17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 MAYIS 2012 CUMARTESİ 4 HABERLER 30 Ağustos resepsiyonları orduevlerinde değil Köşk’te verilecek, türban sorun olmayacak CHP Eski Hamam Eski Tas Türkiye yeni bir yapılanmanın oluşumunun tamamlanması aşamasında. CHP bu konuda ne yapmayı düşünüyor, nasıl bir politika uygulama kararında, uyumlu İslamın bir yandan partisi öte yandan cemaatinin güçlü bir örgüt yapısına kavuştukları bir anda, CHP bir türlü başaramadığı örgütlenmesini oluşturma sürecini hızlandırmak için hangi yöntemleri benimseyecek soruları ortada dururken, parti bir kez daha gündemin baş sıralarına oturdu. Bütün bu hususlara yeni çözümler, yeni öneriler getirdiği için mi? Ne gezer!.. CHP yine alışılagelmiş, adeta artık gelenekselleşmiş kısır iç çekişmelerinden dolayı öne çıktı gündemde bir kez daha. Bugünlerde CHP’de Kılıçdaroğlu döneminin ikinci yılına girmek üzereyiz. Bu iki yıl içinde partide yönetim kadrosunda sürekli değişiklikler oldu, ama sonunda Kemal Bey, kurultayda, parti içindeki hâkimiyetini tam olarak pekiştirdi. Kemal Bey’in bu yürüyüşünde, Gürsel Tekin ilk andan itibaren yanında yer almıştı. ??? İşte böyle bir anda, İstanbul il kongresine 10 gün, olağan kurultaya iki ay kala, baştan beri Genel Başkan’ın yanında yer alan Gürsel Tekin istifa etti. Gürsel Bey neden istifa etti? Partinin kendi kimliği konusundaki şaşkınlığına karşı önerdiği çözümler kabul görmek bir yana, dikkate bile alınmadığından mı? Yoksa partinin yeni güçlü adamlarının, son Bosna Hersek skandalındaki cemaatçi tavırlarının gün yüzüne çıkmasının seçmenlerinde yarattığı büyük şoktan mı? Ya da CHP’nin kişi partisi olmaktan çıkıp, kadro ve ilke partisine dönüşmek konusundaki edilgenliğinden mi? Bütün bu sorular haklıdır. Çünkü CHP kendi geçmişini inkâr eden, bir türlü kişi partisinden ilke ve kadro partisine dönüşemeyen, laik Türkiye’nin temeli dinamitlenirken, bu konuda ne yapacağını bilemeyen bir görünümdedir. Bu durumun, Cumhuriyeti kurmuş olan partinin “İkinci Cumhuriyet” projesi içinde kendine biçilen elbiseyi giyme rızasından mı, kafa karışıklığından mı kaynaklandığını hâlâ kesin olarak söyleyemiyorum. Aslında bu konudaki tereddütler sonuçta bir şeyi değiştirmiyor; tutulan yol, İkinci Cumhuriyet’in uyumlu muhalefet partisi olmaya giden yoldur. Kasten ya da sehven olması o kadar da önemli mi? ??? Gürsel Tekin’in istifasında bu nedenlerden birini veya benzerlerini aramak boşunadır. Zaten Gürsel Bey de şimdiye kadarki tavrıyla bu sorunları umursadığı konusunda herhangi bir işaret vermiş değildir. Sayın Tekin, Genel Başkan’ın yeni gözdeleri Erdoğan Toprak ve Nihat Matkap ile mücadelesinde, kendi kadrolarının tasfiye edildiği kanısına vardığı için istifa etmiştir. Zaten bu hususu inkâr etmeyen Tekin, İstanbul il kongresi öncesinde, il başkanı Oğuz Kaan Salıcı ile ihtilafını da gizlemiyor. Bütün bunlar, istifa için yeterli sebep miydi? Bu konuda bir zamanlar, CHP’nin İstanbul’da en başarılı olduğu ilçede, Tekin ile kadro kavgasına girişmiş olan partili arkadaşlarından biri şunları söylüyordu: Siyaset bu; senin kadrolarını da tasfiye edebilirler, bir zamanlar bize de aynı şey olmuştu, mücadeleye devam ettik, istifa etmedik. Siyasette kadro mücadelesi kaçınılmaz; ama bu, savaşımın demokrasinin kurallarına ve kamu çıkarlarına uygun olması, partinin tabandan demokratik bir örgütlenmeye kavuşturulması, ideolojinin, tüzüğün, programın tabandan tartışılarak geniş katılımla oluşturulmasıyla sağlanır. Mücadele böylece yapıcı eleştiriye, yarışmaya dönüşebilir. Ama “Yeni CHP” de, geçmiş CHP gibi bu noktanın uzağındadır; kavgalar, hizip çekişmelerinin ötesine hâlâ geçememektedir. Kısacası, “Yeni CHP” eski hamam eski tas! MEB 19 Mayıs’tan vazgeçti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ulusal bayram törenleri ve kutlamalarını tek bir yönetmelikle düzenlemek için harekete geçen hükümet çalışmasını tamamladı. Yeni düzenlemeyle 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda tebrikleri Çankaya Köşkü’nde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül kabul edecek, daha önce orduevlerinde düzenlenen resepsiyonlar Cumhurbaşkanlığı’na taşınacak. Edinilen bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Nec ? Ulusal bayram törenleri ve kutlamalarını yeniden düzenleyen yönetmeliğe göre, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Milli Eğitim Bakanlığı, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı Gençlik ve Spor Bakanlığı, 30 Ağustos Zafer Bayramı ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ise Cumhurbaşkanlığı tarafından düzenlenecek. det Özel’in geçen yıl yaptığı toplantıda aldıkları karar uyarınca, ulusal bayramlar ve anma günlerinin günün koşullarına göre tek yönetmelikte düzenlenmesine ilişkin çalışmalar sonuçlandırıldı. Ulusal bayram törenleri ve kutlamalarını güncelleyerek, yeniden düzenleyen yönetmeliğe göre, 23 Nisan’daki kutlamalar “Ulusal Egemenlik” ile “Çocuk Bayramı” olmak üzere iki ayrı programla yapılacak. Yönetmeliğe göre, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Milli Eğitim Bakanlığı, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı Gençlik ve Spor Bakanlığı, 30 Ağustos Zafer Bayramı ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Cumhurbaşkanlığı tarafından düzenlenecek. 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda geçen yıl tebrikleri Cumhurbaşkanı Gül kabul etmişti. Daha önce Genelkurmay Başkanı’nın tebrikleri kabul ettiği değişiklik, yönetmelik kuralı haline getirilmiş oldu. Zafer Bayramı’nda bundan sonra tebrikler Cumhurbaşkanı tarafından Çankaya Köşkü’nde kabul edilecek. Yönetmeliğe göre Genelkurmay Başkanı tarafından orduevlerinde verilen resepsiyonlar da Cumhurbaşkanı’nın ev sahipliğinde Çankaya Köşkü’ne taşınacak. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarının merkezi de Cumhurbaşkanlığı olacak. Cumhurbaşkanı tebrikleri Çankaya Köşkü’nde kabul edecek ve resepsiyon verecek. Böylece orduevlerinde yaşanan türban krizi de aşılmış olacak. Cumhurbaşkanı Gül, 30 Ağustos ve 29 Ekim’de hipodromdaki törenlere de katılacak. Ulusal bayramlarda Anıtkabir’e yalnızca bayramın sorumlusu ilgili bakan ve beraberindeki heyet gidecek. VURAL AKP’Yİ AYMAZLIKLA SUÇLADI ‘Sütten darbe planı çıkabilir’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, süt dağıtımında binlerce öğrencinin rahatsızlanması konusunda hükümetin aymaz bir tavır içinde olduğunu söyledi. Vural, TBMM’de yaptığı basın toplantısında Başbakan Erdoğan’ın önüne geleni fırçaladığını belirtti. Vural, “75 milyonu kucaklıyorum, der. Gazetecisinden çiftçisine, memurundan öğrencisine kadar azarlamadığı kesim yok. Bu nasıl kucaklamadır?” diye konuştu. AKP iktidarı hakkında olumsuz bir düşüncenin hemen “ideolojik tavır” olarak değerlendirildiğini kaydeden Vural, S&P’nin de bundan nasibini aldığını ifade etti. Vural, “Paranın dini milliyeti olmaz, diyen Başbakan’dı. Şimdi ideolojik diyor” dedi. Süt skandalına değinen Vural, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’in süt dağıtımının provoke edildiğini açıkladığını anımsattı. Vural, “Yakında özel yetkili savcıları çağırırlar. ‘Bir tezgâh, darbe planlanıyordu. Hükümeti düşürmek için düzenlenen provokasyondur’ denilebilir. Süt projesini provoke etmek için çocuklarımız kusma taklidi yapıyorlar. Çocuklarımızı Allah korusun” diye konuştu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle