24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 TEMMUZ 2012 CUMA CUMHURİYET SAYFA ekonomi@cumhuriyet.com.tr EKONOMİ 11 Şimşek’in ‘kara delik’ olarak itham ettiği SGK, prim gelirini artırmak için bazı meslekleri incelemeye aldı SGK yeşil sahaya indi ? Birinci futbol liginde oynayan sporcu ve antrenörlerin asgari ücretten prim ödediğini gördüklerini anlatan SGK Başkanı Fatih Acar, bu kişilerden üst sınır olan 6.5 katını beyan etmelerini istediklerini, böylece 38 milyon liralık gelirle primlerini yükselttiklerini belirtti. Kurum aynı şeyi basketbol takımı, otel ve konaklama yerleri ile diyaliz merkezlerine de yapacak. Ekonomi Servisi Maliye Bakanı Şimşek’in kara delik olarak nitelediği SGK, gelirleri artırmak üzere harekete geçti. İlk etapta asgari ücretten prim ödeyen futbolcu ve antrenörlerin peşine düşen kurum, bu konudaki çalışmaları yaygınlaştıracak. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Fatih Acar SGK’nin bir kara delik olmadığını, geçen yılki iyileşmenin prim yapılandırılmasından kaynaklandığını söyledi. Ekonomi basınıyla sohbet toplantısında bir araya gelen Acar, sosyal güvenlik sisteminde bugüne kadar yapılan yenilikleri ve sonuçlarını anlattı. Soruları da yanıtlayan Acar, bütçe gerçekleşmeleri açıklamasında, performansı olumsuz etkileyen unsarlardan birinin SGK’deki kara delik olduğunu söyleyen Şimşek’in görüşlerinin hatırlatılması üzerine, SGK’nin kara delik olmadığını vurgulayarak, “Geçen yılki altı aylık gerçekleşmelerde prim yapılandırmasından dolayı 4.05 milyar liralık prim tahsilatı oldu. Bu yıl Fatih 1.6 milyar liralık prim tahsilatı Acar yapıldı. Bu bir olumsuzluk gibi görünebilir ama geçen yılki artış prim yapılandırmasından kaynaklanan bir şeydi” diye konuştu. Acar, global bütçeden devlet hastaneleri için öngörülmeyen 600 milyon liralık ödeme yapıldığını da hatırlattı. Acar, 2008’de hayata geçirilen sosyal güvenlik reformu sonrasında 1 milyon 142 bin 467 tescilsiz sigortalının kayıt altına alındığı ve kayıtdışı istihdamın Mart 2012 itibarıyla yüzde 37.5’e indiğini söyledi. 2008’de yapılan Sosyal Güvenlik Reformu’ndan bugüne kadar gelir ve giderlere bakıldığında iyileşmelerin olduğunu ve açıkların azalarak devam ettiğini belirten Acar, “2007’de 25 milyar lira olan gelirgider açığı, 2011’de yüzde 35 azalarak 16 milyar lira oldu” dedi. KİTEGAMİ: İşsizden Fazla Güvencesiz... CHP’nin son kurultayında rotanın genelde sola, özelde emek sınıflarına daha çok döndürüldüğünden söz ediliyor. Doğruluğunu, yaşamadan anlayamayız. CHP, kaybolan onca yılında bunu yapabilmiş olsaydı, Türkiye bugün başka bir yerde olurdu. Rota gerçekten de emek sınıflarına doğru belirlendiyse, CHP’nin odaklanacağı öncelikli kesim, sayıları 2.5 milyonu bulan işssizler kadar güvencesizler olmalıdır. İşsizlerin örgütlenemediği ortada. Güvencesizler ve işsiz, güvencesiz bırakılma korkusuyla yaşayan milyonlar, örgütlenmekten uzak durmaktalar. O nedenle işsizler kadar güvencesizlere sahip çıkmak CHP’nin asli işi olmalıdır. Güvencesiz, yani kaçak çalışan sayısı, açık işsizleri neredeyse 1 milyon aşmaktadır. 15 yaşın üstünde 54 milyon nüfusu olan Türkiye’de, bu nüfustan işgücü olmaya çıkanlar, yarıyı bulmazken (yüzde 49.6), bu kamburu hiç yokmuş gibi unutup sahaya çıkanların sadece yüzde 9’unun yani 2.5 milyonunun işsiz olduğu ile avunuyor, hatta övünüyorlar. AB’de işsizliğin çift rakamlı olduğundan, mesela İspanya’da yüzde 25, hatta Endülüs’te AB rekoru olarak yüzde 30’u bulduğundan dem vurarak, hava bile atan sefiller var. Daha önce 19 Mart tarihli yazımda sayılarla göstermiştim; bizde “ev kadını” diye tasnif edilen 12 milyon kadın, İspanya’daki kadar işgücü pazarına çıksalardı, bizde de işsizlik yüzde 25 görünürdü. Bu gerçek bir yana, işi var görünenlerin hali nedir, ne kadar ücrete talim eder, ondan öte iş güvenceleri ne kadar vardır soruları hep arka planda kalır. Oysa, işi varmış görünenlerin çoğunun yüreği ağzındadır. Güvencesizlik, en az işsizlik kadar yakıcı, insafsız bir uygulamadır emek sınıfının üstünde. Resmi söylemde “kayıt dışı” olarak tanımlanan sosyal güvenceden yoksunluğun boyutları konusunda tam bir mutabakat da yok. Bu konuda veri üreten iki kurumun sosyal güvencesiz çalışan sayıları arasında büyük farklar var. Bunlardan Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK, aylık hanehalkı işgücü anketlerinde deneklerine, bir sosyal güvenlik kurumu çatısı altında olup olmadığını sorarak oradan “kayıt dışı istihdam” verileri üretiyor. Buna göre, örneğin en son Nisan 2012 TÜİK verileri istihdamın yüzde 38.8’ini “kayıt dışı” olarak belirliyor. Bu da 9.5 milyon çalışan nüfus demek. Yeterince yatırım yok Bakanı Zafer Çağlayan, TürkJapon İş Forumu’nda yaptığı konuşmada da, değişen dünyada artık büyük balıkların küçük balıkları yutmadığını hızlı olanların yavaşları yuttuğunu belirterek “Türkiye olarak çok hızlı hareket etmek zorundayız. Hızlı olan pastadan payını alıyor” dedi. Japonya Ekonomi, Sanayi ve Ticaret Bakan Yardımcısı Keira Kitagami de, Japonya’nın en büyük sorununun nüfus azalması olduğunu belirterek “Nüfusumuz yaşlanıyor ve artış yok. Bu da işçi talebini düşürüyor. Yurtdışında ilişkileri geliştirerek ticaretimizi devam ettirmek istiyoruz. Türkiye’ye yeteri kadar yatırım yapmadığımızın farkındayız. Türkiye hızlı büyümeyi yakalayan bir ülke. Bu nedenle Türkiye’ye önem veriyoruz” dedi. Japonya Dışişleri Bakanı Koichiro Gemba Zafer Çağlayan Japonya Ticaret Bakanı Yukio Edano Japon nüfusun yaşlandığını ve bunun da işçi talebini azalttığını söyleyen Kitagami, “Bulunduğu konum itibarıyla çok ilgi çeken bir ülke. Japon hükümeti ile Türk hükümeti arasında resmi diyaloğu başlatmış bulunuyoruz. Bundan sonra Japon firmaları Türkiye’ye daha fazla yatırım yapacaklardır” dedi. Japonya’ya nükleer santral için davet NAZMİ AKDAĞ ? Japonya’da Türkiye’nin yeni teşvik sistemini anlatan Çağlayan, yıllık cirosu 505 milyar dolara ulaşan Mitsubishi, İtochu, Daiichi ve Mitsui’nin yöneticileriyle görüştü. malar çeşitli konularda faaliyet gösteriyorlar. Ama özellikle enerji konusunda yatırım yapmak istiyorlar. Nükleer santral konusunda ellerini çabuk tutmalarını istedim” dedi. Teşvik paketinin heyecan yarattığını söyleyen Çağlayan, bunun önümüzdeki günlerde etkisinin görüleceğini belirtti. Çağlayan, “Stratejik yatırımlarda teşvik miktarları daha fazla olacaktır” diye konuştu. Konuşmaların ardından Türk ve Japon firmaları ikili görüşmeler yaptı. En büyük gider emekli maaşları Kurumun 2012 yılı mali yapısına ilişkin de bilgi veren Acar, SGK’nin bu yıl prim gelirinin 93 milyar; 109.2 milyar lirası emekli aylıkları, 14.9 milyar lira ilaç giderleri, 27.7 milyar da tedavi giderleri olmak üzere toplam 157.8 milyar lira gider öngörüldüğünü anlattı. TOKYO Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ikili görüşmeler yapmak için geldiği Tokyo’da Japon firmalarına “Türkiye’de Nükleer santral kurma”ları için çağrıda bulundu. Japon Dışişleri ve Ticaret Bakanı’yla yapılacak ikili görüşmeler sonunda imzalanacak ikili sözleşmeyle Türkiye ile Japonya ticari ilişkilerinin resmiyet kazanacağını belirten Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, “Türkiye bugüne kadar AsyaPasifik ülkeleriyle gerektiği gibi ticari ilişkilere gi rememiştir. Japonya, Kore ve Çin’in ithalatı 3 trilyon dolar. Bizim bu üç ülkeye ihracat yapmamız gerek. Bunlara satacak her türlü ürünümüz var” dedi. Ekonomi Bakanı Çağlayan, Japon firmalarının her geçen gün Türkiye’ye ilgilerinin arttığını ve Türk firmalarıyla ortaklık yaparak üçüncü ülkelere yatırım yapmak istediklerini söyledi. Japonya’nın 4 büyük firmasının üst yöneticileriyle (CEO) görüştüğünü de sözlerine ekleyen Çağlayan, “Bu dört firmanın 740 bin çalışanı ve 505.4 milyar dolar ciroları var. Bu fir İstihdamda KayıtlıKayıtsız; (TÜİK, SGK Farkı, Bin Kişi, %) TÜİK Toplam TÜİK Kayıtlı TÜİK Kayıtsız Kayıtsız % SGK Kayıtlı TÜİK/SGK Fark Fark, % Toplam 24.630 15.074 9.556 38.8 17.955 2.881 19.1 Ücretliler Diğerleri 15.334 9.296 12.066 3.008 3.268 6.288 21.3 67.6 14.659 3.296 2.593 288 21.5 9.6 Kaynak: TÜİK İşgücü Anketi ve SGK Nisan 2012 Verileri Danışma hattı kuruldu Alo 170 Sosyal Güvenlik Hattı servisiyle ilgili bilgiler veren Acar, hattın 24 saat hizmet verdiğini ve telefonlara bakan kişilerin ciddi anlamda bilgili olduğunu, konuyla ilgili her türlü bilgiyi paylaşabileceklerini anlattı. Acar, Alo 170 hattında 100 kişinin çalıştığını, bunların yarısının da engelli olduğunu belirtti. Acar, konuyla ilgili olarak Kamu Spotu tanıtım filmi hazırlandığını ve önümüzdeki günlerde televizyonlarda yayımlanacağı bilgisini verdi. “Gereksiz yere kan tahlilleri, MR çekimleri yapılmasının ne kadar tehlikeli olduğunu biliyorsunuz, geçen ay dizi yapımcılarıyla da buluştuk. Önümüzdeki sezon bir MR çektirmenin, gereksiz yere fazladan ilaç kullanımının ne kadar zararlı olduğunu anlatacaklar dizilerinde. Halkımızı bilinçlendirmemiz gerekli” diyen Acar, toplantıda 25 yıllık bürokrasi hayatından derlediği anıları kitaplaştırdığını da duyurdu. Düzenlenen toplantıda bu kitaba ilişkin bilgiler de verdi. Acar, bürokrasinin insan odaklı olmasının önemini anlatarak, Türkiye’deki bürokratlara yol göstermesini istediği bir eser kaleme aldığını belirtti. Dizilerden yardım Sönmez Çimento’dan Adana’ya yatırım Ekonomi Servisi Sönmez Holding, Kutlucan Şirketler Grubu ve Aunde Teknik ortaklığındaki Sönmez Çimento, Adana Yumurtalık TAYSEP Serbest Bölgesi’nde işletme sermayesi dahil 165 milyon dolara yeni bir entegre çimento fabrikası kuracak. Projeyi üstlenen Çinli AVIC’nin Başkan Yardımcısı Jin Li ile Sönmez Holding Yönetim Kurulu Başkanı Celal Sönmez, fabrikanın makinelerinin temini için protokol imzaladı. Sönmez Çimento’nun, artan talebi karşılamak adına Türkiye ve bölge ekonomisi için önemli bir değer yaratacağını ifade eden Sönmez, yatırımın, yapım aşamasında bölge halkına bin kişilik direkt, faaliyete geçmesinden sonra da yaklaşık 300 direkt ve 2 Jin bin 500 dolaylı olLi mak üzere önemli Celal bir istihdam sağlaSönmez yacağını ifade etti. TÜİK, kayıt dışı çalışan nüfusun 3.3 milyon kadarının ücretli sınıf olduğunu, kalanının ağırlıkla tarımda kendi hesabına çalışanlar olmak üzere ücretli dışı nüfus olduğunu belirtmekte. O zaman, 2.5 milyon resmi işsize karşılık 3.3 milyon kaçak, yani sosyal güvencesiz, primi, vergisi ödenmeden çalıştırılan bir nüfustan söz ediyoruz demektir. Genel eğilim de, çalışan emek sınıfını daha çok güvencesizleştirmek, “esnek çalışma modelleri” adı altında işverenlerin istedikleri saat, istedikleri koşullarda çalıştırmalarına imkân sağlayacak düzenlemelere gitmektir. TÜİK’nin kayıtlı istihdamı 15 milyon göstermesine karşılık kısa adı Sosyal Güvenlik Kurumu olan SGK, yaklaşık 18 milyon göstermektedir. SGK’nin prim tahsil ettiği çalışan üstünden bu sayıyı üretmesi daha inandırıcı gelebilir. Ancak burada da şöyle bir çapak vardır. SGK’ye primi ödenen her kişi, çalışan olmayabilmektedir. Pratikten biliniyor ki, sosyal güvenlik olanaklarından erkenden yararlanabilsin diye birçok işveren, eşini, dostunu çalışıyor gösterip primini ödemektedir. Böyle olunca TÜİK ile SGK kayıtlı istihdamı arasında 3 milyona yakın fark çıkmaktadır. Bu çapağın sendikaların 12 Eylül artığı baraj sistemine takılmada kullanılması tehlikesi vardır. Sendikaların toplusözleşme yapabilir duruma gelmesi için konulan barajların hesaplanmasında bu çapaklı SGK verileri kullanılmak istenmekte, bu da sendikaların çoğunu baraj altına atarak işlevsiz kılmaya imkân verecektir. TÜSİAD’ı, MÜSİAD’ıyla sermaye tıkanmış durumdadır ve buna söz birliği etmişçesine “Orta Gelir Tuzağı” demekteler. Erinç Yeldan, son iki yazısında anlattı bunun ne anlama geldiğini. Ben kısaca, eşeğin kuyruğu gibi ne uzayıp ne kısalmak, diyorum bu tıkanmaya. Bu durumu aşmak için sermayenin hedefi emeğin sırtına basmak; daha az ücret, daha az güvence, sosyal hak ile birikimi sürdürmek. İşte güvencesizleştirme ve buna kurban seçilen emek sınıflarının örgütlenmesi, politik parti ve hareketlerin de buna öncülük etmesi burada daha çok önem ve anlam kazanıyor. CHP’nin dizlerinin üstüne doğrulması, ancak emek sınıflarıyla bütünleşmesinden geçer. Sorun budur. Gerisi lafügüzaf… Doruk’tan tam buğdaylı pide Ekonomi Servisi 1 Temmuz’da yürürlüğe giren Türk Gıda Kodeksi Ekmek ve Ekmek Çeşitleri Tebliği’nin, Doruk Group Holding’in 9 yıldır sürdürdüğü üretim esaslarından oluştuğunu ifade eden DorMar Doruk Marmara Un Sanayiciliği Genel Müdürü Gürsel Erbap, Tekirdağ’daki 2 fabrikanın yanı sıra 2009’da Ankara’da kurulan fabrika aracılığıyla günlük toplam 2 bin 400 ton buğday kırma kapasitesine sahip grup, ArGe çalışmaları doğrultusunda, bisküvilik tam buğday unu ve ramazan ayına özel tam buğday unundan ramazan pidesi, poğaça gibi ürün üretimleri yaptıklarını söyledi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle