18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 MART 2012 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 çözecek iki ad var bana göre: Hilmi Özkök ve Aytaç Yalman... Nedense iki önemli komutan, bu davayla ilgili olarak tanıklık yapmak için mahkemeye çağrılmadı. İki komutan çağrılmasalar bile istedikleri zaman tanıklık için mahkemeye başvuruda bulunamazlar mı? ??? Deniz Kurmay Albay Murat Saka “TSK’nin geçmişte düşmüş olduğu hataların cezasını, bugün o kurumun mensuplarına, ama suçu olmayan insanlara ödetmeye çalışmak, insanlığın kabul edemeyeceği hatalardır” dedikten sonra şöyle yazıyor mektubunda: “Bizler masum olduğumuzu yargı sürecinde ortaya koyduk. Emekli komutanlarımız Hilmi Özkök ve Aytaç Yalman’ın kendi iradeleriyle mahkemeye gelmelerini ümit ediyoruz. Bizim önceliğimiz, kamuoyunda yanlış algının düzeltilmesi; ayrıca, toplumumuzda etik değerlerin yüceltilmesidir. Bu kapsamda en önemlisi ise insan özgürlüğünün güvencesi olan adalet ilkesinin gerektiği gibi uygulanabilirliğinin sağlanmasıdır. Bizler bu konuda sesimizi duyuramıyoruz... Bir başka konu da bizleri, gerçekleri bilmeden haber ve yazı yazan gazeteciler... Mektubumda tüm bilgiler ve bilirkişi raporları var... Yapılan hatalar insanların zarar görmesine ve kul hakkı yenmesine neden olacaksa, bunun sonuçları gazetecileri mutlu edecek mi?” Balyoz davasında tutuklu emekli ve muvazzaf amiral, general ve kurmay albaylar var... Elbet tutuksuz yargılananlar da! ??? Türk Silahlı Kuvvetleri’nde geçmişin hatalarının suçu başkalarına ödetilir mi? Bunu ben söylemiyorum, tutuklu Deniz Kurmay Albay Murat Saka söylüyor... Başta Ergenekon ve Balyoz davaları olmak üzere diğerlerinde de elmalarla armutlar aynı torbaya konuldu. Elbet askeri darbelere olduğu gibi, sivil baskıcı rejimlere de karşıyız. Önceki gün Ankara’da demokratik haklarını kullananlara karşı şiddet, kuşatma ve engellemenin adı olsa olsa ne olur? Sivil faşizm! ‘Erdoğan’ın Türkiyesi: Daha zalim bir yönetim’ Dış Haberler Servisi İngiltere’de yayımlanan Financial Times gazetesi, “Erdoğan’ın Türkiye’si: Daha zalim bir yönetim” başlıklı makalesinde, AKP hükümetinin giderek daha otoriterleştiği yorumunu yaptı. Yazıda, Erdoğan’ın portrelerinin, neredeyse Cumhuriyetin kurucusu Atatürk’ünkiler kadar yaygın olduğu belirtildi. David Gardner ve Daniel Dombey imzalı, AKP iktidarının 10 yılını değerlendiren tam sayfa yazıda, medya üzerindeki baskıların, siyasi rakiplerin yargılandığı davalardaki usulsüzlüklerin ve sorunlu mevzuatın, yönetimin giderek daha da otoriterleştiğinin işareti olduğu, Türkiye’de İran ve Çin’dekilerin toplamından fazla gazetecinin hapiste bulunduğu vurgulandı. Akademisyen Büşra Ersanlı ile yayıncı Ragıp Zarakolu’nun tutukluluklarına ve “siyasetle yüklü bir başka dava” diye nitelediği Ergenekon davasına değinen gazete, yargının yalnızca AKP’nin değil, Gülen hareketinin muhaliflerini de bastırmanın bir aracı olarak kullanıldığına inananlar olduğunu belirtti. Gazeteye göre, “Gülen müttefiki olduğu düşünülen savcıların Başbakan’ın istihbaratın başına getirdiği Hakan Fidan hakkında soruşturma başlatmaya çalışması” AKP’ye hukukun siyasi amaçlar için kullanılmasının iki tarafı keskin bir kılıç olduğunu gösterdi. Erdoğan liderliğindeki 10 yılda Türkiye’nin bölgesel bir güç olarak ortaya çıktığı, ekonominin neredeyse Çin ile aynı hızda büyüdüğü ve elde edilen refahın, sağlık hizmetleri, okullar ve yollar ile yayıldığını belirten Financial Times, kudretli generalleri bastıran hükümetin, rakipleri azaldıkça, hoşgörüsünün de azaldığına dikkat çekti. Sahte Plan ve İki Komutan... Hadımköy Askeri Cezaevi’nde Balyoz davasından tutuklu bulunan Deniz Kurmay Albay Murat Saka’nın gönderdiği mektuptan söz edeceğim bugün... Saka’nın altı sayfalık mektubundan önemsediğim kimi bölümleri sizlerle paylaşacağım. Saka, mektubuna şöyle başlıyor: “Ben, sahte dijital word dokümanları yüzünden özgürlüğü kısıtlanmış yüzlerce masum subaydan birisiyim. Tutuklamalara dayanak teşkil ettirilen söz konusu dijital dokümanların içinde tarihleriyle uyuşmayan, çok sonraki dönemlere ait bilgiler mevcuttur.” Murat Saka, dijital bilgilerin sahte olduklarının somut olgularla kanıtlanmış olduğunu belgelerle ortaya koyuyor mektubunda. Çünkü bilirkişi raporları “sahteciliği” saptamış... Buna karşın çok sayıda subay Kurmay Albay Murat Saka gibi tutuklu olarak yargılanıyor. ??? Sanıklar ve avukatları bu sahtecilik kanıtlarını Silivri’de süren davada mahkeme heyetine sundu mu? Sundu! Mahkeme başkanı kanıtların değerlendirilmesinin tüm savunmalar alındıktan sonra yapılacağını söyledi mi? Söyledi! Savunmalar alınıp, kanıtların incelenmesine geçilmesi beklenirken ne oldu? Mahkeme heyeti savcının mütalaasını istedi! Ve dün savcılar 920 sayfalık esas hakkındaki mütalaayı verdiler. Buradan çıkan sonuç şu: “Mahkeme kanıtların değerlendirilmesi aşamasını atladı. Başka bir incelemeye, araştırmaya, kanıta gerek duymadan doğrudan hükme gidiyor.” İddianamede darbe girişimini eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman’ın engellediği yazılmıştı. Kimi gazete haberlerinde, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök’ün önlediği yazılıyordu. Balyoz davasının düğümünü Eğitim Reformu Girişimi’ne göre, AKP tasarısının hayata geçmesi durumunda çocuklar temel becerileri edinmeden meslek tercihi yapmak durumunda kalabilir 5 yaş çok erken İstanbul Haber Servisi Sabancı Üniversitesi bünyesinde kurulan Eğitim Reformu Girişimi (ERG), AKP’nin dini eğitim sistemine olanak sağlamak için hazırladığı 4+4+4 kademeli eğitim yasa tasarısının, 5 yaşında ilkokula başlanmasına neden olacağı, bunun da çocuğun ilköğretimde sunulan becerileri edinememe riskiyle karşılaşmasını getirebileceği uyarısını yaptı. ERG, dini eğitimin seçmeli dersler arasında yer almasının çocukların okul, aile veya akran baskısı altında kalmasına neden olacağına vurgu yaptı. Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi bünyesinde 2003 yılında “Herkes için kaliteli eğitim” hedefi ile kurulan ERG, 18 soruda “4+4+4 yasa teklifi”ni değerlendirdi. ERG, 4+4+4 kademeli eğitim tasarısına sorucevap şeklinde açıklık getirdi. Yasa ile ilgili tartışmaların bilimsel dayanaklardan beslenmesi ile hazırlanan sorular ve cevaplar özetle şöyle: ? Uygulanmakta olan “kesintisiz temel eğitim” ne demek? Kesintisiz temel eğitim, çocuklara en azından liseye başlayana kadar ortak bir öğretim programı ile eğitim sunulmasıdır. Bu sürede, aynı yaştaki çocuklar farklı program ve okul türlerine ayrılmaz. ABD, İngiltere, Fransa vb. ülkelerde ilkokul ve ortaokul ayrımı vardır ama öğrenciler 16 yaşından önce eğitim programları arasında seçim yapmazlar. ? Yasa teklifi kademeler açısından ne yenilikler getiriyor? Yasa teklifi, kademeleri dörder yıllık düzenleyerek ve eğitime başlama yaşını geriye çekerek çocukların gelişim dönemleriyle uyumlu olmayan bir kademe sistemi yaratıyor. Çocukların işlemler dönemine geçmeden 5 yaşında ilkokula, soyut işlemler dönemine geçmeden 9 yaşında ortaokula ve 13 yaşında ortaöğretime (yani liseye) başlaması hedefleniyor. ? İlköğretimde temel becerilerin edinilmesine ayrılan süre değişecek mi? İlkokul 1. sınıf 5 yaş grubuna göre yeniden tasarlanır ve ilk yıl müfredatı bu yaş grubuna göre uyarlanırsa ilkokul eğitimi fiilen 4 yıldan az olacak. Çocukların ortaokulda seçmeli dersler almaya başlamadan önce temel becerileri edinmek için daha az zamanı olacak. Ortaokuldaysa temel eğitim ve farklı programlar arasında kurulacak denge belirsiz. ? Halen geçerli olan düzenlemede çocuklar ilköğretime kaç yaşında başlıyor? 6 yaşında; örneğin 2005 doğumlu çocuklar, 6 yaşında, yani 20112012’de ilköğretime başladılar. ? Yeni düzenleme çocukların kaç yaşında ilköğretime başlamasını öngörüyor? Bakanlık, yeni düzenlemeyle birlikte, çocukların 6072 ay aralığında, yani 5 yaşlarının içindeyken okula başlamalarını öngörüyor. ? Çocukların kaç yaşında ve hangi hazırlıkla okula başlaması gerekir? Çocuklar gelişimsel olarak ilköğretime hazır olduklarında başlamalı. Bunun için okula başlamadan en az bir yıl okulöncesi eğitim önemli. 177 ülkede çocuklar okula 6 ya da 7 yaşında başlıyor. ? Çocukların okula 5 yaşında başlaması ne sonuç doğurur? Anaokuluna ya da anasınıfına gitmeden ilköğretime başlayacak olan çocuklar, yeterli bilişsel, duygusal, sosyal ve fiziksel gelişimi sağlayamadan ilköğretimde sunulan becerileri edinememe riskiyle karşılaşabilirler. ? Din derslerinin seçmeli dersler arasında olması ya din eğitimi ağırlık bir program olması çocukları nasıl etkiler? Bunlar çocukları okul, aile veya akran baskısına maruz bırakabilir ve çocuklar arasında ayrımcılığa yol açabilir. ? Türkiye’de 5 yaşındaki çocukların yüzde 6570’i okulöncesi eğitime gidiyor. Zorunluluk gerekli mi? Okulöncesi eğitim, en çok, yoksul ve daha az eğitimli ailelerin çocukları için yararlı. ? Dünyada okulöncesi eğitimi zorunlu kılan ülkeler var mıdır? Avrupa’da Polonya, Lüksemburg, Macaristan, Letonya, Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi ve Bulgaristan’da okulöncesi eğitim zorunlu. AKPMHP İTTİFAKINA BDP’DEN DE SÜRPRİZ DESTEK GELDİ 4+4+4 tasarısının görüşmeleri sırasında TBMM Genel Kurulu’nda zaman zaman sert tartışmalar yaşayan MHP ve AKP’liler, söz konusu dini eğitim olunca tereddütsüz şekilde birlikte hareket etti. (Fotoğraf: AA / EVRİM AYDIN) Kuran ve peygamberin hayatı da yasaya girdi dört yıl süreli, zorunlu ve ANKARA (Cumhuriyet BDP’NİN ANADİLİ ÖNERİSİNE RET farklı programlar arasınBürosu) Temel eğitimin da tercihe imkân veren or“dinselleştirilmesi” yoluBDP’nin anadilinde eğitimi düzenleyen önergesinin taokullar ile imamhatip nu açan “4+4+4” düzenle görüşmelerinde konuşan BDP’li Sırrı Süreyya Önder, ortaokullarından oluşur” mesi üzerinde AKP ve konuşmasının başında Latince bir şiir okumaya başMHP’nin ortak önergesi ve ladı. Milletvekilleri Önder’in hangi dilde konuştuğunu hükmü eklendi. Bu düzenanlayamadı. Önder, “100 binlerce Kürt çocuğu ve lemeyle “Hz. peygamberiBDP’nin “oy desteğiyle”, miz” ifadesi ilk kez bir yasa ortaokul ve liselerde “Ku Arap çocuğunun ilkokula gittikleri ilk gün karşılaştıkları şey sizin bundan anladığınız şeydir” diye konuşhükmü olarak yer aldı. Seçranıkerim” ve “Hz. peytu. Önder, anadilinde eğitimi engellemenin Allah’ın meli “Kuranıkerim” dersi gamberimizin hayatı” verdiğini gasp etmek olduğunu kaydetti. Yapılan oyalacak kız öğrencilerin dersadıyla seçmeli ders okutullamada BDP’nin önergesi reddedilirken CHP’li Salih lerde türban takması bütün ması ve “imam hatip ortaFırat BDP’nin önerisine kabul oyu oy verdi. okullarda türbanının önüokullarının” yolu açıldı. nün açılmasını sağlayacak. Yapılan değişiklik, kızların maddeye “kabul” oyu kullandı. 9 yaşından itibaren “türbanla” okuKabul edilen düzenlemeyle ortauran’ı kullanıyorlar’ la gitmelerine de “vize” vermiş oldu. okul ve liselerde “Kuranıkerim” ve TBMM Genel Kurulu’nda görü “peygamberin hayatı” dersleri isCHP’li Muharrem İnce, yaşanan şülen “4+4+4”le ilgili dün Meclis’te teğe bağlı olarak okutulacak. Ortaokul tartışmayı kendisine yakıştıramadığını ilginç bir ittifak yaşandı. MHP’nin or ve liselerde okutulacak diğer seçmeli belirterek “Zaten bu dersleri, bu detaokul ve liselere seçmeli “Kuranı dersler ile imam hatip ortaokulları ve ğişikliği yapmadan da okutmak kerim” ve “Hz. peygambemizin diğer ortaokullar için oluşturulacak mümkün. Oy almak için Kuranıhayatı” dersi konulmasına ilişkin program seçenekleri MEB tarafından kerim’i kullanıyorsunuz” diye koönergesi üzerine AKP de aynı içerikte belirlenecek. Bu kapsamda, “4+4+4” nuştu. Yasanın birinci bölümü kabul önerge verdi. AKP’nin önergesine olarak kademelendirilen eğitim sis edilirken ikinci bölüm üzerinde söz MHP destek vereceğini açıklarken, teminin ikinci 4 olarak belirlenen or alan CHP’liler “Fatih Projesi”nin önergeyle değişiklik yapılan 9. mad taokul tanımlamasına “imam hatip Kamu İhale Kurumu Yasası kapsamı deyle ilgili de açık oylama istedi. Ya ortaokulları” ifadesi de eklendi. dışına çıkarılmasını eleştirdi. Milli pılan oylamada, başından beri “ana Böylece imam hatip ortaokullarının Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, prodilinde eğitim”e yol açılmadıkça açılması resmen yasayla garanti altına jenin neden “KİK dışına” çıkarıldıyasaya karşı tavır izleyeceklerini be alındı. Yapılan değişiklikle yasaya ğını açıklamak için kürsüye gelince, lirten BDP’lilerden “sürpriz destek” “İlköğretim kurumları; dört yıl CHP’liler Dinçer’i protesto ederek, geldi. Oylamaya katılan BDP’liler süreli ve zorunlu ilkokullar ile Genel Kurul’u terk etti. KESK EYLEMİNE SİBER DESTEK RedHack, Emniyet sitelerini yine kilitledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kızıl hacker’lar olarak bilinen RedHack grubu, KESK üyelerinin başkentte eylem yapmasına izin vermeyen ve sert müdahalede bulunan Ankara Emniyet Müdürlüğü ile diğer Emniyet teşkilatı sitelerine saldırı düzenledi. Saldırı sonucunda çok sayıda Emniyet müdürlüğünün sitesine erişilemedi. RedHack grubu, KESK üyesi memurlara uygulanan polis şiddetini ve basın üzerindeki baskıları protesto etmek amacıyla önceki gece Türkiye’deki polis sitelerine siber saldırı düzenleyerek, sitelere erişimi engelledi. Hack’lenen siteler dün sabah 10.00’dan sonra ancak yeniden erişime açılabildi. Tüm internet siteleri mahkeme kararıyla kapatılan RedHack, olayı “An itibarıyla Türkiye’de polis sitelerinin yüzde 95’i tarafımızca kapatılmıştır! Hapisten bu kadarı oluyor, idare edin!” diyerek duyurdu. RedHack grubu bu eylemi “30 Mart 1972’de şehit düşen Mahir Çayan’a” ithaf ettiklerini belirtti. Ankara polisi, geçen haftalarda RedHack grubuna yönelik yaptığı operasyonda 16 kişiyi gözaltına almış, özel yetkili mahkemeye çıkarılan zanlılardan 7’si tutuklanmıştı. Kızıl Hacker’lar ise yaptıkları açıklamada, gözaltına alınan kişilerin üyeleri olmadığını söylerken, saldırıların süreceği mesajını vermişti. ‘K AMASYA Öğretmene eylem fişlemesi MEHMET MENEKŞE Talimat Erdoğan’dan geldi ERDEM GÜL ANKARA AKP’nin “4+4+4” düzenlemesine önergeyle koyduğu “Kuranıkerim ve “peygamberin hayatı” derslerinin arkasından yurtdışında bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan çıktı. Erdoğan önergelerin verilmesini bizzat yurtdışı seyahatinde bulunduğu İran’dan yönlendirdi. Erdoğan ile AKP kurmayları arasındaki Kuranıkerim’in yasalara girdirilmesine ilişkin trafik şöyle gelişti: “MHP, ‘Kuranıkerim’ ve ‘peyhayatı’nın düzenlemeye girmesi gerektiğine yönelik Meclis kürsüsünden açıklamalar yaptı. Bunun üzerine Güney Kore’den İran’a geçen Erdoğan, AKP kurmaylarını telefonla aradı. Erdoğan’a MHP’nin önerisi iletildi. Erdoğan, AKP kurmaylarının önerisini İran’daki görüşmeleri nedeniyle danışmanları aracılığıyla öğrendi. Görüşmeden sonra Erdoğan, kurmaylarını arayarak yeniden bilgi aldı. Erdoğan MHP’nin önerisinin getirmesinin üzerine önce ‘Bu öneriyi destekleyelim’ dedi. Ancak kurmaylarının anlatımlarının ardından yapılan değerlendirmede, ‘Biz kendi önergemizi verelim. Kuran ve peygamberin hayatı seçmeli ders olarak yasaya girsin’ görüşünü benimsedi.” Bu karar doğrultusunda AKP kurmayları önceki gece “Kuranıkerim” ve “peygamberin hayatı” konulu iki seçmeli derse ilişkin önergeyi hazırlayarak imzaladı. AMASYA 4+4+4 değişikliğine karşı KESK’in başlattığı 2 günlük eyleme katılan eğitim emekçileri hakkında inceleme başlatıldı. Amasya İl Milli Eğitim Müdür Vekili Gıyasettin Taş, Milli Eğitim Müdürlüğü internet sitesinin acil duyurular bölümünden okul müdürlerine gönderdiği yazıda 2728 ve 29 Mart’ta göreve gelmeyen personelin tespit edilip kendilerine bildirilmesini istedi. EğitimSen Sivas Şube Başkanı İbrahim Erdoğan da İl Milli Eğitim Müdürü Turan Akpınar’ın okulları telefonla arayarak, “Eğitim öğretimin aksamaması, eyleme katılımın engellenmesi için gereken tedbirleri alın” dediğini belirtti. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle