19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 EKİM 2013 PAZARTESİ ‘Oğlumu vuran 12 DIŞ HABERLER [email protected] mermi Türkiye’den’ DİYARBAKIR, (DHA) PKK’nin Suriye’deki partisi olarak bilinen Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eşbaşkanı Salih Müslim, bir süre önce Telabyad’daki çatışmalarda öldürülen oğlu Şervan Müslim için “Oğlum Şervan’ın şehadeti bizim için sürpriz değildi. Çünkü, en ön saflarda çarpışıyordu. Şehadet haberini bekliyorduk” dedi. Türkiye’nin Suriye’deki silahlı çetelere eskisi gibi yardım etmediğini ve silah vermediğini de söyleyen Müslim, “Oğlumu vuran mermi Türkiye’den geldi” iddiasında bulundu. PYD’nin silahlı gücü olan YPG ile El Nusra grupları arasında çıkan çatışmada oğlunu kaybeden Müslim, Kürtçe yayın yapan Ronahi TV’ye, hem oğlunun ölümü hem de Suriye’deki son durum ile ilgili açıklamalarda bulundu. PYD Eşbaşkanı, Suriye’de Kürtlerin yaşadığı Rojava bölgesinde verilen mücadelede herkesin yer aldığını, kendilerinin de bu mücadelenin içinde olduğunu belirterek şunları söyledi: “Hepimiz ölmeye adayız. Oğlum PYD Eşbaşkanı Salih Müslim ABD’nin Türkiye Ortaklarında Ufuk Turu Yalta Konferansı’nda Türkiye savaşın galipleri tarafından Batı Bloku’na “bırakılmıştır”. O tarihten itibaren Türkiye’nin yaşadığı iktisadi, siyasi, askeri ve kültürel süreç içinde ABD kendi çıkarı doğrultusunda yerli ortaklar bulmuştur. Atatürk sonrası İnönü’nün geçiş döneminde Demokrat Parti’nin iktidara gelişi ile önemli değişikliklere uğramıştır. 1950’den itibaren ABD’nin Türkiye ile ilişkilerinde askeri, siyasi ve iktisadi faktörler birlikte kullanılmıştır: Türkiye, Kore’ye ABD’nin yanında durarak asker göndermiş ve 1952’de NATO’ya alınmıştır. İktisadi olarak serbest piyasa ve liberalizm yolu ile Batı kapitalizmine dahil olma niyeti ve çabası içinde bulunmuştur. 27 Mayıs 1960 darbesine ABD fiilen taraf olmamış ancak 1961 Anayasası gibi Avrupa tipi demokrasiye kapı açan bir belge ortaya çıkmıştır. 19601980 aralığı ABD için Vietnam savaşı ve Küba krizinin damgasını vurduğu; Türkiye’nin ön cephede tutulduğu bir dönemdi. Askerler, siyasetçiler ve bürokratlar aracılığı ile yürütülen bir işbirliği söz konusu oldu. Yerli ortaklar bunlardı. Ayrıca Ortadoğu’da ve Kıbrıs’ta önemli gelişmelerde TSK öne çıkarıldı. 20 Temmuz 1974 askeri müdahalesi özünde, “üçüncü dünyacı Makaryos’un TSK’ye hallettirilmesi sonucunu doğuruyordu”. (Pek bilinmeyen bir anekdotu aktarayım; Atina askeri cuntasının, ABD’nin de desteklediği adamı olan Nikos Samson 15 Temmuz 1974’te Makaryos’u devirmek için darbe yaptığında gücü yetmez; Rauf Denktaş bana, “Nikos Samson bize haber gönderdi, bana destek verin, Makaryos’u devirelim, sonra biz aramızda anlaşırız dedi; ama biz oralı olmadık” dedi.) Denktaş bu ifadeyi, TV 8’de birlikte yaptığımız programda da, silik bir biçimde de olsa söyledi. 1974’te dönemin bölgesel koşullarının Washington, Ankara ve Kıbrıs arasında nasıl geliştiğini anlamak için, bu pek bilinmeyen gerçeği araya sıkıştırdım. 12 Eylül 1980 sonrasında ABD’nin Türkiye politikasında askerler ve sermaye öne çıktı. Özal döneminde piyasalar ve şirketler yolu ile Türkiye’nin küresel sisteme entegrasyonu iyice ağırlık kazandı. Mal ve sermaye hareketleri için alışkanlık çok gelişti, fiili bir entegrasyon oluştu. Sovyetler Birliği’nin dağılması ile 90 sonrası “yeni küreselleşme dönemi” başladı. Artık ABD açısından dış politikada komünizm tehdidi veya kurgusu yoktu. Çünkü Rusya da sisteme entegre olacaktı; hatta Çin ile birlikte. Türkiye’de askerlerin aracılığı söz konusu olamazdı. Siyasiler ve bürokrasi de yeni küresel düzen (ve düzenlemelerle) sisteme uymak ve itaat etmek durumundaydılar. Asker ve bürokrasi devre dışı oluyordu. 1990 sonrasında uygulanmaya başlayan Ortadoğu’nun yeniden yapılandırılmasında kiminle işbirliği yapılacaktı? Yeni yerel ortaklar kimler olacaklardı? Türkiye’de, askerler içinde oyunbozanlık edenler vardı! Ortadoğu’nun (ve Türkiye’nin) iç dinamiklerinde İslami çevreler ve siyasal İslam potansiyel olarak artık en önemli “örgütler” konumundaydılar. Cemaatler, tarikatlar ve mezhepler çok esaslı ve derin teşkilatlara sahiptiler. Siyasal parti, ordu, sermaye ve sendikal örgütlere oranla güç olarak kendilerine özgü üstünlükleri vardı. ABD, Ortadoğu’da işbirliği konusunda, “ılımlı olmak koşuluyla siyasal İslamı tercih etti”; Ortadoğu politikası daha rahat yürütülecekti. Bu bir anlamda, Ortadoğu ülkelerinde statükoyu koruyor ve maceracı açılımlara yolu kapatıyordu. Ancak öte yandan “ılımlı İslam ile radikal İslam” arasındaki kanalların açık olması yüzünden her an radikalleşme olasılıkları söz konusuydu. Aynen Müslüman Kardeşler örneğinde olduğu gibi, Mısır ve Tunus’ta yaşandı. Hatta Suriye’de bugün yaşandığı gibi El Kaide ve bağlantılı Batı karşıtı ve saldırgan İslami örgütleri sisteme dahil ediyordu. Obama üzerinden ve kapitalizmin sosyalleşmediği gerçeği yüzünden sorun yaşayan ABD’nin, Türkiye ve Ortadoğu politikasındaki İslami boyut yanlışları su yüzüne çıkarıyordu. Türkiye’den Tunus’a, S.Arabistan’dan Sudan’a kadar durum böyleydi. İsrail ve İran faktörlerini eklediğimizde, Rusya’nın Doğu Akdeniz’de askeri ağırlığını arttırdığını değerlendirdiğimizde ABD’nin faturası yükseliyor. ABD bölgede artık, “daha makul olanlarla İslami boyutu öne çıkarmadan işbirliği olanaklarını arıyor”. Yeni potansiyel ortaklara, sosyal demokratlar ve ulusalcılar da dahildir. Bu arayışı, ABD’nin Ortadoğu politikalarında bir geçiş süreci olarak değerlendirmek mümkün. AB’nin son Türkiye ilerleme raporu da Batı’nın Ankara konusundaki değişim (ve zikzaklarını) yansıtıyor. uOğlunun ölümüyle ilgili olarak Ankara’yı suçlayan Salih Müslim, “Ciğerim yanıyor. Oğlumu İran’dan gelen kurşun vurmadı. Türkiye mermi vermeseydi oğlum nasıl vurulacaktı” dedi. (DHA) Şervan’ın şahadeti bize sürpriz değildi. Savaşlarda sadece fakirler ölüyor deniliyordu. Bize göre vatan sadece fakirlerin değil, topraklar hepimizindir.” Müslim, oğlunu öldüren kurşunun Türkiye’den geldiğini de ileri sürerek şöyle dedi: “Oğlumu öldüren mermi nereden geldi. Bu mermiyi Türkiye vermeseydi, oğlum nasıl vurulacaktı. Ciğerim yanıyor, ama oğlum vuruldu. Oğlumu İran’dan gelen kurşun vurmadı. Benim elimden ne gelirse mücadelemi vereceğim. Biz düşmanlık olsun, bu düşmanlık derinleşsin istemiyoruz, ama artık Suriye’de yaşanan gerçeğin görülüp kabul edilmesini istiyoruz.” ‘Engel olmadım’ Müslim, 1984’ten beri ailece bu mücadelenin içinde olduklarını, çocukları okul çağına geldiğinde, imkânları olmasına rağmen çocuklarını başka ülkelerde değil, kendi ülkesinde okuttuğunu vurgulayarak “Ben hiçbir zaman başkalarının çocukları şehit olsun, benimki olmasın demedim. Ben Şervan’a ‘Savaşa git, cesur ol, kahraman ol’ demedim. Ben biraz çekinirim, ama o yaptı. Onun önünü kesemezdim, engelleyemezdim” diye konuştu. Kürtlerle bugün savaşanların demokrasi mücadelesi veren muhalifler değil, teröristler olduğunu söyleyen PYD Eşbaşkanı şöyle devam etti: “Kürtlerle savaşanlar için demokrasi yoktur, onlar insan düşmanıdırlar. Dünya onların ne olduğunu gördü. Türkiye onlara geçmişte yardım ettiğini söylemekten artık utanıyor. Türkiye eskisi gibi onlara yardım etmiyor, silah vermiyor. Biz bu savaşta demokrasi yanlılarını yanımızda görmek istiyorduk. Ama kimse destek vermedi. Bu gelenlerin yüzde 50’si Türkiye üzerinden geldi. Üzerlerinde çıkan pasaportlardan Türkiye’den geçiş yaptıkları ortaya çıktı. Türkiye’deki bazı parti ve STK’ler bunlara maddi destek, silah ve adam gönderiyor.” Bir Kıbrıs anekdotu SAVAŞ HAZIRLIKLARI DEVAM EDİYOR Antalya’da da karartma DUYGU GÜVENÇ Suriye’nin Hama kentinde dün 1.5 ton patlayıcı yüklü bombalı araçla düzenlenen saldırıda 31 kişi hayatını kaybetti. (REUTERS) AB ile 22. fasıl Merkel’den Ankara’ya yeşil ışık Haber Merkezi AB’nin geçen İrlanda Dönem Başkanlığı’nda kabul ettiği ancak Gezi olayları nedeniyle açılmasını ilerleme raporu sonrasına bıraktığı Bölgesel Politikalar ve Yapısal Araçların Koordinasyonu başlıklı 22. faslın, şu anki Litvanya Dönem Başkanlığı sırasında açılmasının önündeki Almanya engelinin kalktığı bildirildi. Almanya’daki seçimleri ezici çoğunlukla kazanan Merkel’in, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ilerleme raporundan önce demokratikleşme paketini açıklamasını olumlu bulduğu ve bu nedenle 22. faslın müzakerelere başlanmasına sıcak baktığı bildirildi. Almanya’da yarın piyasaya çıkacak Der Spiegel dergisinde yer alan habere göre, Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle bugün yapılacak AB Dışişleri Bakanları toplantısında, konuyu gündeme getirecek. ANKARA Suriye’ye yönelik operasyon olasılığının, RusyaABD uzlaşısından sonra rafa kaldırılmasının ardından da Türkiye’nin hâlâ savaş hazırlıklarını sürdürdüğü ortaya çıktı. Türkiye bir yandan 2’nci Cenevre Konferansı ile Suriye sorununa siyasi çözüm arayışını sürdürüyor, öte yanda ise savaş hazırlıklarına devam ediyor. Başbakanlık, Suriye sınırındaki bölgelerin yanı sıra başta Antalya olmak üzere turistik iller için de karartma hazırlıkları talimatı verdi. Tüm kamu kurum ve kuruluşlarından savaş halinde karartma uygulamasından sorumlu personel istendi. Personelin belirlenme çalışmalarına devam ediliyor. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı (AFAD) tarafından 6 Eylül 2013’te yayımlanan genelgeyle Türkiye savaş halinde karartma için hazırlıklarına başladı. Bu doğrultuda sadece Suriye sınırında değil, turizm bölgelerini de kapsayacak şekilde tüm yurtta olası savaş hali için hazırlıkların hâlâ devam ettiği öğrenildi. Cumhuriyet’in ulaştığı “Gizli” damgalı Antalya Vali Yardımcısı Turan Eren imzasıyla 13 Eylül 2013’te gönderilen yazı doğrultusunda tüm kamu kurum ve kuruluşlarından birer personel görevlendirmeleri istendi. Karartmadan sorumlu personel belirlenmesi için çalışmaların halen sürdüğü öğrenildi. Valilik yazısında, “Sivil savunma hizmetlerinin yürütülmesi kapsamında ihtiyaç duyulması halinde, karartma uygulanmasına ilişkin tedbirlerin planlanması ve bu amaçla kurumunuzdan bir personelin görevlendirilmesi gerekmektedir” ifadelerine yer verildi. İlçe kaymakamlıkları da gelen bu emir doğrultusunda personel belirleme çalışmaları için hazırlıklara başladı. Manavgat Kaymakamı Emir Osman Bulgulu da aynı doğrultuda 25 Eylül 2013 tarihinde karartma için personel istemini kamu kurum ve kuruluşlarına bir yazıyla iletti. Cenevre 2 tehlikede krizi “felaket” diye nitelendirerek yaşanan Dış Haberler Servisi Birleşmiş Milletler olayların bölgesel olmaktan çıktığını, dünya (BM) Suriye Özel Temsilcisi Lahdar İbrahibarışını tehdit eden uluslararası bir kriz hami, Suriye krizine çözüm bulmak amacıyla lini aldığını dile getirdi. İbrahimi, “Yaklaşık düzenlenecek “Cenevre 2 Konferansı”na, 100 bin kişi öldürüldü, halkın üçte ikisi Suriye muhalefetinden “inandırıcı” bir kaülkesini terk etmek zorunda kaldı. Saltılım olmazsa, konferansın gerçekleşemegın hastalıklar, özellikle çocuk felci olyeceğini söyledi. dukça yaygınlaştı” diye konuştu. “Cenevİbrahimi, Mısır’ın başkenti Kahire’de dün re 2 Konferansı” öncesi yarın ABD, Franyaptığı açıklamada, “Suriye halkının önemsa, Suudi Arabistan ve Türkiye’nin de dali bir bölümünü temsil eden” muhalefetin hil olduğu Suriye’nin Dostları varlığı olmadan konferansın yapılabileceğinden şüphe ettiğini u BM Özel Temsilcisi grubu Londra’da toplanacak. belirtti. Suriye muhalefetinden Lahdar İbrahimi, ama’da “Cenevre 2 Konferansı”na kabombalı araç tılım konusunda farklı mesaj Suriye için toplanması lar geliyor. Suriye Ulusal KoSuriye’nin Hama kentinde planlanan Cenevre 2 alisyonu (SUK) katılım konupatlayıcı yüklü bir kamyonla sunda önümüzdeki günlerde Konferansı’nın, muha dün düzenlenen intihar saldıkarar vereceğini duyururken liflerden “inandırıcı” rısında 31 kişi yaşamını yitirdi. Suriye resmi haber ajansı bazı gruplar konferansa kabir katılım olmazsa SANA, Hama’da bir tarım araçtılmayacaklarını bildirmişlerdi. Arap Birliği Genel Sekreteri gerçekleştirilemeyeceğini ları şirketinin yakınındaki askeri kontrol noktasında patlayıNebil el Arabi ise “Cenevre 2 söyledi. cı yüklü bir kamyonla düzenKonferansı”nın 23 Kasım’da lenen intihar saldırısında onyapılması konusunda görüş birlarca kişinin de yaralandığını duyurdu. SAliğine vardıklarını açıkladı. Konferans hazırNA, intihar eylemcisinin, mutfak tüpleri talıkları çerçevesinde Mısır’a giden El arabi, şıyan bir kamyonun geçişi sırasında aracı Lahdar İbrahimi ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısıninfilak ettirdiğini, patlamada 20 aracın yanı da, konferanstan önce Suriye’ye insani yarsıra çok sayıda ev ve işyerinde büyük hasar dım ulaştırılması için Şam yönetimi ve mumeydana geldiğini bildirdi. SANA’ya konuhalifler arasında ateşkes sağlamasını ümit şan Suriyeli bir yetkili, eylemi “silahlı terör ettiğini söyledi. El Arabi, konferansın dügruplarının gerçekleştirdiğini” öne sürdü. zenlenmesi konusunda hâlâ sorunlar olduMuhalif gruplar ise saldırıda ölenlerin yöğunu da vurguladı. İbrahimi ise Suriye’deki netime bağlı kuvvetler olduğunu duyurdu. İslami örgütlerin avantajı H Özdemir’in seçim zaferi Haber Merkezi Almanya’da geçen ay yapılan federal seçimde beklentilerin çok altında kalan Yeşiller Partisi olağanüstü kongreye giderken, Cem Özdemir yeniden eşbaşkanlığa seçildi. Partinin diğer eşbaşkanı ise Simone Peter oldu. Kurultayda yaklaşık 800 delegeden yüzde 71 oranında oy alan Cem Özdemir, partisinin profil değişikliğine gitmesinin kaçınılmaz olduğunu söyledi. YOVANKA BROZ 88 YAŞINDAYDI Tito’nun eşi yaşamını yitirdi görüyordu. Yugoslavya Komünist Partisi üyesi olan Yovanka Broz, İkinci Dünya Savaşı sırasında Tito’nun başında olduğu Partizan hareketine katılarak Nazilere karşı savaştı ve ayağından yaralandı. O dönemde “Şeref Nişanı”na sahip en genç kadın Partizan olan Yovanka Broz, iki kez “cesaret madalyası” ile ödüllendirilmişti. Savaşın sona ermesinin ardından, 1946 yılında Tito’nun sekreterliği görevine getirilen Yovanka Broz, Tito’nun en yakınındaki kişilerden biri olmuş ve Tito ile 1952’de evlenmişti. Tito’nun ölümünden birkaç yıl önce bir darbe planına adı karıştığı öne sürülen Yovanka Broz’un ev hapsinde tutulduğu da iddialar arasında. Priebke’yi gizlice gömecekler edilen ve burada ev hapsinDış Haberler Servisi deyken geçen hafta ölen NaÖlümüyle Arjantin, İtalya ve zi subayının yapılmak isteAlmanya arasında soruna yol nen cenaze töreni ülkede tepaçan, İkinci Dünya Savaşı sıkiye yol açmıştı. rasında Roma’da Vatikan’ın kar335 İtalyan şı çıkmasına rağYahudisi’nin katmen, sağcı göledilmesinin sorüşleri ve ırkçı rumlularından eğilimleri ile bieski Alman Nalinen bir Katolik zi subayı Erich Hıristiyan gruPriebke’nin nebun düzenlemek reye gömülece(AP) istediği cenaze ği konusu açıktöreni Yahudiler lığa kavuştu. ve antifaşistler Priebke’nin avutarafından engelkatının, cenazelenmişti. nin gizli bir yerProtestolar nedeniyle Nazi subayıde gömülmesi cenaze töreni yapılamakonusunda İtalyan Nazi savaş suçlu nın Roma’da göyan yetkililerle su Erich Priebke’nin mülmesine kent yöneticileri karşı gizlice gömüleceği anlaşma sağlanaçıklandı. çıktı. Priebke’nin dığını açıkladığı cesedi Roma yabildirildi. Uzun yıllar Arjantin’de ya kınlarındaki bir askeri üste bekletiliyor. şadıktan sonra İtalya’ya iade HASAN YILMAER’i KAYBETTİK. Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın Önceki Genel Başkanlarından HASAN YILMAER, 19 Ekim 2013 Cumartesi günü vefat etti. Cenazesi, 21 Ekim 2013 Pazartesi günü (bugün) İstanbul’da Levent Camii’nde öğleyin kılınacak namazın ardından, 22 Ekim 2013 Salı günü Marmaris İçmeler’de toprağa verilecek. HASAN YILMAER’i, TGS Genel Başkanı olarak sendikal mücadeleye yaptığı katkılar ve gazetecilik mesleğine verdiği büyük hizmetlerden dolayı saygıyla anıyoruz. Kendisine rahmet; ailesine, meslektaşlarımıza ve tüm sendikal camiamıza başsağlığı diliyoruz. TÜRKİYE GAZETECİLER SENDİKASI ANMA Sevgili Eşim Bankacı Yovanka Broz (REUTERS) NİHAL ERDOST’u Kaybımızın birinci yıldönümü olan 22/10/2013 Salı günü saat 11.00’de kabri başında toplanarak özlemle anıyoruz. Nihal’im sevenlerinin içinde yaşıyorsun. Nurlar içinde yat. Dış Haberler Servisi Eski Yugoslavya’nın efsanevi lideri Josif Broz Tito’nun eşi Yovanka Broz tedavi gördüğü hastanede, 88 yaşında kalp yetmezliğinden hayatını kaybetti. Yovanka Broz, geçen ağustos ayından tedavi gördüğü Sırbistan Klinik Merkezi’nde farklı sağlık sorunları nedeniyle tedavi Eşi Orhan ERDOST ve Yakınları
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle