19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 OCAK 2013 PAZARTESİ 8 PEKİN CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün kalabalık bir gazeteci ve işadamı topluluğuyla birlikte Çin’e geldi. Uçakta hükümet ile İmralı’da hükümlü bulunan Abdullah Öcalan arasında yürütülen görüşmeler ve üç PKK üyesinin Fransa’da öldürülmesine ilişkin gelişmelerle ilgili soruları yanıtlayan CHP lideri şunları söyledi: Paris’teki suikast İmralı sürecini sabotaj gibi yorumlanıyor. Biz de dikkatle izliyoruz. Dışarıdan arkadaşlar bilgi veriyorlar. İçeriden bilgi alıyoruz. Aydınlığa kavuşturulmasını hep beraber bekliyoruz. Bu konuda asıl görev Fransız hükümetine düşmektedir. Olayın olduğu yer Fransız istihbaratının, polisinin sürekli gözetim altında tuttuğu yer, biliniyor. Önümüzdeki süreçte aydınlığa kavuşacağına inanıyorum. İmralı sürecini etkiler mi? Gerekçelerini bilmek gerekiyor. Bir infaz olduğu belli. Hangi gerekçeyle bu infaz yapıldı, bunun ortaya çıkması gerekiyor. Sürece yine de destek vermek gerekiyor, değil mi? Elbette, bu süreç kendi içinde gelişmeli. Bir yerde infaz oldu süreç aksadı diye bakmak doğru değil. Hükümetin kararlılığı varsa süreç kendi içinde yürümeli. Kredi açma sözünüz Başbakan’la aranızda polemik yarattı. Sayın Başbakan’ın tavrı doğrusu bende şaşkınlık yarattı. Türkiye’nin en temel sorununu çözme konusunda muhalefet partisinin olaya olumlu yaklaşımına olumsuz tepki vermek, sorunu çözmemek gibi bir iradeyi dolaylı yoldan ortaya koymak anlamına geliyor. Bu nedenle süreci büyük dikkatle takip edeceğiz. bu ülkeye barışı getireceğiz derlerse biz bundan mutluluk duyarız. HABERLER Biz içinde bulunuyorsunuz, görüşmeler sürdürüyorsunuz sonra da bu tarafta dönüp diyorsunuz ki “Ne görüşüyorsunuz?” “Siz ne görüşüyorsunuz” diye sorarlarsa ne cevap vereceksiniz? Ne yanıt vereceksiniz Sayın Recep Tayyip Erdoğan? yola çıkmamız, strateji belirlememiz gerekiyor. Bu önerimizi daha önce Başbakan’a götürdük. Kamuoyunda büyük destek de buldu. Ama hayata geçme olanağı olmadı. Toplumsal uzlaşmanın birinci ayağı siyasal uzlaşmadır. Siyasal uzlaşma parlamentoda olur. GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY olmayız Fransa çözmeli BDP, İmralı görüşme trafiği CHP’ye kapalı olmamalı diyor. CHP olarak biz o sürecin içinde olmak istemeyiz. O süreç bizim dışımızda, onu yapan hükümet. Kılıçdaroğlu: İnfaza Rağmen Süreç Yürümeli diyor. Eğer sorunu çözecekse biz bundan memnunluk duyarız. Hükümete kredi açarken 4 koşul ileri sürdük. Millete hesabını veremeyeceğin angajmana girmeyeceksin, samimi olacaksın, kişisel beklentilerin olmayacak, ana muhalefet ya da parlamentoya bilgi vereceksin. Bunları yaptığı takdirde elbette o görüşmelerden bizim anlayışımıza uygun bir çözüm aşbakan toplumsal uzlaşmayı bilmiyor Başbakan ve çevresi ‘CHP’ye güvenmiyoruz. Süre istediler, hâlâ adım atmadılar’ diyorlar. Bizim söylediklerimiz galiba yeterince anlaşılmamış veya herkes anladığı gibi okuyor. 4 siyasal partinin parlamentoda bir araya gelmesi ve parlamento dışında kanaat önderlerinin bir komisyon oluşturmasıdır bizim talebimiz. Başbakan’ın toplumsal uzlaşmanın farklı bir şey olduğunu öğrenmesi lazım. Toplumsal uzlaşma oyçokluğu ile bir sorunun çözülmesi demek değildir. AKP ve CHP’nin oyu yüzde 75. Yeter mi? Hayır. Sizden 3 kişi, bizden 3 kişi geldik yan yana. Neyi çözeceğiz? Toplumsal uzlaşma bu sorunun çözümünde kilit sözcüktür. Milletvekilleri yan yana gelse neyi konuşacaklar merak ediyorum. B Süreç yürümeli iye çözüyorsun denmez BDP ve diğer çevreler süreci olumlu görüyor. Her toplumun yaşadığı sorunlardan kurtulması lazım. Bu sorunlar dar bir alanı, bazen bütün ülkeyi ilgilendiriyor. Sorun kronikleştikçe sorunun yayıldığı alan ülke sınırlarını da aşabiliyor. 30 yıldır bir sorun çözülemiyorsa herkesin sorumluluk üstlenmesi gerekiyor. CHP olarak bu sorumluluğun bilincinde hareket ediyoruz. Bu sorunun çözülmesine katkı vermek istiyoruz. Çözülecekse niye çözüyorsunuz diye bir tepki göstermenin hiçbir anlamı yok. İnsanınızı, ülkenizi seviyorsanız herkesin barış ve huzur içinde yaşamasını isterseniz, beklentimiz ve talebimiz bu. Biz N Partinizde bu konuda farklı sesler var mı? Hüseyin Çelik somut Defalarca ifade ettik, farklı gelişme olmadan İmralı süreci ile bir ses yok. Bu olayın 30 yıldır ilgili CHP’ye bilgi verilmeyeceğini silahla çözülmediğini herkes söyledi. biliyor. Bizim sorunun Bilgi verip vermemek onların çözümüne ilişkin farklı takdirinde olan bir şey. İlla gelin düşünceler geliştirmemiz, yol bize bilgi verin diye bir talebimiz haritaları belirlememiz gerekiyor. yok. Eğer CHP’den çözüm için Olay çok boyutlu. Neden bir katkı bekliyorsanız ana muhalefet toplumsal uzlaşmadan söz partisine gelin bilgi verin. ediyoruz, Dolayısıyla o gerekçesi işte gelişmelerden bu. Toplumun bizim de yüzde 1’lik bilgimiz olsun. kesiminin bile Bize bilgi vermeleri şart çözüme katkısı değil, olacağını parlamentoya düşünüyoruz. Arka arkaya maden kazaları oldu. TTK Genel Müdürü da bilgi Partinizde “İşçilerin icra borcu var, dikkatleri dağılıyor. Borçlarını verebilirler. aykırı kapatsınlar” dedi... Orada yine düşünenler için Sağlıklı çalışan bir demokraside enerji ve çalışma bakanının bilgilenmiş disiplin sürecini koltuklarından ayrılması, 5 dakika bile oturmaması lazım. En az oluruz. Mesele başlattınız mı? 6 kez bu patlamanın olduğu maden ocağında, burada uygun şu: Sorun Yok. çalışma ortamı yok raporu verildi. Her seferinde bakanın önüne çözümünde Olmadı öyle bir kondu. Her seferinde “ Devam edin ” dendi. Hesabını kim toplumsal şey. verecek? Veren yok. uzlaşma arıyor Meclis’te Şimdi bir kamu yetkilisi kalkıyor, musunuz, bekleyen “İşçinin aylığında icra varsa aramıyor reformlar, kendisini çalışmaya veremiyor. Ya musunuz? anayasa, icrayı kaldıracaksın ya da senin Benim anadilinde işine son vereceğim” diyor. Hangi gördüğüm, savunma gibi demokraside böyle bir şey var. bizim Kardeşinizin adımlara çıkışımıza Siz doğru dürüst para verdiniz de görüntüleri bir süredir desteğiniz karşılık o icrayı mı kaldırmadı? Hem televizyonlarda? sürecek mi? hükümetin bir asgari ücret vereceksiniz, hem Aman bu işe hiç Biz bir toplumsal aylığından icrayı kaldır sokmayın. Çalışıyor önerge verdik. uzlaşma diyeceksiniz yoksa senin işine adamcağız. Emekli Sadece aramadığı, son vereceğim diyeceksiniz. zaten... savunma değil niyetinin savcılık ve olmadığı şeklinde farklı Emniyeti de tepkiler geldi. Sayın kapsayan bir önerge. yakalanmışsa destek vereceğiz. Başbakan’ın tepkisi ile AKP’den Önergemiz İnsan Hakları İçeriği belli olmayan görüşmeler diğer yöneticilerin tepkileri Sözleşmesi’ne uygun olarak hakkında bizim her konuda size arasında fark var. Sorunun hazırlandı. Ama kabul edilmedi. destek vereceğiz dememiz çözümüne dair hükümetin AKP kendi önergesinde ısrar doğru değil. kafasında net bir strateji ediyor. Angajmanlardan neyi olduğuna inanmıyorum. Bir Ahmet Türk, İmralı’dan sonra kastediyorsunuz? strateji olsaydı bir şekilde Öcalan’ın talepleri olarak bazı Halkın duyarlılığıdır. Bir ortaya konurdu. formüller söyledi. Barış konseyi siyasal iktidar Türkiye’nin en kurulabilir dedi. Hakikatleri kritik sorununu çözerken halkın ir gün çözeceğiz araştırma komisyonundan söz duyarlılıklarını dikkate almalıdır. Çözüm için umutlu etti. Bu öneriler CHP’nin Başbakan’ın Fransa musunuz? gündeme getirdiği önerilerle Cumhurbaşkanı’na bir çağrısı Bu sorunu çözeceğiz örtüşür gözüküyor? oldu ‘Teröristlerle ne herhalde bir gün. Sayın Türk’ün neler görüşüyorsun?’ diye Bunu nasıl Bu yıl ya da yakın bir tarihte konuştuğunu bilmiyoruz. değerlendiriyorsunuz? mi? Bizim görüşümüz sorunun Aziz Nesin olsaydı ona çok İhtimal vermiyorum. Nedeni çözümünde zeminin güzel bir yanıt verirdi. Ne de hükümetin elinde bu konuda parlamento olduğudur. söyleyeyim? “Niye onunla bir strateji yok. Dolayısıyla bu görüşü kim konuştun” diyorsunuz. O da paylaşırsa; AKP, MHP, BDP, sana sormaz mı yarın “ Sen HP neye ve ne kadar sivil toplum ve medya kiminle konuşuyorsun” diye? kredi açıyor? paylaşırsa seviniriz. Sorunun Ağzınızdan çıkanı düşünerek çözümünde bir yol haritası ile Hükümet sorunu çözeceğim konuşacaksınız. Bir eylemde aşbakan başka, sözcüleri başka B farklı ses yok CHP’de O koltuklarda 5 dakika bile oturmamalılar u bir başlangıç olmaz mı? Hayır. İki parti bir araya gelip anayasayı değiştirebilir mi? O anayasa değişirse, bu ülkenin, toplumun anayasası olarak kabul eder miyiz? Tek parti anayasa değiştirdi, yüzde 42 “hayır” var karşısında. Bu toplumun anayasası değil çoğunluğun anayasasıdır. Toplumsal uzlaşma kavramını Sayın Başbakan ve ekibinin iyi anlaması lazım. Bu sorun iki partinin bir araya gelmesiyle çözülecek olsaydı çoktan çözülürdü. B Çalışıyor adamcağız alkı kandırmanın yolu Ama denemediniz bunu? Baştan çözülemeyecek bir konuda halka umut vermenin bir anlamı var mı? Yazık günah değil mi... 2009 süreci ile bugünkü süreci nasıl karşılaştırırsınız? Birisi gizli yapılıyordu, şimdi açık açık yapılıyor. En azından “siz görüşüyorsunuz” dendiği zaman Başbakan hiddetlenmemiş olacak. Hâlâ “devlet görüşüyor, hükümet görüşmüyor” deniyor? O da halkı kandırmanın başka bir yolu... Denetimler yapılıyor ama denetimin gereği yapılmıyor. H B C Denetimler mi eksik? Nusaybin’de çatışma ? MARDİN (AA) Nusaybin Selahattin Eyyübi Mahallesi Sakarya Caddesi’nde bir evde terör örgütü PKK üyesinin bulunduğu ihbarını alan Terörle Mücadele Şubesi ile Özel Harekât timleri, söz konusu eve operasyon düzenledi. Güvenlik güçlerinin “teslim ol” çağrılarına evden silahla karşılık verilmesi üzerine çıkan çatışmada, bir teröristin öldüğü açıklandı. Öldürülen teröristin PKK’nin sözde Mardin bölge sorumlusu, Akif kod adlı Mehmet Şirin Cebe olduğu öğrenildi. Mardin Valiliği detaylı açıklamanın daha sonra yapılacağını bildirdi. Etkisiz soruşturma faili meçhullerde zamanaşımı tehlikesini gündeme getirdi ‘Yargı ilgisiz kaldı’ ‘Terfi degil, adalet istiyoruz’ İstanbul Haber Servisi Hrant Dink, katledilişinin 6. yılında Taksim’de düzenlenen panelle anıldı. Panele katılanlar, “Gerçek katillerinin yargı önüne çıkmasını, devletin hesap vermesini istiyoruz. Terfi değil, adalet istiyoruz” dediler. Taksim’deki Cezayir Toplantı Salonu’nda 2 gündür süren “Hrant Dink Operasyonu: 6. Yıl” sempozyumu dün sona erdi. Avukat Orhan Kemal Cengiz, Hrant Dink ve Malatya Zirve Yayınevi cinayetlerini Ergenekon’un JİTEM kanadının yaptığını belirterek “Dink cinayetine 2 yıl, Malatya’daki katliama da 1 yıl hazırlanılmış. Polis ve diğer tüm kurumlar bu cinayetlere göz yummuştur” diye konuştu. Gazeteci İsmail Saymaz ise “Devletin nazarında mekanizma şöyle işliyor: Provoke olmak Sünni Türk yurttaşların hakkıdır. Bu imtiyazlı durumu hak gören devlet mekanizmasının suç görmediği alanda doğan boşlukta bu suç şebekesi ortaya çıkar” diye konuştu. Önümüzdeki ilk önemli takvim yaprağı 26 Ocak Cumartesi. O gün Adana’da “Adalet Mitingi” var. Biz kez daha altını çizmek istiyorum. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 25 Ekim’deki Kurban Bayramı ziyaretinde, başta Silivri olmak üzere ülkenin hukuk sorunlarıyla birebir ilgilenecek bir çalışma grubu kurulması görüşünü benimsemişti. Tezcan, yanında yardımcı olarak CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan ve Çorum Milletvekili Tufan Köse’yi alarak bu grubu kurdu. 13 Aralık’taki büyük Silivri buluşmasının ardından adalet arayışının ülkenin dört bir tarafına yayılması düşüncesi oluştu. Tezcan, Bayraktutan ve Köse’nin genel merkezle yaptıkları değerlendirme ve il örgütleriyle kurdukları temasların ardından, başlangıcın Adana’dan olması kararlaştırıldı. ??? 13 Aralık Silivri buluşmasına katılan bir adalet arayışçısının mektubunda şu satırlar vardı: “Silivri’ye yaklaştıkça hangi illerin plakaları var diye merakla bakmaya başladım. 01 Adana plakasını görünce rahatladım, iyi, oradan da gelen var dedim. 46 Kahramanmaraş plakasıyla birlikte, oldu bu iş dedim...” Silivri’ye Türkiye’nin dört bir yanından insanlar akmıştı. Şimdi adalet arayışı Türkiye’nin dört bucağına yayılıyor. 24 Ocak Uğur Mumcu’nun, 31 Ocak da Prof. Muammer Aksoy’un katledildiği gün. 2431 Ocak arası Adalet ve Demokrasi Haftası olarak anılıyor. 26 Ocak bu haftanın ortasında, güncel arayışlarla kaybettiklerimizi anmayı bütünleştirecek. Türkiye’nin kritik olmayan dönemi yoktur ama şu günlerde gerçekten kritik bir süreçten geçiyoruz. İç barışımızın en çok tartışıldığı günlerdeyiz. Suriye ile yaşadığımız gerilim doğal olarak en çok Adana, Hatay, Gaziantep illerimizi etkiliyor. Adana Güneydoğu’dan aldığı göçle kavşak illerimizden birisi. Adana, Kurtuluş Savaşı’ndaki öncü rolünü de her fırsatta gündemde tutmayı başarmış bir ilimiz. Adana’nın 2 saatlik kapsama alanı içinde Antakya, İskenderun, Mersin, Kahramanmaraş, Gaziantep var. Bu yarıçap içindeki kentlerimizle birlikte Adana’da yapılacak “Adalet Mitingi” sadece kentsel değil, bölgesel, hatta ülkesel bir önem taşıyor. ??? Tezcan, Adana mitinginin hedeflerini anlatırken CHP Adana İl Başkanı Orhan Sümer’in heyecanını da paylaşıyor, “Miting aynı zamanda bölge halkının özlemlerini de dile getirecek” diyordu. Tezcan’ın paylaştığı bilgilere göre Adana mitinginin sahibi bölge insanı ve adalet arayan herkes olacak. Silivri’deki büyük buluşmaya katılan kurumların tümü davetli. Mitingin programı çerçevesinde bu kurumların temsilcileri de konuşacak. Türkiye’de adalet arayışı artık salt iktidara muhalif olma duygusunu çoktan aşmıştır. Bundan çok daha öte, yaşamsal bir önem kazanmıştır. Adalet, hem devlet olmanın hem de o devletin yurttaşı olmanın başlıca zeminidir. Bu anlamda, “iç hukuk yollarının tükenmesi” sıradan bir sorun değildir. Gelinen noktada, adalet arayışına toplumun da katılması sağlıklı bir çıkış yoludur. Hukukun kaynaklarından biri olarak halk, Türkiye’deki adalet dağıtımına güvenmediğini ilan etmiştir. 26 Ocak Adana mitingine katılmak, adaletin sadece mümkün değil, yurttaşlık bağlarının da temeli olduğunu haykırmak, 2013 yılı için beslenen umutların da ilk barajı olacaktır. Çukurova bereketlidir. İnanıyorum, o baraj dolacaktır... Allah’ına kurban Adana, utandırma bizi... SANIK KAFA ATMIŞTI Başvurular sona eriyor ? ANKARA (AA) 2013 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi’ne (ÖSYS) başvuru işlemleri yarın sona erecek. Adaylar, 2013ÖSYS Kılavuzu ile Başvuru Formu’na (http://www.osym.gov.tr) internet adresinden ulaşabilecek. Kılavuz dağıtımı ve satışı yapılmayacak. Adaylar isterlerse başvuru merkezlerine gönderilen örnek kılavuzları da başvuru süresi içinde başvuru merkezlerinde inceleyebilecek. zı şüphelilerin ifadesini aldı. İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü, savİstanbul’da 20 yıl önce gözaltında cılığa, şüphelilerin terör örgütü içinde kaybedilen üniversite öğrencileri Ayhan faaliyette bulunduklarına dair somut Efeoğlu, Hüsamettin Yaman ve Soner delil elde edilemediğini bildirdi. Savcı Gül’ün öldürülmesine ilişkin, 14 şüpheli Karaali de, yeniden görevsizlik kararı hakkında “kasten insan öldürme” su verdi. Savcı, Efeoğlu, Yaman ve Gül’e çundan yürütülen soruşturma, zamana yönelik eylemlerin bir terör örgütü taşımı tehlikesiyle karşı karşıya. rafından işlendiğine dair delil elde ediEski özel harekâtçı Ayhan Çarkın’ın lemediğini ifade etti. açıklamalarının ardından Şüpheliler Çarkın ve Çarkın, Şefik Kul, ölen ? Kayıp yakınlarının avukatı Ayhan Özkan hakBaki Avcı, Ahmet Sakında, delil yetersizTaylan Tanay, etkili karya dahil 14 eski polis liğinden takipsizlik soruşturma yapılmadığını hakkında soruşturma başkararı verildiğini belatıldı. Çarkın’ın 1993söyleyerek, “Böyle giderse, lirtti. Dosyayı ikinci 1995 yılları arasında kakez memur suçlarına tıldığını söylediği, Savaş dosya tozlu raflar arasındaki Cumhuriyet Savcılıyerini alacak” dedi. Buldan, Hacı Karay, Adğı’na gönderdi. Kanan Yıldırım, Fevzi Asraali, şüphelilerden lan, Şahin Aslan, Behçet Avcı’nın 1994, Sakarya’nın ise 2002’de Cantürk, Recep Kuzucu, Medet Ser öldüğünün tespit edildiğini ifade etti. hat, İsmail Karaalioğlu, Mecit Baskın, avcı yüzü görmedi’ Yusuf Ziya Ekinci, Namık Erdoğan, Faik Candan, Lazem Esmaeli ve AsTanay, görevsizlik kararının ardıngor Simitko’nun öldürülmesiyle ilgili dan dosyanın gönderildiği Savcı Bedirdosya, Özel Yetkili Cumhuriyet Baş han’ın HSYK yaz kararnamesiyle, gösavcılığı’na gönderildi. Efeoğlu, Ya revli özel yetkili savcı olarak atandığıman ve Gül’ün öldürülmeleriyle ilgili so na dikkat çekerek “Dosya 4 ay savcı yüruşturma ise 1 gün sonra görevsizlik ka zü görmedi” dedi. Kamuoyundaki alrarıyla başsavcılığa gönderildi. Dosya gının aksine yargının faili meçhulleri ayyı inceleyen Savcı Ayhan Bedirhan, ey dınlatma gibi bir çabasının olmadığını lemin, Ergenekon ve Susurluk terör ör belirten Tanay, “Bazı şüphelilerin ifagütü kapsamında suç işleme eylemi ol desini almak dışında savcılık hiçbir işduğuna dikkat çekerek, dosyayı yeniden lem yapmadı. Savcılar dosyayı başlaözel yetkili savcılığa gönderdi. Dosya rından atmak istedi. İlgisiz bir tavır yı ikinci kez inceleleyen özel yetkili içerisinde oldular. Böyle giderse, dosCumhuriyet Savcısı Hakan Karali, ba ya zamanaşımından düşecek” dedi. HİLAL KÖSE Fotoğraf: SİBEL BAHÇETEPE Akın Birdal’a saldırıya 2.5 yıl BURSA (Cumhuriyet) Bursa’da 2010 yılının Eylül ayında düzenlenen mitingde BDP Milletvekili Akın Birdal’a kürsüde kafa atan Bilgehan Şimşek, 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, olayın ardından Şimşek’i dövdükleri iddia edilen 13 sanığa da 1’er yıl 6’şar ay hapis cezası verdi. Tüm sanıkların cezası ertelendi. Mahkeme, Şimşek’e, “halk arasında korku ve panik yaratacak şekilde tehdit” suçundan 2 yıl, “basit yaralama” suçundan ise 6 ay hapis verdi. Şimşek’in bir daha suç işlemeyeceği kanaatine varan mahkeme, cezayı erteleyerek cezanın bitimine kadar sanığın denetime tabi tutulmasına hükmetti. Olayın ardından Şimşek’e saldırdıkları iddia edilen 13 sanıksa “müessir fiil” suçundan 1’er yıl 6’şar aya çarptırıldı. Bu sanıkların da bir daha suç işlemeyecekleri kanaatinin oluştuğu mahkeme, cezaları erteleyerek sanıkların cezasının bitimine kadar denetime tabi tutulmalarına karar verdi. BDP’nin 10 Eylül 2010’da düzenlediği Bursa mitinginde konuşma yapan milletvekili Birdal’a, kürsüye çıkan Şimşek kafa atmıştı. Bunun üzerine miting alanında bulunan kalabalık da Şimşek’e saldırmış, polis biber gazı kullanarak saldırganı uzaklaştırmıştı. ‘S
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle