23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 HAZİRAN 2012 PAZARTESİ 8 İstanbul PB Edirne Y Kocaeli PB Çanakkale PB İzmir B Manisa B Denizli B Zonguldak PB Sinop PB Samsun PB Trabzon Y Giresun Y PB Ankara 31 36 34 33 36 37 37 26 29 29 25 25 34 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB Y B Y PB PB PB PB PB Y Y Y 32 32 30 34 33 32 36 38 34 34 27 24 22 Oslo Y Helsinki Y Stockholm Y Londra B AmsterdamY Brüksel Y Paris Y Bonn Y Münih Y Berlin Y Budapeşte Y Madrid B Viyana Y HABERLER 16 19 15 22 18 20 23 17 20 21 26 39 20 Belgrad Y 32 Sofya Y 29 Roma PB 31 Atina B 36 Zürih Y 20 Moskova B 24 Aşkabat PB 33 Taşkent Y 36 Baku B 32 Bişkek Y 32 Tiflis PB 28 Kahire A 37 Şam B 37 Ülkemizin kuzey ve doğusu parçalı ve çok bulutlu, Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu’nun kuzey ve doğusu ile Ordu, Sivas, Adana, Kahramanmaraş, Osmaniye, Mayatya, Edirne ve Kırklareli çevrelerinin kısa süreli ve yerel olmak üzere sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu ve açık geçeceği tahmin ediliyor. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 25 Haziran AİHM YİNE MAHKÛM ETTİ YARSAV, BAĞIMSIZ YARGININ GÜVENCESİ OLMASI GEREKEN KURUMUN İKTİDARA BOYUN EĞDİĞİNE DİKKAT ÇEKTİ GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ‘Türkiye makul tutukluluk süresini aştı‘ ANKARA (ANKA) İtalya’da uyuşturucu kaçakçılığından cezası kesinleşen Sırp vatandaşı Türkiye’yi uzun tutukluluktan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde mahkum ettirdi. Ademoviç 1992 yılında, İtalyan mahkemesi tarafından uyuşturucu kaçakçılığı yapmaktan suçlu bulundu ve gıyabında yapılan yargılamada 17 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Kırmızı Bülten’le aranan Ademoviç, Türkiye’ye giriş yaparken yakalandı ve gözaltına alındı. Edirne Sulh Ceza Mahkemesi, “Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi”ne (AİHS) dayanarak Ademoviç’i tutukladı. 1995 yılında Bakanlar Kurulu, Türkiye’deki yargılaması bittiği zaman Ademoviç’in İtalya’ya iade edilmesine karar verdi. 1997 yılında mahkeme Ademoviç’i tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı ancak Edirne Sulh Ceza Mahkemesi İtalya’ya iade edilmesi amacıyla tutuklu olarak kalmasına karar verdi. 2002 yılında İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi, Adalet Bakanlığı’na Ademoviç’in İtalya’ya iade edilebileceğini bildirdi. 2003 yılında Ademoviç İtalya’ya iade edildi. Ademoviç’in Türkiye’de kaldığı tutukluğunun uzunluğu için AİHM’ye başvurdu. AİHM, Türkiye’nin Ademoviç’in iade sürecine ilişkin tutukluluk halini 5 yıldan uzun sürdürerek, ulusal sistemin Ademoviç’i keyfi tutuklamadan koruyamadığını kaydetti. Ademoviç’in yargılamasının 11 yıl 7 ay sürdüğünü ve “makul süre”nin aşıldığına işaret eden AİHM, Ademoviç’e manevi tazminat olarak 26 bin Avro ödenmesine hükmetti. ‘HSYK varlık nedenini kaybetti’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) YARSAV (Yargıçlar ve Savcılar Birliği) Yönetim Kurulu’ndan yapılan açıklamada, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından Adalet Bakanı’nın talebi üzerine kapatılan bazı adliyelerin dokuz gün sonra yeniden açılmasına karar verildiğini belirtilerek, “Bağımsız yargının güvencesi olması gereken HSYK de bu otoriteye boyun eğmiş ve varlık nedenini yitirmiştir” denildi. YARSAV’dan yapılan yazılı açıklamada, “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın emir ve tasarruflarına bağlandığı saptamasını haklı çıkarırcasına” HSYK tarafından Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in talebi üzerine kapatılan bir kısım adliyelerin dokuz gün sonra yeniden açılmasına karar verildiği bildirildi. Bağımsız yargının güvencesi olması gereken HSYK’nin, otoriteye boyun eğdiği ve varlık nedenini yitirdiği belirtilen açıklamada şu değerlendirmede bulunuldu: “Yargı, yakındığı bir kurumunu (HSYK) ıslah etme, demokratik kılma, çoğulcu yapma vaatlerine kapıldığı yürütmeye kaptırmış, dışsal baskılara mukavemet gösteremeyerek düşülen plansızlık ve koordinasyonsuzluk girdabındaki falsolarla eskiyi arar hale gelmiştir. Yaşananlar, ileri demokrasi yolundan sultanlık sapağına girmiş olmanın yansımalarıdır. Haddini bilenler, yetkiyi de sorumluluğu da paylaşmanın peşinde olurlar.” ‘Haklarını yitiriyorlar’ Sosyalist Enternasyonal’in İstanbul’da gerçekleştirilen bölge toplantısında kadınların toplumsal kazanımlarında hızla kayba uğradığına vurgu yapıldı SİBEL BAHÇETEPE İstanbul Haber Servisi “Sosyalist Enternasyonal Kadınlar İstanbul Bölge” toplantısı, ilk kez İstanbul’da “Kadınlar sorunları diyalog ve tartışma yoluyla çözüyor” başlığıyla dün gerçekleştirildi. BDP Kadın Meclisi’nin öncülüğünde Taksim Hill Otel’de gerçekleştirilen toplantıya 4 kıtadan, 26 ülkeden kadın katıldı. Toplantının açılışında konuşan Pia Locatelli, Türkiye’nin insan hakları, kadın konusu ve Kürt halkının hakları konusunda kritik bir dönemeçte olduğunu söyledi. “Türkiye giderek muhafazakâr ve otoriter bir yapıya doğru gidiyor” diyen Locatelli, AKP’nin kürtaj yasasını değiştirme ve sezaryen ile ilgili girişimlerini de “Bu yasaklama tartışmalarının, daha büyük bir planın parçası olduğunu düşünüyorum” diye değerlendirdi. Locatelli, KCK operasyonu kapsamında tutuklanan Prof. Dr. Büşra Ersanlı için “Kürt halkının yanında olduğu için cezalandırıldı” diye konuştu. CHP Kadın Kolları Genel Başkanı De KADINLAR TOPLUMDAN UZAKLAŞIYOR CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Deniz Pınar Atılgan da AKP’nin iktidarlığı ile birlikte ülkemizde kadınların bugüne dek elde ettiği haklarını kaybetme ile karşı karşıya olduğunu söyledi. Atılgan “Kadınların yüzde 18’i okuryazar değil, yüzde 54’ü ilkokul mezunu. 4+4+4 eğitim sistemi ile birlikte zomusal alanda runlu ilköğretim 9 yaşında sokullanılmasına erecek. Kız çocukları okulnın önü açıldan alınıp evlendirilmeye zormalıdır” dedi. lanabilecek, çocuk gelinlerin BDP İstanbul sayısı artacak. Erkek çocuklarımız ise bir an önce para kaMilletvekili Sebahat Tuncel zanmaları için aileleri tarafınde Kürt sorunu dan mesleki eğitime yönlendirilerek, çocuk çırakların nun bir an önce çözülmesi gerekti sayısı artacak. Günümüzde kadının toplam istihdam ğini belirtti. Boğaoranı içindeki payı yüzde ziçi Üniversitesi Sos22’ye düştü. Bunda ‘3 yoloji Bölümü’nden çocuk yapın’ gibi Nazan Üstündağ ise söylemler etkili” devlet terörünün kadına değerlendirmesiyönelik şiddeti beslediğini ni yaptı. 28 ŞUBAT SORUŞTURMASI Eski YÖK Başkanı Gürüz ifade verecek ALİCAN ULUDAĞ ANKARA 28 Şubat soruşturmasında “şüpheli” olarak ifadeye çağrılan eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz , YÖK’ün o dönem “BÇG’nin şubesi gibi” çalıştığı iddialarını reddetti. YÖK’te yasaların kendisine verdiği yetkiler çerçevesinde görev yaptığını belirten Gürüz, “Yaptıklarımdan dolayı herhangi bir pişmanlığım yok. Yemedim, yedirmedim. Farkında olmadan yaptığım yanlışlıklar olabilir. Onların da bu soruşturma konusu olan olaylarla hiçbir ilgisi yok” dedi. 30 Temmuz 1998’de YÖK’ün üniversiteye girişte katsayı uygulanmasına ilişkin kararının Çevik Bir’in gönderdiği yazıyla bir ilgisinin olmadığını kaydeden Gürüz, YÖK’te çıktığı iddia edilen “fişleme belgeleri” için ise “onlar sicil notlarıdır” dedi. Gürüz, dün mavi tur tatilini keserek Türkiye’ye döndü. Gürüz, bugün Ankara Adliyesi’ne gelerek, soruşturmayı yürüten özel yetkili savcı Mustafa Bilgili ’ye ifade verecek. Gürüz, Ankara yolundayken telefonla Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı. “Benim yan lış veya kanun dışı yaptığım hiçbir şey yok” diyen Gürüz, 28 Şubat döneminde Çevik Bir’den gelen yazılara ilişkin şu değerlendirmede bulundu: “Çevik Bir, bize 14 Temmuz 1998 tarihli bir yazı gönderdi. Konusu, üniversite sınavında ortaöğretim başarı puanının artırılmasıyla ilgiliydi. Ben de randevu aldım, sözlü olarak kendisine bu yazıyı kaale almayacağımızı, o yazıda söylenenin tam tersine dayalı bir sistem uygulamaya sokulacağını ilettim. Bülent Arınç geçenlerdi bir beyanat verdi, ‘Çevir Bir emretti, YÖK yaptı’ dedi. Bu tamamen gerçek dışıdır. Çünkü o yazının tarihi 14 Temmuz 1998. Hoş, katsayıya ilişkin YÖK Genel Kurulu toplantısı 30 Temmuz tarihli... Ama katsayıya ilişkin 17 Mayıs’ta Milliyet sürmanşetten haber yaptı. Genelkurmay’ın, söz konusu değişiklikten bu haberden sonra haberi oldu. Kaldı ki o çalışma iki senelik bir çalışmanın ürünüdür. Sınav sistemiyle ilgili hiçbir şekilde, hiçbir aşamada Genelkurmay’la en ufak bir temas olmamıştır.” niz Pınar Atılgan da AKP’nin iktidarlığı ile birlikte ülkemizde kadınların bugüne dek elde ettiği haklarını kaybetme ile karşı karşıya olduğunu söyledi. Atılgan, “Günümüzde kadının toplam istihdam oranı içindeki payı yüzde 22’ye düştü. Bunda ‘3 çocuk yapın’ gibi söylemler etkili” değerlendirmesini yaptı. BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak ise AKP yöneticileri ile Başbakan Erdoğan’ın cinsiyetçi söylemlerinin kadınlara karşı her türlü ayrımcılığı ve şiddeti daha da meşrulaştırdığını belirtti. Sezaryen ve kürtaj konusunda yapılan tartışmaları endişe verici olarak değerlendiren Kışanak “Türkiye çok kimlikli, çok dilli bir ülkedir. Tüm kimliklerin kabul edilmesi, anadillerin eğitim ve ka vurguladı. CHP’li Hamzaçebi tutuklu milletvekilleri sorununun çözümü için çağrıda bulundu ‘Meclis üzerindeki lekeyi silelim’ ANKARA (Cumhu letvekilleri umutlandı… riyet Bürosu) CHP Ancak ne yazık ki göGrup Başkanvekili Akif rünmez elin ipotek koyHamzaçebi, TBMM ta duğu parlamentonun üzerine adeta ölü tile girmeden öntoprağı örtülce “tutuklu dü. Tutuklu milletvekil? Hamzaçebi, milletvekilleri” soruyaptığı yazılı lerinin durununun çözümu sadece mü için tüm açıklamada bir demokmilletvekil“Parlamentonun rasi ayıbı ollerine “Gelin hep be itibarının teslimi, bir manın ötesiraber bir dramın sonlandırılması ne geçmiş demokrasiiçin hâlâ vakit var” d u r u m d a . Silivri’de bir ye yakışır dedi. insanlık draşekilde, mı yaşanmakmilli iradeye vurulan zincirleri kıra ta… Birçok insanımıza lım. 24. dönem parla can vermiş, dünyaca ünmentosunun üzerindeki lü bir akademisyen, lekeyi silelim” çağrısı umutsuzluk içinde var olup olmama mücadeyaptı. Hamzaçebi, yaptığı ya lesi veriyor. Sağlık sorunları nezılı açıklamada “parti ayrımı yapmaksızın tüm deniyle bir yaşam hakmilletvekillerine” şu çağ kı ihlali ortaya çıkmıştır. Diğer tutuklu milletverıyı yaptı: “Bu süreçte siyasi par killeri için de tutukluluk ti başkanları açıklama dayanılmaz bir hal allar yaptı. Bildiriler im mıştır. Önümüzde bir zalandı. Bakanlar, si haftadan fazla bir zayasi iktidarın yetkilileri man var… Henüz çok konuştu… TBMM Baş geç değil… 24. dönem kanı çeşitli girişimlerde parlamentosunun üzebulundu... Tutuklu mil rindeki lekeyi silelim…” Balbay’a büyük destek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 13. Olağan Gençlik Kurultayı’nda kurulan “Balbay’a Özgürlük Girişimi” çerçevesinde başlatılan imza kampanyasına büyük destek geldi. Gazetemiz yazarı ve CHP Milletvekili Mustafa Balbay ise avukatı aracılığıyla gönderdiği mektupta, kurultayı selamladığını belirterek şunları belirtti: “Sizler hem siyasal heyecanın hem de doğanın getirdiği gençliğin birleşimiyle bizim en büyük enerjimizsiniz. Zafer türküleri söyleyeceğim günlerin özlemiyle hepinize sımsıkı sarılıyor, kongrenize başarılar diliyorum.” alandaki keyfi tutumu ve bunun karşısında toplumun “Bu kadar da olmaz ki” refleksi şu Anadolu anlatımını bir kez daha aklıma getirdi: Zor geçit veren bir dağın bir tarafında verimli ovaya sahip kasaba, öteki tarafında da ticareti kuvvetli şehir varmış. Kasabalılar her yaz sonu ürünü kaldırdıktan sonra hayvanlara yükler, dağı aşıp kente gidermiş. Ürünü satar, düğünü olan çeyizini alır, ötekiler parasını beline sarar kasabaya dönermiş. Yine toplu halde yaz sonu yola çıkmışlar, kentte işlerini bitirip dönerken dağ başında baskına uğramışlar. Her şeylerini kaptırmışlar, süklüm püklüm kasabaya dönmüşler. Onları karşılayan yakınları şaşırmış. Herkes başına gelenin bir kısmını anlatmış. Kasabanın ileri gelenleri onları anlamakta zorlanınca, soyulanlardan biri durumu şöyle özetlemiş: “Onlar 3 kişi beraberdi, biz 80 kişi yalnızdık.” ??? AKP iktidarının bunca dayatmasından rahatsız olan geniş toplumsal kesimlerin durumu bu hikâyeye benziyor. Pek çok ülkenin bugün yaşamakta olduğu ekonomik krizin benzerini Türkiye değişik nedenlerle 2001’de yaşadı. Dönemin iktidarı çok ağır önlemler aldı, bedelini ödedi. Bugünkü iktidar da o önlemlerin sonuçlarının üzerine geldi. Ekonomi dünyasını tamamen kontrolü altına aldı. Eleştiriyi fiilen yasakladı. “Ben gidersem kriz gelir” korkusunu yerleştirdi, devam ediyor. Eğitim sistemi öylesine karmaşık bir hale geldi ki, artık 1213 yaşındaki çocuklar okullarının ellerinden gitmekte olduğunu görüp annebabalarını eyleme sürüklüyorlar. Öğretmenler artık Milli Eğitim Bakanı’nı dinlemek istemiyor. Zaten dinleyince de bir şey anlamıyorlar. Kadınlar açısından iş “başörtüsüne özgürlük” noktasını çoktan aştı, doğrudan bedenlerine ulaştı. Gençler sesini biraz yükselttiğinde en nazik karşılamayı biber gazıyla yapıyorlar. İç barış konusunda geldiğimiz nokta ayrı bir yazı konusu. Kim, ne planları yaparsa yapsın, bu tablo yeni bir iktidar arayışının habercisidir. Siyaset hiçbir zaman seçeneksizliğe mahkum olmaz. Bu, demokrasinin tabiatına uygun değildir. Bu tabloda CHP’nin muhalefet işlevi, ana muhalefet olarak yapması gerekenler türünden tartışmaların yerini şunların alması gerekir: CHP nasıl bir iktidar vaat ediyor? Toplumun gönül rahatlığıyla ve heyecanla, “Ülkenin yönetimini CHP’ye emanet etmek gerekir” diyeceği bir iklim nasıl oluşturulur? Bunun için de CHP’nin iki önemli barışa ihtiyacı var: Parti içinde barış, parti ile toplum arasında barış. Temmuz her iki barışın da önünü açabilir. Önce kadın kolları kurultayı, ardından büyük kurultay sonrasında böyle bir CHP özlüyorum. Sanırım pek çok sağduyulu kesimin de beklentisi bu yönde. ??? Avrupa’da art arda seçim başarıları elde eden sol partiler, hem kendi aralarında hem de toplumun tüm yelpazesiyle “hedef ortaklığı” kurdular. Bir anlamda lider parti öncülüğünde toplumun önemli kesimleriyle fiili koalisyon oluşturdular. Bugün Türkiye’deki iktidar da adı konmamış bir koalisyon. CHP, toplumdaki arayışların tümüne yanıt verip “hedef ortaklıkları” kurabilir. AKP iktidarında umduğunu bulamayan ancak CHP’ye de yaklaşmayan ya da araya mesafe koyan kesimlerin istemlerini birkaç sözcükle özetleyip onlara şu söylenebilir: “Bak, hedefimiz ortak...” ??? 21 Ekim 1999’da aracına konan bombayla katledilen gazetemiz yazarı, CHP İzmir Milletvekili Prof. Ahmet Taner Kışlalı’nın ağabeyi Mahmut Tankut Kışlalı’yı bir başka terör, trafik terörü sonucu kaybettik. Huyu, boyu hep birbirine benzeyen Kışlalı’lardan Mahmut Bey’le çok seyrek ama çok sıcak görüşürdük. Onunla konuşurken kendimi çok berrak, duru bir suyun kıyısında hissederdim. Tüm cumhuriyetçilerin, centilmenliği yaşam biçimi olarak benimsemiş herkesin başı sağ olsun. Kandil’de 9 hedef vuruldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanlığı, Kuzey Irak’a hava harekâtı gerçekleştirildiğini açıkladı. Genelkurmay Başkanlığı’ndan dün yapılan yazılı açıklamada, “Irak’ın kuzeyinde yapılan keşif ve hedef analizi sonuçlarına istinaden, çoğunluğu Kandil bölgesinde olmak üzere, Irak’ın kuzeyinde tespit edilen bölücü terör örgütüne ait 9 hedef (barınak ve mağara), Türk Hava Kuvvetleri uçakları tarafından, 2224 Haziran 2012 tarihleri arasında, tam isabetle vurulmuştur. Görevlerini başarıyla tamamlayan uçaklarımız emniyetle üslerine dönmüşlerdir” denildi. Polis aracına mayın: 1 şehit MARDİN (AA) Derik ilçesinde meydana gelen mayın patlamasında 1 polis şehit oldu, 3 polis memuru da yaralandı. Derik Devlet Hastanesi arkasında polis aracının geçisi sırasında mayın patlaması meydana geldi. Patlamada, araçta bulunan 4 polis memuru yaralanırken, durumu ağır olan yaralı polislerden biri hastanade yaşamını yitirdi. Mardin Valisi Turhan Ayvaz, yaptığı açıklamada, Derik Devlet Hastanesi arkasında polis aracının geçişi sırasında meydana gelen mayın patlamasında, 2’si ağır 4 polisin yaralandığını söyledi. Ayvaz, “Saldırı, devriye görevi yapan polis aracının geçişi sırasında, uzaktan kumandayla el yapımı patlayıcıyla yapılmış” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle