26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 HAZİRAN 2012 CUMA CUMHURİYET SAYFA EĞİTİM Öğretmenlere tavsiye: Dersi sırtınız dönük anlatmayın, göz teması kurun MEF Okulları’nın kurucusu, 40 yıllık eğitimci Dr. İbrahim Arıkan’dan öğretmenlere armağan kitap: Öğreten Öğretmen, Öğrenen Öğrenci 9 Bakanlık, Gençlik Treni’nde kızlarla erkekleri ayırdı Kaynaşın ama hemcinsinizle ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gençlik ve Spor Bakanlığı, yaz kamplarında yaptığı haremselamlık uygulamasını, TCDD işbirliğinde Türkiye’yi ilk kez gezecek “Gençlik Treni”nde yaşama geçirdi. Kızları ayrı erkekleri ayrı trenlerde gezdirecek olan bakanlığın uygulaması, gençler tarafından da tepkiyle karşılandı. İlk kez yola çıkan Gençlik Treni, 29 Haziran19 Temmuz günleri arasında, gençlerin seyahat etmeleri, yaşıtlarıyla tanışıpkaynaşması için yaşama geçirildi. Doğal güzellikler ve tarihi bölgelere gidecek olan tren yolculuğuna 1929 yaş arasındaki gençler katıldı. Çince İbrahim Arıkan Cami ziyaretleri Proje kapsamında katılımcılar 7 ayrı trenle, İzmir, Elazığ, Mersin, Kars, Zonguldak, Gaziantep, Samsun merkezli birçok ili gezecek. Gezi programında dikkat çeken noktalardan biri de gençlerin camileri de sık sık gezecek olması. Buna göre, İstiklal Treni 4, Efeler Treni 3, Şahinbey Treni 2, Karaelmas Treni 3, Çukurova Treni 2, Fırat Gençlik Treni 2, Kafkas Gençlik Treni 2 kez cami ziyaretinde bulunacak. Bakanlığın bu uygulaması sosyal ağlarda tepkiyle karşılandı. İmza kampanyası konuşan öğretmen olmayın FİGEN ATALAY MEF Dersanesi’nin ve MEF Okulları’nın kurucusu, 40 yıllık eğitimci Dr. İbrahim Arıkan’ın tüm öğretmenlere armağan etmek üzere yazdığı “Öğreten Öğretmen Öğrenen Öğrenci” aldı kitabının ilk beş bin baskısı bitti. 25 bin adet daha basılan kitap, Türkiye’nin neresinde görev yaparsa yapsın isteyen tüm öğretmenlere kargo ücreti de alınmadan gönderiliyor. Dr. İbrahim Arıkan ile kurucusu ve yönetim kurulu başkanı olduğu MEF Okulları’nda, öğretme ve öğrenme, eğitim sistemindeki değişiklikler üzerine görüştük. Kitapta, “Dersi, sırtı öğrencilere dönük ve yüksek sesle anlatan öğretmen, öğrencileri için Çince konuşuyor demektir” diyorsunuz. Türkiye’de Çince konuşan öğretmen çok mu? Çok. Öğretmen, dersi, monoton olmayan etkili ve değişken ses tonu, hareketli ve enerjik bir vücut dili kullanarak, öğrencilerle sürekli göz teması kurarak ve öğrencileri aktif hale getirerek işlemelidir. Cılız bir sesle, uyuşuk vücut diliyle, tekdüze anlatımla yapılan öğretim, öğretmeni sınıf yönetiminde etkisiz hale getirir. Öğrencileri de “dersi anlamıyoruz” duygusuna yöneltir. Bütün insanlar öğrenmeyi sever, kendilerine bir şey öğretene de saygı duyarlar. Öğrencinin, verilen bilgiyi öğrenmesinin birinci koşulu, öğrencinin anladığı dilde bilgi verilmesidir. Halk deyimiyle Çince anlatılmamasıdır. Öğretmenin dersteki verimi, sınıftaki en geç öğrenen öğrencinin öğrendiği kadardır. Yani, sınıfta en geç anlayan çocuğa öğrettiğiniz kadar öğretmensiniz. Öğretmen, hızlı öğrenen birkaç öğrenciye bakarak değil, geç veya zor öğrenen öğrencilerin öğrendiklerini görerek sevinmelidir. başlatan gençler, “Spor Bakanlığı’nın başlattığı Gençlik Treni Projesi’nde cinsiyete göre trenler ayrılmış. Gençler ‘tren’ yapıyor zannettiler herhalde!”, “Gençler beraber olunca cinsellik söz konusuysa, kız/erkek ayırarak eşcinselliğe yol veriyor mu oluyorsunuz!”, “Gençlik kamplarında da ayrımcılık yapıldı, şimdi sıra Gençlik Treni’nde’ yorumlarında bulundu. Ankara Garı’ndan Sivas’a hareket eden trenle Kırıkkale’ye kadar yolculuk yapan Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, trende gazetecilere projeyle ilgili bilgi verdi. Proje için 98 bin kişinin başvurduğunu kaydeden kılıç, “Bu rakamın 200 bine ulaşmasını bekliyoruz. Kullanımı erkekler ve bayanlar olarak ayırdık. Kızların oranı bir önceki projeye göre artış gösterdi. Önceden yüzde 30’da olan kız oranı şimdi ise yüzde 45’e ulaştı” dedi. Derslik ihtiyacını ikili öğretimle aşmayı planlayan MEB, ortaokul öğrencilerini sabah karanlığında, ilkokul öğrencilerini ise akşam geç saatte yollara düşürecek 66 erken 66 ay okula başlama yaşı olarak uygun mu? 66 ay erken, 72 ay olması lazım. Türkiye’de 6 yaş uygulandı ve vazgeçildi. Şimdi tekrar aynı yere geldik. Ben 9 yaşında ilkokula başladım ve bunun avantajını çok yaşadım. Sınıftakilerden daha büyük olduğum için hep başkan oldum, böyle olmasa yöneticilik yaşamımda zorluk çekebilirdim. Öğrenciler lise son sınıfta bile meslek kararını veremiyor. 10 yaşında verilen karar, çocuğun değil, annebabanın olur. ay Eğitimde sabaha karşı dönemi ? Ders saatleri artıyor MEB’in haftalık ders çizelgelerinde yaptığı değişiklik, 4+4+4 yasasının oluşturduğu soru işaretlerine bir yenisini daha ekledi. Çizelgede, ilkokul 1. sınıf öğrencilerinin haftada 26, 2 ve 3. sınıf öğrencilerinin haftada 28, 4. sınıf öğrencilerinin ise haftada 30 saat dersi var. Ortaokul 5 ve 6. sınıf öğrencileri için ise haftada 28 saat zorunlu ders konulurken bu rakam 7. ve 8. sınıf öğrencileri için 29 olarak ayarlandı. Ancak seçmeli ders çeşidini artıran bakanlık hazırladığı çizelgeyle 6, 7 ve 8. sınıflar için birer saat olan seçmeli dersleri haftada 8 saate çıkardı. Böylece ortaokul 5. ve 6. sınıf öğrencilerinin 36, 7 ve 8. sınıf öğrencilerinin ise haftada 37 saat dersi oldu. SİNAN TARTANOĞLU ‘Kapitalizm daha duyarlı’ Öğrenci Velileri Derneği Genel Başkanı Enver Önder, ders çizelgelerinde böyle bir karmaşa yaratılmasının altındaki tek nedenin haftanın bir gününü din derslerine ayırmak olduğunu belirterek “Çocukların haftalık 30 saat ders yükünü çekebilme imkânı yok. İkili öğretim olursa, sabahın köründe başlatacaksınız, akşamın karanlığında bırakacaksınız. Milli Eğitim Bakanlığı, yasanın tümünde olduğu gibi bakanlık karanlığa bir taş daha attı. El yordamıyla attıkları taş nereye denk düşer kendisi de bilmiyor. Bu çocuk ne zaman dinlenecek? Ertesi gün nasıl dinamik bir şekilde okuluna gidecek? Vahşi kapitalizm bile çalışma saatlerini ayarlarken, ertesi gün onun gücünden yararlanabilmeyi düşünüyor. Bu duyarlılığı bile gösteremiyoruz çocuklarımıza” değerlendirmesini yaptı. Öğrenci her dersi öğrenir Öğretmenler iyi yetişiyor mu? Türkiye’de “öğretme aşkı”yla öğretmen yetiştiren kurum yok. Öğretmenlik görev değil bir aşktır. Ben öğretmenlik mesleğini küçük yaşta, (beş yıllık ilkokulu bitirdikten sonra) seçtim. Önce öğretmen okulunda, sonra da yüksek öğretmen okulunda okudum. Bu okullarda 10 yıl öğretmenlik eğitimi aldım. 1968’den bugüne dek eğitimin çeşitli kademelerinde öğretmenlik ve yöneticilik görevimi sürdürmekteyim. Tekrar dünyaya gelsem, tercihim yine öğretmenlik olurdu. Anne başvurdu Matematik ‘ Hangi öğretmenler sevilir? “Sevilen öğretmen” nasıl olunur? Öğrenciler de diğer insanlar gibi öğrenmeyi severler ve öğretmeyi bilen öğretmenlere saygı duyarlar. Derste çocuğu aktif hale getireceksiniz, çocuğa saygı duyacaksınız. Korkutarak, bağırarak ders yapılmaz. Hata yaptığı zaman da bunu ya yanına giderek ya sınıf dışında söyleyeceksiniz. Öğrenci rencide edildiğini hissederse tepki gösterir. BaÖğrencilik hayatımızda her birimizin çok zı öğrenciler, sevdiği öğretmenler oldu. O öğretmenleri yanlış söylem ve neden çok sevdik? O öğretmenleri sadebilgilerin etkisinde, bece biz sevmedik, sınıftaki diğer arkayinlerinin öğrenme kapasitesini daşlarımız da sevdi. Çok sevdiğimiz kısıtlıyorlar veya beyinlerinin belli öğretmenlerin derslerini, ders saaderslerin bilgilerini tinde ve ders dışındaki davranışöğrenmeye kapalı halarını hatırlamaya çalışalım. le getiriyorlar. Fobiden kurtulmak, fobinin arkasındaki korkuyu bulup yok etmekle, korkuyu yenmekle olur. “Ben resim yapSiz kara tahtada neden mayı beceremem” diyen öğısrarlısınız? rencinin korkusu, yaptığı Tam akıllı tahta televizresmin başkaları tarafından beğenilmeme ihtimalidir. yon ekranı gibi. Bilgiler süÖğrenci, “beğenilmezse berekli akıyor. Oysa bilgilerin ğenilmesin, ben resim yaçocukların gözü önünde pacağım” diyerek resim uzun süre kalması gerekir. yapmaya başlarsa ilerleKara tahtaya yazdığınız bilgi yen süreçte güzel resimistediğiniz kadar kalır. Kimi ler yapacaktır. Matemabilgilerin dersin sonuna kadar tik en kolay derstir. kalması lazım. Sınıflara kara tahÖğretmen, öğrencita yerine, tam akıllı tahta koymak, yi dersten korkutmamalıdır, daha kara tahtayı söküp atmak doğru deen başta “bu ders çok kolay, ğildir. Kara tahtayı yok etmek yerine, hepiniz öğrenekara tahta ile birlikte yarı akıllı tahta kulceksiniz” derse lanmanın, eğitim açısından daha doğru olhepsi öğrenir. duğu kanısındayım. Korkutarak olmaz iptal davası OZAN YAYMAN 4+4+4’e en kolayı Kara tahta İZMİR İzmir Barosu’na kayıtlı avukat Bedriye Kurtuluş Türk, gelecek eğitim yılında başlayacak olan 4+4+4 sistemindeki, “66 ayı dolduranlar okula başlar” hükmünün yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay’da dava açtı. Türk, davayı hukukçu kimliğiyle değil bir anne olarak açtığını söyleyerek “Henüz 5.5 yaşında olan kızım anaokuluna gitmeden ilkokul 1. sınıfa gitme ihtimaliyle karşı karşıya. Kızımın yaşayacağı fiziki ve psikolojik travmadan en fazla ben etkileneceğim” dedi. ? Bedriye Kurtuluş Türk, Danıştay’a verdiği dava dilekçesinde, 2007 yılının ilk 3 ayında doğan, hiç kreşe gitmeyen ve bu yıl devlet okulunun anasınıfına gitme umudu taşıyan çocukların doğrudan doğruya ilköğretim birinci sınıfa başlamasının çocuk üzerinde telafisi imkânsız zararların ortaya çıkmasına neden olacağına dikkat çekti. ANKARA Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) hazırladığı ders saati çizelgeleri ikili eğitim yapacak okullar başta olmak üzere eğitimde yine kaos yaratacak. Sabahçı olacak ortaokul öğrencileri 4 seçmeli ders seçtiğinde günde en az 78 saat derse girecek. Öğlenci olan ilkokul öğrencileri de 6 saat ders görecek. Bu durumda ortaokul öğrencileri sabah 77.30’da okulda olabilmek için karanlıkta yola çıkacak, ilkokul öğrencilerinin de okuldan çıkış saati akşam 20.00’yi bulacak. Öğrenci velileri ise saat kaosu karşısında “Bakanlık karanlığa bir taş daha attı” tepkisini gösterirken Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ilköğretimde derslerin sabah çok erken saatlerde başlayarak akşam geç saatlere kadar süreceği yönündeki iddiaların doğru olmadığını söyledi. Dinçer’in 5 Haziran’da yayımladığı genelgeye göre, derslik ihtiyacı nedeniyle ikili öğretimin zorunlu olması durumlarında ortaokul öğrencileri sabahçı, ilkokul öğrencileri ise öğlenci olacak. Ortaokul öğrencileri için seçmeli dersler dahil haftanın bir gününe 8 saat, diğer günlerine ise 7’şer saat ders konulması gerekecek. İlkokul öğrencileri için ise her gün için 6 saat dersi konulacak. Ortaokul öğrencilerinin dersi sabah 05.30’da başlasa bile ikili eğitim yapan kurumlarda ilkokul öğrencileri akşam saat 20.00’den önce okuldan çıkamayacak. MEB yetkililerinin ders saati sorununun çözümü adına çizelgeye ilkokul öğrencileri için yerleştirilen “serbest etkinlik” saatlerini isteğe bağlı konuma getirerek çözmeyi düşündüğü öğrenildi. Çizelgeye göre, ilkokul öğrencilerinin zorunlu ders saatlerine ek olarak 1. sınıf öğrencileri için 4, 2 ve 3. sınıf öğrencilerine ise ikişer saat “serbest etkinlikler” hazırladı. Ancak, ne zorunlu ne de seçmeli dersler grubuna giren bu serbest etkinlik uygulaması, velinin isteğine ve okul yönetiminin kararına bağlandı. Bakanlık yetkilileri ikili eğitim yapan kurum yönetimlerinin ilkokul öğrencilerinin okuldan daha erken çıkabilmesi için programda serbest etkinliklere yer vermemesi formülünü geliştirdi. Böylece, ilkokul öğrencilerinin günlük ortalama ders saati 5’e inmiş olacak. kalmalı YÖK 8 üniversitede sandığın sesini dinlemedi ? YÖK Genel Kurulu, 20 üniversitede rektör adaylığı seçimlerinin sonuçlarına göre Cumhurbaşkanı’na sunulacak üç kişilik listeleri hazırladı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) YÖK Genel Kurulu, 20 üniversiteden 8’inde sandığın sesini dinlemedi. 8 üniversite için Cumhurbaşkanlığı’na gidecek listeler oy sıralamasına uygun hazırlanmadı. YÖK Genel Kurulu’nun ardından yapılan açıklamaya göre YÖK, 12 üniversite için rektör adaylığı seçimleri sonuçlarına uygun listeler hazırlarken, 8 üniversite için alınan oyları dikkate almadı. YÖK, Cumhuriyet Üniversitesi’ndeki seçimlerde 2. olan mevcut rektör Prof. İlyas Dökmetaş’ı 1. sıraya yerleştirdi. 1. olan Prof. Faruk Kocacık, YÖK listesinde 2. oldu. Çukurova Üniversitesi’nde de seçimlerden 2. çıkan Prof. Halis Arıoğlu, YÖK listesinde yer almadı. YÖK, Fırat Üniversitesi seçim sonuçlarını da dikkate almadı. Seçimlerde 1. olan Prof. Orhan Kılıç, YÖK listesinde ancak 3. sırada yer aldı. Gazi Üniversitesi’nde de seçim sonuçlarına göre 1. olan Prof. Ayşe Dursun, listede 2. olurken, sandıktan 2. çıkan Prof. Derviş Yılmaz 1. sıraya yerleşti. İTÜ için hazırlanan listede, sandıktan 1. çıkan mevcut Prof. Muhammed Şahin’e 2. sırada yer verildi. 2. olan Prof. Mehmet Karaca ise 1. yapıldı. Atatürk Üniversitesi’nde ise seçimlerde aday olmamasına karşın 2 oy alan Prof. Ömer İrfan Küfrevioğlu, YÖK listesinde 3. sıraya yerleşti. YÖK Genel Kurulu, Dokuz Eylül ve Trakya üniversitelerinde de seçim sonuçlarına uygun listeler hazırlamadı. ’ C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle