25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 NİSAN 2012 SALI 6 HABERLER Asker geldi, BDP gitti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM açılışının 92. yıldönümünde özel gündemle toplanırken; 2007 seçimlerinden bu yana BDP’ye tepkileri nedeniyle 23 Nisan özel oturumlarına katılmayan askerler ilk kez tam kadro genel kurula geldi. TBMM dün 23 Nisan nedeniyle özel gündemle toplanırken, BDP etkinliklere katılmadı. BDP grup başkanvekilleri Hasip Kaplan ile Pervin Buldan düzenledikleri basın toplantısında gerekçelerini anlattılar. Kaplan 8 milletvekilinin tutuklu olduğuna dikkat çekerken “Seçilmişleri tutuklattırarak halk iradesini hiçe sayan bir iktidar zihniyetinin yarattığı bu tablo, egemenliğin kayıtsız şartsız milletindir sözünün sadece duvarlarda asılı kaldığı bir ülkenin, Türkiye’nin tablosudur. Bizim tavrımız Meclis’e karşı değil, bizim tavrımız bu iktidara karşıdırr” dedi. Pervin Buldan da “Bir yanda renkli 23 Nisan kutlamaları, rengârenk elbiseli çocuklar, diğer yanda ise tutuklanan çocuklar, tacizetecavüzeişkenceyekatliama uğrayan çocuklar, yoksulluğun bütün yükünü omuzlarında taşıyan, tarlada, atölyede karın tokluğuna çalışan çocuklar. Türkiye toplumunun görmesi gereken gerçek tablo budur” açıklamasını yaptı. Meclis’te BDP sıraları boş kalırken; Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ve kuvvet komutanları da genel kurulu izledi. BDP’ye tepki gösteren askerler, 2007 seçimlerinden bu yana 23 Nisan özel oturumlarına katılmıyordu. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ve kuvvet komutanları, sadece ABD Başkanı Barack Obama’nın ziyareti sırasında TBMM’ye gelmişlerdi. “Yargı intikam aracına dönüşmesin” sözleri iktidarın tepkisine yol açan Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın özel oturuma katılmaması dikkati çekti. Merkez Sağı Bitirme Projesi Merkez sağın, üstelik geniş bilgi temelli saygın ve düzgün politikacılarından.. İlhan Kesici.. bir hoş sohbetin bitiminden sonra söyledim: Biliyorsunuz, aslında AKP, hem varlığı hem de tüm etkinlikleriyle sizleri, yani merkez sağı bitirme projesinin adıdır. Sözler, giderayak söylenmişti, içini açamamıştım; ayrıca gerek de yoktu. Kesici, önsezi ve bilgisiyle olanı biteni gören bir kişi. Ben sadece isimlendirme yapmıştım. Ama yine de bir olayın adını koyduğunuz andan itibaren, başka bir içeriğe ve biçime bürünür. Beşir Atalay, “28 Şubat’ın eşgüdümcüsü Süleyman Demirel’dir” deyince bu konuyu yazayım dedim. ??? AKP, CHP’yi bitirmemiştir, bitiremez de, çünkü her ikisinin kökleri, dalları farklıdır(*). CHP, varlık ve etki olarak neyse, hâlâ odur! En önemli konu, bu varlığını korumasıdır. Ebleh veya kasıtlı, siyasi aydınların keskin vuruşlarından etkilenerek, AKP’ye yanaşma / onunla yarışma / ona benzeşme politikalarıdır CHP’yi bitirecek olan! AKP saldırdıkça, CHP güçlenmelidir aslında... Tabii bunun mekanizmalarını kurmazsan, nal toplarsın... Ama AKP, merkez sağı bitirmiştir. Zaten bu amaçla doğdu. Abartmayalım, AKP merkez sağı bitirmek için de çok özel politikalar uygulamadı. Sadece kuruluşta, merkez sağın isimlerine yer vererek, Özal’ın her yönü birleştirme politikasını izledi... Merkez sağ denen olgu ise zaten önce kendi kendini yiyip bitirmişti; bütün seçmenleri örgütsüz, dağınık olarak bütün ülkeye serpiştirilmiş kalınca, AKP yeni kimliğiyle hepsini silip süpürdü. Olan budur! 2007’de, “merkez sağ” denen olgunun ortalıkta kalan iki leşi, DYP ve ANAP, son bir hamleyle DP’de “dirilme” eylemine kalkıştı (ANAP/DYP birleşmesi süreci). AKP’nin nasıl olduğu henüz karanlıkta kalan bir kılıç darbesiyle onların da boyunları kesildi! Bugün debelenen bir DP’yi görüyoruz! Şimdi, önceki “Parti Patronu” Mehmet Ağar’a özel cezaevi beğendiriliyor; olayın içinden sıyıran “diğer lider” ise Erkan Mumcu’ydu. Karanlık bir olay... 2007’de birleşme olsaydı, AKP’nin önünü belki ancak birkaç puan daha kesebilirlerdi, ama merkez sağ olarak asla ayağa kalkamazlardı! Ölmüş eşeği diriltmek imkânsızdır! Burada, “merkez sağ”ın neden bittiği konusunda bir şey yazmayacağım. Tek söz söyleyebilirim: Çünkü Türkiye’yi bitirdiler, böylece kendilerine bir yer kalmamış oldu! ??? AKP’nin yüzde 49 oyu, belki zerresi dışında, CHP’den gelmiyor. 1980’ler sonrası kurulan Doğru Yol, ANAP, MSP (Erbakan) MHP... Şimdi şu tabloyu inceleyin (%, küçük kesirleri +– tamamladım): CHP DSP ANAP DYP MHP Erbakan DP AKP GP Başbakan ilk kez bir Meclis resepsiyonuna eşiyle birlikte katıldı, Cumhurbaşkanı Gül, ‘Normali bu’ dedi Erdoğan: Şartlar değişti Tutuklu vekillerin durumu Çiçek’ten ’çözüm’ vurgusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM dün 23 Nisan nedeniyle özel gündemle toplanırken TBMM Başkanı Cemil Çiçek “Çok değişik sebeplerden ve yargılama sürecindeki sıkıntılardan dolayı olsa da bugün bir temsil sorunu yaşamaktayız. Konunun bir çözüme kavuşturulması gerekmektedir” mesajını verdi. Özel oturumun açış konuşmasını yapan Çiçek tutuklu vekillerle ilgili olarak, temsil sorununun sebep ve kaynaklarının farklı olduğunu ancak bedelini siyaset kurumunun ödediğini belirtti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise yaptığı konuşmada, “Halkın iradesiyle seçilen milletvekillerinin hâlâ tutuklu olmaları, onların yasama görevini yapamamaları bir demokrasi ayıbı olarak karşımızda durmaktadır” mesajını verdi. Kılıçdaroğlu, “İktidar kudretinin, Meclis ile hukuk ile, bağımsız ve tarafsız yargı ile sınırlandırılması hem Cumhuriyetin doğal evriminin, hem de günümüz demokrasi anlayışının kaçınılmaz sonucudur” dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan da “Bu Meclis, darbelerle yüzleşen, darbeleri sorgulayan, darbelerle artık hesaplaşan Meclis’tir” dedi. Erdoğan konuşurken CHP Milletvekili Orhan Düzgün, “Tutuklu milletvekilleri hakkında ne düşünüyorsun?” diye bağırdı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP iktidarları döneminde “türbanlı eşler” ilk kez Meclis’te düzenlenen bir resepsiyona katıldı. TBMM Başkanı Cemil Çiçek tarafından Meclis’te verilen 23 Nisan resepsiyonuna Cumhurbaşkanı Abdullah Gül eşsiz katılırken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ilk kez bir Meclis resepsiyonuna eşi Emine Erdoğan ile birlikte katıldı. 2007 seçimlerinden bu yana BDP’ye tepkileri nedeniyle TBMM’ye gelmeyen askerler, Meclis’teki özel oturumun ardından resepsiyona da katıldılar. Çocuk larla birlikte olmak istediğini söyleyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu resepsiyona katılmadı. BDP de törenleri protesto ettiği için muhalefeti sadece MHP lideri Devlet Bahçeli ile CHP’li Salih Fırat ve Sinan Aygün temsil etti. ğı’ndan görüş alınıp alınmadığına ilişkin soruları “Elbette görüşümüz var ama bildirmiyoruz, bildirmeyeceğiz” diye yanıtladı. istenen belgeleri gönderdik’ ‘Uludere’de ‘A nayasa için görüş bildirmeyeceğiz’ Yaklaşık yarım saat resepsiyonda kalan Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda da bulundu. Özel, yeni anayasa çalışmalarına ilişkin Genelkurmay Başkanlı Özel, devam eden 12 Eylül davası ve 28 Şubat soruşturmasına ilişkin olarak da “Hiçbir şeyi gizlemiyoruz. Bizden istenen her türlü belgeyi gönderiyoruz. Uludere olayı ile ilgili olarak yargının gizlilik kararı var ama kimse riayet etmiyor. Diyarbakır Başsavcılığı’nın istediği bütün belgeleri gönderdik” diye konuştu. Özel, bedelli askerlik ile ilgili soru üzerine, “Kanun çıktı, maddi bakımdan da gayet iyi olanaklar sağlanmasına rağmen, pek kimse gelmiyor” dedi. Özel, “Terörle mücadele etmek için ordunun tamamen profesyonelleşmesi konusunda bir takvim belirlenmiş durumda mı?” sorusuna da yanıt verdi. Özel, “Şu anda öyle bir proje yok” dedi. Bir gazetecinin, “Sadece profesyonel olmaz yani” sözlerine Özel, “Zor. Biraz da maddi imkânları düşünün. Sayın Maliye Bakanı’na bir sorun bakalım, ne diyecek?” yanıtını verdi. Başbakan Erdoğan resepsiyonda gazetecilerin “Askerler de katılıyor ne diyorsunuz?” sorusuna “İyi iyi, güzel” karşılığını verirken, gazetecilerin “İlk kez eşinizle birlikte geldiniz” sözleri üzerine de “Daha önce farklı şartlar olduğu içindi. Ama şimdi şartlar değiştiği için birlikte olduk” dedi. Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ / AA DİLEK MERMER CHP’li vekilden tepki TBMM Başkanı Çiçek, bir gazetecinin “Yıllar sonra bir tabu da yıkılmış oldu” sözleri üzerine “O olayın kendisi ne anlatıyorsa onu yazın, ben yorum yapmam, ben ev sahibiyim” dedi. Çiçek, “Olayın kendisi ne anlatıyor?” sorusu üzerine de “Ben geleneklere uygun olarak herkesi davet ettim. Gelen de sağ olsun, gelmeyenler de sağ olsun. Bugün bayram günüdür. Ben herkese müteşekkirim” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül gazetecilerin soruları üzerine, BDP’nin ABD ziyaretini “illegal faaliyet” gibi algılamamak gerektiğini söyledi. Gül, “Bunu çok ayrıcalıklı bir olay olarak görmemek lazım. Zaten büyükelçimiz kendilerini orada ağırlayacak” dedi. Gül, resepsiyonun bu yıl eşli olarak düzenlenmesi konusunda “Normal olanı bu” derken, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının tam kadro resepsiyona gelişi konusunda da memnuniyetini dile getirdi. Gül, “Milli günlerde Silahlı Kuvvetlerimizin temsili çok önemli anlam ifade eder” diye konuştu. Adalet Bakanı Sadullah Ergin gazetecilerin “Ağar hakkında yakalama kararı var ancak kolluk yakalamadı. Bu durum ayrıcalık değil mi” sorusu üzerine gülerek, “İki gün sonra bu soruyu soramazsınız” dedi. Ergin, Ağar’a cezaevi arayışını “Bakanlık yapmış bir kişi. İnsani bir şey yapılan” sözleriyle değerlendirdi. de sağ olsun ‘Gelen gelmeyen de’ 1995 10.7 14.7 19.7 1999 8.7 22.2 13.2 2002 19.4 1.2 5.1 2007 20.8 (CHP) 2011 26 0.25 19.2 8.2 21.4 12 18 15.4 9.5 8.4 2.5 14.3 2.3 13 1.3 5.4 0.65 34.3 46.6 49.8 7.3 3 Gül: Normali bu Çocuk hakları araştırması Türkiye sınıfta kaldı SEVİL ARINAN ‘Karar ağustosa kalmaz’ Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, resepsiyonda, cumhurbaşkanının görev süresine ilişkin düzenlemeyle ilgili davaya ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı. “Toplumu ilgilendiren bu tip konuları fazla bekletmeyiz” diyen Kılıç, “Cumhurbaşkanlığı seçiminden 60 gün önce bu durumun netleşmesi gerekiyor, sonuçlandırmanız ağustosa kalır mı” sorusuna “O kadar gecikmez. Raportör raporunu verdiği anda gündeme alacağız” yanıtını verdi. Haşim Kılıç, kesintili eğitim düzenlemesi olan 4+4+4 ile ilgili açılan davaya ilişkin ise “Raportör görevlendirdik” yanıtını verdi. Kılıç, Cumhurbaşkanı adayı olacağına ilişkin iddialar konusunda “Yazıları okurken güldüm” dedi. ‘İntikam kokusu var’ MHP Genel Başkanı Bahçeli, tutuklu vekiller konusunda 24 Nisan’dan sonra davet gelirse ikinci çalışmaya da katılacaklarını belirterek, “Bu sorunun çözümü için gayret gösterilmesini istiyoruz” dedi. MHP’nin bir metin üretip üretmeyeceği konusunda “Henüz o aşamada değil. Gerekiyorsa üçlü bir çalışma da yapılır. Önemli olan tutuklu vekillerin bırakıldıkları bu sorundan kurtulmalıdır” diye konuştu. Bahçeli, 28 Şubat soruşturmasıyla ilgili olarak “Süleyman Demirel’i bu işin koordinatörüymüş gibi takdim etmek çok yanlış davranışlardır. Bunlar demek ki her ne kadar ‘Biz intikamcı değiliz’ demiş olsalar da intikam kokusu var” açıklamasını yaptı. ANKARA Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı’nın “Türkiye’deki çocuğun durumu” ana başlığıyla hazırladığı “Türkiye Çocuk Adalet Sistemine Sivil Toplum Gözüyle Bakış Projesi” sonuçlarında ülkedeki çocukların hak ihlali kurbanı olduğu vurgulandı. Türkiye’deki çocuk hakları ihlallerine vurgu yapılan projenin sonuçları şöyle: ? Çocuk yargılamaları ve temyiz süreleri çok uzun. Uzun yargılama nedeniyle çocuk, “Çocuk Eğitim Evi”nde geçirmesi gereken zamanı “cezaevinde” geçiriyor. Cezaevlerindeki çocukların yüzde 90’ı tutuklu. ? Çocukların duruşmalara kelepçeli getirilmesi teşhir edilmeme haklarını ihlal ediyor, yıkıcı travma yaratıyor. ? Çocuk mahkemelerinin fiziki yapısı ve düzenlemeleri, çocuğa özgü yargılama ilkesine uymuyor. ? Çocuklarla yetişkinlerin birlikte suça yöneldiği davalarda çocuğun yetişkinlerle birlikte yargılanması ihlal yaratıyor. Mağdur çocukların defalarca ifadesinin alınması ikincil bir travma yaratıyor. Öğrenciden 4+4+4 eleştirisi 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Kutlamaları kapsamında koltuğunu 5. Sınıf Öğrencisi Enes Karabulut’a bırakan Başbakan Tayyip Erdoğan, “12 yıla çıkardığımız zorunlu eğitimde sizler için 4 yılda bir teneffüsler getirdik” dedi. Erdoğan, Anıtkabir’e gitmemesinin özel bir nedeni olup olmadığına ilişkin soru üzerine, “9.5 yıldır aksatmadan bu katılımını gerçekleştiren bir Başbakan’ın, özel bir sebebi olmaz” yanıtını verdi. Enes Karabulut’un “Başarılı bakanlar listenizde neden Milli Eğitim Bakanı yok” sorusuna “Milli Eğitim Bakanımız da çok başarılı” karşılığını verdi. Ömer Dinçer’in “Dışarıda görüşeceğiz” demesi üzerine Erdoğan, “Senin bu bakanını kovman lazım. ‘Sen kimsin ki Başbakan’ı tehdit ediyorsun’ demen lazım” diye konuştu. Karabulut, da “Sen bakansın; ben başbakanım. Aramızda ciddiyet olsun” dedi. TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in koltuğuna oturan 8. sınıf öğrencisi Derya İlayda Doruk ise Dinçer’e zor anlar yaşattı. Doruk, okulların fiziki yapısının, 4+4+4 düzenlemesine uygun olmadığını, yeniden okul yapımına gerek duyulacağını, bunun ekonomiyi zorlayacağını söyledi. Dinçer ise “Sayın Başkan’a, bunun büyük maliyetler getirmeyeceğini anlatırsak destek verir mi” diye sordu. Doruk ise “Tek sorun o değil. 6 yaşındaki çocuk ile 7 yaşındaki çocuğun beyinsel gelişimi farklı” diye karşılık verdi. Dinçer’in, “Onların pedagojilerine uygun eğitim vermeye yönelik düzenleme ikna edici olur mu” sorusu üzerine ise Doruk, bu sefer müfredatın değişmesi gerekeceğini söyledi. Doruk, milletvekillerinin hapiste olması halinde, Meclis’te verilen kararların doğruluğunun tartışılacağını söyledi. Ecevit’in 1970’lerdeki olağanüstü yüzde 40’ı aşan oranını saymazsak, 1990 sonrası CHP/DSP oyları yüzde 2031 arası gerçekleşti. DSP tükenirken, oyları CHP’ye gelmedi! Çünkü ağırlık olarak o oylar Ecevit oylarıydı. Ama CHP’den DSP’ye oy hep kaydı. Esas konuya gelelim: 1999’la kıyaslarsak, AKP’nin 2002 seçimlerindeki yüzde 34 oyunun yaklaşık dağılımı şöyle: Yüzde 13 Erbakan + 10 ANAP/DYP + 10 MHP... AKP’nin 2007 seçimlerinde yüzde 10 fazlalığının kaynağı da, yaklaşık, geride kalan DYP/ANAP oyudur. AKP’nin 2011 seçimlerindeki yüzde 3 puan fazlalık da, Genç Parti/MHP artığıdır (2002’de GP’nin oyları esas oarak MHP’ye kaydı, denebilir). AKP, merkez sağı bitirmiştir. Şüphesiz, CHP/DSP’den de biraz oy kaymıştır. Büyük anafor, her tarafı etkileyici olur. Ama koparabildiği “parçalar” farklı olur. Buradan çıkan sonuç: AKP, merkez sağı yutarak büyüdü, ama artık büyümesinin sonuna gelip dayandı. Çok olağanüstü başarılı bir dönem geçirirse, birikiüç puan daha artabilir. Bu nedenle AKP büyük büyüme stratejisini MHP üzerine kurdu geçen seçimde. Bunu hep yazdım, okurlar bilir. Yine, 2011 seçimlerinde de AKP’nin ana stratejisi MHP’yi Meclis dışına itmek üzerine olacaktır. Çünkü tek büyüme kaynağı MHP’dir! CHP merkez sağa kaydıkça, merkez sağlaştıkça, AKP onu da yemeye başlayacaktır! Bunu gören bir politik beyin partide var mı, bilmiyorum... Şimdi soru soralım: AKP eski merkez sağı muhafazakârlaştırarak, dincileştirerek bitirdi. Acaba eski merkez sağın, liberal değerlerle yeniden dirilme şansı olabilir mi? Olursa nasıl yeniden inşa edilebilir adım adım? AKP dincileştikçe, diktatörleştikçe, merkez sağın uzaklaşma ve kendini ifade etme koşulları doğar mı? Nasıl?.. Bunu da onlar düşünsün... (*) Bir de bugünkü CHP (yönetimi) bunun farkında olsa! AKP ve liderinin tarih kumpaslarına düşmese; Erdoğan vurdukça ona yaklaşıp koynuna girmese; din konusunda yarışa kalkmasa; demokrasiyi bitirme politikasının keskin kolunun Fetocular olduğunu görse; Kılıçdaroğlu, “Onlar bugün o partiyi yarın bu partiyi destekler” gibi, tepeden tırnağı ham hayallere kapılmasa... 23 Nisan AP’de de kutlanacak Dış Haberler Servisi 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Avrupa Parlamentosu’nda da kutlanacak. Aralarında Türk kökenlilerin de bulunduğu yaklaşık 140 çocuk, Brüksel’deki Avrupa Parlamentosu’nda konuşma yapacak, ardından da siyasetçilerin koltuklarını devralacak. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle