23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 31 EKİM 2013 PERŞEMBE 8 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK n Baştarafı 1. Sayfada TV muhabirleri sokaklara, caddelere, meydanlara sığmayan coşkuyu biraz da hayretle karşılayan ses tonuyla yansıttılar. Oysa, giderek artan coşkuya hayret etmemek, şaşırmamak gerek. Çünkü: Her yıl artan coşku; yakın tarihte gazetemizin manşetten sorduğu, Başbakan RTE’nin hâlâ saldırılarına hedef olan, “Tehlikenin farkında mısınız” sorusunu yanıtlıyor: “Tehlikenin farkındayız!” HHH Öyle bir dönemden geçiyoruz ki... Çok yakın tarihten bihaber gazeteci; kadını kapanmaya sürüklemenin ilk adımı olan türbanı laik devletin simgesi Çankaya’ya taşıyan yukarıdaki AKP’li A. Gül’e; Millet Meclisi’ne iktidarın kadın vekillerinin başörtüsüyle girmeleri olayına karşı çıkması olasıymış gibi ne diyeceğini soruyor. Oysa Gül’ün ne söyleyeceği önceden biliniyor... Meclis’te ne zaman AKP’nin dara düştüğü veya düşeceği konular söz konusu olursa hemen bir açıklamayla derde çare bulan Meclis Başkanı Çiçek Cemil devreye giriyor. Ve AKP korosuna gerekli olan notu veriyor... Örneğin, başörtülü kadın vekillerin Meclis Genel Kurulu’na girip girmeyeceklerinin tartışmaya açıldığı daha ilk gün; Meclis Başkanı Çiçek Cemil, partisinin tartışma denizinde boğulmasını önlemek için alelacele AKP’ye can simidi atıverdi. İçtüzüğün türbanı engellemediğini açıkladı. HHH Yıllardır türban mücadelesini veren tabii Cumhurbaşkanı, tabii Başbakan, Çiçek’in açıklamasına dört elle sarıldılar... Ne var ki A. Gül, tüzük gerekçesini yinelerken türban sorununun bu noktaya gelişinde, Meclis’e taşınması sürecinde “CHP’nin katkısı olduğunu” açıklayıverdi... Türbanı 2002’den beri her alana yaymayı başlıca amaç edinen AKP’ye; Kılıçdaroğlu yönetimindeki ana muhalefet partisinin ya sessizliğini koruyarak ya da göz yumarak destek verdiği iddialarını devletin başındaki kişi kanıtlamış oldu... HHH Meclis’te başörtülü kadın vekil konusunda AKP’yi MHP ve BDP destekliyor. Günlerdir 31 Ekim Perşembe günü bu konuda Meclis Genel Kurulu’nda nasıl davranacağı bilinmeyen, üstelik bu konuda parti içi tartışmalarıyla gazete sütunlarına taşınan parti, CHP! “Türbana direnmeyecek” diyor gazete başlıkları ve bir başkasına göre, Kılıçdaroğlu’na bir toplantıda CHP’nin kimi kadın vekilleri, “AKP’nin Cumhuriyetin kimi kazanımlarını ve laik devleti yıkma çabasının son örneği olan başörtülü kadın vekillerdir. Çok sert tepki verilmeli” önerisi getirdiler… … Velakin CHP Genel Başkanı’ndan, Merve Kavakçı dönemini anımsatan tepki gösterilmeyeceğini, eylem yapılmayacağını içeren gazeteye göre uyarı aldılar. Dün CHP, bu sorunu nasıl çözümleyeceğini tartıştı. Ağırbaşlı bir parti CHP; öyleyse ne yapmalı, nasıl davranmalı? Örneğin şöyle: Başörtüsünü Meclis’e taşıyan AKP’ye, grup başkanvekilleri çıkar kürsüye bir güzel verip veriştirirler ve CHP… HHH … Ne şiş yansın ne de kebap misali; türbana ne karşı ne de yandaş olmadığını Meclis tutanaklarına geçirerek tarihsel görevini yapmış… … Genel başkanın, Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunda gazetecilere “insanların kılık kıyafetine karışmayan parti” olduklarını söylemesiyle birlikte ve ne yazık ki sonuçta... A. Gül’ün açığa vurduğu, “türban sürecine CHP katkısına” son nokta konulmuş oluyor. HABERLER Tarihçilere kaftan giydirdiler! İstanbul Haber Servisi Türk Tarih Kurumu Şeref Üyeliği’ne seçilen 62 tarihçi bilim insanına Yavuz Sultan Selim’in kaftanından tasarlanan cüppeler giydirildi. Törende konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirerek “Kılıçdaroğlu kendisini tutamıyor, aklına Tayyip Erdoğan geldiğinde veya AK Parti geldiğinde küfür etmekten, uluorta konuşmaktan kendisini alıkoyamıyor. Ağzına biber sürülse caizdir” dedi. Türk Tarih Kurumu Şeref Üyeliği töreni dün Çırağan Sarayı’nda gerçekleştirildi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın da katıldığı törende konuşan Türk Tarih Kurumu Başkanı Mehmet Metin Hülagü, mevcut mevzuatları gereğince Türk Tarih Kurumu’na şeref üyelerinin seçildiğini söyledi. Türk Tarih Kurumu’na her tarihçinin tabii üye olduğunu, bunun dışında 20 üyeden oluşan bilim kurulu üyelerinin ve şeref üyelerinin bulunduğunu anımsatan Hülagü, “Şeref üyelerimiz için mevcut mevzuatta hiçbir kısıtlamamamız yok. Gerek Türkiye gerekse Türkiye dışından, tarih konusunda yaptığı çalışmalarla öne çıkmış, Türk tarihine hizmette bulunmuş yerli veya yabancı akademisyen 62 bilim insanının cüppesi Yavuz Selim’in kaftanından tasarlandı lerin şeref üyeliği ile payelendirilmesi mevzuatımızda yer almaktadır” dedi. Hülagü mevzuatları gereği, bilim kurulunun önerisiyle birtakım hocaların yurtiçi ve dışından tespit edildiğini kaydetti. Törenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bülent Arınç Meclis’e başörtüsüyle gelecek olan milletvekilerine ilişkin CHP’nin tavrının sorulması üzerine Arınç şöyle konuştu: “Muhtemelen yarın, belki daha sonra bazı kadın milletvekilleri parlamentoya bu kıyafetleriyle geleceklerdir. Bizim düşüncemiz, kadınları hiçbir zaman başı açık veya örtülü olarak kategorize etmemektir. Bir bayan, bir kadın, bir hanımefendi kendi kıyafetini kendisi belirler. Başını kendi iradesiyle açık tutacağı gibi, kıyafetini rahatlıkla seçebileceği gibi bir kısmı da başlarını örtmek ihtiyacını duyabilir. Bunlara saygı göstermemiz lazım.” CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun “Bir diktatör var, kadınların kaç doğum yapacağına karar veriyor. Dolmabahçe’de oturup Kadıköy’den gelen vapurlardaki kadınları dikizliyor” yönündeki açıklamalarına tepki gösteren Arınç özetle şunları kaydetti: “Ne demektir bir Başbakan için ‘gemiden çıkan kadınları dikizliyor’ iddiası? Bunu bir genel başkan, bir ana muhalefet lideri nasıl söyleyebilir? İnşallah bir daha bu tür cümleleri kendisinden duymayız, inşallah kendisine hâkim olur. Türkiye’de yalnızca Gezi olaylarına dayanarak siyaset yapılamaz.” Yalnızlık Var mı Yok mu? Yalnızlık bana yasak... Çok şükür beni seven bir eşim var, o yalnızlığı duymadığım. Bir insan seni değiştirir mi? Karabasanlar içindeyken karşına ay mehtabı gibi bir canlı çıkınca şaşırmayıp da ne edersin. Ben o yirmi yaşlardaki halimi bir daha yaşamak istemiyorum. Gençlikti ama gençliğimin ne olduğunu anlayamadığım yıllardı. Tek kurtuluş yolunun bir aşk olduğunu sanıyordum. Bir aşk ama kime? Orası belli değildi, kitaplar, romanlar, filmler aşkı tanıtmaya kalkmıştı. Sanki bir filmde Robert Taylor’la Ava Gardner’in öpüşmesiydi aşk. Filmler yaşayan bir genç için çok anlamlıydı. Sanıyordum ki ben de o güzel aşkları yaşayacağım. Öyle oldu olmadı. Ama gerekli diye o garip duygusallığa kendimi kaptırdım. Şiirler yazmak, onları birilerine yollamak, gerçekten sevdiğini sandığın biriyle bir ömür birlikte olacağını hayal etmek. Kiminle mi? Adlar sonsuz. Kimi Göztepe’de bir köşkte idi. Kimi Kadıköy’de bir lisede. Kimi Fatih’te komşuda... Hep kadınlar, beni sevecek, anlayacak... Neyi anlatayım. Şimdi kendimi, sıcak soba başında toplanmış güzel masallar anlatan bir masalcıya benzetiyorum. Öyle de oldu. Kızlı erkekli çocuklarla çeşitli oyunlar oynarken, örneğin saklambaçlarda, koşuşmalarda bir çeşit aşk varmış gibiydi. Ne yanıldım. Hepimiz yanıldık. Aşk sandığımız şey bir aldatmaca imiş. Bunu sonra anladım, hem de aşk meşk yolunda nice geceler gündüzler harcadıktan sonra. Hep geçiririz, aşk denen duyarlıkta gecikme oldu mu sizde bir damar kopmuş gibi olur. Karşınızdaki insan senin tanıdığını sandığın biri değilmiş, bunu anlar anlamaz karanlık bir mağaradasındır. El yordamıyla çıkış yolu aramakla geçer sonraki yılların. Bir türlü o mağaradan çıkamazsın. Ararsın ışıklı bir yol. Yok yok yok. Önemli olan yararlı bir çıkış kapısını bulmak, ama nerde. O sevdiğini sandığın insan çoktan çekip gitmiş, sen yalnızsın artık. Derken gerçek aşk birden koşar gelir. İşte gerçek sevdiğin, seveceğin. Yaşam boyu yıllarımı onunla geçireceğim, der içinden bir ses. Öyle de olur, bazen olur, ama çok kere olmaz. O insan seni aldatır, bu insan bana gel der. Bir perişanlık içindesindir o yirmili yaşlarında. Yaşlılığında anımsarsın yirminci yaş sevdalarını, o sevda oyunlarını... Anlarsın ki boşuna yıllar harcamışsın. Sen de o hayaller de yok olmuştur. Kala kala bir iki şiir, bir iki serüvenli anı kalmıştır sana... Ne demek istiyorum? Bu ekim gecesinde kendimi yitirirken, bir bir geçtiğimiz yılları, insanları yaşatırken. Vaktinden önce çekip gitmiş dostların çağrısını duyarken işte yaşam budur, acılı tatlılı ekşili bir düşler dizisi derken... Derken derken derken... RESULAYN’DA EL NUSRA VE PYD ARASINDAKİ ÇATIŞMALAR SÜRÜYOR Ceylanpınar huzursuz MAHMUT ORAL DİYARBAKIR Suriye’nin Resulayn ilçesinde El Nusra Cephesi ve PYD arasında süren çatışmalar nedeniyle Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde okullar dün de tatil edildi. Çatışma ve patlama seslerinin tedirginlik yarattığı Ceylanpınar’da belediye hoparlörlerinden yurttaşlara sınıra yaklaşmamaları ve üst katlardan aşağı inmeleri konusunda sık sık uyarı anonsları yapıldı. Çatışmalar pazar gecesi yeniden şiddetlenmiş, pazartesi sabaha karşı evine havan mermisi isabet eden İdris Akgül (33) yaşamını yitirirken 8 yaşındaki kızı Derya Akgül de yaralanmıştı. Önceki gün de sınırı aşan bir top mermisi Fatih Özbek’e ait eve isabet etmiş, olaydan dakikalar önce evden çıkan Özbek ailesi ölümden dönmüştü. Rıdvan Turan’a da önceki gün sokakta yürüdüğü sırada Resulayn bölgesinden atıldığı tahmin edilen şarapnel parçası isabet etti. Yüzünden yaralanan Turan, tedavi altına alındı. Çevredeki bazı evlerin de camlarının kırılmasına neden olan şarapnel parçaları ilçede korkuya neden oldu. Turan’ın hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi. Polis ekipleri, olay yerinde güvenlik önlemi alarak inceleme başlattı. Resulayn’daki çatışmalar gece de sürdü. Aralıklarla silah ve patlama sesleri duyulmaya devam ederken Ceylanpınar’da iseönlemler en üst düzeye çıkarıldı. Şarapnel yaraladı Otele göz yumma cezası Mahkeme, Van depreminde Bayram Otel’de yaşamını yitiren yurttaşın eşi ve çocuklarına tazminat ödenmesine hükmetti İLHAN TAŞCI SANIK: ÖSO’YA DESTEK VERİYORUM Sarin gazı davasında tahliye Haber Merkezi Sarin gazı için malzeme temin etmeye çalıştıkları iddiasıyla biri tutuklu 6 sanık, haklarında açılan davada yargılanmaya başladı. Adana 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada tutuklu sanık Hytham Qassap ile tutuksuz sanıklar hazır bulundu. Qassap savunmasında, Hatay’da kiraladığı evde yaşadığını belirterek Özgür Suriye Ordusu’na insani yardım konusunda destek verdiğini ancak El Kaide ile bağlantısı olmadığını öne sürdü. Diğer sanıkların da suçlamaları kabul etmediği duruşmada mahkeme, Qassap’ın yurtdışına çıkışına yasak getirerek tahliyesine karar vedi. Tutuksuz sanıklar hakkındaki adli kontrol kararının kaldırılmasına da hükmeden heyet, duruşmayı erteledi. Duruşmayı izleyen CHP Milletvekili Hurşit Güneş, Qassab’ın ifadesinde, silahlı örgüt üyesi olduğunu inkâr etmediğine dikkat çekti. Sanığın, antifrizi ısınma amaçlı kullanmak için temin ettiğini söylediğini belirten Güneş, “Ergenekon ve Balyoz’da teşebbüsten müebbet hapis yatanlar var. Burada insan öldüren silahların başka bir ülkeye gönderilmesine teşebbüs edilmesine tahliye kararı verildi. CHP olarak bu davanın takipçisi olacağız” dedi. Davanın ilginç bir yönünün de olduğunu vurgulayan Güneş, “Duruşmada terör örgütü mensuplarından birinin avukatı AK Parti’nin eski ilçe başkanı. Çok ilginç. Bu hükümet dünyada Suriye’deki iç savaşın terörist unsurlarına silah sağlamakla eleştiriliyor. Bu davada sanıklardan biri Ahmet Davutoğlu ve Tayyip Erdoğan’dır. Kimyasal silah insanlık suçudur. Bu hükümet suçludur” diye konuştu. CHP’li Güneş: Suçlu hükümet ANKARA Anayasa Mahkemesi, 9 Kasım 2011’de meydana gelen Van depreminin artçı sarsıntılarıyla sonradan yıkılan Bayram Otel’de yaşamını yitiren Selman Kerimoğlu’nun eşi ve çocuklarına, 20 bin lira tazminat ödenmesine hükmetti. Mahkeme kararını, anayasanın 17. maddesinde düzenlenen “yaşam hakkının korunması” ilkesinin ihlaline dayandırdı. Mahkeme ayırca Yargıtay Başsavcılığı’nın Van Valisi ve Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) görevlileri hakkındaki şikâyetin işleme konulmamasının da “etkili soruşturma yapılmasını engellediği” belirlemesini de yaptı. Selman Kerimoğlu’nun eşi ve çocuklarının başvuru dilekçesinde, 9 Kasım’daki 2. depremde Bayram Otel’in çökmesi sonucu 24 kişinin yaşamını kaybettiği anımsatıldı. Başvuruda bulunanlar, Van Valisi ve AFAD görevlilerinin mevzuatta kendilerine yüklenilen yerine getirmemek suretiyle görevi kötüye kullandıkları, ilk depremdeki hasara rağmen otele girişin yasaklanmadığı ve taksirle ölüme sebep olduklarını belirterek anayasada tanımlanan yaşam hakkının ihlal edildiğini belirttiler. Başvurucular ayrıca, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca somut bilgi ve belge bulunmaması gerekçesiyle kamu görevlileri hakkındaki şikâyetin işleme konulmaması kararına karşı ceza soruşturması yapılabilmesi için başvurabilecekleri herhangi bir makamın bulunmadığını belirterek, anayasada tanımlanan hak arama hürriyetinin de ihlal edildiğini savundu. Anayasa Mahkemesi, Kerimoğlu ailesinin başvurusunu kabul etti. Kararda, devletin, bireyin maddi ve manevi varlığını her türlü tehlikeden, tehditten ve şiddetten korumakla yükümlü olduğuna işaret edildi. DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Bingöl M Tipi Cezaevi’nde 25 Eylül’de tünel kazarak firar eden 18 PKK’liden 17’si ertesi gün yakalanmış ve yeniden tutuklanmıştı. Güvenlik gerekçesiyle Van F Tipi Cezaevi’ne sevk edilen 13 PKK’li, cezaevi şartlarını protesto etmek için önceki gün süresiz dönüşümsüz açlık grevine başladı. Diğer koğuşlarda kalan 20 PKK’li de onlara destek olmak için dönüşümlü açlık grevine girdi. Muş E Tipi Cezaevi’ndeki PKK’li tutuklular da dün, açlık grevine başladıklarını açıkladı. Açlık grevleri yayılıyor Aysel Tuğluk’tan ‘W’ teklifi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bağımsız Van Milletvekili Aysel Tuğluk, Van ilinin adının “Wan” olarak değştirilmesi için kanun teklifi hazırladı. Teklifin gerekçesinde, “Van ilinin isminin orijinal ismi olan ‘Wan’ ile değiştirilmesi, hem bölge halkının kültürel değerlerine karşı yapılmış antidemokratik tek taraflı tasarruftan dönülmesi hem de kentin isminin fonetik olarak doğru telaffuz edilmesi anlamına gelecektir” denildi. BDP’li başkandan eylem İNANIR HAKKâRİ’DE SİNEMA AÇILIŞINA KATILDI ‘Barış bütün dillerin en anlamlısı...’ HAKKÂRİ (Cumhuriyet) Hakkâri Valiliği’nin kente yaptırdığı sinema salonu Kadir İnanır’ın da katıldığı törenle açıldı. İnanır, “Hakkâri dağlarında bundan böyle şarapnel değil kardelen çiçekleri kokacak. Çıktığımız yol büyük ve kutsal bir yoldur. Barış bütün diller içinde en anlamlı dildir. Bu ülkede kardeşliğin ne kadar kutsal bir şey olduğunu dünyada herkese göstereceğiz” dedi. Hakkâri’de 3 yıl önce açılan sinema salonu Hakkârili olan sanatçı Yılmaz Erdoğan’ın “Vizyontele Tuuba” adlı filminin gösteriminden sonra çeşitli nedenlerle kapanmıştı. Bunun üzerine harekete geçen valilik Atatürk Kültür Merkezi’nde sinema salonu yaptırdı. Açılışa katılan İnanır, “Söz veriyorum, mutlaka sinema hayatımda Hakkâri’de de çektiğim bir film olacak. Bundan 90 yıl önce beraber çarpışarak kurduğumuz Cumhuriyeti sizinle kutlamaktan duyduğum mutluluğu anlatamam. Onun içindir ki biz onurlu, nasırlı, güçlü, tertemiz ellerimizi birleştireceğiz. Bu ülkede kardeşliğin ne kadar kutsal bir şey olduğunu dünyada herkese göstereceğiz. Umudumuzu asla tüketmeyeceğiz” diye konuştu. Daha sonra İnanır ve Türkan Şoray’ın başrollerini paylaştığı “Gönderilmemiş Mektuplar” filmi gösterildi. Vali Necmettin Kalkan, filmin ardından İnanır ile yönetmen Gani Rüzgâr Şavata’ya yöreye özgü kilim hediye etti. Yurt Haberleri Servisi Mardin’in Nusaybin ilçesi ile Suriye’nin Kamışlı kentleri arasındaki kaçak geçişleri önlemek ve güvenlik amacıyla bir süre önce duvar örme çalışması başlatıldı. BDP’liler çeşitli eylemlerle duvar çalışmalarını protesto etti. Nusaybin’in BDP’li Belediye Başkanı Ayşe Gökkan, protesto için tek başına mayınlı bölgeye geçti ve oturma eylemine başladı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanlığı, Nusaybin’de konuşlu hudut tabur komutanlığında görevini yapan bir erin, izinli olarak bulunduğu Cizre’de bölücü terör örgütü PKK’nin gençlik yapılanması olan Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi (YDGH) üyeleri tarafından bıçaklandığını duyurdu. Erin Nusaybin Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındığı kaydedildi. Öte yandan Türkiye sınırına yaklaşan bir Suriye uçağının iki F16 tarafından, sınıra 3 deniz mili kala uzaklaştırıldığını bildirildi. PKK’liler izinli eri bıçakladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) ilk kongresinde geçirdiği kalp krizi sonrasında hastaneye kaldırılan ve stent takılan HDP Eşbaşkanı Ertuğrul Kürkçü taburcu oldu. Kürkçü, rahatsızlığı boyunca kendisine destek veren, ziyaret eden ve arayan herkese ve doktorlara teşekkür etti. Kürkçü taburcu oldu 5+1 bilen bir kişiye 600 bin TL ANKARA (AA) Şans Topu’nda numaralar “8, 9, 14, 19, 21 ve +2” olarak belirlenirken 5 +1 bilen kişi, 600 bin 212 lira kazandı. 5 bilenler 2 bin 728’er, 4 +1 bilenler 274’er, 4 bilenler 25’er, 3 +1 bilenler 16.50’şer, 3 bilenler 3’er, 2 +1 bilenler 4.80’er, 1 +1 bilenler 2.80’er lira kazandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle