19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 NİSAN 2012 PAZAR 4 seyirci kalamam. Kimsenin de seyirci kalmaması gerektiğini düşünüyorum. Bana iyi bir şey sunuluyormuş edasındaki dayatmalara pabuç bırakmam. Ülkemin hele bugünlerinde apolitik olamam. Doğrularımın peşinde bugünlere böyle geldim, böyle de giderim. Sevgili Türkan Saylan’ın son dönemlerinde yapılan Cumhuriyet mitinglerinin bir başkasını da biz tiyatro sanatçıları 18 Mayıs 2009 tarihinde gerçekleştirdik. Türkan Saylan’a, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne yapılan haksızlığa karşı bir araya geldik. Galatasaray’dan Taksim’e kadar yürüdük. Elimizdeki pankartlarda şunlar yazıyordu. ‘Çağdaş eğitim her gün darbe yiyor: Seyirci kalmayın’ ‘Türkiye üzerinden oynanan oyunlara: Seyirci kalmayın’ ‘Onlar, bizler diye kutuplaştırılıyoruz: Seyirci kalmayın’ Yukarıdaki sözleri bugün ne kadar kanıksadığımızın farkında mısınız? Bildiğiniz gibi bugün Cumhuriyetimiz büyük bir sınavdan geçiyor. Evlerden çıkıp meydanlarda çoğalmalıyız. Bir araya gelmeliyiz. Bize katılmayanların hâlâ büyük bir rehavet içinde olduklarını düşünüyorum. Eğer toplumun her kesimi için adalet, eşitlik, demokrasi istiyorsak, seyirci kalamayız. Sokağa çıkmak istemeyenler internet, sosyal medya yoluyla çokluğumuzu, kararlılığımızı göstermelidir, diye düşünüyorum. Çünkü para yitirilirse bir şey yitik demektir. Umut yitirilirse çok şey yitik demektir. Yürek yitirilirse her şey yitik demektir. Ben hayatımda en çok bir Cumhuriyet kızı olmakla övündüm. Hâlâ bu dünyayı insanların, ülkemizi ise Cumhuriyet kızlarının cennete çevirebileceklerine inanıyorum ve yeter ki seyirci kalamayalım diyorum. Beni Cumhuriyet ödülüne değer gördüğünüz için çok gururluyum. Bu benim hak ettiğime yürekten inandığım bir ödül. Çok teşekkür ederim. Yaşasın Çağdaş Yaşam’ın çağdaş Cumhuriyet kızları! Gülriz Sururi” ??? İşte umudunu, pırıltısını yitirmemiş bir yürekten gelen çağrı. Onlar sürdükçe güzel günler umudu da silinmeyecek. Gülriz Hanım ve Genco gibi sanatçıları olan toplumlar en umutsuz zamanlarda bile teslim olmaz, silkinirler. İkisine de teşekkür ediyor, ikisini de hak ettikleri ödülleri için kutluyorum. HABERLER Kılıçdaroğlu, İstanbul Şehir Tiyatroları yönetiminin sanatçılardan alınmasına tepki gösterdi Cumhuriyetin Çocukları Sevgili, Geçen hafta İstanbul’da küçük ama anlamlı bir tören vardı. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin, Çağdaş Yaşam Cumhuriyet Ödülleri’nin altıncısı iki tiyatro sanatçımız Gülriz Sururi ile Genco Erkal’a verildi. Kıbrıs’ta olduğum için törene gidemedim. Oysa ikisini de yıllardır hayranlıkla izlediğim ve yaşamımı zenginleştirdikleri için kendilerine minnettar olduğum bu iki dost sanatçıyı çoktan hak ettikleri Cumhuriyetin Çocukları Ödülleri’ni alırken izlemeyi çok isterdim. Onları yalnız sanatlarını sunarken değil, ödüllendirilirken de görmeliyiz. Aynı zamanda çok iyi bir yazar olan Gülriz Sururi’nin ödül töreninde yaptığı konuşmayı seninle paylaşıyorum. Söz Gülriz Hanım’ın: ??? “Gençlik yıllarımda demokrasinin hemen ülkemize yerleşeceğini sandığım o saf dönemlerimde, sosyal adaletin peşine düşmüştüm. Ancak solu gereği gibi anlayıp öğrenmeye fırsat kalmadan yanlış anlaşıldık, komünist diye damgalamaya çalıştılar. Oysa ben sadece ülkemde sosyal adalet isteyen masum bir genç oyuncuydum. Nereden bilirdim ‘Güzel Günler Göreceğiz Çocuklar’ türküleri söylediğimiz günleri arayacağımızı, o yetinmek istemediğimiz demokrasiyi, altmış yılda bir türlü ülkemizle anlaştırıp kaynaştıramayacağımızı. Yıllar süratle iyi ve kötü anılar biriktirerek geçti. Ben değiştim, geliştim, ülkem değişti, geliştiği ise nereden bakıldığına bağlıdır. Bu süreç içinde ülkemize bir türlü gerçek demokrasi yerleşmedi. Bugün ben o gençliğimde beğenmediğim demokrasiye çoktan razı iken, Cumhuriyetin bize tanıdığı hakları yeniden, yeniden kazanmak için mücadele vereceğimizi, nereden bilirdim? Bugün, türlü oyunlarla kırk yıldır elimizden alınmak istenen Cumhuriyetin, bize kazandırdığı çağdaş kimliğimizi korumak üzere, bir araya gelmek için uğraş veriyoruz. Biliyorum ki bir ülkede devamlı yanlış işler yapılıyorsa benim kendi doğrularımla yaşamam zorlaşır. Buna ‘Değişiklik çağdışı’ ÖZLEM GÜVEMLİ CHP’Lİ BELEDİYELER BASKI ALTINDA Kendisinden önce konuşan Maltepe Belediye Başkanı Mustafa Zengin’in sözlerine atıfta bulunan Kılıçdaroğlu şunları söyledi: “Başkan kendisi de söyledi ‘Halka hizmet etmek istiyorum, yeşil alan açmak istiyorum, öğrenci yurdu yapmak istiyorum ama anakent belediyesi engel oluyor’ diyor. İstedikleri kadar engel olsunlar. Zorlukları biliyoruz. Parasını keserler, yer vermezler. Onlar engelledikçe bizim hizmetlerimiz, kararlılığımız artıyor.” CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Şehir Tiyatroları yönetiminin sanatçılardan alınıp belediye bürokratlarına devredilmesini öngören yönetmelik değişikliğine tepki gösterdi. Değişikliği “çağdışı” olarak niteleyen Kılıçdaroğlu “Sanatçıya müdahale edilir mi? Sen yönetmen misin, sen kimsin arkadaş? Sanattan ne anlarsın sen? Bunu söyledim diye alınmasınlar. Ben de sanatçı değilim ama bu işten anlayan adamın verdiği karara saygı gösteririm” dedi. Kılıçdaroğlu dün Maltepe Belediyesi Ek Hizmet Binası açılışına ve Altayçeşme Spor Kompleksi temel atma törenine katıldı. Halka hitap eden Kılıçdaroğlu, Şehir Tiyatrolarına kısıtlama ve yasaklar getirilmesini eleştirerek “Bundan sonra oyunları biz belirleyeceğiz diyorlar. Tipik çağdışı anlayış. Sen resmi böyle değil şöyle yap, şiiri şöyle değil böyle yaz de nilir mi? Tiyatroda oyunu şöyle oynayacaksın denilir mi? Bunların ruhu müdahale etme üzerine kurulu. Her şeyi ben bilirim diyen adam dünyanın en cahil adamıdır” yorumunu yaptı. Başkanlara çağrı CHP’li belediye başkan larına seslenen Kılıçdaroğlu “Halkla daha iç içe olacağız, dertleri ile ilgileneceğiz, bu da bizim görevimiz” dedi. Belediye başkanlarının karşılaştığı engellerin halk desteği varsa hiçbir önemi olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Burası Maltepe’nin ortası, rantı yüksek bir yer. Belediye başkanı burayı gençler spor yapsın diye hizmete açıyor. İşte sosyal demokrat belediyecilik budur.” Maltepelilerin “Halkçı Kemal”, “Başbakan Kemal” sloganlarına Kılıçdaroğlu “Haklarınızı, bize oy veremeyenlerin de hakkını savunmak CHP’nin temel görevi” diye karşılık verdi. CHP BAŞVURUYOR 4+4+4 AYM’ye gidiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, eğitimi kesintili hale getiren 4+4+4 yasası için Anayasa Mahkemesi’ne çifte başvuru yapmaya hazırlanıyor. CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, önümüzdeki hafta “şekil” açısından başvuruda bulunacaklarını, daha sonra da “esas” hakkında başvuruda bulunarak iptal davası açacaklarını söyledi. Tarhan, “Yasama faaliyeti şekil şartlarını tamamlamadı. Önerinin komisyonda görüşülme biçimi sakat” dedi. 4+4+4 önerisi TBMM Milli Eğitim Komisyonu’ndan “AKP baskınıyla” geçirilirken salonda bulunan CHP’li milletvekilleri tartaklandı ve söz hakkı verilmedi. CHP grup başkanvekilleri Akif Hamzaçebi ve Muharrem İnce, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e bir dilekçeyle başvurarak anayasa ve içtüzük ihlali yapıldığını bildirdi. Grup başkanvekilleri “Teklifin komisyon çalışmaları tamamlanmamıştır. İlgili hükümlerin gereği yerine getirilmeden teklif kabul edilmiş sayılamaz. Bu durumda komisyon raporu oluşturulamayacağından teklif Genel Kurul’da görüşülemez” dediler ancak Çiçek bu itirazı dikkate almadı ve öneri Genel Kurul’dan geçirildi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e “yasayı iade edin” çağrısı yaptı. Anayasaya göre, şekil açısından başvuruların 10 gün içinde yapılması gerekiyor. Anayasa Mahkemesi’nin şekil bozukluğuna dayalı iptal davalarını öncelikle inceleyip karara bağlaması gerekiyor. CHP, öncelikle “şekil” açısından başvuruda bulunacak. ERDOĞAN VE KILIÇDAROĞLU ‘KUTLU DOĞUM’DA BULUŞTU Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından “Kutlu Doğum Haftası” dolayısıyla düzenlenen gece Bakırköy’deki Sinan Erdem Kapalı Spor Salonu’nda gerçekleştirildi. Geceye Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in yanı sıra bazı bakan ve milletvekilleri katıldı. Salona eşi Emine Erdoğan’la giren Başbakan Erdoğan, salonu selamladıktan sonra kendisinden önce gelen Kılıçdaroğlu ile tokalaştı. 28 Şubat operasyonu nedeniyle atışan iki lider arasında esen soğuk rüzgârlar gecede de kendisini hissettirdi. Buz hokeyi ile açılış Görmez’in aralarında oturduğu iki liKadıköy Müftülüğü’nün “Kutlu derin gece boyunDoğum Haftası” etkinlikleri, İl ca yüz yüze gelmeMüftüsü Rahmi Yaran’ın da katımek için çaba göslımıyla kurdele kesimi ve buz hoterdikleri dikkatlerkeyi gösterisiyle başladı. (AA) den kaçmadı. B DP EŞB AŞK ANI DEM İ R TAŞ: Fethullah Gülen’i sorgulayacak bir savcı var mı? DİYARBAKIR (Cumhuriyet) BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 28 Şubat soruşturmasını değerlendirirken, darbeyi destekleyen, ortamını yaratanların, gerçekleşmesi için her türlü entrikayı çevirenlerin sorgulanması gerektiğini söyledi. Demirtaş, “Ama ben merak ediyorum mesela Fethullah Gülen’i Türkiye’de sorgulayabilecek bir savcı var mı? Kendisi darbeyi desteklemiş, övmüş, oluşması için zemin hazırlamıştır. Yoksa bir gazeteciye dokunmak kolay. 100 tane gazeteci var, 50 tane daha içeri atarlar 150 olur” dedi. Diyarbakır’da İHD ve kayıp yakınları tarafından 1990’lı yıllarda faili meçhul cinayetlerle öldürülenlerin akıbetlerinin araştırılması ve faillerinin yargı önüne çıkarılması amacıyla “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” sloganıyla düzenlenen oturma eyleminin bu hafta 165’incisi düzenlendi. Eyleme katılan Demirtaş, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Demirtaş, “Yapılan soruşturma ve yürütülen davalarda darbeyle yüzleşmek ve darbenin bütün kurumlarını, zihniyetini ortadan kaldırmak gibi kapsamlı bir yaklaşım yok. Birkaç kişiyi sorgulayarak darbeyle ‘hesaplaştık’ deniyor. MGK, özel yetkili mahkemeler darbenin ürünüdür. Bütün bu kurumlar, kuruluşlar tıkır tıkır işliyor mu? İşliyor. Dolayısıyla kimse ‘Biz darbeyle yüzleştik, darbeyle hesaplaştık’ demesin. Bazı darbeciler veya darbe girişimcileriyle hesaplaşılıyor olabilir. Bu da olumlu bir adımdır” dedi. ARINÇ’TAN GÖNDERME ‘Hesapsız kalmasın’ ‘Şapkayı alıp kaçma devri bitti’ Haber Merkezi Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 28 Şubat soruşturmasını da değerlendirdiği konuşmasında “Eskiden birileri kaşlarını çattığı zaman, hafif böyle güçlü bir öksürmeyle ‘ben buradayım’ deyince, şapkasını alıp kaçanların devri bitti. Bak 10 seneden beri topla tüfekle yıkılmayan bir AKP var” dedi. İnegöl’de katıldığı temel atma töreninde konuşan Arınç, AKP Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin’in İnegöl’ün il olmasıyla ilgili ilçe halkının taleplerini dile getirdiği konuşmasına tepki göstererek, “Yalnız kalınca hesabını sorarız, kendisine. Tam bam teline bastı adam” dedi. Arınç, Türkiye’nin, büyük bir değişim içinde olduğunu belirterek şunları söyledi: “Millete tepeden bakan, onun inancına hakaret eden, ‘benim istediğim gibi konuşacaksın, yazacaksın’ diyen, ayrımcılık yapan zihniyet geçmişte kaldı. ‘Bu hükümetler iş yapmaz, işin en iyisini ben yaparım’ diyen arada sırada silahına davranıp, topunu tankını Meclis kapısına dayayıp ‘darbe yaptım’ diyenler geçmişte kaldı. ” dedi. CUMARTESİ ANNELERİ’NİN 368. EYLEMİ Kaybedilen oğlunu 31 yıldır arıyor İstanbul Haber Servisi “Cumartesi Anneleri” adıyla anılan kayıp yakınları Galatasaray Meydanı’nda 368. kez bir araya gelerek oturma eylemi yaptı. Cumartesi Anneleri dünkü eylemleri de 12 Nisan 1981’de gözaltına alınarak kaybedilen Nurettin Yedigöl’ün akıbetini sordu. Yedigöl’ün kardeşi Muzaffer Yedigöl ise annesi Zeycan Yedigöl’ün şu mektubunu okudu: “85 yaşındayım. 31 yıldır, 12 Eylül işkencehanelerinde kaybedilen oğlumu arıyorum. 31 yıldır oğlumun sesiyle uyanıyorum.” Yedigöl’ün gözaltında işkence gördüğüne tanıklık eden Ümit Efe, Yedigöl’e kafasına çivi çakılıp elektrik vermek gibi çok ağır işkenceler yapıldığını anlattı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle