Katalog

18 MAYIS 2012 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Tatar ailesi hukuk mücadelesinde kazandıkları tazminatı Saylan’ın ölüm yıldönümünde derneğe verecek 7 ÇYDD’ye anlamlı bağış AYKUT KÜÇÜKKAYA AKP’li başkana tutuklama ? IĞDIR (Cumhuriyet) Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı üzerine polis, Tuzluca ilçesinde ihaleye fesat karıştırmak, rüşvet almak ve yolsuzluk yaptığı iddiaları ile aralarında AKP’li Belediye Başkanı Ahmet Sait Sadrettin Türkkan, Muhasebe ve fen işleri müdürlerinin de aralarında bulunduğu toplam 13 kişiyi gözaltına alındı. Emniyet’teki sorgunun ardından mahkemeye çıkarılan zanlılardan AKP’li başkanın da aralarında bulunduğu 3 kişi tutuklandı. Saat kulesinin 3 bakır alemi çalındı ? İZMİR (AA) Konak Meydanı’nda bulunan, İzmir’in simgesi tarihi saat kulesinin kubbelerindeki 3 bakır alem çalındı. İzmir Emniyet Müdürlüğü ekipleri, saat kulesinde parmak izi kontrolü ve inceleme yaptı. Polis, kapıda zorlama olmadığını, bölgedeki güvenlik kameralarının inceleneceğini söyledi. 4 kuleden birinin aleminin 2007’den beri yerinde olmadığını belirten yetkililer, diğer 3 kuledeki alemlerin çalındığının, kubbelerde hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini bildirdi. Amirallere suikast soruşturması kapsamında ikinci kez gözaltına alınırken 19 Aralık 2009 günü intihar eden Deniz Yarbay Ali Tatar’ın ailesi sürdürdüğü hukuk mücadelesinde bir davadan kazandıkları tazminatı Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne (ÇYDD) bağışlama kararı aldı. Yarbay Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar, ÇYDD Başkanı Aysel Çelikel’e önceki gün gönderdiği mektupta, “Kardeşime yöneltilen suçlamalarla ilgili belgelerin arasına rahmetli Türkan Saylan’a yazılmış iki adet mektup da konulmuştu. Bu bağlamda Ali Tatar’ın Türkan Saylan gibi bu ülkenin yüz akı bir insanla irtibatlandırılmasının bize ancak onur vereceğini söyledik. Ölüm yıldönümünün yaklaştığı bugün de aynı düşüncelerimizi koruduğumuzu her platformda ifade ediyoruz. Kazandığımız tazminatın en doğru adresinin ÇYDD ol Saylan 3. ölüm yıldönümünde özlemle anılıyor İstanbul Haber Servisi Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği kurucusu, eğitim ve sağlık gönüllüsü, insan hakları savunucusu Prof. Dr. Türkan Saylan, ölümünün 3. yıldönümünde özlemle anılıyor. ÇYDD’nin Türkan Saylan anısına düzenlediği “2. Türkan Saylan Sanat ve Bilim Ödülleri” bugün Fulya Sanat Merkezi’nde düzenlenen törenle sahiplerine verilecek. Saat 18.45’te Saylan belgeseliyle başlayacak etkinlik, Fazıl Say resitali ile sona erecek. Maltepe Belediyesi’nce verilen “Prof. Dr. Türkan Saylan 4. Onur Ödülleri” için düzenlenecek törense saat 20.30’da başlayacak. Maltepe’deki Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde düzenlenecek törene, Kayhan Kalhor ve Erdal Erzincan da katılacak. Saylan, 18 Mayıs 2009 günü hayatını kaybetti. Silivri Zulümhanesinden İzlenimler SİLİVRİ Dün iki ayrı grup olarak resmi adı “Adalet Bakanlığı Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi” olan beldedeydik. 745 bin metrekare üzerinde iki duruşma salonu, sekiz tutukevi ve hapishane ile yargıç infaz memurları ve jandarma kışlalarından oluşan, Batı dünyasında örneğine rastlanmayan bir yer burası. Özgür olarak “millet adına yargı yapıp hüküm veren mahkemeler ile davalarına bakılan tutukluların kaldığı hapishaneler” yan yana. Geçen hafta Adalet Bakanı Sayın Sadullah Ergin bu sekiz cezaevinden bazılarına bir teftiş gezisi yaparken kendisine eşlik etme imtiyazını tek tek belirleyerek verdiği bir “gazeteci” ekibini de götürmüş. O ekip, bakanı yere göğe koymadan köşelerinde hepinizin okuyup izlediği izlenimler kaleme aldı. Ben de meslektaşım ve Basın Konseyi Yüksek Kurul Üyesi Sevgili Turgut Kazan ve onun gibi avukat kızı Aslı Kazan ile birlikte Adalet Bakanı’nın ardından Silivri’yi gazeteciavukat gözüyle birkez daha görmek istedim. Basın Konseyi Yüksek Kurulu’nun üç kadın üyesi Gazeteci Pınar Türenç, Rejisör Necef Uğurlu ve İletişim Profesörü Dr. Nurşen Mazıcı, Yüksek Kurul’daki okur temsilcileri olarak Adalet Bakanlığı’nın izni ile yine dün Silivri’ye bir ziyaret yaptılar. Tuncay Özkan ile İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ı duruşmaları devam ettiği için mahkeme salonunda verilen öğle paydosu arasında görebildik. Hem Barış Pehlivan’ı hem de Barış Terkoğlu ve Soner Yalçın’ı, kaldıkları hücrelerin bulunduğu departmanlarda ayrı ayrı ziyaret etme olanağı bulduk. Her birinden dinlediğimiz sorunlar, sanki sözleşmişler gibi ortak cümlelerden oluşuyor: Tutuklu meslektaşlarımız bu zulümhanedeki tecritten dertliler. Yakın zamana kadar tek olarak kalmışlar. Kısa bir süre önce yanlarına başka davalardan hükümlü birer kişi gönderilmiş. Ama her biri yine kendini tecritte görüyor. Yiyeceklerini, yemekleri yağlı olarak buldukları için daha çok kantinden sağlıyorlar. Bunun için, haftanın belirli günü kendilerine bakan infaz görevlilerine yazılı sipariş vermeleri gerekiyor. Toprağa, maviye ve bitki renklerine hasretleri giderilsin diye olmalı, Adalet Bakanı’nın geliş haberiyle birlikte yıkanıp paklanan, duvarları onarılan cezaevinin koridorlarına yer yer saksı içinde çiçek resimleri yaptırılmış. Soner ve iki Barış, İmralı’da müebbet hükümlüsü Öcalan’ın koğuşunda yedi kişi bulunduğunu ve bunlarla sürekli konuşabilme hakkı tanındığının altını çiziyorlar. Müyesser Yıldız daha da ileri bir başkaldırı havası içinde, yemek yemiyor... “Hiçbir dileğimi ve itirazımı dikkate almıyor bu devlet! 23 kişilik bir koğuşta tek başıma kalıyorum. Bir kedim bile yok yalnızlığımı paylaşacak. Avukatımı niçin yoracağım? Nasıl olsa onun savunmalarını da kale almayacaklar. Son duruşmamda verilen ara karar, bir TÜBİTAK raporunun gelmesinin beklendiğini belirtiyordu. O rapor için kaç kez yazıldı. Ne zaman gönderileceği bilinmiyor. Çünkü ben unutulmuşum! Aslında Savcı Zekeriya Öz’e dava açtığım için burada olduğumu çok iyi biliyorum.” “Ayşe Nur tek koğuş arkadaşım” diyor… Hayretle soruyorum: “Müyesser Hanım 12 Eylül’den falan mı?” diyorum. Gülümsüyor: “Hayır Hayır. Her sabah onun o sevecen sesi beni odamda ziyaret ediyor. Ne kadar mutlu olduğumu bir bilse” diyor. Adalet Bakanı Ergin ile birlikte gelen gazeteciler tıpkı Sayın Sadullah Ergin gibi koşar adımlarla o koridorları geçmişler. Duvarları, boyalı parmaklıkları kendilerine öncülük eden bakanlık yetkililerinin verdikleri açıklamaları dinleyerek! Yine Müyesser Yıldız’la bitireyim bu yazıyı… “Ayak sesleri uzaklaştığı zaman bakanın bize bakmadan geçip gittiğini anladık. Sanırım öteki koğuşlarda da aynı şeyler olmuştur.” Ayşe Nur sanal koğuş arkadaşın ve meslektaşın Müyesser Yıldız seni dinlemek için pazartesiyi iple çekiyor. Bilgin olsun… ??? Sevgili okurlar 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramınızı gönülden kutluyorum. Yaşadığımız İstanbul’da bayramın yaklaştığını Şişli Belediyesi’nin tüm caddeleri ulusal bayrağımızla ve Atatürk posterleriyle donatması müjdeledi. Sevgili Sarıgül, iyi ki bu koskoca kentte belediye başkanı olarak sen de varsın... duğunu düşünüyoruz” diye yazdı. Yarbay Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar bir gazeteye açtıkları davadan kazanılan tazminat davasını Yargıtay’ın onadığını belirterek aileye yapılan 10 bin 500 TL’lik ödemeyi Prof. Türkan Saylan’ın ölüm yıldönümünde derneğe aktarmak istediklerini söyledi. Ağabey Tatar’ın, Çelikel’e önceki gün yazdığı mektuptan bir bölüm özetle şöyle: “Onurlu bir Türk subayı olan kardeşim bu süreçte aslı astarı olmayan birçok suçlamayla karşı karşıya kaldı. Kendi komutanına suikast hazırlamaktan tutun da öğrencilerine, gencecik teğmenlere uyuşturucu te min etmeye, ülkeye ve kendi halkına karşı yasadışı faaliyetler yürüten örgüte üye olmaya kadar. Hiçbir somut kanıt veya şahit bulunmamasına karşın imzasız ihbar mektuplarıyla tutuklandı. Yoğun çabalarımız sonunda iddialardaki tutarsızlıkların ortaya konmasıyla tahliye edildi. Ancak biz daha tahliye sevincini yaşayamadan, yine hiçbir yeni kanıt ortada yokken tekrar tutuklama kararı çıktı. Bütün bu olup biten karşısında son derece yıpranan, olanları kabullenemeyen ve bunları onuruna yediremeyen kardeşimi tutamadık. Onun isyanının önüne ge çemedik ve onun kendi canına kıymasını engelleyemedik. Türkan Hanım’ın taşıdığı bayrağı devralan sizin özellikle de bu dönemde ateşten gömlek giydiğinizi de biliyoruz. Yukarıda anlattığım süreç içerisinde özellikle bizi çok yaralayan bir gazete haberi üzerine açmış olduğumuz dava 2.5 yılın sonunda nihayet geçenlerde sonuçlandı ve avukatlık masraflarından sonra yaklaşık 10.500 TL tazminat ödemesi yapıldı. Eğer kabul buyurursanız, bu parayı çalışmalarınıza kardeşim Ali Tatar’ın aziz hatırası adına küçük bir katkı olarak sunmak istiyoruz.” Ali Tatar Orhan Birgit başkanlığındaki Basın Konseyi heyeti Silivri’de tutuklu gazetecilerle görüştü ‘Gözle görülmeyen işkence’ İstanbul Haber Servisi Bazı köşe yazarlarının Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile Silivri Cezaevi gezisine tepki gösteren Basın Konseyi Başkanı Orhan Birgit, dün bir heyet ile birlikte cezaevinde tutuklu gazetecilerle görüştü. Birgit “Damdan düşmeyenler onların halini anlamadı diye meslek arkadaşlarına kırgınlar” dedi. Avukat Turgut Kazan “Bakanla gezi, tecrit uygulamasını ve içerdeki ayrı zulmü gizlemeyi amaçlamaktadır” diye konuştu. Basın Konseyi Başkanı Orhan Birgit, Basın Konseyi Yüksek Kurulu üyeleri avukat Turgut Kazan, gazeteciler Pınar Türenç, Necef Uğurlu ve Prof. Dr. Nurşen Mazısı, dün Odatv davasının tutuklu sanıkları Soner Yalçın, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan ve Müyesser Yıldız’ı ziyaret ederek görüştüler. Silivri Cezaevi’ne saat 09.30 sıralarında giren Basın Konseyi heyeti, Silivri Cezaevi Yerleşkesi bitişiğindeki duruşma salonunda görülen Ergenekon davasını da bir süre izlediler. Heyettekiler, duruşmaya ara verildiğinde CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, gazeteci Tuncay Özkan ve diğer sanıklarla bir süre görüştüler. Yeniden cezaevine giren heyet, çıkışta duruşma salonu önünde basın açıklaması yaptı. Basın Konseyi Başkanı Birgit, tutuklu gazeteciler Yalçın, Terkoğlu, Pehlivan ve Yıldız’ın tecritten şikâyetçi olduklarını anlatarak, “İşkence haline dönüştüğü anlaşılıyor. Tecridin, bilinçli bir şekli belki de. Kimse ile görüşemiyorlar. Yalnızlığa terk edilmenin ne olduğunu sadece bir onlar bir de Allah biliyor. Bence bu, gözle görülmeyen bir işkence” dedi. Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile cezaevini gezen köşe yazarlarını eleştiren Birgit, “Sayın Bakan’la birlikte gelen gazeteci meslektaşlarımız maalesef, tutuklu gazetecilere uğramamış. Ama binalar gerçekten Sayın Bakan’ın görmesi için hazırlanmış. Yeşil, kahverengi, sarı, mor çiçekli tablolar konmuş alelacele. Yani gelen insan orada yatanların en azından koridorlarda olsun, doğayı resimle görebileceğini zannediyor” diye konuştu. Turgut Kazan Orhan Birgit Süper Loto 6.5 milyon TL devretti ? ANKARA(AA) Süper Loto’nun bu haftaki çekilişinde kazanan numaralar “1, 20, 35, 46, 49, 54” olarak belirlenirken, 6 bilen çıkmayınca 6 milyon 500 bin 539 TL devretti. Çekilişte 5 bilenler 4 bin 882 TL, 4 bilenler 96.70 TL, 3 bilenler 7.95 TL kazandı. Her gün 16 saat su yok Avukat Turgut Kazan ise isimlerini vermeyerek tutuklu gazetecinin “Gazeteci arkadaşlarımızın bir de bizi görmeden gülerek poz vermesi, resim çektirmesi bizim içimizi çok acıtmıştır”, “Bari bir de balmumundan tutuklu koysalardı da gazeteci arkadaşlar bir tutuklu maketi görmüş olsalardı” şeklinde sitemlerde bulunduklarını aktardı. Kazan “Cezaevi gezmek, içeriyi görmektir, iletişim kurmaktır, soru sormaktır. Siz bu revir nasıl çalışıyor, su gerçekten böyle akıyor mu? Onlar açtıkları zaman musluğu su akıyormuş. Yazıyorlar ki su akıyor. Her gün 16 saat su yok” diye konuştu. T.C. MENDERES İZALEİ ŞUYUU SATIŞ MEMURLUĞU’NDAN GAYRİMENKULÜN SATIŞ İLANI 2012/1 Satış Mahkemece satışına karar verilen ve satışı İİK.’nin ilgili maddelerine göre yapılacak olan taşınmazlar, İzmir ili Menderes ilçesi, Çamönü köyü 9 pafta, 624 parselde kayıtlı 570 m2 yüzölçümünde bahçeli kerpiç ev vasıflı taşınmazdır, hali hazırda üzerinde 3 adet yapı bulunmaktadır, 1 yapı yığma tarzında yapılmış tek katlı bir yapıdır, üzeri kiremit kaplamalı ahşap çatı ile kapatılmıştır, yapının giriş kapısı ve dış cephe doğramaları demirdir, yapı iki odamutfakbanyoWC’den ibarettir, tabanları betondur, tavanlar plastik lambiri ile kaplıdır, bina alanı 60 m2’dir, 2’nci yapı yığma tarzında yapılmış tek katlı bir yapıdır üzeri kiremit kaplamalı ahşap çatı ile kapatılmıştır, giriş kapısı demir doğrama, dış cephe doğramaları alüminyumdur, yapı odaholmutfakbanyoWC’den ibarettir, tabanları beton tavanlar plastik lambiridir alanı 42 m2’dir, 3 nolu yapı ise arka cephede tek katlı basit bir yapıdır, bir kısmı depo bir kısmı dam olarak kullanılmaktadır, alanı 40 m2’dir. taşınmaz Çamönü köyünün yerleşim merkezindedir, konut olarak kullanılmaktadır, Menderes Belediye Bşk.lığının 13.11.2012/380 sayılı imar yazısında 1/1000 ölçekli uygulama imar planı içerisinde, meskun alanda kalmakta olup, serbest nizam 2 kat, taks: 0.25, Kaks: 0.50, hmax: 6,50 m imarlı Muhammen bedeli: 54.452,00 TL. Satış Saati: 14.00 14.10 1. İhalesi: 02.07.2012 günü yukarıda yazılı saatler arasında Menderes Adliyesi Hukuk Mah. Yz.İşl.Müdürlüğü odasında yapılacaktır. Bu arttırmada taşınmaz masrafları ile birlikte kıymetinin %60’ı altında satılmayacaktır. Bu arttırmada taşınmaz masrafları ile birlikte kıymetin % 60’ını bulamaz veya alıcısı çıkmaz ise taşınmazın ikinci arttırılması aynı yerde ve aynı saatte 10 gün sonraya bırakılacaktır. 2.İhalesi: 12.07.2012 günü aynı saatler arasında yapılacaktır. Bu arttırmada taşınmaz masrafları ile birlikte kıymetinin %40’ı altında satılmayacaktır. Bu satışa girecekler muhammen bedelin %20’si kadar nakti teminatı veya banka teminat mektubu yatırmak zorundadır. Alıcısı ihale bedelinden başkaca tapu alım harcı, ihale damga vergisi ve KDV’sini yatırmak zorundadır, satışa girecekler satış şartnamesini okumuş ve kapsamını aynen kabul etmiş sayılırlar, satış şartnamesi ilan tarihinden itibaren herkese açıktır. İşbu ilan mükellefiyetler listesinde yazılı ilgili hissedarlardan herhangi birisine tebliğ edilemediği takdirde, bunlara da tebliğ edilmiş sayılacağı ilan olunur. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 31259) ÜNİVERSİTELİYE 7 AY UZAKLAŞTIRMA CEZASI Afiş astı, okulu bir yıl uzadı T.C. ORTAKÖY(ÇORUM) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2012/10 KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER: Ortaköy ilçesi, incesu Köyü MEVKİİ: Yavşan Mevkii PAFTA NO: 22.a ADA NO: 101 PARSEL NO: 2 VASFI: TARLA YÜZÖLÇÜMÜ: 3.738,90 m2 MALİKİN ADI VE SOYADI: Pullu Yaşar (Erdemir), Hasan Uzuner, Hüseyin Uzuner, Güllü Erdemir (Uzuner), Hidayet Uzuner, Sabır Karakaya (Uzuner), Hüseyin Topçu, Deniz Topçu, Selda Topçu, Hasan Erdemir, Sultan Başturan (Erdemir), Hacı Erdemir, Dudu Karatepe (Erdemir), Kemal Erdemir, Cemalettin Erdemir, Rıza Erdemir, KAMULAŞTIRMAYI YAPAN İDARENİN ADI: Çorum Özel İdaresi Kamulaştırmayı yapan davacı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından Mahkememizin 2012/10 Esas sayısında dava açılmıştır. 2942 Sayılı Kamulaştırma Yasası’nın 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan olunur. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 31356) BESTE DEVECİ İstanbul Üniversitesi öğrencisi Ahmet Açıkça, Yılmaz Güney Kültür ve Sanat Vakfı’nın düzenlediği festivalin afişini Öğrenci Kültür Merkezi’ne astığı gerekçesiyle 6 ay uzaklaştırma cezası aldı. İstanbul Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü son sınıf öğrencisi Ahmet Açıkça 2. Yılmaz Güney Kültür ve Sanat Festivali’nin afişini 28 Kasım 2011’de Öğrenci Kültür Merkezi’nin duvarına astığı için hakkında soruşturma açıldı ve ‘izinsiz afiş asma’ gerekçesiyle 1 hafta uzaklaştırma cezası aldı. Olayın medyaya yansımasının ardından hakkında ardı arkası kesilmeyen soruşturmalar açıldığını ifade eden Açıkça’ya, toplam 7 ay okuldan uzaklaştırma cezası verildi. Okuldan gönderilen tebligat mektubunda “bir derece ağır” olan cezanın nedeni “disiplin suçunun tekerrürü” olarak bildirildi. Açıkça, YÖK’ü protesto ettiği bir afiş nedeniyle 1 ay, Yılmaz Güney Kültür ve Sanat Festivali afişi astığı gerekçesiyle de 6 ay olmak üzere toplamda 7 ay uzaklaştırma cezası aldı. Cezası mart ayından itibaren uygulamaya giren Açıkça, okulunun 1 yıl uzadığını belirtti. C MY B C MY B