Katalog
                    Yayınlar
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Yıllar
                    
                    - 2025
 - 2024
 - 2023
 - 2022
 - 2021
 - 2020
 - 2019
 - 2018
 - 2017
 - 2016
 - 2015
 - 2014
 - 2013
 - 2012
 - 2011
 - 2010
 - 2009
 - 2008
 - 2007
 - 2006
 - 2005
 - 2004
 - 2003
 - 2002
 - 2001
 - 2000
 - 1999
 - 1998
 - 1997
 - 1996
 - 1995
 - 1994
 - 1993
 - 1992
 - 1991
 - 1990
 - 1989
 - 1988
 - 1987
 - 1986
 - 1985
 - 1984
 - 1983
 - 1982
 - 1981
 - 1980
 - 1979
 - 1978
 - 1977
 - 1976
 - 1975
 - 1974
 - 1973
 - 1972
 - 1971
 - 1970
 - 1969
 - 1968
 - 1967
 - 1966
 - 1965
 - 1964
 - 1963
 - 1962
 - 1961
 - 1960
 - 1959
 - 1958
 - 1957
 - 1956
 - 1955
 - 1954
 - 1953
 - 1952
 - 1951
 - 1950
 - 1949
 - 1948
 - 1947
 - 1946
 - 1945
 - 1944
 - 1943
 - 1942
 - 1941
 - 1940
 - 1939
 - 1938
 - 1937
 - 1936
 - 1935
 - 1934
 - 1933
 - 1932
 - 1931
 - 1930
 
                    Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
                    Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
                    Sayfayı Satın Almak İstiyorum
                
            
                SAYFA	  CUMHURİYET	  12	KASIM	2013	SALI  6  HABERLER  Başbakan Erdoğan ve parti sözcüsü Arınç arasında yaşanan gerginlik sonuçlandırılamıyor  AKP’de kriz çözülmüyor Barzani ile görüşecek EMİNE KAPLAN/FIRAT KOZOK DİYARBAKIR	(Cumhuriyet)		 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hafta sonu Diyarbabır’ı ziyaret edecek. Erdoğan, cumartesi günü Diyarbakır’da Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani ile de bir görüşme yapacak. Görüşmede PKK, çözüm süreci, Suriye’deki gelişmeler ve Kürt Ulusal Konferansı’nın gündeme gelmesi bekleniyor. AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, Barzani’nin kendisiyle birlikte ünlü Kürt sanatçı Şivan Perwer’i getirebileceğini belirtti.  Üçüncü kez ertelendi DİYARBAKIR	(Cumhuriyet)		 PKK lideri Abdullah Öcalan’ın isteğiyle Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin Erbil kentinde düzenlenmesi planlanan Kürt Ulusal Konferansı 3. kez ertelendi. Konferansın, PKK ile IKDP arasındaki güç çekişmesi nedeniyle toplanamadığı belirtildi.  PYD yalanladı  ANKARA  Kızlı erkekli öğrenci evleri tartışması nedeniyle Başbakan Tayyip Erdoğan ile Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç arasında çıkan krizin çözümü uzuyor. Erdoğan’ın “Kendi aramızda hallederiz” açıklaması üzerine Arınç, 3 gündür bir görüşme olmasını bekledi. Ancak Arınç’ın beklediği telefon gelmedi. Bunun üzerine gözler cuma günü yapılacak olan, Arınç’ın da üyesi olduğu AKP Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısına çevrildi. Bu toplantı öncesinde baş başa bir görüşme yapmazlarsa Erdoğan ve Arınç, ilk kez MKYK’de bir araya gelecek. Parti kulislerinde, ikili arasındaki sorunun kopmaya neden olmayacağı ve aşılacağı değerlendirmesi yapılırken, “Hükümet sözcülüğü konusunda bir sıkıntı yaşanıyor gibi gözüküyor. Arınç, parti sözcülüğünü bırakabilir” görüşü dile getiriliyor.  u AKP kulislerinde, ikili arasında yaşanan sorunun kopmaya neden olmayacağı ancak Arınç’ın parti sözcülüğünü bırakmasıyla sonuçlanabileceği konuşuluyor. Arınç’ın sert çıkışının ardından ikili, önceki gün Anıtkabir’deki 10 Kasım törenlerinde ilk kez bir araya gelmişti. Tören boyunca birbiriyle konuşmayan Erdoğan ve Arınç, ardından Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’nun düzenlediği törende buluşmuştu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile birlikte salona gelen Arınç’ın, Erdoğan’ın solunda kalan koltuktaki yerini aldıktan sonra Cumhurbaşkanı Gül, “Bu resim ve fotoğraflar sizleri kaydediyor” diye espri yapmıştı. Bu toplantıdan sonra Başbakan Erdoğan, Başbakanlık resmi konutunda, Arınç ise Başbakanlık resmi binasında çalışmıştı. Gün boyunca tüm dikkatler ikilinin buluşup buluşmayacağına çevrildi, ancak beklenen buluşma gerçekleşmedi. Başbakanlık kaynakları, Erdoğan’dan Arınç’a bir davet ya da telefon gitmediğini doğruladı. Erdoğan ile Arınç arasında geçen cuma günü patlak veren krizle ilgili olarak parti içinde şu değerlendirmeler yapılıyor: Arınç’ın ağırına gitmiş: Erdoğan’ın, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında öğrenci evleriyle ilgili çıkan haberlere “asparagas” demesi üzerine ertesi günü grup toplantısında Arınç’ı yalanlayan açıklama yapması kişilik itibarıyla Arınç’ın çok ağrına gitmiş gözüküyor. Erdoğan’ın aynı gün  havaalanında “Gerekirse yasal düzenleme yaparız” açıklaması durumu pekiştiren bir hale gelmiş. Aynı gün görüşmeleri gerekirdi: Erdoğan’ın grupta yaptığı açıklamanın hemen ardından Bülent Arınç, Başbakan’ın yanına gidip sıcağı sıcağına bu konuyu görüşebilirdi. Konuyu basına yansımadan bir araya gelip konuşmaları daha doğru olurdu. Kopma olmaz: Hem Başbakan hem de Arınç, yıllardır birlikte siyaset yapan iki insan. Bu konunun uzamasına ve daha da kilitlenmesine ne Başbakan izin verir ne de Arınç. Bir şekilde bunu halledeceklerdir. Arınç’ın sözcülüğü: Bu tartışma nedeniyle Başbakan, Arınç’ı kabine dışı bırakmayı düşünmez. Ancak açıklamalarıyla zaman zaman Başbakan’la ters düşen olaylar yaşanabiliyor. Bu nedenle Başbakan, Arınç’ın sözcülüğü bırakmasını isteyebilir. Arınç’ın yerine Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, hükümet sözcüsü olabilir.  Önce	Şu,	Gayri	 Meşruluk... Başbakan’ın gençlerin kaldığı evlere yönelik söylediği, bence tamamen “gayri meşru” sözler (yasalara, hukuka, insan hak ve özgürlüklerine aykırılık) gerçi partisi içinde görüş ayrılıklarına neden oldu. Ama bu “ayrılıklara” sonra değineceğim... Çok daha önemlisi, bu sözlerin sarf edilmiş olması ve Başbakan’ın beynini bu açıdan da topluma açmasıdır... Niyeti nedir? Bazıları, “Sarıgül’ün adaylığının toplumda tartışılarak AKP’yi zora sokmasını önlemeye yönelik bir gündem değişikliği...” Üzerinde durulmayacak bir gerekçe... Daha önce de Başbakan’ın toplumu giderek daha büyük muhafazakâr kalıplara sokmaya yönelik sözleri oldu ve bunların yasalaştığını gördük. Bu tür gerekçeler yerine, Başbakan’ın kızlı erkekli bir apartmanda yaşamalara karşı çıkışı, düzenli ve istikrarlı bir İslami ideolojik siyasi çizgisinin devamı olarak görülmeli. Muhafazakâr deyip duruyoruz, bir saçmalık da burada! “Muhafazakâr”, Batılı bir siyasal eğilimi tanımlamak için siyaset/sosyoloji literatürüne girmiştir. Örneğin Almanya’da Hıristiyan Demokrat Parti... ABD’de Cumhuriyetçi Parti ve Avrupa’da benzer pek çok parti... AKP’nin ve RTE’nin, kendilerine yakıştırdıkları “muhafazakâr demokrat” tanımı ile Batılı toplumlardaki (sağcı) muhafazakâr partiler arasında bir içerik ilişkisi bile kurmakta zorlanırsınız. Başbakan toplumu cendereye sokan yasaları savunurken, açıkça dinimiz böyle diyor bile demektedir. Bunu geleneksel bir Avrupalı muhafazakâr parti demez, diyemez. Yani demek istediğim, Başbakan’ın görüşlerinin, çağdaş muhafazakâr demokrat partilerin politikalarıyla zerre kadar ilişkisi bulunmuyor. Ancak, inandığı dinci ideolojinin gerekleri doğrultusunda hareket ediyor diyebiliriz. Bunun varacağı yer, dinsel yaşam koşullarının topluma dayatılmasıdır, buna İslamofaşizm diyen vardır... HHH Bireyinsan özgürlükleri yasaların teminatı altındadır. 18 yaşını bitiren reşittir, kararlarında özgürdür. Bu bireyler üzerinde Başbakan’ın hiçbir tasarrufu olamayacağı gibi, aslında ana babaların da olamaz. Ana babaların çocuklarından o kadar çok şikâyeti var ki, hepsini buraya sıralayalım mı?! Başbakan bunlar arasından “cinsellik” kaygısı kokan bir yaşam biçimini neden çekip öne çıkartıyor da, reşitler arasındaki karşılıklı ilişkilerin nasıl olması gerektiği konusunda karar verici konuma yükselebiliyor? Nedir bu cinsellikle ilgili sorunları bu iktidar ve çevresinin? AKP içinde evli erkeklerin ikinci, üçüncü sevgilileri üzerine yazılıp çizilenler ayyuka çıkmışken?! Ayrıca şöyle bir akıl bozukluğu var: Kızlar ve erkekler aynı apartmanda otururlarsa, aralarında mutlaka bir cinsellik vardır! Ayrıca varsa var, size ne? Bu bir sorunsa eğer, ailelerini arkadaşlarını ilgilendiren bir sorundur, size ne? Ayrıca apartmanlarda bekâr/yalnız yaşayan kızların, erkeklerin olup olmadığı bile bilinmeyen ilişkilerine fuhuş gözüyle bakan alçaklıklar türedi... Medyada bakıyoruz, hiç mi utanmak yok diyoruz! Fuhuş ticari bir kurumdur... Diyelim ki, kızlı erkekli sevgililer arasında varsayılan bu ilişkilere böyle utanmasızca saldırmak, sık dile getirilen “muhafazakârlığın”, insanlık dışı şanından mı ileri geliyor? Kapı arkalarında ve toplumun önünde siyasilerin becerdiği her türlü ahlaksızlık tanımı içine sokulabilecek işleri sayıp döksek yüzleri bulur... Bırakın gençleri! HHH Başbakan evleri denetleyecek yasa çıkartır mı? Belli olmaz, ama sanmıyorum... Yasa ile resmen bir “ahlak polisliği” kurumu yaratacaktı... Ama buna gerek kalmadan bu kurumu yarattı diyebiliriz! Gönüllü ahlak polisleri türedi! Alo polisssss, alo valiiiii, alo emniyet müdürüüüü, alo orası Başbakanlık mıııı. Alo AKPeee... Hem aşağıda hem yukarıda bişiler var... Orada kızlı erkekli sesler duyuyoruz.. Bizim ahlakımız bozuluyor, yetişşş.. Gençler varlıkyokluk içinde kıt kanaat barınarak kendilerini hayata hazırlama uğraşı içindeyken, şimdi tepelerine bir ev sahibi, bir yan komşu, bir mahallenin namus bekçisi, bir sekso manyak, bir cinselliği bozuk... dikilmekte ve onlara hadi yallah evden.. demektedir... Böylece Başbakan toplumda ihbarcı ağlarına bir yenisini daha ekledi! Biliyorsunuz daha önce tencere tava çalanları ihbar edin diye kampanya açmıştı... Bu işi sevdi! Şimdi de yalnız yaşayan kızları erkekleri ihbar edecek ve onlara hayatlarını dar edecek bir toplumsal baskı oluşturuyor. Bu açıkça gönüllü namus bekçiliğidir. Ahlakları sorgulanır bir bekçiler güruhu! Resmi polise, yasaya ne gerek var! Hayat biçimleri, RTE’nin namus bekçilerinin teminatı altındadır!  DİYARBAKIR	(Cumhuriyet)	 Almanya’da yayımlanan “Junge Welt” gazetesine konuşan PYD’nin silahlı gücü YPG’nin sözcüsü Redur Xelil, PKK militanlarının savaşmak için Suriye’ye geldiği yönündeki iddiaları reddetti. Xelil, 45 bin militanlarının olduğunu, PKK ile PJAK’ın silahlı güçlerine ihtiyaç duymadıklarını belirtti.  Başkanlığa	istekli	değiller Aday adaylarını değerlendirmeye alan AKP’de, önerilen vekillerin belediye başkanlıklarına çok sıcak bakmadıkları kaydediliyor EMİNE KAPLAN  ANKARA	(Cumhuriyet	Bürosu)	 Genelkurmay Başkanlığı, PKK’nin er E.G’yi kaçırdığını, askerin kendi imkânları ile teröristlerin elinden kurtulduğunu duyurdu. Açıklamada, askerin birliğine teslim olduğu belirtildi.  PKK asker kaçırdı  ‘Erdoğan suç işliyor’  ANKARA	(Cumhuriyet	Bürosu)	 Ankara’da Büyükşehir Belediyesi’ne karşı kazandığı davalarla bilinen Avukat Sedat Vural, ODTÜ ormanından yol geçirilmesiyle nedeniyle Başbakan Tayyip Erdoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve ODTÜ Rektörü Ahmet Acar hakkında suç duyurusunda bulundu. Vural, dilekçesinde, “ODTÜ’nün 1. derece doğal SİT alanı arazisinden yol geçirilmesine ortak onay makamları, hukuku çiğneyerek anayasal görev suçu işlemektedirler” görüşüne yer verdi.  ADANA	(Cumhuriyet)		 Adana ve Hatay’daki Gezi gösterilerine katıldıkları gerekçesiyle 9’u tutuklu 12 sanığın yargılanmasına Adana 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Duruşmada savunma yapan sanıklar, suçlamaları kabul etmedi. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tahliyesine karar vererek davayı erteledi.  Gezi tahliyesi  Görevden alındılar  DİYARBAKIR	(Cumhuriyet)		 Yaklaşan yerel seçimler öncesinde AKP, Şırnak’ın Cizre, İdil ve Beytüşşebap ilçe başkanlarını görevden aldı. Görevden alınan ilçe başkanlarının belediye meclis üyeliğinden aday gösterilecekleri ileri sürüldü.  ANKARA  AKP’de, 30 büyükşehirde temayül yoklamalarının tamamlanmasının ardından parti içinde oluşturulan “Seçim Koordinasyon Kurulu”, dün toplanarak temayül sonuçlarını masaya yatırdı. Parti içinde Ankara, İstanbul, Samsun, Konya ve Kayseri için mevcut belediye başkanlarıyla devam edilmesine kesin gözüyle bakılıyor. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın İzmir için adaylığı çok istemediği, ancak Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Adaysın” demesi durumunda kabul edeceği belirtiliyor. Gaziantep için adı geçen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in de çok istekli olmadığı kaydediliyor. AKP’de, belediye başkan adayları için geri sayım başladı. 30 büyükşehirde temayül yoklamalarının tamamlanmasının ardından partide oluşturulan Seçim Koordinasyon Kurulu, dün ilk toplantısını yaptı. Toplantıda, büyükşehirlerde yapılan temayül yoklamalarının sonuçları masaya yatırıldı. İlk edinilen bilgilere göre, Ankara’da Melih Gökçek, İstanbul’da Kadir Topbaş, Konya’da Tahir Akyürek, Kayseri’de Mehmet Özhaseki, Samsun’da Yusuf Ziya Yılmaz ile devam kararı çıkmasına kesin gözüyle bakılıyor. Ordu’da yapılan temayül yoklamasında eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ile Ordu Milletvekili Enver Yılmaz ve eski milletvekili Eyüp Fatsa’nın adları önde çıkıyor. Şahin ve Yılmaz’ın anketlerde başa baş çıktığı dile getirilirken, partide “Üçü de değerli arkadaşımız. Bir seçim yapmak zor olacak” değerlendirmesi yapılıyor.  ‘Sırat köprüsünde yürütüyoruz’ Yurt	Haberleri	Servisi		HDP	İstanbul	Milletvekili	 Sırrı	Süreyya	Önder,	İmralı’da	hafta	sonu	BDP	 Grup	Başkanvekilleri	Pervin	Buldan	ve	İdris	Baluken	ile	birlikte	PKK	lideri	Abdullah	Öcalan	ile	 yaptıkları	görüşmenin	ayrıntılarını	ANF’ye	anlattı.	 Öcalan’ın	süreci	sürdürmekte	kararlı	olduğunu	 belirten	Önder,	Öcalan’ın	“Biz	bunu	yürütmek	 konusunda	büyük	bir	irade	gösteriyoruz.	Sırat	 köprüsü	üzerinde	yürütüyoruz.	Tek	başımıza	da	 kalsak	bunu	yürütme	kararlılığımız	tamdır.	Ama	altımızdaki	zemin	sırat	köprüsü	gibi	olunca,	kim	düşer	 kim	kalır,	belli	olmaz”	dediğini	aktardı.	Öcalan’ın	 hükümetin	sürece	yaklaşımını	eleştirdiğini	anlatan	 Önder,	“Öcalan,	‘sürecin	iki	tane	eksiği	var’	dedi.	 Birincisi;	yasal	bir	altyapı	ve	dayanağa	kavuşturulmaması.	Öcalan,	‘neticede	bu	insanlar	hadi	 gittiler,	gittikleri	gibi	mi	geri	gelecekler.	Bunların	 bir	de	dönüp	siyaset	yapmaları	gerekiyor’	diyor	 ve	bunun	için	yasal	altyapının	zorunlu	olduğunu	 söylüyor.	İkincisi,	artık	iletişim	olanaklarının	genişletilmesini,	bir	şekilde	demokrasi	güçlerinin	 sürece	müdahil	olarak	katılmasını	istiyor.	Yurtiçi	ve	 yurtdışı	basın,	Meclis’teki	Çözüm	Komisyonu’nun	 her	siyasi	partiden	üyeleri,	Akil	İnsanlar	arasından	 belirlenecek	heyet,	bilim	insanları,	politikacıları	 sayarak,	‘bunlarla	görüşmeliyim	ki,	müzakerede	 benden	beklenen	ya	da	benim	görmem	gereken	 yer	işlevsel	olsun’	diyor”	diye	konuştu.	 tı oradan” dedi. Avukat Fırat Epözdemir ise Yılmaz’a delillerle ilgili yöneltilen sorulara itiraz ederek “BDP delege kartlarının bile suç sayıldığı bir mantık tarafından hazırlanmıştır bu iddianame” dedi. Tutuklu sanık eski BDP Beyoğlu ilçe Başkanı Fatma Dikmen, ailesine ev almak için biriktirdiği paraya neden el konulduğuna ilişkin dosyada açıklama olmadığını söyledi. Dikmen “Annemle yerel kıyafetlerle çektirdiğim fotoğraflar suç olmuş” dedi. Tutuklu sanık Salih Deli “BDP İstanbul il yöneticisiyim. Nasıl olur da il binasına giriş çıkışlarım suç sayılır” diye sordu.  1. KCK davası  ‘BDP	 delege	 kartları	 bile	suç	 sayıldı’  İstanbul	Haber	Servisi		PKK’nin üst yapılanması KCK’de faaliyet gösterdikleri gerekçesiyle çoğu BDP’li 91’i tutuklu, 205 sanıklı İstanbul 1. KCK davasına devam edildi. Tutuklu sanık eski BDP Gaziosmanpaşa İlçe Başkanı Arif Yılmaz, “2 yıldır soyut ve hukuki olmayan gerekçelerle tutukluyum” dedi. İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davada mahkeme heyetinin sorularını yanıtlayan Yılmaz, evinde Abdullah Öcalan’ın kitaplarının bulunmasına ilişkin “Bu kitaplar, Türkiye’de herkes tarafından okunur. Zaten İmralı’da yazıldı. Devlet izniyle çık  Validen küfür yiyen yurttaş ‘Coş’un kimyası bozulmuş, bir an önce istifa etmeli’ dedi  ‘Gözlerinde kin ve nefret vardı’ ALİCAN ULUDAĞ ANKARA	–	 Adana Valisi Hüseyin	Avni	Coş’un, 10 Kasım törenleri sırasında kendisini protesto ettiği için tepki gösterip gözaltına aldırdığı yurttaşlardan emekli Ümit	 Mutlu, valinin kendisini eliyle işaret edip tehdit ettiğini belirterek “O	anda	gözlerinin	içindeki	kin	ve	nefreti	görmek	çok	acıydı.	Valinin	 kimyası	bozulmuştur	artık”	 dedi. Mutlu, yaşananlar nedeniyle vali hakkında dava açacağını, bu konuda hukuki yardıma ihtiyacı olduğunu ifade etti. Kabahatler Yasası’na muhalefetten 182 TL para cezasına çarptırılan Ümit Mutlu, vali ile yaşadıkları diyalogları Cumhuriyet’e anlattı. Protesto sırasında Vali Coş’un kendisini elle gösterip “Seni	gözaltına	aldıracağım”	dediğini söyleyen Mutlu, kendisinin de bunun üzerine valiye “Benden	korkmanıza	gerek	yok.	 Ben	Türkiye	Cumhuriyeti	vatandaşıyım.	 Benim	yüzüme	söyleyin” dediğini aktardı. Valinin kendisini işaret etmesinin üzerine sivil polislerin çaktırmadan yanına yaklaştığını dile getiren Mutlu, valinin araçtan inip “O	gavatı	bana	getirin”	dediği sırada polislerin kendisini gözaltına aldığını anlattı. Mutlu, valiye yönelik “Allah	belanı	versin” diyenin kendisi olmadığını ifade etti. Valinin kendisini elle işaret edip tehdit ettiğini iddia eden Mutlu, şöyle konuştu: “Başbakan’ın	 öğrenci	 evleri	 emri	doğrultusunda	yaptığı	açıklama	ile	son	günlerde	medyatik	 oldu.	Bu	nedenle	kimyası	bozulmuş	bir	şekilde	10	Kasım	törenine	geldi.	Ben	de	herkes	gibi	 ‘vali istifa’	diye	bağırdım.	Anayasal	hakkımı	kullandım.	Terör	ve	 şiddete	asla	başvurmadım.	Beni	tehdit	etti	ve	‘seninle görüşeceğiz’ dedi.	Bana	eliyle	işaret	edip	 öyle	bir	bakış	attı	ki,	gözlerindeki	kin	ve	nefreti	gördüm.	Bu	makama	yakışmıyor.	Bu	içler	açısı	 bir	durum.	İstifa	etsin.”	 Mutlu, valinin siyasi hayatının bitmesi için hukuk dışına çıkmadan elinden geleceğini yapacağını bildirdi. Vali Coş’un kullandığı “gavat” ifadesinin kendisine yönelik olduğunu kesinleştirmesi halinde aleyhinde dava açacağını dile getiren Ümit Mutlu, bu konuda hukuki yardım beklediğini ifade etti. Öte yandan, İçişleri Bakanı Muammer	Güler, Vali Hüseyin Avni Coş’un sözlerine ilişkin inceleme talimatı verdiğini açıkladı. Güler,	“Devletin	valisi	konumunda	olan	bir	kişinin	vatandaşa,	her	ne	kadar	rahatsız	edici	bir	diyalog	yaşasa	da	 bu	şekilde	cevap	vermesi	doğru	 olmadı” dedi.  Küfür serbest protesto suç ADANA	(Cumhuriyet)		 Adana’da	10	Kasım	Atatürk’ü	anma	törenleri	sırasında	Vali	Hüseyin	Avni	Coş,	yurttaşlar	tarafından	protesto	edildiği	sırada,	yurttaşlardan	birine	“gavat”	diyerek	hakaret	etmiş,	kendisini	protesto	edenlerin	de	gözaltına	alınmasını	istemişti.	Adana	polisi,	 Coş’un	şikâyeti	üzerine	Coş’u	 protesto	ettikleri	iddiasıyla	10	kişiyi	gözaltına	aldı.	İfadeleri	alınan	şüphelilerden	9’u,	Kabahatler	 Kanunu’na	göre	182’şer	lira	para	 cezası	kesilip,	serbest	bırakıldı.	1	 kişi	hakkında	da	adli	işlem	yapıldı.	CHP’li	Hüseyin	Aygün	konuyu	 TBMM	gündemine	taşıdı.	Aygün,	 Erdoğan’ın	yanıtlaması	istemiyle	 verdiği	soru	önergesinde	“Halka	 ‘gavat’	diyen	bir	vali	halen	neden	 görevdedir?	‘O	adamı	alın’	dediği	 kişi	gözaltına	alınmış	mıdır”	diye	 sordu.	Öte	yandan	STK’lerin	ziyaretinde	konuşan	Coş,	“Toplumda	herkes	görüş	ve	düşüncelerini	açıklayabilir	ama	bunların	yeri	resmi	törenler	değildir.	Bunları	yapanları	kınıyoruz.	Bu	kişiler	 marjinal	bir	gruptur”	dedi.   
            
    
