10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 TEMMUZ 2012 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER AKP, yeni anayasada devletin dini kurallarla yönetilemeyeceği ibaresini istemiyor 5 unutmam olanaksız: “Vicdansızlar, oğlumdan ne istediniz?” Böyle geçiyor günler, haftalar, aylar, yıllar! Bir hüzün bulutu sarmış dört bir yanımızı! Günter Grass’ın “Kasım Ülkesi”ne benziyoruz... “Kasım ölüleri, rahat yatsınlar bırakın! Bizim yaşayanlarla işimiz başımızdan aşkın Ama bunlar onlar değil, onlar uyandı ve katiller olarak yaptıkları aynısı, Ne ödendi ne de vergi alındı karından suçluluk yükünün, ben ondan tutukluyum işte.” ??? 2010 yılıydı... Siirt’te ilköğretim okulunda 4 kız öğrenciye yönelik “cinsel sömürü” iddiasıyla açılan davada müdür yardımcısı Fahrettin K. 46 yıl hapis cezası aldı. Tutuksuz yargılanan 10 sanık 210 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldı. 10 sanık ise aklandı. Bakalım ne kadar hapis yatıp çıkacaklar... Kim bilir ne derin duygular içindesiniz bugün... Vicdanınız sızlıyor. 12 Eylül öncesi cinayetlerde, katliamlarda rol oynayanlar dışarıya çıkıyor. 12 Eylül öncesi işlediği cinayetlerden üçüncü yargı paketiyle özgürlüğüne kavuşan Muhsin Kehya ne diyor: “Pişman falan değilim... O gün öyle gerekiyordu...” Biz hâlâ derin devleti, kontrgerillayı arıyoruz yıllardır. Kontrgerillanın tetikçileri birer birer tahliye olurken işte böyle konuşuyorlar. Başbakan Erdoğan’a “minnet borcu” olduğunu dile getiriyorlar. Bir temmuz sıcağında yelkenli gibi fora edilen umudum yitip gidiyor... ??? Gözlerimi sarmaşıklara dikiyor ve bir kıyı kasabasını düşlüyorum, Karadeniz’i seyrederken. Bir ara kendi kendime mırıldanıyorum: “Dünyanın orta yerinde şeytanın fırtınasını ışıkla parçalayan sendin!” Tutuşan güçlerin inci çiçeklerini koparıyorlar. Bilir misiniz çocuklar yaşamaz, yaşamaya alışır... Oysa çocukların şakaklarında işkence izi, gözlerinde derin endişe var! İyi bakın, göreceksiniz... Laikliğe açık darbe ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP, mevcut anayasada yer alan “devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini dini kurallara dayandırmayı” tehdit olarak görmedi. AKP, anayasanın “din ve vicdan hürriyeti” başlıklı madde önerisine ilişkin istediği değişiklikleri TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyelerine sundu. Anayasada yer alan “devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma” fıkrasına ise yer verilmedi. Ayrıca bu fıkranın devamında yer alan “Kimse siyasi veya kişi ? AKP, mevcut anayasada yer alan “Devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma” fıkrasının yeni anayasada yer almasını istemiyor. AKP’nin önerisinde ayrıca din istismarına getirilen yasağın da yeni anayasada ortadan kaldırılması isteniyor. sel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz” ibaresinin de yeni anayasadan çıkartılmasını talep etti. AKP’nin önerisinde mevcut anayasada aynı maddede yer alan ibadet, dini ayin ve törenlerin Cumhuriyetin nitelikleri, devletin bölünmez bütünlüğünü koruma altına alan 14. maddesine aykırı olmama hükmüne yer vermedi. palı olarak ibadet, eğitim, öğretim, uygulama ve tören yapmak suretiyle dinini veya inancını yaşama, açıklama, din ve inancını değiştirebilme hürriyetini de içerir. (2) Kimse ibadete, dini uygulama ve törenlere katılmaya, dini inanç ve düşüncelerini açıklamaya zorlanamaz ya da bunları yapmaktan men edilemez. Dini inanç, düşünce, AKP’nin önerisi AKP’nin önerdiği din, vicdan ve inanç özgürlüğü maddesi ise şöyle: “(1) Herkes din, vicdan ve inanç hürriyetine sahiptir. Bu hak, tek başına veya topluca, açık vaya ka kanaatlerinden ve inancının gereklerini yerine getirmekten ya da getirmemekten dolayı kınanamaz, suçlanamaz ve farklı bir muameleye tabi tutulamaz. (3) Devlet, eğitim ve öğretim alanındaki görevlerini yerine getirirken, eğitim ve öğretimin ana ve babanın dini ve felsefi inançlarına göre yapılmasını isteme hakkına riayet eder. Din kültürü ve ahlak öğretimi, ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. Din eğitimi ve öğretimi kişilerin kendisinin, küçüklerin ise kanuni temsilcilerinin isteğine bağlıdır.” Gecenin Soluğu, Anaların Çığlığı... Gecikmiş bir saatinde günün, yaşama ilişkin ne varsa, sevgi kırıntılarıyla dönenen patikalarda bulup getirmek istiyorum. Yalnızlığın dilim dilim olmuş o göğün altında, soğukkanlı, incelikli insanları çekiyor beni. Konuşmak onlarla uzun uzun... Gözlerinin içine bakmak... Düşünceleri anlamak bir bir... Geceleyin, bizim insanlarımızla konuşmak, sorunlarını dinlemek, kayıp çocuklarını arayan anaların sesinde onlarla dertleşmek. 19 adamın Bartın’da 1415 yaşındaki kıza tecavüz etmesini ve yargının verdiği kararı bugün bir kez daha yazsam, acaba kim anımsar aylar önce yaşananları?.. “Anası babasından ayrılmış... Kötü yola düşmüş... Kız gerizekâlı... Tecavüz bir kez olmuş... İkisi tutuklu gerisi tutuksuz yargılanacak...” 1415 yaşındaki kız çocuğuna tecavüz edenler şimdilerde özgür... Sahi anımsayan var mı bu olayı?.. Ve daha nice tecavüz olaylarını... ??? Türkiye’de hukuk sistemi, Türk olsun, Kürt olsun, Laz olsun, Çerkez ve Boşnak olsun, çocuklarımızı “örgüt üyesi” yaftasıyla suçlayıp, 1015 yıl hapis cezası verirken, küçük kız çocuklarına tecavüz eden adamları “Zaten o gerizekâlıydı” deyip aklıyor. Nerede adalet, hukuk, vicdan? Yurdumun insanı bu yaşananları görüyor mu? Gördüklerini pek sanmıyorum! Adana’nın Pozantı Cezaevi’nde çocuklara neler yapıldığını hep birlikte gördük ama unuttuk! Bu yaşananlar karşısında vicdanımız sızlamıyor... Kadına şiddet bir türlü durdurulamıyor. Güneydoğu’da şeyhler feodal düzenin önderi olarak işlevlerini sürdürürken, töre adı verilen vahşet kız çocuklarını öldürüyor. Geceleyin bir fırtına, kurulan düşler, yok olan umutlarla birlikte dağılıp giderken, yaşamın o derin sularını anımsıyorum. Cizre’de polis panzeri altında ezilerek ölen 13 yaşındaki Yahya Menekşe’nin annesinin çığlığını ‘Köprüler salıdan itibaren ücretsiz’ KOCAELİ (Cumhuriyet) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, köprülerdeki çalışmalar yüzünden trafik sorunu ile boğuşan İstanbul’da köprülerin salı gününden itibaren onarım süresince ücretsiz olacağını açıkladı. Erdoğan, İsmet Paşa Stadyumu’nda düzenlenen AKP Kocaeli 4. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, İstanbul’un trafik sorununa değindi. Erdoğan, “Taktik hatalar olabilir. İnşallah 3 ay buna katlanacağız. İstanbul’a buradan müjde vereyim. Salı günü itibarıyla bu çalışmalar bitene kadar ücretsiz olarak köprüler çalışacak” dedi. ‘Suriye için söz bitti’ Konuşmasında Suriye’nin Hama kentinde yaşanan olayları hatırlatarak Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ı hedef alan Erdoğan, “Suriye için artık söz bitmiştir. Bu alçakça katliamlar, bu soykırım girişimleri, bu insanlık dışı vahşet, artık gitmekte olan bir rejimin ayak seslerin Başbakan Erdoğan partisinin Kocaeli kongresinde Esad’ı hedef aldı. den başka bir şey değildir. Kendi hırsı, kendi koltuğu, kendi ikbali ve istikbali için, halkına silah çevirenler, halkına helikopterlerden bomba yağdıranlar sadece ve sadece kendi sonlarını hazırlarlar” dedi. Suriye’nin işgal altındaki toprakları için tek bir mermi atamadığını belirten Erdoğan, buna karşın uluslararası sulardaki silahsız uçağı vurduğunu belirterek “Er ya da geç, bu eli kanlı zalimler gidecek ve Suriye halkı eninde sonunda bunlardan hesap soracaktır” dedi. 28 ŞUBAT’IN HESAP HAREKETLERİ İNCELEMEYE ALINIYOR Darbe komisyonu paraların peşinde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu Sözcüsü İdris Şahin, 28 Şubat sürecine ilişkin olarak 19912007 tarihleri arasında dönemin siyasetçi, asker ve üst düzey bürokratlara yönelik hesap hareketlerini inceleyeceklerini açıkladı. Şahin, komisyonun çalışmalarına başlamasından bu yana ciddi bir dokümana sahip olduklarını 43 uzmanın bu dokümanlar üzerinde çalışmalarını sürdürdüğünü bildirdi. Şahin, araştırdıkları darbe ve muhtıralara ilişkin TRT’nin ve özel televizyonların arşivlerinden faydalandıklarını, ayrıca her dönem için gazete arşivini de toparladıklarını söyledi. Başbakanlık’tan 1957 ile 1983 yılları arasında tüzük, genelge ve yönetmelikleri talep etiklerini, çok sayıda bakanlıktan araştırma konusu olan dönemlerle ilgili belge istendiğini anlatan Şahin, bilgi istenen kurumlar arasında YÖK, Diyanet İşleri Başkanlığı, HSYK ve MİT’in de bulunduğunu kaydetti. İdris Şahin, 28 Şubat dönemine ilişkin çalışma kapsamında, bankalarla ilgili de bir araştırmalarının olacağını, BDDK ve TMSF’ye yazı yazdıklarını anlattı. Şahin, 1991 ile 2007 yılları arasında, dönemin siyasetçileri, askerleri ve üst düzey bürokratlarına yönelik hesap hareketlerini incelemek istediklerini belirterek “Amacımız, 28 Şubat süreci öncesi, sürecin yaşandığı dönem ve sonrasındaki gelişmeleri daha iyi analiz edebilmek. Bu konudaki araştırmamızda dönemin aktörlerinin banka hesapları da önem arz ediyor” dedi. Şahin, dinlemek için yazılı olarak komisyona davet etikleri kişiler arasında gazeteci Uğur Dündar’ın da bulunduğunu belirtti. ‘Katillerin tahliyesine üzüldüm’ Haber Merkezi “3. yargı paketi” kapsamında yapılan düzenlemeyle başta “Bahçelievler katliamı” hükümlüleri olmak üzere çeşitli cinayatlerden hüküm giymiş ülkücülerin serbest bırakılmasına hükümet kanadından ilk tepkiyi Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay gösterdi. Günay, yargı paketine böyle bir düzenlemenin girdiğini “ilgili cümleleri görünce anlamalarının mümkün olmadığını” kaydeden Günay, “Ustalıkla kişiye özel bir düzenlemeyi bu pakete sokmuşlar” dedi. Günay “Ne hissediyorsunuz” sorusuna şu yanıtı verdi: “Kamu vicdanını ve bu olayların mağdurlarını yaralayan bir süreç. Zaten 20 yıla yakın bir süre adaletten kaçmışlar... Adalet duygusu yaralanıyor. Ben gerçekten şaşkınlıkla karşılıyorum. Ortaya çıkan sonuçlardan da üzüntü duyuyorum.” C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle