19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 OCAK 2013 PERŞEMBE 8 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Genelkurmay Başkanlığı’nca mahkemeye gönderildiği” yönünde basında çıkan haberler üzerine Genelkurmay, yaptığı yazılı açıklamada; “Bizde böyle orijinal belgeler yok” dedi. Genelkurmay’ın gerekçeyi yalanlayan açıklamasına, Balyoz davasına bakan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin nasıl tepki göstereceğini merak edenlerin bekledikleri yanıt gecikmedi. Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, Habertürk’e konuştu. “Bizim kararımız da Genelkurmay’ın açıklaması da doğru” dedi. Genelkurmay da mahkeme de haklıysa, mahkemenin gerekçeli kararının gerçekleri saptırdığını tartışma konusu yapan ve İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ni kamuoyu önünde sorunlu duruma düşüren kim veya kimlerdi? Soruyu gözü kapalı yanıtlayabilirsiniz: Medya! Zira Mahkeme Başkanı Diken, medyanın ve mahkemeyi gerçeklere aykırı olgulara yer verdiğini iddia edenlerin, gerekçeli kararı “doğru okumadığını” söylüyor. “Kararın hiçbir yerinde ‘Oraj, Suga darbe planlarının orijinal hali Genelkurmay’dan geldi’ diye bir ibare yok. Genelkurmay’a ‘Eskişehir ve Gölcük’te taranmış belgeler size mi ait’ diye sorduk. Genelkurmay Başkanlığı da bu belgelerin çoğunun asıllarının kendilerinde olduğunu ve bazılarının imha edildiğini söyledi” diyor. Lakin, Genelkurmay’ın açıklamasındaki şu satırlar, Başkan Diken’i haklı çıkarmıyor: “Mahkemenin gerekçeli kararında ‘Gölcük Donanma Komutanlığı ve Eskişehir’de sanık Hakan Büyük’te ele geçirilen dijitallerde bulunan taranmış belgelerin asıllarının ilgili birliklerde mevcut olduğu, Genelkurmay Başkanlığı’nca mahkememize bildirilmiştir’ ibaresine yer verilmiştir. Bu ibareden yola çıkılarak, dava konusu tüm delillerin asıllarının bulunduğu ve Genelkurmayca mahkemeye gönderildiği şeklinde basında yer alan iddialar asılsızdır”. ??? Bu açıklamalardan ders çıkaralım: Mahkemenin bilirkişiye inceletmeye gerek görmediği, doğruluğuna inanarak kanıtbelge diye kararlarına dayanak yaptığı dijital belgelerin (CD’lerin) asıllarının Genelkurmay’da olduğunu söylüyor. Genelkurmay yalanlıyor! Toplumsal vicdanın sindiremediği bir başka mahkeme kararı: 1. Orduda darbe planları yapıldığı seminere katıldığı iddia edilen; örneğin, darbelerin tezgâhlandığı tarihlerde, 2003 ile 2005 yılları arasında yurtdışında görevde olan albay rütbesindeki kişilerle… seminer listelerinde adı geçen... 1618 yıl hapisle cezalandırdığı kişiler hakkında kararı… ... ulus adına karar veren mahkeme ulusa nasıl savunacak? ??? Genelkurmay, gerekçede yazılanın aksine, “Balyoz darbe planı yapıldığına dair seminer kayıtları içeren bir CD, yazı ve benzeri herhangi bir belgenin mahkemeye gönderilmediğini” açıklıyor. Balyoz davası avukatlarından Celal Ülgen, bugün, dün değil; davaların görüldüğü günlerde de hem mahkemede hem de TV’lerdeki programlarda; belgelerin asıllarının Genelkurmay’da bulunmasının olanaksızlığını,19 CD’nin 16 CD’sinin seminer belgeleri olduğunu ancak 11 No’lu CD’nin içindeki belgelerin hiçbirinin Genelkurmay’da olamayacağını açıkladı. Ülgen ve diğer savunma avukatlarının davaya doğrudan etkili bu açıklamalarını duruşmalar sırasında dikkate almamakta direnen mahkeme; bugün hukuka aykırı bu davranışını nasıl açıklayacak acaba? ??? Vatanını sevmekten, vatana hizmet etmekten başka amaçları olmayan, 20 yıla varan çeşitli hapis cezalarına çarptırılan tutuklu 325 asker adına: Orgeneral Bilgin Balanlı, Korgeneral Turgut Atman, Korgeneral Rıdvan Ulugüler, Koramiral Deniz Cora ve A.Can Erenoğlu, Tümgeneral Gürbüz Kaya ve Halil Helvacıoğlu mahkemenin gerekçeli kararını özetlediler: “İçi boş bir yalan rüzgârı!..” Önceki gün Hakkâri’nin Çukurca ilçesi Karataş Karakolu’nda bir uzman çavuşun şehit olmasına neden olan PKK saldırısı zamanlaması ve şekli itibarıyla ‘olağan dışı’ bir saldırı özelliği taşıyor. Güvenlik birimlerinin yaptığı değerlendirmelerde saldırının, “hükümet ile İmralı’da hükümlü bulunan Abdullah Öcalan arasında yeniden başlatılan müzakere sürecini sabote etme niyetiyle yapıldığı” sonucu ağırlıklı kanaat. Bu sonuca varılmasına sebep olan unsurlar ise şunlar: 1. Mevsim şartları: Saldırıyla ilgili ayrıntılı bilgi sahibi kaynaklar, bölgedeki ağır kış koşullarında örgütün geçmiş yıllarda genelde dağa çekildiğine ve bu tür saldırılara girişmediğine işaret ediyor. Saldırının ‘özel’ bir zamanlamayla yapıldığından güvenlik ve istihbarat birimleri kuşku duymuyor. 2. Saldırgan grubun büyüklüğü: Örgütün kış koşullarına rağmen yaklaşık 100 kişilik oldukça büyük bir terörist grubu ile saldırıyı düzenlemiş olmasının ardında da “ağır kayıp verdirerek Türkiye’de ses getirecek ve müzakerelerin başlangıç aşamasında HABERLER baş sorumlusu olarak da değerlendirilen Hüseyin’in, yeni müzakerelere de sıcak bakmadığı ileri sürülüyor. Örgüt içinde sorunun müzakereyle çözülmesi ve silah bırakılmasına karşı konum alan grupların arkasında Suriye ve İran gibi dış güçlerin olabileceği iddiaları da Ankara’da dikkatle inceleniyor. Çukurca’da ‘Bahoz’ Parmağı bitişine neden olacak bir terör eylemi gerçekleştirme” fikrinin yattığı değerlendiriliyor. ahoz’ parmağı çıktı Saldırıda ölü ele geçirilen 15 teröristten yarıya yakınının Suriyeli çıkması da üzerinde durulan önemli bir bulgu. ‘B Saldırıyı düzenleyenlerin örgüt içinde ‘Suriye kanadı’ olarak bilinen ‘Bahoz’ kod adlı Fehman Hüseyin’e bağlı bir grup olduğu güvenlik birimlerince yüzde 100’e yakın bir kesinlikle tespit edilmiş durumda. Oslo müzakerelerinin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından artan şiddet dalgasının irliklere teyakkuz mesajı Güvenlik ve istihbarat birimleri saldırıdan önce, sınırdaki askeri birliklere, önümüzdeki dönemde terör örgütünden müzakere sürecini sabote etmeye yönelik saldırılar olabileceği yönünde uyarı göndermiş. Tüm birlikler, saldırılara anında reaksiyon gösterecek biçimde üst düzey alarm konumunda bekliyorlar. Anlaşılıyor ki, PKK içinde müzakere istemeyen ve Öcalan’ın talimatlarına uymayacak olan gruplar, süreci baltalamak için mevsim koşullarının hiç de uygun olmamasına rağmen, büyük gruplarla ses getirecek terör eylemleri arayışı içine girmiş durumda. Süreç beraberinde büyük risklerle ilerlemeye devam ediyor. B Rektörlere istifa çağrısı Öğrenci Kolektifleri üyeleri, RedHack’in YÖK’ün internet sitesini hackleyerek, bazı üniversitelere ilişkin belgeleri sosyal paylaşım sitelerinde paylaşması üzerine rektörleri istifaya çağırdı. Galatasaray Meydanı’nda dün bir araya gelen grup adına açıklama yapan Özgür Kütahya, “Pek çok rektörün yolsuzlukları kamuoyuna sunuldu. Bu kişiler bilim insanı sıfatını taşımak istiyorlarsa, yapacakları en onurlu şey, derhal istifa etmeleridir” dedi. ÇELİK: ŞU ANDA GÖRÜŞÜLEN ÖCALAN Salı günü bu köşede, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in İmralı ile müzakere sürecine ilişkin görüşlerini aktarırken “Bizim tek muhatabımız Öcalan” ifadelerine yer vermiştik. Çelik yazının ardından arayarak, kendisinin o bölümde bu şekilde bir beyanı olmadığını belirtti ve notlarımızı bir kez daha gözden geçirmemizi istedi. Gerçekten de görüşmenin o bölümünde, olası diğer çözüm alternatiflerini dışlamaktan kaçınarak “Şu anda görüşülen Öcalan’dır” ifadelerini kullanmış. Yanlış anlamalar doğmaması için düzeltir, özür dileriz. REDHACK BOMBALARI AKP’nin ‘başkanlık sistemi’ önerisi ‘müzakere’ yerine ‘not’ edildi Krize ‘not’ formülü AYŞE SAYIN Sahte belgeyle doçent atamışlar SİNAN TARTANOĞLU İntihar ettiği öne sürülen Hozat Emniyet Müdürü’nün annesinden şok iddia ? İstanbul Haber Servisi İstanbul Meslek Odaları Koordinasyonu, torba yasaya eklenecek bir maddeyle TMMOB’nin kamusal yetki ve sorumluluklarının kısıtlanmak istendiğini belirterek “Meslek odalarımız üzerindeki baskılara izin vermeyeceğiz” dedi. Meslek örgütleri söz konusu düzenlemeye karşı mücadele edeceklerini kaydettiler. ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MASAK ile Gazi Üniversitesi’nce düzenlenen panelde konuşan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Avrupa’da ele geçirilen 106 ton esrarın 44 tonunun Türkiye’de yakalandığını belirtti. “Dünya eroin yakalamalarının yüzde 53’ünü Türkiye ve İran gerçekleştiriyor” diyen Şahin, terör örgütünün kasasına 3 milyar liradan fazla para girişinin engellendiğini savundu. Baskıya karşı mücadele mesajı Uyuşturucuda kara tablo ANKARA TBMM Anayasa Uzlaşma Komsiyonu’nu bir süre kilitleyen AKP’nin “başkanlık sistemi” önerisine karşı muhalefetin “müzakere etmeyiz” tavrı üzerine komisyonda “not formülü” geliştirildi. Bu kapsamda “yasama” bölümünü görüşen altkomisyonda, AKP’nin “başkan, başkan yardımcıları”nı kapsayacak şekilde milletvekili yemini önerisinin altına, “Madde müzakere edilmemiş ancak teklif sahibini tarafından açıklama yapılmıştır” notu düşülerek kriz ötelendi. TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda “yasama” bölümüyle ilgili oluşturulan alt komisyonda “milletvekili yemini”ne ilişkin maddenin “başlığı” ve içeriği üzerinde uzlaşma sağlanamadı. AKP’nin “Başkan, başkan yardımcısı ve bakanlar göreve başlarken aşağıdaki şekilde yemin ederler” ifadesi nedeniyle, madde müzakere edilemedi, sadece “başkanlık sistemi” nedeniyle müzakerenin yapılamadığı notu düşülünce, bu madde daha sonra yeniden ele alınmak üzere atlandı. Madde önerisinde MHP, “mukaddes kitap” huzurunda yemin koşulunu getirirken AKP de “mukaddesat” üzerine yemin öneriyor. “TBMM’nin toplanması ve tatili”ne ilişkin maddede ise mevcut anayasadaki hükümler korunduğu için uzlaşma sağlandı. AKP’nin Meclis’in tatil veya ara verme sırasında “Başkanca toplantıya çağrılacağı” yönündeki önerisi de yine “müzakere edilmedi” notuyla yer aldı. Komisyonda TBMM Başkanlık Divanı’nın oluşumunda CHP ve BDP kadın ve erkeklerin eşit temsilini önerdi. AKP’li Ahmet İyimaya, “Feminizm hareketini geliştirmek isterken maskülenizm (erkekcilik) hareketini tırmandırabilirsiniz” diyerek espriyle öneriye karşı çıktı. ‘Oğlumu susturdular’ ‘Başım büyük belada’ dedi ANKARA (Cumhuriyet gelmeden önce. Tek başıBürosu) Hozat’ta birçok na ifadesini alıyorlar. Yazıkişinin fişlenmesiyle ilgili cı bile içeri almıyorlar” disuçlamalar üzerine intiye konuştu. Oğlu için yenihar eden Hozat İlçe Emniden otopsi talebinde buyet Müdürü Çağlar Şan’ın lunduğunu anlatan Şan, Eşinin İstanbul’a tayini annesi Neriman Şan, oğkomisyonun “Çağlar’ın İsçıktığını kendisinden öğrendiğine dikkat çeken lunun “susturulduğunu” tanbul’a tayini çıktığı halAslı Şan ise “Tayini çıkısöyledi. Anne Şan, oğlude kendisine neden bildiyor. Çağlar’a söyleminun fişleme olayı ortaya rilmedi? Geri dönüş planolsa iş yorlar. İntihar etm çıkınca “ne varsa ortaya ları yaparken neden intidahi ettirildi. Bir şey seçıkarın” talimatını verdiğihar etsin? Otopsi Elazığ de şey bir o bep oldu, ni ancak terör şubesindeyerine neden Malatya’da teonunla alakalı. Bana kilerin “Bu amir çok titiz. yapıldı?” sorularına yanıt büçok ım ‘Baş , nda lefo Bizim başımızı yakabulmasını istedi. Fişleme la, rum yük belada. Onu cak’dediğini öne sürdü. olayının oğlunun Emniyet gururumla oynadılar’ diŞan’ın kuşkulu intiharımüdürlüğü döneminde in eşin , Şan i. ded yordu” na neden olan fişleme idyapılmadığı halde oğluintihardan önce yazdığı dialarını incelemek üzere nun açığa alındığını belirsöylenen mektupların TBMM İnsan Haklarını İnten Şan, Çağlar Şan’ın kendilerine teslim edilceleme Komisyonu içinde kimler tarafından tehdit mediğini söyledi. oluşturulan araştırma koedildiğinin, hükümet komisyonu dün Şan’ın annenağındaki kamera görünsi Neriman Şan ile eşi Aslı Şan’ı dinledi. tülerinden “temizlenmediyse” incelenOğlunun fişleme soruşturmasıyla ilgili mesini istedi. Şan, oğlunun ölümünden “Burada çok şey dönüyor, burada çok önceki üç günün iyice araştırılmasını pislikler var. Benim üzerime kalacak” ne olduysa o süreçte olup bittiğini söydediğini anlatan Neriman Şan, müfettişledi. Şan, “Benim oğlum susturuldu. lerin fişlemeyle hiçbir ilgisi olmayan oğBeyni harddiskti. Onu silemezlerdi. Oğlunun ifadesini almasına bir türlü anlam lum, bir yerlere ulaştı ve görmemesi geveremediğini belirterek “Oğlum benim reken şeyleri gördü. Konuşur diye caüzerime kalacak, diyordu müfettişler nını aldılar” diye konuştu. 4+4+4’ten sonra 23 binden fazla sınıf öğretmeni branş değiştirince açık ortaya çıktı Terhisine 30 gün kala öldü ? TOKAT (Cumhuriyet) Zile ilçesinde bulunan jandarma karakolunda vatani görevini yapan 22 yaşındaki jandarma er Savaş Mete Babacan sabah yatağında ölü bulundu. Terhisine 30 gün kaldığı ve ailesinin Ankara’da yaşadığı belirtilen Babacan’ın cesedi Adli Tıp Kurumu’na gönderilecek. ? İstanbul Haber Servisi Kumar oynatmak, suç örgütü kurmak ve yönetmek iddiasıyla Sami Hoştan ve şarkıcı Ceylan’ın da aralarında bulunduğu sanıklar hakkında düzenlenen iddianame kabul edildi. İddianamede şarkıcı Ceylan için 5 yıl hapis cezası istendi. Sınıf öğretmenleri kaçıyor MAHMUT LICALI ANKARA 4+4+4 eğitim sisteminin uygulanmaya başladığı 20122013 eğitimöğretim yılında başta ilköğretime başlama yaşının düşürülmesi ve 66 aylık minik öğrencilerin eğitimi gibi konularda tedirgin olan sınıf öğretmenlerinin alan değişikliği atamalarıyla kendi branşlarından adeta kaçtığı ortaya çıktı. Daha önce 8 yıl olan ilköğretimin 4+4+4 sistemiyle 4 yıla düşmesiyle binlerce sınıf öğretmeni norm kadro fazlası pozisyonuna düşmüştü. Milli Eğitim Bakanlığı’nın kesintili eğitimin sisteminin uygulamasına başlanmadan önce alan değişikliği şartına bağlı atama yapması sonucu öğretmenler branşlarını değiştirerek farklı illere atanmıştı. MHP Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun soru önergesini yanıtlayan Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, alan değişikliği atamalarına ilişkin verileri açıkladı. Dinçer, alanında açık norm kadro olmaması nedeniyle özür durumundan yer değişikliği gerçekleştirilemeyen öğretmenlerden alan değişikliğiyle atama işlemlerinin yapıldığını bildirdi. MEB’in norm kadro fazlasını eritmek için geliştirdiği formül böylece 4+4+4 eğitim sisteminde sınıf öğretmenliği branşında çalışmak istemeyen öğretmenler nedeniyle farklı bir soruna neden oldu. İhtiyaç fazlası sınıf öğretmenleri alan değişikliği kapsamında başka branşlara yönelince sınıf öğretmeni açığı ortaya çıktı. MEB’in verilerine göre alan değişikliği şartıyla yapılan atamalar öncesinde 16 bin 163 norm kadro fazlası sınıf öğretmeni bulunurken yapılan atamalarının ardından 9 bin 291 sınıf öğretmenine ihtiyaç duyulduğu belirlendi. Alan değişikliğine bağlı olarak yer değişikliği atamalarından 30 bin 329 öğretmen faydalanırken alan değiştiren öğretmenlerin 23 bin 559’unu sınıf öğretmenleri oluşturdu. Ceylan’a 5 yıl hapis istemi ANKARA YÖK’ün elektronik paylaşım sisteminini çökerten muhalif hacker grubu RedHack, üniversitelerdeki yolsuzluk iddialarına dair yazışmaları yayımlamayı sürdürüyor. Yayımlanan belgelere göre, Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi’nde sahte belgelerle doçent ataması gerçekleştirildi, dönemin YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, Çukurova Üniversitesi’ndeki 4.5 milyon dolarlık kamu zararı ile ilgili olarak soruşturma başlatmadı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının haklarında soruşturma başlattığı RedHack üyelerinin yayımladığı belgelere göre, gündeme gelen iddialar şöyle: Sahte akademisyen: Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi’nde sahte belgelerle doçent ataması gerçekleştirildi. Yazmadığı makaleleri yazmış gibi, kadrosunda yer almadığı projeleri de çalışmış gibi gösteren Mustafa Mortaş’ın atama kararının altında üniversitenin bölüm başkanı Prof. Dr. Mehmet Karataş’ın da imzası bulunuyor. Karataş ODTÜ olaylarını “Anarşistlik akademik özgürlük değildir” sözleriyle değerlendirmişti. KPSS belgeleri: Antalya Başsavcılığı, soruların önceden dağıtıldığı iddia edilen 2012 KPSS’ye ilişkin başlattığı soruşturmada görevsizlik kararı vererek dosyayı YÖK’e gönderdi. 7 öğrencinin müşteki olduğu kararda, ÖSYM Başkanı Ali Demir ve diğer yetkililer “şüpheli” olarak gösterildi. Kararda, müştekilerin şikâyetlerinde 7 Temmuz 2012’de yapılan sınavın sabahında, 5.45’te daha sınav gerçekleşmeden genel kültür ve eğitim bilimleri sınav sorularının internette dolaştığı, birçok şehirde soruların fotokopi ile çoğaltılarak dağıtıldığını belirttiği, şüphelilerin de bu nedenle görevlerini kötüye kullandıklarını ifade ettiği anlatıldı. Marmara’da fazla fazla maaş: Maliye Bakanlığı, 2007’de Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Vakfı’na ait Academic Hospital ve Tıp Merkezi’nde görevlendirilen akademisyenlere 17.5 milyon TL fazla ve yersiz ödeme yapıldığını belirledi. Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Gül ise Sayıştay’dan bu fazla ve yersiz ödemenin tahsilinden vazgeçilmesini talep etti. Konuyla ilgili Maliye Bakanlığı’nın görevli olduğu ve ücretin tahsilinden vazgeçilmesinin Maliye Bakanlığı’na bağlı olduğu belirtilirken Maliye Bakanlığı da konuya ilişkin bir işlem yapmayacağını belirterek dosyayı ve yetkiyi Marmara Üniversitesi’ne geri gönderiyor. Usulsüzlüğe koruma: Çukurova Ünivresitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yalçın Kekeç, 12 Ekim 2012 tarihli suç duyurusunda İslam Kalkınma Bankası’dan alınan 8.9 milyon dolar kredi ile çıkılan yoğun bakım ihalesinin “usulsüz yapıldığı, cihazların eksik ve bozuk kabul edildiği” gerekçesiyle iptal edildiğini belirtti. Oluşan kamu zararı mahkeme kararı ile 4 milyon 537 bin 592 dolar olarak belirlendi ve sorumlular hakkında soruşturma başlatıldı. Kekeç’in iddialarına göre Çukurova Üniversitesi yetkilileri tarafından, “Yüklenici firmanın taahhütlerine uymuş olduğuna, kabulün de şartnameye uygun yapıldığına” dair bir rapor hazırlanarak resmi belgede sahtecilik suçu işlendi. Rapor üzerine üniversite zarara uğratıldı, firma beraat etti. Kekeç, firmanın davayı kazanması için sahte rapor hazırlayan ve mahkemeye sunan firma ile işbirliği yapan Prof. Dr. Alper Akınoğlu ve Prof. Dr. Behnan Alper ve diğer sorumlular hakkında disiplin ve ceza soruşturmasının açılması için 2008 ve 2009 yıllarında YÖK’e başvurdu ancak talepler üzerine herhangi bir işlem yapılmadı. Fotoğraf: AA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle