19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 EKİM 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 gelirdi. Sabah haberleri izlerken gördüm ki “Marmaray” elektrik kesintisi nedeniyle 4 dakika gecikme yapmış. Dualarla açılmıştı... Düşündüm bu sırada... Ya denizin orta yerinde kalsaydı! HHH Marmaray’a karşı falan değilim... Önemli bir ulaşım aracı elbet! Halkımın vergileriyle yapıldı. Ancak dünyayı yeniden kurmuş ya da oğlu olmuş bir yerini koparmış gibi abartılması, yandaş medyanın “Marmaray’dan önce Marmaray’dan sonra” diyerek Türkiye’nin çağ atladığı hayalleri kurması beni güldürüyor. Bir ülke bunları yaparken önce demokrasisini ve özgürlüklerini genişletmeli... Bizde özgürlük denilince akla Meclis’te “sıkmabaşlı” kadın milletvekili geliyor. Kadın haklarından yoksun bir ülkede, salt inanç özgürlüğü eksenli bir demokrasi anlayışı olabilir mi? CHP’li bir kadın milletvekilini protezli bacağıyla, etekle Meclis’e sokan düşünce, önce o kişiye pantolon giydirmeliydi. Demokrasi ve özgürlük bir yaşam biçimidir... Meclis içtüzüğü başörtüsüne izin veriyorsa, isteyen istediğini giysin. Erkekler kot pantolonla, gömlek, kravatsız genel kurula girsin, kadınlar ister başörtüsü taksın, pantolon, mini etek giysin, AKP’lilerin çok kızdığı “dekolteli” giysilere bürünsün. Tıpkı İtalya ve Almanya’da olduğu gibi... O zaman Türkiye’de yer yerinden oynar... Anımsayın, bir sunucu kızımızın atv’de başına neler geldi, Hüseyin Bey gürleyince! İşinden kovuldu yapımcı şirket tarafından... Şimdi o yarışma programını bir erkek sunuyor! HHH Temel taşları sağlamlaştırılan yeni bir Cumhuriyet... İkinci Cumhuriyet değil! Laik, demokratik bir hukuk devleti olan bir Cumhuriyet! Bağımsız bir yargı, evrensel hukuk! Eşitlik! Böyle bir Cumhuriyeti hayata geçirmek için “sol cephe”nin tabanının hazır olduğunu düşünüyorum. Ayrımcılık yapmayan, din ve ırk temeline dayanmayan bir cephe... Önceki akşam Gezi ruhu alanlarda ve caddelerdeydi coşkusuyla, dik duruşuyla... Haberiniz olsun!.. Milletvekillerine göre Meclis’te türban ‘mağduriyet yaratmak için yeni oyun’ CHP tuzağı gördü AYŞE SAYIN Sol Cephe... Alanlar dolup taşmıştı önceki gece... Gerçekten görülmeye değerdi, o insan ırmağı, o coşku. Çocuklar, gençler, anneler, babalar, yaşlılar, kadın ve erkek on binler... İstanbul, Ankara, İzmir ve yurdumuzun pek çok yerinde “sol” bir arada yürüyordu. Sosyalistler, yurtseverler, demokratlar, komünistler, devrimciler... Bugüne dek böylesine canlı, böylesine içten, kaynaşmış, kendi aralarında bölünmeden, kavga etmeden on binlerin yürüyüşü, içimde giderek yiten umut çiçeklerini yeşertiverdi serin bir İstanbul akşamında. Yürüyenler yepyeni bir Cumhuriyet için, demokrasi ve özgürlük için, laikliğin bir yaşam biçimi olması için kol kolaydı. Yoksa yeni bir “sol cephe”nin tohumları mı atılıyordu Beşiktaş, Ankara Tandoğan, İzmir Gündoğdu ve Kadıköy’de, Bağdat Caddesi’nde? Türkiye’nin dört bir yanında milyonların bir şahlanışı vardı. Kim ne derse desin bir birleşme zamanı gelip çatmıştı... Dargınlıklar, çekişmeler bir kıyıya itilmeli, daha demokratik ve daha özgür bir Türkiye için kollar sıvanmalıydı. Türkiye’de sol hareket bunu yapmak zorundaydı. HHH Tünel’de yine TOMA’lar vardı... Arkadaşımız Arif Kızılyalın, dün Taksim ve Tünel’de polisin TOMA’larla halkı nasıl baskı altına aldığını, gözaltıları yazdı. Arif’in yazısını okurken, TOMA’ların “29 Ekim nöbeti” tuttuğunu bir kez daha anladım. Bu arada Marmaray dualarla açılmıştı... Televizyonlar “Marmaray” kutlamalarına iki gün önceden başladığı için, önceki akşam İstanbul’un önemli yerlerindeki on binleri birkaç saniyede geçiştiriverdi. Somali Cumhurbaşkanı Mahmut’un orada ne işi vardı diyeceksiniz elbet... Gele gele onlar geldi... ABD Başkanı, Fransa Cumhurbaşkanı ya da Putin gelecek değildi ya! Belki Mursi gelirdi ama o da Mısır’da gözaltındaydı... Katar’dan matardan gelen giden olmadı. Kardeşim Esad, düşmanım Esed olmasaydı mutlaka ANKARA AKP’li kadın milletvekillerinin “türbanla” Meclis Genel Kurulu’na girme kararı üzerine, “tavır belirlemek” için toplanan CHP grup toplantısında milletvekilleri, AKP’nin “türban üzerinden yeni bir mağduriyet yaratıp CHP’ye tuzak kurma arayışında olduğu ve asıl hedefin Cumhuriyetin laik niteliği olduğu”nda birleşirken gösterilecek tepki konusunda görüş ayrılığı ortaya çıktı. Yenilikçi kanat türbanlı milletvekillerinin “görmezden” gelinmesini isterken ulusalcı kanat, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun Meclis kürsüsünden partisinin tavrını açıklamasını istedi. Türbanlı milletvekillerine ilişkin tavrını belirlemeye çalışan CHP’de, dün de Meclis grubu basına kapalı toplandı. CHP lideri Kılıçdaroğlu, Teğ u Türbanı “AKP’nin tuzağı” olarak gören CHP’de gösterilecek “tepki” konsunda görüş ayrılığı çıktı. CHP Meclis grubunda partinin yenilikçi kanadı, türbanlı vekillerin görmezden gelinmesini isterken ulusalcılar, ‘Tepkiyi Genel Başkan koysun’ önerisini göndeme getirdi. Toplantıda, türbanlı milletvekillerinin Genel Kurul’a girdiği ilk oturumda, Genel Başkan Yardımcısı Pavey ile Grup Başkanvekili İnce’nin söz alarak CHP’nin tepkisini ortaya koyması benimsendi. men Mehmet Ali Çelebi’nin Hasdal Cezaevi’nde kıyılan nikâhında tanık olması nedeniyle toplantıya katılmadı. Toplantıda milletvekillerinin büyük bölümü, yerel seçim sürecinde sıkışan AKP’nin bir kez daha “türban” kozunu kullanacağı bunu da CHP’nin “tavrı” üzerinden yapacağı görüşünü dile getirdi. AKP’li kadın milletvekillerinden bazılarının geçen yıl da hacca gittiğine, 2008’de “hedefimiz kamuda türban” dediği için AKP yönetiminin Konya milletvekilini disipline sevk ettiğine dikkat çeken milletvekilleri, AKP’nin “ikiyüzlü” bir tavır sergilediği değerlendirmesini yaptı. Toplantıda, İstanbul Milletvekili Binnaz Toprak’ın da aralarında bulunduğu parti içindeki yenilikçi kanat, türbanlı milletvekillerinin “görmezden” gelinmesini önerdi. Toprak, türban olayının bir “özgürlük sorunu” olduğunu ancak AKP’nin bu konuyu seçimlerde kullanmak istediğini belirterek “3 milletvekili gelip girecek, görmezden gelmek daha doğru bir tavır olur. Toplumun yüzde 7880’i türbanlı milletvekili olsun diyorsa, bu konuda tavır koymanın anlamı yok” görü ‘Sen örtün’ şünü dile getirdi. Bu sırada Tunceli Milletvekili Kamer Genç, Toprak’a “O zaman sen örtün” diye laf atarken Toprak da “Sen örtün” karşılığını verdi. Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan da türbanlı milletvekilinin “kabul edilebilir bir durum olmadığını” belirtirken CHP olarak 1999’da Bülent Ecevit’in Merve Kavakçı’ya gösterdiği tavrı göstermenin güçlüğüne dikkat çekti. Bilgehan, “Çünkü o dönemde DSP iktidardaydı” görüşünü dile getirdi. İzmir Milletvekili Rıza Türmen ise Meclis’in ‘DSP iktidardı’ “siyasi bir organ” olduğunu belirterek “İçindeki kişiler türban takar veya takmaz. Kamu kurumlarındaki türban serbestisi ile Meclis’teki serbestiyi birbirine karıştırmamak lazım” görüşünü dile getirdi. Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz ise türbanlı milletvekillerinin Genel Kurul’a gelmesi olasılığına karşı dün Meclis’e tayyörünün içine giydiği “Atatürk” baskılı tişörtle geldi. Yılmaz’ın bugün de Genel Kurul’a tişörtle geleceği öğrenildi. DEVLET BAHÇELİ: Türban tartışması utanç vesikası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM’ye kadın milletvekillerinin türbanla gelmesi tartışmasının AKP ile CHP arasındaki “kayıkçı kavgası” olduğunu belirterek “Sonu gelmeyen kör dövüşüne başörtüsünün tekraren konu olması her şeyden önce utanç vesikasıdır” dedi. Bahçeli, “AKP’nin türbanı malzeme yapan kurnazlığına ve CHP’nin türbana soğuk bakan yanlışına fırsat verilmemesi gerektiğini” belirtti. MHP Genel Başkanı Bahçeli, partisinin 28 Ekim’de gerçekleştirilen MYK toplantına ilişkin yazılı açıklama yaptı. MHP’nin tüm seçim çevrelerinde kendi adaylarıyla yarışa katılacağını söyleyen Bahçeli, aday tespiti yapılmayan yerlerle ilgili çalışmaların kısa sürede biteceğini belirtti. 30 Mart 2014’te yapılacak seçimlerde Türk milletinin varlığını ve bekasını oylayacağını ifade eden Bahçeli, şunları dile getirdi: “Özellikle başörtüsü üzerinden sürdürülen polemiklerin, iki karşıt blokta mevzilenen miadı dolmuş siyasi tezlerin milletimizin aklıyla, irfanıyla ve tercihleriyle oynadığı açık bir gerçektir. İki taraflı sürdürülen siyasi istismar inançlı ve samimi kardeşlerimize büyük haksızlığa meydan vermektedir. AKP ile CHP arasındaki kayıkçı kavgasına, sonu gelmeyen kör dövüşüne başörtüsünün tekraren konu olması her şeyden önce utanç vesikasıdır. Kimin nasıl giyineceğine, inancı gereğince nasıl davranacağına siyasetin hüküm vermek için pozisyon alması, toplumsal barış ve uzlaşma açısından talihsizlik, aynı zamanda da ilkel bir tutumdur.” Bahçeli, TBMM’ye türbanla gelmek isteyen kadın milletvekillerine peşin ve önyargıyla, Meclis’in hukukuna sahip çıkılacağı iddia edilerek tavır alınmasının “tam bir ahmaklık ve gerilim yanlısı politikacı acizliği” olduğunu kaydetti. TBMM’de yeni bir kriz ortamının doğmaması, bildik kavga ve çatışma görüntülerinin verilmemesi konusunda tüm siyasi aktörlerin duyarlı ve sorumlu hareket etmesi gerektiğini kaydeden Bahçeli, “AKP’nin başörtüsünü malzeme yapan kurnazlığıyla, CHP’nin başörtüsüne soğuk bakan yanlışı yeni sorun ve anlaşmazlıklara fırsat vermemelidir” dedi. ‘Bu silahı alacağız’ Grup toplantısı sonrasında partisinin tavrını açıklayan Grup Başkanvekili Muharrem İnce, AKP’nin tek derdinin seçim öncesinde yeni mağduriyet alanı yaratmak olduğunu belirterek “Seçim meydanlarına çıkacak, ‘benim başörtülü bacım’ diye başlayacak, sanki başörtülü bacılar sadece onun bacısı. Erdoğan’ın elinden bu silahı alacağız. Mağrur olmasına rağmen, mağdur görüntüsü çizmesine izin vermeyeceğiz. Hayatında hiç başını örtmeyen arkadaşlar, Tayyip Erdoğan’ın gözüne girmek için çok ilginç açıklamalar yapıyorlar. Müslümanları da ikiye böldü bunlar. İki buçuk yıllık milletvekilliğinde kürsüye çıkıp yeminden başka hiçbir iş yapmayan bir kadın milletvekili şimdi bu açıklamayı yapıyor. Demek ki senin görevin buymuş” diye konuştu. Nevşehir Üniversitesi’nin isminin “Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi” ve Siirt’in Aydınlar ilçesinin isminin de “Tillo” olmasına ilişkin yasa önerisinin görüşmelerinde de söz alan İnce, “Millete sizin nasıl ikiyüzlü politika izlediğinizi göstereceğiz. Hacca gitmiş; Allah kabul etsin, hiçbir itirazım yok. ‘Temizlendim geldim’ diye açıklama yapıyor. Kapanmayanlar kirli mi?” dedi. İlk resmi temas Sarıgül, bugün İstanbul’da Adnan Keskin’e af dilekçesini verecek, hafta sonu Ankara’da Kılıçdaroğlu ile görüşecek İSTANBUL / ANKARA (Cumhuriyet) CHP’den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na adaylığı gündemde olan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ile CHP arasındaki ilk resmi temas bugün gerçekleştirilecek. CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin ve CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, Sarıgül’ü Şişli Belediye Başkanlığı’nda ziyaret edecek. Sarıgül, Keskin’e, “af” başvurusunu verdikten sonra cumartesi günü de Ankara’da Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşecek. Aynı gün toplanacak MYK’de af dilekçesinin ele alınacağı bildirildi. Sarıgül’ün başvurusu pazar günü de parti meclisinde görüşülerek karara bağlanacak. Toplantıda söz alan İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler ise türban konusunun bir “özgürlük” sorunu olmadığını belirterek “Buraya, adım adım işleyerek geldi. Meclis’te türban, son nokta. Buna izin verirsek, Cumhuriyetin dönüşümü tamamlanmış olur. Eğer laikliğe sahip çıkamayacaksak, dükkânı kapatıp gidelim” görüşünü dile getirdi. Bazı millletvekillerinin, türbana sert tepki gösterilmesi durumunda CHP’nin “oy kaybedeceği” görüşüne tepki gösteren Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün ise “Laik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı görmezden gelerek oy alabilir miyiz? Böyle bir durumu düşmeyi utanç verici görürüm. Türbanı özgürlük olarak görenler Gezi sürecini hiç anlayamamış demektir. Oradaki insanlar sadece türbanın özgürlük olarak algılanmasına karşı olduklarını söylediler.” CHP yönetimi ise milletvekillerinin “bireysel tepkilerine” izin verilmemesi için sıkı önlem almaya hazırlanıyor. Meclis’te içtüzük ihlali gerekçesiyle “usul tartışması” açmayı planlayan CHP yönetimi, türbanlı milletvekili konusunda, engelli olmasına karşın, “içtüzük hükmü” olduğu gerekçesiyle pantolon giymesine izin verilmeyen Genel Başkan Yardımcısı Şafak Pavey ile Grup Başkanvekili Muharrem İnce’nin konuşarak partinin tepkisini ortaya koyması benimsendi. kapatalım’ ‘Dükkânı Toplantıya eski Genel Başkan ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal da katılmasına karşın söz almadı. Baykal’a yakın milletvekillerinden hiçbirisinin de söz almadığı öğrenildi. ve ekibi konuşmadı Baykal ERDOĞAN: BAŞÖRTÜSÜ DİNİMİZİN EMRİ Kardeşlerimizin teline zarar getirtmeyiz u Meclis’e türbanla girmek isteyen milletvekillerinin kararına herkesin saygı duyması gerektiğini savunan Erdoğan, “Onların böyle bir tasarrufuna müdahale etmek parlamentoya da inançlara da saygısızlıktır. Biz teşkilat olarak, bu kardeşlerimizin orada teline zarar asla getirtmeyiz” dedi. HAKAN DİRİK Türbanlı vekiller TBMM’ye beklenirken AKP’den CHP’ye uyarı ‘Türkiye 1999’daki Türkiye değil artık’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, bugün TBMM’ye türbanlı gelecek AKP’li kadın milletvekilleriyle ilgili olarak CHP’nin olası tepkisine karşı “Merhum Ecevit, tarihi hata yaptı. Oyları 3 yıl sonra yüzde 1’e indi. Tarihten ders çıkarın” dedi. Çelik, dün düzenlediği basın toplantısında, Cumhuriyet Bayramı’nın yurt genelinde büyük bir şeref ve onurla kutlandığını, çeşitli alternatif kutlamalar da yapıldığını belirterek, “CHP sanırım başka niyetlerle bunu yapıyor” dedi. Cumhuriyetin tasarlanırken bürokratik bir Cumhuriyet olarak tasarlandığını, ancak bugün demokratik Cumhuriyet olma yolunda emin adımlarla yoluna devam ettiğini savunan Çelik, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Başbakan Erdoğan ’ın Dolmabahçe’de Kadıköy’den geçen vapurdaki kadınları dikizlediği yönündeki açıklamalarına tepki göstererek, “Başımızı önümüze eğeceğimiz kadar utanmamız gereken, birileri dinlediği zaman ‘edep yahu’ diyeceği konuşmalar yaptı” dedi. AKP’li kadınların türbanlı olarak TBMM’ye gelme kararıyla ilgili olarak da Çelik, “Bugün bu toplumun hanımlarından yarısından fazlası başörtülüdür. Onların tercihlerinin TBMM’ye yansıması kimi niye rahatsız etsin? Kamuda çalışabilir, üniversiteye de gidebilir, başı açık olanın tercihi de bizim için son derece saygıdeğerdir. Ona müdahale edildiği zaman biz bunu da namus meselesi yaparız, başı açık olan hanıma tercihten dolayı hiç kimse müdahale edemez” dedi. ‘Tam bir ahmaklık’ ‘Ecevit, hata yaptı’ CHP’nin kadın milletvekillerinin TBMM’ye başörtüsü takmadan gelmeleri yönünde bir tezi savunabileceğini kaydeden Çelik, “Ama 1999’daki gibi tavırları olursa, kusura bakmasınlar ne Türkiye 1999’un Türkiyesi’dir, ne de TBMM 1999’daki TBMM’dir. Orada ‘dışarı, dışarı’ diye bağıran DSP’lileri hatırlıyorsunuz. Ecevit’in tarihi hatasıdır. Yüzde 22 ile koalisyonun büyük ortağı olurken, 3 yıl sonra bu halk yüzde 1’e düşürmüştür DSP’yi. CHP bundan da ders çıkarmalı” dedi. Öte yandan AKP Konya Milletvekili Gülay Samancı, Denizli Milletvekili Nurcan Dalbudak ve Kahramanmaraş milletvekili Sevde Bayazıt Kaçar’ın ardından Mardin Milletvekili Gönül Şahkulubey de TBMM çalışmalarına türbanla katılacağını açıkladı. İZMİR Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AKP’li kadın milletvekillerinin meclise türbanla girme kararı konusunda “Başörtüsü bizim dinimizin emri. Parlamentoda iç tüzükte buna mani hiçbir şey yok. Bu kardeşlerimizin kararlarına herkesin saygı duyması gerekir. Biz teşkilat olarak, bu kardeşlerimizin orada teline zarar asla getirtmeyiz” dedi. Erdoğan, partisinin İzmir teşkilatı tarafından düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada türbanlı milletvekili konusuna değinerek “Çıkıyor, ana muhalefetin bir temsilcisi, başörtüsüyle ilgili, şu anda bazı arkadaşlarımızın açıklamalarından rahatsız olmuş. Bu bir siyasi simgedir diyor. Başörtüsü nasıl siyasi simge olabilir yahu? Başörtüsü bizim dinimizin gereklerinden bir tanesidir. Fakat cehalet çok kötü bir şey. Yani dinimizin böyle bir emrinin oldu ğunu bilmeyecek kadar cahil ve bu adam milletvekili oluyor” diye konuştu. CHP’yi hedef alan Erdoğan, “Yeri geliyor çarşaf giyen kardeşimize CHP rozeti takıyor. Bir grup da bakıyorsun otobüsten atıveriyor. İşte istismar budur. Hem rozeti takarsın, hem otobüsten atarsın” dedi. Türbanlı parlamentoya girilmesi konusunda iç tüzükte mani bir durum olmadığını kaydeden Erdoğan, “Bu kardeşlerimizin kararlarına herkesin saygı duyması gerekir. Bunlar 657’ye tabi memur da değil. Bunlar milletin parlamentodaki temsilcisidir. Onların böyle bir tasarrufuna müdahale etmek parlamentoya da inançlara da saygısızlıktır. Biz teşkilat olarak, bu kardeşlerimizin orada teline zarar asla getirtmeyiz. Gereği neyse bunu yaparız. Kaldı ki ben CHP grubunun da aynı ifadelerle davranmayacağına inanmıyorum. Saygı duyacaklarına inanıyorum” diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle