23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 MAYIS 2012 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA SÖYLEŞİ 9 Türkiye’de bilim kadını olmak L ’Oréal Türkiye’nin “Genç Bilim Kadınlarına Destek” burslarını bu yıl 6 genç bilim kadını kazandı. Peki bu genç bilim kadınları, neden bilimle uğraşmayı seçtiler? Ne tür zorluklarla karşılaştılar? Engelleri nasıl aşıyorlar? T ürkiye’de bilim kadını olmak nasıl şey? Tüm bu soruların yanıtını öğrenmek istedik ve İstanbul’da bulunan Yard.Dç.Dr. Nurhan Özlü, Yard.Doç.Dr. Betül Çatalgöl ve Doç.Dr. Seyda Malta ile konuştuk. rum. Ama dönüm noktası oldu yaşamımın. Destek vermez görünürken aslında en büyük yardımı yapmış oldu. Onun kapısında bekleyerek bir noktaya gelemeyeceğimi anladım. Bağımsızlaşmam, özgür düşünebilmem o sayede oldu. Bilim insanı olma yolunda önünüze çıkan engeller, fırsatlar ya da sizi vazgeçme noktasına getiren durumlar oldu mu? Nasıl aştınız? Nuray Özlü “Aslında bilimin kendisi benim için zorluk oldu. Hiçbir şeyin planladığım gibi gitmediğini gördüm. İlk sene yaptığım hiçbir deney çalışmadı. Müthiş moral bozucuydu. Ama zamanla başarıdan çok başarısızlığı doğru yönetmeyi öğrendim” derken; onun bıraktığı yerden sözü Betül ve Seyda aldı: Çoğu zaman başarısız oluyorsun zaten. Laboratuvarda yaptığın deneylerin yüzde 90’ı çalışmaz ve sen de çalışan yüzde 10 ile ilerlersin ama bunu anlayana kadar epey zaman geçiyor ve hayli moral bozucu oluyor. Aslında her yalnış size bir şey söylüyor. Bir yol çıkmazsa başka yollar deniyoruz. Tabii burada ailelerin kızlarına verdiği desteği de göz ardı etmemek gerekiyor. Seyda, İngiltere’de yüksek lisans ve doktora çalışmaları döneminde en bunaldığı anlarda annesinin kendisine telefonla sürekli telkinlerde bulunduğunu söyleyerek “Annemin terapilerini asla unutamam. Ben İngiltere’de telefonda ağlarken o İstanbul’da işine giderken yolda arabayı yana çekip yarım saat benimle konuşur moral verirdi” dedi. Bilim dünyası içinde kadın olmanın artısı eksisi nedir? Bu soruyu aslında üçü de “Araştırma bursuna başvururken kadın erkek ayırımı olmuyor, proje bazında yapılıyor seçim. Dolayısıyla cinsiyetin rolü olmuyor” diye yanıtladı. Onlara göre en büyük zorluk akademik kariyerini sürdürmeye karar veren kız öğrencilerin eğitim için yurtdışına gidişlerinde yaşanıyor. Burada ailelerin özellikle manevi desteğinin önemine vurgu yapıyorlar. ÖZLEM YÜZAK Nurhan Özlü, Betül Çatalgöl, Ayşe Begüm Tekinay, Tuğba Kandilci, Seyda Malta, Gözde Özaydın İnce... L’Oréal Türkiye’nin 2012 yılı “Genç Bilim Kadınlarına Destek” burslarını kazanan 6 genç bilim kadını... Kendilerini araştırmalarına adamış aydınlık insanlar... 14 yıldır sürdürdüğü Bilim Kadınları Programı’yla dünyanın her yerinde araştırmacı kadınları teşvik eden kozmetik devi L’Oreal, Türkiye’de de 2003 yılından beri kadınların bilimsel araştırmalarını teşvik etmek için burs veriyor. Program kapsamında 10 yılda 52 Türk bilim kadınının laboratuvar çalışmaları finanse edildi. Bu yıl da bilim kurulu, yapılan 50 başvuru arasından 6 projenin bursu hak ettiğine karar verdi. 15’er bin dolarlık destek verildi. Destek bir yıl boyunca kullanılacak. Burs ve proje için maddi destek işin bir yanı... Diğerini ise L’Oreal Türkiye Bilim Direktörü Fügen Soykut “Bilim kadınlarının ne yaptığını topluma duyurmak ve toplumsal bilinci uyandırması açısından da bu ödüller önemli” diye açıklıyor. Peki kim bu genç bilim insanları, neden bilimle uğraşmayı seçtiler? Ne tür zorluklarla karşılaştılar? Engelleri nasıl aşıyorlar? Kısacası Türkiye’de bilim kadını olmak nasıl? Tüm bu soruların yanıtını öğrenmek istedik ve İstanbul’da bulunan Yard. Dç. Dr. Nurhan Özlü, Yard.Doç.Dr. Betül Çatalgöl ve Doç.Dr. Seyda Malta ile buluştuk. Sizleri akademisyenliğe ve bilim insanlığına taşıyan yola şöyle bir göz atalım isterseniz. Yaşamlarınızın büyük kısmı laboratuvarlarda, derslerde, projelerde geçiyor. Bu da farklı bir zihniyeti gerektiriyor: Var olan bilgi ile yetinmeyip sürekli araştırmak, yılmamak... Öğrenmeye açık olmak, sorgulamak... Bu noktaya nasıl geldiniz? Öğretmen bir aileden geldiğini söyleyen Nurhan Özlü bu soruyu “Lise yıllarında önce diş doktoru olmak istemiştim. Sonra bu değişti. Sürekli öğrenme ve araştırma is Nurhan Özlü, Betül Çatalgöl, Ayşe Begüm Tekinay, Tuğba Kandilci, Seyda Malta, Gözde Özaydın İnce... L’Oréal Türkiye’nin 2012 yılı “Genç Bilim Kadınlarına Destek” burslarını kazanan 6 genç bilim kadını bir arada. teğim vardı, daima çalışacağım bir meslekte kalmak istedim” diye yanıtladı ve şöyle sürdürdü: Sürekli öğrenme bence en önemli kriter. Odaklanma. Yeni sorular üretebilmek, yapılanları sorgulayabilmek... İnsanda öyle bir özelliğin olması avantaj oluyor. Hâlâ öğrenme hevesinizi devam ettirdiğiniz sürece bu mesleği yapmak da keyif veriyor. Betül Çatalgöl ise “Ben liseden beri hep akademisyenlik istiyordum, üniversite sınavına hazırlanırken de hangi bölümü kazandığım çok önemli değildi benim için. Eczacılığı kazandım ve birinci sınıftan beri hangi kürsüde kalabileceğimi düşündüm” diye yanıtlıyor. Betül aslında matematik okuyup o konuda akademisyen olmak istemiş ancak üniversiteye girişteki puan sistemi ve sıralama karşısına eczacılığı çıkarmış. Mühendis bir aileden gelen Seyda Malta ise lise döneminde bir hocasının etkisinde kalarak akademik dünyaya yöneldiğini anlatıyor. Türkiye’deki eğitim sistemi ne yazık ki öğrencileri bilim insanı olmaya yönelten bir sistem olamadı. Siz kendi deneyimlerinizden yola çıkarak bu konuda ne düşününüyorsunuz? Her 3 akademisyenin bu konudaki görüşü benzer: Bizde en başından beri sınava yönelik hazırlanma mantığı olduğu için çok derine inilmiyor. Öğrenciler daima bir şeylerde sınırlı kalıyorlar. Üstelik hangi dersten soru az puan getiriyorsa ona hiç önem verilmiyor. Böyle yetişiyor insanlar. Oysa akademik dünyanın mantığı çok farklı. Bize bilmediğimiz bir soru sorulduğu zaman bunu araştırırken 10 farklı kitaba bakma ihtiyacını hissederiz. Betül bir küçük örnek veriyor: Örneğin lisede okurken hiç laboratuvar çalışması yapmadık, sadece laboratuvar sokup bize temizlik yaptırırlardı. Peki akademik yaşamlarınızda sizi çok etkileyen, dönüm noktası diyeceğiniz şeyler oldu mu? İngiltere’deki doktora hocasının bir sözü Betül Çatalgöl’ün tüm bakışını değiştirmiş: Hoca asla benimle ilgilenmiyordu, sürüyle deneyler yapıyorum, çıktılar alıyor, yanına gitmeye çalışıyordum ancak bir türlü benimle görüşmüyordu. Bir gün sabrım taştı ve neden benimli ilgilenmediğini sordum. Döndü ve “fazla deney, az düşünme” dedi ve ekledi: “Git ve düşün.” Bu o kadar yeni bir konuydu ki benim için. Kara kara düşündüğümü hatırlıyo T.C. GAZİOSMANPAŞA 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZ MAL AÇIK ARTTIRMA İLANI DOSYA NO: 2012/213 Satılmasına Karar Verilen Taşınmazın Cinsi ve özellikleri. TAPU KAYDI: İstanbul ili Sultangazi ilçesi 50. Yıl Mah. cilt/sayfa:68/6704, ada: 2701, parsel:3’te kayıtlı 197,00 m2 miktarlı arsa vasıflı taşınmazın borçluya ait 1/4 hissesi. NİTELİKLERİ: İstanbul ili Sultangazi ilçesi 50. Yıl mah. 3/1516 pafta, 2701 ada 3 parsel; 2390/2 sokak no: 68 kapı sayılı yer olup parselin üzerinde iki ayrı bina olduğu anlaşılmıştır. Parselin tamamının toplam 197 m2 olduğu, dosyasındaki 1. Asliye Hukuk Mahkemesi kararı ve yine dosyasına sunulan elektrik faturaları, emlak vergi makbuzu incelendiğinde; parsel üzerindeki binalardan No: 8 kapı sayılı binanın tek katlı yığma sistemle inşa edilmiş konut olarak kullanılan kiremit çatılı, sıvalı, badanalı bir bina olduğu, inşaat alanının 40 m2 olduğu ve Adem Genç’e ait olduğu anlaşılmıştır. Parselin üzerinde bulunan No: 6 kapı sayılı ikinci binanın B.A.K. Sistemle inşa edilmiş kısmi bodrum, zemin ve bir normal katlı bina olduğu, tamamının konut olarak kullanıldığı, bodrum ve zemin kat pencereleri demir korkuluklu, pencereleri PVC doğrama, iç doğramaları ahşap, ıslak zeminleri seramik kaplamalı olduğu, toplam inşaat alanının 225 m2 olduğu ve taşınmaz hissedarı Alaettin Adıgüzel’e ait olduğu anlaşılmıştır. Borçlu İdris Genç’e ait bir bina olmadığı, yalnız arsa hissedarı olduğu anlaşılmıştır. İMAR DURUMU: Sultangazi Belediye Bşk.ğı Plan ve Proje Müdürlüğü’nün 26.03.2012 tarih ve 2370 sayılı yazılarına göre 30.12.2011 tasdik tarihli ve 1/1000 ölçekli Sultangazi uygulama imar planında bitişik nizam 4 katlı (12.50 m) konut alanında kalmakta olduğu belirtilmiştir, denilmiştir. KIYMETİ: 73.875,00 TL Birinci Satış günü: 10.07.2012 09.4009.50 Saatleri arasında İkinci Satış günü: 20.07.2012 09.4009.50 Saatleri arasında Gaziosmanpaşa 2. İcra Müdürlüğü Adresinde Açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla yukarıda yazılı yer ve saatler arasında ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malm tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde nakit veya bu miktar kadar bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Satıştan mütevellit ihale damga resmi, KDV ile 1/2 tapu harç ve masrafları Alıcıya, Aynından doğan vergi borcu, 1/2 tapu harcı ve Tellaliye resmi satıcı(borçluya) ait olacaktır. 3) İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaştırmadan hariç bırakılacaklardır. 4) İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5) Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği taktirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6) Satışa iştirak, edenlerin Şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. (İc. İfl. K. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Adlarına tebligat yapılamayan ilgililere gazete ilanı tebligat yerine geçerlidir. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 33068) ‘Bilim rekabetin olduğu bir alan’ Peki hayatınızın önemli bir bölümü laboratuvarlarda geçiyor. Evlilik ve çocuk gibi şeyleri ertelemek zorunda kalmıyor musunuz? Bu soruyu önce 5 aylık bebeği olan Seyda Malta yanıtladı: 37 yaşında anne oldum ben. 30’larımda filan benim için kafamda bu tür şeyler hiç yoktu. Hatta erkek arkadaş arayışım bile yoktu. Türkiye’ye dönene kadar aile kurmak da kaygım olmadı. Doğrusunu söylemek gerekirse doçentliğimi aldıktan sonra rahatlayıp çocuğu düşünmeye başladım. Betül ise “Destek veren eş olursa o ertelenmiyor ama...” diyerek sürdürdü: Laboratuvar çok vakit alan bir iş. Otomatikman kadınlar projeyi yürümek adına çok daha fazla fedakârlık yapmak zorunda, erkek daha rahat. Ve ekledi: Ben 6 yıllık evliyim eşimin sabrı hayli yüksek ama o da yavaş yavaş kaybetmeye başladı. Çocuk zamanının yaklaştığını söylüyor. Yurtdışında bilim yapmak ile Türkiye’de bilim yapmak arasındaki fark ne sizce? Nurhan Özlü: Bilim müthiş bir rekabetin olduğu bir alan. Dünya ile yarışıyorsunuz bir yandan. Çünkü uluslararası dergilere, yayınlara çalışmalarınızı gönderiyorsunuz. Diğerlerinden daha ileride olmanız gerek yayımlanabilmesi, atıfta bulunulması için. Bunun için de birçok kanaldan beslemek zorundasınız. Yurtdışında aynı alanda çalışan bir sürü insan var. Örneğin Boston’da mitos günleri oluyordu. Mitos bölünme ile ilgilenen herkes buluşup bilgi paylaşıyor. Türkiye’de insan sayısı az. Bilimde insan sayısının artması fikir paylaşımı ve bilim kültürünün oluşması lazım. Betül Çatalgöl : Bir diğer önemli engel de TÜBİTAK’ın destekleri ile ilgili. TÜBİTAK’ın kuralına göre 3 yıllık bir proje yazdıysanız sadece 2 projede yer alabilirsiniz. Dünyada bilimle yarışan bir grup insan olarak bu yeterli değil. Seyda Malta: Çalıştığınız projede en temel şeyler için bir bütçe olması lazım, örneğin ben mikroskobu bile o projenin parası ile almayayım. Bu basit şeyleri bizim düşünmememiz gerek. Seyda Malta Betül Çatalgöl Nurhan Özlü TC ŞARKIŞLA İCRA MÜDÜRLÜĞÜ TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2009/161 TAL. Tapu Kaydı: SİVAS İLİ ŞARKIŞLA İLÇESİ KANDEMİR MAHALLESİ’NE KAYITLI, KIZILYAZI MEVKİİ 30 ADA, 135 PARSEL, 13 CİLT VE 1264 SAYFA NO’DA BULUNAN TAŞINMAZ (23/03/2004 tarih ve 264 yevmiye no ile bu parsel: 2,64 m2’lik bina Yola Tecavüzlüdür. 11/10/1996 tarih ve 965 yevmiye no ile 3194 Sayılı Yasanın 18. mad. gereğince uygulama şerhi mevcuttur.) Halihazır Durumu: Sivas ili Şarkışla ilçesi Kandemir Mah. bulunan taşınmaz Şarkışla Belediyesi imar planı içinde olup tapu kayıtlarında 2 katlı kargir ev ve arsa vasfındadır. Kuzeyinden yol geçip diğer kısımların komşu parsellere bitişik olduğu, taşınmazın tamamı 363.30 m2’lik arsa üzerine oturmuş ayrıca batısında bulunan arsaya tecavüzlüdür. Taşınmazın tamamının etrafı iate duvarı ile çevrilmiş evden bahçeye açılan bir demir kapının bulunduğu, eve girişte 6 basamakla girilmekte, girişte teras olup buradan dış kapı ile eve girildiği, dış kapı girişinde birinci kat merdiveni olduğu, giriş antreye açılan bir oda, bir wc ve bir de mutfak bulunduğu, mutfak tezgahı ve dolaplar mevcut, tabanların kalebodur, duvarları fayansla kaplanmıştır. Giriş antreden ayrıca (L) salon olduğu, bir kapı salon içinde bir oda ve salon tarafında balkon olduğu, duvarlar renkli plastik boya tavanlar ise kartonpiyer yapılmış renkli olarak boyanmış olduğu, salon antresine açılan tek yatak odası bu odaya ait banyo bulunduğu, salondan antreye açılan balkon ve misafir odası olduğu, bu evin tabanları tamamen tahta kaplama yapılmış ve verniklenmiş, doğramalar ahşap olup pencereler çift satıh pencere yapılmış çift cam takılmış, yapının giriş tarafında zemin ve birinci katında evin boyunca 2.10 cm genişliğinde balkon mevcuttur. Zemin katta bulunan imalatlar birinci katta da yapılmış olduğu, binanın 148.60 m2 olduğu, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı 2011 birim fiyatlarına göre A grubu yapılar sınıfına girmekte olup metrekaresi 497.00 TL’dir. Aşınma ve yıpranma payı ise %25’tir. Taşınmazın arsa değeri 363.30x40,00 TL= 14.532,00 TL. olduğu, ev ve arsa (taşınmazın) aşınma hariç toplam değeri=127.313,30 TL’dir. İmar Durumu: DOSYASINDADIR. Muhammen Bedeli: 127.313,30 TL Satış Saati: 10.30 10.40 Arası Satış Şartları: 1 Satış 02.07.2012 günü yukarıda belirtilen saatler arasında ŞARKIŞLA ADLİYE SARAYI ÖNÜ adresinde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen değerin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış ve paylaştırma giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedele alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartiyle 12.07.2012 günü ŞARKIŞLA ADLİYE SARAYI ÖNÜ adresinde yukarıda belirtilen saatler arasında ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde Türk Lirası peşin para veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tapu alım harcı, damga vergisi ile K.D.V. alıcıya aittir. Birikmiş vergiler ve tellaliye ücreti satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu taşınmaz üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaştırmadan hariç bırakılacaktır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatmı kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. İşbu ilan tebligat yapılamayan ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. (İİK. m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 32963) Hepsinin ayrı ayrı görevi var ? Hücre yapılanmasında rol oynayan protein ailesinin hücre bölünmesindeki rolünü inceleyen Koç Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Nurhan Özlü araştırmasında, hücrelerin kanser hücrelerine dönüşmesinin ve diğer dokulara metastaz yapmasını engelleyecek yeni yöntemler geliştirmek amacında. ? Cilt yaşlanmasında ısı şok proteinlerinin rolünü araştıran Marmara Üniversitesi Biyokimya Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Betül Çatalgöl, yaşlanma sürecinde güneş ışığı ile ciltteki değişikliklerin biyokimyasal mekanizmasını aydınlatmayı hedefliyor. ? Sabancı Üniversitesi, Doğa Bilimleri Bölümü öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Gözde İnce, polimer nanotüpler üreterek ilaçların vücuttaki hastalıkları tanımlama amaçlı virüsleri ayrıştırmayı inceliyor. ? Yeditepe Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü’nden Doç. Dr. Seyda Malta da polimerlere, nanoparçacık katarak özelliklerini geliştirmeyi ve endüstride kullanılacak yeni bir malzeme üretmeyi araştırıyor. ? Bilkent Üniversitesi, Nano Teknoloji Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Ayşe Begüm Tekinay araştırmasında, günümüzde yaygın olarak rastlanan kıkırdak hastalıkları, spor kazaları ve yaşlanmadan kaynaklanan doku bozukluklarına karşı, iskelet yapıtaşlarını sentezleyerek, kıkırdak dokunun tedavisini amaçlıyor. ? Hacettepe Üniversitesi Farmakoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nezahat Tuğba Kandilci’nin araştırması ise yaşlanmaya bağlı idrar tutamama rahatsızlığının altında yatan moleküler mekanizmaların aydınlatılması ve yeni tedavi stratejilerinin geliştirilmesini hedefliyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle