24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 HAZİRAN 2012 CUMARTESİ 6 HABERLER İşkence ve insan hakları ihlallerini Başbakan’a bağlı Türkiye İnsan Hakları Kurumu inceleyecek İnsan hakları devletleşti ? TBMM’den geçen Türkiye İnsan Hakları Kurumu Kanunu ile hak ihlallerini incelemek için oluşturulan ve bu nedenle özerk olması beklenen kurum doğrudan Başbakanlık’la ilişkili hale getirildi. 11 üyeden oluşacak kurul üyelerinin 7’sini Bakanlar Kurulu, 2’sini Cumhurbaşkanı, 1’ini YÖK seçecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İşkence ve kötü muameleyle mücadele etmek, şikâyetleri incelemek, insan haklarının korunmasına, ihlallerin önlenmesine yönelik çalışmalar yapmak üzere oluşturulan ve asıl amacı iktidarın hak ihlallerini denetlemek olan Türkiye İnsan Hakları Kurumu, doğrudan Başbakan’a bağlandı. CHP’liler, yasaya, “İnsan hakları kurumunu devletleştirdiniz” diye tepki gösterdi. Kurumun oluşturulmasını öngören Türkiye İnsan Hakları Kurumu Kanunu Tasarısı, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. İşkence ve kötü muameleyle mücadele etmek, insan haklarını korumak geliştirmek, ihlalleri önlemek için oluşturulan ve iktidarın ihlallerini inceleyeceği için de özerk olması beklenen kurum, doğrudan Başbakanlık’la ilişkili bir hale getirildi. lık’ın 2012 yılı bütçesinde yer alan İnsan Hakları Başkanlığı’na ait ödeneklerden karşılanacak. Haram... Zikir helaldir... Fikir haram... ? Sübyan helaldir... Sezaryen haram... ? Yetim hakkı helaldir... Yeni rakı haram... ? Şantaj helaldir... Kürtaj haram... ? Rant helaldir... Tayt haram... ? “Ali Dibo” helaldir... Tiyatro haram... ? Sıkmabaş helaldir... Sıkıysa marş, haram... ? Taşa et, helaldir... Klozet haram... ? Hayvan kesmek helaldir... Sevmek haram... ? Şerbet helaldir... Şarap haram... ? Kavurma helaldir... Madonna haram... ? Fasıl helaldir... Fazıl haram... ? Biber gazı helaldir... Açtın mı ağzı, haram... ? Hainlik helaldir... Laiklik haram... ? Sıvışmak helaldir... Konuşmak haram... ? Cehalet helaldir... Cumhuriyet haram... ? Zulüm, işkence, eziyet, hakaret, iftira, intikam, şantaj, tehdit, nefret, küfür, avanta, beleş, yolsuzluk, yalan, dolan, üç kâğıtçılık, sahtekârlık helaldir... Adamlık haram... ? Soytarılığa döktünüz işi... Türkiye size helaldir... Bize haram... TİHK YASASI nsan hakları ayaklar altında Yasanın kabulünün ardından söz alan CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, AKP’lilere çok sert tepki göstererek, “Sizler bugün insan haklarını ayaklar altına aldınız. Yazıklar olsun sizlere. Yaşattığınız utanç tablosunun altında kalacaksınız. Bu utancı taşıyamayacaksınız. Yarın bütün insan hakları savunucuları sokaklarda yakanıza yapışacak. Hiçbir özerkliği yok. Başbakan’a bağladınız” diye seslendi. AKP’lilerin de yerinden bağırarak karşılık vermeleri üzerine Gök, “Siz konuşun. Bizim vicdanımız hür. İşte AKP’nin gerçek yüzü budur. İnsan haklarıyla ilgili olduğu söylenen bu kurumu tanımıyoruz. AKP’nin kurumudur” dedi. Gök’e yanıt veren AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli ise “Milletin iradesiyle problemin olabilir. Böyle giderse problemin yüz yıl da sürebilir. Milletin iradesinin, en güçlü, gür şekilde kullanımı, bağırsanız da çağırsanız da hoplasanız da zıplasanız da devam edecek” diye konuştu. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce de Canikli’ye, “Tarihimizde utanılacak bir şey yok. Tarihimizde, Kurtuluş Savaşı, Lozan, Hatay’ın anavatana katılması var. Siz özgür iradeleri olan milletvekilleri değilsiniz, özgür iradenizi teslim etmişsiniz. Sizin tarihinizde Cumhuriyete karşı ayaklanmalar var, bizim arkamızda İnönü zaferleri var, sizin arkanızda Ramsey’in ceketi var” karşılığını verdi. İ BM’nin ilkelerine aykırı BAHADIR SELİM DİLEK ‘Çocuklarımızı hedef yaptılar’ Tutuklu Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği (TAYAD) üyeleri, Gaziosmanpaşa’da vurularak öldürülen polis memuru Zekeriya Yurdakul’un ardından Sultan Işık ve bir erkeğin fotoğraflarının saldırının faili olarak gösterilmesini İstanbul Emniyet Müdürlüğü önünde protesto etti. Sultan Işık’ın annesi Cennet Güneş çocuklarının devrimci faaliyetlerden ötürü teşhir edildiğini öne sürerek, “Kızımın Yunanistan’da eğitim aldığı söyleniyor. Kızım ne zaman gitmiş Yunanistan’a. Çocuklarımızı komplo ile öldürülmek isteniyor. Yalan yanlış söylemlerle hayatını söndürmesinler. MOBESE kameralarına bakıldığı zaman görüntülerdeki kız ile benim kızım arasında benzerlik olmadığı görülecektir” dedi. TAYAD adına açıklamayı yapan Mehmet Güvel ise “Saldırının failini bulamayan polis, bu çocukları hedef gösteriyor” diye konuştu. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) üyeden 10’u devletten Türkiye İnsan Hakları Kurulu, biri başkan, biri ikinci başkan olmak üzere 11 üyeden oluşacak. Kurula başkan ve üye olabilmek için herhangi bir siyasi partinin yönetim ve denetim organlarında görev almamış veya bu görevlerinden ayrılmış olmak gerekecek. Ancak kurul üyelerinden 7’sini Bakanlar Kurulu, 2’sini Cumhurbaşkanı 1’ini YÖK olmak üzere 10’unu hükümet ve devlet organları seçecek. Kurulun yalnızca bir üyesini ise 10 yıl avukatlık yapan avukatlar arasından baro başkanları seçecek. Yasada idari özerkliği olacağı belirtilen ancak Başbakanlık’a bağlanan kurumun, mali özerkliği olacağı da yasada yazılmasına karşın 2012 yılı mali harcamaları yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar, Başbakan 11 ‘SERVİS PARAM YOK, OKULUMU İSTİYORUM’ İstanbul Haber Servisi Halıcıoğlu Hoca İshak Efendi İlköğretim Okulu öğrenci ve velileri okullarının imam hatip lisesine dönüştürülmesi ve çocuklarının başka okullara gönderilmesini protesto etti. Okul önünde basın açıklamasını okuyan Makbule Gönül Azık,“Çocuklar burası kapatılırsa Bademlik’teki okula gidecekler. Öğrenci başı 60 TL. servis ücreti istiyorlar. 23 çocuğu olan insanlar nasıl verecek bu parayı. Hem kızlarınızı okutun diyorlar hem de para istiyorlar. Biz okulumuzu geri istiyoruz” dedi. Veli Aysu Sünger “Kimseyi zorlamaya hakları yok. Biz çocuklarımızın dini eğitimin dışında bilimsel eğitim almasını da istiyoruz.”diye konuştu. Murat Gökçe isimli bir veli ise amelelik yaparak geçimini sağladığını belirterek şunları söyledi: “Benim 3 çocuğum var. Çocuk başı 100 TL para istediler. Ben bu parayı nasıl vereyim” diye konuştu. ANKARA Avrupa Birliği’nin beklentileri doğrultusunda, AKP hükümetinin “Türkiye’de işkence ve kötü muameleyle mücadele etme, şikâyetleri inceleme, insan haklarının korunmasına, ihlallerin önlenmesine yönelik çalışmalar yapma” iddiasıyla kurduğu TİHK, BM’nin belirlemiş olduğu uluslararası standartların çok uzağında kaldı. 1993 yılında BM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Paris İlkeleri olarak anılan belge, ulusal insan hakları kurumlarını “kilit ulusal kurumlar” olarak kabul etti ve bunların yapıları, işlevleri ve nasıl bir doğaya sahip olmaları gerektiğini düzenledi. Paris İlkeleri, ulusal insan hakları kurumları için bir tavsiyeler bütünü olarak kabul edildi. Paris İlkeleri ile toplumun zayıf kesimlerinin de bu kurullarda temsil edilerek sorunlarının çözümünde söz sahibi olmasının sağlanmasını amaçlarken çıkan yasa bu amacın uzağında kaldı. BM’nin ulusal insan hakları kurumları için hazırladığı standartları içeren Paris İlkeleri’ne göre TİHK’nin başkanı, ikinci başkanı ve yönetim kurulu üyelerinin Bakanlar Kurulu tarafından atanmaması gerekiyor. TİHK’nin, kamu tüzelkişiliğine, idari ve mali özerkliğe sahip, özel bütçeli olmasının öngörülmesine karşın, kurumun Başbakanlık bünyesi altında faaliyet gösterecek olması, özerk yapının fiilen ortadan kalmasına zemin hazırlayacak. Paris İlkeleri dikkate alındığında TİHK, uluslararası kriterlere aykırı olarak katılımcılık, kapsayıcılık ve şeffaflık ilkeleri dikkate alınmaksızın kuruldu. ‘Polisler Kaya’nın tutuklanmasını kutladı’ DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı BDP’li Osman Baydemir, Kürt halkının eşitlik temelinde özgürlük istediğini belirterek “Benim coğrafyamda ben kendi evladıma anadilinde eğitim veremeyeceksem, kendi coğrafyamın ismini kullanamayacaksam, kendi coğrafyamın iradesini temsil eden bir meclis olmayacaksa, hür seçimler olmayacaksa ve bu coğrafyanın sembolleri kullanılamayacaksa, bunun adı özgürlük olmayacaktır” dedi. Van Belediye Başkanı Bekir Kaya’nın tutuklanmasını polislerin havaya ateş açarak kutladığını ileri süren Baydemir, bu kararla rencide olduklarını söyledi. ‘Devlet Sırrı’ Yasa Tasarısı görüşmelerinde AKP’liler Dolmabahçe görüşmesi için Yaşar Büyükanıt’a kol kanat gerdi ‘Kişilik hakları zarar görür’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Devlet Sırrı Yasa Tasarısı görüşmeleri sırasında “Oslo süreci şu anda bir devlet sırrı noktasında değildir” derken; Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz da Dolmabahçe görüşmesiyle ilgili olarak “Bu konuda fazla şey söylerseniz, Büyükanıt’ın kişilik haklarına saldırmış olursunuz” dedi. TBMM Genel Kurulu’nda önceki gün Devlet Sırrı Yasa Tasarısı görüşülürken CHP’li Dilek Akagün Yılmaz, Oslo süreci ve Dolmabahçe ? TBMM Genel Kurulu’nda önceki gün Devlet Sırrı Yasa Tasarısı görüşülürken CHP’li Dilek Akagün Yılmaz’ın Dolmabahçe görüşmesiyle ilgili sorusunu yanıtlayan Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, “Bu konuda fazla şey söylerseniz Büyükanıt’ın kişilik haklarına saldırmış olursunuz” dedi. görüşmesiyle ilgili sorular yöneltti. Arınç, “Oslo süreci devlet sırrı mı?” sorusuna “Oslo’da görüşmeler yapıldıysa bu, Milli İstihbarat Teşkilatı’nın istihbarat amaçlı olarak kendisine verilen görev çerçevesinde yaptığı görüşmelerdir. Şu anda bir devlet sırrı noktasında değildir” yanıtını verdi. Arınç, “Öcalan’a ev hapsi” sözleriyle ilgili olarak da şu açıklamayı yaptı: “Ben ‘Abdullah Öcalan ev hapsine alınabilir’ sözünü çıplak olarak böyle söylemedim. Bana sorulan soru şuydu: ‘Sayın Leyla Zana, Öcalan’ın da ev hapsine alınabileceğini söylüyor, siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?’ ‘Bunlar münferit taleplerdir. Geçmişte de yapıldı, bunların bir geçerliği yok. Önce örgüt silah bırakacak, eylemlerine son verecek, bundan sonra da her şey konuşabilir’ gibi bir cümle kurdum.” Milli Savunma Bakanı Yılmaz da Dolmabahçe görüşmesiyle ilgili sorular üzerine şu açıklamayı yaptı: “Sayın Başbakan’la Sayın Büyükanıt arasındaki görüşme, iki kişi arasındaki özel görüşme. Özel görüşme olduğu için de Sayın Başbakan da diğeri de ‘Bunlar benim hayatım boyunca benimle gider. Ben açıklamak durumunda değilim’ dedi, diğeri de dedi. Yaşar Büyükanıt bu görüşmeyle ilgili kişilik haklarına yönelik olarak Fikri Sağlar tarafından bir saldırıyı kişilik haklarına saldırı olarak görmüş, mahkemeye gitmiş, Yargıtay’ın bozması üzerine mahkeme tekrar değerlendirdi, kişilik haklarına saldırı görmüş ve mahkum etmiş. Dolayısıyla, bu konuda eğer fazla şey söylerseniz, Büyükanıt’ın kişilik haklarına saldırmış olursunuz.” Yazarımız bypass ameliyatı olduğundan yazılarına bir süre ara vermiştir. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle