25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 OCAK 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 ÇAMLICA’YA YAPILACAK CAMİ PROJESİ ‘Mimarlık dışı kitsch, berbat’ Esad değil barış Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu, Suriye Suriye konusunda konusunda Çin’in söyledi Çin’in de de CHP CHP gibi gibi düşündüğünü düşündüğünü söyledi PEKİN CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) davetiyle gerçekleştirdiği Pekin ziyaretinin ilk günündeki temasları hakkında dün akşam beraberindeki basın mensuplarını bilgilendirdi. Kılıçdaroğlu ile görüşmemizde ÇKP yöneticileriyle yaptığı temaslar ile CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün Paris’te öldürülen Sakine Cansız’ın evine yaptığı taziye ziyaretine ilişkin değerlendirmesini aldık. Kılıçdaroğlu’nu değerlendirmeleri şöyle: ve barış gelmesi önemli. Yurttaşlarımızın orada akrabaları var. Oradakilerin Türkiye’de akrabaları var. Birinci öncelik çatışmaların sonlandırılması olmalı. ? Cündioğlu; “Çamlıca’ya cami dikmek, ideolojik bir şey. Çamlıca’ya hiçbir şey yapılmasın, illa yapılacaksa cami, havra, kilise yapılsın” dedi. TÜREY KÖSE ‘Cenevre süreci umut verici’ türlü desteği CHP olarak vermeye hazır olduğumuzu söyledik. BM’nin uluslararası hukuka göre alacağı kararlara saygı duyacağımızı da söyledik. ‘Sorumlu davranmalı’ ‘Bizim için Esad değil ‘barış’ önemli’ (“Esad’ın kalması ya da gitmesi konuşuldu Aygün ile ilgili bilgi bana da geldi. Kendisiyle anghay Örgütü için lobi’ mu?” sorusu üzerine) Ona girilmedi. görüşmem olmadı. Siyasette herkesin sorumlu Bizim için önemli olan Esad’ın davranması lazım. Sorumluluk kavramı var. Boş Şanghay Örgütü girişiminin önemli bir gitmesi ya da kalması değil. bir kavram değil. Bir siyasi parti üyesinin koyulan uluslararası oluşum olduğunu ve Suriye’de savaşın sona ermesi kural ve ilkelere özenle uyması lazım. Türkiye’nin gözlemci ülke olarak Milletvekillerimiz sorumlu katılmasına önem verdiğimizi davranmak zorundadır. söyledim. Dünya dengelerinin (“Bir işlem yapılacak mı?” sağlıklı olması için bu tür sorusu üzerine) Ankara’ya işbirliklerinin önemine işaret gidelim; olay nedir ettim. Kılıçdaroğlu ve beraberindeki CHP heayrıntılarını bilmiyorum. İlke yeti ÇKP ile görüşmeler öncesinde Çin CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, ürkiye için yatırım çerçevesinde hareket Uzay Teknikleri Araştırma Akademisi’ni ziheyetin ÇKP Merkez Komitesi Siyasi Büro üyesi edeceğiz. istedik’ yaret etti. CHP heyetindekiler merkezin Li Yuanchao, Ulusal Halk Kongresi Dış İlişkiler hassas noktalarına giriş ve çıkışta vakumla Türkiye’nin Çin ile ilişkileri Komite Başkan Yardımcısı Nan Zhenzhong ve in CHP’den farklı dezenfekte edildiler. CHP lideri burada geliştirme kararlılığını Merkez Komite Dış İlişkiler Bakanı Wang Jiarui düşünmüyor’ yaptığı konuşmada, “Çin’in uzay çalışmalavurguladık. Beraberimizde ile ayrı ayrı görüştüklerini açıkladı. CHP heyeti Suriye konusunda bizim kalabalık bir işadamı heyeti rı için teknoloji ve bilime yaptığı yatırımın ÇKP yöneticilerine uluslararası alanda tanıtımı fikirlerimizi dinlediler. Farklı de getirdiğimizi söyledim. insanlığa yapılan bir yatırım olduğu” meyapılsın diye Edirne’den “badem ezmesi” ve düşünüyoruz dedikleri bir Türkiye’ye daha fazla yatırım sajını verdi. Çinli yetkililer kısa süre Karadeniz’den “fındık” hediye etti. konu çıkmadı. Bizim yapmaları gerektiğini söyledik. önce atılan Göktürk2 uydusu için CHP heyeti Pekin’in “Tek Çin” politikasına destek dediğimiz şu: Suriye’ye dış Ellerinde Amerikan hazinesinin Türkiye’ye destek verdiklerini verirken, ÇKP yönetimi de jest olarak konuk CHP müdahale olmamalı. Bir an bonoları var. Amerikan Merkez açıkladıkları CHP heyetini heyetini dekoru Uygur Türk sanatından seçilen özel bir önce barış sağlanmalı. Bankası dolar basarak bunların uydu maketleri hediye salonda ağırladı. CHP ve ÇKP arasında gençlik ve kadın Toprak bütünlüğü değerini düşürüyor. Düşerse kendileri ederek uğurladı. kolları arasında da ilişkilerin geliştirilmesi kararı çıktı. korunmalı. Barış için her zararda olacak. Cenevre görüşmelerinde yol alınmıştı. Bunun önemli olduğunu aktardık. Çin, Rusya ve ABD’ye görev düştüğünü söyledik. Anlaşmanın sağlanması yönündeki ilerlemenin umut verici olduğunu ifade ettik. Bizim anlatımımıza aynen katıldıklarını söylediler. Türkiye’de Çin, Rusya ve ABD’nin de katılımıyla uluslararası konferans düzenlenmesi önerimizi ilettik. ‘Ş Tanıtım İçin Fındık ve Badem Ezmesi ‘Uzay Çalışması, İnsanlığa Yatırım’ ‘T ‘Ç NEVŞEHİR Ülkenin önde gelen mimarları, hafta sonu Kapadokya’da Çamlıca Camisi projesini tartışırken “siyasi erkin mimarlık dışı tercihi, berbat, kitsch” eleştirilerinde buluştu. Felsefeci, yazar Dücane Cündioğlu da, “Çamlıca’ya hiçbir şey yapılmamalı. İlla bir şey yapılacaksa cami, havra, kilise yapılsın. Bir anket yapılsa dindar kesim de bu camiye evet demez” görüşünü dile getirdi. Mimarlar, Kapadokya Uçhisar’da binlerce yıllık bir manastır yerleşkesinde, mağaralar, yeraltı tünelleri ve evlerin restorasyonuyla hayata geçirilen bol ödüllü Argos Otel’de “cami”yi, özel olarak da “Sultanahmet Camii’nin beceriksiz kopyası” olarak nitelendirilen Çamlıca Camisi projesini tartıştı. Toplantıya Ağa Han ödülünü kazanan Meclis Camisi’nin Behruz Çinici’nin tercih ettiği adıyla “ Meydan–İbadetKütüphane” babasıyla birlikte mimarı olan Can Çinici, Malatya’da bir cami projesi üzerinde çalışan mimar Nevzat Sayın ile Yeni Şafak gazetesinde bir süre yazarlık yapan felsefeci Dücane Cündioğlu katıldı. Can Çinici, “Çamlıca Camii hamlesi iktidarın seyrini düşündüğümüzde sürpriz olmadı. Bu kitsch’leşme durumunun mimarlıkla ne ilgisi var” diye sordu. Nevzat Sayın, “gör ‘Görgüsüzlük’ gü”nün önemi üzerinde dururken, “Bin yıldan süzülüp gelen geleneği, bunlar bizim, bunlar onların, diye ayıramazsınız. Koparılmış devamlılığın göstergesi görgüsüzlüktür” görüşünü dile getirdi. Sayın, “86 bin cami var Türkiye’de. Erkek nüfusunun yarısının camiye gittiğini varsayarsak yaklaşık 200 kişiye bir cami düşüyor. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bütçesi 4 bakanlığın bütçesinden fazla. Hoyratça yapılan camilerin yüzde 80’ini erkekler kullanıyor. Kadınların kullanımı çok zor” dedi. Ahmet Turan Köksal, rakamı “88 bin cami var” diye düzeltti. Dücane Cündioğlu, “Çamlıca meselesi estetik bir sorun mudur, politik bir sorun mudur” sorusuna yanıt ararken “teşhirci, göstermelik dindarlık” üzerinde durdu. Ali Esad Göksel, “Çamlıca Camii’nin mimarlıkla ilgisi yok. Bu durum, paranın yeni sahiplerinin tarihe not düşme arzusundan kaynaklanıyor” dedi. ODTÜ Mimarlık Fakültesi’nden Prof. Abdi Güzel, “Cami kültürel çatışma sembolü oldu. Çamlıca Camii kitsch, mimarlık dışı bir örnek. Sadece bir şeye karşı olmakla tanımlanan bir örnek üzerinden konuşuyoruz” diye konuştu. Cündioğlu, soruları yanıtlarken “Çamlıca Camii’ne Başbakan’ın eşi ve çocukları da karşı. Oraya cami dikmek, ideolojik bir şey. Gerçek kimin umurunda” dedi. Karadayı’nın talebine ret ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 28 Şubat soruşturmasında gözaltına alınıp serbest bırakılan eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı’nın, hakkındaki adli kontrol kararının kaldırılması talebi reddedildi. Öte yandan soruşturmayı yürüten Savcı Mustafa Bilgili, Karadayı’nın serbest bırakılmasına karşı itiraz dilekçesi hazırladı. Bilgili, bu dilekçeyi Başsavcı Vekili Murat Esen’in onayına sundu. Esen ise dilekçeyi onaylamadı. Böylece Karadayı’nın serbest bırakılmasına itiraz için tanınan 7 günlük süre dolmuş oldu ve karar kesinleşti. Yunanistan’ın BM’ye vereceği koordinatlar krizin kapısını aralayabilir KAÇAK YOLLARLA GÖÇ... Türkiye, Ege’yi kaybediyor BAHADIR SELİM DİLEK Zübeyde Hanım anıldı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım, ölümünün 90. yılında İzmir Karşıyaka’daki mezarı başında anıldı. Törene CHP Milletvekili Mustafa Moroğlu, askeri ve mülki erkânın yanı sıra siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ve yurttaşlar katıldı. Türk Anneler Derneği ve Türk Kadınlar Birliği Karşıyaka şube başkanları birer konuşma yaptı. Hozat komisyonu Tunceli’ye gidecek ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan, Tunceli’nin Hozat ilçesindeki fişleme iddialarının araştırılmasına ilişkin alt komisyon, bugün Tunceli’ye gidecek. 1517 Ocak tarihleri arasında incelemelerde bulunacak olan komisyon, Hozat’ta kamu kurumları ile sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle görüşecek. ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ Laçiner: Alevilerle ilgili söz söylemedim Yurt Haberleri Servisi Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Sedat Laçiner, 12 Ocak’ta gazetemizde yayımlanan haber üzerine açıklama yaptı. Haberde geçen cümlelerin kendisine ait olmadığını belirten Laçiner, “Sünniler ile Şiiler arasında bir çatışma çıkarmak isteyenlerin kim olduğunu belirttim. Bazı Sünni aşırı grupların Şiiler hakkındaki yanlış görüşlerini tasvir etmek için nasıl düşündüklerini ifade ettim. Orada aşırı marjinal uçta yer alan bazı mezhepçi grupların Şiileri sapkın olarak gördüğünü, bunun doğru olmadığını hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde anlattım. Ortadoğu için konuşulan cümleleri sanki Türkiye için konuşulmuş ve Alevi kardeşlerimizin de isimlerini sanki ben söylemişim gibi söze söz katarak kullanılmıştır. Karalama suçuyla karşı karşıyayız. Sünniler ile Alevilerin arası açılmak istenmektedir. Mezhebini bir kelime olsun ağzına almamış bir kişiyim. Hiçbir açıklamamda da inancım, mezhebim yer tutmamıştır. Hiçbir mezhep hakkında açıklama yapmamış biriyim. Ağzımdan çıkmayacağı gibi zihnimden de geçmez” dedi. Kayseri’de 121 işçi zehirlendi ? KAYSERİ (AA) Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren ve bir yemek fabrikasından alınan yemekten yiyen 4 fabrikadaki 121 işçi, mide bulantısı ve kusma şikâyetlerinin ardından hastanelere kaldırıldı. İşçilerin bir kısmının ayakta tedavi edildiği, bir kısmının ise tedavilerinin sürdüğü öğrenildi. ANKARA Yunanistan’ın Ege ile Doğu Akdeniz’de münhasır ekonomik bölge (MEB) ilan ederek bu bölgenin koordinatlarını BM’ye bildireceğini açıklamasıyla AnkaraAtina arasında baş gösteren ve karşılıklı açıklamalarla gündeme taşınan sıkıntının, kısa süre sonra ortaya çıkması olası krize oranla buzdağının görünen yüzü olduğu ortaya çıktı. Dışişleri Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı Ege’deki son duruma ilişkin simülasyonlarını güncelledi. Yunanistan’ın MEB’ini ve buna bağlı olarak kıta sahanlığını, bugün Ege’de uyguladığı fiili durum üzerinden belirlemesi durumunda, Türkiye Ege’de balıkçı kayığı bile yüzdüremeyecek duruma gelecek. Yunanistan, Türkiye’nin 6 mil olarak kabul ettiği karasularını 12 mile çıkarması durumunda, bugün yüzde 50’si açık deniz statüsünde olan Ege’nin yüzde 75’i Yunanistan’ın denetimi altına girmiş olacak. 6 millik karasuları hesabı üzerinden bugün Ege Denizi’nin 43.6’sı Yunanistan’ın, yüzde 7.5’i ise Türkiye’nin denetiminde bulunuyor. Atina yönetiminin 12 mile çıkarma kararıyla Ege’nin uluslararası sularının oranı yüzde 19.7’ye düşecek, Ege kelimenin tam anlamıyla bir Yunan denizi durumuna gelecek. Türkiye’nin taraf olmadığı ancak Yunanistan’ın imzaladığı Uluslararası Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne göre devletler, karasularından sonra 200 millik bir mesafeyi tek taraflı olarak MEB ilan edebiliyor. Bu durumda, Yunanistan’ın Ege’de sahip olacağı MEB, hemen hemen Ege’nin tamamını da kapsayacak. Bu durumda Türkiye’nin Ege’den ekonomik açıdan yararlanmasının önü büyük ölçüde kesilmiş olacak. Umuda MAHMUT LICALI 500 bin yolcu ? Türkiye’de son 9 yılda yasadışı yollarla ülkede bulunan, girişçıkış yapmak isteyen, vize ve ikamet ihlalinde bulunan 176 ülkeden yaklaşık 500 bin kişi yakalandı. ğun geçiş adresi olduğunu gösteriyor. MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin kaçak göçmenlere ilişkin soru önergesini yanıtlayan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, umuda yolculuğa ilişkin verileri açıkladı. Şahin, 20032012 yılları arasında, yasadışı yollardan Türkiye’de bulunan, girişçıkış yapmak isteyen, vize ve ikamet ihlalinde bulunan 176 ülkeden 473 bin 839 kişinin yakalandığını belirtti. Şahin, yakalananlar içerisinde yer alan ve sığınma statüsü verilen 29 bin 78 kişinin üçüncü ülkelere yerleştirildiğini belirtti. Bakan Şahin ayrıca aynı yıllar içerisinde vize ihlali, pasaport sahteciliği, hırsızlık, dolandırıcılık, fuhuş, kaçak çalışma ve benzeri suçlara karıştıkları tespit edilen 329 bin 178 yabancının Türkiye’den sınır dışı edildiğini ifade etti. ANKARA Ortadoğu’dan Avrupa’ya doğru kaçak yollarla göç edenlerin köprüsü durumundaki Türkiye’de son 9 yılda yasadışı yollarla ülkede bulunan, girişçıkış yapmak isteyen, vize ve ikamet ihlalinde bulunan 176 ülkeden yaklaşık 500 bin kişi yakalandı. Kaçak ve yasadışı yollarla Türkiye’de bulunduğu tespit edilen kişilerden 29 bin 78’i sığınma statüsü verilerek üçüncü ülkelere yerleştirildi. Göçmenlerin yasadışı yöntemlerle yapılan yolculuklarda yakalanmamak için aldıkları tedbirler umuda yolculuğu faciaya dö nüştürebiliyor. En son Eylül 2012’de İzmir’de kaçak göçmenleri taşıyan bir teknenin batmasıyla 61 kişinin hayatını yitirdiği kaçak göçmenlere ilişkin veriler Türkiye’nin umuda yolculu lan yüzde 9.27’ye düşecek Yunanistan’ın, fiili durum üzerinden MEB’e bağlı olarak kıta sahanlığını belirlemesi ve bunu da BM’ye bildirmesi durumunda ise Türkiye’nin kullanacağı alan Ege’nin toplam deniz yatağı alanına oranla otomatik olarak 16.3 oranından yüzde 9.27’e inecek. Uluslararası teamüllere göre kapalı deniz havzalarında tek taraflı MEB ilanı yerine, çok taraflı bir konferans ile MEB oluşturulması gerekiyor. Bugüne kadar ne Yunanistan ne de Güney Kıbrıs Rum Yönetimi bu tür bir yaklaşım içine girdi. A
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle