19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 EKİM 2013 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 Sayıştay, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun gelir gider dengesinde bir dizi ‘zaafiyet’ buldu 5 milyarlık hovardalık OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA Ulusal Korkusu Geçen günlerde söylediği “Artık bu ülkede ulusalcı mulusalcı diye bir şey yok” sözlerinden anlaşıldığı gibi Başbakan, içini iyice boşaltarak kullandığı özgürlük ve hiç önemsemediği eşitlik gibi ulus kavramını da aklınca hiçe sayıyor. Bu durum Başbakan’ın düşünce yapısının çağın gerçeklerinin ne kadar gerisinde kaldığının kusursuz bir kanıtıdır. HHH Ekonomi biliminin kurucusu Adam Smith’in yazdığı ve ekonomi düşüncesinde sürekli esin kaynağı olan başyapıt, Ulusların Zenginliği (1776) adını taşır. Aslında ekonominin bir bilim dalı olarak ortaya çıkışı, Sanayi Devrimi, kapitalist üretim biçiminin doğumu ve çocukluk yıllarıyla eşzamanlıdır. Bir başka anlatımla ulus kavramı, tümüyle kapitalizmin ürünüdür. Osmanlı’nın sanayileşemediği, yarı sömürge olduğu ve bu nedenle de battığı gerçeğinden yola çıkan Cumhuriyet’in kurucularının aklı, temelinde, sanayileşmeyi ve ulusalcılığı bir arada kucaklamak, eğitimi ve bilimiyle bütüncül bir gelişmeyi sağlamaktır. Bu öykünün devamında, 1980’lere dek, ülke içinden sanayileşme özlemini sergileme ve 1960’larda olduğu gibi Soğuk Savaş ortamı elverdiği ölçüde gerçekleştirme çabası; dışından da ABD, IMF ve Dünya Bankası eliyle bu sevdadan vazgeçin baskısı var. 12 Eylül faşizminin ekonomideki yıkımı ülkenin sanayileşmekten vazgeçirilmesinin yollarını ardına kadar açmasıdır. HHH Devletin ekonomideki yerini olabildiğince küçültmeye ve buna koşut olarak ulusal çıkar kavramını önemsizleştirmeye dayanan küreselleşme süreci, 1980’lerden başlayarak 2008’e dek sürdü. Küreselleşme, yalnız uluslararası ticaretin, yani mal ve hizmet alımsatımlarının değil, özellikle sermayenin ve bir ölçüde de olsa işgücünün dünya üzerinde sınırsız dolaşımına olanak tanınması anlamına gelir. Ancak küresel balayı dönemi, batan bankaların ulusal bütçelerden, yani ulusun parasıyla kurtarılması olgularıyla birlikte 2008’de büyük bir bunalımla yerlere serildi. Kapitalizm, değişik nitelikte ancak 1929’a benzer bir büyük ekonomik bunalıma sürüklendi. Son beş yıl boyunca süregelen ve tanısı henüz tam olarak konulamamış olan ağır bunalım yıllarında küreselleşme yerini yeniden karma bir düzene bırakmış bulunuyor. Yeni dönemde ülke ekonomilerinin artık her tarafı açık değil; bu nedenle yaşanan küresel sürecin kapı takılan küre olarak adlandırılması yoluna gidiliyor (The Economist, 12 Ekim). Bir başka anlatımla her ülke ekonomisini dışarıya sınırsız olarak açmıyor; ticarete, sermaye girişlerine seçmeli bir biçimde, açık ya da gizli engeller koyuyor; ülkeye giriş için böyle bir kapıdan geçilmesini gerekli görüyor. Örneğin Kanada Başbakanı, “Yabancı sermaye Kanada’ya iş yapmaya gelmeli, ülkeyi satın almaya değil” diyor! Yüksek nitelikli olanların dışında, gelişmiş ülkelere dışarıdan gelmeye çalışan işçilerin tekneleri, ulusalcılığın duvarına çarparak sulara gömülmeye devam ediyor. HHH Ekonomide ulusalcılık günümüzde yeni bir düzleme taşınıyor. Ülkelerin çoğu, üretim olanaklarını artırmak için bütüncül bir yenileşmeye yöneliyor; çağdaş eğitimin ve bilimin öncülüğünde ulusal yenilik sistemlerini oluşturuyor; üniversitelerini en son ODTÜ’de yapıldığı gibi gece yarısı baskınlarıyla sindirmiyor. Başbakan’ın ekonomik temele dayalı bir ulus bilincinden yoksun olduğu anlaşılıyor. Ancak böyleyseniz ulusunuzu ilericilerini baskı altına alarak, bütüncül bir eskileşmenin ışıksız tüneline sokmaya çalışırsınız! Başta sağlıkta dönüşüm olmak üzere çalışma hayatının yeniden şekillenmesinde önemli bir rol biçilen Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Sayıştay’dan geçer not alamadı. 2012 yılı için olumsuz rapor veren Sayıştay, kurumun ciddi biçimde zarara uğratıldığını belirtti. “Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 2012 yılına ilişkin mali rapor ve tablolarının açıklanan nedenlerden dolayı doğru ve güvenilir bilgi içermediği; gelir, gider ve mallarına ilişkin hesap ve işlemlerinde mali rapor ve tabloları etkileyecek düzeyde kanuna ve diğer hukuki düzenlemelere aykırılıklar bulunduğu kanaatine varılmıştır” denilen Sayıştay Başkanlığı tarafından hazırlanan SGK 2012 yılı mali denetim raporunda, kurumun mali rapor ve tablolarına olumsuz denetim görüşü verdi. Doktor Güray Kılıç ve Doktor Ergün Demir’in Sayıştay raporundaki bulgulardan yola çıkarak yaptığı değerlendirmeye göre, denetim görüşünün dayanaklarını oluşturan ve raporda yer alan bulgulardan bir kısmı özetle şöyle: * Sağlık Hizmet Sunucularının (SHS), SGK ile yapılan sağlık hizmeti alım sözleşmesine ve mevzuata aykırı olarak yurttaştan belirlenenden fazla ilave ücret aldığı saptandı. Sözleşme ve mevzuata aykırı davranan bu özel sağlık hizmet sunucularına idari para cezaları uygulanmadı. * Bazı ilaçların bedellerinin ödenmesi için gerekli olan sağlık raporlarının bizzat hekimin hastayı muayenesi sonucu düzenlenmesi gerektiği halde son bir ay içinde raporu düzenleyen sağlık kurumuna hiç gitmemiş sigortalılar adına 2012’de toplam 62.919 adet sağlık raporu düzenlendi. * Bu raporlar kullanılarak kurumla sözleşmeli eczanelerden ilaç temin edildi, bu ilaçların bedelleri kurum tarafından karşılandı. Rapora göre SGK, iyi denetleyemediği için özel hastanelerin şişirilmiş faturalarına milyarlarca lira saçıyor. Birçok işverenden alması gereken primleri tahsil edemiyor. Bazı hastaneler yatak sayısından fazla yoğun bakım vakası yazıyor, bazıları hastadan ilave ek ücret alıyor ama bunlar kontrol edilemiyor. Bazı işverenler işçi çalıştırmıyor ya da düşük ücretle çalışıyor gösteriyor ama bunlara hak ettikleri ceza kesilmediği için milyarlarca lira prim kaybı oluyor. Boş yatağa fatura kesilmiş sistemine girişi yapılan ve kuruma fatura edilen tıbbi malzemelerden bir kısmında fiyat kontrolü sistem tarafından ya hatalı yapıldı ya da hiç yapılmadı. * Bazı hastaneler kullandıkları ilaçları kuruma fatura ederken yüzde 3.5 eczacı indirimini uygulamadı. Kurum söz konusu hastanelere hatalı ödeme yaptı. * İşverenlerin istihdam ettikleri kişilerin hizmet ve prime esas kazançlarını eksik veya hiç bildirilmemesi sonucu kurumun prim kaybı meydana geldi. * 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’ndan prim teşviki hükümlerinden yararlanan işverene, kanunun ilgili maddelerine aykırı olarak (yaş sınırı, ilave istihdam şartı, işe giriş tarihi, yararlanma süresi) yersiz prim indirimi uygulandı. * Bazı işverenlere gerektiği halde idari para cezaları uygulanmadı. * Kurumun prim ve diğer alacakları zamanaşımına uğratıldı. * Raporda sorunların kaynağı olarak; kurum hesaplarının hatalı kullanılması, yeterli, anlaşılır, tam, hesap verebilirlik ve şeffaflığı sağlayacak seviyede detaylı hesap planının oluşturulmamış olması ve MOSİP programını kullanan kişilerin muhasebe bilgilerinin zayıf olması gösterildi. * Sonuç olarak; Sayıştay Başkanlığı tarafından yapılan denetimde, Türkiye’nin en büyük bütçeli kurumu olan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 2012 yılına ilişkin mali rapor ve tablolarının doğru ve güvenilir bilgi içermediği; gelir, gider ve mallarına ilişkin hesap ve işlemlerinde, kanun ve diğer hukuki düzenlemelere aykırılıklar bulunduğu saptanarak olumsuz denetim görüşü verildi. * Raporda yer verilen toplam bulgulardan kurumun 5 milyar 77 milyon 584 bin lira zarara uğratıldığı belirtildi. * Rapordaki bulgulara göre kurumun zarara uğratılmasında en önemli rol, yöneticiler, işverenler ve sağlık hizmet sunucularına ait. Hukuki düzenlemeye aykırı * Aynı gün içinde bazı özel sağlık kuruluşlarının bünyelerinde bulunan yoğun bakım yatak sayısından daha fazla sayıda yoğun bakım hizmeti faturalandırıldı. * SGK’ye faturalanan yoğun bakım hizmetlerine ilişkin işlemlerden 34 bin 144 adedinin kapasite fazlası olduğu saptandı. * Kurumla sözleşmeli özel SHS’lerden bazıları her bir hekim için belirlenen günlük azami 60 muayene sınırına uymadı. Bu sınırı aşan hastalara ait işlem bedeller kuruma fatura edildi. Ancak söz ko nusu işlemler için sözleşmenin öngördüğü ceza uygulanmadı. * Tıbbi malzeme temini ve ödeme konusunda en düşük 5 fiyat kuralına Sağlık Bakanlığı ile devlet üniversitesine bağlı hastanelerde uyulmadı. MEDULA sistemine (Genel Sağlık Sigortası ile hastaneler arasında fatura bilgileri ve geri ödemelerle ilgili elektronik ortam) olması gerekenden daha yüksek birim fiyatlı farklı Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) kodlarından tıbbi malzeme girişleri yapıldı. * SHS’lerce kullanılıp MEDULA THY grevine hukuk merceği 23 Ekim Çarşamba günü Türkiye Barolar Birliği Genel Merkezi’nde yapılacak ‘Uçuş Güvenliği ve Çalışma Barışı Sempozyumu’nda THY grevi masaya yatırılacak. Zaman n gerisinde kalmay n. XP desteği yak nda sona eriyor, HP bilgisayarlar n zda Windows® 8 Pro’ya geçi yap n. Ekonomi Servisi Türk Hava Yolları (THY) grevi Türkiye Barolar Birliği’nde (TBB) düzenlenecek “Uçuş Güvenliği ve Çalışma Barışı Sempozyumu”nda masaya yatırılacak. 23 Ekim Çarşamba günü saat 10.00’da Ankara Balgat’taki TBB Kongre ve Kültür Merkezi’nde TBB Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’nun yapacağı konuşma ile açılacak sempozyumun ilk oturumunda “THY Grevi Bağlamında Uçuş Güvenliği”, saat 14.00’teki ikinci oturumunda “THY Grevi Bağlamında Çalışma Barışı”, saat 16.00’daki üçüncü oturumunda da “Türkiye’de Kadın İşçi Olmak” konuları ele alınacak. Gazetemiz yazarlarından Şükran Soner’in “Sendikal Hakların Kırılması Olgusu”nu ele alacağı sempozyuma Prof. Dr. Necdet Basa, Av. Kürşat Karacabey, Av. Sema Aksoy, Kemal Ülker, Doç. Dr. Seyhan Erdoğdu, Av. Engin Ünsal, Serhat Salihoğlu, Yıldırım Koç ve Yaşar Seyman’ın yanı sıra Havaİş’ten Av. Abdi Pesok ile uçuş görevlileri Volkan Gümüş, Füsun Yurtman, Meltem Akdağ ile Mahmut Kaplanseren de katılacak. Havaİş Sendikası Başkanı Atilay Ayçin’in grev sürecini anlatacağı toplantıya çağrılı olan THY Genel Müdürlüğü ise henüz temsilci ismi bildirmedi. 799$+KDV HP Pro 3500 MT (C5X63EA) + 20’’ (50,8 cm) LED Monitör (B5M13AA) Yapı Kredi’ye CRM Elite Ödülü Osmangazi’ye 8 talip ELDER Başkanı Nihat Özdemir, EPDK’nın el koyduğu Osmangazi Elektrik Dağıtım AŞ’ye, sekiz ya da daha fazla şirketin talip olduğunu, firmanın kısa sürede el değiştireceğini söyledi. Ekonomi Servisi Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (EPDK), faaliyetlerini yerine getirmediği gerekçesiyle yönetimine el koyduğu Osmangazi Elektrik Dağıtım AŞ’ye sekiz şirketin talip olduğu ifade ediliyor. Taraf Gazetesi’ne konuşan Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) ve Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, “Tahmin ediyorum ki kısa bir zaman sonra bu şirket el değiştirecek. Başka bir grup tarafından alınması bekleniyor. Sekiz, hatta bunun da üzerinde talibi olduğu söyleniyor” dedi. Windows XP için sağlanan destek bitmek üzere. HP bilgisayarlar n zda kullan m daha kolay, daha h zl ve güvenli olan Windows® 8 Pro’ ya geçmenin tam zaman . Yapı Kredi’nin ürün satış süreçlerini, müşteri eğilimleri doğrultusunda en uygun kanalları kullanarak yönettiği “Kanallar Arası Yönlendirme Projesi” CRM Magazine’in her yıl düzenlediği CRM Market Awards’da 2013 CRM Elite Ödülü’nü almaya hak kazandı. Yapı Kredi böylece Türkiye’de bu ödüle layık görülen ilk kurum, ayrıca ödül alan firmalar arasında ise tek banka oldu. TTNET ‘Toplumla İlişkiler’de birinci Daha fazla bilgi için: www.hp.com.tr/isortagiarama adresinizi ziyaret ediniz. © Copyright 2013 HewlettPackard Development Company, L.P. Tüm haklar sakl d r. TTNET’in Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın himayesinde yürüttüğü “İnternetle Hayat Kolay” projesi, ABD’nin saygın halkla ilişkiler dergisi PR News’in düzenlediği Platinum PR Awards kapsamında “Toplumla İlişkiler” kategorisinde birincilik ödülünün sahibi oldu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle