25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 NİSAN 2012 CUMARTESİ 8 İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Denizli Zonguldak Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Y Y Y Y Y Y Y Y Y Y B Y Y 22 21 22 18 18 23 22 20 21 24 22 23 22 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y B Y B B B B PB PB PB B B B 19 22 21 21 24 24 23 24 20 20 16 14 16 Oslo Y Helsinki Y Stockholm B Londra Y AmsterdamY Brüksel Y Paris Y Bonn Y Münih PB Berlin Y Budapeşte Y Madrid B Viyana Y HABERLER 7 9 8 12 11 11 13 11 17 17 17 17 17 Belgrad Y 20 Sofya Y 19 Roma Y 18 Atina B 22 Zürih Y 15 Moskova PB 19 Aşkabat Y 26 Taşkent PB 32 Baku B 20 Bişkek B 29 Tiflis B 25 Kahire A 30 Şam A 26 Ülkemizin geneli parçalı ve çok bulutlu, Marmara, İç Ege, İç Anadolu’nun kuzey ve doğusu, Orta ve Batı Karadeniz, Doğu Anadolu’nun batısı, Denizli, Aksaray çevrelerinin gök gürültülü ve sağanak yağışlı geçmesi bekleniyor. Hava sıcaklığı kuzeybatı kesimlerde, pazar günü iç ve kuzeydoğu bölgelerde 24 derece azalacağı, diğer yerlerde 13 derece artacağı bekleniyor. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 21 Nisan GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Sıfırcılar arttı, Van en başarısız iller arasına girdi, başarı ortalamaları düştü GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ? Baştarafı 1. Sayfada yüzüne bakarak değerlendiriyor. Bugün madalyonun öteki yüzünden değil söz etmek, değinir gibi olmak bile, darbeci, darbeci diye infaz edilmeye yetiyor... Oysa gün gelir, devir değişir. Toplumda derin izler bırakan kimi büyük olaylar madalyonun iki yüzüne bakarak yorumlanır, değerlendirilir. Kanıtlar, o günlerin gazetelerinde. Örneğin 28 Şubat’tan önce 4 Şubat’ta Cumhurbaşkanı Demirel’in Başbakan Erbakan’a Genelkurmay’da kendisine iletilen irticai hareketleri nakleden ve önlemleri içeren dört ayrı mektuptan söz edene bugün rastlanmıyor. Oysa Demirel, görüşmemizde, “Bu mektupları 4 Şubat’ta alan Erbakan, ne geldi ne de telefon etti” dedi. (11 Cumhurbaşkanı kitabımdan) 4 Mart 1997: Erbakan ile Çiller dün akşam 2.5 saat süren bir görüşme yaptı. Çiller hükümetin devam ettiğini ve MGK’den çıkan 28 Şubat kararlarının Bakanlar Kurulu’nda ivedilikle ele alınacağını söyledi. (Türkiye Gazetesi) Madalyonun öteki yüzüne bakalım. Nisan 2012: Erbakan hükümetinde Bakan, Başbakan’ın içeride ve dışarıda yakın danışmanı, bugün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül; soru üzerine: “Bakanlar Kurulu’nda MGK kararlarının görüşüldüğünü ‘hatırlamadığını’” söyledi. Ertesi günü gazetelerde, Bay Gül’ün Erbakan kabinesinde arkadaşı, Adalet Bakanı Şevket Kazan’ın yazdığı kitapta, “MGK kararlarının 13 Mart 1997 tarihinde Bakanlar Kurulu’nda görüşüldüğü” ve “gereğinin yapılması için” ilgili bakanlıklara gönderildiği haberi yer aldı. Bugünlerde Erbakan’ı aklamak, MGK kararlarına direndiğini yazı ve yorumlarında bin bir takla atarak yazan, söyleyenleri: 14 Mart 1997’de, Erbakan’ın; Cumhurbaşkanlığı’na, MGK Genel Sekreterliği’ne, özellikle devlet bakanlarına (Gül’e) de gönderdiği, “(MGK’deki) bu müzakerede alınan ‘irtica ile etkin mücadele edilmesi kararı mucibince’” diye başlayan gerekçeli genelgesi yalanlıyor. ??? İnternet Andıcı soruşturması nedeniyle içeriye atılan emekli Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ; tutuklandığı gün “Türkiye Cumhuriyeti’nin 26. Genelkurmay Başkanı terör örgütü kurmak ve yönetmekle suçlanıyor” dedi ve takdiri millete bıraktı. Orgeneral Başbuğ’u daha önceki komutanlık görevlerine, Genelkurmay Başkanlığı’na AKP iktidarı atadı. AKP hükümetinin atadığı Genelkurmay Başkanı’nın hükümeti devirmek için terör örgütü kurmasını içeren iddia, gerçekte trajikomik bir iddiaydı. Yargıya intikal eden bir olay üzerinde konuşmama gereğini mazeret gösteren Başbakan RTE; iki yıl birlikte olduğu Genelkurmay Başkanı’na atfedilen terörist suçlamasına karşı geçerli bir açıklama yapmadı. Bu özet, madalyonun bir yüzü. Madalyonun öteki yüzüne bakalım: Başbuğ, davanın Ergenekon davasıyla birleştirilmesine, Genelkurmay Başkanı olarak terör örgütü yöneticisi olmakla suçlanmaya, haklı nedenlerle karşı çıkıyor ve açıklamalarında “Bugün” diyor, altını çizerek: “Bugün TSK’nin komuta kademesindekiler; aynı zamanda bir terör örgütü yöneticisi olan Genelkurmay başkanlarının ve onun terör karargâhının emrinde görev yapmış olmalarını nasıl değerlendiriyorlar” diye soruyor. Bu cümle hem dikkat çekici hem de çok anlamlı. Suçlamaları Türkiye Cumhuriyeti’nin bir Genelkurmay Başkanı olarak içine sindiremeyen İlker Başbuğ, karargâhında emrinde görev yapanların ve... …bugün TSK’yi yöneten Genelkurmay karargâhının, terör örgütü olarak suçlanmaya sessiz kalmasını eleştiriyor. Sözün özüne gelirsek, silah arkadaşlarını sorguluyor. YGS’de 50 bin 805 aday sıfır çekti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 2012 Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) sonuçlarına göre barajı geçme ortalaması düştü. Sıfır puan alan 50 bin 800 adayın puanı hesaplanmazken, matematik testinde sıfır alan aday sayısı 700 bini geçti. Depremin vurduğu Van, başarı sıralamasında 79. sırada yer aldı. ÖSYM, üniversiteye giriş sisteminin birinci basamağı olan YGS sonuçlarını dün açıkladı. 2011 yılında şifre skandalıyla gündeme gelen YGS’de bu yıl hem sıfırcı aday sayısı arttı hem de başarı oranlarının düşmesi dikkat çekti. 2011 yılında yaşanan deprem felaketiyle yaklaşık 3 ay eğitime ara verilen Van’ın, YGS sonuçlarında sondan üçüncü sırada yer alması Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu ilde yaptığı çalışmaların sonuç vermediğini gösterdi. Katsayı aday sayısını arttırdı YGS’ye 1 milyon 895 bin 479 aday başvurdu. YÖK’ün katsayı oranlarını 0.12’de eşitlemesinin ardından başvuran aday sayısı önceki yıla göre 203 bin 335 kişi arttı. 57 bin 742 aday sınava girmezken, sınava girdiği halde sınavı geçersiz sayılan aday sayısı 393 olarak belirlendi. ÖSYM bu adayların hangi gerekçe ile sınavlarının geçersiz sayıldığını açıklamadı. 2011’de adayların yüzde 45’ini lise son sınıf öğrencileri oluşturmuştu. Bu oran bu yıl yüzde 42’ye düştü. Aradaki yüzde 3 oranındaki farkın, eski lise mezunları, üniversite öğrencileri, üniversite mezunları arasında dağılırken, bu duruma katsayı düzenlemesinin neden olduğu belirtildi. Sıfırcılar 50 bini geçti Puanları 0.5’ten küçük olduğu için puanı hesaplanmayan aday sayısının 50 bin 805 olduğu açıklandı. 2011’de 38 bin 269 sıfırcı aday çıkarken, 2010’da bu rakam 14 bin 156 olarak belirlenmişti. Bu durumda bu yıl sıfırcı aday sayısı 12 bin 536 kişi arttı. Buna göre son 3 yılda sıfır çeken aday sayısı 4 kat artmış oldu. Başarı ortalaması bu yıl da düştü YGS sonuçlarına göre yalnızca sosyal bilimler testinde başarı oranında artış yaşandı. Sosyal bilimler testinde adaylar 40 sorudan ortalama 11.63 soruya doğru yanıt verdi. 2011’de ortalama 11.60 soru doğru cevaplanmıştı. Türkçe, matematik ve fen bilimleri testlerinde ise başarı oranlarında düşüş yaşandı. Adaylar ortalama olarak 18 Türkçe sayısını doğru işaretledi. Bu rakam 2011’de 21.9 olarak belirlenmişti. 2011’de 7.5 olan matematik ortalaması, bu yıl 6.92’ye; 2011’de 4.1 olan fen ortalaması ise 3.56’ya düştü. Buna göre Türkçe, matematik ve fen bilimleri testlerindeki başarı oranları son 3 yıldır üst üste düşmüş oldu. En çok sosyal bilimlerde tam puan Sosyal bilimler alanında adayların kaydettiği başarı tüm soruların doğru yanıtlanması rakamlarına da yansıdı. Bu alanda 2011’de 40 soruyu doğru yanıtlayan aday sayısı 5 kişi olarak belirlenirken bu rakam bu yıl 56’ya çıktı. Fen bilimleri sorularının Sınavın ikinci basamağı olan LYS’ye girmek için 180 puan barajını geçen aday oranları bu yıl da düştü. 2012 YGS sonuçlarına göre adayların yüzde 72’si 180 puan barajını aşarken, bu oran 2011’de yüzde 79, 2010’da ise yüzde 82 olarak belirlenmişti. 2012 YGS’de erkek adayların yüzde 68’i barajı geçerken, 2011’de erkek adayların yüzde 76’sı, 2010’da erkek adayların ise yüzde 79’u LYS’ye girme hakkı kazanmıştı. 2012 YGS’de kız adayların yüzde 76’sı barajı geçerken, bu oran 2011’de yüzde 83, 2010’da ise yüzde 87’ydi. 2012 YGS’de barajı geçme oranları genel olarak düşse de kızların bu oranlamada erkeklerden daha başarılı olduğu belirtildi. Erkek adayların yüzde 68.21’i barajı geçerken, kız adayların yüzde 76.52’si LYS’ye girebilecek. Mevcut lise son sınıf öğrencilerinin başarısı yüzde 69.34 olurken, eski mezunların başarı ortalaması yüzde 70.92 olarak belirlendi. Lise son sınıf öğrencisi adayların başarı ortalamaları önceki yıla göre yüzde 75’ten yüzde 69’a düştü. Eski lise mezunlarının başarı oranı ise yüzde 80’den yüzde 70’e düştü. 2011 yılında şifre skandalıyla gündeme gelen YGS’de bu yıl hem sıfırcı aday sayısı arttı hem de başarı oranlarının düşmesi dikkat çekti. tamamını doğru işaretleyen aday sayısı da geçen yıla göre 30 kişi arttı. 2011’de 40 temel matematik sorusunu doğru yanıtlayan bin 805 aday belirlenirken, bu rakam bu yıl bin 316’ya düştü. 40 Türkçe sorusunun tamamını doğru yanıtlayan aday sayısı 2011’de bin 392 olurken, bu yıl bu sayı 929’a düştü. Testlerde sıfır çeken aday sayısı arttı Dört test türünün tamamında 40 sorudan 5’ini doğru yanıtlayamayan ve “sıfır net” alan aday sayısında da artış yaşandı. Türkçe’de 5 soruyu bile doğru yanıtlayamayan aday sayısı önceki yıla göre 2 kat arttı. 40 Türkçe sorusundan 5’ini doğru işaretleyemeyen aday sayısı 31 bin 249 olarak belirlendi. Bu rakam 2011’de 15 bin 99 kişiydi. Sosyal bilimler alanında da geçen yıl 4 ve altında soruya doğru yanıt veren aday sayısı 197 bin 703 iken, bu rakam 2012’de 253 bin 918 oldu. YGS’de temel matematik alanında 870 bin 80 aday 5 soruya bile doğru yanıt veremezken, bu rakam geçen yıl 700 bin 800 kişi olarak belirlenmişti. Fen bilimleri alanında da 2011’de 5’in altında doğru soru işaretleyen aday sayısı 1 milyon 134 bin 899 iken, bu yıl 1 milyon 260 bin 795 aday 5 sorunun altında doğru yanıt verdi. Van son sıralarda 2010 ve 2011 yıllarında en başarsız il Hakkâri olarak belirlenmişti. Hakkâri başarı ortalamasında son sıradaki yerini bu yıl da korudu. Hakkâri’yi Şırnak izlerken, geçen yıldan farklı olarak sondan 3. sıraya Van yerleşti. Geçen yıllarda orta sıralarda yer alan Van, YGS’nin tüm puan türlerinde 79. sırada yer aldı. İmam hatiplerin başarısı düştü Sosyal bilimler liseleri öğrencilerinin tamamı 180 puan barajını aşarak YGS’de başarılı oluyor. Bu liselerin başarısı 2011 ve 2010’da da yüzde 100 olmuştu. Askeri liseler, fen liseleri, Anadolu liseleri ve özel fen liseleri de önceki yıla göre başarılarını arttırdı. Polis kolejleri de başarısı artan okullar listesine girdi. En başarısız lise akşam liseleri oldu. Akşam liselerinin başarı oranında geçen yıla göre yüzde 2’lik düşüş görüldü. Akşam liselerini başarısızlıkta endüstri meslek liseleri ve ticaret meslek liseleri izledi. Düz liselerin başarısı yüzde 85.54’ten 79.57’ye düştü. Bu yıl imam hatip liselerinin de başarısı da geçen yıla göre yüzde 80’den yüzde 72’ye düştü. Şampiyon Osmaniye ve Konya’dan çıktı Tüm puan türlerinde birinciliği Osmaniye TOBB Fen Lisesi’nden Sümeyye Nur Satin ile Konya Özel Merve Büyükkoyuncu Fen Lisesi’nden Abdullah Coşkun paylaştı. YGS1, YGS2, YGS6 puan türlerinde 2. ise Ankara Fen Lisesi’nden Fırat Özçelik oldu. Öğrencileri ilk 4’e giren 8 lisenin üçünün özel lise olması dikkat çekti. Bu anlamda Ankara Fen Lisesi ve İstanbul Kabataş Lisesi ikinciliği paylaştı. Öğrencilere kutlu doğum baskısı ADANA (Cumhuriyet) CHP Adana Milletvekili Turgay Develi, Kurttepe Anadolu Meslek Lisesi öğrencilerinin zorla kutlu doğum törenine götürüldüğünü, gitmek istemeyen öğrencilerin “hakkında soruşturma açarız” diye tehdit edildiğini belirtti. Develi, “Öğrencilerin tehdit edilerek spor salonundaki kutlamalara katılmaya zorlandığı şeklinde duyumlar aldık. Üstelik öğrencilerin o günkü sınavlarının iptal edildiği, okul Müdür Yardımcısı Ali Avun ve bazı yetkililerin, etkinliğe katılmayan öğrenciler haklarında disiplin kavuşturması başlatılacağı tehdidinde bulunduğu da iddialar arasında. Kimse dini kutlamalara karşı olamaz. Ancak öğrencilerin, zorla, hem de ders saatlerinde kutlamalara katılmalarını sağlamak kabul edilemez. Bu uygulamalar, dini kavramların politikaya alet edildiğinin göstergesidir. İktidar her alanda dini kullanmaya devam ediyor” dedi. DÜŞÜK PUAN ALINCA ÖLMEK İSTEDİ SAVAŞ KÜRKLÜ ADANA Adana’nın Ceyhan ilçesinde Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nda (YGS) düşük puan aldığı öne sürülen kız öğrenci 17 yaşındaki D.Y, ikinci kattaki evlerinin balkonundan atladı. Kaldırıma düşen ve sol bacağı kırılan D.Y, hastaneye kaldırıldı. Adana’nın Ceyhan ilçesi Mithatpaşa Mahallesi’nde saat 10.30 sıralarında meydana gelen olayda, Kız Meslek Lisesi 4. sınıf öğrencisi D.Y. YGS sonuçlarına bakıp, düşük puan aldığını öğrenince aile sine bir şey söylemeden ikinci kattaki evlerinin balkonuna çıktı. Genç kız, kendisini yaklaşık 6 metreden boşluğa bıraktı. Kaldırıma düşen D.Y’nin acılar içinde kıvrandığını görenler, yardımına koştu. Bağrışmaları duyan evdeki ailesi, kızları için ambulans çağırdı. Olay yerine gelen sağlık ekibi, D.Y’yi ambulansla Ceyhan Devlet Hastanesi’ne götürdü. Doktorların kontrolünde sol bacağında kırıklar olduğu belirtilen D.Y’nin hayati tehlikesinin bulunmadığı bildirdi. başlayan fuarın ilk günlerinden medyaya yansıyanların yanı sıra dostların ulaştırdığı haberler içimi kıpır kıpır etti. 22 Nisan’da sona erecek fuar kapılarını kapatmadan okura ulaşmak istedim. Kurulduğu yıldan, tutuklanıncaya dek İzmir Kitap Fuarı’nın katılımcısıyım. Her yıl fuardan önce kendime görev verirdim; yeni bir kitapla gitmek. Bu kendime ve okura saygı içindi. İmza öncesi söyleşilerden pek çok anı var belleğimde. En çok da katılımın yoğunluğuyla ilgili... İzmir kitapsız bir şehir değil. Belki Türkiye’nin en kitaplı şehri. Okurların art arda gelen sorularına yanıt için zaman olmayınca telefonlarını alır, sonra aramaya çalışırdım. Kimi telefon sözlerini tutamazdım. Ertesi yılın kitap fuarında sitemle karışık soran olurdu: Geçen yıl numaramı aldınız, arayacağım dediniz, aramadınız. Ayağa kalkar, gerçekliği olan bir şakayla karşılık verirdim: “İnanın, öyle bir yıl geçti ki; kendimi arıyordum, meşgul çalıyordu!” ??? Nisan başında duruşma salonuna gelen dostlar arasında şöyle bir ortak akıl oluştu. “Mesleki doğumu İzmir’de gerçekleşmiş, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, hapiste 4. yılına girdi. Geçen ay hapiste yazdığı 4., toplamda 27. kitabı yayımlandı. İzmir Kitap Fuarı’nda bu yönde etkinlikler yapalım. Balbay’a Özgürlük Girişimi adı altında buluşalım.” Neler olabilir diye düşünürken daha fuar başlamadan, açılıştan bir gün önce İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanı, Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) Dönem Başkanı Atilla Sertel fuar önünde meslektaşlarla görsel unsurları da olan bir açıklama yaptı. Ertesi gün gördüm ki, fuar kapılarını açarken meslektaşlar demir parmalıkları kapatmışlar. Hücreler yapmışlar, insanın, düşüncelerinin, eserlerinin demir parmaklıkların arkasına saklanamayacağını göstermek için beni fuara taşımışlar. Milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız beni, okurla buluşturmuşlar. Mutluluğun resmi... Özgürlüğün resmi... Duygularımı