29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 EKİM 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 Boğaz’da zehirli atık korkusu l ANKARA (AA) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca yapılan çalışmalarda, İstanbul Boğazı’ndan geçen gemi ve teknelerin sintine atıklarını pet şişeler içinde deniz dibine bıraktıkları tespit edildi. Geminin kazan dairesinde oluşan petrol türevi atık olarak bilinen ve geri dönüşüme gönderilmesi gereken sintine atıklar hem deniz canlıları hem de insan sağlığı için büyük tehlike oluşturuyor. İstanbul Boğazı’nın birçok noktasında yapılan çalışmalar sonucunda, deniz dibi kirliliğinin en yoğun gözlendiği yerler arasında Eminönü, Kadıköy, Üsküdar ve Beşiktaş iskeleleri, Harem, Tarabya, İstinye, Bebek koyları ve Kadıköy bulunuyor. Bir Küfür, Bir Açıklama! Gülen’in, geçmiş olsun diyenlere teşekkür ilanını irdeleyen yazım çok ilgi çekti. Bu teşekkür ilanında protokol hiyerarşisi 1) devlet, 2) sermaye, 3)cemaatler, 4) hükümet, 5) politikacılar ve 6) medya biçiminde görülüyordu ve bu sıralama bana bir hayli ilginç geldiği için onu okurlarımla paylaşmıştım. Ben zaten yazılarımda kimseye hakaret etmem; bu yazıda da bırakın hakareti, efendice bir eleştiri bile yoktu. O gün, Isaac Ak mailto:si06ka@ gmail.com adresinden bir elektronik posta geldi. İmlasına da dokunmadan yayımlıyorum: “Senin gibi yarasa ruhlu pislikler herzaman meyvesi olan agaca tas atarsiniz. Darbe cigirtganili yapar bu ulkeye ihanet icinde olanlarla hep dirsek temasinda olursunuz. Hepiniz adi yaratiklarsiniz. Bu ulke icin Fetullah Gulenin yaptiginin 100 de birini hayel bile edemezsiniz etmedinizde. hep bu ulke icin calisanlari yerden yere vurmaya calistiniz ama calistikca bu insanlar halki nazarinda daha da buyudu. Siz lerde hep yerin dibine girmeye devam ettiniz. Ve bir gun gelecek hepiniz ebediyen gideceksiniz bu mubarek topraklardan. Asil vatanlariniza. Donmeler.” HHH Bana “Yarasa ruhlu pislik” diyor… Bir “nefret suçu” işleyerek “Dönme” de diyor ama Selanikli olmamama, yani onun deyimiyle “Dönme” ya da Sabetayist olmamama karşın, o sözü bir küfür ya da hakaret olarak algılamıyorum… Çünkü bir insanın Selanikli veya Sabetayist olmasının kötü ya da ayıp bir şey olduğunu düşünmüyorum. Bu mektup herhalde okuduğunu anlamaktan bile aciz, cahil ve bağnaz biri tarafından yazılmış! HHH Aynı yazı üzerine aldığım “Zorunlu bir düzeltme” başlığını taşıyan ikinci bir mektup daha var… Kısaltarak yayımlıyorum: “Fethullah Gülen’in teşekkür ettiği, Cengiz Hortoğlu isimli kişinin başkanlığını yaptığı ‘Anadolu Alevi Bektaşi Federasyonu’, tarikatlara ve AKP’ye yakınlığı ile bilinen ve sonradan kurdurulan bir dernektir. 2002 yılında kurulmuş olan ‘Alevi Bektaşi Federasyonu(ABF)’ ise Türkiye’deki tüm Alevi dernekleri ile birlikte, ‘Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri (PSAKD)’ ve ‘Hacı Bektaş’ derneklerini içine alır. AKP’nin hukuk dışı uygulamalarına karşı ve ‘muhalif’ Alevilerin gerçek temsilcisidir, bu Federasyonun başkanı da, Selahattin ÖZEL’dir. Galip KARAKUŞ BCP PM Üyesi / Malatya.” HHH Yazılarımı okuyan, önemseyen, başkalarıyla paylaşan ve açıklama yollayan tüm okurlarıma teşekkür ederim… Bir yazar, ancak okurlarının zihinlerinde ve kalplerinde yer aldığı oranda varlığını sürdürür! Dedesinin Projesi... Hizmeti geçenlere teşekkür etti: “Sultan Abdülmecit Han efendimiz...” “Sultan Abdülhamit Han efendimiz..” “Ve diğer ermişlerimiz...” Atatürk de bir zahmet var tabii ki arada... H Dedi ki: “Marmaray’ın merhum Abdülmecit dedemiz mimari çizgilerini çizmiş güzelce... Arşivden onu çıkarttık... Biz o çizgiler üzerinden hareketle, iktidarımız döneminde hakikaten önemli bu adımı attık...” Japon Başbakanı da etrafa bakındı tabii... Mimar Abdülmecit’i niye görmedi diye?.. Ki ondan sonra Yasin okununca Japon açtı avucunu... H Odatv dün Resmi Gazete’de yayımlanan, Japonlarla Türkiye arasındaki “İstanbul Boğazı’nda yapılacak olan tüp geçit” proje anlaşmasının belgesini yayınladı: Boğaz altgeçidinin proje tarihi; 15 Şubat 2000... Cumhurbaşkanı; Süleyman Demirel... Başbakan: Bülent Ecevit... H Sultan Abdülmecit nereden çıktı derseniz... Dedesi... H Olsun... Ben şahsen korka korka da olsa binerim... Lunaparktaki korku tüneline gideceğime... Deliklere dikkat edeceksin, o kadar... Su girmesin... H İyi kötü cumhuriyetin eseridir... Cumhuriyet Bayramı’na denk getirip Cumhuriyeti hırpalamak için kullansa da sormaz mısınız adama: Pekiiiii... Cumhuriyet olmasaydı, Marmaray’ı hadi buradan deldin... Karşıda ucunu nereden çıkaracaktın?.. Yunanistan’dan mı?.. Engel tanımayan zafer l Zonguldak’ın Kilimli beldesinde, evinin karşısındaki özel bir maden şirketine ait kömür yıkama tesisinin (lavuar) çıkardığı gürültü yüzünden kulağıyla çevreyi algılama yeteneğini kaybettiğini ileri sürerek açtığı davayı kazanan doğuştan görme engelli Sait Kundakçı (63), Yargıtay’ın bozma kararı üzerine görülen davayı da kazandı. Mahkeme, 1 ay içinde gürültü ve çevre kirliliğine karşı önlem alınmaması halinde tesisin kaldırılmasına karar verdi. Kömür ocağı işleten maden şirketi, Nisan 2006’da Bölüm Mahallesi Yeşilyayla Sokak’ta kömür yıkama, eleme ve yükleme tesisi kurmuştu. (DHA) l kritere takıldı MAHMUT LICALI Şiddet de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın yalnızca aile içindeki şiddeti kayıt altına aldığı ortaya çıktı DHA Faciadan dönüldü, 17 yaralı l KÜTAHYA (Cumhuriyet) İhsan Canbulat’ın (53) kullandığı yolcu minibüsü ilçenin değişik okullarında okuyan 12 ortaöğrenim öğrencisi ile 4 yolcusunu Kiçir köyünden alıp Simav’a hareket etti. Minibüs yol yapım çalışmaları dolayısıyla trafiğe kapalı SimavSındırgı Karayolu’ndaanayola çıkmak isterken Nurettin Höyük’ün (43) kullandığı TIR’la çarpıştı. Devrilen minibüs metrelerce sürüklendikten sonra durabildi. 12’si öğrenci 17 kişi yaralandı. ANKARA Türkiye’de kadına yönelik şiddet olaylarında resmi verilerin birbiriyle çelişmesinin altından, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın kadına şiddet olaylarında yalnızca aile içinde yaşananları kayıt altına alması çıktı. Bakanlığın “aile içi” kriteri nedeniyle çok sayıda kadın cinayeti kayıt dışı kaldı. İçişleri Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın Türkiye’de kadın cinayetlerine ilişkin resmi verileri birbiriyle çelişti. İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre 2009’da 324 kadın cinayete kurban giderken Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın verilerinde ise 2009’da 171 kadın cinayeti kayıt altına alındı. Benzer bir çelişki 2012 yılı verilerine de yansıdı. İçişleri Bakanlığı’nın resmi verilerine göre 2012’de Türkiye genelinde 268 kadın cinayeti yaşanırken Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kayıtlarında ise 2012’de 155 kadın cinayeti olduğu yönünde bilgi yer aldı. İki bakanlığın kadın cinayetlerine yönelik verileri arasında neredeyse 2 kata yakın fark olması akılları karıştırdı. Bakanlıkların resmi verilerinin birbiriyle çeliştiğine dikkat çeken BDP Kars Milletvekili Mülkiye Birtane, bu durumun gerekçesini ve hangi verilerin doğru olduğunu soru önergesiyle TBMM gündemine taşıdı. İki bakanlığın verilerinin birbiriyle çelişmesi konusunda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesindeki verilerin aile içi şiddet, ev içi şiddet ve Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Yasa’yla bağlantılı olan ölüm, yaralama ve kadına yönelik şiddet vakalarını kapsadığını bildirdi. Buna göre Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın kadına şiddet olaylarında yalnızca aile içi şiddeti değerlendirmeye aldığı ve resmi kayıtları bu çerçevede tuttuğu belirlendi. Neden çelişti? İki kata yakın fark M.M. isimli kişinin araştırılmasına karar veren mahkeme, duruşmayı 3 Aralık’a erteledi. 13 yaşındaki kıza tecavüz JAPON TURİST CİNAYETİ DAVASI n DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Iğdır merkeze bağlı Melekli beldesinde damacana su satışı yapan 63 yaşındaki Dursun K., iddiaya göre, bir süredir birlikte yaşadığı Azerbaycan uyruklu A.T’nin daha önceki evliliğinden olan kızı ortaokul birinci sınıf öğrencisi G.T.’ye tecavüz etti. G.T.’nin durumu annesine anlatması üzerine çirkin olay ortaya çıktı. Dursun K. suçlamaları kabul etmeyerek “Bana tuzak kurdular” dedi. Dursun K. tutuklanarak cezaevine gönderildi. ‘Ben yapmadım arkadaşım yaptı’ SELAHATTİN ŞAHİN NEVŞEHİR Göreme beldesinde Japon turist Mai Kurihara’yı öldürdüğü ve Hoshie Teramatsu’yu ise yaralayıp cinsel saldırıda bulunduğu belirtilen sanık Fatih U’nun yargılanmasına başlandı. Fatih U., cinayetleri kendisinin değil arkadaşının işlediğini savundu. Nevşehir Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlanan duruşmaya, tutuklu sanık Fatih U, sanık avukatı Ayhan Şahin ile sanığın ailesi katıldı. Kimlik tespitinin ardından sanık Fatih U, savunmasında, olayı birkaç kez görüştüğü M.M. isimli arkadaşının gerçekleştirdiğini, arkadaşı tarafından tehdit edildiği için suçu üzerine almak zorunda kaldığını, ayrıca Emniyet’teki ifadesinin de baskı altında alındığını savundu. Fatih U, “Olay günü arkadaşım ile bölgede bulunuyorduk. Arkadaşım ve ben bir süre Japon turistler ile konuştuk. Turistler ayrıldıktan sonra M.M. benim arabamı alarak peşlerinden gitti. Aradan yarım saat geçince acil işim olduğu için gittiği yöne ilerledim. Üzerinin kanlı olduğunu gördüm” dedi. satana hapis Hileli gıda n TEKİRDAĞ (Cumhuriyet) Çorlu İlçe Emniyet Müdürü İsmail Bahri Şardağı, “Duraklamak ve park etmek yasaktır” tabelasının bulunduğu yerde makam aracının park edildiği yönünde yerel gazetelerde haber çıkınca, trafik ekibini çağırarak kendisine 77 TL ceza kestirdi. Şardağı, halka hatalı park için ne ceza kesiliyorsa, kendilerine de uygulandığını söyledi. Emniyet müdürü: Bana ceza kesin l EDİRNE (Cumhuriyet) Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, kasım ayında Meclis gündemine gelecek torba yasayla hileli ürünlere ve yanıltıcı reklamlara hapis cezası getirileceğini açıkladı. Edirne’de basın toplantısı düzenleyen Müezzinoğlu, gazetecilerin “Yüzde 100 et” ibaresiyle satılan ürünlerde dalak, işkembe, yürek, bağırsak, akciğer, meme gibi sakatatın yanı sıra kemik, deri, kıkırdak ve kıl gibi maddeler tespit edildiğini anımsatması üzerine, yanıltıcı reklamlara hapis cezası getirileceğini söyledi. Bakan Müezzinoğlu bu kapsama, televizyonlarda “her türlü derde derman” diye sunulan ürünlerin de girdiğini belirtti. Askeri araç devrildi: 4 yaralı AA 1 ton 625 kilogram esrar n OSMANİYE (Cumhuriyet) Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize İşlerle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin düzenlediği operasyonda 1 ton 625 kilogram esrar ele geçirildi. Ekiplerce E90 Otoyolu’nda durdurulan bir kamyonda arama yapıldı. Kamyonda, 205 kilogramı toz geriye kalanı kubar, 1 ton 625 kilogram esrar bulundu. l ISPARTA (Cumhuriyet) Devriye görevi yapan jandarma ekibi, “dur” ihtarında bulundukları motosikletin kaçması üzerine peşine düştü. Devriye aracı, Fandas Yolu Koçtepe Köyü mevkisinde virajı alamayarak yol kenarındaki toprak tümseğe çarparak devrildi. Kazada, Uzman Çavuş Taner Ersan ile erler Kerim Yazgan (23), aynı yaştaki Osman Mutlualp (23) ve Sedat Sucu (25) yaralandı. Yaralıların hayati tehlikelerinin bulunmadığı kaydedildi. Arkadaşlarına ait bilgilerle kredi çekip kayıplara karıştı l 15 milyonluk vurgun TEKİRDAĞ (Cumhuriyet) Tekirdağ’da bir bankada hesap uzmanı olarak çalışan 1 çocuk babası S.F. (35), iddialara göre borsada büyük miktarlarda para kaybetti. 2 yılda aynı bankanın Trakya’daki 5 farklı şubesinde çalışan S.F., bankada daha önce düşük miktarlarda kredi kullanan arkadaşlarının dosyaları ile çalıştığı diğer şubelerden yüklü miktarda kredi çekti. S. F’nin bankanın Tekirdağ, Kırklareli, Silivri şubelerinden çektiği kredilerin taksitlerini aksatmadan ödediği ortaya çıkarken kredilerin taksitlerinin aksamaması nedeniyle de adına kredi çekilen kişilerin dolandırıcılıktan haberi olmadı. S.F’nin ortadan kaybolması üzerine Trakya Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan ancak ismi açıklanmayan eşi polise başvurdu. Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü ve Tekirdağ Cumhuriyet Savcılığı, S.F’nin kaybolmasıyla ilgili soruşturma başlattı. Film senaryolarını aratmayan 15 milyonluk vurgun da böylece ortaya çıktı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle