Katalog

16 AĞUSTOS 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER ‘PARAM OLSA...’ ? Derbent sakinlerinden Halil Obalı (51) tapusu olmadığını ve gecekonduda yaşadığını anlattı. Obalı, “Ben istedikleri 1015 bin TL’yi ödeyemem. O kadar param olsa gecekonduda ne işim var? Buraları elimizden alacaklarsa makul davransınlar. Bizi kâr için perişan etmesinler” dedi. 3 ‘ÇEKİLECEK ÇİLE Mİ?’ ‘BİZ İŞGALCİ DEĞİLİZ’ ? 38 yıldır Derbent’te yaşayan İsmail Karakartal (38), proje karşılığı verilecek dairelerin çok küçük olduğunu söyledi. “Ben mağdur değil, hak sahibiyim” ifadelerini kullanan Karakartal şunları söyledi: “Projenin hedefi bizi buradan çıkarmak. Kentsel dönüşüm projelerinin sonuçlarını herkes biliyor. Mağduriyetlerimiz ortada. ‘Siz işgalcisiniz’ mantığıyla bu iş yürümez. Biz işgalci değiliz.” ? Pehlül Çoban ( 73) tapu sahibi olan kişiler arasında yer aldığını belirterek, “Çocuklarımla birlikte aynı apartmanda yaşıyoruz. Ben de, çocuklarım da bu projeyi istemiyor. Kaç yaşında insanım, çocuklarım, torunlarım var. Bu yaştan sonra bu çekilecek çile mi? Sürgün gibi. Bizi kandırıp, aldatmasınlar. Bizi resmen mağdur ediyorlar. Kimsenin bizi düşündüğü yok” diye konuştu. 17 Ağustos’u unutma ? İstanbul Haber Servisi Sarıyer Belediyesi ve Koç Üniversitesi’nin ortak çalışmasıyla düzenlenen “Yaşamak ve Yaşatmak için 17 Ağustos’u unutma” adlı konferans ve ardından Sarıyer Belediyesi Destek Hizmetler Müdürlüğü ve Sivil Savunma birimlerinin görev aldığı deprem tatbikatı, Sarıyer Belediyesi Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Konferansta konuşan İTÜ öğretim üyesi Naci Görür, kentsel dönüşümün müteahhitlik projesi olmadığını, sadece çürük binaların yıkılmasıyla sorunun ortadan kaldırılamayacağını söyledi. Mehmet Y. Yılmaz ‘Hafızai Beşer’e Karşı Sevgili okurlarım, ünlü sözü bilirsiniz: “Hafızai beşer nisyan ile maluldür” derler. Kelime kelime tam Türkçe karşılığı “İnsan belleği unutkanlıkla sakatlanmıştır” demek. Aslında kötü gazetecilik açısından, belki bu deyişi, “Medya, nisyan ile maluldür” diye değiştirmek olanaklı: En büyük gazetelerimizde bile bazen, bir gün önce sürmanşetten verdiği çok önemli bir haber hakkında ertesi gün tek satır bile bulamazsınız! Elbette “Hafızai beşer nisyan ile maluldür” sözü, yani insan belleğinin unutkan olması, en çok dönek yazarların ve sahtekâr politikacıların güvendiği bir niteliktir! Ama Türkiye’de de, hem işini iyi yapmaya çalışan hem de dürüst olan yazarlar ve politikacılar var… Bugün size onlardan birinin, Mehmet Y. Yılmaz’ın Hürriyet’te 13 Ağustos 2012 tarihindeki yazısını bir örnek olarak sunmak ve bu vesileyle Türkiye’nin sıcak gündemi ile unutturulan, unutulan konulara işaret etmek istiyorum. Yazıda üç ara başlık altında üç ayrı bölüm vardı. Ben bu yazımın asıl konusu olan, üçüncü bölümden başlamak istiyorum; ara başlık şöyle: “Hep sorular sordum ama cevaplarını alamadım” Yılmaz, uzun bir süredir, önemli gördüğü birkaç konudaki soruyu her pazartesi tekrarlayarak devletimizi yöneten politikacılara soruyor. Böylece, bence bütün gazetecilerin ve yazarların sahip olması gereken “fikri takip” duygusunu çok iyi sergiliyor. Okurları sıkılmasın diye de her hafta değişik bir şarkı ile başlıyor yazısına; o bölümü geçerek sorulara geliyorum: “1 KPSS çetesi neden yakalanamadı? KPSS sorularını çalıp, dağıtan suç örgütü, Başbakan’ın peşlerine MİT’i takmasına rağmen yakalanıp mahkemeye çıkarılmış değil. Bir şarkıdan, bir bildiriden, bir çakmaktan suç örgütü çıkarabilen hukuk düzenimiz, soruları çalıp, belli kişilere dağıtan çeteyi ortaya çıkaramadı. Bu çeteyi acaba kim koruyor? Nasıl güçlü bir çete ki bu, MİT’i, polisi, savcıları bunları bulup ortaya çıkaramıyor? 2 Bülent Arınç’a suikast palavra mıydı? Zamanın TBMM Başkanı Bülent Arınç’a suikast girişimi iddiası ortaya atıldığında Türkiye ayağa kalkmıştı. Bir siyasetçiye, üstelik de asker kişiler tarafından suikast planlanması, dünyanın başka yerlerinde olacağı gibi Türkiye’de de dehşet uyandırmıştı. Ama aradan neredeyse üç yıl geçti hâlâ yakalanan yok, sanık yok, iddianame yok! Bülent Arınç’a suikast girişimi örtbas mı edildi, yoksa zaten böyle bir şey yoktu da o günkü bazı hesaplar için böyle bir palavra mı ortaya atıldı? 3 Suudi Arabistan Kralı’nın hediyeleri nerede? Suudi Arabistan Kralı, ziyaret ettiği ülkelerin devlet yöneticilerinin eşlerine de pahalı mücevherler armağan ediyor. Bunu biliyoruz. Kral, Türkiye’ye de geldi ve burada da armağanlar verdi, bunu da biliyoruz. Ama hediyelerin akıbetleri ne oldu, işte bunu bilemiyoruz. Oysa yasalarımıza göre bunlar 15 gün içinde beyan edilmeli ve ilgili kişinin kurumuna teslim edilmeliydi. Bu soruyu neredeyse dört yıldır durmadan soruyorum, bir yanıt alamadım. TBMM’de bununla ilgili sayısız soru önergesi verildi, yine tık yok. Bu hediyeler ne oldu? Zamanında beyan edildi mi? Edildiyse neden bu beyannamenin bir fotokopisi basına açıklanmıyor?” Gördüğünüz gibi hepsi çok önemli ama kamuoyuna unutturulmak istenen konular! Üstelik Yılmaz, bu sorulara geçmeden önce, sütununun güncelliğini koruyan iyi bir yazar olarak Türkiye’nin sıcak gündemindeki iki çok önemli soruna daha parmak basmıştı. Biri, çocukları, gençleri, aileleri perişan eden, gelecek kuşaklara ipotek koyan, sözde eğitim reformu skandalı… Öteki de artık bütün toplumun üzerine bir kâbus gibi çökmüş olan yargı sorunları. Dikkat edilirse, her hafta tekrarladığı sorularla, ele aldığı eğitim ve adalet konuları arasında, adalet, eğitim, şeffaflık, sorumluluk gibi Türkiye’deki “İleri demokrasinin(!)” temel sorunları arasında da bir ilişki var. Mehmet Y. Yılmaz’ın bu yazısı iletişim fakültelerinde ders olarak okutulmalıdır! (Yılmaz’ın dünkü yazısı da çok güzeldi ama beğendiğim her yazıyı burada alıntılamak gibi bir lüksüm yok; keşke olsaydı…) Fotoğraf: AYSU ÖZBABACAN Çocuğa zincir ? KONYA (Cumhuriyet) Merkez Karatay ilçesinde Y.E’nin (10) pencereye zincirle bağlandığını gören yurttaşlar polisi aradı. Gözaltına alınan amca Burhan E, “Y.E. daha önce birkaç kez adli olaya karıştı. Evden kaçmasın diye zincirle bağladım” diye ifade verdi. Y. E’nin anne ve babasının kent dışına çıktığı öğrenildi. Dönüşüm sırası Derbent’te mi? ? Derbent’teki proje kapsamında, Derbentlilere 1015 bin TL karşılığında her daire başına, brüt 7585 metrekare genişliğinde birer daire verilecek. 1600 bağımsız bölümden oluşan alanın, dönüşümle birlikte yüzde 68’i konut, yüzde 13’ü yeşil alan, yüzde 3’ü dini tesis alanı ve yüzde 3’ü ise okul alanı olarak düzenlenecek. HÜLYA KESKİN Sahte diplomalı yapılaşma dönemi İstanbul Haber Servisi TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu’nun Beyoğlu’ndaki merkezinde gerçekleştirilen toplantıda, yapıların denetimlerine ilişkin yapılan son düzenlemeler mercek altına alındı. Toplantıda konuşan TMMOB Mimarlar Odası’ndan Hüseyin Kargın, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 81 il valiliği ve büyükşehir belediye başkanlıklarına gönderilen genelgeye dikkat çekti. Genelgede yapı projelerinde meslek odalarının inceleme yapamayacağı ve yapıları vizeleyemeyeceği, yapı ruhsatı düzenlemeye yetkili idarelerce meslek adamlarından oda kayıt belgesi talep edilemeyeceğinin yer aldığını vurgulayan Kargın, odanın birçok sahte diploma tespit ettiği bir ortamda, meslek odasından belge istenmemesinin kontrolsüz bir şekilde sahte diplomalarla yapılaşmaya ve kamu güvenliği açısından büyük sorunlara yol açacağını söyledi. Polisten polise övgü! ? Haber Merkezi Antalya Emniyet Müdürlüğü’nde 4. sınıf Emniyet müdürü olan Sedat Göktaş, İzmir Karabağlar’da polisin bir genci öldürmesine ilişkin bir sosyal paylaşım sitesinde açıklama yaptı. Göktaş mesajında, “Helal olsun, sokak ortasında dayak yiyipte üniformayı rezil etmediniz. Ölen ve yaralanan köpeklere Allah’tan rahmet dilemiyorum” ifadesini kullanırken, mesaj tepkiyle karşılandı. İÜ ilk 500’de ? İstanbul Haber Servisi Yükseköğrenim alanında etkili otoritelerden biri olarak kabul edilen Çin’deki Jiao Tong Üniversitesi, Dünyanın En İyi 500 Üniversitesi 2012 listesini açıkladı. Listeye Türkiye’den giren tek üniversite olan İstanbul Üniversitesi (İÜ), mezunların başarısına göre 125., SSCİ, SSC yayın sayısına göre 311., öğretim üyesi başına düşen yayın sayısına göre 378. oldu. İstanbul Üniversitesi, toplamda ise 400500 bandında yer aldı. ıllardır tapu sorunu yaşayan Sarıyer’in Derbent Mahallesi’nde bugünlerde başlatılması planlanan kentsel dönüşüm projesine, 282 dönüm arazi üzerine kurulu Derbent Mahallesi sakinleri kuşku ile bakıyor. Tapu sorununu çözmek için Derbentliler tarafından kurulan Sınırlı Sorumlu Çamlıtepe Mahallesi Yapı Kooperatifi’nin Başkanı Aydemir Görmez, Derbent’in ulaşımı ve konumu itibarıyla birçok kişinin iştahını kabarttığını söylerek, “Karşımızda rant ve para gücü var. Derbent, Sarıyer’in domino taşıdır. Burada Y ne olacaksa diğer yerlerde de olacak” dedi. 38 yıldır Derbent’te yaşanan İsmail Karakartal ise “Benim tapum var. Biz işgalci değil, hak sahibiyiz” diye konuştu. Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç de, “Projenin ayrıntılarını hazırladığımız kitapçıkla halka dağıtacağız. Kimse kat mülkiyeti almadan Derbent’ten ayrılamayacak” ifadelerini kullandı. Kentsel dönüşüm projesi, Boğaziçi İmar Kanunu’na tabi ve sit alanı kapsamında olan Derbentlilerin akıllarında pek çok soru işareti getirdi. Mahallede nisan ayında ku ‘Rantsal dönüşüm’ rulan 61 Pafta 386 Ada 15 ve16 Parsel Yerleşimcileri Sınırlı Sorumlu Çamlıtepe Mahallesi Yapı Kooperatifi’nin Başkanı Görmez, kooperatife kayıtlı 410 binanın bulunduğunu ve bunların 80’e yakınının tapusunun olduğunu anlattı. Projeyi “Kentsel değil, rantsal dönüşüm” olarak nitelendiren Görmez, “Evlerimizin yıkılmasına direndik. Mart ayında, ‘çıkar amaçlı suç örgütü kurmak’ iddiasıyla 14 kişi gözaltına alındık. Bunun dışında 4 ayrı davam daha var. Şikâyetçiler arasında da projenin yıkım ihalesini alan Cemre İnşaat’ın bulunması yaşanan her şeyi açıklıyor” diye konuştu. İBB TOPLANTISI CHP’den ‘ucube’ tepkisi İstanbul Haber Servisi CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Grup Başkanvekili Fahrettin Kayhan, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Karacahmet Cemevi’ne “ucube” benzetmesinin kabul edilemez olduğunu belirterek “Başbakan ‘ucube’ görmek istiyorsa Zeytinburnu’na, Esenyurt’a, Beylikdüzü’ne, Mecidiyeköy’e, Maslak’a gelsin, İstanbul’a baksın, her noktada ‘ucube’ olduğunu görecektir” dedi. AKP Grup Başkanvekil Yardımcısı Ömer Lütfi Arı ise “Başbakanımız cemevine ‘ucube’ demedi, kaçak inşaata ‘ucube’ dedi” sözleri üzerine ise Kayhan “‘Ucube kelimesi, bir inanç merkezi için kullanılıyor. Kaç tane cami kaçak ve ruhsatsız. Gelin ne kadar kaçak cami ve cemevi varsa ruhsatlaştıralım” diye yanıt verdi. 3 kişiye 415 biner TL ? ANKARA (AA) Şans Topu’nun bu haftaki çekilişinde kazanan numaralar “4, 13, 15, 23, 33 ve +3” olarak belirlenirken 5 +1 bilen 3 kişi 415 bin 456 lira 50’şer kuruş ikramiye kazandı. Çekilişte 5 bilenler 1693 lira 50’şer kuruş, 4 +1 bilenler 177 lira 15’er kuruş, 4 bilenler 22 lira 50’şer kuruş, 3 +1 bilenler 12 lira 55’er kuruş, 3 bilenler 2 lira 95’er kuruş, 2 +1 bilenler 4 lira 20’şer kuruş, 1 +1 bilenler 2 lira 45’er kuruş ikramiye kazandı. Deprem kapıda ama... B. Çekmeceli kadınlara Edirne turu İstanbul Haber Servisi Büyükçekmece Belediyesi’nin geleneksel olarak 1986’dan bu yana düzenlediği Edirne gezisi, bu yıl da kadınlar tarafından büyük ilgiyle karşılandı. Yaklaşık 4 bin Büyükçekmeceli kadının katıldığı gezide, Selimiye başta olmak üzere, tarihi camiler ve Balkan Şehitliği gezildi. Geziye katılan Başkan Dr. Hasan Akgün, Mustafa Kemal Atatürk’ün, Edirne gezilerinde uzun süre kaldığı odayı gezdi, anı defterini imzaladı. Geziye, Başkan Akgün’ün eşi Hatice Akgün, Büyükçekmece belediye meclis üyelerinden Coşkun Kaynak, Ahmet Şahin, Emine Demirci, Ersel Yazıcı, Nihat Ülker ve Mustafa Yazıcı da katıldı. Gezi boyunca şehitlik ve camiler de ziyaret edildi. Prof. Dr. Oğuz Gündoğdu ise kentsel dönüşümü bilim insanlarının da istediğini, ancak bugün yapılan kentsel dönüşümün, insanlara daha güvenli bir yerleşim sunmadığını belirtti. İstanbul’da yaklaşık 7.5 büyüklüğünde deprem beklendiğine işaret eden Gündoğdu, afete karşı dayanıklı bir kent yapılmadığını söyledi. C MY B C MY B