19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 OCAK 2013 PAZARTESİ [email protected] 12 DIŞ HABERLER Hindistan’da yine otobüste bir kadın 7 kişinin saldırısına uğradı. Saldırganların 6’sı yakalandı İkinci tecavüz dehşeti Dış Haberler Servisi Hindistan, bir kez daha, öncekinin üzerinden bir ay geçmeden, yeni bir otobüste toplu tecavüz vahşetiyle sarsıldı. Bu kez ülkenin Pencab eyaletinde 29 yaşındaki bir kadının bir otobüste toplu tecavüze uğradığı bildirildi. Olayla ilgili altı kişinin gözaltına alındığı, yedinci kişinin de arandığı açıklandı. Yetkililerin verdiği bilgiye göre, genç kadın geçen cuma günü akrabalarının evine gitmek üzere bindiği otobüste, aralarında şoför ve muavinin de bulunduğu yedi kişi tarafından kaçırıldı. Genç kadını motorsikletle bilinmeyen bir yere götürüp tecavüz eden sanıklar, kurbanlarını önceki gün akrabalarının bulunduğu bir köyün yakınlarına bıraktı. Kongre Partisi’nin Pencab yetkilisi Partap Singh Bajva, olaydan sorumlu tutaşkent Yeni Delhi’de 16 Aralık’ta yaşanan toplu tecavüz olayının şokunu atlatamayan Hindistan, bu kez de Pencap eyaletinde yine bir otobüste yaşanan tecavüz olayıyla sarsıldı. Yakalanan 6 saldırgan yüzleri kapatılarak basına gösterildi. B (AFP) tuğu polisi eyaletteki otobüsleri özellikle geceleri sıkı kontrol altında tutmamakla suçladı. ir olay da Maharaştra’da Öte yandan Hindistan medya B sında yer alan haberlere göre, Maharaştra eyaletinde 32 yaşında bir erkek, 9 yaşındaki bir kız çocuğunu tecavüz ederek öldürmek suçundan gözaltına alındı. Zanlının çocuğu geçen yıl 28 Aralık’ta kaçırdığı ve cuma ge cesi cesedini çöpe atmak isterken yakalandığı bildirildi. Aynı kişinin, bir başka kızı da tecavüz edip öldürmek suçundan 17 yıla mahkum olduğu, cezasının iyi hali nedeniyle 10 yıla indirildiği ve geçen yılın mayıs ayında serbest kaldığı kaydedildi. Geçen ay 23 yaşındaki bir tıp öğrencisi genç kız, başkent Yeni Delhi’de bir otobüste toplu tecavüze uğrayıp şiddete maruz kalmıştı. Tecavüz kurbanı, Yeni Delhi’de bir hastanede üç ameliyat geçirdikten sonra Singapur’a götürülmüş ve burada yaşam destek ünitesine bağlı tutularak kurtarılmaya çalışılmış ancak kadın ölmüştü. Hindistan polisi, genç kadının bindiği otobüste bir saat boyunca tecavüze uğradığını, demirden bir çubukla dövüldüğünü ve araç hareket halindeyken yola fırlatıldığını söylemişti. Genç kadının uğradığı saldırı, Yeni Delhi’de bir polis memurunun öldüğü şiddetli protesto gösterilerine neden olmuştu. Çözüm İçin İktidarMuhalefet Yakınlaşması Türkiye ve Irak’ın odak noktasına oturtulduğu Kürt (ve Kürdistan) meselesinin çözümü öngörüldüğü gibi, ilerlemesini sürdürmektedir. Irak ayağı tamamen ve sağlam bir biçimde gerçekleşmiştir. Şimdi Suriye ayağı hal yoluna konmuştur. ErbilSuriye hattına Türkiye’nin ne şekilde müdahil olacağı, yanıtı aranan sorudur. Ankara’nın himayesinde bir yapılanma mı? Diyarbakır Erbil Suriye cephesi olarak bir oluşum mu? Türkiye’nin başı çektiği bir federal yapı mı? Yoksa sadece “genel demokratik” kurallar içinde kısmi özerklik mi? ABD ve AB; kadim dost Türkiye’nin içinde bulunduğu bir oluşumu tercih ediyorlar. Çünkü siyasi, iktisadi ve askeri olarak çok yakın olduğu ve sözünden çıkmayacak bir Türkiye görüyorlar. Nedenlerine gelince NATO içinde, askeri olarak kontrol kendi inisiyatiflerinde bulunuyor. İktisadi olarak dışa en açık, en küresel konumda, sisteme entegre edilmiş bir Türkiye var. Batı’nın İslami çevrelerle arası çok iyi; İslam piyasa Batı bağları oluşturulmuş bulunuyor. Laik ve Atatürkçü çevreler de genellikle Asya’dan çok Batı’ya yakın. “Batıcı” ve Batılı ilginç ve çelişkili bir “koalisyon”, Batı’ya, “Türkiye’nin tercih edilmesini sağlamaktadır”. Bu durumda Ortadoğu’daki yeniden yapılanmada Türkiye siyasi, iktisadi, askeri, kültürel, dini, entelektüel boyutlarıyla daha çok, Batı’ya yakın; farklı nedenlerle bile olsa… Bir anlamda Türkiye (ve İsrail) Batı’nın bölgedeki “doğal iktisadi, siyasi, kültürel ve askeri uzantıları konumundalar”. Bu nedenle Kürdistan konusunun, “Batı’nın büyükleri yanında Türkiye ve İsrail’in himayesinde yürütülmesi” yeni küresel ve bölgesel dinamiklere ters düşmüyor, ehveni şer olarak algılanıyor. Türkiye’nin İslami yeniden yapılandırılmasının, “Batı için ilerideki olası riskleri” şimdilik kendilerini düşündüren en önemli faktör. İTİRAZI KABUL EDİLDİ Mübarek yeniden yargılanacak Dış Haberler Servisi Mısır Temyiz Mahkemesi, eski Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’le eski İçişleri Bakanı Habib el Adli’nin davalarının yeniden görülmesine karar verdi. Mübarek ve Adli, Mısır’daki halk ayaklanması sırasında göstericilere yönelik ölüm emri vermek suçuyla yargılandıkları davada müebbet hapis cezasına çarptırılmışlardı. Mahkeme, aynı davada beraat eden 6 içişleri bakan yardımcısının da yeniden yargılanmasını kararlaştırdı. Kararın açıklanmasının ardından başkent Kahire’deki mahkeme binasının önünde toplanan Mübarek yanlıları ve karşıtları arasında arbede çıktı. Mübarek karşıtları “Katil Mübarek” sloganı atarken polisin müdahalesiyle olayın büyümesi önlendi. 2011’de iktidardan düşürülen 84 yaşındaki Mübarek, geçen haziran (AA) ayında mahkum olmuştu. Bu arada Kahire’de Başkanlık Sarayı önünde Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin kasım Mübarek yanlıları kararı sevinç ayında yaptığı gösterileriyle karşıladı. anayasal düzenlemeleri protesto eden bir gruba ateş açıldı. Kimliği belirsiz kişilerce açılan ateş sonucu 15 kişinin yaralandığı bildirildi. Yüzlerini maskeyle gizleyen bir grubun, Başkanlık Sarayı’nın dördüncü kapısı tarafından, protestocuların çadırlarına molotofkokteyli attıkları da öğrenildi. 3 çadırın yandığı saldırıda yaralananların 5’inin durumunun kritik olduğu da gelen haberler arasında. Olayın ardından başkanlık sarayı etrafında güvenlik önlemleri artırılırken polis geniş çaplı inceleme başlattı. Mali’de İngiltere de var S ? Fransa’nın askeri müdahalesinin ardından Londra da savaş uçakları göndererek destek verdiğini duyurdu. ölenler arasında çatışmalardan süreceğine işaret etti. 120’den Dış Haberler Servisi kaçmak için nehre atlayan üç de fazla kişinin hayatını kaybettiği Fransa’nın Mali’deki aşırı çocuğun bulunduğu belirtildi. müdahale sonrası aşırı İslamcılara yönelik operasyonu Operasyonda bir Fransız İslamcıların Avrupa’da intikam sürerken İngiltere’nin de helikopter pilotu da hayatını eylemlerine girişmesinden Mali’deki Fransız müdahalesine kaybetti. endişe ediliyor. Fransa savaş uçaklarını göndererek destek verdiği bildirildi. İngiltere Başbakanı François Hollande, omali’de Fransız dün Fransa’da stratejik Başbakanı David Cameron’lun fiyaskosu Mali’ye asker ve ekipman sevkıyatı Mali’den sonra konusunda yardım da önceki gün, 14 önerdiği, Mali’nin Temmuz 2009’da komşuları Nijer, Somali’de korsanlar Burkina Faso, Nijerya tarafından kaçırılan ve Togo’nun da Mali bir Fransız istihbarat hükümetine ve Fransa görevlisini kurtarmak operasyonuna destek amacıyla Somali’de amacıyla asker de operasyon yollayacakları düzenleyen Fransız kaydedildi. askerlerinin bu Libya Başbakanı Ali girişimi fiyaskoyla (EPA) Zeydan, Tunus sonuçlandı. Başbakanı Hammadi el Fransızlara karşılık Cibali ve Cezayir veren Eşşebab Fransız savaş uçakları Mali’ye bomba yağdırdı. Başbakanı Abdülmalik örgütünün elindeki noktalarda ve kamusal alanlarda Selal, yaptıkları ortak istihbaratçıyı öldürdüğü ileri yüksek düzeyde alarm açıklamada “Mali krizi için sürülürken bir Fransız askerinin uygulamasına geçilmesi emrini siyasi bir çözüm yolunun öldüğü, bir başka askerin de verdi. Hollande, “oluşturulacak bulunması gerektiğini” kaybolduğu belirtildi. Eşşebab bir terörist devletin” Fransa ve belirtirken Fransa Savunma örgütünden 17 militanın Avrupa için tehdit olduğunu ileri öldürüldüğü kaydedilen Bakanı JeanYves Le Drian, “Önceki gün oradaydık, bugün sürdü. Operasyonun üçüncü çatışmalarda biri hamile 4 günü olan dün, 11 Malili asker de ordayız, yarın da olacağız” sivilin de hayatını kaybettiği ile 10 sivilin hayatını kaybettiği, diyerek operasyonların öne sürüldü. Reel politiğin üstünlüğü Irak Kürdistanı, Suriye ve Güneydoğu arasındaki (ve içindeki) oluşumlar, 1991’den itibaren belirli bir çizgiye oturtulmuş bulunuyor. 2003’ten sonra ise hızlı ve yığımlı gelişen bir boyuta ulaştı. Adım adım öngörüldüğü doğrultuda yürütülüyor. Kuzey Irak’ın Türkiye (ve Batı) tarafından himaye altına alınması Son iki yıldır Suriye’deki iç savaşta Türkiye (ve Batı’nın) rejime ve Esad’a karşı birlikte cephe açmaları Öcalan ile görüşme sürecinde yalnız iktidarın değil ana muhalefetin de destek vermeye başlaması önemli bir aşamaya gelindiğinin somut göstergeleridir. Reel politiğin götürmekte olduğu sürecin ana hatları ortaya çıkmaya başladı. Ancak hâlâ yanıtı hem iktidar hem de ana muhalefet tarafından net olarak verilemeyen gelişmeler var: Yeni oluşum, “zaman içinde sonuç alınmasına mı bırakılacak?” Yoksa, kısa vadede olmasa bile orta vadede kesin sonuç alınması mı sağlanacak? İşin zamana bırakılarak uzun vadeye yayılması, Türkiye’nin ve bölge ülkelerinin faturalarının büyümesine yol açar. Kanlı iç çatışmaların ve terörün sürmesi sonucunu doğurur. Bu nedenle çözümün, “çok fazla uzatılmadan, en geç orta vadede elde edilmesi” gerekir. Aksi halde çatışmalar ve savaşlar, bölgede doğalgaz ve petrol tükeninceye kadar sürüp gider. J.P. Sartre’ın dediği gibi, “savaşları çıkaranlar zenginler olmasına karşın, ölenler hep fakirlerdir” sözü bir daha geçerlilik kazanır. AKP’NİN GİRİŞİMİ BOŞA ÇIKTI ‘Türkiye, Rusya’yı ikna edemedi’ BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA Türkiye Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in İstanbul ziyareti sırasında gündeme getirdiği ve Suriye konusunda “bazı yeni önerileri” kapsayan girişimin ilk ayağından sonuç alamadı. Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, Moskova’ya yaptığı ziyarette Rus mevkidaşını “Esad’sız bir geçiş süreci” konusunda ikna edemedi. Sinirlioğlu, 9 Ocak’ta Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Özel Temsilcisi ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Mikhail Bogdanov’un daveti çerçevesinde Moskova’yı ziyaret etti. 10 Ocak’ta yapılan görüşmenin ana gündem maddesini Suriye’deki son durum ve Beşşar Esad’ın gündeme getirdiği öneriler oluş turdu. Edinilen bilgilere göre Sinirlioğlu, Türkiye’nin Cenevre Mutabakatı’nı yorumladığı biçimiyle, Esad’sız geçiş süreci konusunda Ankara’nın resmi görüşlerini aktardı. Ancak Moskova’nın, Putin’in İstanbul ziyareti sırasında ilettiği resmi görüşünden geri adım atmadığı öğrenildi. Suriye krizinin çözülmesi, ülkenin toprak bütünlüğünün korunması ve toplumun tüm kesimlerinin geçiş sürecine dahil edilmesi yönünde mutabakata varıldı fakat Moskova yönetimi, Türkiye’nin istediği gibi Esad’sız bir geçiş sürecine yeşil ışık yakmadı. Cenevre formülünde, Suriye’de cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar geçiş hükümeti kurulması, yeni hükümette iktidar ve muhalefetin de yer alacağı bir yapının oluşturulması öngörülüyor. srail hükümetinin, Filistin’in Birleşmiş Milletler’de “üye olmayan gözlemci devlet” statüsü kazanmasının ardından, tepki olarak Doğu Kudüs’te Yahudi yerleşim birimi inşaatı başlatma kararını protesto eden Filistinliler, İsrail operasyonuyla karşılaştı. (AFP) İ YARA ALMADAN KURTULDU Protesto çadırlarına baskın Dış Haberler Servisi İsrail’in yerleşim politikasını protesto etmek amacıyla Kudüs’te çadır kuran Filistinli eylemcilere İsrail askerleri müdahale etti. Önceki gece “El” bölgesinde kurulan çadırları basarak zorla boşaltan İsrail askerleri bazı eylemcileri gözaltına aldı. Polis yetkilileri ise “El” bölgesinin askeri bölge olduğu için boşaltıldığını ve eylemcilerin direnmesi üzerine güç kullanıldığını söylediler. Baskının Başbakan Binyamin Netanyahu’nun talimatı üzerine gerçekleştirildiği açıklandı. Başbakanlık ofisinden yapılan açıklamada, “Başbakan, toplanmaları önlemek amacıyla bölgeye erişim yollarının güvenlik güçlerince kapatılması talimatı verdi. Bu aşamada yüksek adalet mahkemesinden konuyla ilgili karar çıkana kadar söz konusu alan kapalı askeri bölge ilan edilmiştir” denildi. Gece yarısı yaklaşık 500 İsrail askerinin düzenlediği baskında, direnen eylemcilere karşı zor kullanırken çadırların bazıları da yıkıldı. Filistinliler, İsrail’in “E1” bölgesine 3 bin konutluk Yahudi yerleşim birimi inşa etme kararını protesto etmek için bölgede önceki gün sabah saatlerinde, “Güneşin Kapısı” adını verdikleri 30 çadır kurmuşlardı. Bingazi’de İtalya konsolosuna saldırı Dış Haberler Servisi Libya’nın Bingazi kentindeki İtalya Konsolosu Guido De Sanctis’in aracına kimliği belirsiz kişilerce ateş açıldı. Zırhlı araç içinde seyahat eden De Sanctis saldırıdan yara almadan kurtuldu. Bir hafta önce Doha’ya tayini çıkan, daha önce Moskova’da görev yapan de Sanctis, Libya’da muhaliflerin Şubat 2011’de başlattığı isyan sırasında başkent Trablusgarp’ta ülkesiyle NATO arasında irtibatı sağlamıştı. Bingazi, 11 Eylül’de aralarında ABD Büyükelçisi Christopher Stevens’ın da bulunduğu 4 Amerikalı yetkilinin yaşamını yitirmesine yol açan saldırıya sahne olmuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle