25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 HAZİRAN 2012 PAZAR CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 Fonun varlığı 52, 10 yılda dağıtılan ödenek 4.5 milyar TL olurken 500 bin kişi kapıya dayandı İşsizlikte rekor başvuru 2 002’de 2 milyar 163 milyon 745 bin TL ödeneğin bulunduğu fondaki tutar 2011 sonu itibarıyla 52 milyar 623 milyon 739 bin TL’ye yükseldi. Ödeneğe başvuranların sayısı da arttı. 2008’de ekonomik krizin ardından 500 bin sınırını geçen başvuru sayısı 2011’de tekrar 500 bin seviyesine yaklaştı. Memur Maaşı Öngörülen maaş düzenlemesi, 2012 ve 2013 zam önerileri, tartışmalara hatta günlük gösteri grevlerine yol açtı. Enflasyona ezdirmeme, bütçe olanakları gibi savlar yinelendi. Sorunun hem ekonomik boyutu, hem toplumsal yönleri vardır. Ekonomik boyutunu, bütçe harcamaları ve GSYH (gayri safi yurtiçi hasıla) ölçülerine göre ortaya koymaya çalışalım. Gösterge olarak merkezi yönetim personel giderlerinin 1) merkezi yönetim bütçe harcamaları içindeki payı, 2) gayri safi yurtiçi hasılaya oranı, yıllar itibarıyla aşağıdaki tabloda verilmiştir. Grev yasağı’na Köşk’ten Jet vize ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, havacılık hizmetlerinde grev ve lokavt yasağı getiren 6321 sayılı “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”u dün jet hızıyla onayladı. Buna göre artık havacılık hizmetlerinde grev ve lokavt resmen yasak. THY çalışanları, günlerdir, Havaİş Sendikası öncülüğünde TBMM’de görüşülen havacılık hizmetleri sektöründe grev ve lokavt yasağı getiren yasayı protesto eylemi gerçekleştiriyordu. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi’nden yapılan açıklamaya göre Gül, aralarında “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ve kamuoyunda “Askerlik Yasası” olarak bilinen 6318 sayılı “Askerlik Kanunu” olmak üzere çeşitli yasaları da onayladı. Merkezi Yönetim Personel Giderleri (20022012) Yıllar Personel Gideri/ Harcamalar % Personel Gideri/ GSYH % MAHMUT LICALI 2002 20.1 8.5 8.5 7.6 7.4 6.8 5.9 5.1 5.9 5.6 5.6 ANKARA Türkiye’de işsizlik sigorta fonuna başvuruların sayısı 2011’de bir önceki yıla göre yaklaşık 40 bin kişi artıp 498 bin 972 kişiye çıkarak 2009 krizinin ardından tekrar 500 bin seviyesine dayandı. İşsizlik sigorta fonundan 2011’de 794 milyon TL ödenek dağıtıldı. Fonun 995 milyon TL’si bölgesel kalkınma projelerine aktarıldı. MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin soru önergesini yanıtlayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Faruk Çelik, işsizlik sigorta fonundaki ödenek, fona başvuran kişi sayısı ve fonla ilgili bazı verileri açıkladı. Buna göre 2002’de 2 milyar 163 milyon 745 bin TL ödeneğin bulunduğu fondaki tutar 2011 sonu itibarıyla 52 milyar 623 milyon 739 bin TL’ye yükseldi. Fondaki ödeneğe başvuranların sayısı ise AKP’nin iktidarda bulunduğu 10 yıl içinde artış eğilimi gösterdi. 2008 yılındaki ekonomik krizin ardından 500 bin sınırını geçen başvuru sayısı 2011 yılında tekrar 500 bin seviyesine dayandı. Ekonomide iyimser bir tablo çizilmesine karşın fona başvuranların sayısı 10 yılda toplam 3 milyon 14 bin 284 kişi olarak belirlendi. İşsizlik ödeneğine yıllar itibarıyla yapılan başvurular ise KESK’ten THY emekçisine destek İstanbul Haber Servisi KESK üyeleri, Atatürk Havalimanı’nda eyleme devam eden Havaİş Sendikası üyelerine destek verdi. Devlet Hava Meydanları Başmüdürlüğü önünde toplanan KESK üyeleri, “THY eylemcisi yalnız değildir” pankartı taşıyarak, “İşten atılmalar yasaklansın”, “Grev haktır engellenemez”, “Emekçi düşmanı AKP istifa” sloganlarını attı. Kalabalık ıslıklar ve alkışlar eşliğinde dış hatlar bölümüne kadar yürüdü. Eylem boyunca polis yoğun güvenlik önlemleri aldı. KESK Genel Başkanı Lami Özgen, “AKP’nin Havaİş’in mücadelesine karşı gösterdiği tavır, hukuksuzluktur, anayasayı çiğnemektir. Havaİş’in mücadelesi haklıdır ve meşrudur. Verdiğiniz mücadele annenizin sütü gibi ak ve haktır” dedi. Havaİş Genel Başkanı Atilay Ayçin, “Biz kararımızı verdik, yola çıktık. Kimse bizi kararımızdan geri döndüremez” dedi. Sendikal Güçbirliği Platformu Dönem Sözcüsü Kenan Öztürk de AKP’nin tüm işkollarına grev yasağı getirmeyi amaçladığını vurguladı. Açıklama, Havaİş üyelerine karanfil verilmesi ile son buldu. Bu arada grev yasağını protesto için önceki gün THY’nin Taksim’deki ofisinde işgal eylemi yapan 13 SDP üyesi de serbest bırakıldı. 2003 21.6 2004 20.6 2005 20.5 2006 21.5 2007 21.3 2008 21.6 2009 20.9 2010 21.2 2011 23.3 2012* 23.0 Kaynak: TC Maliye Bakanlığı, TÜİK *Hedef 2002’de 93 bin 435’ten 2011 yılında 498 bin 972 kişiye çıktı. Başka bir deyişle işsizlik sigortasına yapılan başvurular 5.3 kat arttı. Verilere göre fondaki toplam varlığın miktarı 52 milyar 623 milyon 739 bin TL olarak belirlenirken, fona başvuranlara 10 yılda toplam 4 milyar 553 milyon 699 bin TL ödenek dağıtıldı. 2011 yılında dağıtılan ödenek 794 milyon TL olarak hesaplandı. İşsizlik sigorta ödeneğinden işgücü eğitimi için 2011 yılında 390 milyon 178 bin 11 TL kaynak ayrıldı. Fondan AKP iktidarı döneminde işsizlik ödeneğinin yanı sıra pek çok kaleme de kaynak ayrıldı. Buna göre 10 yıl içinde bölgesel kalkınma programlarına aktarılan tutar 10 milyar 100 milyon 679 bin TL, kısa çalışma ödeneği olarak da 206 milyon 870 bin TL ödenek ayrıldı. Bakanlığın verilerine göre “diğer giderler” adı altında fondan 2 milyar 342 milyon TL tutarında harcama yapıldı. The Marmara ABD’de otel sayısını 3’e çıkaracak Diziler, Arap kadınını Türk kozmetiğine bağladı T elevizyon dizilerinden sonra Arap dünyasında popülerliğini arttıran Türkiye, kozmetik ve kişisel bakım ürünlerinde de rotasını Ortadoğu’ya çevirdi. Dubai’de gerçekleştirilen Beautyworld Middle East 2012 Fuarı’na 73 firmayla en büyük katılımı gerçekleştiren ülke oldu. PELİN ÜNKER CANSU GÜNERDİ BODRUM İstanbul’da Nişantaşı ya da Bağdat Caddesi gibi New York’un önemli lüks tüketim merkezlerinden biri olan Park Avenue’de bina alan The Marmara Grubu, ABD’deki otel sayısını 3’e çıkarmayı planlıyor. ABD’de kendi markasıyla otel işletmeciliği yapan The Marmara İcra Kurulu Başkanı Hüseyin Öztürk, “Manhattan’daki otelimizden çok memnunuz. İkinci otelimiz için çalışırken, karşımıza bir fırsat çıktı, Park Avenue’de bir bina daha aldık. 11.5 yıla kadar ikinci oteli, sonra da üçüncüsünü açacağız” dedi. Öztürk, ABD’nin en önemli turizm destinasyonlarından New York’un Manhattan bölgesinde gruba ait otelin performansından, krize rağmen çok memnun olduklarını söyledi. Öztürk “Şu anda turizmde faaliyet gösteren 10 tane tesisimiz var. Otellerin ve Esma Sultan Yalısı gibi etkinlik merkezi olarak faaliyet gösteren tesislerimizin hem mülkü bize ait hem de işletmesini yapıyoruz. Deneyimli olduğumuz, bildiğimiz kentleri seçiyoruz. İstanbul, New York gibi büyük şehirlerde büyüyeceğiz” dedi. The Marmara Bodrum’un 1998’den bu yana faaliyette olduğunu hatırlatan Bölge Genel Müdürü Uygar Koçaş da şu bilgileri verdi: ? Bu yılın ilk 4 ayında geçen yıla göre dolulukta yüzde 50 artış sağladık. İlk 4 ayda yüzde 42 doluluk oranıyla son yılların en güzel kışını geçirdik. Bu artışta Bodrum Açıkdeniz Yelken Ku Hüseyin lübü’nün (BAYK) Öztürk düzenlediği Kış Trofesi’ne sponsor olmamızın da payı var. ? BAYK’nin organizasyonuna 3 yıllığına sponsor olduk. Amacımız Bodrum’un Fransa’nın yelkencilik ve turizm alanında en çok turist çeken St. Tropez beldesine dönüştürme hedefine katkıda bulunmak. DUBAİ – Türk dizilerinin de etkisiyle Ortadoğu ve Arap dünyasında ilgi odağı olan Türk kozmetik sektörü firmaları, bu potansiyelden hareketle dünyanın en büyük kozmetik fuarlarından biri olan Beautyworld Middle East 2012 Fuarı’na çıkarma yaptı. Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai şehrinde 2931 Mayıs arasında gerçekleşen fuarda Türkiye, İstanbul Kimyevi Madde ve Mamülleri İhracatçıları Birliği’nin (İKMİB) organizasyonuyla bu yıl 73 firma ile temsil edildi. Beautyworld Fuarı’na 1450 metrekarelik alanda en büyük katılımı gerçekleştiren ve fuarın ana sponsoru olan Türkiye, ziyaretçilerini Türk kültürünün geleneksel öğelerinden hamam konseptiyle ağırladı. Fuar alanı ve dışında birçok yerde Türkiye’nin reklamları yapılırken fuarı 22 bin 500 ziyaretçi gezdi. Kozmetikte en fazla Irak’a ihracat yapan Türkiye, yurtdışına en çok sabun satıyor. Geçen yıl 412 milyon 179 bin dolarlık sabun ihracatı yapan Türkiye’nin toplam kozmetik ihracatında ilk sırayı yaklaşık 150.5 milyon dolarlık ihracatla Irak aldı. Irak’ı sırasıyla Rusya, İran, Almanya ve Ukrayna izledi. İhracatın yarısı Ortadoğu’ya Türkiye, yaklaşık 1 milyar dolarlık kozmetik ihracatının yarısını Ortadoğu ve Arap ülkelerine yapıyor. Fuara sadece BAE’den değil İran, Suudi Arabistan ve Irak’tan da çok fazla müşteri geliyor. Sabun, tıraş malzemesi, ağız ve diş sağlığı ile saç ürünleri ihracatında Irak başı çekerken parfüm, makyaj ve cilt bakım ürünleri ihracatında İran ilk sırada yer alıyor. Hedef 2 milyar dolar e ve Mamülleri İstanbul Kimyevi Madd Yönetim KuB) İhracatçıları Birliği (İKMİ yüz, kozmetik Ak at ur M ı rulu Başkan hızlı bir gelişim sektörünün son yıllarda 2011’de yapık, içinde olduğunu belirtere lık kozmetik ihlar do r lan yaklaşık 1 milya kat çekti. ülkelerine yapıldığına dik başta büap Ar ve u oğ tad Or n ını ap Emirlikleri racatının yarıs olan ilginin, Birleşik Ar rguladı. Akyüz, sekvu Akyüz, Türk dizilerine ını dığ tır olan sempatiyi art rmesi için çalışmalarısü tün bölgede Türkiye’ye de e md ne dö ki de üz üm ön zmetik ihratörün ihracat atağının lirterek, 5 yıl içinde ko be ni eri ikl ett m va de dile getirdi. na hız kesmeden armayı hedeflediklerini catını 2 milyar dolara çık Tablonun ortaya koyduğu gibi AKP iktidarı döneminde 20022012 yılları arasında merkezi yönetim personel giderlerinin merkezi yönetim bütçe harcamaları içindeki payı yüzde 20 ile yüzde 23 aralığında değişmiş; GSYH’ye oranı ise yüzde 8.5’ten yüzde 5.6’ya değin gerilemiştir. Rakamların ortaya koyduğu gibi personel giderleri, bütçe harcamaları içinde belirleyici bir ağırlığa sahip olmadığı gibi; personel giderlerinin GSYH oranı da düşmekte, başka bir deyişle kamu çalışanları AKP döneminde milli gelirden daha az pay almaktadır. Tablo, memur maaş artışının bütçe dengesini bozacağı, kamu çalışanlarının enflasyona ezdirilmediği, artan refahtan pay alındığı gibi savları doğrulamamaktadır. Memur maaşlarının sadece reel düzeylerini korumaları amaç olmamalıdır. Kamu çalışanları artan gelirden de pay almalıdır. Kaldı ki kamu çalışanlarının reel ücret düzeylerini korudukları savı da doğru değildir. TÜİK’in fiyat endekslerinin, Türkiye’de fiyat artış hızını ne ölçüde yarattığı tartışmalarını bir yana bırakalım; endekslerin fiyat artışlarını tam yansıttığı kabul edilse bile, enflasyon farkları, anında değil belli bir zaman aralığı ile, gecikme ile ödenmektedir. Arada yine fiyat artışı yaşandığı gibi ayrıca paranın bir de zaman değeri de dikkate alınmamaktadır. Enflasyon farkının ödemesi yapılırken, telafi edici eklemelerin de yapılması gerekir. Kamu çalışanlarına yoksulluk sınırı üstünde maaş, ücret ödemek, artan refahtan pay vermek, yaşam kalitelerini yükseltmek kuşkusuz toplumsal bir yükümlülüktür. Personel giderlerinin, gayri safi yurtiçi hasılaya oranının giderek azalması, toplumun bu yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği konusunda en azından kuşku yaratmaktadır. Personel giderleri/GSYH oranının düşmesi, kamu çalışanlarının artan gelirden göreli olarak daha az pay aldıklarını göstereceği gibi milli gelir tahminlerinin abartılı olması kuşkusunu da doğurmaktadır. Oranın paydasını büyüttükçe oranın değeri de düşer. Kanımızca, personel giderleri/GSYH oranının AKP iktidarı döneminde düşmesinde iki neden de geçerlidir. Kamu çalışanları arttığı ileri sürülen refahtan pay alamadıkları gibi ekonomik büyüme başarısını(!) kanıtlamak için GSYH tahminlerinde yapılan istatistiksel hatalar da, abartmalar da oranın düşüşünde etkili olmaktadır. Bütçe; hükümet programını, hedefleri, öncelikleri, tercihleri yansıtır. Kamu kaynakları bu hedefler, tercihler, öncelikler doğrultusunda kullanılır. Bütçe büyüklüğüne, personel giderlerinin harcamaları içindeki payına bakıldığında pekâlâ, kamu çalışanlarına, dengeleri bozmadan, yeni vergi tehdidinin ardına sığınmadan da, artan gelirden pay verilebileceği görülür. Memur maaşı bir tercih, bir verilecek öncelik sorunudur. Kamu çalışanlarına toplumdaki yerleri, statüleri ile uyumlu, yaşam kalitelerini yükseltici maaş ve ücret ödenmesi mümkündür. Buna karşı kamu çalışanlarından görevlerini kamuya hizmet, vatandaşa saygı çerçevesinde yerine getirmeleri de beklenmelidir. Türkiye’de ne yazık ki kamu personelinin bir bölümü devletten maaş ve ücret aldıkları halde, iktidarın adamları gibi partizanca davranmakta, yahut mensup oldukları tarikat ve cemaatin talimatı doğrultusunda hareket ettikleri izlenimi uyandırmaktadır. Bu tür davranışların kamuya hizmet, kamu görevlisi bilinciyle hareket, hatta ahlaki değerlerle bağdaşır yanı yoktur. Kamu hizmetlilerine gereken yeterli ücret ödensin, yaşam düzeyleri yükseltilsin, kamu bürokrasisinde liyakat ölçütü de nesnel şekilde uygulansın. Türkiye hukuk devleti olacaksa, kamu hizmetleri gerektiği gibi görülecekse, vatandaşın onuru korunacaksa, hatta Türkiye kalkınacaksa bu ancak etkin bir kamu yönetimi ile mümkün olabilecektir. Gereken yeterli ücret ödensin, ancak istenen kamu hizmetleri de sağlansın. 9 yılda 10 bin işçi öldü, hâlâ önlem yok ÖZLEM GÜVEMLİ Türkiye’de 20022011 yılları arasında toplam 735 bin 803 iş kazası meydana geldi. Bu kazalarda toplam 10 bin 804 kişi hayatını kaybederken 14 bin 665 kişi sakat kalarak iş göremez hale geldi. 20052011 yılları arasında yaşanan 502 bin 961 iş kazasından sadece 287 bin 59’unun soruşturması tamamlanabildi. Tuzla Tersaneler Bölgesi’nde ise 2003’ten bu yana 44 ölümlü iş kazasının soruşturması yapıldı. 5 Nisan’da Ada Denizcilik tersane sinde bir gemide meydana gelen 2 işçinin ölümü ve 6 işçinin de yaralanmasıyla sonuçlanan patlamayla ilgili soruşturma sürerken söz konusu işyerinde kazadan 2 ay önce yapılan teftişte eksiklikler tepsit edildiği ortaya çıktı. CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt’ün soru önergesi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ta V erilere göre, 20022011 arasında toplam 735 bin 803 iş kazasında binlerce işçi yaşamından olurken on binlercesi de sakat kaldı. Kazaları gündeme getiren Tuzla’da tersanedeki patlamadan 2 ay önce eksiklikler teppit edildiği ortaya çıktı. rafından yanıtlandı. Yanıtta Tuzla Tersaneler Bölgesi’nde yaşanan kazalara ilişkin de bilgiler veren Çelik, Ada Denizcilik Tersanesi’ndeki kaza sonrası bakanlığın 2 müfettiş görevlendirdiğini, inceleme ve rapor yazımının devam ettiğini belirtti. Çelik, söz konusu işyerinin bakanlığın 2012 teftiş programında yer alan “Tersane İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Teftişi” kapsamında incelendiğini ve 13 Şubat 2012 tarihinde yüksekten düşme, elektrik, iş sağlığı ve güvenliği organizasyonunu da kapsayan genel teftişin ardından eksiklikler noktasında 24 madde tepsit edildiğini açıkladı. TBMM Genel Kurulu’nda 2008 yılında gemi inşa sanayindeki iş güvenliği ve çalışma şartları sorunlarını araştır mak üzere oluşturulan komisyonun hazırladığı rapor doğrultusunda Tuzla’da her ay düzenli olarak 2 iş müfettişi görevlendirildiğini kaydeden Çelik, halen 1 iş müfettişinin burada görev yaptığını ifade etti. Kurum müfettişleri tarafından 2005 yılında 5247, 2006’da 6212, 2007’de 3755, 2008 yılında 5098, 2009 yılında 3182, 2010 yılında 2851, 2011 yılında 2414 ve 2012 yılında şu an itibarıyla 159 iş kazası ve meslek hastalığı vakasının soruşturması tamamlandı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle