19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 NİSAN 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yine fabrika 3 Uyku kaçıran yine yangın İSTANBUL (AA) Tuzla’da İçmeler Hatboyu Caddesi’nde faaliyet gösteren bir alüminyum imalatı fabrikasının kazan dairesinde henüz belirlenemeyen bir nedenle patlama meydana geldi. Patlamanın ardından da yangın çıktı. Olay yerine Tuzla, Pendik, Kartal, Kurtköy, Orhanlı ve Kadıköy itfaiye ekipleri sevk edildi. Fabrika işçilerinin de söndürme çalışmasına yardım ettiği yangın, 2 saatlik çalışmanın ardından kontrol altına alınarak söndürüldü. Ancak, fabrikada büyük çapta maddi hasar oluştu. Yangında iki işçi hafif şekilde yaralandı. Kısa yol değil ölüm yoluymuş ÖMER ŞAN RİZE Doğu Karadeniz’de zorlu doğa koşulları nedeniyle yöre halkı tarafından kullanılan ilkel teleferikler can almaya devam ediyor. İyidere ilçesindeki işyerinden evine gitmek için, iki köprü bulunmasına karşın kısa olduğu için Varangel olarak bilinen ilkel teleferiği kullanan Ali Vapurcu (46), teleferiğin makarasının çelik telden çıkmasıyla dengesini yitirdi ve İkizdere deresine düştü. Ali Vapurcu suda kaybolurken 11 yaşındaki oğlu Ahmet teleferiğin kabininde asılı kaldı. 3 saat sonra kurtarılabilen küçük çocuk tedavi altına alındı. (HIZIR HACISALİHOĞLUAA) heyelan MUŞ (Cumhuriyet) Kış boyunca yoğun kar yağışının etkisinde kalan Muş’ta karların erimesiyle heyelan oluştu. Ağartı köyündeki 40 ev heyelanda hasar gördü. Yurttaşlar, geceleri heyelan nöbeti tutmaya başladı. Köy Muhtarı Mehmet Ali Sönmez, “Köylülerin birçoğu gece uyuyamıyor. Evlerinin önünde nöbet tutanlar var” derken köy sakinleri de “Heyelan köyü ortadan ikiye böldü. Geceleri kaymalar daha çok oluyor” dedi. Takla Demokrasisi, Taklacı Medya! Sevgili okurlarım, perşembe günkü yazımda Türkiye’deki “Takla Kültürüne” dikkati çekmiş ve iktidarın “İleri Demokrasi” diye nitelediği rejimimize “Takla Demokrasisi” mi denmesi gerektiğini sorgulamıştım. Bugün bu “Takla Demokrasisi” kavramı üzerinde durmak istiyorum. ??? “Takla Demokrasisi”nin altında yatan “Takla Kültürü”nün temelleri Osmanlı’ya dayanır: Bilindiği gibi Osmanlı devlet yapısını Batı imparatorluklarından ayıran en önemli özellik, feodal beylerin yokluğudur… Batı’da imparatordan aşağı doğru inen asalet unvanlarıyla belirlenen feodal hiyerarşi, Osmanlı’da görülmez… Çünkü Osmanlı’da bütün toprakların sahibi padişahtır! Oysa Batı feodalitesinde beyler, kendi toprakları üzerinde mülkiyet, vergi ve bakireler üzerinde ilk gece hakkına sahiptir… Ayrıca tarım işçileri de beyin kölesidir. Birbirleriyle amansız bir savaş içinde olan beyler, bir köle bir beyden ötekine kaçtığında, düzen bozulmasın diye onu ya asar, ya da assın diye kaçtığı beye iade eder! Değerli tarihçi Prof. Halil İnalcık’ın dediği gibi: Batı feodalitesinde, bireyin toplumsal ve ekonomik konumu, onun devlet karşısındaki yerini belirler… Osmanlı’da ise tam tersine, bireyin devlet karşısındaki yeri, onun toplumsal ve ekonomik statüsünü tayin eder. Devletin en üst düzey yöneticisi olan sadrazam bile padişahın kuludur, bir anda kellesi gidebilir! İşte dalkavukluğun temelinde bu yapı vardır. “Dalkavukluğun” toplumsal ve siyasal sahnedeki yansımalarından biri de “Takla atma ve attırmadır”. Türkiye, henüz dintarım kültürünün kalıntılarını temizleyemediğinden, bırakın ‘Bilişim Devrimi’nin değerlerini, ‘Endüstri Devrimi’nin değerlerini bile henüz özümleyemediğinden, bu “dalkavukluk” geleneğinden kurtulamamıştır. ??? Politikacıseçmen ilişkisindeki “Takla Demokrasisi”. Politikacı, seçilene kadar seçmenin karşısında takla atar… Seçildikten sonra seçmene takla attırır! Seçmen, aday politikacıya, karşısında takla attırtır… Seçtikten sonra onun karşısında takla atar! Çünkü “Takla kültürü” ile yetişen birey ya takla atar, ya da takla attırır. Bu “Takla Demokrasisi”nin arkasında “Al gülüm, ver gülüm” ilişkisi yatar: Bu ilişki elbette ekonomik çıkarlara göre yürüdüğünden, demokrasi, şeffaf yönetim, temel insan hak ve özgürlükleri gibi kavramlar da güme gider… Pastayı yağmalayanlar, sağa sola dağıttıkları küçük parçacıklarla ve din gibi, milliyet gibi mukaddes değerlere bağlı ideolojilerle geniş kitleleri uyutur. ??? “Takla Demokrasisi”nin iğrenç bir ürünü: “Muhbir Dalkavuklar”! Ne yazık ki, dintarım kültürü ile endüstri kültürü ve bilişim kültürü arasındaki bu geçişli ve karmaşık değerler yapısı, tam bir yozlaşmaya yol açmış, pastadan verilen payların biraz arttırılması sonunda, özellikle medyada ödüller büyümüş, ortaya “Muhbir Dalkavuklar” çıkmıştır! Bunlar efendilerine “Dalkavukluk” etmekle yetinmezler… Pastadan kendilerine düşen payları biraz daha arttırmak amacıyla, “kraldan çok kralcı” bir anlayışla, efendilerine hizmet etmek için her türlü ahlak anlayışını bir yana bırakarak, kendilerince “durumdan vazife” çıkarırlar… Efendilerine biat etmeyenleri, hele hele onları eleştirenleri karalamak, olanaklı ise hapse attırmak için her türlü melanete, iftiraya başvururlar. Şu anda medyada yazılıp çizilenlere, söylenenlere bakın düzinelerce örnek bulacaksınız! “Takla Demokrasisi” kendine uygun bir “Taklacı Medya” da yaratmış ve bu iki fenomen birbirini desteklemeye, beslemeye başlamıştır. Islahı zordur ama olanaksız değildir… Düzeltmeye, takla atmayarak ve takla attırmaya çalışmayarak başlayabiliriz! Otomobil dereye uçtu ? DÜZCE (Cumhuriyet) Gölyaka’da Alper Şeker idaresindeki otomobil, Aksu Deresi üzerindeki Hacıyakup köyü köprüsünden geçmek istediği sırada 10 metre yüksekliğindeki köprü girişinden dereye yuvarlandı. Suda metrelerce sürüklenerek durabilen otomobildeki Engin Sağlam, Kadir Yavuz, Göksu ve Göksel Özcan araçtan kendi imkânlarıyla çıkarken sürücü derede kayboldu. Nehirde erkek cesedi bulundu ? ADANA (Cumhuriyet) Merkez Seyhan ve Yüreğir ilçesini birbirine bağlayan Regülatör Köprü’nün ızgaralarına takılmış bir cesedi gören temizlik işçileri durumu polise bildirdi. 60 yaşlarında kimliği belirsiz bir erkeğe ait olduğu öğrenilen cesedin 15 günlük olduğu belirlendi. Cenaze aracı çukura düştü: 3 yaralı ? KASTAMONU (Cumhuriyet) Almanya’da ölen Kibriye Güney’in cenazesini memleketi Tokat’a götüren, Aziz Alkan’ın kullandığı Bakırköy Belediyesi’ne ait cenaze nakil aracı, Kastamonu’nun Tosya ilçesinde D100 Karayolu’nda, yolun yapımı süren bölümünde açılan yaklaşık 4 metrelik çukura düştü. Kazada, sürücü ve Hasan Çağman (43) ile Yusuf Yılmaz (40) yaralandı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle