19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 OCAK 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Üç kadın için Diyarbakır’da 7 giremez!” Benzer bir uyarı yazısını İzmir Fuarı’nın Basmane giriş kapısında da görmüştüm: “Fuara askerler (er ve erbaş) ve köpek giremez!” ??? Sabahın sisi içinde uyanmıştım... Anılarımla baş başaydım kahvemi tören AKP’li vekil Memecan, Paris’te öldürülen üç kadından Fidan Doğan’la görüştüğünü açıkladı MAHMUT ORAL DİYARBAKIR Paris’te öldürülen PKK’nin kurucularından Sakine Cansız ve örgütün Avrupa’daki önemli isimlerinden KNK Paris temsilcisi Fidan Doğan ve Leyla Söylemez, yarın Diyarbakır’da düzenlenmesi planlanan tören Perşembe gününe ertelendi. Cenazeler Fransa’daki işlemlerinin tamamlanmasının ardından, yarın Türkiye’ye gönderilecek. Cenazelerin Çarşamba saat 16.00’da İstanbul’da, 20.45’te de Diyarbakır’da olması bekleniyor. Cansız, Doğan ve Söylemez için önce Bağlar ilçesindeki Bayramoğlu Camisi’nde dini tören düzenlenecek ardından Batıkent Meydanı’nda kitlesel bir cenaze töreni yapılacak. Törenin ardından da Cansız’ın cenazesinin toprağa verilmek üzere memleketi Tunceli’ye, Doğan’ın cenazesinin Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesine, Söylemez’in cenazesi ise Mersin’e gönderilecek. Avrupa Kürt Demokratik Toplum Koordinasyonu (CDK) Avrupa’da yaşayan Kürtleri, bugün Paris’te 3 kadın için yapılacak uğurlama törenine çağırdı. Diyalogdan yanaydı ERDEM GÜL Sahibinin Sesi Aydınlar... Kimsenin dolaşmaya cesaret edemediği gecelerde, belirsiz bir gözyaşı rengi belirir kentin üzerinde... Soluk alıp veren yıldızlar, hızla denize doğru kayar, hayatın lacivert sularına gömülürdü. Sonsuz sensizliği düşünürdüm o zaman... Uykuyla ağırlaşan gözler görürdüm, dağları, ovaları, ırmakları, gölleri, vadileri. Eski bir şarkı çalardı gramofonda çocukluğumdan kalma... Bir taşra kasabası... O karlı kış günleri ve ilkyaz... Birbirine karışan mevsimler... Sonra deniz kıyısı, çiçeklenmiş bir evren. Dağlarımız, ovalarımız, koylarımız daha satılmaya başlamamıştı. Türkler, Kürtler, Ermeniler, Rumlar, Lazlar, Çerkezler aynı mahallede oturur, kardeşçe, barış içinde yaşarlardı. Çocuklar aynı oyunları oynardı, anneler yine kazak örerdi kapı önlerinde. 70’li yılların ortalarında Diyarbakır’a gitmiştim Lice depreminin ardından... Diyarbakır’da iki, Lice’de üç gün kalmıştım “Oy Lice Oy” yazı dizisini yapmak için... Diyarbakır’ın en ünlü caddesinde 10 kitapçı vardı ve sol yayınlar, çağdaş yazarların romanlarını, öykülerini, şiirlerini satarlardı... Dünya klasiklerini... 80’li yılların sonlarında gittiğimde ise o kitapçıların yerini “İslamcı” üstelik “köktendinci” kitap satanların aldığını görünce şaşırıp kalmıştım. ??? Nedense dün sabah dizi yazılar hazırladığım yıllara, çocukluk ve gençlik günlerime doğru bir yolculuğa çıktım... Lice’de 85 yaşındaki Kürt dedenin, 12 Mart’ta nasıl tutuklanarak Diyarbakır zindanında işkenceye yatırıldığını yeniden dinliyor gibiydim. Unutmadan ekleyeyim... 76 yılında Diyarbakır’da askeri lojmanlar vardı ve girişinde bir nöbetçi kulübesi bulunuyordu. Kulübenin karşısındaki yolun üzerindeki bariyerde dikkatimi çekmişti: “Buraya siviller ve köpek Hollande’ın görüşmesine Erdoğan kızmıştı ANKARA AKP Sivas Milletvekili ve AB Karma Parlamento Komisyonu üyesi ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Birliği (AKPM) Türk Grubu Başkanı Nursuna Memecan, Paris’teki saldırıda öldürülen 3 Kürt kadınından Fidan Doğan’ı tanıdığını açıkladı. Cinayetlerin ardından Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın, “Öldürülenlerden biriyle düzenli olarak görüştüğünü” açıklaması, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın sert tepkisine neden olmuştu. Erdoğan, Hollande’a, “Fransa Devlet Başkanı bu terör örgütü mensuplarıyla neden görüştüğünü, ne görüştüğünü” sormuştu. BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş da Erdoğan’a, “Niye şaşırıyorlar ki? Fidan Doğan iyi bir diplomattı. Brüksel’e, Strasburg’a gelen AKP’li parlamenterler de onu tanıyordu. Mesela Nursuna Memecan çok iyi tanır” diye karşılık vermişti. AKP’li Memecan, Cumhuriyet’in sorusu üzerine Doğan’ı tanıdığını açıkladı. Memecan şunları anlattı: “AKPM’nin genel kurul toplantıları yılda dört kez yapılıyor. Fidan Doğan’la da bu toplantılar için gittiğimizde tanıştık. Genel kurul için Türkiye’den birlikte gittiğimiz delegas yonda BDP’li arkadaşımız da var, Ertuğrul Kürkçü. Tabii onunla görüştükten sonra başkalarıyla da görüşüyorlar, tanışıyorlardı. Biz heyet olarak gittiğimizde onunla görüşmeye geliyorlardı. Gelenlerden biri de Fidan Doğan’dı. Orada bizimle görüşmeye gelen aynı gruptan insanlar genellikle asık suratlıydı. Ancak Fidan Doğan, güler yüzlü, pozitif tavrıyla dikkat çekiyordu. Kendisiyle konuşmuşluğum da var. Olumlu mesajlar veren, çok fazla şiddet ve terör olaylarını savunmayan bir tavır çiziyordu. Çok olumlu şeyler söyleyen, çözümün diyalog yoluyla olmasını söyleyen bir insan olarak hatırlıyorum.” Öcalan kardeşiyle görüştü BURSA (Cumhuriyet) İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevi’nde bulunan terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan, kardeşi Mehmet Öcalan ile görüştü. Akşam saatlerinde Gemlik’e dönen Mehmet Öcalan, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Öcalan, “Çok üzüntülü bir görüştü. Fransa’daki katliamı kınıyor. Yani bunun ismini ne koyarsak koy bir an önce açıklığa kavuşması gerekiyor. Bu katliam bir işarettir” diye konuştu. Öcalan, “Görüşmede başka herhangi bir şey gündeme geldi mi” sorusuna “İleriki aşamada eğer eşbaşkanlar gelirse o zaman açıklayabilirim” karşılığını verdi. “Hangi konuyla ilgili” sorusu üzerine Öcalan, “Bu süreçle ilgili” ifadesini kullandı. Öcalan’a televizyon verilmesine ilişkin soru üzerine Mehmet Öcalan, “Cezaevi müdürü ikna etmiştir. O nedenle almıştır. Yoksa ben televizyonu almayacaktım dedi” yanıtını verdi. Paris’te öldürülen 3 kişinin cenazesinde olay çıkmaması için BDP devrede Provokasyon uyarısı AYŞE SAYIN ANKARA Yeni başlayan İmralı süreci çerçevesinde BDP ve DTK eşbaşkanlarına 13 Ocak Pazar günü için İmralı’ya ziyaret izni verildiği ancak Paris’te PKK’li üç kadının suikast sonucu öldürülmesi üzerine ziyaretin iptal edildiği öğrenildi. Suikastta yaşamını yitiren üç kadın için BDP ve DTK’nin de katılımıyla Diyarbakır’da perşembe günü “kitlesel” katılımlı cenaze töreni yapılması kesinleşirken TBMM’nin de cenazeler nedeniyle bu hafta “rölantide” çalışması bekleniyor. Diyarbakır’da perşembe günü düzenlenecek kitlesel cenaze töreni için BDP yönetimi alarma geçti. Parti yönetimi, milletvekilleri ve üyelerine dönük özel bir çağrı yapmamasına karşın, cenaze töreninde provokasyon ve gerginlik yaşanmaması için gerekli uyarılar yapıldı. BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak’ın bugün grup toplantısında bu konuda açıklama yapması bekleniyor. Hükümet kanadıyla da temasa geçerek herhangi bir müdahalede bulunulmamasını isteyen BDP, kendilerinin partililere gerekli çağrı ve uyarıyı yapacakları mesajını iletti. BDP’lilerin bugün İçişleri Bakanlığı yetkilileriyle bir araya gelerek son bir değerlendirme yapacağı öğrenildi. Cenazeler nedeniyle BDP’nin Meclis’te olmayacağı dikkate alınarak Meclis gündemine bu hafta önemli bir yasanın alınması beklenmiyor. AKP kanadından da BDP’ye bu yönde mesajın gittiği öğrenildi. Yeni yılın ilk haftasında İmralı’ya giden DTK Eşbaşkanı Ahmet Türk ile BDP Milletvekili Ayla Akat Ata’nın ardından İmralı’ya gitmek için başvuruda bulunan BDP eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak ile DTK eşbaşkanları Türk ve Aysel Tuğluk’a İmralı vizesinin olmasa Saldırı İmralı’ya gedeceklerdi 13 Ocak Pazar günü için verildiği öğrenildi. Ancak Demirtaş, Kışanak ve Tuğluk’un suikast nedeniyle Paris’e gitmeleri üzerine programın değiştiği öğrenildi. DTK ve BDP eşbaşkanlarının hafta sonu ya da gelecek hafta başında İmralı’ya gidebileceği kaydedildi. BDP eşbaşkanlarının İmralı ziyaretinde Abdullah Öcalan’ın çözüm sürecine ilişkin “yol haritası”nı sunması da bekleniyor. Bu kapsamda Öcalan’ın, BDP ve DTK’nin yanı sıra, Kandil’e iletilmek üzere bir mektup verebileceği ifade edilirken Kandil konusunda BDP’nin “arabuluculuk yapabileceği” konuşuluyor. Bu kapsamda Öcalan’ın Kandil’e iletilecek mektubun BDP’liler tarafından iletilmesini isteyeceği belirtiliyor. Öte yandan Mehmet Öcalan ve İmralı’da kalan diğer hükümlülerin ailelerinin dün İmralı’ya gönderilmesi BDP kanadında, hükümet kanadının “iyi niyet adımı” olarak nitelendirildi. içerken. Bir süre sonra kahveden çıktım, deniz kıyısında yürümeye başladım. Darbe davaları, insanların haklarının, hukuklarının çiğnenmesi, birbiriyle hiç karşılaşmayan, görüşmeyen gazetecilerin, siyasetçilerin, bilim insanlarının, İlker Başbuğ’un, suçsuz subayların çetelerle, mafyalarla, katillerle aynı torbaya konulup yargılanması. Karşımda bir fotoğraf duruyordu böyle... Bir Türkiye gerçeği. Alıç çiçekleri arasında gözlerimi kapatıp uyumak istiyordum yaşadıklarımızı unutmak için. Gözaltılar! İşkenceler! Kahramanmaraş, Sivas, Başbağlar, Çorum, İzmir İnciraltı, Beyazıt katliamı... 12 Mart ve 12 Eylül! Solun üzerinden silindirle ezip geçenler, Erdal Eren’i idam edenler. ??? Hava serindi, üşüyordum. Yitip giden kaygılı mevsimler içindeydim... Akan kan! Vahşet kasırgası! Tüm fotoğraflar birbirine karışmış, içinden çıkılmaz bir hal almıştı... Kördüğüm olmuştu hayatımız! Bir ırmak gibiydik bulanık akan... Deniz kıyısında yürürken bir banka oturdum... Arkadaşım, dostum edebiyatçı Namık Kemal Behramoğlu 1995’te yazdığı iki şiirini bilgisayarıma göndermişti. Birisi Sivas kıyımında yitirdiğimiz Asım Bezirci, öteki bombalı tuzakla öldürülen Onat Kutlar içindi... “Güzel ağabey,/Nasıl yandı canım/Ve nasıl ağladım bilemezsin. Ananın ak sütü gibi/helal olsun her şey sana/ama bizi puştluktan döndüremezsin.” Onat’a yazdığı şiir ise şuydu Namık’ın: “Aslında/giren aydın bir bıçaktır/Omurgana./ Ne kadar ve hangi coşkuyla seversen sev/ İnsanları,/acımız hep yinelenecek/sahibinin sesi aydınlar/çekilmeden urgana.” Üst düzey sorumlu Nusaybin’de öldürülmüştü Fransız gazetesine konuşan Zübeyir Aydar: Eski emir olabilir İlişkiler gerilebilir LONDRA (ANKA) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’dan açıklama istemesinin yankıları sürüyor. İngiliz Telegraph gazetesi, Paris’te aralarında PKK’nin kurucularından Sakine Cansız’ın da bulunduğu 3 kadının öldürülmesinin “zaten kırılgan” olarak nitelediği Türkiye ile Fransa arasındaki bağlarını gerginleştirebileceğini düşünüyor. Haberde pazar gününe kadar Fransa Cumhurbaşkanlığı’ndan Erdoğan’ın sözlerine ilişkin herhangi bir değerlendirme gelmediğine de işaret etti. Uyuyan katillerin işi Dış Haberler Servisi PKK’nin Avrupa’daki önde gelen isimlerinden KCK Yürütme Kurulu üyesi Zübeyir Aydar, Fransa’da yayımlanan Liberation gazetesine yaptığı açıklamada, geçen hafta Paris’te düzenlenen suikastın arkasında Türk hükümetinin olduğu tezine inanmadığını söyledi. Aydar, “Böyle bir suçun Türk hükümetine hizmet edeceğini sanmıyorum. Ancak Türkiye’de barış sürecini baltalamak isteyen ve uluslararası kolları olan karanlık güçler var. Oslo görüşmelerinin kopmasının ardından hareketimizin yönetici kadrolarını ortadan kaldırmak için Batı’ya katil ekipleri gönderildiğini biliyoruz. Bu uyuyan ekipler eski emirlere göre hareket etmiş olabilir” diye konuştu. Müzakere sürecinin devam etmesi gerektiğini söyleyen Aydar, sürecin odağında Abdullah Öcalan’ın bulunduğunu belirterek “kendisine daha serbest hareket etme olanağı tanınmasını” ve “Kandil’in de sürece dahil edilmesini” istedi. Kamplara operasyon DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Güvenlik güçleri Irak’ın kuzeyinden Zap Vadisi’ni kullanarak Türkiye sınırına yaklaşan kalabalık bir PKK’li terörist grubunu tespit edince, Diyarbakır 2. Hava Kuvvet Komutanlığı’ndan keşif amacıyla iki uçak gönderildi. Bunun ardından dün öğle saatlerinde 8. Ana Jet Üssü’nden peş peşe havalanan tam teçhizatlı 6 adet F16 savaş uçağı, Hakkâri’nin Çukurcu ilçesi üzerinden geçerek terör örgütü PKK’nin Kuzey Irak’taki Zap, Haftanin ve Metina bölgelerindeki kamplarında 18 hedefi bombaladı. Güvenlik güçleri 12 gün aradan sonra hava operasyonu düzenlendiğini bildirdi. Bahoz’un adamıymış MARDİN (Cumhuriyet) Nusaybin ilçesinde önceki günü bir evde çıkan çatışmada öldürülen, 18 yıldan bu yana dağda bulunan terör örgütü PKK’nin Mardin sorumlusu “Akif” kod adlı Mehmet Şirin Cebe’nin terör örgütü PKK’nin askeri kanat sorumlusu “Bahoz Erdal” kod adlı Suriyeli Fehman Hüseyin’e bağlı çalıştığı belirtildi. Cebe’nin 27 Kasım 2012’de Ömerli ilçesi Ünsalı köyü komutanı Astsubay İlker Düzova’nın şehit edilmesi ve Üsteğmen Alper Ferdi’nin yaralanması, yine 24 Temmuz 2011 tarihinde Ömerli ilçesi İkipınar köyünde Astsubaylar Erhan Gül ve Sadık Güllü ile Uzman Çavuş Ali Öztürk’ün şehit edilmesi eylemlerini organize ettiği belirtildi. Cebe’nin öldürüldüğü evin delik deşik olduğu görülürken BDP’li Nusaybin Belediye Başkanı Ayşe Gürkan, “Söz konusu kişi sağ olarak yakalanabilirdi ancak infaz edildi. Bir kişi burada atfedip sağ yakalayamıyorsanız dağlarda binlerce kişi ile nasıl barışacaksınız” dedi. Ensarioğlu: DİYARBAKIR (Cumhuriyet) AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu Paris’teki cinayetlerin ardında gizli servisler olabileceğini belirtti. Ensarioğlu, cinayetlerin Kürt sorununun çözümü için İmralı’da başlatılan süreci provoke etmeye yönelik olduğunu belirterek şunları söyledi: “İhtimallerden biri, örgüt içi hesaplaşma olduğuna dair bilgiler var. Örgüt içi bir çatışma ise bu mutlaka açığa çıkar. Yok ama gizli servislerin yaptığı bir saldırı ise ki yöntem olarak onu andırıyor, ortaya çıkmama olasılığı yüksek duruyor. İran ve Rusya; Türkiye’nin bölgedeki yeni üstlendiği rol ve güç dengeleri açısından iki blokun işine gelmiyor. Suriye’de olan hadise ve Ortadoğu’daki gelişmeler soğuk savaş yılları gibi Rusya ve Amerika’nın başka ülkeler üzerinden çatıştığı bir sürece benziyor.” Ensaroğlu suikastın süreci etkilememesi gerektiğini vurguladı. İran ve Rusya olabilir
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle