18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 MART 2012 CUMA 6 HABERLER Savcı soruşturmanın genişletilmesini istemedi ve mütaalasını verdi Balyoz savcısı 20 yıl istedi HATİCE TUNCER Hasdal Cezaevi’nde tutuklu 51 muvazzaf askerin isyanı Balyoz davasında iddia makamı, aralarında emekli orgeneraller Çetin Doğan, İbrahim Fırtına, emekli Oramiral Özden Örnek’in de bulunduğu 250’si tutuklu, 365 sanık asker hakkında 1522 yıl arasında hapis cezası istedi. İddia makamının mütalaasını açıklayan savcı Savaş Kırbaş, 250’si tutuklu 365 sanığın “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmeye eksik teşebbüs etmek suçunu” işlediklerinin anlaşıldığını kaydederek tüm sanıkların eski TCK’nin 147. maddesine göre 15 ila 20 yıl hapis cezasına çarptırılmasını istedi. Sanık subaylar hüküm giyerse eski infaz yasasına göre 5.57.5 yıl arasında hapis yatacak. 88. duruşmanın dün sabahki bölümünde tutuklu sanık Jandarma Kriminal Albay Abdurrahman Başbuğ, mahkemenin TÜBİTAK’a iki ayrı bilirkişi heyeti görevlendirmesi yaptırdığını anlatarak “TÜBİTAK görevlilerince hazırlanan her iki rapor da birçok hata ve kendi aralarında dahi birçok çelişki barındırmaktadır” dedi. Başbuğ, dijital kayıtlarda kullanılan “Microsoft Office 2007” (Office 12) programının TSK’de günümüzde dahi kullanılmadığının tanık ifadeleriyle de anlaşıldığına dikkat çekti. Başbuğ, adli emanette bulunan 19 CD’nin imajının tarafların huzurunda yeniden alınmasını, TÜBİTAK raporlarını hazırlayanların mahkemeye çağrılmasını talep etti. Başbuğ, Microsoft Office programlarından anlayan bir bilirkişinin mahkemeye getirilmesini talep etti. BÜTÜN RAPORLARA GÖRE SAHTECİLİK VAR E mekli Orgeneral Çetin Doğan’ın avukatları, ABD’de hukuk firmaları ve hükümet kuruluşlarına adli bilişim dalında danışmanlık hizmeti veren Arsenal Danışmanlık Şirketi’ne, Gölcük’teki Donanma Komutanlığı’nda bulunan ve sanıkların tutuklanmalarına dayanak gösterilen 5 No’lu harddiskteki dijital kayıtlara ilişkin bir rapor hazırlattı. Raporda “Samsung Sabit Disk’te, adli imajının alındığı 9 Şubat 2012 tarihinden önce en az bir sefer oynama yapıldığı sonucuna varmıştır. Spesifik olarak, Arsenal, tarihi geriye çekilmiş en az 120 dosya ve klasörün Samsung Sabit Disk’e kopyalandığını saptamıştır... Arsenal, Samsung Sabit Disk içindeki tüm verilerin orijinalliği hakkında ciddi bir endişe taşımaktadır.” Tutuklu sanık Albay Aydın Sezenoğlu’nun avukatı tarafından adli bilirkişi Tevfik Koray Peksayar’a hazırlatılan raporda “Bu CD imajlarının delil olarak kullanılmalarının sakıncalı olduğu kanaatindeyim” ifadeleri yer aldı. “Tutuklu Balyoz davası sanıkları” imzasıyla yapılan yazılı basın açıklamasında ise ODTÜ’lü akademisyenlerden oluşan bilirkişi heyetine hazırlatılan raporda “Dava konusu Microsoft Word dosyalarının büyük bir çoğunluğunda sahteciliğe işaret eden dijital bir izin varlığı ortaya çıkarılmıştır” denildi. ‘Sahte planda 1500’ü aşkın hata yapılmış’ İstanbul Haber Servisi Hava Orgeneral Bilgin Balanlı’nın da aralarında bulunduğu, Hasdal Cezaevi’nde tutuklu 51 muvazzaf asker, “Bizler, bir hukuk garabeti iddianameyle kendi ülkemizde aylardır esir olarak tutuluyoruz. Dünya hukuk tarihine kara bir leke olarak geçecek şekilde haksız ve hukuksuz olarak yargılanıyoruz” değerlendirmesini yaptı. Hasdal tutuklusu 51 askerin imzaladığı ve basınla paylaştıkları 25 Mart 2012 tarihli mektupta, Balyoz davasının dayandırıldığı plan semineriyle seminerde provası yapıldığı ileri sürülen Balyoz Güvenlik Harekât Planı’nın birbirinden ayrılması gerektiği vurgulanıyor: “Plan seminerinde 1. Ordu’nun hasım ülkeye yönelik harekât planı, olabilecek en kötü duruma göre tartışılmıştır. İki buçuk gün süren seminer süresince katılımcıların yaptığı tüm sunumlar ve konuşmalar komutanın emriyle kaydedilmiş, CD ve kaset olarak karargâhta saklanmıştır. Bugün seminere katılan 162 kişiden yalnızca 51’i sanık. Yargılananlardan 314’ü ise seminere katılmadı. Seminerde iddia edildiği gibi darbe planı denenseydi, diğer katılımcıların da iddianamede yer alması gerekirdi.” 1. Ordu’dan sızdırılan seminer kayıtlarının kötü niyetli gruplarca bilgisayar ortamında kurgulanıp üretildiği savunularak dava delili olarak gösterilen materyallerin tamamının imzasız ve dijital olduğu vurgulanıyor. Seminerde hiçbir şekilde “Balyoz” adının geçmediği dile getirilerek “Birileri 2008 yılı sonrasında, seminer kayıtlarından istifade ederek sahte planlar düzenlemiş, üst veri bilgilerini tasfiye etmek istediği subayların adına düzenlemiştir. Bu planların 2007’de piyasaya sürülen bilgisayar programlarıyla oluşturulduğu bilirkişi raporlarıyla teyit edilmiştir” deniliyor. Cami bombalanması için 2003 yılında yapıldığı belirtilen keşif raporlarında adı geçen cadde ve sokak isimlerinin, belediye tarafından 2006 yılında verildiğine dikkat çekiliyor. Aksaz’da gizli toplantıda oldukları söylenen amirallerin, o tarihte yabancı bir limanda oldukları, “gözaltına alınacak personel listesinde” adı olan üniversite öğrencilerinin, o tarihte henüz ortaöğretim çağında oldukları anlatılıyor: “Sözde planlarda ve yazışmalarda 1500’ün üzerinde hata yapılmış. Tüm bunlara gözlerinizi, kulaklarınızı kapamak, komplocu hain insanların oyununa gelmek olacak. Aydınlar, bilim insanları, siyasetçiler, adaleti sağlamakla görevli kurumlar, başlarını kuma gömme hakkına sahip değildir. Anlattıklarımızın gerçeğin ifadesi olduğu biliniyor, susuluyor veya göz yumuluyorsa, kamuoyunu doğru aydınlatma sorumluluğu yerine getirilmiyor demektir. Yazdıklarımıza katılmayan varsa da gerçeği araştırmalıdır.” MEKTUBA İMZA ATANLAR Orgeneral Bilgin Balanlı, Korgeneral Yurdaer Olcan, Koramiral A. Can Erenoğlu, Korgeneral Rıdvan Ulugüler, Koramiral Deniz Cora, Korgeneral Korcan Pulatsü, Korgeneral Ziya Güler, Tümgeneral Nedim Güngör Kurubaş, Tuğgeneral M. Erhan Pamuk, Albay H. Nejat Akgüner, Tuğamiral Şafak Yürekli, Tümgeneral Beyazıt Karataş, Tuğgneral Gökhan Gökay, Tümgeneral Yalçın Ergül, Tuğamiral Levent Görgeç, Tümamiral Turgal Erdağ, Tuğamiral A. Sadi Ünal, Albay Cengiz Köylü, Kurmay Albay Hanifi Yıldırım, Tümgeneral Ahmet Yavuz, Korgeneral Turgut Atman, Kurmay Albay Murat Saka, Tümgeneral İsmail Taş, Kurmay Albay Ümit Metin, Kurmay Yüzbaşı Nedim Ulusan, Tuğgeneral Kubilay Baloğlu, Kurmay Albay Erhan Kubat, Tuğamiral Osman Kavalar, Tümamiral Fikret Güneş, Tümgeneral Gürbüz Kaya, Tümamiral Sinan Ertuğrul, Tümgeneral Bülent Kocababuç, Hakim Albay Bülent Günçal, Kurmay Albay Murat Özçelik, Hâkim Albay Ahmet Erdem, Kurmay Albay Ender Güngir, Tümamiral Mücahit Şişlioğlu, Kurmay Albay Kadri Sonay Akpolat, Kurmay Albay Ahmet Tuncer, Tuğgeneral Mehmet Erdem, Tümgeneral Hasan Fehmi Canan, Kurmay Albay Murat Ataç, Kurmay Albay Aziz Yılmaz, Kurmay Albay Fatih Altun, Kurmay Albay Nihat Altunbulak, Kurmay Albay Koray Eryaşa, Kurmay Albay Ahmet Hacıoğlu, Kurmay Albay Mehmet Erkorkmaz, Kurmay Albay Koray Eryaşa, Kurmay Albay Taylan Çakır, Kurmay Albay Murat Tulga ve Albay Dora Sungunay. İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN Çetin Doğan salondan çıktı Öğleden sonraki bölümde ise başkan Ömer Diken iddia makamına “soruşturmanın genişletilmesi taleplerinin” olup olmadığını sordu. Savcı Kırbaş, taleplerinin olmadığını, esas hakkında mütalaanın hazırlandığını belirtti. Kırbaş, 920 sayfalık mütalaayı 30 CD ek ile sunduklarını ifade etti. Mütalaa okunurken Çetin Doğan salondan çıktı. Savcılar Savaş Kırbaş ve Hüseyin Kaplan tarafından okunan mütaalada “darbe suçu icra edilemediği yorumunun kabul edilemeyeceği” belirtilerek “tanklar, toplar sokağa çıktıktan” sonra yargılamanın yapılamayacağı kaydedildi. Balyoz planının icraya geçtiğinin en büyük delilinin Balyoz Planı’nın kendisi olduğu savunulan mütalaada, “iddianamede yer alan darbe planının 5 aşamasının, zaten icraya geçtiğinin delili olduğu” öne sürüldü. İddia makamı “Suçun askeri hiyerarşi içinde değil, 1. Ordu Komutanlığı’nca seçilmiş kişilerin hiyerarşisi içerisinde işlendiğini” kaydetti. Mütalaada, seminer ses kayıtlarına ve bazı belgelere ilişkin “1971 ve 1980 askeri darbelerinden, ilham alındığını göstermektedir” değerlendirmesi yapıldı. Mütalaada, askeri savcılıkların hazırlattığı bilirkişi raporlarının “tarafsızlıkları konusunda tereddüt oluştuğu” değerlendirmesi yapılarak TÜBİTAK uzmanlarının hazırladığı raporların esas alındığı vurgulandı. Savcılar aralarında emekli orgeneraller İlker Başbuğ ve Yaşar Büyükanıt’ın da bulunduğu 31 tanığın ifadelerine ilişkin özetle “Tanıkların büyük çoğunluğunun sorulan sorulara kurumsal arkadaşlık ve halen aynı sistemin içinde bulunmanın verdiği etki sonucu kanaatlerini ve görgülerini özgürce dile getiremedikleri, dosyadaki bilgi ve delillere çok da fazla katkı sağlamadıkları” değerlendirmesinde bulundu. [email protected] ‘Başbuğ’u ‘Yeni tanığa anlayamadık’ gerek yok’ Mütalaada, İlker Başbuğ’un ifadesinde sadece askerlerin anlayabileceği bir dil kullandığı, bu nedenle savcı ve mahkemenin ifadeyi anlamlandıramadığı dile getirildi. Mütalada emekli orgeneral Çetin Doğan’ın “Türkiye Cumhuriyeti Yürütme Organını Cebren Iskat veya Vazife Görmekten Men Etmek için oluşturulan yapılanmanın lideri olduğu”nu iddia edildi. Mütalaada Emekli Oramiral Özden Örnek’in Donanma Komutanı olduğu dönemde Suga Harekat Planı’nın mimarı olduğu savunularak “Balyoz sıkıyönetim komutanlığı isimli yapılanmanın önemli bir hücresi olarak faaliyet yürüttüğü” öne sürüldü. Emekli Orgeneral İbrahim Fırtına’nın da planın hayata geçirilmesi çin gereken kaos ortamını hazırlamak için Oraj hava Harekat Planı’nı yazdığı öne sürüldü. Balyoz davasına bakan mahkeme heyeti eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ve eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’ın da aralarında bulunduğu “tanık” dinletme taleplerini, “dosyaya bir yenilik katmayacağı gerekçesiyle” reddetti. Mahkeme, “soruşturmanın genişletilmesi, bilirkişi tayin edilerek duruşmada dinlenilmesi” taleplerini de reddetti. Mahkeme, “Sanıklara ve avukatlarına delillerin değerlendirilmesi ve iddia makamının esas hakkındaki mütalaasına karşı savunmalarını hazırlamaları için süre verilmesini” kararlaştırdı. Dava 5 Nisan 2012 tarihine ertelendi. Duruşma ertelendiğinde izleyecilere seslenen emekli Orgeneral Çetin Doğan, “Bugüne kadar söylediğimizin hiçbiri dikkate alınmamış. Davayı kotaranlar ses kasetlerini zaten 2003 yılında Başbakan’a vermiş.” BALYOZ SANIĞINDAN DENİZ KUVVETLERİ KOMUTANI BİLGEL’E ÇAĞRI ‘Bilirkişi raporunu resmi siteden yayınla’ BARKIN ŞIK İnternet Andıcı davasında eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ’un yakını fenalık geçirdi Sanıkların savunmaları tamamlandı İstanbul Haber Servisi “İrtica ile Mücadele Eylem Planı” davasıyla birleştirilen “İnternet Andıcı” davasında tutuklu yargılanan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un aile dostu Tamer Tunca’nın fenalaşması üzerine duruşmaya bir süre ara verildi. Duruşmada, dava kapsamında yargılanan sanıkların savunmaları tamamlandı. Davanın 59. duruşmasında tutuksuz sanıklardan Yarbay Altunay Şahin, savunmasında, “Ergenekon terör örgütü”nün Deniz Kuvvetleri içerisinde etkisini arttırması için faaliyet yürüttükleri iddiasını reddetti. Şahin’in savunmasını bitirmesinin ardından dava kapsamında yargılanan sanıkların savunmaları da tamamlanmış oldu. Başbuğ’un gözleri doldu Duruşmada Şahin’in daha önce alınan ifadeleri okunurken izleyiciler arasında bulunan İlker Başbuğ’un aile dostu Tamer Tunca fenalık geçirdi. Bunun üzerine mahkeme heyeti duruşmaya ara verirken Tunca’ya duruşma salonunda izleyiciler arasında bulunan bir doktor ilk müdahaleyi yaptı. Kendine gelen Tunca yerde yatarken, “Paşa çıkacak. Bir Genelkurmay başkanına bu yapılır mı? Bu mahkemeler özür dileyecekler. Utansınlar, ayıp” dedi. İlker Başbuğ, eşi Sevim Başbuğ’a rahatsızlanan Tunca’nın durumunu sordu. Eşi Sevim Başbuğ da “Tansiyonu düşmüş. Tamer iyi merak etme” dedi. Bu sırada İlker Başbuğ’un duygulandığı ve gözlerinin dolduğu görüldü. Öğleden sonraki bölümde mahkeme heyeti sanıklara söz verdi. Emekli Albay Dursun Çiçek, Başbuğ’un yargılanmasına ilişkin “Devletin genelkurmay başkanını terör örgütü yöneticisi olarak gösteremezsiniz. Ülkenin çivisi çıkar o zaman. ‘Kağıt parçası’ dedi diye yargılamak hukuksuzluk” dedi. Çiçek, andıca paraf atan komutanların 810 aydır tutuklu olduğunu ifade ederek “Bunların günahı ne. Lütfen bunları bırakın. Biz burada nöbet tutmaya devam edeceğiz” diye konuştu. ANKARA Balyoz Davası sanığı Deniz Kurmay Albay Murat Saka, Cumhuriyet’e yazdığı bir mektupla, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Murat Bilgel’e çağrıda bulundu. Saka, “Donanma Komutanlığı Askeri Savcılığı tarafından hazırlatılan ‘Bilirkişi Raporu’ adli makama gönderilerek hukuki gereklilik yerine getirilmiştir. Ancak masum olan personeline karşı komutanımızın vicdani sorumluluğu devam etmektedir. Komutanımız, sadece bilirkişi raporunu resmi internet sitesi üzerinden paylaşarak dahi, insanların doğru anlamalarına yardımcı olabilecektir. Komutanımızın etik gerekliliği yerine getireceğine ilişkin ümidimizi muhafaza ediyoruz” dedi. Albay Saka’nın, Komutanlığı’nın internet sitesinde yayımlanmasını istediği Tuğamiral Sinan Azmi Tosun başkanlığındaki, 5 kişilik heyet tarafından hazırlanan rapordaki önemli satırbaşları şöyle: Donanma Komutanlığı’nda ortaya çıkan 5 numaralı harddiskte mevcut dosyaların tamamının 28 Temmuz 2009’dan sonraki bir tarihte ve sistem tarih/saati değiştirilmiş başka bir bilgisayardan aktarılarak kaydedildiği kanaatine varılmış ancak mevcut verilerden hangi bilgisayarda oluşturulduğuna dair bir sonuca ulaşılamamıştır. Dz.P.Kd.Bnb. Levent Gülmen ve İda.Kd.Bçvş. Cem Kaya piyade ve idari sınıflarında görülmesine rağmen, 2003 yılında istihbarat sınıfında yer aldıkları ve belirtilen piyade ve idari sınıflarına 2007 yılı içerisinde geçirildikleri tespit edilmiştir. EKÇ’deki “Operasyonel Faaliyetleri Yürütecek Personel Listesi” başlıklı listede (E) işçi Tanju Veli Aydın’ın görev yeri “Donanma Komutanlığı” olarak belirtilmiştir. O dönem görev yaptığı yer “Gölcük Tersanesi K.lığı”dır. EKJ’deki listede “Tls.Kd.Üçvş.Engin Çetin” isimli personelin birliği “Karadeniz Bölge K.lığı” olarak belirtilmiştir. Personelin o dönem görev yaptığı birliğin ismi “TCG Finike K.lığı/Erdek”tir. EKM’deki listede “Dz.Kur.Kd.Alb.Zahit Oğurlu” isimli personelin birliği “NAVSOUTH” olarak belirtilmiştir. Anılan personelin o dönem görev yaptığı birliğin ismi, “CINCSOUTH STRIKFORSOUTH PL.VE PREN.Ş.MD./Napoli”dir. EKN’deki listede ismi yer alan “Tuğa.Burhan DURCAN” isimli personel 05 Temmuz 2000 tarihinde vefat etmiş personeldir. EKN’deki listede ismi yer alan “Tuğa.Nevzat Hilmi Sertel” isimli personel 03 Kasım 1998 tarihinde vefat etmiş personeldir. EKN’deki listede ismi yer alan “Albay Fahri Ekşioğlu” şeklinde isim mevcuttur. Dz.K.K.lığı’ndan emekli böyle bir personel bulunmamaktadır. 02 Ocak 2003 tarihli bir toplantı tutanağı imza blokunda Dz.Kur.Kd.Bnb. Barbaros Büyüksağnak ismi yer almakta olup anılan personel 04 Kasım 2002 – 31 Ağustos 2003 tarihleri arasında “Euromarfor Gözlemci Subayı” olarak İtalya’da bulunmakta olduğundan toplantıya iştirak etmiş olması mümkün değildir. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle