28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 OCAK 2013 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] DIŞ HABERLER 9 Suriye’nin kimyasal silahları başkalarının eline geçerse düğmeye basılacak İsrail’den müdahale sinyali Dış Haberler Servisi İsrail Başbakan Yardımcısı Silvan Şalom, Suriye’de Beşşar Esad’ın devrilmesinden sonra mevcut kimyasal silahların el değiştirmesi halinde duruma müdahale edeceklerini söyledi. Şalom, dün İsrail ordu radyosuna yaptığı açıklamada, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun çarşamba günü güvenlik yetkilileriyle Suriye’deki iç savaş ve kimyasal silah konularını görüştüğüne ilişkin medyada çıkan haberleri doğrulayarak Hizbullah ile muhaliflerin Suriye’de “dramatik bir değişiklik yapabilecek” güçleri olduğunu ileri sürdü. Bu tür bir gelişmenin “bütün kırmızı çizgilerin aşılacağı anlamına geleceğini” ve önleyici operasyonlar dahil her türlü tedbiri gerektirdiğini kaydeden Şa Ortadoğu’da Demokrasi Yaşar mı? Arap ülkelerinden, İran’dan, İsrail’den ve Türkiye’den oluşan Ortadoğu coğrafyasında demokrasi yaşar mı? Yaşamasını kim ister? Kimler istemez ve karşı çıkar? Demokrasi açısından Ortadoğu “azgelişmiş bir bölgedir”. İç dinamikler, demokrasinin gelişmemesi için her türlü özellikleri yarattılar ve yaratmaktalar. Tarihteki Atina demokrasisi, kentteki küçük bir azınlığın egemenliği üzerine oturtulmuştu. Roma mı? Romalı azınlığın hukuku, geri kalan büyük çoğunluğun hukuksuzluğu üzerine inşa edilmişti. Atina ve Roma uygarlıkları (ve demokrasisi) üzerine kurulduğu savı ile yükselen Batı, Atina ve Roma’daki azınlık demokrasisini küresel bir boyuta uzun yıllar taşımış ve sürdürmüştür. Bugün Ortadoğu ülkelerinde demokrasi olmasını gelişmiş demokratik dünya ister mi? ABD ve Avrupa büyükleri neden istesinler ki? Irak’ta, Mısır’da, S. Arabistan’da ve Türkiye’de “kendilerinde olduğu gibi” demokrasi kurulursa onlara ne faydası olur? Türkiye, Mısır ya da İran ABD’de olduğu gibi “ihale kanunu” uygulamış olsalar, bundan kim yarar sağlar? Kim zarar görür? Dış güçlerin güdümü altında demokrasiye geçmiş bir ülkeyi tarih kaydetmemiştir diyen büyük insanımız bu ironiyi ne güzel vurgulamıştır. ABD, İngiltere ve Fransa “Hitler belasından kurtulmak için” Almanya’nın kendi denetimleri altında demokrasiye geçmesini istemişlerdir. Hem de “aynı kültürün ve ortak değerlerin insanları” oldukları için. Semavi dinlerin Ortadoğu’dan doğmasına karşın demokrasi Avrupa’da yeşermiş ve gelişmiştir. Kendi ülkelerinde örgütlü demokrasiyi uygulamaya başlayan Avrupalı ülkeler Ortadoğu’da tayin ettikleri krallar, paşalar, ağalar ve şeyhlerle bölgeyi sömürgeleştirmişlerdir. Demokrasinin gelişmemesi için bütün yolları kapadılar. Çöken ve Sevr ile paylaşılmaya başlayan Osmanlı’nın küllerinden Türkiye Cumhuriyeti bir istisna olarak doğdu. O dönemdeki Avrupa’nın emperyalist güçlerine karşı kurulan Cumhuriyet, demokrasinin de temellerini atmaya ve altyapısını hazırlamaya başladı. Hem de savaştığı Avrupa iken “onun çağdaş ve uygar değerlerini benimseyerek”. Bu bir çelişki değildi; çağdaş uygarlık değerlerine yaklaşmak için gerekiyordu. Ama Türkiye küresel güçler tarafından “çizgi dışı ve diğer Ortadoğu ülkelerine kötü örnek olarak algılandı”. Ya diğer Ortadoğu ülkeleri de Türkiye’nin yolundan giderlerse, Onlar da “Batılı gibi hareket etmeye başlarlarsa” neler olurdu neler. İran’da seçimlerle işbaşına gelen Musaddık’ın yolu kesildi; demokrasi yerine bir şah iktidara oturtuldu. Mısır, Cezayir, Tunus ve Fas’ta kimi kıpırdanmaların yolu kesildi, vesayet altına alındılar. Ortadoğu ülkelerinde iç dinamikler, “gerçek bir katılımcı demokrasinin oluşmaması için” etkilendi ve yönlendirildi. Türkiye ve İsrail iki istisna olarak kaldılar. Ancak 1990’da soğuk savaşın sona ermesinden sonra Türkiye “Müslüman Ortadoğu içinde çizgi dışı bir konumda kaldı”. Yerli yerine oturtulması gerekiyordu. Bugün Ortadoğu ülkeleri ve Türkiye’nin geçirmekte olduğu süreç, “bu küresel çelişkiler zincirinin bir halkasıdır”. İsrail de bir bakıma Türkiye ile aynı kaderi paylaşmaktadır. Hem Batı’nın bölgedeki uzantısı konumundalar hem de Batı ve bölge ülkeleri ile sorunlar yaşıyorlar. Ankara’nın Bağdat, Şam ve Tahran’la yaşamakta olduğu sorunlar, değişik bir biçimde Tel Aviv için de söz konusudur. Küresel güçlerle yatağa girdiğiniz zaman ezilmeniz kaçınılmazdır. ? İsrail Başbakan Yardımcısı Silvan Şalom, Suriye’deki kimyasal silahların muhaliflerin ya da Hizbullah’ın eline geçebileceğini, bu durumda bütün kırmızı çizgilerin aşılacağını söyleyerek askeri müdahale planlarının hazır olduğu uyarısında bulundu. lom, bu önlemler arasında, İsrailli generallerin hazır olduklarını belirttikleri askeri müdahale ihtimalini de saydı. “Kimyasal silahların el değiştirmemesi lazım” diyen İsrail Başbakan Yardımcısı, “Böyle bir ihtimalin görülmesi halinde kararımızı vereceğiz” dedi. Öte yandan yine İsrail ordu radyosuna demeç veren Savunma Bakanı Avi Dichter de Suriye’nin “çöküşün eşiğinde” olduğunu iddia etti. İsrail’in Suriye’deki durumu “henüz yakın bir tehdit olarak görmediğini” belirten Dichter, gelişmelerin “tehlike arz etmesi durumunda” İsrail’in bundan haberi olacağını ifade etti. Bir İsrail güvenlik yetkilisi de dün Reuters haber ajansına yaptığı açıklamada, Suriye’de kimyasal kitle imha silahlarının “kısa sürede İsrail’e yönelebileceği” uyarısında bulundu. İsrail ve NATO ülkeleri Suriye’nin dört yerde kimyasal silah deposuna sahip olduğuna inanıyor. Suriye ise silahların varlığını kabul etmemekle beraber, eğer olsaydı, bunların güvenli bir yerde tutulacağını ve sadece yabancı işgalcilere karşı kullanılacağını açıklamıştı. Suriye’nin yakın müttefiklerinden İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’in yardımcısı Ali Ekber Velayeti, önceki gün “Suriye’ye saldıran bize saldırmış sayılır” diyerek sert bir açıklamada bulunmuştu. Velayeti, “Suriye güçlü direniş politikalarının desteklenmesi açısından bölgede çok temel ve kilit bir rol oynuyor. Bu nedenle Suriye’ye yapılacak bir saldırı, İran’a ve İran’ın müttefiklerine yapılmış sayılır” diye konuştu. Suriye ile İran arasında 2006 yılında detayları kamuoyuna açıklanmayan bir karşılıklı savunma anlaşması imzalanmıştı. RUSYA BAŞBAKANI MEDVEDEV ‘Esad çok ciddi hata yaptı’ Dış Haberler Servisi Rusya Başbakanı Dimitriy Medvedev, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın ülkesindeki siyasal reformlar konusunda “çok ciddi, belki de ölümcül hata” yaptığını söyledi. Ofisinden yapılan açıklamaya göre, Medvedev CNN televizyonuyla yaptığı söyleşide “Çabuk olmaktan daha fazlasını yapıp barışçı muhalefetle görüşme masasına oturmalıydı” dediği Esad’ın iktidarda kalma şansını her geçen gün “yavaş yavaş kaybettiğini” ileri sürdü. Rusya olarak Esad’ın muhaliflerle görüşmesi gerektiği görüşünü savunduklarını ve Suriye Devlet Başkanı’nın “dış güçlerce” zorlanmaması gerektiğini hatırlatan Medvedev “Yine buna Suriye halkının karar vermesi gerektiğini tekrarlıyorum, Rusya, ABD ya da herhangi bir başka ülke değil” diye konuştu. ABD ve Avrupa ülkeleri ile bölgesel güçlerin Ortadoğu’da demokrasi olursa Brezilya’da facia: 233 ölü Rusya Başbakanı Dimitriy Medvedev, Suriye Devlet Başkanı’nın siyasi reformları ertelemekle hatalı davrandığını, iktidarda kalma şansının da “yavaş yavaş” azaldığını söyledi. (Fotoğraf: EPA) gö revinin Suriye’de tarafların masaya oturmalarına yardım etmek olduğunu vurgulayan Dimitriy Medvedev, “Beşşar Esad’ın devrilmesinde ısrar etmek ya da onu Kaddafi gibi idam etmek veya Mübarek gibi safdışı bırakmaya çalışmaktan vazgeçilmeli” dedi. Dış Haberler Servisi Brezilya’nın güneyindeki Santa Maria şehrinde bir gece kulübünde çıkan yangında 233 kişi hayatını kaybetti. Dün sabaha karşı, gece kulübünde bir müzik grubunun konseri sırasında çıkan yangının ardından ölü sayısının artmasından endişe ediliyor. Yangının sebebinin henüz belirlenemediği bildirildi. Ancak Santa Maria polis yetkililerinden Luiza Sousa, yangının gece kulübünde sahneye çıkan müzik grubunun sahnede ateş yakmasıyla başladığını, çatının alev almasıyla yangının birkaç saniye içinde gece kulübünü sardığını söyledi. Yangını tamamen kontrol altına alan itfaiye ve kurtarma ekipleri enkaz altında ceset aramayı sürdürüyor. Santa Maria kentindeki “Kiss Club” adlı gece kulübündeki yangında 14’ü ağır 90 kişinin de yaralandığını açıklandı. Santa Maria İtfaiye Şefi Guido de Melo da yaptığı açıklamada, yangın sırasında içerdekilerin panik yaşadığını ve ölenlerden bazılarının izdi Yalnızca 1 kapı vardı ham nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi. Yangın sırasında bin kişi kapasiteli gece kulübünde yaklaşık 2 bin kişi bulunduğu bu nedenle izdihamın ölümlere yol açtığı belirtiliyor. Yerel gazetelerden Estado de S.Paulo ise gece kulübünün sadece bir kapısı olduğunu, ölü sayısının yüksek olmasında bunun da rol oynadığını yazdı. Rio Grande do Sul eyaletinin valisi Tarso Genro da Twitter’dan yaptığı açıklamada, “Üzücü bir pazar!” derken bütün önlemlerin alındığını belirtti. 37 kişinin öldüğü olayların ardından dün de çatışmalar vardı Mısır’da öfke dinmiyor Dış Haberler Servisi Mısır’da önceki gün 37 kişinin ölümüne yol açan olayların ardından dün de gerginlik yatışmadı. Başkent Kahire’deki Tahrir Meydanı’na çıkan yolu kapatan göstericilerle güvenlik güçleri arasında taşlı çatışma yaşandı. Hüsnü Mübarek rejiminin devrilmesine yol açan ayaklanmanın ikinci yıldönümünde düzenlenen gösteriler sırasında güvenlik güçleri, Tahrir Meydanı’na çıkan Nil Sarayı Köprüsü üzerindeki yolu kapatan göstericileri dağıtmak için göz yaşartıcı bomba kullanırken protestocular polise taşla karşılık verdi. Port Said kentinde önceki gün meydana gelen olaylarda hayatını kaybedenlerin dün düzenlenen cenaze töreni sırasında kimliği belirsiz kişiler tarafından göz yaşartıcı bomba atıldığı ve çevrede silah sesleri duyulduğu da bildirildi. Çatışmalarda yararalanan 232 kişi hastaneye kaldırıldı. Dimyat kentinin Sururi bölgesinde de devlet dairelerinin girişine demir bariyerler yerleştiren protestocular, görevlilerin dairelere girişini engelledi. Göstericiler, Başbakan Hişam Kandil’in istifasını, Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin kararıyla atanan başsavcı Talat Abdullah’ın azledilmesini ve iktidardaki Müslüman Kardeşler örgütünün dağılmasını talep ediyor. Kahire’deki ABD ile İngiltere büyükelçilikleri, dün gösteriler nedeniyle hizmet vermedi. TÜRKİYE’NİN EV SAHİPLİĞİ İran’dan sert eleştiriler Dış Haberler Servisi İran Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Başkan Yardımcısı Mansur HaghighatPour, Türkiye’nin, İran ile 5 artı 1 grubu nükleer görüşmelerine ev sahipliği yapmayı hak etmediğini ileri sürdü. HaghighatPour, Türkiye’nin Suriye konusunda Tahran ile aynı görüşte olmadığını, bu nedenle İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi artı Almanya’dan oluşan 5 artı 1 grubu arasındaki görüşmelere ev sahipliği yapamayacağını söyledi. İran’ın yarı resmi Fars Haber Ajansı’na konuşan HaghighatPour, nükleer görüşmelerin Mısır’da yapılmasına da karşı çıktı. İran ile 5 artı 1 grubu arasında yakında bir toplantı yapılması bekleniyor. İlk başta söz konusu görüşmelerin Türkiye’de, daha sonra da Mısır’da yapılabileceği bildirilmişti. Son nükleer görüşmelerin ilk turu, geçen yılın nisan ayında İstanbul’da yapılmıştı. Görüşmelerin ikinci turu geçen mayıs ayında Irak’ın başkenti Bağdat’ta, üçüncü turu ise geçen haziran ayında Rusya’nın başkenti Moskova’da gerçekleştirilmişti. AFGANİSTAN’DA ŞİDDET Fotoğraf: REUTERS Port Said’deki cenaze törenleri sırasında çatışmalar çıktı. 24 saat içinde 23 polis öldürüldü Dış Haberler Servisi Afganistan’da Taliban militanlarının 24 saat içinde düzenlediği saldırılarda 23 polis öldürüldü. Polislerden 13’ünün Kandahar kenti, Helmand ve Ferah eyaletlerinde yol kenarına yerleştirilen bombaların patlaması sonucu hayatlarını kaybettikleri öğrenildi. Kunduz kentinde düzenlenen intihar saldırısında ise 10 polisin hayatını kaybettiği açıklandı. Kunduz polisi sözcüsü Sait Server Hüseyni, intihar eylemcisinin motosiklete yerleştirdiği bombayı Kunduz’un merkezi Çavk bölgesinde patlattığını söyledi. Patlamada aralarında Kunduz Trafik Müdürü ile bir polis yetkilisinin de bulunduğu, olayda 20 kişinin de yaralandığı duyuruldu. Logar vilayetinde ise NATO askerleri, 3 sivili öldürdü. Yetkililer, gece devriye gezen askerlerin şüphe üzerine ateş açtığını, ölenlerin, arabalarıyla evine giden 3 kardeş olduğunu bildirdi. Türkiye, Mısır’daki olayların “derin üzüntü ve kaygı yarattığını” bildirdi. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, “Mısır’ın içinde bulunduğu hassas dönemde, tarafların uzlaşı, barış ve diyalog temelinde hareket etmelerinin hayati önem taşıdığı” belirtildi. Mısır Birinci Futbol Ligi’nde, El Ehli ve El Masri takımlarının geçen yıl şubat ayında Port Said’de oynadıkları maçın ardından çıkan olaylarda 74 kişi hayatını kaybetmiş, binden fazla kişi de yaralanmıştı. Port Said Ceza Mahkemesi önceki gün olaylarla ilgili davada yargılanan 72 sanıktan 21’i hakkında idam kararı vermiş, kararın ardından çıkan olaylarda 2’si polis 37 kişi hayatını kaybetmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. El Ehli takımı taraftarları Mübarek karşıtı gösterilerde ön saflarda yer alıyordu. Geçen yılki maçı El Masri takımı kazanmış, maçın ardından olaylar çıkmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle