19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 HAZİRAN 2012 PAZARTESİ 6 HABERLER Sevda Tepesi’nin 1984’te o dönem Suudi Arabistan Veliaht Prensi olan Kral Abdullah bin Abdulaziz’e satılmasının ardından gazetemiz gelişmeleri birçok kez 1. sayfanın manşetine taşımıştı. Gazetemiz Şubat 1985’te günlerce yapılan haberlerle Boğaz tepelerindeki yağmaya dikkat çekmişti. 1983 yılında katledilen yazarımız Uğur Mumcu da 26 Şubat 1985 tarihli “Ucuza Gitmiş” başlıklı köşe yazısında Sevda Tepesi’nin satışını eleştirmişti. Suriye ile Uzun Zamandır Savaş Durumundayız! 26 Şubat 1985 20 Şubat 1985 Düşürülen uçak, Antakya’da Suriye’ye karşı açılan savaş cephesine bir yanıttır, diyerek yazıya girelim. Türkiye ile Suriye aslında ilan edilmemiş bir savaş içindedir. Savaşı da tek taraflı olarak RTE ve iktidarı açmıştır ve sürdürmektedir. Bir yılı aşkın zamandır. Düşünün ki bir iktidar, Suriye’de Esad iktidarını ve Esad’ı yıkılacak diye ilan etti. Neredeyse ağızlarını her açtıklarında, Erdoğan ve Davutoğlu, Esad’a karşı isyan çağrısı yapıyor. İktidar, Suriye’ye karşı “Antakya Cephesi” açtı. Bir sınır bölgesi, bir ülkeye karşı “isyancı”ların, parasını Suudi gibi ülkelerin ödediği paralı askerlerin girip çıktıkları, her türlü silah ve eğitimle desteklendikleri, korunup kollandıkları bir konuma “yükseltilmişse”, orası savaş cephesi değil de nedir? Türkiye, ABD, Fransa ve AB tarafından kontrol edilen bu “cephe”, Suriye’yi yıkma cephesidir! Bu cephe başka nasıl nitelendirilebilir? Böylesi bir düşmanlık cephesinin açıkça kurulması, aslında iki ülke arasında tam anlamıyla savaş halidir!.. Suriye, Türkiye’ye karşı bugüne kadar bir yanıt vermediyse, iç savaşı nedeniyledir. Zaten veremezdi, çünkü Antakya Cephesi ABD ve Batı ittifakının cephesidir! Suriye Türkiye ile savaşmaz, savaşmak istemez, savaşamaz da. Zaten İsrail’le başı dertte! ABD var gücüyle yükleniyor üzerine. Türkiye ile derdi ne... Ama RTE iktidarına bakılacak olursa, hiç de öyle düşünmüyor! Suriye ile yatıyorlar, Suriye ile kalkıyorlar. Antakya Cephesi, Ankara’nın, sadece “ABD ve Batı emperyalistlerine” açtığı, açmak zorunda kaldığı bir cephe midir, yoksa Ankara oradan gerektiğinde ciddi ciddi Suriye’ye saldırmayı mı düşünüyor? Buna cesaret edebileceklerini sanmıyorum. Ankara, NATO’yu toplantıya çağırdı. Ankara, NATO ile Rusya’yı karşı karşıya getirmek mi istiyor? Yoksa rutin şeyleri mi yapıyor? NATO Suriye nedeniyle Rusya ile kapışmayı göze alır mı? Almaz. Suriye Rusya için çok önemlidir. Çok sayıda deniz üssü vardır Suriye’de. Daha üstten bakarsak, Suriye’de ABD ile Rusya karşı karşıyadır!.. ??? RTE, Batı’ya bir savaş kapısı kolaylığı göstererek, Suudi ve diğer Arapların “hibe” paralarını mı götürüyor? Şimdilik 10 milyar dolar. Bir süre sonra 10 milyar dolar daha... Batı emperyalistlerinin Türkiye üzerinden Suriye’ye karşı sürdürdükleri her türlü karıştırıcılığın bir “ücret tarifesi” mi oluşturuldu? Suriye’de akıtılacak kanın ticaretini mi yapıyoruz? Türkiye’nin doğrudan savaşa katılmasının belirlenmiş bir ücreti var mıdır, varsa nedir? ??? Daha önceki yazılarımdan birinde, RTE’den bir ulusal savaş kahramanı yaratma projesini gündeme getirmiştim. Eğer bunu yüzde yüz başarabileceklerine inanırlarsa, buna soyunabilirler! 2023 projesi ve yeni Türkiye fikri bunu kapsar! Hem savaş kahramanlığı hem de yüksek bir bedelle ekonomik tahsilat... Doğrusu, dünya tüccarlık tarihine geçecek bir zaman dilimi yaşıyor olabiliriz. ??? Suriye savaş uçağımızı kasıtlı düşürmüş olabilir, düşürmüştür de... Bu ateş, Antakya Savaş Cephesi’ne bir yanıt olarak kabul edilebilir. Antakya Cephesi’nden Suriye’ye yapılan saldırılarda, Esad iktidarına, Suriye halkına, Suriye’ye verilen hasarın bir çetelesini tutan var mı? Mesela Suriye dünya mahkemelerine uğradığı kayıpların bir faturası ile gitse, ne olur? Kılıçdaroğlu doğru söyledi: Savaş uçağımıza saldırı, AKP iktidarına bir yanıttır! Nedeni de açık ve net... ??? Uçağımız düştüğüne göre, RusyaSuriye radar savunma sistemi tıkır tıkır çalışıyor demektir. Suriye bu yanıtıyla, hava sahasını savaş uçaklarına yasak bölge ilan etmiş oluyor mu olmuyor mu? Bence oluyor. ??? Birkaç söz de TV’lerdeki savaş çakallarına... Çöken eski merkez sağın ayakta kalmış çakallarından savaş faşistleri, TV’lerde dolaşıp “saldıralım” komutları veriyor. Kim “savaş köpekleri”ni ekranlarına çığırıyorsa, savaşa çanak tutuyor demektir: Savaşa çağrı, savaş destekçiliği bir görüş değildir, sadece insanlık suçudur! Toplum önüne çıkarılmamalılar! ??? Gerekçesi ne olursa olsun. Okurları bilir ki, bu köşe diktatörleri sevmez, halkına baskı, hele hele katliam yapanlara karşı çıkar. Esad yönetimine de bu anlamda karşıdır. Ama Amerikan emperyalistlerinin, iç durumu bahane ederek Suriye’de iç savaşı kışkırtmaya başladığı andan itibaren, olayın rengi ve yüzü değişmiştir. Suriye çökerse... Sonra İran... Sonra sırada Türkiye... Türkiye başından beri yıkılmaya çalışılıyor... Bunun ayırdında olmayan ve yakın geleceği göremeyen bir iktidar... Düşünemiyorum. 17 Şubat 1985 19 Şubat 1985 Sevda Tepesi’nin ve birçok korunun imara açılma kararına mimarlar ve şehir plancıları tepki gösterdi: Hukuk dışı ve skandal ‘YAPILAŞMAYA AÇILAMAZ’ Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu, Sevda Tepesi’nin Boğaziçi’nin en önemli peyzaj değerlerinden, Boğaz’ın siluetini oluşturan parçalarından biri ve birinci grup doğal sit alanı olduğunu vurgulayarak “Sevda Tepesi’nin hiçbir şekilde yapılaşmaya açılma olanağı bulunmamaktadır” dedi. rihinde kara bir leke olarak deİstanbul Haber Servisi İstanğerlendirilmelidir. Kararın alınbul’un siluetine vurulan gökdelen ması hukuka, şehircilik ilkelerine darbesinden sonra, Boğaziçi’nin aykırı olduğu gibi demokratik kasimgelerinden Sevda Tepesi’nin ve tılım süreçleri açısından da bir birçok korunun, Boğaziçi Kanuskandaldır. İBB meclis üyelerinin nu’na aykırı olarak imara açılması ısrarlı girişimlerine karşın, plan gündemde. Boğaziçi İmar Müdürlükararı imar komisyonuna iade ğü, Kutlutaş Holding’e, 52 dönümedilmemiştir. Karar, belediyenin lük arsada otel yapma izni verdi. Uygulamaya tepki gösteren mimar Eyüp Muhcu iktidara bağlı meclis üyelerinin, Kadir Topbaş’ın dayatması sonular ve şehir plancıları, “Karar hukuk dışı ve demokrasi açısından bir skan cunda meclisten geçmiştir. Bu bir yağma kararıdır.” dal. Meslek odaları, yargıya başvurmaya İstanbulluların, yöre halkının demokratik hazırlanıyor” dediler. tepkilerini daha yüksek şekilde dile getireMimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp ceklerini söyleyen Muhcu, kararı yargıya Muhcu, Turgut Özal’ın 1985’te Sevda Tegötürmek için hazırlıklara başladıklarını bepesi’ni Suudi Arabistan Kralı Abdullah’a lirtti. Yargı sürecinde kesin olarak iptal kasatarken imar vaadinde bulunduğunu ancak rarı çıkacağı kanaatinde olduklarını ifade toplumun yoğun tepkisi üzerine buranın ederek “Ancak yargı sürecinde öncelikli imara açılmadığını, Özal’ın da bu konuda olarak yürütmeyi durdurma kararı verilısrarcı olmadığını söyledi. AKP’nin iktidara mesi önemlidir. Aksi takdirde, Sulukugelince konuyu yeniden gündeme getirdiğile’de olduğu gibi büyük tahribatlar yaşani, ancak tepkiler üzerine girişimin askıya nabilir” dedi. alındığını anımsatarak, bir süre sonra İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı anlıştan dönülsün’ Kadir Topbaş’ın 2006’da “İmar hakkı İstanbul Şehir Plancıları Odası Başkanı vermek gerekir” gibi talihsiz açıklamalarıTayfun Kahraman, Sevda Tepesi ve Boğanın olduğunu belirtti. ziçi’nin imara açılması için Çevre ve Şehirara bir leke’ cilik Bakanlığı’nın planı ve İBB’nin kararının yetmediğine dikkat çekerek,“Plan, ÇevSevda Tepesi’nin Boğaziçi’nin en önemli re ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı Tabiat peyzaj değerlerinden, Boğaz’ın siluetini Varlıklarını Koruma Komisyonu tarafınoluşturan parçalarından biri ve birinci grup doğal sit alanı olduğunu vurgulayarak, 2960 dan ele alınacak. Komisyonun kararına göre süreç devam edecek. Komisyon sayılı Boğaziçi Kanunu ve 2863 sayılı KoMeclis’ten geçen plana onay vermezse bu ruma Kanunu’nun güvencesi altında olduişlem uygulanamaz. Zaten plan 2960 sağunu anlattı. Muhcu şöyle koyılı Boğaziçi Kanunu’na aykırı” dedi. nuştu: “Sevda Tepesi’nin Komisyondan sonra Boğaziçi Yüksek İmar hiçbir şekilde yapılaşmaKurulu’na geleceğini de kaydeden Kahraya açılma olanağı bulunman, “Son kararı bu kurul verecek. Bu mamaktadır. Buna karyanlıştan dönme umudumuz tıkanmış deşın İBB, Başbakan’ın isğil. Ama vazgeçilmezse, Boğaziçi’nde butekleri doğrultusunda, güne kadar koruduğumuz özel orman tepenin betonlaşması statüsündeki korularda yayönündeki kararı verpılaşma gündeme mekte bir sakınca görgelecek” memiştir. Bu karar şehircilik ta dedi. KILIÇDAROĞLU: NASIL BİR ÜLKEYİZ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın Sevda Tepesi’ndeki arazisine villa yapması için imar değişikliğine gidilmesi karşısında Suudi Arabistan Kralı Abdullah’ın Türkiye’ye 10 milyar dolar yardımda bulunduğu yönündeki açıklamasıyla ilgili olarak “Nasıl bir ülkeyiz biz? Kayıt dışı olarak böyle bir para nasıl olur, anlamakta güçlük çekiyoruz” dedi. CHP: 10 milyar dolar geldiyse kaydı nerede ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Suudi Arabistan Kralı Abdullah, 28 yıl önce satın aldığı ve geçen hafta imara açılan İstanbul Boğazı’na hâkim Sevda Tepesi’ne 4 villa yapacak. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın ise Kralın Türkiye’ye “10 milyar dolar tutarında bir yardımı olduğunu” söylemesi tartışma yarattı. CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Bakan Bayraktar’ın bu açıklamasını ihtiyatla karşıladığını belirterek, “10 milyar dolar yardım diye bir şey olmaz. Ekonomiye girse mutlaka kayıtlarda izi olur. Ben böyle bir yardım yapıldığı kanaatinde değilim. Ayrıca ne yardımı? Suudi Arabistan Kralı, durup dururken hangi amaçla yardım yapacak” diye konuştu. 10 milyar dolar gibi bir paranın verilmesi halinde bunun anlaşmaya bağlanması gerektiğini vurgulayan Hamzaçebi, şöyle devam etti: “Böyle bir para Türkiye ekonomisine girmiş olsa, bu anında ödemeler dengisi rakamlarına, rezervlere yansır. Böyle bir paranın Türkiye ekonomisine girdiğine ilişkin herhangi bir işaret, kayıt yok. O nedenle ihtiyatla karşılıyorum. Durup dururken hiçbir ülke, bu kadar büyük parayı bir başkasına bağışlamaz. İmkânsız bir şey. Ama eğer böyle bir yardım yapılmışsa bunun nereye, hangi amaçla yapıldığı açıklanmalıdır.” ? HAMZAÇEBİ’DEN ERDOĞAN’A ÖNERGE İstanbul Haber Servisi CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi Sevda Tepesi’ne ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na imar izni için başvurmasının ardından, “yapılaşma hakkı verildiği” iddialarıyla ilgili Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Hamzaçebi önergesinde “Söz konusu taşınmaz, tapuda kimin adına kayıtlıdır? İmar planı değişikliği teklifine ilişkin işlemlerin hızla yürütülerek imara açılmasının gerekçesi nedir? Söz konusu taşınmazın gerek anılan satış öncesi, gerekse satış sonrasında imara açılmaması yönünde bugüne kadarki hükümetlerin tutumlarının devam ettirilmesini düşünmüyor musunuz? Sevda Tepesi’nin imara açılmasına 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu’nun 5. maddesini de göz önüne alarak onay vermeme yönünde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bir talimatınız olacak mıdır? Sevda Tepesi’nin imara açılması ile endişe verici boyutlara ulaşan tahribatı Boğaz’daki koruların nüfuzlu kişilerin eline geçerek imara açılması ile mi devam edecektir?” ‘Y ‘K Suudi Arabistan Kralı Abdullah Pir Sultan Abdal doğduğu köyde anıldı. Etkinlikte Madımak katliamı anmasına katılım çağrısı yapıldı ‘2 Temmuz’da tek vücut olalım’ MEHMET MENEKŞE SİVAS Pir Sultan Abdal Kültür ve Anma Etkinlikleri’nin 23’üncüsü Sivas’ın Yıldızeli ilçesi, Banaz köyünde yapıldı. Etkinliğe katılan CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir, “Madımak Oteli, aydınlanma müzesi olana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” derken Alevi sivil toplum temsilcileri, kanaat önderleri 2 Temmuz Madımak katliamın 19. yılı nedeniyle Sivas’ta yapılacak anma etkinliği için çağrı yaptı. Pir Sultan Abdal 2 Temmuz Kültür ve Eğitim Vakfı ile Pir Sultan Abdal Kültür Derne ği, İstanbul Banaz Köyü Kültür ve Yardımlaşma Derneği ve Ankara Banaz Köylüleri Sosyal Dayanışma ve Kültür Derneği’nin işbirliği ile gerçekleştirilen anma etkinliğine İstanbul, Ankara, Tokat, Çorum, Sivas ve ilçelerinden katılım oldu. Etkinliğe Hacıbektaş Veli Postnişin Veliyettin Hürrem Ulusoy, CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir, AFB Genel Başkanı Selahattin Özel, PSAKD Kemal Bülbül, Pir Sultan Abdal 2 Temmuz Kültür ve Eğitim Vakfı Başkanı Emel Sungur ve çok sayıda Alevi sivil toplum örgüt temsilcisi de katıldı. Hürrem Ulusoy Aleviliğin yaşamasında ve yaşatılmasında Pir Sultan Abdal’ın anılmasının önemli olduğunu, sahip çıkılması gerektiğini belirterek birlik beraberlik vurgusu yaptı. Son dönemlerde Aleviliğin yoğun bir asimilasyon sürecine ve saldırılara maruz kaldığının altını çizen Ulusoy 2 Temmuz Madımak katliamı anmasına katılım çağrısı yaparak “2 Temmuz Alevilerin bir vücut olması gereken önemli günlerden biridir” dedi. CHP Milletvekili Özdemir de “Türkiye’de hukuksuzluğun, adaletsizliğin, haksızlığın ölçüsüzce yaygınlaştığı bir noktada Pir Sultan bugün de önemli bir yere sahiptir, önemli bir simgedir” dedi. Topuzlu Baba mevkisinde cem töreni yapıldı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle