sonra 10 Temmuz’da yaşamını yitirmişti. Serbest Muhasebeciler Odası Başkanı İlker Özokçu, “Ali İsmail, eli sopalı polisler ve onların organize ettiği kişilerce bizzat pusu kurularak dövülerek öldürüldü. Deliller hâlâ karartılmaya devam ediliyor. Olay gününde sözlü emirle ara sokaklara görevlendirilen 40 kadar terörle mücadele polisinin ve onları görevlendiren amir ve müdürlerin bırakın yargılanması tanık sıfatıyla ifadelerine bile başvurulmadı” dedi. ‘Neden iki yıl bekledin’ İstanbul Haber Servisi Eski Kara Kuvvetleri Komutanı (KKK) Orgeneral Aytaç Yalman’ın “emirlere aykırı hareket etmekle” suçladığı Ergenekon davasından tutuklu eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un avukatı İlkay Sezer yanıt verdi. Balyoz davasında “perde arkasında darbe planı yapıldığı iddia edilen Plan Semineri 2003” konusunda müvekkili Başbuğ’un tanık olarak ifade verdiğini anımsatan avukat Sezer, “Neredeyse iki yıl geçtikten sonra, bugünlerde gündeme getirilmesinin neden ve amaçları anlaşılmakta zorlanılmaktadır” dedi. Orgeneral İlker Başbuğ’un Balyoz davasına bakan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2 Mart 2012 günkü duruşmada tanık olarak ifade verdiğine dikkat çeken avukat Sezer “Kişiliği, karakter yapısı, güvenilirliği ve tutarlılığı ortada olan ve bu özellikleri kamuoyu tarafından da yakinen bilinen müvekkilimin, 2 Mart 2012 günü vermiş olduğu ifadesine, bugün ne ilave edebileceği yeni bir husus vardır, ne de herhangi bir konuya açıklık getirmeye ihtiyacı bulunmaktadır. Diğer bir deyişle, müvekkilimin ifadesinde söylemiş olduğu sözlerle bugün de aynı noktadadır” dedi. Avukat Sezer açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Tanık ifadesini dikkatle okuyanlar, mevcut bilgiler ışığında, kendi içinde tutarlı ve çelişkiler barındırmayan sözlerle, sadece gerçeğin ortaya çıkarılmasına yardımcı olunmaya çalışıldığını rahatlıkla anlayabilirler. Büyük oranda medyada yer alan ve isteyen kişilerin de kolaylıkla ulaşabileceği müvekkilimin tanık ifadesinin, ifadenin verildiği günlerde değil de neredeyse iki yıl geçtikten sonra, bugünlerde gündeme getirilmesinin neden ve amaçlarını anlamakta zorlanılmaktadır.” Balyoz davasında “darbeyi önlediği” belirtilen emekli Orgeneral Aytaç Yalman, 57 Mart 2003 tarihinde İstanbul 1. Ordu Komutanlığı’nda gerçekleştirilen “Plan Semineri 2003”te oynanan senaryo konusunda o dönem Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı olan İlker Başbuğ’un kendisini bilgilendirmediğine ilişkin açıklamaları basında yer almıştı. Yalman, seminerde oynanacak senaryonun 1. Ordu tarafından Genelkurmay’a bildirildiğini, ancak bu yazının kendisine İlker Başbuğ tarafından iletilmediğini söylemişti. Cezaevinde darp edildiğini annesine anlattı, ceza aldı Dayak ye, sus ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Üniversite öğrencisi Erkin Kocaman, Malatya’da 6 arkadaşıyla açılan terör örgütü üyeliği davasından 2012 Şubat ayında 11 yıl l5 gün hapis cezasına çarptırıldı. Bu ceza Yargıtay tarafından da onaylandı. Yargılama sonunda Kırıkkale F Tipi Cezaevi’ne nakledilen Kocaman, 16 Eylül 2013 günü avukatı Eylem Hakverdi ile görüşecekti. Kocaman, avukatıyla her tarafı camla kapalı bir alanda görüştürülmesine tepki göstererek görüşmenin avukat ile mahkumlar için ayrılan özel alanda yapılmasını istedi. Çıkan tartışma sonucu Kocaman, ceza infaz koruma memurları tarafından avukatın önünde darp edildi. Darp raporu alan Erkin Kocaman, anne ve babası ile yaptığı görüşmede olayı anlatırken “Bu mesleği yapanları dışarıda teşhir edin. Dışarıda bunların yüzüne tükürülmesi için her şeyi yapın, âciz, edepsiz, psikopat, alçak insanlar. Aşağılık psikolojisiyle ömür boyu yaşayacaklar. İşkence yapmak şerefsizliktir. İşkence yapmak namussuzluktur” ifadelerini kullandı. Bu sözler görüşme sırasında kayıt altına alındığı için Kocaman hakkında disiplin soruşturması başlatıldı. Cezaevi yönetimi, so ruşturma sonunda Kocaman’a görüş ve iletişim yasağı cezası verdi. Karara karşı Kırıkkale İnfaz Hâkimliği’ne itiraz edildi, ancak henüz sonuç çıkmadı. Hâkimlik, cezayı onarsa Kocaman’ın dışarıyla irtibatı kesilecek. Erkin’in annesi Sevim Kocaman, oğlunun başına gelenler nedeniyle sürekli gözyaşı dökerken yaşananlara da isyan etti. Oğlu Erkin’in, Grup Yorum konserine katılmak gibi suç olmayan eylemlerden cezalandırıldığını, cezaevinde sürekli baskı görüp disiplin cezası aldığını anlatan anne Kocaman şunları söyledi: “Oğlum, cezaevinde ağzını açsa disiplin cezası alıyor. Çocuğuma bir şey olur diye ödüm kopuyor. Evim, yazları bile buz kesiyor. Onunla telefonda konuşacağımız zaman, evde babası ile birlikte sessizce telefonun başında bekliyoruz. Onun aramasını bekliyoruz. O anda sihir bozulacak da aramayacak diye çok korkuyoruz. Ta ki arayana kadar. Telefonda görüşünce rahatlıyoruz. Babası artık yaşadığımız acılar nedeniyle duvarları yumrukluyor. Her gün demokrasi ve özgürlüklerden bahsediyorlar. Ama ben nasıl özgür olabilirim ki? Artık devlet büyüklerimiz sesimizi duysun” l Ülkücüler Kürt öğrencilere saldırdı Direkt göze... MEHMET MENEKŞE Engin Çeber’in öldürülmesi AMASYA Sivas’ta Demokratik Öğrenci Dernekleri Federasyonu İnisiyatifi üyesi öğrenciler, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın öğrenci evlerine müdahale edileceği yönündeki açıklamasını protesto ettikleri sırada 50 kadar ülkücü öğrencinin saldırısına uğradı, bir polis, 3 öğrenci bıçakla yaralandı. Yaralıların sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. Olaylara karıştığı iddia edilen 7 öğrenci gözaltına alındı. Polisin, kampus içerisinde sinyal kesici jammer’ları devreye sokarak olayların daha fazla büyümemesi için öğrencilerin birbiri ile iletişimini kestiği bildirildi. Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde de 10 Ekim’de ülkücü öğrencilerin yurtları basarak Kürt öğrencilere saldırması sonucu 4 öğrenci yaralanmıştı. İşkenceci müdürün cezası onandı CANAN COŞKUN Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2. kez önüne gelen, Engin Çeber davası ile ilgili Çeber’in ölümüne yol açan Cezaevi 2. Müdürü Fuat Karaosmanoğlu hakkında işkenceye doğrudan katılmasa da ihmal suretiyle buna göz yumduğu gerekçesiyle ‘işkence’ suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılması yönündeki kararı onadı. Çeber ailesi avukatı Evrim Deniz Karatana, bu kararın işkence davaları için emsal niteliğinde olduğunu söyledi. Yargıtay 8. Ceza Dairesi, Engin Çeber’in 2008 yılında Bayrampaşa Cezaevi’nde işkenceyle öldürülmesine ilişkin önüne 2. kez gelen davada nihai kararını açıkladı. Yargıtay 8. Ceza Dairesi aynı zamanda, tutuklu yargılanan infaz koruma memurları Selahattin Apaydın, Sami Ergazi ve Cezaevi 2. Müdürü Fuat Karaosmanoğlu hakkındaki, “neticesi sebebiyle ağırlaşmış işkence” suçundan verilen “müebbet hapis” cezasını da onadı. Sanık infaz koruma memurlarından Nihat Kızılkaya hakkındaki “işkence” suçundan 2 yıl 6 aylık, polis memurları Mehmet Pek ve Abdülmüttalip Bozyel hakkında, işkence suçunu 3’er kez işledikleri için verilen ayrı ayrı 2 yıl 6 aylık cezalar da onandı. Daire, polis memuru Aliye Uçak hakkındaki “kasten yaralama” kararının açıklanmasını geri bıraktı. Avukat Evrim Deniz Karatana, Cezaevi 2. Müdürü Fuat Karaosmanoğlu hakkında ‘ihmal suretiyle işkence’ suçundan ceza verilmesinin emsal ve işkence suçunun sabit olduğu anlamına gelen bir karar olduğunu belirterek, “Bu kararla, işkencede bizzat yer almayan amirler de sorumlu haline gelecek” dedi. MÜ’de de saldırı İstanbul Haber Servisi Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde ülkücü grubun Kürt öğrencilere saldırdığı iddia edildi. Nişantaşı’ndaki kampusta kantinde yemek alan öğrencilere 10 kişilik grubun saldırdığı, 2 öğrencinin yaralandığı belirtildi. Olay sırasında özel güvenlik görevlilerinin müdahalede bulunmadığı, olayın ardından kampusta bir süre gerginlik yaşandığı belirtildi. l Çevik kuvvetin öğrencinin üstüne çöküp gözünü hedef alması dikkat çekti. ‘Okul müdürü tehdit etti’ iddiası Andımız’ı okuyan Utku Kalı’ya tahliye İlk kez yargıç karşısına çıkan Kalı, Reyhanlı saldırısına ilişkin belgeleri komutanının emri ile tutanak karşılığında iki sivile verdiğini söyledi öğrencilere azar ANTALYA (DHA) Antalya Gazi Anadolu Lisesi’nde Andımız’ı okuyan öğrenciler hakkında disiplin soruşturması başlatıldığı iddia edildi. Muratpaşa ilçesinde bulunan okulda geçen hafta cuma günü meydana geldiği iddia edilen olayda, İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından öğrenciler Andımız’ı okumaya başladı. Bunun üzerine okul yönetiminin öğrencileri azarladığı ve Andımız’ı okumaya öncülük eden öğrenciler hakkında soruşturma başlatacağı ileri sürüldü. Olay sosyal medya üzerinden hızla yayılırken, okul yönetimi tepkilerin hedefi oldu. Okul Müdürü Hayri Bahşi, olayın gerçeği yansıtmadığını, hiçbir öğrenci hakkında disiplin soruşturması başlatmadıklarını söyledi. Eğitimİş Şube Başkanı Mehmet Balık ise olayla ilgili çok sayıda öğrenci ve veliden telefon aldıklarını belirterek, “Çocuklar okul bahçesinde kendiliğinden Andımız’ı okuyor. Geniş bir katılım oluyor. Hatta öğretmenleri de onlara destek veriyor. Okul müdürü de öğrencilere dönüp ‘Hepiniz hakkında soruşturma açacağım’ diyor. Bununla ilgili bize çok sayıda veli ve öğrenci telefon açtı” diye konuştu. Okul yönetiminin olayla ilgili soruşturma açma gibi bir yetkisi olmadığını dile getiren Mehmet Balık, “Çocuk nasıl 10. Yıl Marşı’nı okuyorsa, Andımız’ı da severek okuyabilir. Okul müdürünün herhangi bir soruşturma açma yetkisi yok. Hiç kimse Andımız’ı okudu diye suçlu görülemez” diye konuştu. İngiliz akademisyene ajanlık suçlaması RİZE (DHA) Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nde (RTEÜ) 3 yıldır görev yapan İngiliz öğretim görevlisi Wend Mary Kasap, ajanlık ve misyonerlik yaptığı iddiasıyla üniversiteye alınmadığını açıkladı. Sözleşmeli öğretim görevlisi olarak 3 yıl önce RTEÜ’de görev alan Kasap’ın görev süresi, ‘İngiliz casusu’ olduğu ve kiliselerle ilgili bir kitabı çoğaltarak ilkokullara dağıttığı gibi iddialar üzerine uzatılmak istenmedi. Ancak daha sonra rektörlük Kasap’ın hizmet süresini 1 yıl uzattı. Ancak dün sabah üniversiteye giden Kasap içeri giremedi. Üniversiteye güvenlik elemanları eşliğinde girebilen İngiliz öğretim görevlisine yetkililerce görevine son verildiği bildirildi. Öğretim üyesinin eşi Adnan Kasap, ilahiyatçı üniversite rektör vekilinin göreve gelmesinden sonra eşine din, ırk ve cinsel ayrımcılık yapıldığını ileri sürdü. Öğrencilere İngilizce dersi veren Wend Mary Kasap, suçlamalarla ilgili, “Bunlar komedi” dedi. Rektör Vekili Prof. Dr. Hüseyin Karaman ise Kasap’ın işine ücret anlaşmazlığı nedeniyle son verildiğini savundu. CEMİL CİĞERİM SAMSUN Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde 53 kişinin öldüğü saldırıyla ilgili belgeleri RedHack’e sızdırdığı iddiasıyla tutuklanan ve tedavisi yarıda kesilerek yeniden cezaevine gönderilen er Utku Kalı’nın yargılanmasına devam edildi. İlk kez duruşmaya getirilen Kalı, ifadesinde, belgeleri komutanın emri ile tutanak karşılığında iki sivil şahsa verdiğini belirtti. Ağır antidepresan ilaçları kullandığını ve bazı şeyleri hatırlamadığını belirten Kalı, “Ben sivildeyken bir GSM operatöründe elektronik haberleşme teknikeri olarak çalışıyordum. Bu belgeleri sızdırmış olsaydım, telefonda saklamazdım. Düşerdim, sıfırlardım hatta tuvalete atardım. Benim telefonumu arkadaşlarım da kullanıyordu. Başkaları da bu işi yapmış olabilir” diye konuştu. Kalı’nın savunmasından sonra 9 tanık dinlendi. Yaklaşık 6 saat süren yargılanmanın ardından mahkeme heyeti, sanık Kalı’nın delillerin toplanmış olması, sanığın kaçma ve delilleri karartma şüphesi olmamasından dolayı tutuksuz yargılanmasına karar vererek duruşmayı erteledi. Kalı, 24 Mayıs’ta tutuklanmıştı. CHP Milletvekili Hüseyin Aygün, duruşma çıkışında Utku Kalı’nın 6 ay sonra tahliye edilmesine ilişkin “Adalet yerini buldu” dedi. Baykam’ı bıçaklayan Çeliker’e 25 yıl CANAN COŞKUN Ressam ve gazetemiz yazarı Bedri Baykam ile Piramit Sanat Galerisi Genel Koordinatörü Tuba Kurtulmuş’u bıçakla yaraladığı gerekçesiyle yargılanan Mehmet Çeliker 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti, sanık Çeliker’i, ressam Baykam’a yönelik eyleminden dolayı tasarlayarak kasten insan öldürmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Olayın teşebbüs aşamasında kaldığını kaydeden heyet, cezayı 15 yıl ağır hapis cezasına indirdi. Kurtulmuş’a yönelik eyleminden dolayı ise kasten insan öldürmek suçundan müebbet hapisle cezalandırılan Çeliker’e verilen bu ceza da teşebbüs aşamasında kaldığı için 10 yıla indirildi. Toplam 25 yıl ceza alan Çeliker, Baykam’a yönelik husumetinin sürdüğünü söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle