22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 AĞUSTOS 2012 PERŞEMBE 6 HABERLER Terör örgütü tarafından kaçırıldıktan sonra serbest bırakılan Aygün, istifa edeceği yolundaki söylemleri ‘Çok iyi bir CHP’liyim’ diyerek yalanladı ‘Yola CHP’de devam’ UZMAN ÇAVUŞ ÖZMEN Şehidin babası Cengizhan Özmen Sehpalar Kurulurken! ERHAN ŞENSOY “Türkiye’de bu kadar kolay suçlanmak, tutuklanmak, hayatı karartılmak.. Hiçbir alakanızın olmadığı bir konuda aleyhinize delil olarak sunulan şeylerin aksini resmi belgelerle, bilirkişi raporlarıyla ispat etseniz bile.. Derdimi savcıya anlatamadım, mahkemede anlatırsınız diye, kendinizi teselli edebilirsiniz. Fakat mahkemede de söylediğiniz, belgelediğiniz, sahteliğini ispat ettiğiniz hiçbir şey, en azından tutuksuz yargılanmak için bile bir kıymet içermiyorsa, masum bir kişi olarak içine düşebileceğiniz psikolojik durumu düşünün. Bir de aileniz var, ya onların çektiği çile? Bu duruma ne denir? Haksızlık? Hukuksuzluk? Peşin Ceza? Yoksa ‘konu yargıya intikal etti, adalete güvenelim’ klişesi mi?” Onlarca mektup arasından çektim Deniz Kurmay Kıdemli Albay Erhan Şensoy’unkini. Vicdanım yaralı, seslerini nerede duyuracaklar.. Suçlama ne? Adının, kendisiyle ilgili olmayan, sahteliği kanıtlanmış, iftira amaçlı üretilmiş bir dijital paçavra içinde geçmesi! Ne imza ne parmak izi ne başka bir delil sayılabilecek hukuki bir mesnet... Suçlamalar bir maskaralık.. Yüzlercesi gibi! Sizin aksini kanıtlamanızın hiçbir anlamı yok! Önemli olan suçlama! İleri sürülen iddianın yalanını göstermenizin bile hiçbir anlamı olmadığı bir yargılama olabilir mi? “Suçsuz olduğumuzu bile bile bizi cezalandıracaklar hissiyatı içimi kapladı.. Masum hakkı üzerine demokrasi inşa edilir mi” diye soruyor Şensoy ve bu durumu bile bile suçlamaları sürdürenlerin bir “recm ritüeli” yaptığını anlatıyor! Ve suçsuzluğunun belgelerini gönderiyor! Hepsi bende, alınlarının ak olduğunu biliyorum! Şensoy bir yıldır Balyoz uydurmasından içeride! Erhan Şensoy ulusuna sesleniyor, zaten bu amaçla yazmış: “Mahkemenin, adına yargılama yaptığı yüce ulusumuzun dün bizlere nasıl güveniyorsa bugün de öyle, hatta daha büyük bir inançla güvenmesini, onların yüzlerini kara çıkaracak hiçbir şey yapmadığımızı ve yapamayacağımızı bilmesini istiyorum..” ??? MUSTAFA ÖNSEL.. İkinci mektubu çekiyorum! Jandarma Kurmay Albay Mustafa Önsel. İki mektubu birikmiş masamda! Ekleyeyim, mektupların hepsi hapishaneden görülmüştür damgalı, postayla gelmiş.. Önsel’in Balyoz’dan tutukluluğu 2 yılı doldurmak üzere! İlk mektubunda TÜBİTAK’ın ilk bilirkişi raporundaki rezaletleri belgeli olarak anlatıyordu! Mahkemenin dikkate aldığı, ama savunmanın sahtelikleri kanıtlayan bilirkişi raporlarını ise görmek istemediği.. Bu mektubu, “Emniyet’in Balyoz davası ile ilgili bilirkişi raporunu hazırlayan polisler” üzerine: “Savcılık çeşitli kurumlardan bilirkişi raporları almış. Biri de Emniyet Genel Müdürlüğü. Burada bilirkişilik raporlarını hazırlayan kişilerden 5’i, Balyoz dışında da bilirkişi olarak görevlendirilmiş. Hele ilk 2’si, Beşiktaş’ta görülen bütün siyasi davalarda bilirkişi olarak görevlendirilmiş.. Ne var bunda, demeyin. Bunlar İstanbul’da bile görevli değil, Ankara Kom. Md. Daire Bşk.’lığında görevli.. İstanbul’da bilişimle ilgili 156 bilirkişi bulunurken! Bunların 56’sı ise İstanbul Emniyeti’nde görevli iken hiçbirine görev verilmiyor! Ayrıca ismen istenen bu kişilerin İl Adli Komsiyonu’nca saptanan bilirkişi listelerinde isimleri bile yok!” Çok kısa sürede bütün davalar için hazırladıkları raporlardan dolayı yüzlerce insan tutuklandı.. Aslında CD’lerdeki sahtelikleri, üniversitelerin yaptıkları gibi çok rahat ortaya çıkarabileceklerken, ellerinde olan ‘Encase Forencis’ bilgisayar programını kullanmıyorlar. Çünkü sahteliği ortaya çıkacak! Bu kişilerle özel yetkili mahkemeler arasında özel bir bağ mı var? Varsa nasıl bir bağ? Muhtemelen mahkeme TÜBİTAK ve Emniyet’in bu gerçeğe aykırı raporlarına dayanarak karar verecek! Sonra da ‘Ne yapalım biz elimizdeki raporlara göre karar verdik’ diyecekler!” Önsel’in gönderdiği belgelere bakıyorum, aynı isimlerin hepsini bütün davalarda görüyorum! Tezgâh açık ve seçik! ??? MURAT ÖZENALP.. Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp’in mektubunu çekiyorum yığın arasından.. Bir yıldır tutuklu. Dehşete bakın: “Davanın temelini oluşturan ve delil olarak ileri sürülen dijital belgelerin davanın başlangıcında savunmaya verilmemesi nedeniyle, bu delillerin bilimsel incelenmesi ancak Şubat 2012’den sonra yaptırılabildi.. (Neden verilmediği açık: Sahtekârlık mümkün olduğunca geç ortaya çıksın, kamuoyunda suçlama gerçek gibi algılansın O.B.) Yurtiçi ve yurtdışı bağımsız adil kurum ve üniversitelerden aldığımız raporlar, davayı bütünüyle sakatladı... İddaları çürüttük, niye hâlâ buradayız, anlayamıyorum.. Canını feda etmeye hazır bir askerken, bugün ise Türk hukuk sisteminin bile delil olarak kabul etmediği iddialardan tutukluyum.. ‘Eş’im, babayım.. TV’lerde demokrat geçinenlerden on kat daha fazla demokratım!..” Ve 7 sayfalık, 62 maddede iddiaları birer paçavraya çeviren bir de liste vardı mektubun ekinde.. Hepsi birer birer davayı çökertiyor, hukuksuzlukları birer birer gözler önüne seriyor, sahtecilikleri gösteriyor, en az 76 dokümanın tarih ve zamanlarında sahtecilik yapıldığını bilimsel olarak ortaya koyuyor; mahkemenin savunmanın yeni bilirkişi isteklerini nasıl reddettiğini ve gerçeğin açığa çıkmaması için çırpınıldığını belgeliyor.. En son diyor ki: “Bizim Silivri Mahkemesi’nde sadece ve sadece evrensel hukuk ilkelerini ve gerçek adaleti aradığımızı, ama asli görevleri bu olan sayın hâkim ve savcılarımızın neyi aradığını bilmediğimizi biliyor musunuz?.. ??? Dava karara gidiyor.. Bu davayı ve sonuçlarını, böyle giderse, kimse kabul etmez, mahşere kadar! Hukuk mu? Hayır! Tamamen siyasal bir yagılama.. Üstelik suçlamaların tamamı sahtecilik üzerine inşa edilmiş.. Cemaatçı adam, hiçbir zaman hak ve hukuk yanından geçmemiş, Erdoğan’a yarı tehditvari de anımsatıyor: Bu davaları birlikte kotardık, yan çizemezsin! Aslında çanak da kabak da çoktan patladı... Foça kahramanı uğurlandı MERSİN (Cumhuriyet) Foça ilçesinde askeri aracın geçişi sırasında düzenlenen bombalı terör saldırısında ağır yaralanan ve önceki akşam yaşamını yitiren Uzman Çavuş Hasan Furkan Özmen dün son yolculuğuna uğurlandı. Askeri servis aracının şoförü olan Özmen, başından ağır yaralanmasına rağmen otobüsün şarampole devrilmesini önleyerek birçok arkadaşının hayatını kurtarmıştı. 9 Ağustos’taki saldırının ardından beyin ölümü 11 Ağustos’ta gerçekleşen ve bugüne kadar yaşam destek ünitesine bağlı olan Özmen’in vefatıyla saldırıdaki şehit sayısı 2’ye yükseldi. Saldırıda 10 asker de yaralanmıştı. Şehit Hasan Furkan Özmen’in babası Cengizhan Özmen, “Tüm Türkiye’nin, İzmir’in başı sağolsun” dedi. Özmen için dün Mersin’in Erdemli ilçesinde tören düzenlendi. Ulu Cami’de ikindi vakti düzenlenen törene şehidin ailesi, yakınları ve çok sayıda yurttaş katıldı. Törenin ardından Özmen’in cenazesi Limonlu Beldesi Yenimahalle Mezarlığı’nda toprağa verildi. TUNCELİ (Cumhuriyet) Terör örgütü PKK tarafından kaçırıldıktan 2 gün sonra serbest bırakılan CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, serbest bırakılmasının ardından basın toplantısında söylediklerinin CHP’de rahatsızlık yarattığı ve CHP’den istifa edeceği iddialarını “Çok iyi bir CHP’liyim. Yine CHP’de yoluma devam edeceğim” sözleriyle yalanladı. Önceki gece serbest bırakılan CHP Milletvekili Aygün, CHP milletvekilleri İlhan Cihaner, Levent Gök, Müslim Sarı, Veli Ağbaba ve dün akşam Tunceli’ye giden CHP Genel Başkan Yardımcısı Şafak Pavey ve İstanbul Milletvekili Melda Onur ile bir süre görüştü. Pavey, “Orada hâlâ özgürlüğüne kavuşamayan askerler, öğretmenler, memurlar ve kaymakam var. Onların da bir an önce özgürlüklerine kavuşmasını bekliyoruz” dedi. Aygün de, “Ben CHP heyetini zaten buraya getirecektim. Ama böyle uğursuz bir olay sonrasında gelmeleri beni üzdü. Ancak yine iyi oldu. Onları burada görmek bana güç verdi, gururlandım” dedi. AKP’li Şamil Tayyar’ın kendisine yönelik suçlamalarının anımsatılması üzerine Aygün, “Ne di Aygün, kendisine destek amacıyla Tunceli’ye gelen milletvekillerinin düzenlediği basın toplantısına katıldı. Milletvekilleri adına İlhan Cihaner açıklama yaptı. (Fotoğraf: AAEMRAH GÖKMEN) yeyim ağzımı mı bozayım? O adama cevap verilmez ki. Ben onu Ulu Divan’a havale ediyorum. Başka bir şey söylemeyeceğim. Ulu Divan, bizim Alevi geleneğinde özellikle Pir Sultan Abdal’ın çok kullandığı bir deyimdir” dedi. Tayyar ise Twitter’da “Hüseyin Aygün’ün şahsıma ilişkin ‘Ulu Divan’a havale ediyorum’ açıklaması, öç almaya yönelik açık tehdittir, savcıları göreve çağırıyorum” ifadesini kullandı. Aygün, Malatya ve Tunceli cumhuriyet savcılıklarının, kaçırılması üzerine başlattığı soruşturmada bugün ifade vereceğini söyledi. Aygün’le birlikte basın toplantısı düzenleyen Cihaner ise “Hüseyin Bey’in kaçırılmasıyla birlikte salıverilme talepleri, ağırlıklı olarak milli irade eksenli oldu. Benzer bir konumda özgürlüklerinden yoksun bırakıldıkları için temsil görevlerini, yasama görevlerini yerine getiremeyen milletvekillerimiz var. Aynı farkındalığın aynı sivil baskının o arkadaşlarımız ve benzer şekilde, hukuk dışı bir şekilde özgürlüklerinden yoksun kalan öğrencilerin, aydınların, yazarların, yurtseverlerin, askerlerin de özgürlüklerine kavuşması aynı farkındalığın devam ettirilmesinde de sizlerin katkılarını bekliyoruz” dedi. Aygün’ün açıklamalarının CHP’de rahatsızlık yarattığı iddialarını yalanlayan Cihaner, “Sözcüklere lütfen takılmayın. Hüseyin Aygün’ün söylediği tek şey sadece barıştır” diye konuştu. Hüseyin Aygün’ün açıklamaları CHP’de yankı uyandırdı Farklı tepkiler var ANKARA (Cumhuriyet BüAygün gün boyu rosu) PKK tarafından kaçırılziyaretçilerini dıktan sonra serbest bırakılan ağırladı. Tunceli Milletvekili Hüseyin CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, yaklaşık 48 Aygün’ün açıklamaları, CHP’de saat sonra serbest bırakıldığında “Örgüt bu eylemi side farklı tepkilere neden oldu. yasi propaganda için yaptığını ifade etti. Eylemle TürCHP Genel Başkan Yardımcısı kiye kamuoyuna barış ve ateşkes mesajı vermek isFaruk Loğoğlu, “Parti görüşü tediklerini söylediler. Kanın durması için CHP ve bendeğildir” derken genel başkan den çaba harcamamı istediler. Örgüt bu eylemi siyayardımcıları Sezgin Tanrıkulu si propaganda için yaptığını ifade etti. 2 günlük saatve Adnan Keskin “bir yükler boyunca saygılı tavırlar gördüm. Bu eylemle Türsünme ve rahatsızlık olmadıkiye kamuoyuna barış ve ateşkes mesajı vermek isğını” ifade etti. Aygün, bugün tediklerini söylediler, CHP’nin izlediği politikanın Tunceli’de savcıya bilgi verolumlu olduğunu ama bütün partilerin daha fazla çadikten sonra CHP Genel Başkanı ba harcaması gerektiğini belirttiler. Asker olsun, dağKemal Kılıçdaroğlu ile görüşdaki çocuklar olsun bu ülkenin çocukları olduğunu belirttiler. ‘Yürüttüğümüz mücadelenin artık biz de anmek üzere Ankara’ya gelecek. lamsız olduğunu biliyoruz’ dediler. Evlerine geri dönLoğoğlu, TV8 canlı yayınınmek istiyor, Kürt sorununun çözümü için bugün yada yaptığı değerlendirmede, Aypılamayan birleşmenin tek yol olduğunu söylüyorlar. gün’ün serbest bırakıldıktan sonEllerinde silahlı olanlar tarafından barış isteğinin diraki açıklamalarının tartışma le getirilmesi önemli bir şey. Tepkiler üzerine eylemin konusu olabileceğini söyledi. amacına ulaştığını bildirip beni uğurladılar, sarıldılar, Loğoğlu, bu açıklamaya CHP öptüler. ‘Buradaki kardeşlerini unutma abi’ dediler ve içinden de tepkiler gelebileceben de barış için katkı sağlayacağıma söz verdim. ğini, açıklamada ifade edilen görüşlerin parti görüşü olmadığını vurgulayarak “Aygün’ün açıklamaları zor şartlar altında, ailesine he larını anlatmıştır, bu duygulardan insanlar ni larıyla ilgili bir yüksünme gelmedi. Arkadanüz kavuşmuş bir milletvekilinin kendi gö ye rahatsız oluyorlar, niye rahatsızlık yarat şımız, tabii stresli bir ortamdan çıktı. Ama burüşüdür. Parti görüşü değildir. Parti yetkili sın? Hiçbir politik kaygı taşımadan, bir po güne kadar bana açıklamadan duyulan rasi de değildir. Kendisi milletvekilimizdir, el litika yapmadan, bunun üzerinden siyaset yap hatsızlık şeklinde bir şikâyet gelmedi” dedi. CHP PM üyesi Metin Feyzioğlu ise Facebobette sözlerinin bir ağırlığı vardır ama söy madan duygularını anlatmış arkadaşımız” diye konuştu. Tanrıkulu, Aygün’ün PKK’liler ok sayfasında yaptığı açıklamada, “Yasama, yüledikleri kişisel görüşleridir” dedi. için “arkadaşlar” ifadesine de “takmamak ge rütme veya yargıdan birini temsil eden hiç nsani görüşler rektiğini” belirtti. Tanrıkulu, Aygün’ün kaçı kimse, şiddetin en acımasızına, baskının en koCHP Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu ise rılmasının danışıklı dövüş olduğu yönündeki yusuna başvurmayı olağan yöntem haline ge“CHP’de bir rahatsızlık yok. Arkadaşımız çok AKP’lilerden gelen açıklamalara da değinerek tirmiş bölücü terör örgütünü ‘hak savaşçısı karaçık bir biçimde kaçırılmıştır. TunceliOva “Bunu söyleyenlerin utanması lazım, yüzle deşlerimiz’den oluşan, iyi niyetli bir örgüt olacık arasında, elinde silah olan örgüt üyeleri ta rinin kızarması lazım. Bunu söyleyen millet rak tanıtamaz. Terör örgütünün çeşitli yönrafından kaçırılmıştır. İki gün boyunca ken vekillerine de Tunceli’ye korumasız bir bi temlerle kandırdığı kişilerin topluma kazandırılması için uğraş vermek, onların insan hakdi iradesi dışında özgürlüğünden yoksun bı çimde gitmelerini tavsiye ediyorum” dedi. larını korumak ayrı, terör örgütüne sempaCHP Genel Başkan Yardımcısı Keskin de “Burakılmıştır. Arkadaşımız iki gün boyunca butiyle yaklaşmak ayrı şeylerdir” dedi. güne kadar bana Sayın Aygün’ün açıklamalunduğu ortamı, anlatmıştır. İnsani duygu AY G Ü N N E D E M İ Ş T İ ? Çiçek ve İnce’den ‘boşboğaz’ polemiği ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanı Cemil Çiçek, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün serbest bırakılması için, “Sağ salim dönmesi sevindirici” açıklaması yaparken TBMM olağanüstü toplanmadığı için kendisini “evrak memuru” diye eleştiren CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce’ye “Boşboğaz” nitelemesi yaptı. Çiçek, “Kaba ve yaralayıcı üslubun, saygısızca söylenen sözlerin ne kendisine ne partisine ne de siyaset kurumuna bir getirisi olmaz. Bu siyaset değildir, boşboğazlıktır” dedi. Üzüntüsünü dile getirdiği Kılıçdaroğlu’nun İnce’yi uyardığını söyleyen Çiçek’e jet yanıt geldi. İnce “Kendi sıfatını bana yönlendirmeye çalışıyor” dedi. Çiçek, Aygün’ün serbest kalmasının ardından yaptığı açıklamalara ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine de “Bu konuşmaları çok değişik açılardan değerlendirmek gerekecek. İyi adam rolünü oynayanlar, kötü adam rolünü oynayanlar olur örgütün içerisinde. Bunların hakla, hukukla, insani değerlerle bir alakası yok” dedi. İ AKP’li Tayyar’dan yeni itham Yurt Haberleri Servisi CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün terör örgütü PKK tarafından kaçırılmasının ardından Twitter’da yazdıkları büyük tepki çeken AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar açıklamalarını sürdürdü. Tayyar, “Aygün beni haklı çıkardı. CHP’nin bu eylemden haberi olmayabilir ama CHP yönetiminden bazı isimlerle irtibatta olabilirler” dedi. Aygün’ün serbest bırakılmasının ardından yaptığı açıklamalarla kendini haklı çıkardığını ileri süren Tayyar, “Ben Hüseyin Aygün’ün, PKK’nin propagandasına araç olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Lice ve Eruh’ta faciadan dönüldü MAHMUT ORAL DİYARBAKIR Diyarbakır’ın Lice ve Siirt’in Eruh ilçelerinde mayınlı saldırılar son anda önlendi. Terör örgütü PKK’nin silahlı eyleme başlamasının 28. yıldönümü nedeniyle Diyarbakır ve bölgede güvenlik güçleri geniş çaplı önlemler aldı. Diyarbakır’ın Hani ile Lice ilçesi arasındaki karayolu üzerindeki Duru Jandarma Karakolu’na 2 kilometre mesafedeki Kutlamış Mezrası yakınlarında PKK’lilerce önceden döşenen mayın dün sabah polise ait “Akrep” adı verilen zırhlı aracın geçişi sırasında uzaktan kumanda ile patlatıldı. Patlamada araçta bulunan personel yara almadan kur tulurken, olay yerinde derin bir çukur oluştu. Bölgeye sevk edilen güvenlik güçlerinin yaptıkları aramada, karayoluna tuzaklanmış ikinci bir patlayıcı bulunarak imha edildi. Siirt’te mayın tuzağı BDP’li Siirt Eruh İlçe Belediyesi’nin düzenlemek istediği halk şölenine izin verilmedi. İlçede protesto gösterileri yapılacağı bilgisi üzerine çıkabilecek muhtemel olayları önlemek için Siirt Emniyet Müdürlüğü’nden ilçeye takviye polis ekipleri gönderildi. Polis ekipleri Siirt’e dönerken SiirtEruh karayolunun Demirkaya ile Yeşilören köyü arasında karayoluna daha önceden tuzaklanan ma Yol kesip araç yaktılar yın önceki gece saat 20.30 sıralarında uzaktan kumanda ile patlatıldı. Saldırının zırhlı aracın geçişinden sonra meydana gelmesi nedeniyle şans eseri araçta bulunan personel yara almadan kurtuldu. Demirtaş’tan hükümete tepki ? DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, PKK tarafından kaçırılan CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün serbest bırakılmasını değerlendirdi. Aygün’e “geçmiş olsun” dileklerini ileten Demirtaş, hükümetin konuya ilgisiz kalmasını eleştirdi. Demirtaş, “Kaymakam adayı, asker ve polis kaçırılmış, hükümet ‘PKK propagandası olur’ diye insan hayatını hiçe saymaktadır. Böyle bir anlayış olabilir mi? PKK yeni kurulan bir örgüt değil ki propaganda yapsın. Onlar çözümü dayatmak istiyorlar. Hükümetin çözüm için artık vurdumduymaz olmaması gerekir” dedi. Terör örgütü PKK, Hakkâri’nin Şemdinli ilçesi Derecik beldesi yolu üzerindeki Bağlar ve Rüzgârlı köyü yakınlarında yol kesip kimlik kontrolü yaptı. Saat 17.30’da meydana gelen olayda askeri birliklere malzeme taşıdığı iddia edilen kamyon ateşe verildi. Olayın duyulması üzerine PKK’li grubun yakalanması için bölgede operasyon başlatıldı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle