19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 31 EKİM 2013 PERŞEMBE 12 DIŞ HABERLER [email protected] ‘Liderlerin dinlenilmesi normal’ ABD İSTİHBARATININ SAVUNMASI tihbarat toplamanın “temel prensip” olduğunu söyleyen Clapper, bunun, liderlerin olan bitenle ilgili söylediklerini öğrenmeyi amaçladığını ileri sürdü. Clapper, istihbarat komitesinin başkanı, Cumhuriyetçi Mike Rogers’ın, ABD’nin müttefiklerinin, Amerikan liderlerine karşı benzeri casusluk faaliyetleri yürütüp yürütmediği yolundaki sorusuna da “Kesinlikle evet” diye yanıt verdi. NSA Başkanı Alexander da istihbarat komitesine bilgi verirken Avrupalı liderlerin dinlendiği yoDış Haberler Servisi Amerikan istihbarat kuruluşlarının şemsiye örgütünün başı, Ulusal İstihbarat Direktörü James Clapper, liderlerin telefonlarının dinlenmesinin istihbarat dünyasında eskiden beri uygulanageldiğini ve “iki taraflı” bir uygulama olduğunu söyledi. Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) Başkanı Keith Alexander da çoğu telefon dinlemelerinin bizzat Avrupa ülkeleri tarafından gerçekleştirilip kendilerine verildiğini savundu. Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi’ne önceki gün bilgi veren Clapper, telefon dinleme ve internet izleme programlarını, terörizme karşı korunma için hayati olduğunu öne sürerek savundu. Clapper, Avrupalı liderlerin dinlendiği yolundaki suçlamaları reddederken Avrupalı müttefiklerinin de aynı şeyi yaptığını söyleyerek çelişkili ifadeleriyle dikkat çekti. Elli yıllık istihbaratçılık kariyeri boyunca, yabancı liderler hakkında, iletişim ya da diğer kaynaklar yoluyla güvenilir is Yaşasın Cumhuriyet! Yaşasın Hünkârımız! ….gibilerinden bir durum çıktı ortaya. Fatih, Abdülmecit, Abdülhamit sultanların gölgesinde geçen bir Cumhuriyet kutlaması yaşadık. Tam gaz Sultan reklamıyla yapılan Marmaray açılışında başbakan bol miktarda eski Osmanlı hükümranlarını andı. Hasretle onları yâd etti… Adeta onları kutsadı. Dünyanın başka neresinde mutlak krallar anılarak “cumhuriyet” böyle kutlanabilir diye düşündüm… Fransa’nın 14 Temmuz cumhuriyet kutlamalarını göz önüne getirdim… Fransa’nın monarşiden cumhuriyet rejimine dönüşümünün bayramı olan “14 Temmuz” kutlamalarında, yöneticiler çıkıp vaktiyle sınırsız gücü nedeniyle “devlet benim/l’etat c’est moi” demiş olan 14. Louis’ye misal! methiye düzseler, acaba nasıl karşılanırdı? Kendinden başka kimseye sorumlu olmayan mutlakiyetçi güç sahibi krallardan, bu gücün halka devredilmesini simgelemiş olan “cumhuriyet”; “yaşasın krallarımızın sınırsız şanı ve görkemi!” kıvamında salvolarla kutlanabilir mi? lundaki haberleri yalanlayarak “tamamen yanlış” dedi. Alexander, Avrupa’da askeri çıkarları korumaya yönelik bir dinleme programı yürütüldüğünü, bunun liderleri değil vatandaşları hedeflediğini ve NATO müttefiklerinin bu program çerçevesinde kendilerine bilgi aktardığını söyledi. Hem Alexander hem de Clapper, konuyla ilgili haberlerin, eski NSA çalışanı Edward Snowden’ın sızdırdığı gizli belgelerin yanlış anlaşılmasından kaynaklandığını savundular. Dinleme iddialarını AKP kararttı MAHMUT LICALI PAPA DA LİSTEDE Dış Haberler Servisi ABD Ulusal Güvenlik Ajansı’nın (NSA), Vatikan’ı da dinlediği öne sürüldü. İtalya’da yayımlanan “Panaroma” dergisinin bugün çıkan sayısında yer alan habere göre, NSA’nın 10 Aralık 2012 ile 8 Ocak 2013 arasında dinlediği numaralar arasında Vatikan’ın da bulunduğu belirtildi. Haberde, papa seçildikten sonra Franciscus ismini alan dönemin Arjantinli kardinali Bergoglio’nun 2005’ten beri de ABD gizli servisince takip edildiğinin WikiLeaks belgelerine yansıdığı anımsatıldı. Vatikan Basın Sözcüsü Federico Lombardi iddialarla ilgili, “Biz böyle bir sonuca ulaşmış değiliz. Her durumda endişeye gerek yok” dedi. umhuriyetçi ‘sultan propagandası’ yapar mı? Fransız kralları da malum müthiş göz kamaştırıcı ve görkemliydi... Vaktiyle onlar da büyük işlere imza attı. Acayip projeler üretti… Gelgelim “cumhuriyet”in vatanında “Yaşasın Cumhuriyet/Vive la republique!” nidaları; “güneş kral/roi solei” olarak da isimlendirilen misal gene! 14. Louis muhabbetleriyle taçlandırılabilir mi? “Yaşasın Cumhuriyet!” dendiği anda özetle “Yaşasın sultanımız efendimiz!” de denebilir mi? Denemez çünkü bu ikisi insanlığın ayrı evrelerine karşılık gelen, bambaşka parametreler üzerine kurulu yönetimler. Ve birbiriyle tamamen zıt ideolojiler. Öyle ki; “cumhuriyet” rejiminin tanımı son yazımda da anlattığım gibi zaten bire bir “Kral/sultan/hükümdarın dışlanması” anlamını taşıyor. İfade baştan sona “monarşiye karşı devlet şekli” anlamında kullanılıyor. “Cumhuriyet” sözcüğü ardındaki bütün tarih: monarşiye karşı olan köklü muhalefete dayanıyor. İnsanlar “mutlak krallar” ve “krallıklardan”, “cumhuriyet” evresine uzun mücadeleler sonrasında ulaşabilmişler… “Cumhuriyet bayramı” kutlamaları, bu nedenle krallar, sultanlar ve saltanatın muhabbetle yâd edileceği son yerdir… Bu; “Burası Türkiye!” denerek geçiştirilebilecek bir olay değildir. “Cumhuriyet Bayramı’nın”, sultan nostaljisiyle yaşandığı yerde, bazı şeyler hiç kuşku götürmez şekilde değişmiştir. Bu değişimi ve “başkalaşımı”, iki gazetenin birinci sayfası dün çok açık aktarıyordu: Bunlardan biri, “Yeni Cumhuriyet”i manşete çıkaran “Posta” gazetesiydi. “Posta”nın manşetinin altına koyduğu Cumhuriyet Bayramı kutlamalarındaki türbanlı kız öğrencilerin fotoğrafları, cihada giden kız çocuklarının görüntüleri gibiydi. Cumhuriyet kutlamalarına türbanlarıyla ilk kez katılan hocaların resimlerini de kullanan “Posta” sayfa altına da Marmaray’ın dualı açılış fotoğrafını yerleştirmiş, burada Erdoğan’ın konuşmasının “Bu bir kutlu doğum” kısmına yer vermişti… “Padişahlara rahmet diledi” alt başlığı ile verilen konuşmadan şu bölümler öne çıkarılıyordu: “Erdoğan; ‘Projeyi özellikle 29 Ekim’de açmak istedik. Bu gurur Cumhuriyetimizin. Her kutlu doğum sancılı olur. Bu bir kutlu doğumdur’ dedi!” Diğer bir çarpıcı birinci sayfa da, “Sözcü”nünki idi… Baş sayfayı ikiye bölen “Sözcü” de üste “Anıtkabir bayramını” çıkarmış… “Tayyip şov yaptı. Abdülmecit’li reklamla tanıtılan Marmaray’ın açılışını Cumhuriyet kutlamasına denk getirdi” diyen sayfa altında da Marmaray tören alanının resmi var... “Tören alanı seçim meydanı gibiydi” sözlerinin üstünde tek bir bayrak seçebilmek için, resme büyüteçle eğilip bakmak gerekiyor. Anıtkabir’deki bayram bir “bayrak seline” dönüşmüşken; Erdoğan ve Gül’ü ağırlayan Marmaray’ın tören alanı salt beyaz kasketli tezahürat kalabalığıyla dolmuş… Moda deyişle evet… tarih yazan günler yaşıyoruz. Cumhuriyet döneminde yapılan her şeyle birlikte cumhuriyet sıfırlanıyor. Erdoğan AKP’si ile ülke farklı başlangıçlara yelken açıyor. Bu “sancılı doğum” ve yeni milatın arifesinde; Asya ve Avrupa kıtaları bile birbirine ilk kavuşuyor(!); LondraPekin arasında, coğrafyayla boy ölçüşen yeni bağlantılar kuruluyor. Bu başlangıç üzerinden ne var ki 24 saat geçmeden elektrikler kesiliyor; LondraPekin propagandaları henüz hız kesmemişken, Marmaray’ın ilk müşterileri Boğaz’ın altından tabana kuvvet yürümek zorunda kalıyor. Yetmiyor. Sirkeci’ye gitmek için trene binen yolcular; vagonlar bu istasyonda durmayınca, kendilerini birden Üsküdar’da buluveriyorlar. Türkiye’nin kaderi gibi! “Uygarlık projesi Avrupa” için AKP’yi büyük düşlerle iktidara getiren ülkeneye niyet neye kısmet hesabı! Cumhuriyetin 90. yılında neoOsmanlıcılık sevdasıyla kendisini böyle sil baştan Asya kıyısında buluyor. C ANKARA Çok sayıda ülkede telefon dinlemesi yaptığı ortaya çıkan Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı’nın (NSA) Türkiye’yi de dinlediği iddiaları, geçen yıl TBMM’de kurulan Böcek Araştırma Komisyonu’nda gündeme geldi, ancak AKP tarafından sumen altı edilerek komisyon raporuna konulmadı. CHP’nin muhalefet şerhinde bu durumun araştırılması istenirken skandalın ortaya çıkmasının ardından CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger, NSA’nın Türkiye’deki faaliyetlerinin incelenmesi amacıyla TBMM’ye araştırma önergesi verdi. Tüm partilerin desteğiyle kurulan ve geçen yasama döneminde çalışan TBMM Böcek Araştırma Komisyonu’nda; tüm dünyayı dinlediği ortaya çıkan NSA’nın Türkiye’yi de dinlediğine yönelik eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan’ın açıklamaları ve CHP’nin bu yönde araştırma yapılması taleplerine karşın bu konu AKP’li komisyon üyesi vekillerce karartılmıştı. Komisyon raporunda yasadışı dinlemelerde fatura teknolojik gelişmelere kesilerek Türkiye’deki yasadışı dinleme iddialarında suçlanan kurumlar aklanmıştı. CHP muhalefet şerhinde, Amerika’nın Türkiye’yi dinlediği iddialarının araştırılmasını talep ederek bu konunun komisyonun gündemine gelmediğini vurguladı. CHP’nin şerhinde, “Üzerinde durulması gereken en önemli konulardan birisi de ülkemize 2008’de gelen 35 CIA Pentagon karma heyetinin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbaratı’nın Yıldız bürosundaki çalışmalarıdır” denildi. Her türlü operasyonların bu merkez aracılığıyla yürütülmesine karşın 3 aylığına gelen bu kişilerin Türkiye’de ne kadar kaldıklarının bilinmediği belirtilen şerhte şu ifadeler yer aldı: “Bu kişilerin hangi operasyonları yönettikleri, çalışmaları sırasında ülkeye hangi cihazları getirdikleri, ayrıca Türkiye’de resmi görevi TürkAmerikan Savunma İşbirliği olan ODC’nin çalışma alanlarının ve yönetim şeklinin nasıl olduğu, ofiste görevli yabancı ülkelerin istihbarat görevlilerinin hangi ülke adına çalıştığı, örtülü ödeneklerinin olup olmadığı, varsa hangi kaynaktan karşılandığının tespit edilmesi gerekirken komisyonda da bu konuyu gündeme getirmemize rağmen sonuç alınamamıştır.” ABD Ulusal İstihbarat Direktörü Clapper ve NSA Başkanı Alexander, Kongre’de dinleme skandalıyla ilgili soruları yanıtlarken, ‘Pembe Kod’ grubu casusluk karşıtı eylem yaptı. (AFP/REUTERS) Washington Post’un internet sitesindeki haberde ise NSA’nın, Yahoo ve Google iç ağlarından, kurumun Washington’daki bir veri deposuna her yıl milyonlarca veri aktarımı yaptığının ortaya çıktığı belirtildi. Söz konusu bilginin Edward Snowden’ın sızdırdığı bir belgede yer aldığı kaydedildi. ve Google’dan veri aktarmışlar Yahoo ‘Derin kulak Ankara ve İstanbul’da’ Dış Haberler Servisi Washington’ın küresel boyutlu telekulak skandalında ABDAvrupa arasında ipler gerilirken Amerikan istihbaratının dinleme faaliyetleri yürüttüğü ülkeler arasında Türkiye’nin de adı geçiyor. Alman Der Spiegel’in pazar günü gündeme düşen haberinde Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Berlin’deki Amerikan Büyükelçiliği binasının çatı katından dinlendiği iddiasının ardından dikkatler bir kez daha kullanılan yöntem ve teknolojilere de çevrildi. Der Spiegel dergisi ABD’nin Almanya dahil küresel anlamdaki dinlemelerini, yurtdışı misyonlarında gizlice konuşlandırdığı özel istihbarat toplayacak birim anlamına gelebilecek “Special Collection Service (SCS)” ile gerçekleştirdiğini yazdı. Önceki gün dergide ABD’nin dünya genelinde aralarında Ankara, İstanbul da olmak üzere yaklaşık 80 kentte diplomatik misyonlarına ait binalarından dinleme, izleme faaliyetleri yürüttüğünü gözler önüne seren bir haritaya yer verildi. Ancak eski Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) çalışanı Edward Snowden’ın sızdırdığı belgeler arasında olduğu sanılan, çok gizli ibareli 2010 tarihli haritayı Ankaraİstanbul dahil kimi kentin üzerini karartarak sansürlü şekilde yayımlayan derginin internet sitesi ilerleyen saatlerde tümüyle haritayı sayfasından çıkardı. Bir süre sonra ise kimi sitelerde haritanın sansürsüz haline yer verildi. İddialara göre, SCS, Berlin, Frankfurt, Paris, Madrid, Roma da dahil olmak üzere Avrupa’da en az 19 noktada faaliyette. Cihada giden kızlar gibi Cumhuriyet sıfırlanırken En güçlü lider Putin FORBES SEÇTİ F orbes dergisinin, dünyanın en güçlü lideri listesinde bu yıl Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ilk sırada. Putin, üç yıldır listenin ilk sırasında yer alan ABD Başkanı Barack Obama’yı geçerken Obama ikinci sıraya düştü. Dergi, Putin’in Suriye politikasıyla öne çıktığını, Obama’nın bütçe krizi nedeniyle 16 gün hükümetin çalışamaz hale gelmesiyle puan kaybettiğini yazdı. Listede 3. sırada ise Çin Devlet Başkanı Şi Cinping bulunuyor. Dış Haberler Servisi ABD, Ulusal Güvenlik Ajansı’nın (NSA) liderleri dinleme skandalları nedeniyle eleştirilirken Avrupa ülkelerinin gizlilik ihlallerini önleyen yasa önerisi konusunda yavaş davrandıkları belirtildi. Amerikan New York Times gazetesinde yer alan değerlendirmede, 2015 yılında, Avrupa Parlamentosu seçimlerinin yapılacağı mayıs ayından hemen sonra yasalaşması beklenen önerinin Avrupa ülkelerinin “yavaşlığı” yüzünden hayata geçirilemediği belirtildi. AB’nin yürütme organı niteliğindeki Avrupa Komisyonu’nun birçok üyesi yasayı önümüzdeki yazdan önce hayata geçirmek istiyordu. Değerlendirmede görüşlerine yer verilen Almanya’nın federal veri koruma komiseri ve Amerika’nın veri gizliliği konusundaki yavaşlığının önde gelen eleştirmenlerinden Peter Schaar önerilen yasayı geciktirmek için görevi artık Avrupalı liderlerin aldığını ileri sürdü. Schaar, “Bu durum reformu gereksiz yere tehlikeye atıyor” dedi. Avrupa gizlilik yasasını ağırdan alıyor Dinlendik diye yakınıyorlar ama... Brüksel’de geçen hafta yapılan toplantı sonrasında, Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı ve gizlilik kurallarının savunucularından Viviane Reding’in, Fransa, İtalya ve Polonya’nın 2014’te güçlü bir yasa için ısrarlı olmalarına rağmen sürecin 2 yıldır ilerlemediği yolundaki görüşlerine de yer verildi. Reding’e göre gecikmeye rakip devletlerin çıkar çatışması yol açıyor. Haberde, Amerikan istihbaratınca dinlendiğinin ortaya çıkması üzerine ABD’ye tepki gösteren Almanya Başbakanı Angela Merkel’in de geçen hafta Brüksel’deki toplantıda yasa için acele edilmemesi konusunda diğer Avrupalı liderlerle hemfikir olduğu ileri sürüldü. Değerlendirmede, yasanın ABD ve Avrupa’daki iş çevrelerinin muhalefeti ile karşılandığı da kaydedilerek “Bu çevreler Avrupa ve ABD arasındaki ticari anlaşmaların karmaşık hale geleceğinden endişe ediyorlar” denildi. ‘SCS personeli Türkiye’de’ Merkel de isteksiz Avrupalılar geciktiriyor Haritadaki listeye göre Ankara ve İstanbul aktif dinlemenin gözüktüğü kentler arasında değil, ama SCS personeli konuşlanmış durumda. Berlin’in de aralarında olduğu 74 noktanın renk kodu Türkiye’yle aynı. Bunun nedeninin gizli yürütülen dinleme faaliyetlerinin ortaya çıkması olasılığında krizin azaltılması amacının olduğu savunuldu. SCS’nin kullandığı ileri teknoloji cihazlar arasında tıpkı Berlin’deki ABD elçiliğinin çatısında da gizli halde faaliyete sokulan Einstein sistemi olarak da adlandırılan antenler de olduğu belirtiliyor. SCS ekiplerinin ABD elçilik ya da konsolosluklarında diplomat olarak gösterilerek asıl kimliklerinin gizlendiği ifade ediliyor. SCS’nin merkezinin ABD’nin Maryland eyaletinde olduğu kaydediliyor. Der Spiegel, aralarında 35 liderin de olduğu milyonlarca kişinin SCS tarafından dinlendiğini duyurmuştu. Merkel’in telefonunun Berlin’de meclis ve başbakanlık binasına yakın bulunan ABD Büyükelçiliği binasından dinlendiğini yazarak krizin derinliğini ortaya koymuştu. Bu arada Der Spiegel, büyük yankı uyandıran haberine ilişkin görüşlerinin yanı sıra haritanın neden sansürlendiğine yönelik Cumhuriyet’in sorularını ise yanıtsız bıraktı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle