13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 TEMMUZ 2012 ÇARŞAMBA [email protected] 14 19. İstanbul Caz Festivali’nden, bağımsızlığının 50. yılını kutlayan ‘su ve orman ülkesi’ne selam KÜLTÜR Kürtaj sanatçıların gündeminde ‘Bedenimiz devletin gündemine girmiş hayrola!’ diyerek yola çıkan Saadet Sorgunlu ve Kardelen Fincancı’nın sanat eylemi herkesin katılımına açık SİBEL ÇORBACIOĞLU Şairin Yüreği Yevtuşenko, unutulmaz şiiri “Nâzım’ın Kalbi”nde, “Bazıları için şiir / bir roldür, / bir dükkâncıktır bazıları için / kârdır. / Onun gibileri içinse / ağrıdır şiir / rol değil” diye yazmıştı. Şiirimizin son elli yıllık serüveninde yüreği halkı ve yurdu için durmadan ağrıyan bir şairimiz de, “Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum” dizelerini yazmış Ataol Behramoğlu. Sonunda onun yüreği de “öfkeden / kederden / sevinçten” çatlama noktasına geldi. Neyse ki günümüz tıp bilimi elli yıl öncesinden çok ileri. Bir konuşmasında, “Bugünkü olanaklarımız olsa Nâzım’ı en az yirmi yıl daha yaşatırdık” diyen Dr. Bingür Sönmez’in ellerinde şimdi sağlığına yeniden kavuştu. Demek ağrımaya devam edebilir ülkesi ve halkı için... ??? 1970’lerde, 80’lerde şiir yazmaya başlayanlar için benzersiz iki öncü şair vardı: Bir Gün Mutlaka yazarı Ataol Behramoğlu ile Evet İsyan yazarı İsmet Özel. Bu iki yeni şair, gençliklerinin heyecanı ile 68 Hareketi olarak tarihe geçen dönemin yeni bir dünya arayan isyancı ruhunu şiire taşımışlardı. Bu ruh sonraki şairler kadar pek çok İkinci Yeni şairini de ardından sürükledi; şiirimiz 1970’lerde yeni bir ilerici ivme kazandı. Ataol Behramoğlu’nun sonraki kuşaklarla bağı, şiirsel bir bağ olmanın çok ötesine geçti. Onun okuduğu, yazdığı her şey, görüşleri, siyasal eylemleri, genç kuşağın ilgi odağında oldu. Dahası pek çoğumuzun hayatlarımızın bir parçasıydı. Kimimiz okuyacağımız kitapları ondan öğrendik, kimimiz şiirlerimiz için onun düşüncelerine başvurduk, kimimizin oturacağı evi o buldu, kimimize sırtındaki paltoyu verdi. Ortadan kaybolanımız olduğunda nerede olabileceği ona soruldu. Tatillere, şenliklere onunla gittik. Bütün bir kuşak için bulunmaz bir arkadaş ve kılavuz oldu. ??? Ataol Behramoğlu, zengin yaşam deneyiminin nerdeyse her nefesini şiire taşımayı bildi. Bu nedenle şiiri hep genç bir şiir olarak kaldı. Bir Gün Mutlaka’nın yirmili yaşlardaki şairiyle Hayata Uzun Veda’nın altmışlı yaşlarının sonuna gelmiş şairinin kırk yıl boyunca aynı lirik söyleyiş gücünü koruyabilmiş olmasını, ancak çatlayana dek yaşam tutkusuyla çarpan bir yürekten başka ne açıklayabilir? Ataol Behramoğlu şiiriyle de, hayatıyla da yol göstermeyi sürdürüyor. Ona bakarak insanın nasıl yetmiş yaşında da delikanlı kalabileceğini görebiliriz. Ona bakarak insanın nasıl bütün bir hayatı çocuk bakışlarının saflığı içinde ama bir militan kararlılığında geçirebileceğini anlayabiliriz. Ona bakarak şiirin olağanüstü bir yaşam ve savaşım gücü taşıdığına tanık olabiliriz. “Yeryüzü dediğimiz / Şeye ait ne varsa / Hepsini tek bir / Şiirde yoğunlaştırabilmek / Sahici ve hakiki / Bir şiirde / Dokunduğunuzda / Kımıldayan / Sanki hep yeniden / Doğmaya yetenekli”. Hayat dediğimiz her anı mucizelerle dolu şey, o şiirin kendisidir aslında. Bir Jamaika efsanesi MURAT BEŞER Ernest Ranglin, ülkesinde bir ‘halk kahramanı’; uluslararası arenada ise adı Bob Marley ile yan yana okunan bir müzik devi. hatip kadar etkileyici, kıvraklığı ve esnekliği sizi hemen yatıştıracak kadar güzeldir. Sakin tremololarıyla pıtır pıtır çalar; Adam nasıl köklerine tutkuyla bağlı olmasın ki? Gitar çal “Below The Bassline”, “Memories Of Barber Jack”, maya amcalarını izleyip taklit ederek başlamış. Sonra da kim “Gotcha!” gibi birbirinden güzel albümler hediye etmiştir biseler tutamamış. Karayip müziğinin yükselişinin arkasında ze. Soft tone skabluesreggae karışımı bir ses örgüsü içinde, ki öncü kuvvetlerden biri o. 80 yaşındaki Jahâkim tonlarımız caz elbette. maikalı gitar virtüözü Ernest Ranglin, sözünü Ranglin’in kariyeri boyunca ihya ettiği isimler ? Jamaika’nın ettiğimiz benzersiz müzisyen. Ülkesinde bir arasında The Skatalities, Prince Buster, The halk kahramanı, uluslararası arenada ise adı Bob Wailers ve Jimmy Cliff’in bulunduğunu ayrıca efsane Marley ile yan yana okunan bir efsane. anımsatalım. müzisyenlerini bir Mamafih, reklamlarda duymamıza, filmlerde “Jamaican Legends” projesinin altyapısı araya getiren konser, Sly&Robbie’ye emanet. 1978 yılında davulcu Sly dinlememize rağmen ülkemizde pek çok yabancı müzisyenin olduğu gibi taşıdığı değerlerle, mübu akşam 21.00’de Dunbar ile basçı Robbie Shakespeare tarafından zikal mertebesiyle ünü arasında ters orantı buThe Marmara Esma oluşturulan reggae dub ikilisinin, Marianne Falunanlardan Ranglin. Geçen yıl ülkemize konithfull’dan Madonna’ya, Serge Gainsbourg’dan Sultan’da. sere geldiğinde, bu büyük ustayı sadece 100 kiGrace Jones’a pek çok yıldıza emeği geçmiş. OnSeksenindeki lar halen kulvarlarında geçilmeyen lider müzisşilik bir dinleyici karşılamıştı. yenler. Caz festivalinin kitapçığında açıklanan kadAncak bu kez çok daha fazlasını bulacağı kebenzersiz gitar roda Monty Alexander yer alıyordu, ama üzülsin; çünkü hem belli bir önem atfedilerek ağırvirtüözü Ernest meyelim, bu turnede tuşlu çalgıların başında bir lanıyor, tanıtımı yapılıyor hem de Jamaika’nın bağımsızlığının 50. yılında gerçekleştirilecek çok Ranglin’e birbirinden başka efsane var; Bob Marley&The Wailers’ın ünlü klavyecisi Tyrone Downie bu. Onun da birlikte özel projeyle ülkenin efsane isimlerini bir araönemli adlar eşlik çalıştığı isimler arasından Black Uhuru, Buju ya getiren bir projeyle geliyor. 19. İstanbul Caz edecek. Banton ve Peter Tosh bulunuyor. Festivali kapsamında bu akşam Esma Sultan’da Arawak’ların (*) “su ve orman ülkesi” anlagerçekleşecek “Jamaican Legends / Jamaikalı Efsaneler” adlı konserin sahnesinde birbirinden önemli mına gelen Jamaikası, bundan 50 yıl önce bağımsızlığına kaisimler olacak Ranglin’in yanında. Bunlar davulcu Sly Dun vuşurken bir zamanlar buralardan koparılıp göçertilen Siyah bar, basçı Robbie Shakespeare, klavyeci Tyrone Downie adamlar, metropollerde yarattıkları müziklerle bize cici mave Jamaika kökenli İngiliz reggae şarkıcısı Bitty McLean. malar vermeye devam ediyorlar… (*) İspanyol istilası öncesi Karayipler’de yaşayan yerli Ranglin son derece özgün ve yaratıcı bir müzisyen; onun gitara dokunuşu kadife eldivenli birinin yüzünüzü okşamasını halk. ([email protected]) aratmaz. Tarzı, yumuşak diliyle yılanı deliğinden çıkaran bir ‘Çocukluğum Yurdumdur’ 31. İstanbul Kitap Fuarı’nın onur konuğu Hollanda, onur yazarı Gülten Dayıoğlu, teması çocuk ve gençlik edebiyatı ? 1725 Kasım günleri arasındaki fuarda Hollanda ve Türkiye’nin yazarlarının birbirlerini daha iyi tanımalarına çalışılacak. Onur yazarı Dayıoğlu için söyleşi ve paneller düzenlenecek. Kültür Servisi TÜYAP Tüm Fuarcılık AŞ tarafından, Türkiye Yayıncılar Birliği işbirliğiyle bu yıl 31’incisi düzenlenecek Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nın onur konuğu Hollanda, onur yazarı ise Gülten Dayıoğlu olarak belirlendi. Büyükçekmece’deki TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde 1725 Kasım tarihlerinde, “Çocukluğum Yurdumdur Çocuk ve Gençlik Edebiyatı” temasıyla düzenlenen 31. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nın basın toplantısına Hollanda Başkonsolosu Onno Kerves, TÜYAP Kültür Fuarları Genel Koordinatörü Deniz Kavukçuoğlu ile Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Metin Celâl katıldı. Kerves, TürkiyeHollanda arasındaki ilişkilerin 400. yılı çerçevesinde, Hollanda’nın fuarın “Onur Konuğu” seçilmiş olmasından büyük bir memnuniyet duyduklarını ifade ederek “İki ülke arasındaki ilişkiler 400 yıl önce ağırlıklı olarak ekonomik çerçevedeydi, şimdiyse daha kapsamlı bir hale geldi. HollanTürkiye’de daha iyi tanıtılması gerektiğini belirtti. Metin Celâl ise “Biz yayıncılar olarak her yıl, Türkiye’ye gelen yayınevleri ile işbirliği yapmaya gayret ediyoruz. Hollanda’da çok kıymetli ve önemli yazarlar olmasına karşın, onların Türkiye’ye yansımaları söz konusu değil. Bunun tersi de, yani Türkiye’deki yazarlar da aynı şekilde Hollanda’da yeterince tanınmıyor. Biz de bu nedenle bu yılki fuarda, iki ülkenin yazarlarının birbirlerini daha iyi tanıması üzerinde çalışacağız” dedi. 31. İstanbul Kitap Fuarı’na çocuk, gençlik ve yetişkin edebiyatı alanında, Hollanda’dan 15 yayınevi katılacak. Hollanda’dan yayınevleri ile Türkiye’deki yayınevleri; atölye, söyleşi ve toplantılarda bir araya gelecek. Hollandalı yazarlar Erik Jan Zürcher ve Henk Boom ile İran asıllı Kader Abdollah’ın yanı sıra Hollanda’nın önemli illüstratörlerinden Marit Tornqvist de fuarın konuğu olacak. Hollanda Edebiyat Fonu tarafından hazırlanan ve dünyayı dolaşan “Bir Fil ile Gelen” sergisinde de 24 çocuk kitabı illüstratörlerinin çalışmalarından bir seçki yer alacak. Fuarın Onur Yazarı Gülten Dayıoğlu için söyleşi ve panel gibi çeşitli etkinlikler düzenlenecek. Yurtiçi ve yurtdışından 600’ün üzerinde yayınevi ve sivil toplum kuruluşunun katılacağı fuara eşzamanlı olarak 22. İstanbul Sanat Fuarı ARTIST 2012 de düzenlenecek. Kadıköy’den iki sanat atölyesi... İkisinin de sahibi kadın sanatçılar. Atölye Çıkızgâh Saadet Sorgunlu’nun, Atölye Panorama ise Kardelen Fincancı’nın mekânı. Bu iki ismi bir araya getiren ise gelecek yasama yılında çıkarılması planlanan kürtaj yasası. “Bedenimiz devletin gündemine girmiş hayrola!” diye yola çıkan bu iki sanatçı, Sorgunlu’nun öncülük ettiği kolektif bir eyleme imza atmaya hazırlanıyor. 78 Temmuz tarihlerinde kürtaj üzerinden manipülasyona, gündem değiştirmeye, kadınların bedenlerine el uzatma çabalarına karşı hak ve özgürlükleri savunmak için sanatçı atölyelerini birer sergi alanına dönüştürüyorlar. Kürtaj yasasının haziran ayı sonunda görüşüleceği beklendiği için, sonrasına denk gelen 78 Temmuz’u Saadet Sorgunlu’nun ‘Kadın eylem tarihi olarak Bedeni’ adlı yapıtı. belirleyen ekip, yasanın görüşülmesi ertelense de eylemin görüşmelerden önce olmasının farkındalık yaratmakta etkili olabileceğini düşünüyor. Türkiye’deki atölyelere, sanatçılara, katılmak isteyen herkese açık olacak eylemle eserler üzerinden ortak bir dil ve tavır oluşturmak hedefleniyor. Ayrıca atölyesi olmayan sanatçılar için İstanbul Anadolu yakasında KargART, Ütopya Platform, Anadolu Mozaik Sanatı ve Sanatçıları Derneği ve Avrupa yakasında Depo İstanbul, Galata Fotoğrafhanesi ve Beks, Diyarbakır’da Diyarbakır Belediyesi Galerisi, Yalıhan/Çanakkale’nin bu eylem için sanatçılara kapıları açık olacak. Eylem kapsamında üretilecek eserlerin fotoğrafları, kayıt ve röportajları da eylem sonrasında internet sitesinde yayımlanacak, sponsor bulunması halinde ise bir katalog haline getirilecek. “Kürtaj yasağı yasal tecavüzdür” diyerek bu sanat eylemine destek vermek isteyenlerin, 6 Temmuz’a kadar www.78temmuz.com, [email protected] ya da [email protected] adreslerine ulaşmaları yeterli. Madonna’nın turne TIR’ı devrildi ? STOCKHOLM (AA) Pop divası Madonna’nın turne TIR’ı İsveç’te devrildi. Polis, Madonna’nın Göteborg’da vereceği konser için ekipman taşıyan TIR’ın, otoyolda devrildiğini, kazada bir kişinin yaralandığını bildirdi. Üç aracın da hasar görmesine yol açan kazanın, Madonna’nın yarın Göteborg’da vereceği konseri etkileyip etkilemeyeceği belli değil. ARTnews DERGİSİ DÜNYANIN ÖNDE GELEN 200 KOLEKSİYONERİNİ AÇIKLADI Türkiye’den Cıngıllıoğlu ve Kıraç’lar listede Kültür Servisi ABD’nin önemli sanat dergilerinden The ARTnews, yaz sayısında dünyanın önde gelen 200 koleksiyonerinin ismini sıraladı. Listede Türkiye’den işadamı Halit Cıngıllıoğlu ile Suna ve İnan Kıraç da var. İlk 10’da ise Hélène ve Bernard Arnault, Debra ve Leon Black, Edythe L. ve Eli Broad, Pierre Chen, Alexandra ve Steven A. Cohen, Jo Carole ve Ronald S. Lauder, Dimitri Mavromatis, Philip S. Niarchos, François Pinault ve Sheikha Al Mayassa bint Hamad bin Khalifa Al Thani’nin isimleri yer alıyor. Geçen yıl açıklanan listede de Türkiye’den aynı isimler yer almış, Halit Cıngıllıoğlu ise ilk 10’a girmişti. Yurtdışında yaşayan işadamı Cıngıllıoğlu’nun koleksiyonunda empresyonizm, savaş sonrası dönem, modern ve çağdaş sanat yapıtları yer alırken, Kıraç ailesi oryantalist tablolar, Anadolu ağırlık ve ölçüleri, Kütahya çini ve seramiklerini koleksiyonuna ekliyor. 22 ülkeden koleksiyoner, müzayedeci, müze müdürü, işadamı, danışman ve küratörlerden oluşan listede bu yıl en çok New York’tan isim yer alıyor. Yüzde 84 oranıyla listenin zirvesinde yer alan çağdaş sanat eserlerini ise yüzde 37 ile modern sanat, yüzde 14 ile savaş sonrası dönem sanatı takip ediyor. da’da 400 binin üzerinde Türk kökenli vatandaşımız yaşıyor. Bu da demek oluyor ki kültürel ilişkilerin, kültürel çeşitlilik adına oldukça önemli olduğu bir dönemden geçiyoruz. Bu anlamda edebiyatın da katkısı yadsınamaz” diye konuştu. Deniz Kavukçuoğlu da sözün devamını şöyle getirdi: “Hollanda’dan gelen yayınevleri, ağırlıklı olarak çocuk ve gençlik edebiyatı üzerine olduğu için fuarın geneli de bu yönde kendini gösterecek. Diğer yandan Hollanda’nın önemli illüstratörleri de İstanbul’a gelerek, burada bir sergi açacaklar.” Kavukçuoğlu, kültürel açıdan zengin birikime sahip bir ülke olan Hollanda’nın Gülten Dayıoğlu C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle