Katalog

SAYFA CUMHURİYET 25 HAZİRAN 2012 PAZARTESİ dishab@cumhuriyet.com.tr 12 DIŞ HABERLER Müslüman Kardeşler’in adayı yüzde 52 ile seçimlerin galibi olurken, Şefik yüzde 48’de kaldı Mısır’da Mursi kazandı Dış Haberler Servisi Mısır’da açıklanması ertelenen ve ülkede gerilime yol açan seçim sonuçları dün belli oldu. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunu yüzde 52 oyla Müslüman Kardeşler’in desteklediği Hürriyet ve Adalet Partisi’nin adayı Muhammed Mursi’nin kazandığı bildirildi. Açıklamanın ardından Mursi taraftarları, Tahrir Meydanı’nda kutlamalara başladı. Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Faruk Sultan’ın “Bugünün Mısır halkı için mutluluk ve kutlama günü olmasını diliyorum” sözleriyle yaptığı açıklamada, seçimin ikinci turunda devrik Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’in başbakanlarından eski general Ahmed Şefik’e karşı yarışan Mursi’nin cumhur(AFP/ AP) Mısır’da ikinci turdan Mursi galip çıktı. Ülkede dün çok gergin bir gün yaşandı. Taraflar seçim sonuçlarını meydanlarda bekledi. başkanlığının onaylandığını duyurdu. Mısır Yüksek Seçim Kurulu, katılım oranının yüzde 51 olduğunu belirttiği seçimlerde Mursi’nin yüzde 51.73, Şefik’in ise yüz de 48.27 oranında oy aldığını açıkladı. Mısır polisinin sonuçların açıklandığı sırada başkent Kahire’de yoğun güvenlik ön lemleri aldığı, Tahrir Meydanı’na ambulanslar sevk edildiği belirtildi. Kentin farklı noktalarında toplanan Ahmet Şefik ve Muhammed Mursi’nin taraftarları arasında çatışma çıkmasından endişe ediliyor. Öte yandan, kesin sonuçların açıklanmasının uzaması Mısırlıları kızdırdı. Twitter’da seçim sonuçlarını açıklamadan önce uzun bir konuşma yapan Sultan’a tepki yağdı. Mısırlılar, “Mübarek gitse de bazı şeyler hâlâ aynı”, “Yeni devlet başkanının ilk görevi 10 dakikadan fazla açıklama yapılmasını yasaklamak olmalı”, “Sultan, kalp krizi mi geçirmemi istiyorsun?”, “Mübarek ülkeyi 30 yıl yönetti, anlaşılan Sultan’ın açıklaması da bir o kadar sürecek” gibi tweet’ler atarak tepki gösterdiler. İpek Yolu Değil, Petrol Yolu… Soğuk savaş döneminde küçük ve güçsüz devletler, uydu ya da yarı uydu konumundaydılar. İkinci Dünya Savaşı sonrasında Yalta Konferansı ile başlayan süreçte Türkiye, Batı Bloku’nun bir parçası oldu. Küresel iki büyük çarkın gereklerine uydu ya da uyduruldu. Ancak Batı içindeki bir Yunanistan ya da bir Kanada gibi değildi. Türkiye’nin üç önemli farkı ve dezavantajı bulunuyordu ve halen de bulunmaktadır. Batı (ve bloku) tarafından, hep “öteki” olarak algılandı. Müslüman ve Asyalı kimliği Türkiye’yi, “Hıristiyan Batı” dünyasından ayırıyordu. Değerli Alman bilim insanı Prof. Dr. Fritz Neumark’ın dediği gibi, “Avrupa 400 yıl boyunca Türklerle savaşmış ve çekişmişti”. Türkiye’yi kendindenmiş gibi kabullenmesi imkânsızdı. (*) Türkiye’nin ikinci önemli özelliği (ve farkı) ise dünya enerji kaynaklarının %65’ini kapsayan Ortadoğu’nun tam göbeğinde bulunmasıydı. Büyük devletlerin gözü Ortadoğu’daydı; onların küresel güç kavgalarında Türkiye de nasibini alacak ve bedelini ödeyecekti. Aynen 30 yıldır yaşamakta olduğumuz terör sorununda görüldüğü gibi. Türkiye’nin bir başka farkı da Kurtuluş Savaşı’nı Avrupa’ya (ve Batı’ya) karşı kazanmış olmasıydı. Atatürk’ün önderliğindeki bağımsızlık ve özgürlük savaşı, Avrupa’nın hesaplarını bozan Lozan zaferi ile sonuçlanmıştı. Türkiye dünyada, sömürgecilere karşı savaşan ülkeler ve toplumlar açısından bir örnek oluşturuyordu. Pek çok dünya ulusu Atatürk’ü ve Türkiye’yi örnek almaya başladılar. Hem de Cezayir’den Küba’ya kadar uzanan geniş bir alanda. Türkiye bir anlamda küresel güçler açısından tehlikeli bir örnekti. Hem de Ortadoğu gibi en stratejik bölgede bulunuyordu. Küresel dinamiklerin Türkiye için taşıdıkları soru işaretleri yanında, iç dinamiklerde de gelişen çelişkiler, Türkiye’yi bugünkü zemine taşıdı. Ülke Batı’nın gözünde, Batılı olmaya çalışan Doğulu bir (öteki) olarak algılanıyor Türkiye AB’nin dışında tutularak denetim altına alındı. TürkiyeAvrupa ilişkilerinin son 50 yıllık yakın geçmişi incelendiğinde, bu gerçek açık olarak görülür. “Hayatım Avrupa” adını taşıyan beş ciltlik çalışmamda bu gerçeği bütün ayrıntıları ile ortaya koydum. Türk şirketleri bir yandan Kürdistan’da (Kuzey Irak) para kazanıyorlar; diğer taraftan o bölgeden (ülkeden) gelen silahlı güçler (teröristler), Türk ordusuna saldırıyor. Suriye’de dün ortak hükümet (kabine) toplantısı yaptığımız yönetimi bugün savaşın eşiğine gelmiş bulunuyoruz. ABD ve AB çevreleri “Ankara bizim için çok önemli, işbirliğimiz artıyor” diyorlar. Öte yandan Ankara, Avrupa ve Batı’ya değil, Ortadoğu Arap dünyasına her anlamda yakınlaşıyor. Batı Türkiye’de kendi uyguladığı demokrasi yerine, ılımlı islam cumhuriyeti modelini uygulatmak istiyor. Bir türlü önlenemeyen terörist saldırıların, bu büyük resim içinde değerlendirilip önlemlerin alınması gerekir. Türkiye petrol ve doğalgaz kaynakları ve yolları üzerinde bulunduğu için küresel güçler tarafından yeniden dizayn edilmektedir. “Kürt meselesi” ve Kürdistan çabaları bu büyük resmin ayrılmaz bir parçası haline getirilmiştir. Terör bu gelişmelerde, “bir araç” olarak kullanılmaktadır. Türkiye açısından terörün ortadan kaldırılabilmesi için siyasi, iktisadi, askeri ve kültürel faktörler bir bütünlük içinde kullanılmak zorundadır. Küçük dişlilerle uğraşmak terörü bitirmez, daha da yaygınlaştırır. Onu çözmek için olayı küresel boyutta algılamak gerekir. Çünkü sorun yerel değil, küreseldir. (*) Denktaş’ın Öbür Yüzü, Kırmızı Kedi, sayfa 27, 2011 ‘TÜRK TALİBAN YAKALANDI İDDİASI’ ‘Almanya’nın aradığı Türkiye’de gözaltında’ FRANKFURT (Cumhuriyet Bürosu) Alman güvenlik güçlerinin yakın takibinde bulunan Berlinli bir Türk İslamcının haziran ayı başında Türkiye’de gözaltına alındığı ileri sürüldü. Almanya’da yayımlanan Der Spiegel dergisinin haberinde, Fatih T’nin 2009 yılında yine Berlin’den bazı köktendincilerle birlikte Pakistan’a gitmeyi başardığı ve burada “Alman Taliban mücahitlerinin” örgütlenmesinde kurucu rol oynadığı iddia edildi. Daha sonra İran’a geçen Berlinli Türk şeriat savaşçısının, İran’dan Türkiye’ye giriş yapmak istediği sırada Türk güvenlik birimlerince gözaltına alındığı öğrenildi. Federal savcılığın, Berlinli Türk şeriatçı hakkında terörist örgüt üyeliğinden soruşturma yürüttüğünü kaydeden Der Spiegel, Fatih T’nin, Türk vatandaşı olduğu için Federal Almanya’ya iadesinin sorunlara yol açabileceğini ileri sürdü. Sudan’da ‘Arap Baharı’nın Başkent Hartum’da zamlara karşı ayak sesleri protesto ve çatışmalar tırmanıyor Dış Haberler Servisi Sudan’ın başkenti Hartum bir haftadır şiddetlenen protesto ve çatışmalara sahne oluyor. Hükümetin ekonomi politikalarına karşı çıkan, gıda ve yakıt fiyatlarındaki artışı protesto eden binlerce muhalif sokaklara çıkarken, polisle çatışan göstericiler otobüsleri ateşe verdi. Üniversite öğrencileri de protestolara katılıyor. Hükümetten yapılan açıklamarda ise olayların arkasında ülkede karışıklık çıkarmak isteyen grupların olduğu, bazı siyasi grupların öğrencileri kendi çıkarları için kullandığı belirtildi. Hükümet güçlerinin, muhaliflerin evlerine baskınlar REUTERS ‘GÖÇMEN AKINI OLMAYACAK’ Egemen Bağış’tan vize güvencesi Dış Haberler Servisi Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye ile vize muafiyeti müzakerelerini başlatma kararı alan AB üyelerine Türk göçmen akınıyla karşılaşmayacakları konusunda güvence verdi. EUobserver’a konuşan Bağış, son dönemde Türklerin AB’ye sadece turist olarak gittiklerini ve yaptıkları harcamalarla AB ekonomisine önemli katkı sağladıklarını söyledi. Bağış, “Geçmişte Türklere ‘Avrupa’da yaşamak istiyor musunuz?’ diye sorulduğunda yüzde 80’i ‘evet’ diyordu. Şimdi ise yüzde 85’i ‘hayır’ cevabını veriyor. Türk vatandaşları kendi ülkelerinde daha çok umut, daha iyi istihdam imkânları görüyor” diye konuştu. Egemen Bağış, 2010 yılında 27 bin Türk Almanya’ya yerleşirken, buna mukabil 35 bin Alman vatandaşının Türkiye’de yaşamaya başladığını ve bugün AB üyelerindeki 5.5 milyon Türk’ün önemli bir kısmının kendileri ve çocukları için daha iyi bir yaşam arayışıyla Türkiye’ye dönmeyi düşündüğünü belirtti. düzenlediği de gelen haberler arasında. Komşu Mısır ve Libya’daki “Arap Baharı”nın etkisi altında oldukları bildirilen muhalifler Devlet Başkanı Ömer el Beşir’in de istifasını istiyorlar. Göstericiler yolsuzluk, polis şiddeti, medya üzerindeki baskılar gibi konularda “Arap Baharı” ile ortak amaçları paylaştıklarını söylüyorlar. Dubai merkezli ElArabiya televizyon kanalının Hartum’daki ofisi de Sudan’daki gösterilerle ilgili görüntüleri yayımlamasının ardından kapatıldı. Sudan Emniyet Müdürü General Haşem Otman el Hüseyin, göstericilerin üze EPA Küresel ve yerel dinamikler Hartum’da binlerce muhalif sokağa dökülürken, muhalif liderlerin evlerine art arda baskınlar düzenleniyor. rine kararlılıkla gideceklerini ve sert önlemler alacaklarını duyurdu. Sudan’da bugüne kadar nadir olarak büyük gösteriler yapılmıştı. Ülkede şekerin kilosu 4.5 cüneyhten 6 cüneyhe çıkarılmış, ardından hükümet şeker stokunu 2 bin ton arttırdığını duyurmuştu. Polisler karakol bastı olivya’da maaşlarına B zam ve emeklilik planlaması isteyen polisler eşleriyle birlikte başkent La Paz’da karakol bastı. Devlet başkanlığı sarayına 100 metre mesafedeki karakolda silah ve mühimmata el koyan polisler, komiseri de dışarı çıkardılar. Protesto eylemleri emniyet teşkilatındaki 9 bölümden 8’ine yayılırken, eylemci polisler Devlet Başkanı Evo Morales aleyhinde sloganlar attılar. Hükümet ise polislerin taleplerini karşılamayacağını açıkladı. Büyük resim Z. Barış EDİBOĞLU ARACI (1962 2000) “Daha vakit var diye Yazmadığımız Şiirlerdi Kaldılar Yüzümüzden gelip geçti İlk gençliğin fener alayları Yeniyetme arkadaş çetesi dağıldı artık Büyümenin konaklama yerlerinde Nice ihanete uğradık Ayrıldı yollar Ömrümüzü koyduğumuz şeylerdi ki Dört yöne dağıldılar Şimdi yabancı bakışlara bir şey söylemeyen Karalama defterleri, bulanık anılar Rüzgara, ateşe, suya yazılmış Gençliğin solgun güncesi Biz ne zaman büyüdük Onlar ne zaman yetim kaldılar Güneşlerin altında yollar geçildi Dönüş yok artık o duyarlığa Yaşarken ve yazarken Yarım kalmış şiirler Yarım kaldılar” T.C. REYHANLI İCRA DAİRESİ’NDEN GAYRİMENKUL AÇIK ARTIRMA İLANI Dosya No: 2012/54 Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, evsafı: Reyhanlı İlçesi, İrtah Mah. 2070 parselde kayıtlı, 992,00 m2 miktarlı arsa cinsindeki taşınmaz üzerinde bulunan, 2/119 arsa paylı 3. kat 54 nolu bağımsız bölümdeki büronun tam hissesi. Hali Hazır Durumu: Büro şehir merkezinde Altunlu İşhanı içindedir. Bina; bodrum, zemin ve 3 normal katlı betonarme karkas bir yapıdır. Büro 52,00 m2 olup, 2 oda, 1 bekleme salonu, mutfak ve wc’den oluşmaktadır. Sıvalı, boyalı, ahşap doğramalı, yerler karo döşemeli, kartonpiyerli binanın batı cephesinde bulunmaktadır. 3 A yapı sınıfındadır. İmar Durumu: Reyhanlı Belediye Başkanlığı’nın 12.03.2012 tarih ve 46151 sayılı yazısına göre ayrık nizam mesken 5. kattır. Komşudan 3, yoldan 5 metre çekme mesafelidir. Kıymeti: Taşınmazın tam hissesine, 26.000,00 TL. kıymet takdir edilmiş ve taşınmaz bu bedel üzerinden satışa çıkarılmıştır. 1Taşınmaz 06.08.2012 p.tesi günü saat: 10:0010:10 arasında Reyhanlı Belediye Başkanlığı Mezat Salonunda, açık artırma suretiyle satılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacakları varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 16.08.2012 perş. günü aynı yer ve de saatte de ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktarlar elde edilmemişse gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırma bedellerinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacağın toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nisbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. İhale pulu, tapu harç ve masrafları ile KDV ve teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye ve birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartnameler, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2012/54 sayılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 12.06.2012 (İc.İf.K.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Not: Satış ilanı ilgililerin bilinen adreslerine tebliğe gönderilmiş olup adreste tebligat yapılamaması veya adresleri bilinmeyenler için de işbu satış ilanının ilanen tebligat yerine kaim olacağı ilan olunur. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 39904) VEFAT Sevgili Arkadaşımız Muhip Kazım Aksoyer’i yitirmenin sonsuz acısı içindeyiz. Ailesine ve sevenlerine sabır diliyoruz. Unutulmaz bir adamdın, öyle kalacaksın MUHİP... A. Gülden DİNİZ ÜNLÜ Cenazesi 25 Haziran Pazartesi İzmir İlahiyat Fakültesi Camii’nde öğle namazını müteakip defnedilecektir. C MY B C MY B BAL ‘90’dan Arkadaşların