Katalog

SAYFA CUMHURİYET 19 EYLÜL 2012 ÇARŞAMBA 6 HABERLER Terör örgütü PKK, seyir halinde izinden dönen askerleri taşıyan araçlara saldırdı: 71 de yaralı var Konvoya roket: 9 şehit BİNGÖL (Cumhuriyet) Bingöl Karlıova’da 8 polisin şehit olduğu saldırıdan iki gün sonra terör örgütü PKK, dün 3 otobüs ve 2 midibüsten oluşan askeri konvoyu hedef aldı. BingölMuş karayolunun 16. kilometresinde seyir halinde olan askeri konvoya Kardeşler köyü mevkisinde PKK’lilerce roketatarla saldırı düzenlendi. Askerleri taşıyan otobüs alev topuna dönerken saldırıda 9 asker şehit oldu, 71 asker yaralandı. Yaralılardan 4’ünün ağır olduğu bildirilirken şehit sayısının artmasından endişe ediliyor. Askerlerin sevkinde normal prosedürün uygulandığı belirtilirken terörün arttığı bir dönemde 200 kişinin bir arada sevk edilmesi “başka yöntem bulunamaz mıydı” sorusunu akla getirdi. BingölMuş karayolunun 20’inci kilometresindeki Kardeşler köyü mevkisinde dün askeri konvoyun geçişi sırasında saat 12.45 sıralarında bir grup PKK’li tarafından saldırı düzenlendi. Konvoya roketatar atan PKK’liler ardından uzun namlulu silahlarla ateş açtı. Roketin isabet ettiği bir otobüs alev alıp yanmaya başladı. Bölgeye çok sayıda ambulans ve takviye askerler ile itfaiye ekipleri sevk edildi. Şehit sayısını 10 olarak açıklayan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, daha sonra yaptığı açıklamada, Erzurum’a kaldırılan ve kalbi durduğu için şehit olarak gösterilen bir askerin kalbinin yeniden çalıştırıldığı söyledi. ERDOĞAN OBAMA İLE GÖRÜŞTÜ Başbakan Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Barack Obama ile 40 dakika süren bir telefon görüşmesi yaptı. Görüşmede artan terör olaylarına ilişkin olarak istihbarat paylaşımının artırılması ve Suriye’deki gelişmelerin ele alındığı bildirildi. Yaralanan askerler askeri helikopterle getirilerek çeşitli hastanelerde tedavi altına alındı. (AA) 1 haftada 29 canımızı kaybettik on bir haftada Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde 6 asker, 1 korucu, Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde 4 asker, İstanbul’da bir polis, Bingöl’de ise 8 polis olmak üzere 20 güvenlik görevlisi şehit oldu. Bingöl’de dünkü terör saldırısıyla son bir haftadaki şehit sayısı 19 asker, 9 polis, bir korucu olmak üzere 29’a çıktı. Bu saldırılar istihbarat zafiyetini ve karayollarının terör örgütünün denetiminde iddiasını yeniden gündeme getirdi. Davutoğlu Ulusçulukla Hesaplaşıyor! Kavramlar dünyasını elinde kirli bir çomakla karıştıran çağımızın emperyal güçleri ve onların daimi hizmetkârı liberaller kelimelerle oynamayı pek seviyorlar. Ne yazık, Türkiye’nin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da öyle yapıyor. “Ulusçulukla hesaplaşmak zamanının geldiğini” söylerken, neden milliyetçilik kavramını tercih etmediğini sona bırakalım, hesaplaşmak istediği ulusçuluğu gözden geçirelim. ??? Ulusçuluk, yani milliyetçilik kapitalizmle ilişkili bir olgudur. Kapitalizmin gelişmeye başladığı yıllarda yükselen ideolojidir. Milliyetçiliğin kapitalizmin saf ideolojisi olan ve bireylerin kanun önünde “eşitliği”ni savunan, piyasada serbestçe mal (emek dahil) alıp satabilmek ilkesini ödünsüz savunan liberalizmle işbirliği ise kapitalistlerin pazarları genişletmek amacına pek uygun düşmüştür. Bu işbirliği, küreselleşme çağı adı verilen günümüzde de çok yönlü olarak sürmektedir. Milliyetçiliğin bir başka olgu ve kavramla da yakın akrabalığı var: Muhafazakârlık. Kapitalizmin ilk evrelerinde Batı’da din ve aristokrasi ile birlikte anılan muhafazakârlık, sanayi devriminden sonra hızla ve akışkan bir biçimde, din ile birlikte sermayenin kullanışlı, işe yarar ideolojisi olmuştur. ??? Peki, milliyetçiliği bu şekilde anlatmak gerçeği eksiksiz anlamayı mümkün kılıyor mu? Genel çerçevenin dışında düşünmemek koşuluyla, emperyalizmin yayılmacı emellerine karşı duran ülkelerde milliyetçi ya da ulusçu düşünce ve eylem, milliyetçiliğin kötü mirasından kendini kurtarmak için “yurtseverlik” olarak kendini adlandırmayı seçmiştir. Örneğin 2. Dünya Savaşı’nda Nazi Almanyası’nın ya da faşist İtalya’nın milliyetçi yayılmacı ideolojisine karşı savaşanların kendilerine “yurtsever” demeleri ya da genç sosyalist ülkenin savaşa “Büyük Anayurt Savaşı” adını vermesi gibi. Bizim Kurtuluş ya da İstiklal Savaşımız da örnek verilebilir. Bir ulus yaratma çabası ile birleşerek, çağdaşlaşmaya eşlik etmesi düşünülen bir ideoloji olarak 50’lere kadar etkin olduğu, daha sonra “Türk İslam sentezi” gibi dini referanslarla aslına rücu ettiği de söylenebilir. ??? Peki, şimdi nerede duruyor milliyetçilik ya da ulusçuluk? Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “ulusçulukla hesaplaşmak gerek” derken neyi anlatmak istiyor? Aslında açık sözlüdür Davutoğlu milliyetçilik olarak, adlandırmaktan ısrarla kaçındığı ulusçuluk tanımı da şöyledir: “19. yüzyıl ideolojisi olan ulusçuluk Avrupa’da feodalite ile bölünmüş yapıları bütünleştirdi. Bizde ise tarihten gelmiş organik yapıları dağıtarak geçici, suni karşıtlıklar ve kimlikler ortaya çıkardı. Hepimizin bu ayrıştırıcı kültürle hesaplaşma zamanı geldi. Herkesin kültürel kimliği, dili başlı başına insanlık birikimi açısından değerlidir. Ama bu bölünme değil birleşme vasıtası olarak değerlendirilmeli.” (Cansu Çamlıbel söyleşisi Hürriyet) Görüldüğü gibi Davutoğlu, Batı’yı anlatırken neredeyse “tarihselci”dir. Türkiye’yi, bölgeyi, daha doğrusu Osmanlı’yı ya da onun anlatımı ile “tarihten gelmiş organik yapıları” anlatırken ise daha başka bir ideolojik yaklaşım sergiliyor. Bu ideolojik yaklaşım dinle, ümmetle ve eski Osmanlı topraklarıyla özdeşleşiyor. Kuşkusuz onun eski Osmanlı topraklarının işgalini ya da ilhakını savunduğunu söylemiyoruz. Ama din ve muhafazakârlık temelinde bir ideolojik hegemonyayı savunduğu, ulusçulukla yani milliyetçilikle bu temelde “hesaplaşmak” istediği apaçık ortadadır. “Milliyetçilikle hesaplaşmak” istediğini söylemek de işine gelmiyor Davutoğlu’nun, ulusçuluğu tercih ediyor. Yalnız milliyetçileri değil, herkesi kandırabilmeyi umuyor. Olacak iş değildir... Çünkü biz onun hesaplaşmak istediği milliyetçilikle çoktan hesaplaştık, şimdi varmak istediği yerle ilgiliyiz.. Kavramları karıştırmak istemeyenlere ya da karıştırıcılarla tartışmak isteyenlere Yordam Kitap’tan çıkan “Siyaset Bilimi, Kavramlar, İdeolojiler, Disiplinler Arası İlişkiler” adlı eseri öneriyorum. S nında karşılık veren 2 asker PKK’yi şaşırttı PKK’lilerin roket ve uzun namlulu silahlarla ateş açmaları sırasında otobüsten inen 2 askerin, anında ateş açıp PKK’lilere karşılık verdiği ortaya çıktı. Askerlerin PKK’lileri ateş açması üzerine önde giden 2 otobüs hedef olmaktan kurtulup hızla olay yerin A den uzaklaştı. Arkadan gelen otobüsün ise roketin isabet etmesi nedeniyle hareket edemediği belirtildi. Görgü tanıkları, PKK’lilerin roketin ardından otobüsleri uzun namlulu silahlara taradığını belirterek, “O sırada iki asker inip silahlarıyla PKK’lilere karşılık verdi. Bu nedenle PKK’liler öndeki 2 otobüse saldırı yapamadı. Otobüsler durmadan hızla uzaklaştı” dedi. Görgü tanıklarından biri saldırı bölgesine ulaşan gazetecilere, “Otobüs alev içindeydi. Dört asker yaralıydı. Ambulanslar hemen yetişti, hastaneye götürüldü. Benim hastaneye götürdüğüm askerlerden biri ‘bize roket atmışlar’ dedi” diye konuştu. Saldırıda isabet alarak yanan otobüs ise dün akşam saatlerinde beyaz bir branda ile kaplanarak olay yerinden kaldırıldı. Otobüs bir TIR’a yüklenerek Bingöl’e götürüldü. ‘Otobüs alev içindeydi’ İzinden dönüyorlardı Bingöl Valisi Mustafa Hakan Güvençer izin dönüşü Muş ve Van istikametindeki birliklerine katılmak üzere Elazığ’da toplanan 200 sivil silahsız askere ve Elazığ ve Bingöl jandarma birliklerinden refakat eden zırhlı araçlara seyir halinde roketatarlı saldırıya uğradığını söyledi. Saldırıda yaralı sayısının çok olması üzerine bölgeye ambulanslar gönderilirken çevre illerdeki hastanelerin acil servisleri de alarma geçirildi. Saldırı haberinin duyulması üzerine Erzurum’daki hava ambulansı da durumu ağır olan askerleri getirmek üzere havalandı. 5 ambulansla Muş’a getirilen yaralı erlerden İrfan Yeşilçay, Uysal Çınarcık, Fesih Akın, Fatih Bulut, Abdulbari Çetin, tedavi altına alındı. Ambulans helikopterle Erzurum’a getirilen Ekrem Aktaş da Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Yakutiye Araştırma Hastanesi’ne götürüldü. Yaralı askerlerden İnönü Üniversitesi’ne getirilen Anıl Eroruç da kurtarılamayarak şehit düştü. Bölgede hava destekli operasyon başlatılırken, yaralılar için Bingöl Belediyesi’nin hoparlörlerinden kan ihtiyacı anonsu yapıldı. Askeri konvoya yapılan saldırının ardından yaralanan askerlerin tedavisinde kullanılacak kanın, Türk Kızılayı’nca karşılandığı açıklandı. Sivil araca saldırı: 1 ölü aber Merkezi Diyabakır’ın Hani ilçesi yakınlarında dün akşam yol kesen bir grup PKK’li, durdurmak istedikleri otomobilin kaçması üzerine ateş açtı. Açılan ateşte Ziya Özkılıç adlı yurttaş ölürken, 2 kişi de yaralandı. PKK’liler olaydan sonra bölgeden kaçarken, yaralılar Diyarbakır’a götürülerek tedavi altına alındı. HAKKÂRİŞemdinli karayolundaki polis kontrol noktasına da PKK’li teröristlerce ateş açıldı. Ölen ya da yaralanan olmadı. AĞRI Doğubeyazıt’a bağlı Karakent köyü yakınlarında da şantiye basan PKK’li grup şantiyeye ait 10 aracı ateşe verip kaçtı. H CHP LİDERİ KILIÇDAROĞLU: Cenazede linç edilmek istenen kadın konuştu ERDOĞAN VE ÖZEL GÖRÜŞTÜ Ülke kan gölü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, artan terör saldırılarıyla ilgili olarak “Terör tırmanışta. Ülke kan gölüne döndü” dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın imam hatip liseleriyle ilgili açıklamaları başta olmak üzere söylemlerine tepki gösteren Kılıçdaroğlu, “Hal böyleyken ülkenin bu tür söylemlerle daha da ayrıştırılması yanlış” diye konuştu. Terörün önlenmesi konusunda yaptıkları çağrının hâlâ geçerli olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, “4 parti bir araya gelip konuşmalıdır. İşin konuşulacağı yer de Meclis’tir” dedi. ‘Asker kızıyım şehidimi uğurlamaya gittim’ Haber Merkezi Bingöl’ün Karlıova ilçesinde PKK’li teröristlerin düzenlediği bombalı saldırıda şehit olan 8 polisten Ümit Yıldırım’ın cenazesinde bakan Erdoğan Bayraktar’ı protesto ettiği için şehit yakınlarının saldırısına uğrayarak baygınlık geçiren Nurten Yetimoğlu, açıklamalarda bulundu. Asker kızı olduğunu söyleyen Yetimoğlu, “Şehidimizi gidip uğurlamak istedim. Annesi ‘Yavrum artık beni kim arayacak?’ deyince kendimi kaybettim, koptum. Sonra ne olduğunu anlamadım. Bir kadın vurdu. Çekmeler, tekmeler, çığlıklar” dedi. “Tepkimi dile getirmek istedim” ifadesini kullanan Yetimoğlu, kendisi gözaltına alan polislerden birinin “Niye geldiniz buraya? Neden buradasınız? Bayrakla neden geldiniz? Buraya bayrakla gelmekteki amacınız neydi” gibi sorular yönelttiğini sözlerine ekledi. Terör zirvesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) BingölMuş karayolunun 16. kilometresinde seyir halinde olan askeri konvoya terör örgütü PKK tarafından gerçekleştirilen saldırının ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ile bir araya geldi. Terör eylemlerinin yoğunlaştığı ortamda yapılan gündem dışı görüşmede, Genelkurmay Başkanı Özel, son günlerde başta Bingöl olmak üzere doğu bölgelerinde yaşanan terör olayları hakkında Erdoğan’a bilgi verdi. İmam hatiplerin terörist ve anarşist yetiştirmediğini söyleyen Başbakan’ı, siyasi cinayet davaları yalanlıyor Siyasi cinayetlerde İHL izi Afyon’da yaralar sarılmadı ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Afyonkarasihar’da yaşanan patlamada evleri zarar görenlere dağıtılan para, masrafları karşılamaya yetmedi. Kışlacık köyünde, patlamadan en fazla etkilenen yerlerden Halil Türk’ün evi için valilik, 1500 lira ayırdı. Türk ise evindeki tüm masrafların 7 bin lira tuttuğunu belirtirken, aradaki farkı nasıl ödeyeceğini kara kara düşünüyor. Türk, “İtirazım sonucunda pazartesi günü yeni bir keşif heyeti geleceği söylendi. Ancak, düne kadar gelen giden olmadı. Devlet bağırıyor, ‘halkın yarasını sarıyoruz’ diye. Bu nasıl yara sarmak? Mağduruz biz. Olayın üzerinden 12 gün geçti. Ben üç aylık torunumu, arabada yatırıyorum” dedi. Türk, “Üniversiteye giden ve patlamada yaralanan kızım geceleri uyanıp ‘evimiz yanıyor, bombalar geliyor’ diye ağlıyor. Şokta. Köye iki tane doktor gönderdiler. İlaç dahi yazmadılar. Bir Allah’ın kulu gelip bizimle ilgilenmiyor” dedi. Zararlar karşılanmadı halk perişan IŞIK KANSU Tarladan bombalar çıkıyor Halil Türk, tarlasından 150’ye yakın el bombası toplandığını buna karşın toplama işleminin eksik yapıldığını söyledi. Türk, tarlasında çalışırken 3 tane daha patlamamış el bombası bulduğunu belirterek “Tarlada çalışırken korkuyoruz. Her an patlama olacak diye. Ama ne yapayım geçimim topraktan” dedi. ANKARA İmam hatip okullarının terörist ve anarşist yetiştirmediğini ileri süren Başbakan Tayyip Erdoğan’ı, Türkiye’deki önemli siyasi cinayetlerle ilgili dava dosyaları yalanlıyor. Gazetemiz yazarları Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Hürriyet gazetesi genel yayın yönetmeni ile yazar Turan Dursun’u öldürmekten hüküm giyenler ile Hizbullah davasından ceza alanlar arasında çok sayıda imam hatip mezunu yer alıyor. Hüküm giyen imam hatiplilerin çoğu “mevcut anayasal düzeni silah zoruyla yıkıp yerine din kurallarına dayalı devlet kurmayı amaçlayan silahlı çete üyesi olmak” suçundan cezalandırıldılar. Kimi dava dosyalarında yer alan ve mahkum olan imam hatip mezunu hükümler şunlar: Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok’un öldürülmeleri ile ilgili Umut davası dosyası (Kudüs Ordusu TevhidSelam grubu ile bağlantılı isimler): Hasan Kılıç: Tokat İmam Hatip Lisesi mezunu, Türkiye’de mevcut anayasal düzeni silah zoruyla yıkıp yerine din kurallarına dayalı devlet kurmayı amaçlayan silahlı çetenin üyesi Başbakan ne demişti? Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün Denizli’deki bir imam hatip lisesinin açılışında yaptığı konuşmada, 28 Şubat sürecinde kapatılan imam hatip ortaokullarıyla ilgili olarak “Terörist yetişmediği için mi imam hatip okullarını kapattınız? Anarşistler yetişmediği için mi imam hatip okullarını kapattınız?” diye sormuştu. ABD predatörü K.Irak’ta düşürüldü ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İncirlik’te konuşlu ABD’ye ait insansız hava uçağı olan predatörlerden biri Kuzey Irak’ta düştü. PKK’ye yakın Fırat Haber Ajansı, uçağın kendilerince düşürüldüğünü ileri sürerken, Türk askeri makamları uçaklar ABD’ye ait olduğu için olayla ilgili ABD’nin sorumlu olduğunu belirtti. Türk yetkililer insansız hava uçağının düşürüldüğünü de teyit ettiler. olduğu gerekçesiyle 18 yıl 9 ay ağır hapis ile cezalandırıldı. Mehmet Ali Tekin: Fatih İmam Hatip Lisesi mezunu, Türkiye’de mevcut anayasal düzeni silah zoruyla yıkıp yerine din kurallarına dayalı devlet kurmayı amaçlayan silahlı çetenin üyesi olduğu gerekçesiyle 12 yıl 6 ay ağır hapis cezası ile cezalandırıldı. Selçuk Şanlı: Adana İmam Hatip Lisesi mezunu, Türkiye’de mevcut anayasal düzeni silah zoruyla yıkıp yerine din kurallarına dayalı devlet kurmayı amaçlayan silahlı çetenin üyesi olmaktan 12 yıl 6 ay ağır hapis cezasına çarptırıldı. Aynı davadan yargılanan ve Erzurum İmam Hatip Lisesi mezunu Şeref Dursun ise kanıt yetersizliğinden beraat etti. Gazeteciyazar Çetin Emeç ve Turan Dursun ile İran rejim muhalifi Ali Akbar Gorbani’nin öldürülmesi dosyası: (İslami Hareket Örgütü bağlantılı isimler): Ekrem Baytap: Batman İmam Hatip Lisesi mezunu, anayasal düze ni silah zoruyla değiştirmeye kalkışmak suçundan ömür boyu ağır hapis cezası çarptırıldı. Mehmet Ali Şeker: Batman İmam Hatip Lisesi mezunu, anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye kalkışmak suçundan ömür boyu ağır hapis cezasına çarptırıldı. Mehmet Zeki Yıldırım: Batman İmam Hatip Lisesi mezunu, yasadışı örgüt üyesi olmak suçundan 12 yıl 6 ay ağır hapse çarptırıldı. Bu davada yargılanan ve Batman İmam Hatip Lisesi mezunu olan Ayhan Usta hakkındaki dava ise zamanaşımına uğraması nedeniyle düştü. Birçok insanın domuz bağı ile öldürülüp evlerin içine, bahçesine gömülmesi ile ilgili Hizbullah davasında ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Hacı İnan’ın da (dosyaya göre Hizbullah örgütünün Akdeniz bölge sorumlusu), imam hatip okulu mezunu olduğu ve yakalanmadan önce Cengiz Topel Lisesi’nde din öğretmeni olduğu saptandı. ‘Şehitlik de gazilik de nasip işi’ ? Yurt Haberleri Servisi Afyon’da mühimmat deposunda meydana gelen patlamada şehit olan 25 askerden biri olan Mehmet Emin Çuğun’un ailesini ziyaret eden İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, “Her şey nasip işi. Iğdır’a gelmemizde bir nasip işidir. Aniden karar verdik ve Iğdır’a geldik. Şehitlik de gazilik de, uzun yaşamak da, genç şehit olmak da nasip işi” dedi. PKK’ye Danimarka’da darbe ? KOPENHAG (Cumhuriyet) Danimarka’da para toplayarak PKK’ye ve ROJ TV’ye para aktardıkları suçlamasıyla yaşları 27 ile 71 arasında değişen 8 Türkiye vatandaşı Kürt gözaltına alındı. Yapılan açıklamada 20092012 yılları arasında Danimarka’da toplam 67 milyon kron toplandığı ve ayrıca aynı dönem içinde PKK’ye 140 milyon kron aktarıldığı ileri sürüldü. C MY B C MY B