Katalog

SAYFA CUMHURİYET 14 EYLÜL 2012 CUMA 12 Hani Hoca, eşine, “Yakında zengin olacağız!” demiş ve eklemiş: “Bak, şimdi bu yola dikenli çalı ekiyorum. Bunlar büyüyecek, yoldan geçen koyun sürüleri dikenlere sürtünecek. Yünleri dikenlerde birikecek. Yünleri toplayıp satacağız!” Eşi gülmeye fyonkarahisar Valiliği’nde başlayınca Hoca, “Bak” demiş, biraz gerilere gidelim… “peşin parayı görünce nasıl da Fazla da geriye değil! Nisan gülüyorsun!” ayının sonlarında duralım… Gözümüz aydın, “tarihi tekerrür Gazetelere özetle şu haber ettiren yeni hocamız” galiba yansıdı: “Afyonkarahisar valisi İsmailağa Cemaatinden doğuyor! İrfan Balkanlıoğlu, ilde 2012/3 ??? sayılı bildirisi ile açıkta alkol “Alkol yasağından” sonra o kullanımı ve satışını yasakladı.” valiye dokunamayan şu İçişleri Sonrasında gelen tepkiler Bakanı’ndan bu olayda “çıt” üzerine İçişleri Bakanı İdris Naim çıkmadı. İlk tepki Başbakan Şahin, “Valiliklerimizin genelgesi Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü kendi illerini kapsar. Bülent Arınç’tan şöyle geldi: Afyonkarahisar Valiliğimizin “Valinin yaptığı alaturka genelgesinin mahiyetine bakar, davranıştır. O atmosferde bu değerlendiririz” dedi. gerekli miydi? Bence hiç gerekli Evet, valiler “devleti” temsil değildi. İnsanların ağıtları göğe eder. Sözü, devlet adına ancak o yükselmişken, usulen yapılan ilde geçer. Osmanlı, devlet içinde ziyarette hediye takdim ediliyor. başına buyruk valilerden çok Madem bu hediyeleşmeyi teamül çekmedi mi? Genelgenin olduğu için yaptınız, kamuoyuna mahiyetine baktınız da ne ilan etmek neyin nesi? yaptınız? Valiye dokunabildiniz Düşünülmemiş, tepkisi mi? Yooo… hesaplanmamış bir davranış. ??? Hem hediye vereceksin; hem de Biraz daha gerilere gidelim… valiliğin sitesine koyarak cümle CHP Kırklareli Milletvekili âleme ilan etmesi bakımından vali Mehmet Kesimoğlu, İçişleri özensiz davranmıştır.” Bakanı’na o valinin 2006 yılı Ardından Başbakan Recep bağlantısı hakkında şu soru Tayyip Erdoğan, o vali hakkında önergesini yöneltti: şöyle konuştu: “Vali İrfan Balkanlıoğlu bu “Genelkurmay Başkanımızın ciddiyetsizliği, bu sorumsuzluk ve valiyi ziyareti normaldir. Ancak duyarsızlığı yapabilecek ve hâlâ oradaki her zaman rutinde yaptığı görevde kalmaya devam edecek hediyeleşmeyi böyle bir günde gücü kimden ya da kimlerden yapması yanlış bir hadisedir. almaktadır? İrfan Orada fotoğraf çektirip onu daha Balkanlıoğlu’nun ağabeyi Metin sonra sitesine koyması da ayrı bir Balkanlıoğlu, İsmailağa yanlıştır. Bunu yayınlaması ayrı bir Cemaatinin önde gelen yanlıştır. Bu durum karşısında kişilerindendir. halk haklı bir davranış sergiledi. Aynı Cemaatin önemli ismi Biz de gerekli uyarıları bizzat Bayram Ali Öztürk’ün 3 Eylül Valimize yapmış bulunuyoruz.” 2006’da İsmailağa Camisi’nde Gerek Arınç, gerek Erdoğan öldürülmesi, ardından zanlı açıklamalarında “hediyenin Mustafa Erdal’ın camideki olağan olduğu, ancak bunun Cemaat tarafından linç edilmesi kamuya açıklanmadan, gizli olayından sonra, kapaklı yapılması İsmailağa Cemaati gerektiği” görüşünde lideri Mahmut Hoca birleşiyorlar. Yani için Ankara resmen “hediyeleri Savcısı’nın yapmış halka çaktırma” olduğu silahlı çete demeye suç duyurusunda getirmiyorlar mı? Metin O vali, bu Balkanlıoğlu’nun hediyeleri kendi adının geçtiği cebinden mi aldı, anımsandığında, Vali yoksa vilayet Balkanlıoğlu’nun da bütçesinden mi? söz konusu Parası kimin cemaatle ilişkisi olup cebinden çıktı? olmadığı bakanlık Elbette müfettişlerince Afyonkarahisarlı araştırılmış mıdır? vatandaşlarımızın Araştırıldıysa söz ödedikleri konusu raporu vergilerden kamuoyuna karşılandı. Peki, bu açıklayacak mısınız? Hürriyet gazetesinden komutan hediye İsmailağa kilimi demirbaşa mı Afyon sucuğu. Cemaatinin önde kaydettiriyor yoksa gelenlerinden ‘Abdülmetin’ görevden ayrıldığında, odasında lakaplı Metin Balkanlıoğlu’nun özel eşyasını topladığında onu da oğlu Halil Balkanlıoğlu 3 Eylül alıp evine götürüyor mu? günü yaşanan şaibeli çifte Peki, Arınç ve Erdoğan cinayetten 21 gün önce görevlerindeyken yerliyabancı karnından vurularak yaralanmış, resmi konuklarına verdikleri ancak bizzat Metin Balkanlıoğlu hediyeleri “devlet bütçesinin tarafından olayın üstü örtülmeye ödeneklerinden” almıyorlar mı? çalışılmıştır. Alıyorlar… Peki, konukların Adı cemaati dolandırdığı “devletin makamına” getirdikleri iddialarına da karışmış olan Metin hediyeleri, demirbaşa Balkanlıoğlu’nun, yine İsmailağa kaydettiriyorlar mı; yoksa Bülent Cemaatinin medresesinde eğitilen Bey Münevver Hanım’a, Recep ve ‘Sauna Çetesi’ operasyonu Bey de Emine Hanım’a mı kapsamında tutuklanan Kasım “emanet!” ediyor? Zengin’i, kurulan bir kadı ??? mahkemesinde tabanca tehdidi ve Anımsıyorum Anayasa ağzına bomba sokarak yargıladığı Mahkemesi Başkanlığı’ndan iddia edilmektedir. Çankaya Köşkü’ne Bu iddialara rağmen Metin Cumhurbaşkanı olarak çıkan Balkanlıoğlu’na Ahmet Necdet Sezer, dokunulamamaktadır. Kardeş “kendisine verilen devlet İrfan Balkanlıoğlu’na hediyelerini” eşi Semra Hanım’a dokunulamamasının da aynı “emanet!” etmeyip görevi sona cemaatin korumasında olmasıyla erdiğinde devletin demirbaşına ilgisi var mıdır?” geçirtmişti. ??? Bugün Topkapı Sarayı’nın Gelelim günümüze… 25 görkemi nereden gelir? askerimizin şehit olduğu Hazinelerinden… Bu hazinelerin patlamayı incelemeye giden bir bölümü saraya “savaş Genelkurmay Başkanı Orgeneral ganimeti”, bir bölümü de yabancı Necdet Özel’in devlet adamlarının padişahlara Afyonkarahisar’daki “devletin gönderdikleri “devlet hediyesi” valisini” ziyaretine… olarak Topkapı’ya girmişlerdir. O vali, bu komutana kilim, Eski deyimiyle hepsinin “kaydı Afyon lokumu hediye edip şilt kuydu” vardır. üzerine şilt veriyor. “Şilt” başarı Oysa günümüzde o vali, bu gösterenlere verilmez mi? O vali, komutan, şu bakan ve bu komutanı 25 kişinin şehit başbakan; devlet hediyelerinin olmasındaki başarısından dolayı geleceğini belirlemede, mı “şilt” ile ödüllendirdi? O vali demirbaşa mı geçirtiyorlar yoksa hediye olayına tepki gösterenlere eşlerini İstanbul’un yakın tarihi şu yanıtı verdi: ünlülerinden “Emanetçi “Genelkurmay Başkanımız Sultanağa!” gibi mi kullanıyorlar? çevresi olan bir insan. Bir yere o O valiyi, şu bakan, görevden kilimi koysa, biri de ‘Nereden almıyor, alamıyor! Ama aldınız’ diye sorup, Afyon’a gelip Afyonkarahisar’da “devleti” yani satın alsa, fakir insanlar “makamını” temsil eden nasiplenecek. Emrivaki yapıp Cumhurbaşkanı neden görevden eline tutuşturmuşuz. ‘Hayır’ mı almıyor ya da alamıyor? Sahi söz diyecekti? Hayat devam ediyor. açılmışken bu arada soralım… Bir acımız varken buna ara mı Çankaya’ya gelen devlet verelim?” hediyeleri demirbaşa geçiyor mu, O valinin bu sözleri Nasrettin yoksa başham’fendiye mi Hoca’nın öyküsünü anımsattı… emanet ediliyor? DIŞ HABERLER [email protected] İsmailağa’dan, Emanetçi Sultanağa’ya! İslam karşıtı filme tepkiler ABD temsilciliklerine yöneldi A İslam âleminde ‘film’ koptu (Fotoğraf: EPA/ REUTERS) Dış Haberler Servisi ABD, bir grup Kıpti tarafından çekilen ve Hazreti Muhammed’e hakaret içeren “Müslümanların Masumiyeti” adlı filme tepki gösteren protestocuların ABD Büyükelçisi J. Christopher Stevens dahil dört diplomatı öldürdükleri Libya’ya iki savaş gemisi gönderdi. ABD’li 50 terör uzmanının da Libya’ya ulaştığı belirtilirken birçok ülkede ABD karşıtı gösterilerin yayıldığı bildirildi. ABD’nin Nijerya Büyükelçiliği, ülkede ve diğer Afrika ülkelerinde yaşayan Amerikalıları hedef olabilecekleri konusunda uyardı. En şiddetli gösterilerin yapıldığı ? “Müslümanların Masumiyeti” filmine tepkiyle başlayan şiddet olayları Mısır ve Libya’dan sonra Yemen’e sıçradı. ABD, Bingazi’de büyükelçi dahil dört diplomatının ölümüne yol açan saldırı nedeniyle Libya’ya iki savaş gemisiyle 50 terör uzmanını gönderdi. Yemen’de söz konusu filmi protesto eden yüzlerce kişinin başkent Sana’da Amerikan Büyükelçiliği’ne yürüdüğü, elçilik bahçesine girip binanın çatısına çıktığı bildirilen göstericilere polisin tazyikli su ve gaz bombası ile müdahale ettiği kaydedildi. Büyükelçi Gerald M. Feierstein’ın Sheraton Oteli’ne götürüldüğü, elçilik çalışanlarının da tahliye edildiği ifade edildi. Göstericilerin Yahudi karşıtı sloganlar attıkları da gelen bilgiler arasında. Protestolar çığ gibi ABD’nin Kahire Büyükelçiliği önünde de protestocularla polis arasında çıkan çatışmada 16 kişinin yaralandığı belirtildi. Mısır İçişleri Bakanlığı’nın ülkedeki liderlerden olay olsa şiddeti meşru kılmaz’ ANKARA (AA) Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, ABD Ekümenik Patrikliği Temsilciliği Başkanı Anthony J. Limberakis ve beraberindeki heyetle görüşmesinde, Libya’da ABD Büyükelçisi ve 3 diplomatın öldürülmesi dolayısıyla üzüntülerini paylaştı. Mehmet Görmez, şöyle konuştu: “Bu şiddet olaylarına gerekçe olarak gösterilen film, ne kadar pespaye, ne kadar bayağı, ne kadar provokatif olursa olsun buna karşılık bu tür şiddeti, hepimizi yaralayan üzücü hadiseleri meşru kılmaz. Bu tür şiddet olaylarını insani ve İslami referanslarla izah etmek mümkün değildir. Aynı şekilde tabii ki buna sebep olarak gösterilen bayağı, pespaye ve provokatif yapıları, operasyonları da ifade özgürlüğü içinde değerlendirmek mümkün değil.” ‘Pespaye de ları yatıştırmaları için devreye girmelerini istediği ancak protestocuların ABD yönetiminden filme resmi bir kınama gelinceye kadar yerlerinden ayrılmayacaklarını bildirdikleri kaydedildi. İran’ın başkenti Tahran’da da 500 kadar protestocunun, ülkede ABD’yi temsil eden İsviçre Büyükelçiliği önünde toplanarak “ABD’ye ve filmin yönetmenine ölüm” sloganları eşliğinde gösteri yaptıkları ifade edildi. Irak’ın Necef kentinde de Şii lider Mukteda el Sadr yanlısı yüzlerce Şiinin ABD karşıtı gösteri yaptığı bildirildi. Bangladeş’in başkenti Dakka’da da çok sayıda göstericinin ABD bayraklarını yaktıkları, bugün cuma namazından sonra ABD elçiliğine yürüyecekleri kaydedilirken Fas, Sudan ve Tunus’ta da ABD karşıtı gösteriler gerçekleştirildi. Emir El Zevahiri’den mi? İsrail istihbaratına yakın Debka haber sitesi El Kaide lideri Eymen el Zevahiri’nin, büyükelçi Stevens’ın öldürülmesi için örgüte emir verdiği iddia edilirken ABD’li yetkililerin de elçinin ölümüne yol açan saldırının önceden planlandığı olasılığını araştırdıkları kaydedildi. Saldırıyı “karmaşık ve profesyonelce” olarak niteleyen ABD’li yetkililerin cihatçı örgütlerle ilişkisi olduğunu ileri sürdükleri saldırganların gösterileri bahane olarak kullandığını belirttikleri de kaydedildi. Reuters ajansına açıklama yapan söz konusu yetkililer olaydan “Katip Ensarül Şeria” örgütünü sorumlu tutarken örgüt bir sosyal paylaşım sitesinden yaptığı açıklamada, elçinin öldürülmesiyle bir ilgilerinin olmadığını açıkladı. Ancak saldırıya katıldığını kabul eden ve Reuters’a açıklamalarda bulunan 17 yaşındaki Hammam örgüte bağlı araçların protestonun başlangıcında olay anında olduklarını daha sonra ayrıldıklarını söyledi. Mısır’da olaylar sürerken Cumhurbaşkanı Mursi, ekonomik destek arayışı için Brüksel’deydi. (REUTERS/AP) Oyuncular: Haberimiz yoktu Dış Haberler Servisi Tüm İslam dünyasında büyük tepkiye yol açan filmin 80 oyuncusu da yaptıkları açıklamada “üstlendikleri rollerle ilgili aldatıldıklarını” açıkladılar. ABD’deki gazetelere verdikleri ilanda üzgün olduklarını belirten oyuncular “kandırıldıklarını ve film karakterlerinin dublajla orijinalinden farklı bir hale dönüştürüldüğünü” belirttiler. “Müslümanların Masumiyeti” adlı filmin arkasındaki kişinin sahte kimlikle dolandırıcılık suçundan daha önce 21 ay cezaevinde yattığı belirtilen eski bir sabıkalı olduğu ortaya çıktı. AP’nin haberine göre, Nicola Bacily ve Erwin Salameh takma adlarını da kullandığı kaydedilen ve Kıpti olduğu belirtilen Nakoula Basseley Nakoula, filmin yapımcısı olmadığını, filmi Sam Bacile adlı birinin çektiğini söyledi ancak verdiği adres yine Nakoula’nın çıktı. Filmin yönetmeni olduğu söylenen Bacile’in ise söylendiği gibi Yahudi olmadığı ileri sürüldü. Film projesine katkıda bulunan Hıristiyan aktivist Steve Klein, Bacile’in takma ad olduğunu ve bu adı kullanan kişinin Hıristiyan olduğunu söyledi. Türkler de mi var? Klein isim vermemekle birlikte filme Türkiye’den de destek verenler olduğunu ileri sürdü. Klein’e göre, Suriye, Irak, Türkiye, Pakistan, İran ve Mısırlı Kıpti Hıristiyanlardan oluşan 15 kişi filme katkıda bulundular. Kuran yakma eylemiyle adını duyuran ABD’li rahip Terry Jones filmin yönetmeni için “dua ettiğini” belirtti. Saldırı ön cesinde Ensarül Şeria’ya ait araçların misyon önüne geldiği bildirildi. (AFP) 2. Türk de kurtarıldı BEYRUT (AA) Lübnan’da rehin alınan ikinci Türk TIR şoförü Abdülbasit Aslan da kurtarıldı. 18 Ağustos tarihinde Lübnan’da kimliği belirsiz kişilerce kaçırılan TIR şoförü Abdülbasit Aslan, Lübnan askerleri tarafından teslim alındı. Emniyet Genel Müdürlüğü’ne getirilen Aslan, burada yaptığı ilk açıklamada, “Çok mutluyum, umarım Suriye’deki kaçırılan Lübnan vatandaşları da bir an önce özgürlüğüne kavuşur” dedi. Emniyet Müdürlüğü’nde Türkiye’nin Beyrut Büyükelçisi Süleyman İnan Özyıldız tarafından karşılanan Aslan, daha sonra dinlenmek üzere Emniyet Müdürü Abbas İbrahim’in odasına çıktı. Bu arada Suriye’de kaçırılan Lübnan vatandaşlarının yakınlarının da Emniyet Müdürlüğü’ne geldikleri bildirildi. Aslan’ın Türk Hava Yolları’na ait bir uçakla bugün Türkiye’ye dönmesi bekleniyor. Eski Şam ve Trablus büyükelçileri saldırıdan sonrasını yorumladı ABD taşeron arayacak BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA Türkiye’nin eski Şam Büyükelçisi Uğur Ziyal ve eski Trablus Büyükelçisi Uluç Özülker, Libya’daki ABD Büyükelçisi Christopher Stevens’ın öldürülmesinin, Washington yönetiminin Suriye ve Ortadoğu politikasına olası yansımalarını değerlendirirken, ABD’nin artık daha atak olmayacağı ve Suriye’ye müdahale konusunda taşeron arayacağı görüşünü dile getirdiler. Emekli büyükelçilerin görüşleri şöyle: Uğur Ziyal: Libya Büyükelçisi’nin öldürülmesinin ABD’nin Suriye politikasına doğrudan etkisinin olmayacağını düşünüyorum. Ancak tabii ki, ABD bundan sonra, daha atak da olmayacaktır. Amerika bir seçim sürecinde... Bu süreçte Obama yönetimi genel olarak dış politikada geri planda durmayı tercih ediyor. Suriye konusunda da bu böyle. Diğer yandan Suriye’de durum oldukça kötüye gidiyor. Belli ki Amerikalılar Suriye için Türkiye’ye geliyorlar. Bu kadar yoğun ziyaret trafiğinin olması da normal. İçerde ne konuşuluyor bilmiyorum ama Esad’ın ne zaman gideceği belirsiz. Gider ama ne zaman ne nereye gider. Bunlar çok önemli. Uluç Özülker: Bugün dünyada artık çok kutupluluk var. ABD şunu da gayet iyi görüyor, ordusu ve ekonomisi ne kadar güçlü olursa olsun, tek başına dünyanın patronlu ğunu yürütebilecek güce sahip değildir. Irak ve Afganistan savaşları ABD’yi perişan etti, bugün gelinen ekonomik krizde bunun da payı var. ABD dünyaya, her önüne gelen şeye, Libya’da da bunu yapıyor. Fransa bu işi beceremedi, yetiş Amerika dedi. Bu koşullar altında bir şey yapamıyorlar, diğer yandan ABD’yi tahrik ediyorlar. Biz de aynı şeyi yapıyoruz. Dışarıdan gelen tahrikler karşısında Amerika topyekun elini eteğini çekemiyor. Seçimlerden sonra da Suriye’ye müdahale edebileceğini düşünmem; bir taşeron arayacak yine kendine. Basit anlamıyla, tavşana kaç tazıya tut politikasını başarıyla uygulayacaktır; kendisine müttefikler bularak yaptırmaya çalışacaktır. C MY B C MY B