19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 NİSAN 2012 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP lideri Kılıçdaroğlu 4+4+4’e ilişkin yasa konusunda Gül’e çağrıda bulundu 5 ‘Uzmanlarla görüşsün’ ? CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Eğitim sisteminin parçalanmaya tahammülü yoktur. Sistem parçalanırsa eğitim parçalanır” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 4+4+4 eğitim sistemine ilişkin yasa konusunda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e eğitim uzmanlarıyla görüşmesi çağrısında bulundu. Kılıçdaroğlu, “Eğitim sisteminin parçalanmaya tahammülü yoktur. Sistem parçalanırsa eğitim parçalanır” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, dün Ankara’da CHP’li Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar ve partiden istifa etmek üzere olan belediye meclis üyeleriyle birlikte kahvaltıda bir araya geldi. Kahvaltıya genel başkan yardımcıları Sencer Ayata ve Atilla Emek de katıldı. Yaklaşık 2.5 saat süren toplantının ardından çıkışta soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu, “Fethi Bey, başarılı bir belediye başkanımız. Ekibiyle birlikte CHP lideri Kılıçdaroğlu, yeni eğitim yasasını inceleyen Cumhurbaşkanı’na bir çağrısı olup olmadığı yönündeki soruya da şu yanıtı verdi: “Daha önce bir çağrı yapmıştım aslında. Bu ülkeyi yöneten herkesin sorumluluğu var. Sayın Cumhurbaşkanı, eğitim yasasıyla ilgili eğitim fakültesi dekanları, eğitimle ilgili sivil toplum örgütü yöneticileri, eğitimcileri çağırıp görüş alabilirler. Eğitim sisteminin parçalanmaya tahammülü yoktur. Sistem parçalanırsa eğitim parçalanır. 4+4+4 sistemi Türk eğitimini parçalayan ve çocuklarımızın geleceği açısından olumlu olmayan bir proje, bunu herkes kabul etsin. Hatta Milli Eğitim Bakanı bile kabul ediyor. Altyapı müsait değil. 5 yaşındaki bir kız çocuğunu nasıl birinci sınıfa alırsınız? Hangi anne çocuğunu gönderir? Onu eğitecek öğretmen bile yok. Umuyorum Cumhurbaşkanı yeniden değerlendirir.” Çocuklar Ölmesin... Arttıkça artan kıvamını bulan acılar... Yüreğinde ulaşılamayanın özlemi, uzak yıldızlar... Bu tümceler sana neyi anımsatır çocuğum? Yalnızlığı mı öfkeli kalabalıkları mı? Uçaraktan yüce gök katlarına, geçmek bilmeyen günler geçsin diye, belki bir öykünün ezgilerin karanlığında, geçmek bilmeyen günler geçsin diye... Belki ben böyle düşünüyorum, hapiste yapacak başka ne iş var ki! Şiirler söylüyorum özgürlüğü bekleye bekleye... Geçmiyor günler çocuğum, geçmiyor işte... Elimi kolumu sımsıkı bağladılar ama, işte kuş sesleri cıvıl cıvıl, gök mavi, ilkyaz demir parmaklıkların arasından yüzünü gösteriyor az da olsa. Vietnam’ın önderi ve şair Ho Şi Minh şöyle demiş: “Mapusta bir gün geçirmek dışarıdaki bin yıla bedeldir. Bu atasözü boşuna söylenmemiştir...” İnsanlık dışı on sekiz ayı mapushanede geçirmiştir... Bedenini yiyip bitirmiştir o on sekiz ay... Uykusuz... El yüz yıkanmadan... Üst baş değişmeden... ??? Sabah uyandığımda, zamanın akıp giden dalgalarını, 104 yaşındaki Berfo Ana’yı düşündüm. 32 yıldır oğlunun kemiklerini arayan o gözü yaşlı anayı... Ankara Adliyesi’nin merdivenlerinden çıkıyordu... Sonra televizyonlardaki tartışma programlarını... Birkaç kişi dışında ne 12 Mart’ı, ne 12 Eylül’ü ne de ölümleri, katliamları doğru dürüst irdeyebildiler... 12 Mart ve 12 Eylül... Hatta 28 Şubat.. emuhtıra... 12 Eylül öncesi olaylarda CIA’nın, kontrgerillanın işlevi aydınlatılmadan bu düğümü yargı çözebilir miydi? Bence bu dava toplumun, özellikle 68 ve 78 kuşağının “gazını almak için” açılmıştı... Zaten sol, sosyalist ve devrimci kesim bunu iddianameyi okuyunca anlamıştı. Her neyse! ??? Üçüncü duruşma mayıs ayına ertelendi, mahkemeden Evren ve Şahinkaya için tutuklama kararı çıkmadı... Türkiye bugün 12 Eylül dönemini aratacak bir dönemden geçiyor... Telefonlar yasal ve yasadışı olarak dinleniyor, insanlar izleniyor, sabaha karşı evler basılıyor, medya üzerinde yoğun baskı uygulanıyor, yazarlar işten atılıyor. Medya patronları ne yapıyor iktidarın baskısı karşısında? Korkularından tir tir titriyor! Böyle bir dönem insanın içini acıtıyor çocuğum... Cumhuriyet’te uzun yıllar birlikte çalıştığımız Osman Ulagay’ın Doğan Kitap’tan çıkan “Türkiye Kime Kalacak?”ını bir solukta okudum... Ulagay kafamdan geçenleri yazmış... Erdoğan’ın öyküsünden Cennet Yolu’na doğru uzanan bir Türkiye fotoğrafı... Mutlaka okumanızı öneririm... ??? Bu yazım dün yayımlanan “Kayıp Giden Hayatlar”ın devamı çocuğum... O hayatlar bu coğrafyada yaşayan hepimizin... Türk olsun, Kürt olsun, Laz, Çerkez, Ermeni, Süryani, Boşnak... Din, dil, ırk, mezhep, renk ayrımı gözetmeden... Çocuklarımızın geleceği için... Barış için, demokrasi için, özgürlük için... Ne mayın tarlalarında ölsün onlar, ne çadırlarda ne de açlığın, yoksulluğun ortasında. Yaşamı kucaklasınlar... Mutluluğu bölüşsünler... Sevsinler sevilsinler... Ve bu şiir de Türkiye’de ve dünyada yaşayan tüm çocuklarımıza: “Her şey değişecek her şey asıl olana doğru, büyük olana, çocukların uykusunu bölenler bağışlanmayacak asla.” CHP ZONGULDAK ‘Eğitim parçalanır’ ‘Emek ve özgürlük’ mitingi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP hükümetin yeni temel eğitim yasasını protesto için Tandoğan’da yaptığı mitingin ardından muhalefetini meydanlarda sürdürme kararı aldı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, “Seçimden seçime halkın önüne çıkma dönemi bitti. Düzenli olarak alanlarda olacağız. İlk miting Zonguldak’ta ‘emek ve özgürlük’ için yapılacak. Bu yaz bize tatil yok” dedi. CHP’nin bundan sonra izleyeceği stratejiyi Cumhuriyet’e anlatan Toprak, “Tandoğan’da 4+4+4 yasasına karşı sahaya indik. Bir daha da çekilmeyeceğiz. Halkla yan yana, omuz omuza olacağız. Yeni miting 5 Mayıs’ta kara elmas memleketi Zonguldak’ta. Adını ‘emek ve özgürlük mitingi’ koyduk. Hem oradaki madencilerle dayanışma içinde olacağız, iş güvencesini işleyeceğiz. Hem de milletvekilimiz Mehmet Haberal’ın özgürlüğü için haykıracağız” dedi. Zonguldak’ın ardından bir Orta Anadolu kentinde “tarım mitingi” de düzenleyeceklerini belirten Toprak, “Artık seçimden seçime halkın karşısına çıkmak dönemi bitti. Seçimlere iki yıl var. Ama biz şimdiden başlıyoruz, il il dolaşmaya, halka dokunup onların sorunlarına tercüman olmaya. Türkiye’nin her temel meselesi için bir ilimizde miting düzenleyeceğiz” diye konuştu. “Bu yaz bize dinlenme yok” diyen Toprak, TBMM’nin tatil olacağı yaz aylarında da çalışmalarına devam edeceklerinin mesajını verdi. Toprak, “Halkın önceliği bizim önceliğimiz olacak. Vatandaşın işini, aşını kendimize dert edineceğiz. Ancak bu sayede, AKP’ye istikrar adı altında giden emanet oyları yeniden kazanabileceğimize inanıyorum” dedi. Kılıçdaroğlu, Yenimahalle Belediye Başkanı Yaşar ve belediye meclisi üyeleriyle kahvaltıda buluştu. (AA VOLKAN FURUNCU) yaptığı çalışmaları anlattı bize. Bundan son derece mutlu olduk. Bana ayrıca yaptığı programını da verdi ama çalışmalarını özet olarak gönderirse ben de salı toplantısında bunları anlatacağım” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, “Belediye meclis üyeleriyle buzlar eridi mi, bir istifa söz konusu mu?” şeklindeki soruya şu yanıtı verdi: “Arada buz yoktu ki… Doğal olarak parti içi sorunlar vardı. Bunları dile getirdik. Herhangi bir so run yok. Örgütümüzle, belediye başkanımızla, belediye meclisi üyelerimiz çalışıyor. Bizim bütün amacımız yerel yönetimlerde sosyal demokrat anlayışı, yenilik getirerek Türkiye’ye örnek projeler çıkarmak ve bunları uygulamaya koymaktır. Yenimahalle Belediye Başkanımız sosyal alanlarda pek çok projeyi başarıyla gerçekleştirmiştir. Kendisini daha önce gelip kutlamıştım. Güzel projeler nedeniyle; yeni projeler de var.” Adalet Bakanı Ergin’in, CHP Milletvekili Kesimoğlu’nun sorusuna yanıtı ‘Emir verme yetkim yok’ Sadullah Ergin ANKARA (ANKA) CHP Kırklareli Milletvekili Mehmet Kesimoğlu, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e “Yargı süreci devam ederken siyasi açıklamalar yapan Başbakan Erdoğan hakkında ‘adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs’ suçlamasıyla soruşturma açılmamasını, CHP lideri Kılıçdaroğlu içinse açılmasını göz önünde bulundurarak yargıda çifte standart uygulayan savcılar hakkında işlem başlattınız mı” diye sordu. Soru önergesine yanıt veren Adalet Bakanı Sadullah Ergin, kamu davasının açılması konusunda Adalet Bakanı’nın Cumhu riyet savcısına emir verme yetkisi bulunmadığının altını çizerek, şöyle dedi: “Kamu davasının açılması konusunda görevli ve yetkili kılınan makam Cumhuriyet başsavcılıkları olup, bu bağlamda telkinde bulunulması ya da talimat verilmesi de söz konusu değildir.” C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle