13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 TEMMUZ 2012 PAZAR CUMHURİYET SAYFA [email protected] DIŞ HABERLER 13 Suriye’de geçiş hükümeti için uzlaştılar BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi 5, Arap Birliği’nde 3 ülke ve Türkiye Cenevre’de ‘çözüm’ zirvesi için toplandı ? Kofi Annan krizin çözülememesi durumunda bölgeye yayılabileceği, uluslararası terörizmde yeni bir cephe açılabileceği tehlikesine dikkat çekti Dış Haberler Servisi Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi daimi üyesi 5, Arap Birliği üyesi üç ülke ile Türkiye dışişleri bakanları İsviçre’nin Cenevre kentinde Kofi Annan’ın çağrısı üzerine Suriye konusunu görüşmek için bir araya geldi. Toplantının açılışında konuşan Annan “Bugün doğru adımları atamazsak tarih bizi çok acı bir şekilde yargılayacaktır” dedi. Annan, krizin çözülememesi durumunda bölgeye yayılabileceği, uluslararası terörizmde yeni bir cephe açılabileceği, aşırıcılığın artabileceği, mezhep çatışmasının büyüyebileceği ve silahlarla dolu şiddetin arttığı bir ülkenin ortaya çıkabileceği uyarüşmesinin ardından ABD’nin pozisyonunda değişim olduğu izlenimi edindiğini ifade etti. Rusya, Esad’sız bir geçiş dönemi planını kabul etmeyeceği görüşünü tekrarlamıştı. ‘Süper Mario’ Balotelli İtalya’nın üç “Süper Mario”su var: Başbakan Mario Monti, Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi ve Avrupa Şampiyonası’nın gol kralı Mario Balotelli! Mario Balotelli, “Süper Mario”ların en milyoner ve bir yandan en gariban olanı… Net varlığı 8 milyon dolar civarında olduğu tahmin edilen 21 yaşındaki futbolcu, başarısı ve servetiyle İtalya’nın bugün hem en öykünülen; hem en itilip kakılan kahramanı. Palermo’da doğan ve küçük yaşta bir İtalyan ailesi tarafından evlat edinilen Gana asıllı İtalyan vatandaşı oyuncu, şimdiye dek statlarda hep “Sen bir İtalyan değilsin, karaderili bir Afrikalısın”, “Siyah İtalyan diye bir şey yoktur/Non ci sono negri italiani!” sloganlarıyla karşılandı. Arkasından sıklıkla “Sen ilkel bir maymundan başka bir şey olamazsın!” anlamında, “muz kabukları” atıldı… Balotelli’ye karşı yürütülen bu korkunç ırkçılık kampanyası Çizme’de öyle bunaltıcı doruklara ulaştı ki, yıldız futbolcu sonunda çıkışı, “İnter” takımından ayrılıp İngiltere’nin “Manchester City” takımına kapak atmakta buldu. İngilizler de İtalyanlardan ırkçılık konusunda fazla farklı olmamakla beraber; emperyal geçmişleri yüzünden ne de olsa çokkültürlülüğe daha alışıklardı… “Irkçılık” sebebiyle doğup büyüdüğü ülkeyi terk etmek zorunda kalan Balotelli Euro 2012’nin garip tecellisi! İtalya’yı finale yükselten İtalya Almanya maçından bu yana, “ulusal kahraman” kontenjanından kucaklanıyor. Nasrettin Hoca’nın “ye kürküm ye!” misali; bu da biraz bir “ye golüm ye!” durumu... Balotelli sonuçta, İtalyan gazetelerinin manşetlerinden, birinci sayfalarından inmiyor. “Yabancı Oğul” başlığını taşıyan birinci sayfadaki “Repubblica” yorumu, “Mario ve yeni (göçmen) İtalyanların gururu” başlıklı “Corriere della Sera”nın değerlendirmesi, “İtalya gerçekten değişebilir mi?” başlığını kullanan “La Stampa” gazetesinin başsayfa yorumları hep Balotelli’ye ayrılmış. Bunlar, Çizme’nin en etkili ve en çok okunan gazeteleri. Bu gazetelerin hepsi de; “ithal bir yurttaşın” getirdiği göz kamaştırıcı zafere odaklanıyor ve zaferin anlamını tartışıyor. On yıldır büyümeyen ülke ekonomisinin ağır kriz şartlarıyla ezildiği; darlık bilmeyen İtalyan orta sınıfının ay sonunu zor getirdiği; gençlerin yüzde 30’unun ekonomik daralmadan ötürü iş bulamadığı bir ortamda üstelik, bu olağanüstü futbol başarısının yaptığı moral dopingi ve dopingde Balotelli’nin katkısını tartışıyor İtalyan halkı… İtalya’nın bir günden diğerine değişmesini beklemek ve Avrupa Şampiyonası zaferiyle ırkçılıkta ani düşüş beklemek zor. Bir zamanlar Fransız ulusal takımının kaptanlığını yapan, sevilen futbolcu Zinedine Zidane ile Fransa’nın ırkçı eğilimlerinde ne denli düşüş kaydedildiyse, İtalya’da da yaygın ırkçı reflekslerin terbiyesine Balotelli’nin o denli etkisi olabilir ancak… Ancak bir nokta var ki o önemli… Balotelli’nin zaferi; yaklaşık 20 yıl boyunca İtalya’da iktidarlara damga basan Berlusconi’nin ırkçı koalisyon ortakları BossiFini politikaları ile yabancı düşmanlığının köpürdüğü bir ülkede, “vatandaşlık yasasını” yeniden masaya yatırıyor… İtalyan topraklarında doğmasına ve İtalyan vatandaşı annebaba tarafından büyütülmesine rağmen yalnız “18 yaşında İtalyan vatandaşlığına hak kazanan” futbolcunun geniş kesimlerce bellenen öyküsü, Çizme’de “kan bağına” dayanan yurttaşlık hakkının “toprak bağına” çevrilmesi için yeni bir baskı unsuru oluşturuyor. Ülkenin ünlü yorumcularından Gad Lerner tarafından örneğin “Repubblica” gazetesinde kaleme alınan “Yabancı Oğul” isimli makale, tümüyle bu konuya ayrılmış: “Varşova Stadyumu’nda Mario ile (futbolcuyu evlat edinen annesi) Silvia Balotelli’nin kucaklaşma anını görüntüleyen o fotoğrafa tekrar tekrar bakalım” diyor Gad Lerner ve ekliyor: “O annenin (18 yaşına dek yabancı sayılan evlat edinilmiş oğlunun oturma iznini yenilemek amacıyla) emniyet müdürlüklerinde süründüğü, günler alan kuyrukları düşünelim. İtalyan ulusal takımının gol kralı şerefine, parlamento yaz tatiline girmeden evvel bu konuda gereken yasal değişikliğin yapılmasını umalım. Burada doğan veya İtalya’ya çocuk yaşta gelen göçmen çocuklar yurttaşlığa otomatik hak kazanmalı!” Bu, işte futbolun nelere kadir olduğunu simgeleyen bulunmaz bir örnek… Statlardaki ağır ırkçı dili coşturan futbol, zaman zaman böyle çok olumlu inisiyatifler için fırsat olarak da kullanılabiliyor. Irkçılık karşıtı “Respect” kampanyasının “Euro 2012”nin bizatihi sloganı olduğunu düşünecek olursak, Balotelli’nin zaferi daha büyük bir anlam kazanıyor… Balotelli hele bu akşam şampiyona kahramanlığını İspanya’ya karşı final maçında da taçlandıracak olursa, “Euro 2012”, Avrupa çapında ırkçılığa karşı bayağı iri bir gol atmış olacak. sad dış çözüme karşı Cenevre’de ülkesiyle ilgili yapılan toplantı öncesi İran televizyonuna konuşan Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad, bir kez daha ülkesine dışardan dayatılan hiçbir çözümü kabul etmeyeceğini açıkladı. Ülkesindeki durumu “yabancı güçleri hiç ilgilendirmeyen bir iç mesele” olarak tanımlayan Esad, dış baskının boyutu ne olursa olsun hükümetinin iç güvenlik politikasını değiştirmeyeceğine de vurgu yaptı. Toplantı bir ay kadar önce Rusya’nın girişimiyle gündeme gelmiş, Rusya’nın toplantıya İran’ı dahil etme isteği, ABD’nin ise İran’ın dışarıda tutulmasını şart koşması nedeniyle, toplantının yapılıp yapılmayacağı son ana kadar netlik kazanmamıştı. E ‘Büyütülecek bir durum yok’ ABD’li bakana göre Suriye sınırına sığınak haberleri abartılı Dış Haberler Servisi ABD Savunma Bakanı Leon Panetta ve Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey, Türkiye’nin Suriye sınırına yığınak yaptığı haberlerine yaklaşımı abartılı buldu. Her iki ABD’li yetkili dün Pentagon’da düzenledikleri basın toplantısında Türkiye’nin bu adımları atmaktaki amacının provokasyon yapmak ya da Suriye’yle tansiyonu yükseltmek olmadığını söyledi. Bir gazetecinin, “Türk ordusunun, askeri uçağın düşürülmesine yanıt olarak Suriye sınırına askeri birlik sevkıyatı yaptığını anlıyoruz. Türkiye’ye mesajınız nedir? Gerilimin tırmanacağına dair bir kaygınız var mı” şeklindeki sorusuna “Bildiğim kadarıyla, sınır boyunca asker bulunduruyorlar” yanıtını veren Panetta, “Ben, basında bahsedilen askeri hareketliliklere aşırı anlam yüklemezdim” dedi. ABD Genelkurmay Başkanı Dempsey de konuya Panetta’dan farklı yaklaşmadı. ABD’li asker, Suriye sınırına asker yığılmasını “Bu durumu hiçbir şekilde provokatif bir adım olarak değerlendirmezdim” sözleriyle değerlendirdi. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov (sağda), BM ve Arap Ligi Suriye temsilcisi Annan ile BM Genel Sekreteri Ban Kimun çözüm için Cenevre’de bir araya geldi. (AP) rısında bulundu. avrov’dan ABD değişti iddiası Cenevre toplantısından önce dün Rusya’nın St. Petesburg kentinde bir araya gelen Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın L Suriye konusundaki görüş ayrılıklarına çözüm bulunamadığı belirtilmişti. Ancak Lavrov görüşme sonrası yaptığı açıklamada, uluslararası toplumun Cenevre’de Annan planının uygulanması ve Suriye krizine çözüm bulunması için iyi bir şansları olduğunu söyledi. Lavrov, Clinton’la gö ‘Yabancı oğul!’ Birleşmiş Milletler (BM) ve Arap Birliği Özel Temsilcisi Kofi Annan, Cenevre’de yapılan Suriye Eylem Grubu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Suriye’deki çatışmaların sonlandırılması için katılımcıların, “tam idari yetkiye sahip bir geçiş hükümeti” kurulması üzerinde anlaştığını söyledi. Bu yapının Suriye hükümetinden ve muhalefetinden temsilcilerin bir araya gelmesiyle oluşturulacağı belirtildi. Annan ayrıca Su Annan: Birlik şart riye’de derhal bir ateşkes ilan edilmesini ve tarafların BM’nin altı maddelik barış planına uymasını istedi. Annan, üzerinde uzlaşılan koşulların hayata geçirilmesi için birlikte çalışılması gerektiğini belirtti. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ise yaptığı açıklamada, “Esad elleri böylesine kana bulanmışken her halükârda gitmek zorunda” diye konuştu. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Bu mutabakat önemli bir ilk adımdır” dedi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da bildiride, “Suriye halkına, herhangi bir geçiş süreci biçimini empoze etme girişiminin bulunmadığını” söyledi. Rusya Dışişleri Bakanı, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın görevini bırakmasının gerekmediğini sözlerine ekledi. UNESCO mimari şaheseri yapıların bulunduğu Timbuktu’yu ‘tehlike altındaki dünya mirası alanları’ listesine dahil etmişti. Aşırı İslamcı Ensar el Din militanları tüm türbeleri yıkacağını duyurdu. (altta) (Fotoğraflar: AFP) Vatandaşlık yasasını tartıştırıyor İslam harikalarına İslamcı darbesi Dış Haberler Servisi Mali’nin Timbuktu bölgesinde bulunan yüzlerce yıllık İslami türbelerden “en az birinin” bölgeyi kontrol altında tutan İslamcı “Ensar el Din” militanlarınca tahrip edildiği bildirildi. Söz konusu türbenin Timbuktu’daki 16 türbeden biri olan Sidi Mahmud türbesi olabileceği ileri sürülüyor. Malili gazeteci Yeya Tandina, Reuters haber ajansına yaptığı açıklamada, “Sidi Mahmut’un türbesiyle, diğer iki türbeyi yıktılar” derken Ensar el Din hareketinin sözcüsü “Timbuktu’daki türbelerin istisnasız hepsinin yıkılacağını” bildirdi. Sidi Mahmut türbesi, geçen nisan ayında da Ensar el Din militanlarının saldırısına uğramış, silahlı kişilerce ateşe verilmişti. BM Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO, mart ayında Mali’de hükümetin devrilmesinin ardından girişilen tahribattan sonra, geçen hafta Timbuktu’yu “tehlike altındaki dünya mirası alanları” listesine dahil etmişti. Örgüt önceki gün Timbuktu’nun İslamcıların eline geçmesinin kentteki “olağanüstü mimari harikaları tehlikeye sokacağını” bildirmişti. UNESCO Başkanı Alissandra Cummins, konuya ilişkin olarak AFP’ye yaptığı açıklamada gelişmeyi “trajik” olarak değerlendirerek “Timbuktu’da yaşanan anlaşmazlığın tüm taraflarına, sorumluluk içinde hareket etmeleri çağrısında bulunuyorum” dedi. Timbuktu’da, türbelerin yanı sıra, 60 özel kütüphanede 700 bin dolayında çok eski el yazmaları bulunuyor. Sahra Çölü’nün kenarında eski bir ticaret yolunun üzerinde bulunan Timbuktu, çoğunlukla toprak ve ahşaptan yapılma binalardan oluşan kendisine özgü mimarisiyle tanınıyor. Şili’de öğrenciler yine sokakta ? Dış Haberler Servisi Eğitimde reform talep eden Şilili öğrenciler polis ile çatıştı. 472 göstericinin gözaltına alındığı olaylarda 36 polis de yaralandı. İçişleri Müsteşarı Rodrigo Ubilla, Şili Öğrenci Federasyonu Başkanı Gabriel Boric’eye öğrencilere “öfkelerini göstermeleri” konusunda cesaret verdiği için sert tepki gösterdi. Polis, kendilerine taş atan öğrencilere tazyikli su ve göz yaşartıcı gaz ile karşılık verdi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle