18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 HAZİRAN 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 15 En büyük 15 bankanın kredi notları; bir ile üç kademe arasında düştü, dün borsalar hop oturdu hop kalktı Piyasalara Moody’s darbesi Ekonomi Servisi Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s aralarında Bank of America, Barclays, Citigroup, JPMorgan, Goldman Sachs ve HSBC Holdings’in de olduğu 15 global bankanın kredi notlarını düşürdü. Uzmanlar yeni not düşürmelerin yolda olduğunu, düşürmeler nedeniyle bankaların ticari borçlanmalarının kendileri için zorlaşacağı kaygısını taşıdıklarını vurguladı. Morgan Stanley, Bank of America, Goldman Sachs gibi ABD’nin en büyük bankaların notları indirilirken bilançosuna yazdığı sermaye açısından İsviçre’nin en büyük bankası olan Credit Suisse Moody’s’den 3 basamaklık not indirimi olan Avrupalı banka oldu. HSBC, UBS dışında kurumun notunu indirdiği diğer bankalar Barclays, BNP Pa Erdoğan’ın Umudu ABD K. Irak Meleler Yaklaşan çözümü engelleme çabası olarak değerlendirilen Dağlıca saldırısı sonrası Başbakan Erdoğan’ın; “2015’te, Türkiye’deki G 20 toplantısına kadar çözülebilir” iyimserliğini değerlendiren Ankara medyası, “ABDK. IrakMeleler” üç eksenli girişimlerden, iktidar beklentilerinden söz ediyor... Diyanet İşleri Başkanlığı’nın çoğunluğu Doğu ve Güneydoğu illerimiz olmak üzere 1000 melenin, 800’ü imam hatip, 200’ü Kuran kursu öğreticisi olarak atamasını yapmasının görünen yüzünde diplomasız din adamlarının sözleşmeli olarak görevlendirilmesi var. İmam hatip bolluğunda, diplomalı din adamlarının yanında sözleşmeli statüsünde diplomasız din görevlilerine gereksinim olup olmadığı sorusuna yanıt yok gibiydi... Diyanet İşleri’nden yapılan açıklamaya göre de “Özel yeterlik olarak geleneksel usullere göre din öğrenimi aldığını belgeleme, yurtiçi, yurtdışında herhangi bir eğitim kurumunda eğitim almış, özel şahıslardan da eğitim almış olabilmenin yeterli sayılmasının..” akılcı bir açıklaması yoktu... Melelerin (özel din eğitimi almış kişilerin) dini bilgileri yeterli sayılarak Diyanet İşleri kadrolarına alınmalarının yolunun açıldığı haberlerinin verildiği günlerde, yandaş, teslim alınmış, bir biçimde susturulmuş büyük medyada bile yapılmış özel yayınlar dikkatimi çekmişti. Bir anlamlı propaganda örneğini vermekle yetineceğim. ABD’de yaşayan bir din bilimci profesörün bilimsel olduğu söylenen araştırmasından, kitabından yola çıkılarak yapılan söyleşide, adı geçen profesör, özellikle Güneydoğu bölgesinde, tabii başka İslam ülkelerinde de çok güçlü, geleneklere dayalı din eğitimi yapan cemaat kurumlarının büyük ağırlığından söz ediyordu. Araştırmaya göre, özel eğitim almış çeşitli cemaatlerin geleneksel eğitiminden geçmiş bu din bilginlerinin, dine ilişkin bilgileri, halk arasındaki etkinlikleri, güvenilirlikleri, resmi okullarda eğitim almışların kat kat üstündeydi. Doğal olarak halk çocuklarının dini eğitiminde bu insanlardan yararlanmayı seçiyordu. Diyanet kadrolarına alınmaları, var olan bu eğitim ve kurumların resmen kabul edilmesi anlamında önemli bir işlev kazanacaktı... ??? İşte dün dinlediğim, Kürt sorununda iktidarın istediği barışçı çözümler arayışlarında, bu özel sözleşmeli 1000 kişilik kadrolaşmanın önemi ve etkisi üzerinde duruluyordu. Halk arasında saygınlığı olduğu varsayılan bu kişilerin Diyanet İşleri kadrosundan ücret alarak görevlendirilmeleri, bölgede çok etkin bir dininanç üzerinden, iktidardan yana barışçı çözümler üretilmesinde önemli rol oynayacaklardı. Bin kişilik kadro çok önemli bir doğrudan iletişim aracı olacak, daha önce yine din üzerinden işlendiği varsayılan ayrılıkçı etkileşimleri kıracaktı... Erdoğan hükümetinin yeni dünya dengeleri ekseninde, stratejik ortaklık ilişkilerine karşın, ABD eksenli siyasetin bugüne kadar hep PKK’den yana işleyen rolünde yeni koşulların dayattığı değişim beklentisi üzerinden.. Irak işgalinin Ortadoğu petrollerinde ABD’ye getirdiği yüksek maliyetlerden, kriz bağlantılı kurtulma zorunluluğundan sonra, ABD, Kuzey Irak’ı denetim altında tutacağı ana üs ve merkez olarak seçmiş konumda... Kuzey Irak’ın güvenlikli, ayakta kalacak ekonomik, sosyal, siyasal merkez olarak geliştirilmesinde Türkiye’ye biçilen rol önemli. BarzaniABD’nin daha önce Kuzey Irak’ta önemli bir güç olarak seçtikleri PKK ile Türkiye arasındaki sorunların çözümlenmesi, bir biçimde uzlaşmanın sağlanması gerekiyor... Erdoğan hükümetleri açısından Kuzey Irak’tan Türkiye’ye saldırılarını sürdüren PKK’nin varlığı kabul edilemez, dahası Erdoğan iktidarlarının varlığının sürdürülebilmesinin önkoşulu bir durum oluşturduğu da dillendiriliyor... ABD ve Barzani’nin Erdoğan hükümetlerinden gelen zorlamalar çerçevesinde PKK’yi barışçı çözümlerde ödün vermeye zorlayacakları, Türkiye’nin Kuzey Irak’ı desteklemesinin olmazsa olmaz koşulu, bir gerçeklik kazandığı varsayılıyor... ??? Başbakan Erdoğan’ın birinci Kürt açılımında, iç siyasete dönük vitrininde tek başına çözüm getirme atağında da meleler henüz gündeme girmemiş olsa da BarzaniABD ekseni aynı ana çerçevede belirleyiciydi. Bir farkla koşullar, bölge dengeleri, daha Irak işgali gerçekleştirme sürecinde de, Büyük Kürdistan projesine öncelik verilebilecek gibiydi. ABD’nin Irak işgali sürecinde Güneydoğu’ya askerlerini yerleştirmiş olarak Kuzey’den Irak’a giriş hesaplarında, AKP’nin kuruluşu, iktidara gelişi sürecinden başlayarak yürütülen politikalarda, PKK’ye biçilen rollerde kimi yaklaşım farklılıkları önemli olabilir. O tarihlerde AKP’nin ilk Kürt açılımında, pazarlıklarda konfederal çözüm arayışları söylemi öne çıkmışken bugün için üniter devletten söz edilmesi gibi.. Başbakan Erdoğan’ın birinci açılımında PKK, siyasi partnerlerini öne çıkarırken, bugün CHP’yle yaklaşmayı seçip, MHPBDP’yi reddetmesinde, ABDBarzani ekseninde bugün için Kuzey Irak’ta, dar alanda bir güvenlik odağı oluşturulması arayışlarının payı olabilir mi? ? Uzmanlar; yeni not düşürmelerin yolda olduğunu, düşürmeler nedeniyle bankaların ticari borçlanmalarının kendileri için zorlaşacağı kaygısını taşıdıklarını vurguladı. İtalya Başbakanı, Avrupa liderlerini birlikte hareket etmeyi başaramadıkları takdirde piyasaların saldırısına uğrayabilecekleri konusunda uyardı. ribas, Royal Bank of Canada, Citigroup, JPMorgan Chase, Credit Agricole ve Deutsche Bank olarak sıralandı. Moody’s not indiriminden etkilenen tüm bankaların sermaye piyasası aktivitelerine bağlı büyük zarar yazmaya ve oynaklığa karşı ciddi risklere açık olduklarını belirtti. Moody’s; ayrıca bankalardan bazılarının görünümlerini de negatife indirdi. Bu, bankaların hükümet desteğinden yoksun kaldıkları takdirde notlarının tekrar düşürülebileceği uyarısı anlamına geliyor. Moody’s’in dünyanın önde gelen bankalarının notunu düşürmesinin ardından Avrupa borsaları dün güne düşüşle başladı. Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in, Çin için büyüme tahminini yüzde 8’den yüzde 8.2’ye yükselttiğini açıklamasının ardından piyasalarda kısmi bir toparlanma oldu. Borsalar karışık seyir izledi Moody’s’in Türkiye’nin kredi notunu arttırması sonrası güçlü seyrini koruyan ve Merkez Bankası’nın önceki günkü zorunlu karşılık düzenlemeleri sonrasında yükselişini kuvvetlendiren İMKB, dün genel olarak yatay bir seyir izledi ve günü önemli bir değişim göstermeden tamamladı. İMKB100 endeksi günü yüzde 0.02 yükselişle 60.451 puandan kapattı. Dün global piyasalarda ise karışık bir seyir hâkimdi. Avrupa borsaları, Moody’s’in 15 uluslararası bankanın notunu düşürdüğü ve Avro bölgesindeki endişelerin devam ettiği bir ortamda ekside işlem görürken Wall Street’te endekslerde ise yükselişler gözlendi. Avrupa borsalarında FTSEurofirst 300 endeksi saat 17.25’te yüzde 0.52 düşüşteydi, Gelişmekte olan piyasalar endeksi ise yüzde 1.56 eksideydi. ABD borsalarından Dow Jones Sanayi Endeksi aynı saatte yüzde 0.49, S&P500 endeksi yüzde 0.41, Nasdaq Bileşik Endeksi ise yüzde 0.56 artıdaydı. Krizin ayak sesleri Almanya’da yankılanıyor Ekonomi Servisi Almanya Avrupa’daki sarsıntıdan üzerine düşen payı alıyor. Önce ZEW endeksi ardından sanayi üretimi, önceki gün PMI rakamlarında yaşanan düşüş ile Avrupa’nın en büyük ekonomisi sallanırken dün de IFO beklentinin altında kalarak düştü. Almanya’da haziranda IFO güven endeksi 105.3 olurken beklenti 105.6 olması yönündeydi. IFO mevcut durum endeksi 113.9 olurken beklenti endeksi 97.3 oldu. Yapılan açıklamada Alman imalat sektöründe güvenin keskin şekilde düştüğü kaydedilirken Avro bölgesindeki belirsizlikteki artışın Alman ekonomisini etkilediği kaydedildi. Almanya’nın önde gelen ekonomik düşünce kuruluşlarından IFO’nun ekonomisti Klaus Wohlrabe, IFO’nun Almanya için hazırladığı iş dünyası güven endeksinin düşüş göstermesinin kendileri için sürpriz olduğunu, düşüşün Avro bölgesinde artan belirsizliğin Almanya’yı etkilemeye başladığını gösterdiğini söyledi. François Hollande Angela Merkel Mario Monti İspanya’da açık 62 milyar Avro Bağımsız denetim kuruluşları, en kötü senaryoda İspanyol bankalarının 62 milyar Avro ek sermayeye ihtiyacı olduğunu açıkladı. ABD’li denetleme kuruluşu Oliver Wyman’ın raporunda, bankalar için gerekli sermaye miktarının 1662 milyar Avro aralığında olduğu belirtilirken Alman kuruluş Roland Berger, 25.6 51.8 milyar Avro aralığında ek sermaye gerektiğine dikkati çekti. ‘Birlikte hareket etmeye mecburuz’ Ekonomi Servisi İtalya Başbakanı Mario Monti, Avrupa liderlerini, birlikte hareket etmeyi başaramadıkları takdirde piyasaların saldırısına uğrayabilecekleri konusunda uyardı. Monti, Avrupa ekonomilerinin borç krizini ‘iyi bir şekilde’ atlatabilmeleri için ‘daha önce görülmemiş bir entegrasyona’ ihtiyaçları olduğunu söyledi. Monti, ülkenin başkenti Roma’da Almanya Başbakanı Angela Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ve İspanya Başbakanı Mariano Rajoy ile bir araya geldi. Gelecek hafta düzenlenecek AB zirvesi için bir araya gelen liderler, mali yapılanma ve bankacılık sektöründe alınacak önlemleri görüştü. Liderler uzun vadede Avro’nun geleceğini ilgilendiren planları masaya yatırırken, ekonomisi kırılgan olan İspanya ile İtalya’nın borçlanma maliyetini düşürmek için bu ülkelerden bono alınması teklifi de toplantıda ele alındı. Görüşmelerde İspanya’nın resmi olarak Avro bölgesinden mali yardım talep etmesi gündeme geldi. Öte yandan IMF Başkanı Christine Lagarde, Avro bölgesinin, zor durumdaki bankalara hükümetler aracılığıyla değil, doğrudan yardım etmesini istedi ve Avro’nun geleceğinin tehlikede olduğu gerekçesiyle Avrupa Merkez Bankası’na faiz indirimi çağrısında bulundu. Lagarde, “Avro bölgesinde hem bankalar hem de ülkeler üzerinde gerilim ve stresin arttığını açıkça görüyoruz” dedi. Daha da indirim beklemeyin Agâh Uğur Mustafa V. Koç ? ABD ham petrol fiyatları 79 dolar seviyelerine gerilerken IEA, fiyatlarda daha fazla düşüş beklenmemesi gerektiğini açıkladı. Ekonomi Servisi Petrol fiyatları, küresel büyüme endişeleriyle 79 dolar seviyelerinde seyrederken Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) fiyatların daha fazla düşmeyeceği öngörüsünde bulundu. IEA, “Fiyatların daha gerilemesi beklenmemeli” açıklamasını yaptı. ABD ham petrolünün ağustos ayı teslimi varil fiyatı dün 78.50 dolar ve Londra Brent tipi ham petrolün ağustos ayı teslim fiyatı 89.69 dolar seviyelerinde işlem gördü. Öte yandan petrol ve dolardaki düşüşün etkisiyle Türkiye’de motorin fiyatlarında 7 kuruşluk indirime gidildi. Enerji Bakanı Taner Yıldız benzinde de indirime gidileceği sinyalini verdi. Akaryakıt ürünlerinin perakende satış fiyatları, dağıtım şirketlerinin maliyetine ve rekabet şartlarına, illere ve dağıtım şirketlere göre litrede birkaç kuruş farklılık gösterebiliyor. Meslek liseleri için gönüllülük seferberliği İstanbul Haber Servisi Koç Holding, 2006’dan bu yana yürüttüğü “Meslek Lisesi Memleket Meselesi” projesi kapsamında sürdürdüğü, “Meslek Lisesi Koçları Programı”nı, Özel Sektör Gönüllüleri Derneği (ÖSGD) öncülüğünde iş dünyasına devretti. ÖSGD’ye üye 21 şirketin yürütmeyi taahhüt ettiği programı, bugüne kadar 8 bin kişiye burs veren Koç Holding yine 20 şirketi bünyesinde de sürdürecek. ÖSGD, program kapsamında, şirketleri bünyesinde eylül ayında koçluk eğitimine başlayacak ve 2013 ocak ayından itibaren de Türkiye’deki meslek liselerindeki programına geçecek. Konuya ilişkin ÖSGD Yönetim Kurulu Başkanı Agâh Uğur ve Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç ile 21 şirketin temsilcilerinin katılımıyla bir basın toplantısı düzenlendi. Mustafa Koç, 2010’da gerçekleştirdikleri Meslek Lisesi Memleket Meselesi Projesi Sosyal Etki Analizi’nde Meslek Lisesi Koçları Programı’nın gerek öğrenciler, gerekse okul ve şirketler için çok olumlu sonuçlar doğurduğunu gördüklerini belirterek meslek liselerinin memleketin gelişmesinde çözüm aracına dünüştüğünü söyledi. Agâh Uğur da ÖSGD’nin misyonuna uygun bir proje olduğunu belirtti. Groupama fonlar Ak Portföy’de Akbank, Groupama Sigorta ve Ak Portföy arasında yapılan işbirliği anlaşmasıyla Groupama Emeklilik’in 612 milyon TL’ye ulaşan 9 adet emeklilik fonunun yönetimini 2 Temmuz 2012’den itibaren Akportföy üstlenecek. Bu işbirliğiyle Ak Potföy’ün bireysel emeklilik fonlarında yüzde 20.5 olan pazar payı da Groupama Emeklilik’in yüzde 3.72’lik pazar payının dahil olmasıyla yüzde 24’ü aşacak. Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, tahsilatların ve prim ödemelerinin Akbank’tan yapılacağını belirtirken Ak Portföy Genel Müdürü Dr. Alp Keler de Ak Portföy’ün yönettiği emeklilik fonlarının toplam tutarının bu işbirliğiyle 4 milyar TL’yi aşacağını kaydetti. Köprü ve otoyollarda süre uzadı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB), Karayolları Genel Müdürlüğünün (KGM) sorumluluğunda olup, yapım, bakım, onarım ve işletimini üstlendiği, bağlantı yolları ile bazı otoyollar ile Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprüleri üzerindeki tesis, merkez ve birimlerin özelleştirilmesine ilişkin açılan ihalede son teklif verme tarihini uzattı. İhalede, ön yeterlik son başvuru tarihi olan 28 Haziran Perşembe günü, 3 Eylül 2012 Pazartesi günü saat 16.00’ya, son teklif verme tarihi 9 Ağustos Perşembe günü, 31 Ekim Çarşamba Mehmet günü saat 16.00’ya uzatıldı. Büyükekşi TİM ve Halkbank’tan KOBİ’ler için işbirliği Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Halkbank dün imzaladıkları “2023 hedef 500 milyar dolar KOBİ İhracat Seferberliği” protokolüyle ihracatçılara finansal kolaylıklar sağlayacak uygulamaları hayata geçirdi. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, tüm ürünlerin uygun koşullarda sunulacağını belirtirken Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan 27 bin KOBİ’yi tek tek ziyaret edeceklerini aktardı. İşbirliğine göre, ihracatçı firmaları döviz kurundaki dalgalanmalara Süleyman karşı koruyan forward enstrümanı ayrıcaAslan lıklarla kullandırılmaya devam edilecek. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle