Katalog

SAYFA CUMHURİYET 1 KASIM 2013 CUMA 6 HABERLER TERKOĞLU İLE PEHLİVAN KENDİLERİ HAKKINDA SORUŞTURMA AÇAN ÖZ VE KANSIZ’LA AYNI DAVETE KATILDILAR Resepsiyonda iki ‘terörist’ İLHAN TAŞCI Tutuklu yakınları Meclis’te CHP’nin Meclis Cezaevleri İzleme ve İnceleme Komisyonu üyeleri Veli Ağbaba, Özgür Özel ve Nurettin Demir, “Balyoz Planı” davasında cezaları onanan tutuklu yakınlarıyla birlikte Meclis’te basın toplantısı düzenledi. Özel, “Bugün AKP, 12 Eylül rejimine ve özel yetkili mahkemeler sıkıyönetim mahkemelerine rahmet okutuyor” dedi. Ağbaba, “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın hukuka saygısı varsa karara itiraz etmesi gerekir” görüşünü de dile getirdi. Demir de “Hukukun nasıl katledildiğini film gibi izliyoruz” dedi. Tutuklu Kurmay Albay Yüksel Yalçın’ın ablası Filiz Timurlenk, sanıkların dava sürecinde neler hissettiğini dile getirirken Albay Mehmet Örge’nin eşi Sanem Örge eşi ve arkadaşları tarafından yazılan, ailelerin yaşadıkları sorunlar ve mağduriyetlerinin anlatıldığı mektubu okudu. Er Hüseyin Topuz’un eşi Eylem Topuz ise oğlunun “yas terapisi” gördüğünüifade etti. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) ANKARA İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun ev sahipliğini yaptığı 29 Ekim resepsiyonunda “terör” suçundan yargılanan gazeteciler Barış Terkoğlu ile Barış Pehlivan’ın da davet edilmesi ve törene katılmaları ilginç sahnelere neden oldu. WOW İstanbul Hotel ve Kongre Merkezi’nde gerçek leştirilen resepsiyona İçişleri Bakanı Muammer Güler ile askerler, hâkim, savcılar ve sanatçılar da katıldı. En ilginci ise Ergenekon Pehlivan soruşturmasını yürüten savcı Zekeriya Öz ve Cihan Kansız’ın da resepsiyonda olmasıydı. Böylece; Odatv’den Pehlivan ve Terkoğlu hakkında “te rör örgütü üyeliği” soruşturmasını başlatan savcı Zekeriya Öz ile Odatv iddianamesini yazan Cihan Kansız, iki gazeteciyle aynı salonTerkoğlu da buluşmuş oldu. Ergenekon davasına bakan 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Hasan Hüseyin Özese de resepsiyona katılanlar arasındaydı. Kılıçdaroğlu’nun Evinde de Gündem Türbandı Önceki akşam “Behzat Ç. Ankara Yanıyor” filminin başkentteki galasında karşılaştığımız CHP Genel Başkanı’nın eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile sohbetimizde, ana muhalefet liderinin evinde de temel gündem konusunun türbanlı AKP milletvekillerinin durumu ve TBMM’ye gelişlerinde CHP’nin takınacağı tutum olduğunu öğrendik. Kılıçdaroğlu bize türbanla ilgili evlerinde yaşanan diyalogları kendi bakış açısıyla şöyle ifade etti: “Sadece partide değil evde biz de kendi aramızda, çocuklarla bu konuyu konuşuyoruz. Ben şahsen kadınların kapanmasına karşıyım. Ancak kendine ait gerekçelerle örtünme kararı almış bir kadına ne denebilir? Müdahale edilebilir mi? Ben şahsen görmezden gelmek ve hiç tepki vermemek yanlısıyım. Çünkü üzerinde ne kadar konuşulursa AKP o kadar bunu kullanıyor. Sanıyorum bu konuda CHP en sağduyulu şekilde, AKP’nin konuyu yıllardır istismar eden tavrını da su yüzüne çıkaracak şekilde hareket edecektir.” Dün 4 AKP’li vekilin Genel Kurul’a gelişi sırasında CHP Meclis Grubu, sadece Kılıçdaroğlu’nun evinde değil CHP parti yönetiminde de hâkim olan bu beklentiye uygun bir tavır takındı. Sert tepki gösterilmesini isteyen isimler parti yönetiminin de telkinleri ile oluşan genel hava karşısında geri planda kalmayı tercih ederken polemik ustası Muharrem İnce ile içtüzük mağduru Şafak Pavey ön plana çıkarıldı. İktidar partisi kanadında iki eğilim dikkat çekiciydi. İlki, türbanlı 4 kadın milletvekilinin seçildikleri günden bu yana görmedikleri bir ilgiyle karşılanmasıydı. Sanki yeni seçilmişler gibi AKP’li milletvekilleri tarafından tebrik edildiler, cep telefonlarıyla uzun uzun fotoğrafları çekildi. AKP’liler türbanlı arkadaşları kadar hatta daha fazla ilgiyi CHP’li İnce’nin merakla beklenen konuşmasına gösterdi. Bakanlar ve milletvekilleri Genel Kurul salonunda, AKP yöneticileri ve diğer partililer ise iktidar kulisinde televizyon karşısında İnce’nin konuşmasını başından sonuna çok büyük dikkatle dinledi. İnce’nin ne diyeceğini merak eden AKP’liler, sıra diğer partilerin sözcülerine geldiğinde televizyonların başından ayrılmaya başlamıştı. AKP’li Belma Satır’ın sadece 3 dakika 40 saniye süren konuşması ise sohbetler koyulaştığından uğultular arasında işitilemedi bile. AKP adına konuşmacı olarak diğer grup başkanvekilleri yerine son dakikada Belma Satır’ın seçilmesi, “İktidar partisinin de oturumu germe niyetinde olmadığının göstergesi” olarak yorumlandı. Başbakan katılmadığı için hem hükümet, hem de AKP kanadına liderlik eden Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da benzer biçimde sakin bir konuşma yaparak CHP’yi provoke edecek tavır içine girmekten kaçındı. CHP grubunun tavrına ilk olumlu tepkiyi daha konuşmalar bitmeden iktidar kulisine gelen TBMM Başkanı Cemil Çiçek verdi. Gerginlik yaşanmamasından duyduğu memnuniyeti gazetecilerle paylaşan Çiçek, Türkiye’nin çözüm bekleyen diğer sorunlarının da benzer bir hoşgörü ortamı içinde çözülmesi temennisinin altını çizdi. Dün Çiçek’in yerine oturumu yöneten MHP’li Başkanvekili Meral Akşener de tansiyonu düşürecek bir başkanlık sergiledi. Oturumu açar açmaz ara verip grup başkanvekillerini toplantıya çağırması ve tüm grupların konuşmaları tamamlandıktan sonra polemikler başlar başlamaz Genel Kurul’u kapatması hep “Aman bir gerilim olmasın” diye önceden düşünülmüş adımlardı. Kılıçdaroğlu’nun “Tuzağa düşmeyeceğiz” şeklinde ifade ettiği tavır CHP grubu tarafından genel olarak benimsenirken daha sert tutum alınmasını isteyen milletvekillerinin ise hoşnutsuz oldukları dikkatlerden kaçmadı. Muhalefet kulisindeki temel refleks ise kamuoyunun ve özellikle de parti tabanının tepkisine duyulan meraktı. Genel Kurul salonundan çıkan her CHP’li vekil gazetecilere, “Sizce nasıl davrandık” benzeri sorular yöneltti. CHP’li vekillerin en sık kullandıkları yorum ise “Tuzağa düşmedik, gol yemedik” oldu. Protestocular, bakanlar salona gelmeden yaka paça gözaltına alındı Gezi’den fişlenen İKLİM ÖNGEL Sahte belge öğrencilere önlem! ANKARA Hükümetin “Roman açılımı” iddiasıyla düzenlediği ve üç bakanın birden katılacağı önceki günkü Roman etkinliğinde, iki skandal olay birden yaşandı. Toplantıya katılan “Öğrenci Kolektifleri” mensubu öğrencilere eylem yapacakları gerekçesiyle “önleyici” müdahale yapıldı. Öğrencilerin, bakanlar henüz etkinliğe gelmeden salondan apar topar atılmaları ise Gezi eylemlerinde fişlendiklerini de ortaya çıkardı. “Roman açılımı” çerçevesinde, önceki gün Edirne Mimar Sinan Spor Salonu’nda “Trakya Romanlarıyla Buluşma” programı düzenlendi. Programa Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ve Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ katıldı. Program başlamadan önce dışarıya yaka paça atılan Öğrenci Kolektifleri üyesi öğrencilerin görüntüleri kamuoyuyla paylaşıldı. Dün akşam serbest bırakıldıktan sonra ulaştığımız öğrenciler, olayın detaylarını anlattı. Öğrencilerin açıklamaları, Gezi eylemlerinde fişlendiklerini ve gerçekleştirecekleri eylem öncesinde kendilerine “önleyici” müdahale yapıldığını ortaya çıkardı. Öğrenciler Sanki yeni seçilmiş gibi 28 ŞUBAT DAVASI tartışması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 28 Şubat davasında çapraz sorgusu yapılan dönemin Genelkurmay Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı emekli Albay Hüsnü Dağ, evinde bulunduğu iddia edilen “Gazetecilere verilecek temalar” başlıklı belgenin sahte olduğunu ve kendisine ait olmadığını bildirdi. Duruşmada, bir müşteki avukatın şikâyeti üzerine eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Erdal Ceylanoğlu’nun aldığı notların yazıldığı deftere el konuldu. Defter, daha sonra Ceylanoğlu’na iade edildi. 28 Şubat davasının 27. duruşması Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmanın başında fotoğraf çektiği görülen Meral Erdoğan isimli izleyici salondan dışarı çıkarıldı. Duruşmada, not defteri krizi de yaşandı. Müşteki vekili avukat Hüsnü Turan, salondaki emekli Orgeneral Ceylanoğlu’nun kendisine bakarak bir şeyler not ettiğini, kaş, göz işaretleri yaptığını iddia ederek “Tehdit olarak algıladım. Gereği yapılsın” dedi. Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal, Ceylanoğlu’na, iddialarla ilgili sorular sorduktan sonra not kâğıtlarını alarak sesli okudu. Kâğıtlarda, Turan ile ilgili yazı olmadığı belirlendi. Duruşmada Hüsnü Dağ’ın çapraz sorgusu tamamlandı. Cumhuriyet savcısı Kemal Çetin, Dağ’a “Evinizde yapılan aramada, ‘Gazetecilere verilecek temalar’ konulu belge ele geçirildi. Belgeden Refah Partisi’nin ve hükümetin hedef alındığı anlaşılmaktadır. Belgenin sahte olduğunu belirttiniz. Ne diyorsunuz” sorusunu yöneltti. Dağ ise bu soruya, “Bu belge bana göre sahte, dünkü savunmamı iyice okursanız görürsünüz. O belge oraya konulmuş” karşılığını verdi. Duruşma salonuna, Dağ’ın evinde bulunduğu iddia edilen, el yazısıyla yazılmış bazı belgeler getirildi. Dağ’ın belgeleri incelemesinin ardından Mahkeme Başkanı Köksal, “Söz konusu belgelerin ve yazının, kendisine ait olup olmadığını” sordu. Dağ“Bu yazılar, evimde yapılan aramanın ardından attığım paraf, bana ait” dedi. Tayyar’ın, “Gazetecilere verilecek temalar ve kurban derisi başlıklı yazılara ne diyorsunuz” sorusuna ise Dağ, “Bu belgelerin evimden çıktığını kabul etmiyorum. Paraflardan birisi benimkine benziyor. Ancak yazılar bana ait değil” yanıtını verdi. AKP pür dikkat İnce’yi dinledi Öğrenciler gözaltına alınırken sürüklendiklerini, vucutlarında morluklar oluştuğunu söyledi. den Deniz Karabulut, “Bakanlar gelmeden polis beni tanıdı, kalkmamız söylendi. Biz çıkmak istemeyince sivil polis ve Romanlar tarafından yaka paça dışarı atıldık” dedi. Polisin kendisini Gezi olaylarında AKP binasını işgal ettiklerinde tanıdığını söyleyen Karabulut, polisin gözaltına alınırken “Burası AKP işgaline benzemez” dediğini kaydetti. ‘Roman değilsiniz çıkın’ Gözaltına alınan Nazlı Nazlım da kendilerinin “Siz Roman değilsiniz” denilerek dışarı çıkartıldığını dile getirdi. Sürüklendiğini ve merdivenlerden itildiğini söyleyen Nazlım, “Demirlere tutunarak durabildim. Bacağım ve göbeğimde morluklar oluştu” dedi. Yumurtalı protesto yapmaya hazırlandıklarını söyleyen Nazlım, salondan atıldıktan sonra pankart hazırladıklarını söyledi. Pankartta, “Dinle Fatma Şahin direnen Gezi kadınları her yerde” yazılı olduğunu söyleyen Nazlım, “Pankartı gören Romanlar da su şişesi fırlattı. Yine itiş kakış yaşandı. Polis, ‘İçeri girin bakalım, bak ne oluyor’ ve ‘Susmazsanız biber gazı sıkarım’ diyerek tehdit etti” dedi. Kamu görevli sine hakaretten suçlandıklarını söyleyen Nazlım, “Biz küfür etmedik ama kepçe kulak ve korkak sözlerini hakaret olarak kabul etmişler. Zaten kepçe kulak da dememiştik” diye konuştu. Fotoğraf çekmek de suç oldu Gezi eylemlerinde İstanbul’da gözaltına alınan Öğrenci Kolektifleri Edirne Temsilcisi Hasan Mert Kaynar da kendisinin fotoğraf çektiği için alındığını belirterek tutanakta, “Ne için kullanacağı belli olmayan fotoğraflar çekmek” gerekçesinin yazdığını kaydetti. İlk mesaj Çiçek’ten 17 Kasım’da sergilenecek projede özel eşyaları ve el yazısı notları yer alacak Balbay’ın hücresi Frankfurt’ta KCK DAVASINDA EROĞLU ‘ARTIK ÖZGÜRLÜĞÜMÜZÜ İSTİYORUZ’ DEDİ Haber Merkezi Ergenekon davası kapsamında tutuklu bulunan CHP İzmir Milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay’ın tutuklu bulunduğu cezaevi hücresinden esinlenerek yapılan hücre Frankurt’ta sergilenecek. Hücrede bulunan her şeyin, Balbay’a ait eşyalardan oluşacağı projede, el yazısı notlar, okur mektupları ve kitap çalışmaları da orijinal haliyle ziyaretçilerin ilgisine sunulacak. Frankfurt Alte Oper Meydanı’nda 17 Kasım’da sergilenecek olan hücrede, katılımcılara Cumhuriyet Kitapları tarafından bu proje için özel olarak Almanca’ya çevrilen, Balbay’ın dava sürecindeki usulsüzlükleri anlattığı “Yargıtatör” kitabı da hediye edilecek. Almanya Sosyal Demokrat Halk Dernekleri Federasyonu, Almanya Türk Öğrenciler Birliği, Almanya Türk Öğretmenler Federasyonu, Avrupa Burdurlular Federasyonu, CHP Hessen, RheinlandPfalz, Saarland Birliği, Frankfurt Alevi Kültür Merkezi, Frankfurt Türkiye Sosyal Demokratları Derneği, Hessen Eyaleti Atatürkçü Düşünce Derneği, Hessen Türk Toplumu, Türk Öğretmenler Derneği tarafından yapılan açıklamada, “Türkiye, şu anda cezaevlerinde bulunan 71 gazeteci ile dünyada en çok gazetecinin tutuklu bulunduğu ülke. Bu hücrenin sergilenmesindeki amacımız, hangi görüşten olursa olsun, gazetecilik yaptıkları için tutuklanan insanların bulundukları tecrit koşullarını gözler önüne sermektir. Türk ve Alman kamuoyunu, fikirlerinden dolayı cezaevlerinde bulunan bütün gazetecilerin, yazarların, düşünce adamlarının ve milletvekillerinin haklarını savunmaya çağırıyoruz” denildi. Etkinliğe Balbay’ın eşi Gülşah Balbay’ın yanı sıra Türk ve Alman milletvekilleri de katılacaklar. CHP’nin merakı taban tepkisi YARGITAY BAŞSAVCILIĞI’NA DİLEKÇE Balyoz hükümlüsü Çetin Doğan itiraz etti İstanbul Haber Servisi Balyoz davasından “darbeye eksik teşebbüs” suçlamasıyla çarptırıldığı 20 yıl hapis cezası onanan emekli Orgeneral Çetin Doğan, onama kararının düzeltilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na dilekçe verdi. Davada hukuka aykırı olarak değerlendirdiği 15 konuyu sıralayan Doğan’ın avukatı Hüseyin Ersöz, “İddianamede darbeyi önledikleri vurgulanan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök ve eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman’ın davada tanık olarak dinlenilmemesinin yasaya aykırı” olduğuna dikkat çekti. Ersöz, dün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı kanalıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği dilekçede, Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin 9 Ekim 2013 tarihli onama kararına Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda itiraz edilmesini istedi. Avukat Ersöz, “Kanunda mutlak bozma nedeni olarak kabul edilen hukuka aykırılıklar inceleme konusu dahi yapılmamıştır” dedi. Ersöz, dijital dökümanlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmadığını belirterek ayrıca Doğan’ın sağlık sorunları nedeniyle suçun teşebbüs aşamasında kaldığına ilişkin gerekçenin iddianamede yer almadığını ve Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından hiç irdelenmediğini söyledi. RESEPSİYONDA ‘TUTUKLU VEKİL’ SOHBETİ Adalet için ‘dur’dular İstanbul Haber Servisi PKK’nin üst yapılanması KCK’nin Basın Komitesi’ni oluşturdukları iddiasıyla 20’si tutuklu 46 gazetecinin yargılandığı KCK basın davasına devam edildi. İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri’de görülen duruşmada tercüman aracılığıyla savunmasını Zazaca yapan tutuksuz sanık eski Dicle Haber Ajansı (DİHA) çalışanı Murat Eroğlu, “Mahkemede anadilimizi kullanmak için para ödemek zorundayız. Bunu protesto ediyorum” diye konuştu. Eroğlu, “Artık özgürlüğümüzü istiyoruz. Devlet, Kürt sorununu çözmüş olsaydı, biz burada olmazdık. Demokrasi olsaydı burada olmazdık, bu dava olmazdı” dedi. Tutuksuz sanık Pervin Yerlikaya Babir, DİHA’da muhasebeci olarak çalıştığını ifade ederek “İddianamedeki bütün telefon görüşmeleri ve mailler mesleğimle ilgilidir” dedi. Tutuksuz sanık Özgür Halk ve Demokratik Modernite Dergisi’nin eski İmtiyaz Sahibi Ömer Çiftçi, “Şu an ‘KCK basın adı altında yargılanan bizler değil, çalıştığımız kurumlar ve yaptığımız faaliyetlerimizdir” diye konuştu. Duruşma öncesinde Türkiye Gazetecileri Sendikası’nın da (TGS) bileşenleri arasında yer aldığı Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) adliye binası önünde 30 dakika “duran adam” eylemi gerçekleştirdi. “Adalet için bekliyoruz” pankartı açılan eylemin ardından açıklama yapan TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi, 5 Kasım’da “Gazetecilik İçin Ayağa Kalk Günü”nde eylem yapacaklarını duyurdu. Daha sonra aralarında Avrupa Gazeteciler Federasyonu’ndan Patric Kamenka’nın da bulunduğu gazetecilik meslek örgütü temsilcileri duruşmayı izledi. ‘Artık bu sorunu çözelim’ AYŞE SAYIN ANKARA TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda uzlaşılan 60 maddenin Meclis’ten çıkarılması kararını hafta sonu yetkili organlarında karara bağlamaya hazırlanırken CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’ten, paketle birlikte “tutuklu milletvekili” sorununun da çözülmesini istedi. Çankaya Köşkü’ndeki 29 Ekim resepsiyonuna ilk kez katılan Kılıçdaroğlu ile Çiçek arasında, “tutuklu milletvekili” diyaloğu yaşandığı ortaya çıktı. Edinilen bilgiye göre sohbet sırasında anayasa paketi konusu gündeme geldi. CHP lideri, paketle birlikte Meclis’in artık “tutuklu milletvekili” ayıbından kurtarılması gerektiğine işaret ederek “Artık bu sorunu çözelim” mesajı verdi. Çiçek’in ise Meclis’teki mutabakatın önemine dikkat çekerek “Sorunun çözümü için elimizden geleni yapıyoruz” dediği bildirildi. Kılıçdaroğlu’nun partilerin uzlaşması halinde 60 maddenin Meclis’ten geçirilebileceği açıklamasından sonra, AKP grup başkanvekillerinin geçen hafta ziyaret ettiği CHP yönetiminin yanıtını haftaya AKP’ye ileteceği belirtildi. CHP, AKP’nin “60 maddeyi çıkaralım” önerisini hafta sonu yapılması beklenen MYK’de değerlendirecek.