25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 HAZİRAN 2012 SALI 6 HABERLER cemaatin başlattığı büyük muharebeye bakılacak olursa, güvendikleri yer HSYKyüksek yargı örgütlenmesi olsa gerek... Erdoğan, bu yargıdaki örgütlenmenin hesabını kitabını önündeki abaküs ile yeni yeni yapmış olsa gerek: Şu ondan, o da.. Eyvah bu da! Adalet Bakanı’na, “Yahu Sadullah, bu ne biçim tablo böyle, sen ne yaptın...” demiş midir?! Tam da, MİTHakan Fidan olayında, daha önceki tabirimle “hukuk mızrağının ucu” kendisine çevrildikten sonra! Evet, kendisine! Karşısında belki de “kontrol edemeyeceği” bir adalet mekanizmasını gördü! Geçen haftaki bir TV sohbetinde, soru üzerine, MİTHakan Fidan olayının henüz sonlanmadığını da açıkladığına göre! Başka ne demişti: Fidan yerine gelip beni tutuklayın! Yooo, dünyanın hiçbir yerinde bir Başbakan böyle bir duruma düşmez ve bunu da böyle büyük bir acizlikle dile getirmez! Demek ki... Özel yasa ile FidanErdoğan’a yönelen saldırıyı durdurdu, ama henüz “tehlike büyük”! Hiç görmediği bir anda bir “hançer” daha saplanabilir! Hele, cemaat savcılarının Fidan’ın peşini bırakmadığına ilişkin haberyorumların ortalıkta dolaşmasına bakılacak olursa (Av. Hüseyin Ersöz’ün yazısı, Odatv). Özel yetkili mahkemelerin yasasında değişiklik üzerine kopan kıyameti, ancak böyle anlamlandırabiliriz! Gülen, devlet içindeki en büyük gücü olan özel yetkili mahkemeler yapısının değiştirilmesine ve buraların Erdoğan’ın denetimine girmesine şiddetle karşı çıkıyor... Zaman gazetesi elinin altında kim varsa konuşturuyor, ÖYM’lerin yasasına müdahale edilmesin... Yoksa öcüler gelir!.. Gülen TV’si, Erdoğan’ın İzmir konuşmasını vermiyor! Cemaat yazarlarından hükümete tehdit üzerine tehdit!! Ergenekon, Balyoz ve Odatvgazetecilere kurulan komploların en esas sahibi, eserinin yıkılmasını seyretse rahatlayacak… Ama gönlü dayanamıyor! ??? Cemaat istediği kadar yazsın, bağırıp çağırsın, Erdoğan kararlı, ÖYM’leri denetim altında tutacak bir değişikliği geçirecektir... Sonra yüksek yargıda başka adımlar da bunu izleyebilir (olayın doğası gereği)! Güç Erdoğan’dadır. Gülen(ciler) çırpınmasın... yargıdaki yapıyı kontrol etmeden Erdoğan’ın gözüne uyku girmez! Bugün için iktidar demek, yargı egemenliği demektir! Onlara tavsiyem: Gülen’in eski talimatını devreye sokun: “Kuvvet dengesi yoksa kuvvete başvurmayın… Çok iyi planlayarak ona göre yürüyeceksiniz… Fuzuli kahramanlık yerine ele geçirmeyi tercih edelim...” Bunu da benim mi söylemem gerekiyor! ??? Not: Dünkü yazımda; Gül, Uludere için Devlet Denetleme Kurulu’nu istese devreye sokardı, demiştim. Bazı görüşler; DDK’nin, TSK’yi denetlemesine yasal engel olduğu yolunda... eğer bu engel olmasaydı, belki de GülErdoğan arasında başka bir çatışmaya şahit olacaktık... Ölüm üçgeni olarak bilinen SapancaHendekDüzce’deki cinayetler yeniden soruşturulacak Dosyalar sil baştan MURAT UYGUN TÜRKİYE’Yİ SARSAN CİNAYETLER Dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in PKK’ye haraç veren işadamlarının ve sanatçıların listesinin ellerinde olduğunu belirterek, “Onlardan hesap soracağız” açıklamasından hemen sonra Kürt işadamları öldürülmeye başlandı. Yıllar sonra gazetelere açıklamalarda bulunan eski özel harekat polisi Ayhan Çarkın, bölgede yer gösterdiyse de bir şey bulunamadı. Süreçte dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, Kocaeli Jandar SAKARYA Sapanca Cumhuriyet Savcılığı, HSYK’nin “Soruşturma Usul ve Esasları” ile ilgili genelgesi nedeniyle “ölüm üçgeni” olarak bilinen SapancaHendekDüzce bölgelerinde 19931996 yıllarında işlenen faili meçhul cinayetlerin dosyalarını yeniden açtı. O dönem olay yerlerinden elde edilen parmak izleri, Emniyet ve jandarmanın parmak izi sisteminin verileriyle karşılaştırılacak. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun bir süre önce “Soruşturma Usul ve Esasları” ile ilgili genelgesi ile işlenen suçlarda olay yerinde elde edilen parmak izlerinin, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı AFİS sistemi dışında Jandarma Genel Komutanlığı’na bağlı OPTES parmak izi ve ri sisteminde de incelenmesi yönünde görüş bildirildi. Bu genelge üzerine Sapanca Cumhuriyet Savcılığı, 19931996 yılları arasında Sapanca bölgesinde geçmiş yıllarda işlenen ve bugüne kadar faili meçhul olarak ka lan çeşitli suçlarla ilgili yaklaşık 1100 dosyayı tekrar incelemeye aldı. Faili meçhul olarak kaldığı belirlenen 12 cinayet dosyasının da bulunduğu incelemede, olay yerlerinde bulunan deliller Jandarma Genel Komutanlığı’na bağlı OPTES Parmak izi veri sisteminde incelenerek suçlulara ulaşılmaya çalışılacak. Bu kapsamda olay yerlerindeki parmak izleri, ehliyet, pasaport, silah ruhsatı işlemlerinde başvuru sahiplerinden alınan parmak izleri Emniyet Genel Müdürlüğü’nün AFİS sistemindeki parmak izleriyle karşılaştırılacak. Atardamarda Dolaşanlar Vali Bey’in, “Türkçe Olimpiyatları”nın Isparta kısmıyla ilgili konuşmasında, “En büyüğü hürmetle selamlıyorum” demesi ile eski DGM savcısı Nuh Mete Yüksel’in açıklaması aynı zamana denk geldi. Odatv’de okuduğum mesajında Yüksel, Fethullah Gülen’in ses kasetlerinde hepimizin bildiği etkili cümleleri hatırlatıyor yeniden: “Esnek olun, sivrilmeden can damarları içinde dolanın... İstikbalde yürümek için sistemin püf noktalarını keşfedin… Kuvvet dengesi yoksa kuvvete başvurmayın… Çok iyi planlayarak ona göre yürüyeceksiniz… Fuzuli kahramanlık yerine ele geçirmeyi tercih edelim..” Fethullah Gülen akıllıkurnaz bir insan. 1980’lerden bu yana çizdiği, devleti ve oradan da ülkeyi yönetme stratejisini başarıyla sürdürdü ve meyvelerini yemektedir... (Her ne kadar büyük lokma şu günlerde boğazına tıkanmış olsa da!) Meyvesi, üç tarafı denizlerle çevrili büyük ülkedir. Ama karşısında, gücünü seçim sandığından alan en az kendisi kadar kurnaz Erdoğan’la göğüs göğüse gelince… kıyameti seyrediyoruz. Tabiri caizse bir süngü savaşına tanıklık ediyoruz! (İki ayrı devlet olsalar, toplar, uçaklar çalışacak!) ??? Vali Memduh Oğuz Bey kim? Derin hürmet ve şükranlarını sunan! İşte Gülen’in taa 19801990’larda tebaasına verdiği komutların ürünlerinden biri (mi)... Spor Bakanı da Gülen’in “şiirinden mısra” sormamış mıydı öğrencilere? Bu kişi de Gülenci mi; olabilir de olmayabilir de... Önemli değil bu... Sadece şunu belirtmek isterim, “sivrilmeden can damarları içinde dolanın” talimatının bugünkü ürünleri devletin her yerinde... Vali, kaymakam, üniversitede öğretim üyesi, polis, MİT’çi... Asker... artık aklınıza devletin “önemli mevzileri”nden ne gelirse... Tabii, çoğu sessiz sakin işini yapıyor ve Gülen(ciler)’in devletiyönetimi devralacağı zamana çalışıyor! Ama bu iş zor gülüm, zor. Gülencilerin derli toplu ortaya çıktıkları iki alan, Emniyet ve adalet mekanizması oldu! Bu da zorunluydu çünkü GülenErdoğan ittifakının en şahane günleri olan Ordu’nun vesayetini sona erdirmeye yönelik her türlü düzeni kurmak için bu zorunluydu... ÖYM’ler, Gülencilerin kilitlendikleri ve iyice ortaya çıktıkları alan... HSYK vb. ne durumda? Ben Adalet Bakanı’nın da onların değirmenine epey su taşıdığını düşünüyorum. Ama diyebilirsiniz ki hükümette kim su taşımadı? ÖYM’ler konusunda ÇİLLİOĞLU DOSYASI CEMAATİN İSTEDİĞİ OLDU Savcılıktan ‘telekulak’ soruşturması MALATYA (Cumhuriyet) Tunceli Jandarma Alay Komutanlığı görevini yürütürken ölü bulunan Albay Kazım Çillioğlu’nun oğlu Gökhan Çillioğlu’nun telefonlarının yasadışı dinlendiği iddiasına ilişkin tutuklanan eski Düzce İl Jandarma Komutanı Albay Turhan Yazıcı ve Düzce’de emrinde görev yapan Uzman Çavuş Tuğrul Zencirci, soruşturmayı yürüten savcının talimatıyla dün Malatya Adliyesi’ne getirildi ve ifadeleri alındı. Soruşturma kapsamında Albay Yazıcı’nın da aralarında bulunduğu 1’i emekli, 7’si muvazzaf asker 8 kişi tutuklanmıştı. Arınç: 250. madde yargı paketinde yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, “Özel yetkili mahkemeler, Ceza Muhakemesi Yasası’nın (CMK) 250, 251 ve 252. maddelerine yönelik 4. yargı paketi içinde bir husus yer almamaktadır” dedi. Bakanlar Kurulu’nun ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arınç, toplantıda yargı paketinin görüşüldüğünü söyledi. Arınç, gazetecilerin sorusu üzerine, “Özel yetkili mahkemeler, CMK’nin 250, 251 ve 252. maddelerine yönelik 4. yargı paketi içinde bir husus yer almamaktadır” dedi. Arınç, CMK’de değişikliğin düşünülüp düşünülmediği yönündeki soruya ise şu karşılığı verdi: “Hiç konuşmadık. Medyada bu konularda görüşlerini ifade edenler kendi kişisel düşüncelerini ifade ediyorlar. 250, 251 ve 252’nci maddelerle ilgili olarak bunları değiştiren, bunları sınırlandıran, bunların faaliyet alanlarına giren bir düzenleme şu taslak olarak da tasarı olarak da mevcut değil.” Arınç, hükümetin yapacağı konuşulan “2. açılım paketi” ile ilgili olarak da “2. açılım paketi söz konusu değil. Süreç hiç kesintiye uğramadan devam ediyor” dedi. Arınç, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in, şehit yakınları, gaziler ve terör mağdurlarına tanınan hakların düzenlenmesine ilişkin yasal düzenleme hakkında kurula sunum yaptığını bildirdi. Arda Turan, Mehmet Ağar’ı ziyaret etti Ünlü futbolcu Arda Turan, Yenipazar K1 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na giderek Mehmet Ağar’ı ziyaret etti. Turan, yaklaşık 20 dakika kaldığı cezaevinden çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtsız bıraktı. Milli futbolcunun, cezaevi bahçesinde mahkum ve gardiyanlarla hatıra fotoğrafı çektirdiği belirtildi. “Susurluk Davası” kapsamında aldığı 5 yıl hapis cezası Yargıtay tarafından onandıktan sonra cezaevine giren Ağar’ı, daha önce de Meclis eski başkanlarından Hikmet Çetin, Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, eski Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy, emekli özel harekâtçi Korkut Eken ziyaret etmişti. TALEPLERİMİZ AYNI ZAMANDA ÜLKEMİZİN GELECEĞİ İÇİNDİR Türkiye genelinde; çalışma arkadaşları ve aileleriyle birlikte muhasebe meslek camiasının 500 bini bulan onurlu çalışanları; 3568 Sayılı Meslek Yasası’nın kabul edilişinin 23’üncü yıldönümü olan 13 Haziran 2012’de bugün; Siyasi Erk’ten “Vicdan Muhasebesi” talebinde bulunuyor. Bugün “Yapılanların/yapılmayanların gözden geçirilmesi, doğru veya yanlışların ortaya konulması” günüdür. Yani herkes için “Vicdan Muhasebesi Günüdür!” Bizler; akademik bir mesleğin mensupları olarak, yıllardır kurum ve kuruluşların, gerçek ve tüzel kişilerin, devletle kurduğu vergiŞnans ilişkilerinde, sistemin başrolünde olduk. Bizler; demokratik ve sivil bir örgütlenmenin mensupları olarak, meslekte hem vicdanı hem de hukuksal ağır sorumluluklarla gecemizi gündüzümüze katarak, ülkemizin sosyal ve ekonomik gelişiminde, özellikle kayıt dışı ekonominin önlenmesinde elimizi taşın altına koyduk. Yıllarca vergilerin toplanmasında İdare’nin en güçlü “görülmez eli” olduk. Ekonomik krizlerde “çözüm ortağı” görüldük. Refahın paylaşılmasında, devletin “yetim çocuğu“ olduk. Çatı Örgütümüz TÜRMOB ve ülkemiz genelinde 83 il ve ilçede örgütlü, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavir Odaları olarak mesleğimizin artık dayanılmaz bir noktaya geldiğini gördük. DÜN; TÜRMOB Genel Kurulu’nun iradesiyle oluşan yönetmeliklerin yayınlanması özellikle de binlerce meslektaşımızın kariyerlerini ve geleceklerini ilgilendiren ‘yeni sınav hakkı’ çağrısında bulunduk. Gözardı edildi! …OYSA BUGÜN; İlgili kuruluşların Şkri alınmadan, bir gecede, Kanun Hükmündeki Kararname’yle, 9 üyeden 7’sinin bakanlıklardan atanan özerk olmayan Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu oluşturuldu. BUGÜN; Denetim yapacak kurum ve müşavirlerden fahiş tutarlı ruhsat harçları talep ediliyor. Mesleğin her aşamasında getirilen yüksek harçlar meslek mensubunu adeta cezalandıracak, denetimin ise tekellere bırakılmasına sebep olacaktır. BUGÜN; Ülkemizde yüzbinlerce KOBİ’ye bağımsız denetim hizmeti vermeye hazır olan meslektaşlarımızın önü kesilmemelidir. Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu TÜRMOB’la mutlaka işbirliği yapmalı, unvanlara eşit davranmalı, denetim yapacak meslek mensupları için asla ve asla sınav getirmemelidir! Mükellef bilgileri bildiriminin eksik ve yanlış verilmesi durumuna özel usulsüzlük cezası uygulandı. Tahsil edilmeyen ücretin KDV’sini ödemeyelim dedik. Meslek mensupları tahsilat yapmamasına rağmen serbest meslek makbuzu veya fatura düzenlemek zorunda olduğu için tahsil etmediği “geliri” ve KDV’sini beyan ederek mağdur edildi. MESLEKTAŞA DESTEK İSTEDİK SONUÇ ALAMADIK KDV İNDİRİMİ TALEP ETTİK Muhasebe ve müşavirlik hizmetlerinde yüzde 18 olan yüksek Katma Değer Vergisi oranını, birçok sektörde uygulandığı halde yüzde 8’e düşürülmedi. MESLEKİ GİDERLERİN İNDİRİLMESİNİ TALEP ETTİK Meslek mensubunun işiyle ilgili yaptığı her türlü gideri vergi matrahından indirme hakkı getirilmedi. OYSA BUGÜN..! ANGARYALAR BİTSİN DERKEN, CEZALANDIRILDIK/YÜK KATARI OLDUK! BUGÜN, MESLEĞİMİZE SAHİP ÇIKMA GÜNÜDÜR! DÜN; 3568 Sayılı Meslek Yasamızın 35. Maddesinde “5’e 4” diye bilinen, TÜRMOB yönetiminde 80 bin SMM’yi 4 üyenin, 4 bin YMM’yi ise 5 üyenin temsil ettiği “azınlığın çoğunluğu yönettiği” antidemokratik hükümlerin kaldırılmasını istedik. Duyulmadı! DÜN VESAYETE SON DERKEN, BUGÜN NE OLDU, YARIN NE OLMAMALI! ANGARYA’lara karşı çıktık: Bürokrasiyi azaltmak için kesin mizan formlarının basitleştirilerek yıllık beyanname eki olarak alınmasını istedik. “Mahsup–iade sorunları”, “internet vergi dairesi uygulamaları” ve “kod uygulamaları” için vergi daireleri arasında ve vergi dairesinin kendi içinde uygulama birliğinin sağlanmasını talep ettik. CEZA’larla karşı karşıya bırakıldık: Başta Ba/Bs olmak üzere sadece bilgi amaçlı formlar için bile özel usulsüzlük cezası uygulandı. Kesin mizan bildirimlerinin süresi içinde verilmemesi durumunda dahi özel usulsüzlük cezası uygulandı. Bizler meslek mensupları olarak böylesine ağır sorunlarla boğuşurken gördük ki; bugün demokratik meslek örgütü olmamızın dahi önü kesilmek istenmektedir. Oysa bizler dün olduğu gibi bugün de; siyasete, mesleki ve meslektaşın sorunlarının, ülkemizin sorunlarının bir parçası olduğu görüşüyle baktık ve bu konuda asla taviz vermedik. Gelin; Artık ülkenin ekonomisine, özellikle mali sistemine çok önemli katkıları olan meslek örgütümüzü zedeleyen girişimlere son verin. Gelin; Meslektaşın bir ailesi ve sosyal bir yaşamının olduğunu unutmayın. Gelin; Meslek mensuplarımızın aşağıdaki haklı taleplerini yasal düzenlemelerle hayata geçirin ki, ÜLKEMİZ KAZANSIN! TALEPLERİMİZ • Angaryalar kaldırılmalıdır. • Başta 5 / 4 olmak üzere anti demokratik maddeler kaldırılmalıdır. • TÜRMOB genel kurulunca kabul edilen yönetmelikler biran önce yayınlanmalıdır. • Sınav mağdurlarının ek sınav talebi yerine getirilmelidir. • Bilgi amaçlı bildirimlerden alınan özel usulsüzlük cezaları kaldırılmalıdır. • Müşteri Bildirim Listeleri kaldırılmalıdır. • Denetim sürecinde; yetki belgeleri ve ruhsat harçları bedelleri kaldırılmalıdır. • Denetim lisanslamasında sınav yapmayı asla düşünmeyin. • Ebeyanname şifresi mükelleşere değil, meslek mensuplarına verilmelidir. • Beyannamelerin imzalanması ile ilgili parasal sınırlandırılmalar kaldırılmalıdır. • Meslek mensubunun KDV yükü azaltılmalıdır. • Serbest meslek uygulamasında Gelir KDV çelişkisi düzeltilmelidir. • Ücret tarifesinin yayınlanması meslek örgütümüze bırakılmalıdır. • Bakanlık vesayetine son verilmelidir. Taleplerimiz Maliye Bakanlığı Müsteşarlığı ve Gelir İdaresi Başkanlığı’na iletilmiş olup, en kısa sürede çözüme kavuşturulmalıdır. Demokratik haklarımız saklı kalmak kaydıyla, BU SÜRECİN; TAKİPÇİSİ OLACAĞIMIZDAN KİMSENİN ŞÜPHESİ OLMAMALIDIR. Basın açıklaması için 13 Haziran Çarşamba saat 10.00’da Taksim Meydanı’nda buluşuyoruz. C MY B Tüm kamuoyuna saygı ile duyurulur. İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Yönetim Kurulu C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle