25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 MAYIS 2012 CUMA 4 Utku Çakırözer, konuyu ele alan pazar günkü yazısında şunları yazıyor: “...Silivri’de kalan 9 bin tutuklu ve hükümlüden üçü halk tarafından seçilmiş milletvekili. Tıpkı Sadullah Ergin gibi. Ziyaret sırasında kendisine ‘kamuoyu Silivri hakkında bilinmeyenlerin pek çoğunu Mustafa Balbay’dan öğrendi. Sağlık koşullarını en iyi bilebilecek olan isim ise Mehmet Haberal. Bu isimler artık milletvekili. Çıktıklarında Meclis’te yan yana oturacaksınız. Neden çektikleri sıkıntıları onların ağzından dinlemiyorsunuz?’ sorusunu yönelttim.” Utku Çakırözer, 4 saatlik turun tek eksiğinin insanlarla görüşme olduğunu, bu tur sırasında kimseyle görüşemediklerini belirtiyor. ??? Ama ziyaretten sonra yayımlanan kimi yazılarda anlatılanlar dudak uçuklatıcı. Sağlık hizmetlerinin ne kadar yeterli olduğundan yemeklerin lezzetine, boş zamanları değerlendirme olanaklarına kadar her konuda Silivri’nin neredeyse bir cennet olduğunu hiç utanmadan, sıkılmadan yazabildiler “gazeteci!” arkadaşlar. Hatta kimileri boş koridorlarda bakanla masatenisi bile oynayabildiler. Bunları yaparken, yazarken, bir tek kişiyle konuşma gereğini dahi duymadılar. Bir noktayı belirteyim, sözüm yeminli ve şerbetli iktidar yalakalarına değil, heyette onların dışında da kişiler vardı. Hiçbirisi, Utku’nun bakana sorduğu soruyu veya benzerini dile getirmedi. Oysa meslekleri bunu gerektirirdi. Örneğin ben bunlardan hiç değilse 12 Eylül hapishanelerini tanımış olanlarından, bakana şunları veya benzerlerini söylemelerini beklerdim: Sayın Bakan gösterdikleriniz, anlattıklarınız iyi de sizin ve yetkililerin önünde, içerideki tutuklulardan, hiç değilse kamuoyunun da tanıdığı kişilerden isteyenlere durumlarının ne olduğunu soralım. Bakalım ne diyecekler? Hatta bu isteği desteklemek üzere, yetkililerin ziyaret sırasında anlattıklarıyla çelişen iddiaları dile getirebilirlerdi. Bu da güç değildi. Tuncay Özkan’ın “Hapiste Yatacak Olana Öğütler” kitabında, bu gerçek dışı sunumun bütün cevapları teker teker vardı. Acaba neden yapmadılar? Bunları yapmayıp söylenenleri kuzu kuzu dinleyenleri dinleyince insan soruyor: Medya bu Silivri olayının acaba neresinde? HABERLER PKK, Hatay Dörtyol’da operasyon timine, Hakkâri Derecik’te sınır taburuna saldırdı Medya Silivri’nin Neresinde? Adalet Bakanı Sadullah Ergin, çeşitli yayın organlarından gazetecilere Silivri Ceza ve Tutukevi’ni veya Zulümhane’yi gezdirdi bir hafta önce. “Böylelikle basın ve kamuoyu Silivri ‘Zulümhane’sinin iç yüzünü öğrendi” demek yanlış olur. Çünkü Silivri’nin iç yüzünü öğrenmek isteyenler bunu birinci elden, yani orada yatanlardan öğrenmek olanağına sahiptirler. Yalnız Mustafa Balbay’ın yazıları ve kitaplarından ibaret değil kaynaklar, Kuddusi Okkır’ın eşiyle başladı, tüyler ürpertici açıklamalar. Sonra, içeriye düşen aydın yazar sayısı arttıkça eserler de çoğaldı. Kimi tıp profesörü tutuklularımız Haberal ve Hilmioğlu’nun sağlık durumları ile ilgili haberler, diğer tutukluların sağlık haberleri, Tuncay Özkan’ın Silivri’yi tepeden tırnağa anlatan kitabı, içeride yaşam koşullarının nasıl olduğunu anlatıyordu. Bilmek isteyenler aldılar okudular, öğrendiler, doğrudan kaynaklara ulaşamayanlar için meslektaşları içeri gireli beri, gönlünün yarısı orada olan namuslu yürekli gazeteciler köşelerini bu konulara ayırdılar. Bu ara bir de, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım da içeri düşünce, tutukluluk kurumu, tutukluluk süreleri, tutukluların sağlık durumları gibi konular top kafalı toplumun geniş kesimlerinin de gündemine giriverdi. ??? Diyeceğim o ki, Silivri’de ne oluyor, koşullar nedir, tutukluların sağlık denetimleri, günlük yaşamları, çalışma hakları, verilen yemekler vb. ile ilgili bütün konularda bulgu sahibi olmak isteyenlerin bilgileri zaten vardı. İddialar toplumun tümünü değil de yine de küçümsenmeyecek bir kesimini rahatsız edince, Adalet Bakanı’nın düzenlediği Silivri gezisi yapıldı. Bu bir bilgilendirme gezisi olamazdı. Çünkü zaten her şey biliniyordu. Olsa olsa, iddialara yanıt vermeye yönelik, her şeyin kuralına ve usulüne uygun olduğuna medyayı ikna amacını taşıyan bir düzenlemeydi. Silivri ziyaretine katılan arkadaşımız Dört asker şehit oldu Evlat acısına dayanamadılar Binbaşı Erkan Dikmen’in şehit haberi Kırıkkale’deki ailesi yasa boğuldu. Baba Mehmet Dikmen gözyaşı dökerken, “Vatan sağ olsun” dedi, anne 77 yaşındaki Dönüş Dikmen de ağıtlar yaktı. Evlat acısına dayanamayan yaşlı çift fenalık geçirerek hastaneye kaldırıldı. Şehidin 33 yaşıdaki Işılay Dikmen ile evli olduğu ve 7 yaşında Bahar Selenay ile 13 yaşında Pınar Dilay adında iki kız çocuğu olduğu bildirildi. Şehitten geriye Şemdinli’de görev yaparken halkla halay çektiği görüntüler kaldı. du? Öldü mü?” diyerek sinir krizleri geçirdi. Şehidin evine Türk bayrağı asılırken, haberi alan yakınları eve akın etti. Şehidin ağabeyinin de astsubay olduğu öğrenildi. AKIN BODUR MAHMUT ORAL Şehit Teğmen Ahmet Tarım’ın Antalya’nın Alanya ilçesinde oturan annesi Nevin Tarım’a da acı haber gitti. Aslen Kütahyalı olan fakat eşi öldükten sonra oğlunun yanıGenelkurmay Başkanı Org. na Alanya’ya yerleşen anne Necdet Özel de Genelkurmay’ın Nevin Tarım, oğlunun şehit internet sitesinde başsağlığı haberiyle fenalık geçirdi. Nemesajı yayımladı. Mesajda şevin Tarım, “Aslanım, oğlum” hitlerin fotoğrafları da yer aldı. ğlum öldü mü?’ diyerek ağıt yaktı. Şehidin geŞehit Üsteğmen Aytaç Kaçen yıl Neslihan Tarım ile evya’nın Elazığ’daki evine de ateş düştü. Karalendiği ve eşinin 4 aylık hamile olduğu belirtilyollarından emekli ve kalp hastası olduğu bedi. Şehidin en büyük ağabeyi Levent Tarım’ın lirtilen şehit babası Mehmet Kaya, eşi Gülsen da Çanakkale’de kıdemli başçavuş olarak göKaya evlerinin önünde askeri yetkilileri görünrev yaptığı öğrenildi. Şehidin memleketi Kütahce yıkıldı. Gülsen Kaya, “Oğluma bir şey mi olya’da toprağa verileceği belirtildi. Eşi 4 aylık hamile Özel’den başsağlığı ‘O Özçelik Dışişleri’ne atandı Kamu Güvenliği Müsteşarı’nın sorumlu Bakan Beşir Atalay ile yaşadığı kriz görev değişikliği ile sonuçlandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İstifa ettiği haberi Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç tarafından yalanlanan Kamu Düzeni ve Güvenliği Teşkilatı Müsteşarı Büyükelçi Murat Özçelik, Dışişleri Bakanlığı’na atandı. Bu atamayla, Özçelik’in istifasının da doğru olduğu ortaya çıktı. Dışişleri Bakanlığı’na 1. derece bakanlık müşaviri olarak atanan Özçelik’e ilişkin karar Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayımlandı. 7 ay önce Kamu Düzeni ve Güvenliği Teşkilatı Müsteşarlığı görevine atanan Özçelik’in 2 hafta önce istifa ettiği haberleri başkent kulislerinde yankılanmıştı. Özçelik’in, bağlı bulunduğu Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ile ters düştüğü, sorunları çözemeyince çareyi istifa etmekte bulduğu ileri sürülmüştü. İddialara göre istifaya giden süreç, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın, Özçelik’in çalışmalarına yaptığı müdahalelerle başlamış, hükümetin “Terör örgütüyle silahlı mücadele siyasi uzantılarıyla müzakere” konusundaki yeni stratejisini hazırlayan ve Erdoğan tarafından da desteklenen Özçelik’in öne çıkması, Atalay’ı rahatsız etmişti. Yaklaşık 3 aydır süren gerginlik Özçelik’in 24 Nisan Salı günü istifa etmesi ile sonuçlanmıştı. Bu gelişmelere ilişkin haberlerin gazetelerde yer alması üzerine Başbakan Yardımcısı Arınç, “Müsteşar görevinin başında” diyerek iddiayı yalanlamıştı. DÖRTYOL DİYARBAKIR Hatay’da arazi arama taraması yapan askeri araca teröristlerce Kanas ve Kalaşnikoflarla yapılan saldırıda, bir binbaşı, bir üsteğmen ve bir teğmen şehit olurken, üçü hafif beş asker de yaralandı. Hakkâri’nin Derecik beldesinde sınır birliğine yapılan saldırıda da bir er şehit oldu. Amanos Dağları eteğindeki Kuzuculu beldesinin Kocadüz Yaylası yakınlarında göreve giden Dörtyol İlçe Jandarma Komutanlığı’na ait jandarma özel harekât timine dün sabah 07.45 sıralarında suikast silahı olarak bilinen Kanas ve Kalaşnikoflarla saldırı düzenlendi. Saldırıda Jandarma Binbaşı Erhan Dikmen, Üsteğmen Aytaç Kaya ve Teğmen Ahmet Tarım şehit oldu. Hatay Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Şehit Binbaşı Erhan Dikmen’in daha önce Hakkâri Şemdinli İlçe Jandarma Komutanlığı yapmış olması dikkat çekti. Yaralanan 5 askerden ikisinin tedavisinin sürdüğü, birinin sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu bildirildi. Bölgede başlatılan operasyonun sürdüğü, ilk bilgilere göre dört teröristin öldürüldüğü bildirildi. 015 metreden saldırdılar Kuzuculu Belediye Başkanı Yaşar Toksoy, “Saldırı, bölgede 3 gündür süren operasyona giden ve subayları taşıyan sivil bir pikaba yapılmış. Askerlerimiz araçtan iner inmez silahlı saldırıya uğramış ve üç subayımız şehit olmuş, iki askerimiz de yaralanmıştır. Saldırı 1015 metre mesafeden yapılmış” dedi. 1 Havanlı saldırı Irak sınırındaki Hakkâri’nin Derecik beldesindeki İç Güvenlik Hudut Tabur Komutanlığı’na da PKK’li teröristlerce havan toplu saldırı düzenlendi. Topçu er Sinan Dündar şehit oldu, bir güvenlik görevlisi de yaralandı. Bu arada Kobra tipi helikopterler bölgede uçuş yaptı. Aynı saatlerde 2 savaş uçağı da Irak yönüne doğru gitti. Termos bombasına 11kez müebbet hapis DİYARBAKIR (AA) Diyarbakır’da 2006’da Koşuyolu Parkı’nda termosa yerleştirilen bombanın patlatılması sonucu 7’si çocuk 10 kişinin ölümüne yol açtıkları iddiasıyla Hikmet Topal ve Burhan Güneş hakkında 11 kez ağırlaştırılmış müebbet ile 216’şar yıl hapis cezası verildi. Murat Ekin ise 12 yıl 6 ay ceza aldı. 19 MAYIS’TA ÙİÙİ "5"5f3, &7ݵ/%& #66Ù6:036; #":3"Û*/* " #":3".*/" (&  .":*4 $6."35&4İ 4""5  :&3 ÙİÙİ "5"5f3, &7İ C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle