26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 NİSAN 2012 CUMARTESİ 6 HABERLER ‘12 Eylül’den beter’ Bakan Ömer Dinçer son 2 yılda soruşturma açılan 7 bin üniversiteliden 4 bin 600’ünün okuldan uzaklaştırıldığını, 55’inin atıldığını açıkladı. CHP’li Ağbaba ‘üniversitelerde faşizm yaşanıyor’ dedi SİVAS’TA ZAMANAŞIMININ GEREKÇELİ KARARI AÇIKLANDI SİNAN TARTANOĞLU Yunus Gibi “Gitti beyler mürveti, Binmişler birer atı Yediğü yoksul eti, içtiği kan olısar” Yunus Emre, “Ahır Zaman”/ “mürvet” (yiğitlik)”, “olısar”(olmuştur) Katliamcılara örtülü beraat ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Sivas katliamı davasında 5 sanığın davasını zamanaşımı gerekçesiyle düşüren Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, gerekçeli kararını açıkladı. İnsanlık suçu tartışmasına değinilen gerekçeli kararda, Sivas katliamının “insanlık” değil, “terör” suçu olduğu savunuldu. 5 sanığı üstü örtülü olarak beraat ettiren mahkeme, “sanıkların mahkumiyetlerine yetecek her türlü şüpheden uzak, kesin, inandırıcı ve yeterli delil elde edilmediğini” bildirdi. Yaşananların “dini saiklerle” yaşanmadığını iddia eden mahkemenin, buna karşın, eylemcilerin “Şeriat isteriz, dinsiz laikler. Cumhuriyeti burada kurduk, burada yıkacağız” sloganları ve Sivas Kongresi’nin imzalandığı bina ile önündeki Atatürk heykelinin tahrip edilmesiyle anayasadaki “Cumhuriyetçilik” ve “Laiklik” ilkelerini ortadan kaldırmak istediğini belirtmesi dikkat çekti. ileri sürülerek “Sanıkların (Yılmaz Bağ ve Erçakmak hariç) mahkumiyetlerine yetecek her türlü şüpheden uzak, kesin, inandırıcı ve yeterli delil elde edilmediği hususu sübuta ermiştir” denildi. İnsanlık suçu değilmiş Mağdur tarafın, sanıkların üzerine atılı suçun insanlık suçu olduğu ve bu suçlarda zamanaşımı hükümlerinin işlemeyeceğini söylediğinin anımsatıldığı kararda, “Sivas’ta meydana gelen olaylarda kasten öldürme, yaralama, işkence ya da eziyet suçlarının siyasal, felsefi, ırki veya dini saiklerle, toplumun bir kesine karşı bir plan doğrultusunda sistemli olarak işlenmediği, dolayısıyla olayın insanlık suçu kapsamında değil terör suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Zira olayın her ne kadar toplumun bir kesimine karşı plan çerçevesinde işlenildiği düşünülse de eylemin sistemli olarak işlenmediği kanısına varılmıştır” değerlendirmesi yapıldı. ANKARA Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, 2010 ve 2011’de toplam “7 bin 43 üniversite öğrencisi hakkında soruşturma açıldığını”, bu öğrencilerden 4 bin 602’sinin okuldan uzaklaştırıldığını, 55’inin ise atıldığını açıkladı. İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel, Başbakan Tayyip Erdoğan’a “son 2 yıl içinde üniversite öğrencilerine YÖK’ün ve rektörlüklerin uygulamalarını, hükümetin eğitim politiklarını protesto etmek, harç, ulaşım, yurt, kantin, yemekhane fiyatlarını protesto etmek, öğrencileri eyleme ya da etkinliğe katılmak üzere galeyana getirmek, okula soda getirmek, okula simit, poğaça, ekmek ile girmek, anadilde eğitim haklarını savunmak, ıslık çalmak, halay çekmek, toplu şekilde müzik dinlemek, puşi takmak, Evrensel gazetesi dağıtmak, duyuru ve tanıtım amacıyla okul içerisinde masa açmak, afiş asmak, bildiri dağıtmak, toplantı, eylem, müzik dinletisi, panel, film gösterimi, kitap okuma etkinliği düzenlemek gibi gerekçelerle kaç soruşturma açıldığını” sordu. Tüzel, soruşturmalar sonucunda öğrencilerin aldığı cezaların da bilgisini istedi. Bakan Dinçer, soru önergesine YÖK verilerine dayanarak verdiği yanıtta, “2010 ve 2011 yıllarında toplam 7 bin 43 öğrenciye soruşturma açıldığını” belirtti. Dinçer, açılan soruşturmalar sonucunda “iki yılda 1477 öğrencinin uyarı, 897 öğrencinin kınama, 4 bin 602 öğrencinin okuldan uzaklaştırma, 55 öğrencinin ise okuldan atılma cezası aldığını” kaydetti. Kıran vurdu memleketi Zalimler hakan olmuştur Yedikleri yoksul eti İçtikleri kan olmuştur Kula kulluk etmeyenin Vicdanını satmayanın Haram lokma yutmayanın Mekânı zindan olmuştur Yalan dolan yazıp çizen Kudretliye övgü düzen Dün dinsizim diye gezen Bugün Müslüman olmuştur Emeksiz zengin olanın Kitapsız bilgin olanın Sermayesi din olanın Rehberi şeytan olmuştur Haramisi, soyguncusu Uğursuzu, vurguncusu Cellat ruhlusu, soysuzu Bakan, sadrazam olmuştur Korkan varsa konuşmaya Anlam yükleyip susmaya Gerek kalmadı korkmaya Çünkü korkulan olmuştur Sesime kulak ver gülüm Tutsaklığa yeğdir ölüm Nerde varsa böyle zulüm Çaresi isyan olmuştur ‘Yargıdan önce üniversite cezası’ CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ise üniversitelerdeki soruşturmaları “12 Eylül’den daha karanlık bir tablo” olarak nitelendirdi. Ağbaba, öğrencileri yargıdan önce üniversitelerin cezalandırdığını belirterek, “Rektörler kendilerini mahkeme yerine koyuyor. 12 Eylül’de askerler vardı, şimdi rektörler, dekanlar, üniversite öğretim görevlileri, Milli Eğitim Bakanlığı var. Yaşananlar 12 Eylül’den beterdir, üniversite faşizmidir” dedi. Öte yandan Türkiye’de 500’den fazla üniversite öğrencisinin de “sudan bahanelerle” tutuklu bulunduğunu dile getiren Ağbaba, “Rusça tercümanı olduğu için ya da gazetecilik yaptığı için tutuklu olan öğrencilerimiz var” diye konuştu. ‘inandırıcı delil yok’ Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, 33 aydının katledildiği 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas’ta yaşanan olaylara ilişkin dosyaları ana davadan ayrılan 7 sanıkla ilgili gerekçeli kararını açıkladı. 44 sayfalık gerekçeli kararda, Sivas olaylarının mağduru 129 kişinin adı yer aldı. Kararda ifadesine yer verilen sanık İhsan Çakmak, aranmakta olduğu sırada askere gittiğini, evlendiğini, çocuklarının olduğunu, ehliyet aldığını, seçimlerde oy kullandığını, İstanbul Belediyesi’nde gişe görevlisi olarak çalıştığını, muhtarlıklara kayıt yaptırdığını, 2005’te nüfus ehliyet ve nüfus cüzdanını kaybettiğinde emniyete başvurarak tutanak tutturduğunu anlattı. Kararda, olaylarla ilgili video ve fotoğrafların sanıklarının “teşhise elverişli” olmadığı, tanık ifadelerinin ise “tahminden öteye gimediği” ‘Yardımcı eylemciler’ Kararda, olayın insanlık suçu olarak kabul edilmesi durumunda dahi AİHM kararları çerçevesinde sanıklar Şevket Erdoğan, Köksal Koçak, İhsan Çakmak, Hakan Karca ve Necmi Karaömeroğlu’nun kamu görevlisi olmayıp sivil oldukları, olaydaki eylemlerinin asli maddi fail değil, fer’i şerik (yardımcı eylemci) olarak değerlendirilebileceği ifade edildi. Kararda ayrıca, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun olayların terör suçu olarak kabul edildiği ve olay faillerinin silahlı terör örgütü mensubu olarak sorumlu tutulmasının gerektiğini belirtildi. Kararda, 5 sanığa ilişkin davanın zamanaşımı, Yılmaz Bağ ve Cafer Erçakmak’ın davalarının ise ölmeleri nedeniyle düşürülmesine karar verildiği bildirildi. Fotoğraf: AAMEHMET ALİ ÖZCAN Mahkeme, Evren ve Şahinkaya hakkında sistematik işkence yapıldığı iddiasıyla suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi GÜL, KOCAELİ’DE PROTESTO EDİLDİ İşkencenin kaydı devlette çıkmadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 12 Eylül davasında TBMM, Başbakanlık, CHP, MHP ve DİSK’in müdahillik talebi kabul edilirken mahkeme Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya hakkında sistematik işkence yapıldığı iddiasıyla suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. İki sanığın tutuklanması istemi ise reddedildi. Adalet Bakanlığı, MİT ve Jandarma Genel Komutanlığı ise mahkemeye “elimizde cezaevlerinde işkence yapıldığına ilişkin belge ve bilgi yok” yanıtını verdi. Evren ve Şahinkaya’nın yokluğunda görülen 12 Eylül davasına Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmada müdahillik talebinde bulunanlar kendileri veya yakınlarının gördüğü işkenceleri anlattı, iki darbecinin tutuklanmasını istedi. Üstteğmenken darbeciler tarafından ordudan atılan Rahmi Yıldırım, Bayrak Harekât Planı çerçevesinde teğmen olarak görev yaptığı Çanakkale’nin Çan ilçesinde sağ ve sol ayrımı yapmaksızın dernek, sendika, sivil toplum kuruluşu yöneticilerini gözaltına aldıklarını anlattı. Ancak kimseye kötü muamele edilmesine izin vermediğini söyleyen Yıldırım, “Tahsin Şahinkaya’nın eşi Çan’daki seramik fabrikasının ortaklarındandı. Emrimdeki kuvvetlerle hem Çan’ın girişçıkışını tuttum hem de bu fabrikayı korudum” dedi. Mahkeme Başkanı Süleyman İnce, daha sonra çeşitli kurumlardan gelen yanıtları okudu. Buna göre; MİT, Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı, 1 Mayıs 1977 Taksim, 1978 Sivas, 1978 Maraş, 1980 41 öğrenci gözaltında KOCAELİ (Cumhuriyet) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Kocaeli Üniversitesi’ni ziyaretini protesto etmek isteyen öğrenciler polisin cop ve tazyikli suyla müdahalesine uğradı. Müdahale sonrası 41 öğrenci gözaltına alındı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün ile Kocaeli Üniversitesi’ni ziyaret etti. Gül ve beraberindekileri Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu rektörlük girişinde karşıladı ve hatıra fotoğrafı çektirildi. Cumhurbaşkanı Gül ve beraberindekiler üniversitedeyken rektörlük binasına girişlerine izin verilmeyen öğrenciler protesto gösterisinde bulundu. Sloganlar atıp pankartlarıyla yürümek isteyen gruba, polis önce cop ve biber gazıyla, daha sonra hazır bekletilen panzerlerden tazyikli suyla müdehalede bulundu. Öğrencilerin bir kısmıyla polis arasında kovalamaca yaşandı. Olayın ardından 41 öğrenci gözaltına alındı. 1 MAYIS DEVLET SIRRI OLABİLİR Mahkeme Başkanı İnce, Genelkurmay’ın 1 Mayıs’la ilgili olarak gönderdiği raporların, mahkeme tarafından CMK’nin 125. maddesinde düzenlenen devlet sırrı kapsamında olup olmadığı konusunda inceleme yapıldığını bildirdi. Belgenin aynı zamanda MİT tarafından gönderildiğini belirten İnce, “Söz konusu rapor, MİT tarafından daha önceki tarihte askeriyeye gönderilmiş” dedi. Avukatların gönderilen raporların içeriğini sorması üzerine Mahkeme Başkanı, “Davayı bir yana yönlendirecek bir belge var mı diye sorarsanız, yok” dedi. MİT DARBEYİ HABER VERDİ Mİ? Avukatların taleplerini alan mahkeme heyeti, daha sonra bir dizi ara karara imza attı. Buna göre, iki sanığın tutuklanması talebi reddedildi. İddianamenin bir örneği davaya müdahil olması için Cumhurbaşkanlığı’na gönderildi. 12 Eylül’ün hazırlık çalışmalarının darbe öncesi, Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı ve Meclis Başkanlığı’na bildirilip bildirilmediğinin MİT’e sorulmasına karar veren mahkeme, ayrıca Başbakanlık’a da yazı yazılarak MİT’in darbe olacağı konusunda Başbakanlık’a bilgi verip vermediğinin sorulacağını bildirdi. Katillere zamanaşımı ananlara hapis cezası MEHMET MENEKŞE ATANAMAYAN ÖĞRETMENLER SİVAS Sivas katliamının 5 firari sanığıyla ilgili dava zamanaşımı nedeniyle düşerken, 2 Temmuz’da yapılan anmalar nedeniyle Sivas Valiliği’nin şikâyetiyle yargılanan Anma Komitesi üyeleri 15’er ay hapse mahkum edildi. Sivas’ta 35 kişinin yakılarak katledilmesiyle ilgili 5 firari sanıkla ilgili dava zamanaşımı nedeniyle düşerken, geçen yıl on sekizincisi gerçekleştirilen anma törenlerini düzenleyenler hakkında valiliğin suç duyurusu üzerine “2911 sayılı Gösteri ve Yürüyüş Kanununa muhalefetten” dava açılmıştı. Madımak Katliamı Anma Komite Başkanı Hidayet Yıldırım ve komite üyeleri Ni yazi Erdem, Cahit Albayrak, İbrahim Erdoğan, Cevat Aktaş, Muzaffer Deniz, Hüseyin Erol dün Sivas Asliye Ceza Mahkemesi’nde 2. kez hâkim karşısına çıktı. Mahkeme 7 kişiyi 15 ay hapse mahkum etti ancak hükmün uygulanmasını geri bırakarak cezaları erteledi. Erdoğan, “Zamanaşımından katiller affediliyor, katliamı anan bizler de yargılanıp, ceza alıyoruz. Bunun kamuoyu vicdanını bir kez daha yaralayacağını biliyoruz. Bir insanlık suçunun aklanması olarak düşünüyoruz” dedi. Davanın 17 Ocak’ta yapılan ilk duruşması öncesi Madımak Oteli önünde basın açıklaması yapan üyelere valilikçe “Emre aykırı davranışta bulunmaktan” 169 TL para cezası kesilmişti. Berfo Ana da müdahil Mahkeme; TBMM, Başbakanlık, CHP, MHP, DİSK, HAKİŞ’in yanı sıra darbe olduğunda C MY B C MY B Çorum olaylarıyla ilgili olarak kurum içerisinde bulunan birer klasörlük bilgi ve belgeyi mahkemeye gönderdi. Jandarma ve MSB adına ise Genelkurmay’ın 2 klasör dosya gönderdiği ancak gönderilen belgelerin bir kısmının Maraş olayları ile ilgili mahkeme karar örneğinin olduğu anlaşıldı. Adalet Bakanlığı, MİT ve Jandarma Genel Komutanlığı ise; 12 Eylül sonrası cezaevlerinde yapılan işkencelerle ilgili kurumda herhangi bir bilgi ve belge, raporlar veya görüntü kaydının bulunmadığını bildirdi. milletvekili olan Hüseyin Doğan (Maraş), Azimet Köylüoğlu (Sivas), Şükrü Bütün (Çorum), Nurettin Yılmaz (Mardin) ile gözaltındayken öldürülen Cemil Kırbayır’ın annesi Berfo Kırbayır ile kardeşlerinin müdahillik taleplerini kabul etti. Mahkeme, sanıkların belirlenen duruşma gününde savunmalarının görüntülü ve sesli iletişim tekniği kullanılarak alınmasına yönelik, gerek Ankara ve gerekse İstanbul GATA hastanelerinde gerekli donanımın bulunup bulunmadığının kontrolü için Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi, cumhuriyet savcılıkları ve diğer kurumlara müzekkere yazılmasına karar verdi. Duruşma 11 Mayıs’a ertelendi. 5 yılda 30 intihar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Türkiye’de 300 bin atanamayan öğretmen olduğunu “bunlardan 30’unun 5 yıl içinde intihar ettiğini” belirterek Meclis araştırması istedi. Trabzon ve Diyarbakır’da atanamayan 2 öğretmenin intiharının ardından Meclis araştırma önergesi veren Ağbaba, önergesinde “5 Haziran 2007 yılında Nurcan Uca adlı resim iş öğretmeni ile başlayan intiharlar zinciri, 5 Nisan 2012’de 2 öğretmenin intiharıyla sürmüştür” ifadelerine yer verdi. “Biyoloji öğretmeni Hilal Uzunkaya, Trabzon’da yaşadığı apartmanın 8. katından atladı. Diyarbakır’da ise Mustafa Kaya, kravatıyla kendini tavana astı” diyen Ağbaba, öğretmenlerin ücretli öğretmen, hamal, temizlik, inşaat işçisi olarak çalışmasının ülke ekonomisi açısından da kayıplar anlamına geldiğine işaret etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle