19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 EKİM 2013 PERŞEMBE ABD uzlaştı piyasalar rahatladı Temerrüde düşmesi ‘nükleer bir bomba’ olarak nitelenen ülkedeki ‘borç tavanı anlaşması’son 24 saatte sağlandı WASHINGTON (AA) ABD Senatosu’nda borç tavanı konusunda anlaşma sağlandığı belirtildi. Gelen haber üzerine piyasalar rahat bir nefes aldı. Senato Demokrat çoğunluk lideri Harry Reid ve Senato Cumhuriyetçi azınlık lideri Mitch McConnell, federal hükümetin yeniden açılmasını ve borç tavanının yükseltilmesini sağlayacak ortak bir tasarı üzerinde mutabakata vardıklarını açıkladı. Reid ve McConnell, borç tavanının yükseltilmesi için sürenin dolmasına 24 saatten az süre kala vardıkları anlaşmaya ilişkin açıklamayı Senato Genel Kurulu’nda yaptı. Reid, “Vardığımız bu uzlaşı, ekonomimize, son derece ihtiyaç duyduğu istikrarı sağlayacak” dedi. McConnell da Kongre ve ABD açısından çok zorlu birkaç hafta geçirdiklerine işaret ederek “Bugün umudum o ki en acil konuların bir kısmını artık geride bırakabileceğiz” diye konuştu. Anlaşma, hükümetin 15 Ocak’a kadar yeniden açık kalacak şekilde fonlanması, borç tavanının 7 Şubat’a kadar yükseltilmesi ve 13 Aralık’a kadar iki partiden Kongre üyelerinin de yer aldığı, ülkenin uzun vadeli mali istikrarı üzerinde çalışacak bir bütçe konferans komitesi kurulmasını öngörüyor. Anlaşmanın şimdi hem Senato hem de Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Temsilciler Meclisi tarafından da onaylanması gerekiyor. Önceki gün Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Fitch, ABD’nin “AAA” olan kredi notunun görünümünü negatife çevirmişti. 10 EKONOMİ [email protected] Ağaçlar Ayakta Ölür Prof. Coşkun Özdemir Hoca, uzmanlık alanından gelen ayrıcalıkla sık sık hasta odasına giriyordu... Son ziyaretinin ardından yine gazeteye gelip tek tek önüne gelene ayrıntılı bilgi verirken elinde olmadan gülüyordu... Doktoru yanında, hastalığının gidişine ilişkin bilgi vermiş; uzun, özenli bir tedavi, en çok da çalışma temposunun düşürülmesi gereğinden söz etmiş. Oktay Ekinci’yi söz dinleyecek hasta kalıplarına sokmak, olağanüstü koşturma, çalışma temposundan uzaklaştırabilmek öyle kolay, olası bir iş değil... Doktoru odadan çıkar çıkmaz, Urfalı olan Coşkun Hoca’yı yakın günlerde Urfa’da yapılacak kültür mirası, mimarlık etkinliklerine birlikte gitmek üzere kandırmaya koyulmuş... Sevgili eşi Zehra Ekinci, çocuklarını kandırmak için geçerli bu yol için direnip durmuş... Hoca, “Ben yataktan çıkamazsın, Urfa’yı unut, ilerde başka zaman..” diyorum... O hastalığını yok sayıyor; “Koluma girersin birlikte uçağa biner gideriz. Bu toplantı çok önemli. Katılmam şart” diye diretiyor. Hastalığını yok sayıyor diye anlatıyor... Sevgili eşi; “Beni aklına estikçe ara, ama ne olur ziyarete gelme. Gazeteden, işle ilgili birilerini gördükçe, yataktan çıkmaya kalkıyor. Hastanede zor tutuyoruz, zaptedemiyoruz” türünden bilgilendirmelerle, derdini dostları ile paylaşıyordu... Sosyal sorumlulukları üzerinden bu kadar işkolik, bedenini, sağlığını bu kadar çok zorlayan bir başka insanı galiba tanımadım... Gazetede fenalaşıp hastaneye kaldırıldığı gün arkadaşları saatlerce zorlamış... Kimselerin ayakta duramayacağı hallerde, “Şu raporu da bitireyim, şuraya telefon etmem lazım, şuraya da gitmeliyim..” diye diye uzun yıllardır çok ağrılı durumlar için aldığı güçlü ağrı kesicilerle, besbelli doktorların durumuna el koyacaklarını bildiği hastalık halinde ellerine düşmemek üzere hastaneye kaldırılmamaya saatler boyu direnmiş... Kırk yılda bir, bir yol üstü durumla gazeteye en erken gelmiş olanlar da dahil, yazı işlerinden hiçbir gazeteci arkadaşın “Ben Oktay’dan önce gelmiştim..” diyebileceği örnek yoktur. En erken teşrif buyuranlardan çok önce, genellikle gün, doğru dürüst ağarmadan masa başına oturuşu görülmez, saatler sürmüş masa başından mimarlık, oda, kent korumacılığı, ulusal, başka kentler, uluslararası pek çok etkinliğin hazırlıkları, gazetecilik üzerinden o sabaha giren işler tamamlanıp dışarıdaki işler için çıkış yaptığı saatlerde ancak bizler teşrif buyurmuş oluruz... Bir de herkes gazeteden ayrılırken gelip masa başına çakıldığı akşam saatlerini ekleyin... Ben haftada birden fazla, ayda 510 kez başka kent ya da ülkede ilgi alanlarının tümüne giren toplantı, seminer çalışması diyeyim, siz üzerine ekleyin... HHH Soluksuz karayolu, havayolu yolculuklarından sonra evde, otellerde olunca sınırlı dinlendiğinizi sanırsınız değil mi? Birlikte başka kentlerde katıldığımız etkinliklerden tanığım... Bizim üzerimizden uçan sinekler kalkmamışken, o ayakta kim bilir hangi işler peşinde koşmuştur. Sabah kahvaltı saati öncesine en sınırlısı ile kent keşif turu, verilmiş özel iş randevuları girmiştir. Rehberlik yapmadığı konu, uzmanlık alanı yok gibidir. Kastamonu’nun tarihi mezarlarıyla ilgili bütün ayrıntılar, pazardan nereden organik tarım ürünü alınacağına kadar her ayrıntıda doğal rehberimizdir... Anadolu Aydınlanması, uygarlığı üzerinden bilgeliği, tezleri benim için yılların Mimarlar Odası yöneticisi, anıtlar kurulu bilirkişiliği görevlerinden çok daha anlamlı, kalıcı... Anadolu’nun ne kadar çok kentinde, ne kadar çok kalıcı, korumacı çalışmalarda oynadığı çok büyük rolleri bildiğim halde bunu söylüyorum... Kim bilir kaç merkezde, kaç önemli rant uğruna yağmayı durduran iradenin en etkin kişilerinin başında rol almıştır. Kim bilir kaç yerleşim merkezinin kimliğinin keşif, korunmasında ne kadar anlamlı katkısı, emeği vardır. Sayılamayacağı için birkaç örnek vermek, kimliğine, emeğine haksızlık olacaktır. Kentleşmenin, daha doğrusu uygarlığın insandan yana, toplumsal işlevle, kültürel değerleriyle korunmasında gerçek önderlerden biri olduğu kuşku kaldırmaz... Ama benim için Oktay Ekinci, tek tek arıdan daha çalışkan, inatçı kimliği ile söz konusu alanların tümünde birden yaptığı hizmetlerle önemli olmanın ötesinde, Anadolu Aydınlanması, uygarlığı üzerinden çok yalın, anlaşılır bize aktardıkları ile çok ama çok değerli... Anadolu Aydınlanması, uygarlığı, sentezinin bu topraklarda yaşamış, bu toprakları paylaşmış, geçmiş ve bugün yaşayanları ile bundan sonra yaşayacakların, farklı ırklar, dinler, uygarlıklar üzerinden yarattıkları değerlerin bir bütünü, sentezi olduğunu o kadar güzel anlatır ki... Cumhuriyet, Atatürk devrimleri ile işte bu sentezin odak yapılıp geleceğimizin, değerlerimizin çimentosu haline getirilişini öylesine anlaşılır dile getirir ki... Atatürk Anadolu uygarlığını anlatırken o tarihe kadar yapılmış bilimsel çalışmalar, kazıların geriye gidebildiği yıllara kadar iner. “İşte bütün bu uygarlıkların, kültürlerin bir sentezi” derdi... Ondan sonra yapılan bilimsel çalışmalarla Anadolu uygarlığının çok daha gerilere dayandığı ortaya çıktıkça, “Anadolu uygarlığı, kültürlerinin sentezi daha geniş bir tarihe oturuyor” derdi... Lamy: ABD hâkimiyeti yok olacak Eski Dünya Ticaret Örgütü Başkanı, küresel finans piyasalarında ABD hâkimiyetinin sona erdiği günleri görebildiğini söyledi. Eski Dünya Ticaret Örgütü Başkanı Pascal Lamy, küresel piyasalarda ABD hâkimiyetinin sona erdiği günleri görebildiğini belirterek “Dünyanın, ABD ekonomi politikalarının ve doların hâkimiyetinin sonlandığı, daha dengeli bir finansal sisteme hazırlanması gerekiyor. Kişisel olarak uzun vadede bunun gerçekleşeceğine inanıyorum. Uluslararası para piyasaları bu şekilde daha dengeli olacak” dedi. Lamy, uzun vadede Çin para birimi yuanın daha etkili olacağını da söyledi. Lamy, “Yuan daha fazla ilgi görmeye başlayacak. Bu biraz zaman alacak ama yuanın birçok karşılıklı ticaret anlaşmasına tercih edilir hale ABD, 10 günü aşkın bir geleceğine inanıyorum. Bu süredir bütçesiz. Bu yüzden da uzun vadede piyasalar de hükümet işleyemez yani için iyi bir gelişme olacak” ödemelerini yapamaz halde. diye devam etti. Ülkede, yüz binlerce kamu Lamy, her ne kadar süçalışanı evlerinde işlerine recin sonuna gelinmiş olgeri dönmeyi bekliyor. sa da ABD’nin temerrüde Ülkede hayati önem taşıyan düşme riskine inanmadığıkamu personeli dışında, nı, Washington’ın borç yüişleyen devlet dairesi yok. kümlülüklerini yerine getiÖnemli turizm merkezleri bile receğinden emin olduğuödeneklerini alamadıklarından nu söyledi. dolayı kapalı. Günlük maliyet 300 milyon dolar KISA... KISA... * Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, ga zeteci Gülperi Erçetingöz’ ün çantasının çalındığı alışveriş merkezi aleyhine açtığı 75 bin lira tazminat davasını reddeden yerel mahkemenin kararını bozdu. Yüksek mahkemenin gerekçeli kararında, “Sıradan bir işyeri olmayan davalı şirkete ait mağaza, gelen müşterinin mal güvenliğini ve özellikle kendi muhafazasına terk edilmiş bir eşyasını asgari özen yükümlülüğüyle korumak ve kollamak zorundadır” denildi. * BDP’li Altan Tan’ın soru önergesini yanıtlayan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sürücü belgelerinin süresi içinde değiştirilmesi işlemlerinde 13 TL indirimli değerli kâğıt bedeli ve 2918 sayılı Kanun kapsamında 2 TL bedel ödeneceğini söyledi. * Halka arza hazırlanan Twitter, 15 Kasım’dan itibaren New York Borsası’nda işlem görmeye başlayacak. * Ünlü yatırımcı Mark Faber, Apple’ın son dönemde çıkardığı ürünlerin çok manasız olduğunu ve bu durumun Apple’ın sonunu getireceğini söyledi. Yemekten sonra alışveriş Türkiye’de internetten alışveriş yapan kişi sayısı 10 milyonu aştı. En çok öğleden sonra online alışveriş yapmayı tercih eden tüketicilerin yüzde 88’i, ödemelerini kredi kartıyla yapıyor. Ekonomi Servisi Markafoni.com “Türkiye’nin online perakende haritası”nı çıkardı. Türkiye dünyada internet kullanıcısı en fazla olan 20 ülke arasında yüzde 47 penetrasyon oranı ile 11. sırada yer alıyor. Kullanıcı başına online harcama Türkiye’de yılda ortalama 182 Avro tutarında. Markafoni’nin araştırmasında şu tespitlere yer verildi: 4 Türkiye’de cep telefonu kullanıcıları 6.5 dakikada bir telefonuna bakıyor. 4 Türkiye dünyada internet kullanıcısı en fazla olan 20 ülke arasında yüzde 47 penetrasyon oranı ile 11. sırada yer alıyor. 4 Türkiye’de günümüzde online alışveriş yapan kişi sayısı 10 milyon, bu rakam internet kullanıcılarının yüzde 28’ini oluşturuyor. 2016’da online alışveriş yapan kişi sayısı oranının yüzde 36 ile 16 milyona yükseleceği tahmin ediliyor. Türkiye’nin Avrupa ortalamasına erişiyor olması durumunda ise, bu oranın yüzde 87 ile 31 milyon olması öngörülüyor. 4 Kullanıcı başına online harcama Türkiye’de yılda 182 Avro tutarında. 4 Türkiye 31.7 milyon Facebook kullanıcısı ile dünyada 7’nci, 6.5 milyon Twitter kullanıcısı ile dünyada 11’inci, yüzde 1.6 kullanım sayısı ile Youtube sıralamasında ise dünyada 14’üncü sırada yer alıyor. 4 Türkiye kreti kartı sayısı sıralamasında 54 milyon ile Avrupa’da 2, banka kartı sayısında 89 milyon ile 3, POS makinesi sayısında 2 milyon ile 1. sırada yer alıyor. İşsizlik korkusu hasta ediyor Ekonomi Servisi Finans çalışanları iş kaybı stresinden dolayı hastalanıyor. UNI Küresel Finans Birliği’nin 2013 araştırmasına göre finans sektörüne yönelik küresel bir araştırma, bu alanda çalışan kişilerin yeni düzenlemeler ve yeniden yapılanma stresi nedeniyle sağlıksız hale geldiğine işaret etti. Finans sektöründe 900’den fazla sendikayı tek çatı altında toplayan ve toplamda 3 milyon çalışanı temsil eden UNI, Avrupa’daki kuruluşların çalışanlarının yüzde 80’inin iş baskısı ve işsiz kalma korkusuyla sağlık sorunları yaşadığına işaret etti. Bu yıl içinde Avrupa’da aralarında Royal Bank of Scotland, UBS, Barclays ve ING gibi büyük bankaların yer aldığı birçok önemli finans kuruluşu binlerce kişiyi işten çıkaracaklarını açıkladı. Araştırmada aynı zamanda, “Bu yılki çalışmamızda dikkat çeken en önemli bulgu, finans sektöründeki satışlar, işsizlik korkusu ve kızgın müşterilerle uğraşma gibi sorunların sektör çalışanlarını sağlıksız hale getirdiği oldu” da denildi. 2013’ün başından bugüne küresel bankacılık sektöründe 160 binden fazla kişi işinden oldu. UNI rakamın 2011’deki 92 binin üzerindeki iş kaybından daha yüksek olduğunu belirtti. Haksız kazanca yargı engeli METE KIZIK Portekizliler 2014’te de kemer sıkacak Ekonomi Servisi Portekiz hükümeti, 2014 bütçesinde 3 milyar 900 milyon Avro’luk tasarruf öngörürken memurların ve emeklilerin maaşlarında yine kesinti yapılacak. Portekiz Maliye Bakanı Luis Alburquerque, hükümetin hazırladığı 2014 bütçesini sundu. Buna göre, 2011’de 78 milyar Avro’luk finans yardımı aldığı Troyka ile yapılan anlaşma gereği bütçe açığını 2014’te yüzde 4’e indirmek zorunda olan Portekiz hükümeti, 2014’de beklentilerin aksine vergileri düşürmeyip kamu çalışanlarının maaşlarında kesinti yapmayı hedefliyor. Tüm kamu çalışanlarının yüzde 90’ına denk gelen, aylık 600 Avro’dan fazla kazananların maaşlarında yüzde 2.5 ila yüzde 12 arasında değişen kesinti bekleniyor. İZMİR Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, bankaların verdikleri konut kredilerinde yeniden yapılandırma isteyen müşterilerden, “komisyon bedeli”, “kredi tahsis ücreti” adı altında ek ücret almasını haksız buldu. İzmirli avukat Tacettin Çolak’ın açtığı davada mahkeme, bu ücretlerin müşteri ye iadesine karar verdi. Çolak, konut kredisi aldığı ve yeniden yapılandırma için başvurduğu bankanın kendisinden, çeşitli bedeller adı altında kesinti yapması üzerine yargıya başvurdu. Dosya, süreç içinde Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin önüne geldi. Yüksek mahkeme, konut kredisi sözleşmesine dayalı olarak kullandırılan kredi nin yapılandırılmasında, “komisyon bedeli”, “kredi tahsis ücreti” gibi başlıklar altında kesinti yapılamayacağına hükmetti. Kendisinden bu yolla yapılan kesinti toplamının 7 bin 328 liraya karşılık geldiğini, şimdi parayı geri almaya hak kazandığını belirten Çolak, “Bu dava diğer yurttaşlar için de emsal oluşturacak nitelikte” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle