14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 EYLÜL 2012 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 İş dünyasına göre, karşılıksız çekteki artış sadece hapsin kalkmasıyla ilgili değil, şirketler kâr edemiyor Piyasa nakde sıkıştı Ekonomi Servisi Merkez Bankası’nca bankalara duyurulan karşılıksız çek sayısının bu yıl ağustos ayında geçen senenin aynı ayına göre yüzde 56.1 artışla 81 bin 857 adede yükseldiğini hatırlatan Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Ankara Başkanı Barış Aydın, piyasada nakit sıkışıklığı yaşandığını söyledi. Gayrimenkul sektöründe faaliyet gösteren Barış Aydın, karşılıksız çekteki ciddi artışın yalnızca yasa değişikliğiyle ilgili olmadığını ifade etti. TÜGİAD Ankara Başkanı Aydın, piyasadaki gelişmelerle ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptı: ? 3 Şubat 2012’de yürürlüğe sokulan Yeni Çek Yasası’nda ekono Karşılıksız çek sayısı temmuzda yüzde 90, ağustosta da geçen yılın aynı ayına göre yüzde 56 artarken TÜGİAD Ankara Başkanı Barış Aydın, bunun önemli bir bölümünün piyasadaki nakit sıkıntısından kaynaklandığını söyledi. mik suça ekonomik ceza öngörülerek çekte hapis cezası uygulaması kaldırıldı. Karşılıksız çek verenlerin hapse girmesini önleyen bu düzenlemeyle birlikte çeke olan güvende azalma, cezanın caydırıcılığını yitirmesiyle beraber de karşılıksız çekte artma yaşanmaya başlandı. ? Türkiye’de çek en sık kullanılan ödeme aracı. Çekte hapsin kalkması muhakkak karşılıksız çek artışında önemli bir etken. Ancak rakamların bu kadar artmasının tek sebebi değil. Zira işini dürüstçe yapan esnaflar ve tüccarlar, çekinin karşılıksız çıkması halinde 10 yıl çek yasağı ile karşı karşıya kalacağını ve ticari itibarının zedeleneceğini bilir. Bu bilinçle hareket eden hiç kimse de karşılıksız çek vermez. Ancak bugünkü piyasa koşulları yüzünden ödeme güçlüğü çeken önemli bir kesim var. ? Ekonomiyi soğutma politikasının bir sonucu olarak piyasalarda yaşanan nakit sıkıntısı, karşılıksız çek oranının artmasında ciddi bir etkendir. Bugün şirketlerin azımsanmayacak bir bölümü kâr edemiyor, para kazanamıyor. Şirketler para kazanamadığı gibi, tahsilatta da sıkıntı yaşıyor. Merkez Bankası tarafından Üreten, iş yapan ancak bankalara duyurulan karşılıksız sermayesinden yiyen çek sayısı bu yıl ağustosta geçen işletmeler için ekoyılın aynı ayına göre yüzde 56.1 artışla nomi yönetiminin 81 bin 857 adete yükseldi. 2012 yılı Ocakbir an önce faiz Ağustos döneminde birikimli karşılıksız makasının daralçek sayısı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 56.4 oranında artarak 561 bin 702 tılması, borç adete ulaştı. Karşılıksız çek sayısı temmuzda verme faiz da geçen yılın aynı ayına göre yüzde 89.5 oranlarının artışla 74 bin adete yükseldi. 2012 yılı Ocakaşağıya çekilTemmuz döneminde birikimli karşılıksız çek mesi gerekisayısı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde yor. Karşılıksız çekte rekor üstüne rekor Dış Kırılganlık ve Sanayisizleşme Tehdidi Geçen hafta Amerikan “Merkez Bankası” FED üçüncü miktar kolaylaştırması adı altında parasal genişleme politikası izleyeceğini duyurdu. Miktar kısıtlaması olmadan sürdürülecek genişleyici para politikası, aynı zamanda faiz oranlarının 2015’e değin yüzde 0 ile 0.5 aralığında korunacağı bilgisiyle birleştirildiğinde, küresel kredi piyasalarında olağanüstü bir coşkuyla karşılanması kaçınılmazdı. Bu coşkunun yaratacağı spekülatif dalgalanmaların gelişmekte olan yükselen piyasa ekonomilerinde aşırı oynaklık, belirsizlik ve finansal kırılganlığın derinleşmesi sorunlarına yol açması bekleniyor. Zaten TC Merkez Bankası da dahil olmak üzere birçok ülkede merkez bankaları bu tür olası spekülatif saldırılara karşı şimdiden savunma politikaları geliştirmiş durumdalar. Ancak, sorun sadece kısa dönemli bir finansal istikrar sorunu olarak değil, daha geniş anlamda ulusal kaynakların dağılımı ve sanayi stratejisinde çarpıklık olarak kendini göstermekte. Bu sorunları dile getiren bir makale World Economic Review dergisinde iki Arjantinli ekonomist tarafından kaleme alındı. (*) “Dış Kırılganlık ve Sanayisizleşme” başlıklı bu makalenin yazarları Buenos Aires Üniversitesi’nden Profesör Roberto Frenkel ve araştırmacı Martin Rapetti. Yazarlar, özellikle 2010 sonrasında küresel para piyasalarına saçılan ucuz kredinin Latin Amerika ülkelerinde dış kırılganlığı artırdığını; ancak esas tehlikenin finansal istikrarsızlık tehdidinden ibaret olmadığını; bu tür bir spekülatif yönlü kredi kullanımının söz konusu ülkelerde döviz kurunun aşırı ucuzlaması ve bunun yol açtığı çarpık kaynak tahsisi; ithalata bağımlılık; aşırı borçlanma ve yüksek işsizlik ile sonuçlanan sanayisizleşme sorunlarını beraberinde getirmekte olduğunu vurguluyorlar. Yazarların hesaplamalarına göre reel kurlardaki ucuzlama (ulusal paraların aşırı değerli hale gelmesi) Latin Amerika ülkelerinde yapısal nitelikli dış açıklara yol açmaktadır. Yakın geçmişe kadar Latin Amerika ülkeleri cari işlemler dengelerini çoğunlukla “doğrudan yabancı sermaye yatırımları” ile finanse edebilirken, 2010 sonrasında yabancı sermayenin payı giderek azalırken, dış açık (cari işlemler açığı) da söz konusu ülkelerde giderek kronikleşmekteydi. Aşağıdaki tabloda seçilmiş Latin Amerika ülkelerinde ihracat gelirlerine oran olarak cari işlemler dengesi ile doğrudan yabancı sermaye girişlerinin 1999 ve 2010 değerleri karşılaştırmalı olarak sunulmakta. Frenkel ve Rapetti’den derlediğimiz veriler ile (aslında ekonomik yapısı bakımından bir Latin Amerika ülkesi görünümü sergileyen) Türkiye’ye ait göstergeleri birleştirdiğimizde, dış açığın ihracata göre görece hızla yükselmesi ve DYS yatırımlarının göreceli öneminin azalması olguları net olarak görülmekte. İhracat Gelirlerine Oran Olarak Dış Açık ve DYS Yatırımları (%) Cari İşlemler Dengesi 45.9 20.3 0.5 4.7 4.8 19.4 9.5 1.9 17.9 5.9 3.2 38.6 DYS Yatırımları 51.8 20.7 41.7 18.5 10.8 23.5 9.4 5.7 25.2 18.5 2.7 7.5 56.4 oranında artarak 479 bin 845 adete ulaştı. ‘Artık KOBİ’leri boş geçmiyoruz’ ? Bu yıl da yaklaşık 16 milyar dolarlık yabancı yatırım çekilebileceğini belirten Yatırım Destek Ajansı Başkanı Aycı, “Yatırımlarını bizim gibi ülkelere kaydırmak isteyen büyük şirketler kendi ülkelerinde tepki çekiyor. Ama 10, 20, 60 milyon dolarlık yatırımlarda büyük hareketlenme var” dedi. 500 milyon dolarlık yatırımından Ekonomi Servisi Türkiye’ye sonra Çinlilerin güneş enerjisi ile ilgelen uluslararası doğrudan yatıgili bir santralı ile Kuzey Amerirımları (UDY) artırmakla görevli ka’dan büyük bir girişi açıklayaBaşbakanlık Yatırım Destek ve cağız. Tanıtım Ajansı kriz koşullarında Dünyada uluslararası ? Kriz ortamında büyük şiryeni bir “maden” keşfetti. Bu dödoğrudan yatırım (UDY) hareketi 1975’te sadece 27 milyar ketlerin Türkiye gibi gelişen nemde büyük şirketlerin yatıdolardı. Bunun yüzde 63.5’ini ülkelere yatırım kaydırmaları rımlarını başka ülkelere kaygelişmiş ülkeler çekiyordu. kendi ülkelerinde tepki çekiyor. dırmakta ciddi bir yerel bas2007’de UDY akışları iki trilyon Ama Avrupa’dan KOBİ düzekıyla karşılaştıklarını ve şimdidolara, krizle beraber 2011’de yinde 10 milyon, 20 milyon, 60 lik beklemeyi seçtiklerini belir1.5 trilyon dolar oldu. Bunun milyon dolarlık yatırım yapan ten ajansın başkanı İlker Aycı, yüzde 50.9’u da gelişmekte şirketlerin girişinde hızlanma var. “Ama KOBİ düzeyinde sayılaolan ülkelere akıyor. TürkiŞimdi bunları radarımıza aldık. cak firmalarda büyük bir kayma ye’nin payı ise yüzde ? Kredi notumuzu görmezden eğilimi var. Biz onlar üzerinde de 1’in altında. geliyorlar, ama uluslararası yatırımcı çalışıyoruz” dedi. nezdinde cazibemiz ve performansımız Ekibi ile birlikte bir toplantı düzenleyen gittikçe iyileşiyor. Büyük şirketlerin genişleme Aycı şunları söyledi: ? Türkiye’ye bu yılın ilk 7 ayında UDY girişi endeksinde 15. sıraya yükseldik. AT Kearney 8.9 milyarı buldu. Bu rakam temmuz itibarıyla 630 Yatırımcı Güven Endeksi’nde 2010’da 23. sıramilyon dolar. Yeni teşvik sisteminin yürürlüğe gir daydık 2011’de 13. olmayı başardık. Global Rediği hazirandan bugüne ivme yukarıya dönüyor gi kabetçilik Endeksi’nde 16. sıraya yükselip 43. sıbi. Sanıyorum krize rağmen geçen yılki 15.9 mil raya yerleştik. Burada rakiplerimiz Çek Cumhuriyeti 39., Polonya 41., Macaristan 60., Bulgaristan 62. yar doları yakalarız. ? Japonya ve Çin, ABD ve Avrupa sermayesi ve Romanya 78. sırada. Çin 29., Brezilya 48., Hinkadar önem verdiğimiz iki merkez. Simitomo’nun distan 59., Rusya da 67. sırada. Payımız hâlâ düşük VakıfBank’a 735 milyon dolar kredi Ekonomi Servisi VakıfBank, 16 ülkeden 24 bankanın katılımıyla 735 milyon dolar tutarında yılın ikinci sendikasyon kredisine imza attı. Banka iki dilimden oluşan 1 yıl vadeli ve Libor/Euribor + yüzde 1.35 maliyetle sendikasyon kredisini dış ticaretin finansmanında kullanacak. VakıfBank Genel Müdürü Süleyman Kalkan, yurtdışından kaynak yaratarak reel sektöre destek olmaya ve dış ticareti finanse etmeye devam edeceklerini söyledi. Krediye yetkilendirilmiş, lider düzenleyici olarak katılan bankalar: Barclays Bank PLC, BNP Paribas, Commerzbank, Deutsche Bank AG, Goldman Sachs Bank, ING Bank, National Bank of Abu Dhabi, Rabobank, Standard Chartered Bank, Sumitomo Mitsui Banking Corporation, Wells Fargo. BDP’den ev kadınına sendika önerisi AYŞE SAYIN ANKARA TBMM Anayasa Alt Komisyonu, dün “konut ve barınma hakkı” ile “sendika hakkı” maddesinin yazımını, partilerin “itiraz” ve önerilerini de metne ekleyerek üst komisyona sunmak üzere tamamladı. “Sendika hakkı” maddesinde en ilginç öneri BDP’den geldi. “Parantezli” olarak metne yazılan öneride “Hizmet mekânı ev olan bütün işler, temizlik, bakım ve diğer hizmetler ev işçiliği kapsamına alınmaktadır ve sendika kurma hakkından yararlanır” denilerek ev kadınları ve temizlikçi kadınlara da sendikal güvence istemi yer aldı. Ancak bu önerinin mali yükümlülükleri nedeniyle “sosyal güvenlik hakkı” ile birlikte üst komisyonda değerlendirilmesi kararlaştırıldı. Maddenin gerekçe notunda ayrıca “çalışanlar ifadesinde kamuözel ayrımı yapılmaması” da belirtildi. Brezilya Şili Kolombiya Meksika Peru Türkiye 1999 2010 1999 2010 1999 2010 1999 2010 1999 2010 1999 2010 Kaynak: Frenkel&Rapetti ve TCMB evds. Oysa, bu dönemin önemli sloganlarından birisi de “ihracata yönelim” olarak karşımıza çıkmaktaydı. İçeride iç talep ucuz kredi ile uyarılır ve dış açık yabancı sermaye yatırımları ile finanse edilir iken ihracat ve iç talep birlikte artırılabilmekteydi. Ancak, 2010 sonrasının konjonktürel kredi genişlemesi, gelişmekte olan ekonomilerde artık ulusal sanayilerin yurtiçi bağlantı zincirinin kopartılmasına ve ithal ara mallarına bağımlı, çarpık bir sanayi yapısının doğmasına neden olmaya başladı. “Sanayisizleşme” olarak adlandırılan bu süreçte artan dış borç yükü artık sadece mali disiplin politikaları ile değil, işgücü piyasalarında derinleşen yapısal işsizlik; düşük ücretli ve kalitesiz istihdam yapısı ve ithalatın finansmanına indirgenmiş aşırı oynak üretim dalgalanmaları ile aşılmaya çalışılmakta. ??? Türkiye ekonomisinde mayıstemmuz dönemine (haziran ortalaması) ait işgücü istatistikleri dün yayımlandı. İşsizlik oranındaki gerilemenin yüzde 8.9’a ulaştığı tahmini, resmi çevrelerde coşkuyla vurgulanmakta. Diğer yandan, aynı gün DİSK Araştırma Dairesi’nin duyurusuna göre 2008 Haziran dönemi ile karşılaştırıldığında kayıt dışı istihdamın 401 bin artmış durumda olduğu görülmekteydi. Erkekler için aynı dönemde kayıt dışı istihdamın 275 bin azalırken kadınlar için 676 bin artmış olduğu hesaplanmaktaydı. DİSK Araştırma Dairesi çalışanları, söz konusu dönemdeki toplam istihdam artışının yüzde 39’unun tarım kesiminde gerçekleştiğini vurgulamaktan geri durmuyorlardı. Türkiye, 2001 krizi sonrasını hızlı büyümeyüksek işsizlik oranı ile geçti. Bu çarpık yapı, söz konusu dönemin istihdamsız büyüme ile betimlenmesine yol açmıştı. Şimdi ise düşük büyüme ve düşük işsizlik verileri ile karşı karşıyayız. Bu verilere bakıldığında insanın 2010 sonrasını “büyümesiz istihdam” diye nitelendiresi geliyor. Resmi verilere dayanarak Türkiye ekonomisini analiz etmek giderek güçleşiyor... ============== Roberto Frenkel ve Martin Rapetti (2012) “External Fragility or Deindustrialization: What is the Main Threat to Latin American Countries in the 2010s?” World Economic Review, vol 1: 3757. Microsoft’a rekabet soruşturması Ekonomi Servisi Rekabet Kurulu, Microsoft Corporation hakkında soruşturma açtı. Rekabet Kurulu, Microsoft Bilgisayar Yazılım ile Microsoft Corporation ve Microsoft Ireland Operations Limited’in, dağıtım kanallarına uygulanan baskı ve indirim sistemleri yolu ile Gelecek Bilişim’in faaliyetlerini zorlaştırdığı iddiası kapsamında soruşturma açılmasına karar verdi. Kuruldan yapılan açıklamada, söz konusu soruşturmanın şirketlerin ceza alacağı anlamına gelmediği belirtildi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle