Katalog

SAYFA CUMHURİYET 17 EKİM 2013 PERŞEMBE 8 İran’da idam HABERLER Astılar ölmedi yine asacaklar Haber Merkezi İran’da uyuşturucu ile ilgili bir suçtan dolayı idama mahkum edilen Alireza M. (37) adlı adamın cezası infaz edildi. Ancak mahkum, 12 dakika darağacında asılı kalmasına rağmen hayatta kaldı. Asıldıktan sonra öldü sanılarak cezaevinin morguna kaldırılan adamın halen hayatta olduğu, bir gün sonrasında nefes alıp vermeye devam etmesiyle anlaşıldı. İdamın başarısız olduğu, ailesinin, defin için oğullarının cenazesini İran’ın kuzeydoğusunda bulunan Bojnourd kentindeki cezaevinden almak istemesi üzerine anlaşıldı. Yetkililerin yaptığı açıklamaya göre mahkumun durumu “düzelir düzelmez”, idam cezası tekrar infaz edilecek. İran, 2013’te 560 kişiyi idam etti ve bu idamlardan 200’ü, “ılımlı” olarak nitelendirilen ve haziran ayında cumhurbaşkanlığına gelen Hasan Ruhani’nin döneminde gerçekleşti. Rektörün kızına özel kadro SELAHATTİN GÖKATALAY MALATYA Malatya İnönü Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Cemil Çelik’in kızı Elif Çelik, sadece kendisinin katıldığı sınavla hukuk fakültesi bünyesinde acılan insan hakları hukuku anabilim dalı başkanlığında öğretim görevlisi yapıldı. İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi İnsan Hakları Hukuku Anabilim Dalı Başkanlığı’nda görevlendirmek için 1 kişilik kadro açıldı. YÖK tarafından ilana çıkartılan öğretim görevlisi kadrosu için 18 Eylül’e kadar başvuru yapılabileceği belirtildi. Ancak bu kadroya sadece Malatya İnönü Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Cemil Çelik’in kızı Elif Çelik başvurdu. 27 Eylül’de İnönü Üniversitesi internet sitesinde, sınav için sadece Elif Çelik’in başvurduğu duyurusuna yer verildi. Rektör Prof.Dr. Cemil Çelik’in kızı sınavı kazanarak kadroya girmeye hak kazandı. Tek kişinin katıldığı sınav, üniversitede tepkilere neden oldu. Sınavı kazanan Elif Çelik’in ALES puanı 70, lisans mezuniyet notu 68, yabancı dil puanı 86.25, giriş puan notu 95 ve toplam puanı 78.52 olarak açıklandı. İnönü Üniversitesi yetkilileri konuyla ilgili açıklama yapmaktan kaçındı. Hep Aynı Çizgide Ne istiyorsunuz? Ülkemizi bir gerici Arap ülkesi yapmak mı? Cumhuriyetin yasalarını değiştirmek, zorlukla yakaladığımız özgürlüğü bozmak, yeniden çağdaşlıktan uzak ilkelliklere dönmek? Gide gide epey yol aldınız. Ha gayret biraz daha kişiliğinizi apaçık ettiniz, korkuyorsunuz. Daha kendinize o kadar güvenmiyorsunuz. Sen istediğin kadar halkını kandır din diye, gelecek diye, Müslümanlık diye, bu milleti aldatmak için her çareye başvur. “Benden yana yüzde elli var” de. Öteki yüzde elliyi unutmaya çalış. Bu toplumda az değil Atatürk devrimlerine bağlı olanların sayısı... Onlar bastırılamaz, onlar geriye götürülemez, onlar yalancı sözlerle yanıltılamaz... Haziran bir aydı, geçti gitti, her şey yine eski çizgisine geldi sananlar var. Bir boş düş olmasını haziran başkaldırısının... Gençtiler, on yıl öncesine kadar bu ülkede özgür bir yaşam olduğunu biliyorlardı. Çocukluktan ilk gençliğe kadar demokrasi uygulama denemeleri yaşamıştılar. Seçimler yapılıyor, kazanan iktidar oluyordu. Ama kim iktidar olursa olsun, daha önce uygulanan ya da uygulanmaya çalışılan uygar bir toplum yaratmak çabasını önleyemiyorlardı. Yalan yanlış sözlerle, tutumlarla yetmiş beş milyonun direnişçi halkını karşılarında buluyorlardı. Bir sürü değildi Türk halkı. Çobanının emirlerine boyun eğmezdi. O eski zamanlardaki tek adam saltanatları artık mazi olmuştu. Ne padişah ne de padişah özentili politikacılar olamazdı. Yoktular, hep yok olacaklardı. Ama o son on yılda iktidarı elinde tutan bir parti ve onun tek adam olmak heveslisi lideri bizim gibi düşünmüyor. Bugün yeni bir seçim öncesinde gerçek durumumuz budur. Bu yüzden seçimlerde Tayyip Bey iktidarına karşı tek bir cephede birleşmek savaşımı, cumhuriyet devrimlerine, yasalarına, 1960 devrimiyle benimsenen anayasaya bağlılık her yurttaşın kalbindedir. Türk halkı, bir kısım soysuzların ağızlarına almaktan korktukları Türklük, Türk gücü, Türk inancı her zaman düşmanlarını ezmiştir, bugün de ezecektir. AKP iktidarı, projeleri çevresel etki değerlendirmesinden kaçırıyor ‘Çılgın’lıkta hukuk yok HAKAN DİRİK İZMİR Kendisini “çevrecinin daniskası” ilan eden, Gezi eylemleri karşısında “gerçek çevreci biziz” diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çılgın projelerini çevresel etki değerlendirmesinden kaçırıyor. İstanbul’a 3. köprü, 3. havaalanı; İstanbulİzmir otoyolu, Hasankeyf’i sular altında bırakacak Ilısu Barajı, nükleer santrallar gibi projeler çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) kapsamı dışında bırakılırken Danıştay’ın daha önce defalarca iptal ettiği ÇED Yönetmeliği kelime oyunlarıyla yenilenerek bu ay başında bir kez daha çıkarıldı. Yönetmelikleri iptal ettiren davacı kuruluşlardan Çevre Mühendisleri Odası, hukukun arkasına dolanan hükümetin çevreye ve hukuka bakışının bir kez daha gözler önüne serildiğini vurguluyor. ÇED yönetmeliği konusunda, çevreci kuruluşlar ile hükümetin mücadelesi 1993 yılından bu yana sürüyor. Ancak 2002’den bu yana yapılan değişiklikler özellikle dikkat çekiyor. “Dev” diye açıkladığı projelerde ÇED’i engel gören hükümetin bundan kurtulmak için çıkardığı yönetmelikler Danıştay tarafından iptal edildi. 3 Ekim’de Resmi Gazete’de yayımlanan 6. ve son yönetmelikte “23/6/1997 tarihinden önce kamu yatırım programına alınmış olup; 29/5/2013 tarihi itibarıyla planlama aşaması geçmiş ve ihale süreci başlamış olan veya üretim veya işletmeye başlamış olan projeler ile bunların gerçekleştirilmesi için zorunlu olan yapı ve tesisler”, iptal edilen önceki yönetmeliklerde olduğu gibi ÇED kapsamı dışına çıkarıldı. Yönetmelikteki 29 Mayıs 2013 tarihi, adı “Yavuz Sultan Selim” olarak konulan 3. köprünün temel atma töreninin yapıldığı güne denk gelmiyor. Meslek odaları ve çevreci kuruluşlar, hükümetin hukuk tanımaz bir tavırla kendisine yeni rant alanları yaratmak istediğini vurguluyor. TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Ferdan Çiftçi, “Bu değişikliğin inatla yapılmış olması, hukuk, bilim tanımazlığın göstergesidir. Yeni rant alanları yaratmak adına pervasızca hareket etmekten çekinmiyorlar. Bu anlayışa artık dur denmesi gerekiyor” dedi. Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Helil İnay Kınay, ÇED’e ilişkin en olumsuz değişikliklerin 2002 sonrasında gerçekleştirildiğini belirtti. Kınay, “Günümüze kadar yapılan değişikliklerle ÇED süreci, getirilen muafiyetler, kapsam dışında bırakılan tesisler ve geçici maddelerle prosedür haline getirilmeye çalışılmıştır. Ülkemizdeki en üst yargı organının ve üst mahkemelerin verdiği iptal kararlarına rağmen ısrarla bu muafiyetin yönetmeliğe konmuş olması, çevresel hassasiyetlerinin, doğaya bakışının, hukuka bakışının, halk sağlığına yaklaşımlarının ve çevre sorunlarını algılayış biçiminin bir yansımasıdır” diye konuştu. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nden yapılan açıklamada da “Yönetmeliğe göre ayrıca afet riski altındaki alanların dönüştürülmesinde de ÇED süreci işletilmeyecek, alınacak önlemlere Çevre ve Şehircilik Bakanlığı karar verecek, yani kentsel dönüşümde ÇED ve halkın katılımı olmayacak. Yeni yönetmelikle halkın katılımının da aldatmaca olduğu görülmüştür” denildi. Gizem’in esareti bitmedi Kuzey Buz Denizi’nde petrol sondajı yapan Gazprom adlı şirketin Prizlomnaya petrol platformunda protesto eylemi yaptıkları için 19 Eylül’de gözaltına alınan 28 eylemci, 1 serbest fotoğrafçı ve 1 kameraman hâlâ cezaevinde. Tutuklu bulunan eylemcilerin arasında yer alan Greenpeace üyesi Gizem Akhan’ın kefaletle serbest bırakılarak tutuksuz yargılanması yönündeki talebi reddedildi. Akhan’la birlikte tahliye talepleri reddedilen eylemcilerin sayısı 13’e çıktı. 17 kişi hakkındaki karar ise önümüzdeki günlerde açıklanacak. Aktivistlerin serbest bırakılması için bugüne dek dünya çapında yaklaşık 1.5 milyona insan Rusya büyükelçiliklerine mektup gönderdi. Destek olmak isteyenler www.greenpeace.org/freeouractivists.org adresi üzerinden Rusya Büyükelçiliği’ne mektup gönderebilir. Clinton’a para cezası Dış Haberler Servisi Eski ABD Dışişleri Bakanı ve New York Senatörü Hillary Clinton, Uluslararası Diplomasi ödülünü almak için geldiği İngiltere’nin başkenti Londra’da 80 sterlin park cezasına çarptırıldı. Westminster Belediye Meclis üyesi Daniel Astaire, Clinton’un aracının Chatham House’un bulunduğu sokakta 45 dakika park ücreti ödemeden park ettiğini belirterek cezanın 14 gün içinde ödenmesi halinde yarıya inerek 40 sterline düşeceğini belirtti. Şehit askerin çektiği banka kredisi ailesinden tahsil edilmek isteniyor Şehidin kredi borcunu istiyorlar bankanın kalan borcu kendisinden tahsil etmek istediğini söyledi. Oğlunun ölümünden sonra bankaya şehadet belgesini götürdüğünü, oğlunun öldüğünü bildirdiğini aktaran Çiftçi, “Bankalar 5 lira verse ölüm ihtimaline karşı sigortası yapar, bu kredi için yapmadılar mı? Sözleşme örneğini istiyoruz, vermiyorlar. ‘Eve icra gelecek’ diye banka avukatı beni sıkıştırıyor. 24 bin ya da 31 bin lira çekmişti. Şehit olana kadar ödemeleri yapmış. Şimdi avukatlar devamlı bizi sıkışırtıyor” diye konuştu. Oğlunu kaybetmenin acısını unutamamışken banka avukatlarının bu yaklaşımlarının kendilerini çok üzdüğünü belirten Satılmış Çiftçi, “Bankaların ölüm sigortası olmadan kredi vereceğine inanmıyorum. Bu sigortanın yapılıp yapılmadığına dair bilgi istediğimizde ise bir şey söylenmiyor” dedi. Şans Topu devretti ANKARA (AA) Şans Topu’nda kazanan numaralar “9, 14, 17, 23, 34 ve +9” olarak belirlenirken, 5 +1 bilen çıkmayınca 450 bin 404 lira haftaya devretti. Çekilişte 5 bilenler 1958 lira yetmiş beşer kuruş, 4 +1 bilenler 186 lira altmışar kuruş, 4 bilenler 22 lira on beşer kuruş, 3 +1 bilenler 12 lira on beşer kuruş, 3 bilenler 2 lira seksener kuruş, 2 +1 bilenler 3 lira doksan beşer kuruş, 1+1 bilenler 2 lira elli beşer kuruş ikramiye kazandı. İZMİR (AA) Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde, Oğul köyü yakınlarında askeri konvoyun geçişi sırasında düzenlenen saldırıda 15 Eylül 2012’de şehit olan Uzman Çavuş Mehmet Çiftçi’nin babası Satılmış Çiftçi, oğlunun çektiği banka kredisinin kendisinden tahsil edilmek istendiğini belirterek banka avukatlarının borcun ödenmemesi halinde paranın icra yoluyla tahsil edileceğini bildirdiğini söyledi. Kurban Bayramı’nda oğlunu unutmayan Satılmış Çiftçi, Kadifekale Hava Şehitliği’ndeki mezarını ziyaret etti. Şehit Uzman Çavuş Çiftçi’nin mezarı başında dua eden 59 yaşındaki baba Çiftçi, oğlunun mezarını temizledi. Çiftçi, biri kız iki çocuğundan biri olan Mehmet Çiftçi’nin yaklaşık bir yıl önce şehit düştüğünü, evlat acısını her an hissettiklerini ifade etti. Baba Çiftçi, oğlunun iki sene önce bankadan taşıt kredisi çektiğini, bir sene kadar ödedikten sonra da şehit olduğunu kaydederek kredinin kullanıldığı Asuri aileler Şırnak’a dönüyor ŞIRNAK (DHA) Şırnak’ın Silopi ilçesine bağlı Körseli köyünden Avrupa’daki çeşitli ülkelere göç eden Hıristiyan Asuri aileler, çözüm süreci ile birlikte geri dönmeye başladı. Terk ettikleri köylerine yıllar sonra dönmenin mutluluğu ve heyecanını yaşayan Asuriler, harabe görünümündeki evlerini ve kiliselerini görünce de hüzünlendi. Pavlos Bagtaş, “Köyümüzü yeniden inşa edeceğiz, yeniden yapacağız. Bizi kucaklasınlar. Tekrar vatanımıza dönmek istiyoruz. Sanki yeniden doğduk” dedi. Şiddet ve çatışmaların yoğun olarak yaşandığı 1989 ve 1992 yılları arasında Belçika başta olmak üzere Avrupa’nın çeşitli ülkelerine yerleşen Hıristiyan Asuri aileleri, çözüm sürecinin ardından bölgede yaşanan huzur ortamıyla birlikte dönme kararı aldı. Silopi ilçesine 15 kilometre uzaklıktaki Körseli köyüne şenlik havasında dönen aileler, karşılaştıkları manzara karşısında hüzün yaşadı. Yıkılmış ve harabe haldeki evlerle karşılaşan köylüler, şartların iyileşmesi halinde Avrupa ülkelerinde yaşayan tüm yakınlarının da dönmek istediğini söyledi. ‘Eve icra gelecek’ ACI KAYBIMIZ Merhum emekli Kurmay Albay Süleyman EKİNCİ ve merhume Ferize EKİNCİ’nin oğulları, merhum Mehmet Edip Fıstıkoğlu ve Müşerref Fıstıkoğlu’nun damadı, Olcay YEZDANİ’nin kardeşi, Perviz YEZDANİ’nin kayınbiraderi, Zehra EKİNCİ’nin eşi, Kerem ve Esat’ın babaları, İpek ve Zümrüt’ün dayıları, gazeteci, yazar, Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu Üyesi, Mimarlar Odası Eski Genel Başkanı, Karikatürcüler Derneği kurucularından, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi ve Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Görevlisi, Tarihi Kentler Birliği Danışma Kurulu Üyesi, “Biliyor musunuz? Bu manzaranın bozulmaması için ben bir ömür verdim...” TMMOB Mimarlar Odası Eski Genel Başkanlarından, TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Eski Başkanlarından Değerli Mimar ve Gazeteci, OKTAY EKİNCİ 15 Ekim 2013 tarihinde aramızdan ayrıldı. Mimarlar Odası’na uzun yıllar mesleğin farklı alanlarında önemli katkılarda bulunan, özellikle tarihi yapı ve çevrelerin korunması konusundaki kapsamlı çalışmaların öncüsü, yaşamını ülkemizin doğa ve kültür değerlerinin korunmasına adamış Oktay Ekinci, Mimarlar Odası Muğla Temsilciliği Başkanlığı, Mimarlar Odası’nda 31. Dönem (19881990) Merkez Yönetim Kurulu II. Başkanı, 32. Dönem (19901992) MYK üyesi, Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi 32. ve 33. Dönem (19921994 ve 19941996) Yönetim Kurulu Başkanı, Mimarlar Odası 36., 37. ve 39. Dönem (19982000, 20002002 ve 20042006) Genel Başkanı olarak görev yapmış, 1980 sonrasında Cumhuriyet gazetesinde sürekli köşe yazarlığı yapmış, 2007’den bu yana “İmar Dosyası” programını hazırlamış, 1993’ten başlayarak İstanbul, Erzurum, Antalya ve Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulları’nda görev yapmıştır. “İstanbul’u Sarsan On Yıl” araştırma yazı dizisiyle 1995 yılı Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başarı Ödülü’nün, Mimarlar Odası’nın “Kayaköyü Barış ve Dostluk Köyü” kampanyasındaki etkin çalışmaları nedeniyle 1996 yılı Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü’nün ve 2001 yılı Uluslararası Kültürel Varlıkların Restorasyonu ve Korunması Çalışmaları Merkezi (ICCROM) Onur Ödülü’nün, 2002 yılı “İstanbul Kent Ödülü”nün sahibidir. Dünyanın ve ülkemizin doğal, kültürel değerleri ile insana yaraşır çevre kaliteleri için ömrünü veren, meslekte toplumcu ilkelerinin yılmaz savunucusu, Cumhuriyet aydını Oktay Ekinci’yi saygıyla anıyoruz. Ailesinin, meslektaşlarımızın, Mimarlar Odası topluluğunun, doğal ve kültürel değerlerimizin tüm duyarlı savunucularının başı sağ olsun. Cenazesi 17 Ekim 2013 Perşembe günü (bugün), saat 11.00’de Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Karaköy Binasında, saat 14.00’te Cumhuriyet Gazetesi Şişli Merkez Binasında yapılacak törenlerin ardından Şişli Camii’nde kılınacak ikindi namazından sonra Kanlıca Mezarlığı’nda defnedilecektir. Yüksek Mimar OKTAY EKİNCİ 15 Ekim 2013 tarihinde İstanbul’da vefat etmiştir. Cenazesi 17 Ekim 2013 Perşembe günü (bugün), saat 11.00’de Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Karaköy Binasında, saat 14.00’te Cumhuriyet Gazetesi Şişli Merkez Binasında yapılacak törenlerin ardından Şişli Camii’nde kılınacak ikindi namazından sonra Kanlıca Mezarlığı’nda defnedilecektir Fenerbahçe Lisesi’nden aldığım diplomamı kaybettim. Hükümsüzdür. GONCA SACİDE COŞKUN TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi AİLESİ