başka nasıl tarif edebilirim bilmiyorum. ??? İzmir Kitap Fuarı’nda, “Balbay’a Özgürlük Girişimi” çerçevesinde düzenlenen etkinliklere omuz veren herkese çok teşekkür ediyorum. Bir an isim isim yazmayı düşündüm, baktım olmayacak. Bunun yanında asıl paylaşmak istediğim şu: Gelin, İzmir Kitap Fuarı’ndaki buluşmayı bir “başlangıç” yapalım... Gelin, çaresizlik duygusuna kapılmadan, “bir yerden başlamalı” diyelim... Akıl akıldan üstündür, herkes bir öneri getirsin. Fuardan dostlar, “Bir defter açtık, insanlar düşüncelerini yazıyorlar. Sana ulaştıracağız” diye haber göndermişler. Onları satır satır okuyacağım. Zamanım bol; kendimi arıyorum, meşgul çalmıyor! Gelin, bu fuardan “görevimizi yaptık” rahatlığıyla ayrılmayalım, “bir şey yapmalı” sorumluluğu ve enerjisiyle ayrılalım. Türkiye, tarihin en karmaşık döneminden geçiyor. Siz hiçbir binanın temelini atanların, “Valla 5 katlı da yapabiliriz, 20 katlı da... Yolda karar vereceğiz. Hele inşaat yarılasın, hastane ya da okul yapabiliriz, belki de fabrika olarak kullanırız” dediğini duydunuz mu? İşte Türkiye’de davalar böyle açılıyor, operasyonlar böyle başlıyor. Kan kanla yıkanmaz, darbe darbeyle aşılmaz. Gelin, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş temellerine bağlı, 21. yüzyıl evrensel değerleriyle barışık, demokrasinin araç değil, amaç olduğu bir yenilenme istiyoruz” diyelim. Gelin korkular değil, özgürlükler üreten bir yönetim istiyoruz, diyelim. Bütün içtenliğimle paylaşmak isterim ki; içimde pozitif bir enerji var. Asıl olan durumun kötülüğü değil, bizim bir şey yapma irademiz. Rıfat Ilgaz “Son şiirim” diyerek ölümünden iki yıl önce 19.11.1995’te şu dizeleri kaleme aldı: “Elim birine değsin, Isıtayım üşüdüyse Boşa gitmesin son sıcaklığım!” Rıfat Ilgaz’ın “Bütün Şiirleri”nin son sayfasındaki bu dizeleri hiçbir zaman karamsarlıkla okumadım. Tam tersine, en güçlü yaşama tutunma şiirlerinden biri. Ilgaz’dan esinlenerek seslenmek istiyorum: Ben bu mapusluğu çekerim dostlar, Ama bir şeyler yapalım, Boşa gitmesin tutsaklığım! Girne Amerikan İstanbul’da Eğitim Servisi Girne Amerikan Üniversitesi, (GAÜ) İstanbul’da eğitime başlıyor. KKTC, İngiltere, Singapur ve ABD’de kampusları bulunan Girne Amerikan Üniversitesi’nin, İstanbul Yerleşkesi’nin ilk eğitim binası dün açıldı. Açılışa KKTC Başbakanı İrsen Küçük de katıldı. GAÜ Kurucu Rektörü ve Yöneticiler Kurulu Başkanı Serhat Akpınar, Kuzey Kıbrıs yükseköğretim yapılarının, dünya ile rekabet edebilecek atılımları gerçekleştirmesi gerektiğini vurgulayarak, tüm dünya tarafından KKTC’ye her alanda uygulanan ambargoların, GAÜ’nün başlattığı üniversiteleşme süreci ile delindiği söyledi. 2012 YGS sonuçları ile ilgili olarak adayların adreslerine sonuç belgesi gönderilmeyeceği bildirildi. YGS puanlarından en az birinden 180 ve daha fazla puan alarak LYS’ye girmek hakkı kazananların başvurularını 2430 Nisan tarihleri arasında yapmaları gerekiyor. Yapılan açıklamaya göre LYS için hazırlanmış ayrı bir başvuru kılavuzu yok. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle